E
EU1
Ziyaretçi
- Konu Sahibi EU1
- #1
BEBEĞİNİZ SİZİ UYUTMUYORSA…
Etiler Memorial Tıp Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Gökhan Mamur, “Çocuklarda uykusuzluk” hakkında bilgi verdi ve anne babalara tavsiyelerde bulundu.
UYKUSUZ ÇOCUK MUTSUZ ÇOCUKTUR
Bebeğiniz için her şeyi yapmaya hazırsınız ancak doğumdan birkaç ay geçmesine rağmen geceleyin o saat başı uyanıyor; hatta bazen uyuduktan birkaç dakika sonra hemen ağlamaya başlıyor ve geceleriniz bir kabus gibi geçiyor; uykusuzsunuz, mutsuzsunuz…
Bu durum, birçok anne ve baba için tanıdık gelir ve maalesef artık bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek vardır ki, uykusuzluk mutsuzluğu en çok tetikleyen unsurların başında gelmektedir. Ancak üzülmeyin çünkü bunun da bir çaresi var. Normal olmayan bu durumu açıklamadan önce normal yani fizyolojik olan uyku düzeni nasıldır ona bir göz atalım.
ÇOCUK UYKU DÜZENİ VE ERİŞKİN UYKU DÜZENİ ASLINDA AYNIDIR
Bu nedenle biz erişkinlerden örnekler vererek başlayacağım çünkü sanırım bununla bağlantı kurmanız daha kolay olacaktır. Biliriz ki hepimizin genelde alışık olduğu bir uyku saati vardır. Bu saat yaklaştıkça genelde belirli bir düzende yaptıklarımız vardır; örneğin pijamalarımızı giymek, dişlerimizi ve saçımızı fırçalamak. Yatak odamıza gider ışıkları söndürür ve alışık olduğumuz yatak, yorgan ve yastığımızla uykuya dalarız. Uykuya dalabilmemiz için alışık olduğumuz koşul ve sabitler bunlardır. Biz erişkinler olarak gece boyunca mutlaka uyanırız, örneğin sağa sola dönmek için. Ancak çoğu zaman bu anları hatırlamayız; çünkü uykuya dalabilmemiz için alışık olduğumuz koşullar, yani karanlık yatak odamız, kendi yatağımız, yorganımız ve yastığımız sabittir.
Alışık olduğunuz bu düzen bozulunca uyandığınızda tekrar uykuya dalabilme kabiliyetiniz sekteye uğramış olacaktır. Böyle durumlar için aşağıdaki örnekleri verebiliriz:
Saat farkı olan uzak bir ülkeye taşınmış veya bir iki haftalığına tatile gitmişsinizdir. Değişen çevrenizin yanı sıra farklı saat diliminde ya çok erken ya da çok geç uyumak durumunda kalmışsınızdır. Böyle bir ortama alışmanız genelde bir hafta sürer. Tatil dönüşünde ise eski ortam ve saat diliminize ayak uydurmak için tekrar bir haftalık bir süre geçebilmektedir.
Otobüs ile gece yolculuk yaptığınızda rahat bir uyku uyumanız çok zorlaşacaktır oysa çevrenize baktığınızda bazı insanlar mışıl mışıl uyumaktadır. İşte bu insanlar genelde o ortamda uyumaya alışık olanlardır çünkü birçok kez o ortamda uyumak zorunda kalmışlardır.
Alışık olduğunuz yastığınız değiştiğinde bile gece uykunuz daha huzursuz geçebilmektedir. Tabi bu yastığa da birkaç gün içinde alışacak ve uykunuz tekrar düzene girecektir.
Bu örnekler aynı zamanda şunu gösteriyor ki; uykuya rahatça dalmak kazanılan bir beceridir, kendiliğinden gelişmez aynı zamanda değiştirilebilmektedir. Yeter ki biz kararlı olalım.
Bebeklerimize gelince; onlar için de aynı kurallar geçerlidir. Kendinize bir sorun “Benim bebeğim nasıl uykuya dalıyor?” Aşağıda en sık görülen olasılıklar yer almaktadır; birini işaretleyin lütfen:
a Memede
b Biberonla
c Emzikle
d Kucakta
e Battaniye veya ayakta sallanarak
f Pışpışlanarak
g Ebeveyn yatağında ebeveyn yanında
Genelde anne veya babalar bebeklerini yukarıdaki koşullarla uyuttuktan sonra beşiğine veya yatağa yatırırlar. Ardından kendileri uyumaya çalışırlar. Ancak uykuları çok da uzun sürmez çünkü bir veya iki saat içinde bebeklerinin ağlaması ile uyanırlar ve tekrar aynı şekilde uyutmaya çalışıp ardından bu döngü döner, döner, döner… Size kötü bir haberim var: siz bu duruma dur demezseniz herhangi bir şey değişmeyecek ve aylar hatta yıllar boyu bu böyle devam edecektir.
