- 11 Aralık 2015
- 6.602
- 8.284
- Konu Sahibi Yagmurun_kizi
- #1
Bebeğiniz Yeterli Besleniyor mu?
Bebeklerin yeterli beslendiğinin en önemli göstergesi kilo artışıdır. Bezini kirletme miktarı ve sıklığı da beslenmenin diğer bir göstergesidir. Toplumumuzda ailelerin, çocuklarının yemeklerini yemesi üzerinde önemle durdukları bir gerçektir. İştahlı, yemeklerini bol bol yiyen, özellikle tombul görünümlü çocuklar, anneleri için gurur kaynağıdır. Hekimlere, iştahsızlıktan yakınan annelerin bir bölümünün çocuğu, boyuna ve yaşına olması gereken kiloya sahip olmasının ötesinde fazla kiloya sahip, şişman çocuklardır. Burada ya hiçbir sorun yoktur, varmış gibi algılanıyordur ya da sorun çocuğun yemeklerini yememesi değil, yemeği yediren kişiye sıkıntılı anlar yaşatmasıdır.Diğer yandan, bebeğin huzursuz oluşu ve fazla ağlaması, az dışkı yapması, aldığı anne sütü veya mama miktarı ile doymadığının bir işareti olabilir. Bu noktada aralıklı kilo ölçümleri ile beslenmesinin yeterliliği değerlendirilmeli, bildirilen şikâyetlerin gerçekten az beslenmeye bağlı olup olmadığı araştırılmalıdır. Doğumdan sonraki ilk 20,25 gün içersindeki ağlamaların en sık nedeni gaz sancısı değil yeterince beslenememedir. Bebeğin aldığı miktarlar gerçekten ihtiyacını karşılamıyorsa, beslenmesi gözden geçirilmelidir. Bundan sonra duruma göre ek besinlere başlanmalı,veya verilmekte olan besinlerin miktarı arttırılmalıdır.Bazı bebekler bir öğünde fazla alamazlar ve 1-2 saat sonunda tekrar yemek isterler. İlk ay için bu normal kabul edilirken, daha sonraki aylarda normal kabul edilmemelidir. Bu yetersiz beslenmenin bir işaretidir. Böyle bir durumda anne sütünü veya mamayı daha sık vermek geçici bir çözümdür. Asıl üzerinde durulması gereken konu bir öğünde yeterli besini alması ve 3 saat düzeyinde acıkmamasıdır. Bebeklerde, öğün sırasında 1-2 kez beslenmeyi durdurarak bebeğin gazını çıkartmak gibi önlemler yararlı olabilir. Beslenme esnasında hava da yutan bebeklerin midesi gerilerek erken doymaya neden olabilir. Gerçekten iştahsız ve iyi kilo almayan bebeklerde sistemik hastalık varlığı araştırılmalıdır. Çünkü temel besin öğelerinin iştahsızlık veya başka nedenlerle yeterli miktarda alınmaması sonucunda büyüme ve gelişmede dereceli olarak gerilemeyle, zayıflık şeklinde kendini gösteren hastalık durumu (protein-enerji malnütrisyonu) gelişebilir.Bu dönemdeki sorunları önlemenin en iyi yolu düzenli beslenme alışkanlığıdır. Okul öncesi dönemde en önemli sorunlarda birisi demir eksikliğidir
Okul çocuklarının beslenmesi : Okul çocuklarının beslenmesi fizik gelişmeyi sağlamanın yanı sıra bu yaş çocukların hastalıklardan korunması açısından da önemlidir. Günümüzde Akdeniz tipi beslenme en sağlıklı beslenme biçimi olarak kabul edilmektedir. Okul çocuklarının beslenmesi de bu özellikler göz önüne alınarak hazırlanmalıdır
Besin Grupları ve Kalorileri
Meyve Suyu: Meyve suyunun büyük kısmı sudur. İçlerindeki temel besin şekerdir. Az miktarda mineral vardır.Meyve suyundaki C vitamini besinlerdeki demir emilimini artırır. Ancak bunun için meyve suyu yemekle birlikte verilmelidir.Meyve suyu tüketiminin faydaları olduğu halde bazı zararlı yönleri de vardır.Aşırı meyve suyu tüketirse, içindeki şekerler barsaklar tarafından emilemez, gaz ve ishal ve karın ağrısına neden olabilir. Onun için 1-4 yaş arası günde iki,10-18 yaş arasında günde dört defadan fazla meyve vermeyiniz. Meyvelerin yarısı meyve suyu şeklinde verilebilir.Bir bardak meyve suyu bir porsiyon meyveye eşdeğerdir. Meyve suyunun, kendi meyvesine üstünlüğü yoktur.İlk altı ayda sadece anne sütü yeterlidir.Meyve suyu vermeye gerek yoktur.Biberonla verilirse diş çürümelerine yol açabilir.Çocuklar ishalken verilen meyve sularındaki şeker ishali daha da artırabilir. Onun için ishal esnasında meyve suları en az iki kez sulandırılmalıdır.Günlük alınması gereken meyvenin ancak yarısı kadar meyve suyu veriniz.Çocuklarınıza meyvenin kendisini yedirmek daha besleyicidir. Çünkü meyvede aynı zamanda lif de mevcuttur.