Aslında bebeğiniz haksız değil. Düşünebiliyormusunuz, siz alışık olduğunuz düzen ile yatağınıza yattınız ve uyudunuz. Bir iki saat sonra sağdan sola dönmek için uyandığınızda birden bire baktınız ki salondaki koltukta yatar vaziyettesiniz. Tekrar orada hemen uykuya dalmanız mümkün mü? Asla! “Ben buraya nasıl geldim? Bu soruyu bırakın “ben burada uyuyamam, alışık değilim. Ben yatağımı istiyorum ve oraya gidiyorum!” demezmisiniz? Bu nedenle bebeğinizden farklı bir şey beklemeyin. Bebeğiniz aslında uyanıp da ağladığında size “Anneeeee (veya Babaaaa) benim çok uykum var! Ama böyle uyumaya alışık değilim, benim uyumam için memeye ihtiyacım var!” O sizden uykuya dalabilmek için haklı olarak alışık olduğu uykuya dalma ortamını istemektedir.
Size iyi bir haberim var uykuya dalma alışkanlığı kazanılan bir beceridir ve eğitimle değiştirilebilir. Yani şu anki durumunuza mahkum değilsiniz.
BEBEĞİNİZİN UYKU SAATLERİNİ DÜZENE SOKUN
Bebeğinizin uykusunu düzene sokmak için bir yöntem vardır. Birinci aşamada bebeğinizi uyutmak için istediğiniz saati belirleyin. Bebeğinizin genelde uyuduğu saati ilk aşamada hedef olarak seçmek size avantaj sağlayabilir. Örneğin bebeğiniz saat 21:00’de uykusu geliyorsa saat 20:00 gibi belirli bir düzen geliştirin; mesela banyosunu yaptırın, ardından cilt bakımını yapın daha sonra da pijamalarını giydirin. Ona masal anlatabilir, hikaye okuyabilir veya şarkı söyleyebilirsiniz. Son olarak emzirin ve sonunda da o uykuya dalmadan doğrudan yatağına yatırın. Bebeğiniz altı aylığın üstündeyse artık koruması olan bir yatakta yatmalı. Işıkları söndürerek iyi geceler dileyin.
Bu noktadan itibaren izleyebileceğiniz iki yol var. Ya odada oturup bebeğinizin uykuya dalmasını bekleyebilirsiniz ya da ilk gece 2 dakika ara ile odasına uğrayıp “Bebeğim ben buradayım” diyebilirsiniz. (Bunu yapmanızın nedeni bebeğinizin terk edilmiş duygusuna kapılmamasını sağlamaktır). Aklınızdan ne geçtiğini tahmin edebiliyorum, “Böyle yaparsam bebeğimin çok kötü ağlayacağı kesin!” Muhtemelen haklısınız. O, çok ağlayacaktır. Ancak bu durumda kendinize ve birbirinize hemen hatırlatın ki bunu onun ve kendi iyiliğiniz için yapıyorsunuz; ailece uygun bir uyku düzeni için yatırım yapıyorsunuz. Bir hafta 10 güne kadar bebeğiniz ve sizin uyku düzeni çok daha iyi bir yere gelecektir. Bunu yapmadığınız takdirde de çok büyük bir ihtimalle bir şey değişmeyecek ve eski huzursuz yönteminiz ile aynen devam edeceksinizdir.
BEBEĞİNİZİN AĞLAMASI İLE ONU KUCAĞINIZA ALMAYIN VE PIŞPIŞLAMAYIN
Bebeğiniz ağlama esnasında kusarsa yalnızca ağzını silin ve yatakta kusmanın olduğu bölgeyi silip onun üstüne çarşaf serin; bebeğinizi bu esnada kucağınıza almayın. Alırsanız şu mesajı vermiş olursunuz: “Eğer kusarsan seni kucağıma alırım” ve kusmalar her akşam devam eder. Belli sürede- ki bu süre bir veya birkaç saat olabilir- bebeğinizin uykuya eğilimi artacaktır. Bu durumda eğer 2 dakika geçtiyse ve sesi artık kesiliyorsa yanına gidip onu uyarmayın. İlk gecenizi başarıyla tamamladınız. Gece uyandığı takdirde onu emzirebilirsiniz ancak memede uyumamasına dikkat edin. Emzirme bittiği anda uyumadan hemen yatağına yatırın. Yatağında kendi başına uykuya dalmaya alışsın ki, geceleyin uyandığında uyumak için alıştığı bu koşullar aynen devam ettiğinden, kendi başına uykuya dalabilsin.
İkinci gece aynı yöntemi aynen tekrarlayın ancak yanına 2 dakika ara ile değil 5 dakika ara ile gidin. Yanında uyuyana kadar oturmayı tercih ediyorsanız aynen devam edin.
Üçüncü gece artık ufak da olsa uykuya dalma süresinde bir fark görmeye başlarsınız. Yanına gitme süresini de 10 dakikaya artırın; dördüncü gece 20 dakika beşinci gece 30 dakika. Çoğu zaman bir hafta sonunda düzenin epeyce rayına oturduğunu göreceksiniz.
ANNE VE BABALAR KARARLI TAVIRLARINI SÜRDÜRMELİ
Tekniğin uygulamasında bebeğiniz çok ağlayabilir ve sesi kısılabilir ancak bu durum onun için zararlı değildir. Başlamadan önce evde kalan aile fertleri ve özellikle anne ve babanın uygulamaya sonuna kadar sadık kalacağı konusunda kesin karar vermeliler. Anne veya baba bebeğin ağlama halinde bazen dayanamayıp onu kucağına almak isteyebilir ancak bilin ki öyle yaparsanız bebeğinize şu mesajı veriyor olacaksınız, “Eğer ben yeterince ağlarsam o zaman onlar beni kucaklarına alıp eski düzene döneceklerdir!” Ve bu olduğu takdirde de bir sonraki sefere bu yöntemi denediğinizde ağlamalar çok daha fazla olacaktır. Onun için bence bu uygulamayı bir kere yapın ve tam yapın.
Çocuğunuzun uyku düzeni hastalık, diş çıkarma, tatil veya başka evde yatıya kalmalar gibi durumlarda bozulabilir. Bu tür durumlar geçtikten hemen sonra eski düzenini yakalamak için yine bu yöntemi uygulamalısınız.
Bu yöntem, gece belirli saatte uyuyan ve gece belirli dönemlerde uyanıp en kötü ihtimal ile emzirildikten sonra kendi başına yatağında uykuya dalan bir bebeğinizin olmasını hedeflemektedir. Olası ağlama veya başka nedenlerle tekniği uygulamak istemeyen anne ve babalar elbette olabilir ve bu karar onların hakkıdır. Ancak bu karar anne ve baba’nın yaşamakta oldukları uyku düzenine razı oldukları anlamına da gelmektedir.
Etiler Memorial Tıp Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Gökhan Mamur, “Çocuklarda uykusuzluk” hakkında bilgi verdi ve anne babalara tavsiyelerde bulundu.
UYKUSUZ ÇOCUK MUTSUZ ÇOCUKTUR
Bebeğiniz için her şeyi yapmaya hazırsınız ancak doğumdan birkaç ay geçmesine rağmen geceleyin o saat başı uyanıyor; hatta bazen uyuduktan birkaç dakika sonra hemen ağlamaya başlıyor ve geceleriniz bir kabus gibi geçiyor; uykusuzsunuz, mutsuzsunuz…
Bu durum, birçok anne ve baba için tanıdık gelir ve maalesef artık bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek vardır ki, uykusuzluk mutsuzluğu en çok tetikleyen unsurların başında gelmektedir. Ancak üzülmeyin çünkü bunun da bir çaresi var. Normal olmayan bu durumu açıklamadan önce normal yani fizyolojik olan uyku düzeni nasıldır ona bir göz atalım.
ÇOCUK UYKU DÜZENİ VE ERİŞKİN UYKU DÜZENİ ASLINDA AYNIDIR
Bu nedenle biz erişkinlerden örnekler vererek başlayacağım çünkü sanırım bununla bağlantı kurmanız daha kolay olacaktır. Biliriz ki hepimizin genelde alışık olduğu bir uyku saati vardır. Bu saat yaklaştıkça genelde belirli bir düzende yaptıklarımız vardır; örneğin pijamalarımızı giymek, dişlerimizi ve saçımızı fırçalamak. Yatak odamıza gider ışıkları söndürür ve alışık olduğumuz yatak, yorgan ve yastığımızla uykuya dalarız. Uykuya dalabilmemiz için alışık olduğumuz koşul ve sabitler bunlardır. Biz erişkinler olarak gece boyunca mutlaka uyanırız, örneğin sağa sola dönmek için. Ancak çoğu zaman bu anları hatırlamayız; çünkü uykuya dalabilmemiz için alışık olduğumuz koşullar, yani karanlık yatak odamız, kendi yatağımız, yorganımız ve yastığımız sabittir.