Bebeklerin yeterli beslendiğinin en önemli göstergesi kilo artışıdır. Bezini kirletme miktarı ve sıklığı da beslenmenin diğer bir göstergesidir. Toplumumuzda ailelerin, çocuklarının yemeklerini yemesi üzerinde önemle durdukları bir gerçektir. İştahlı, yemeklerini bol bol yiyen, özellikle tombul görünümlü çocuklar, anneleri için gurur kaynağıdır. Hekimlere, iştahsızlıktan yakınan annelerin bir bölümünün çocuğu, boyuna ve yaşına olması gereken kiloya sahip olmasının ötesinde fazla kiloya sahip, şişman çocuklardır. Burada ya hiçbir sorun yoktur, varmış gibi algılanıyordur ya da sorun çocuğun yemeklerini yememesi değil, yemeği yediren kişiye sıkıntılı anlar yaşatmasıdır.Diğer yandan, bebeğin huzursuz oluşu ve fazla ağlaması, az dışkı yapması, aldığı anne sütü veya mama miktarı ile doymadığının bir işareti olabilir. Bu noktada aralıklı kilo ölçümleri ile beslenmesinin yeterliliği değerlendirilmeli, bildirilen şikâyetlerin gerçekten az beslenmeye bağlı olup olmadığı araştırılmalıdır. Doğumdan sonraki ilk 20,25 gün içersindeki ağlamaların en sık nedeni gaz sancısı değil yeterince beslenememedir. Bebeğin aldığı miktarlar gerçekten ihtiyacını karşılamıyorsa, beslenmesi gözden geçirilmelidir. Bundan sonra duruma göre ek besinlere başlanmalı,veya verilmekte olan besinlerin miktarı arttırılmalıdır.Bazı bebekler bir öğünde fazla alamazlar ve 1-2 saat sonunda tekrar yemek isterler. İlk ay için bu normal kabul edilirken, daha sonraki aylarda normal kabul edilmemelidir. Bu yetersiz beslenmenin bir işaretidir. Böyle bir durumda anne sütünü veya mamayı daha sık vermek geçici bir çözümdür. Asıl üzerinde durulması gereken konu bir öğünde yeterli besini alması ve 3 saat düzeyinde acıkmamasıdır. Bebeklerde, öğün sırasında 1-2 kez beslenmeyi durdurarak bebeğin gazını çıkartmak gibi önlemler yararlı olabilir. Beslenme esnasında hava da yutan bebeklerin midesi gerilerek erken doymaya neden olabilir. Gerçekten iştahsız ve iyi kilo almayan bebeklerde sistemik hastalık varlığı araştırılmalıdır. Çünkü temel besin öğelerinin iştahsızlık veya başka nedenlerle yeterli miktarda alınmaması sonucunda büyüme ve gelişmede dereceli olarak gerilemeyle, zayıflık şeklinde kendini gösteren hastalık durumu (protein-enerji malnütrisyonu) gelişebilir.Bu dönemdeki sorunları önlemenin en iyi yolu düzenli beslenme alışkanlığıdır. Okul öncesi dönemde en önemli sorunlarda birisi demir eksikliğidir
Okul çocuklarının beslenmesi : Okul çocuklarının beslenmesi fizik gelişmeyi sağlamanın yanı sıra bu yaş çocukların hastalıklardan korunması açısından da önemlidir. Günümüzde Akdeniz tipi beslenme en sağlıklı beslenme biçimi olarak kabul edilmektedir. Okul çocuklarının beslenmesi de bu özellikler göz önüne alınarak hazırlanmalıdır
Besin Grupları ve Kalorileri
Meyve Suyu: Meyve suyunun büyük kısmı sudur. İçlerindeki temel besin şekerdir. Az miktarda mineral vardır.Meyve suyundaki C vitamini besinlerdeki demir emilimini artırır. Ancak bunun için meyve suyu yemekle birlikte verilmelidir.Meyve suyu tüketiminin faydaları olduğu halde bazı zararlı yönleri de vardır.Aşırı meyve suyu tüketirse, içindeki şekerler barsaklar tarafından emilemez, gaz ve ishal ve karın ağrısına neden olabilir. Onun için 1-4 yaş arası günde iki,10-18 yaş arasında günde dört defadan fazla meyve vermeyiniz. Meyvelerin yarısı meyve suyu şeklinde verilebilir.Bir bardak meyve suyu bir porsiyon meyveye eşdeğerdir. Meyve suyunun, kendi meyvesine üstünlüğü yoktur.İlk altı ayda sadece anne sütü yeterlidir.Meyve suyu vermeye gerek yoktur.Biberonla verilirse diş çürümelerine yol açabilir.Çocuklar ishalken verilen meyve sularındaki şeker ishali daha da artırabilir. Onun için ishal esnasında meyve suları en az iki kez sulandırılmalıdır.Günlük alınması gereken meyvenin ancak yarısı kadar meyve suyu veriniz.Çocuklarınıza meyvenin kendisini yedirmek daha besleyicidir. Çünkü meyvede aynı zamanda lif de mevcuttur.