Alışık olduğunuz bu düzen bozulunca uyandığınızda tekrar uykuya dalabilme kabiliyetiniz sekteye uğramış olacaktır. Böyle durumlar için aşağıdaki örnekleri verebiliriz:
Saat farkı olan uzak bir ülkeye taşınmış veya bir iki haftalığına tatile gitmişsinizdir. Değişen çevrenizin yanı sıra farklı saat diliminde ya çok erken ya da çok geç uyumak durumunda kalmışsınızdır. Böyle bir ortama alışmanız genelde bir hafta sürer. Tatil dönüşünde ise eski ortam ve saat diliminize ayak uydurmak için tekrar bir haftalık bir süre geçebilmektedir.
Otobüs ile gece yolculuk yaptığınızda rahat bir uyku uyumanız çok zorlaşacaktır oysa çevrenize baktığınızda bazı insanlar mışıl mışıl uyumaktadır. İşte bu insanlar genelde o ortamda uyumaya alışık olanlardır çünkü birçok kez o ortamda uyumak zorunda kalmışlardır.
Alışık olduğunuz yastığınız değiştiğinde bile gece uykunuz daha huzursuz geçebilmektedir. Tabi bu yastığa da birkaç gün içinde alışacak ve uykunuz tekrar düzene girecektir.
Bu örnekler aynı zamanda şunu gösteriyor ki; uykuya rahatça dalmak kazanılan bir beceridir, kendiliğinden gelişmez aynı zamanda değiştirilebilmektedir. Yeter ki biz kararlı olalım.
Bebeklerimize gelince; onlar için de aynı kurallar geçerlidir. Kendinize bir sorun “Benim bebeğim nasıl uykuya dalıyor?” Aşağıda en sık görülen olasılıklar yer almaktadır; birini işaretleyin lütfen:
a Memede
b Biberonla
c Emzikle
d Kucakta
e Battaniye veya ayakta sallanarak
f Pışpışlanarak
g Ebeveyn yatağında ebeveyn yanında
Genelde anne veya babalar bebeklerini yukarıdaki koşullarla uyuttuktan sonra beşiğine veya yatağa yatırırlar. Ardından kendileri uyumaya çalışırlar. Ancak uykuları çok da uzun sürmez çünkü bir veya iki saat içinde bebeklerinin ağlaması ile uyanırlar ve tekrar aynı şekilde uyutmaya çalışıp ardından bu döngü döner, döner, döner… Size kötü bir haberim var: siz bu duruma dur demezseniz herhangi bir şey değişmeyecek ve aylar hatta yıllar boyu bu böyle devam edecektir.
Aslında bebeğiniz haksız değil. Düşünebiliyormusunuz, siz alışık olduğunuz düzen ile yatağınıza yattınız ve uyudunuz. Bir iki saat sonra sağdan sola dönmek için uyandığınızda birden bire baktınız ki salondaki koltukta yatar vaziyettesiniz. Tekrar orada hemen uykuya dalmanız mümkün mü? Asla! “Ben buraya nasıl geldim? Bu soruyu bırakın “ben burada uyuyamam, alışık değilim. Ben yatağımı istiyorum ve oraya gidiyorum!” demezmisiniz? Bu nedenle bebeğinizden farklı bir şey beklemeyin. Bebeğiniz aslında uyanıp da ağladığında size “Anneeeee (veya Babaaaa) benim çok uykum var! Ama böyle uyumaya alışık değilim, benim uyumam için memeye ihtiyacım var!” O sizden uykuya dalabilmek için haklı olarak alışık olduğu uykuya dalma ortamını istemektedir.
Size iyi bir haberim var uykuya dalma alışkanlığı kazanılan bir beceridir ve eğitimle değiştirilebilir. Yani şu anki durumunuza mahkum değilsiniz.
BEBEĞİNİZİN UYKU SAATLERİNİ DÜZENE SOKUN
Bebeğinizin uykusunu düzene sokmak için bir yöntem vardır. Birinci aşamada bebeğinizi uyutmak için istediğiniz saati belirleyin. Bebeğinizin genelde uyuduğu saati ilk aşamada hedef olarak seçmek size avantaj sağlayabilir. Örneğin bebeğiniz saat 21:00’de uykusu geliyorsa saat 20:00 gibi belirli bir düzen geliştirin; mesela banyosunu yaptırın, ardından cilt bakımını yapın daha sonra da pijamalarını giydirin. Ona masal anlatabilir, hikaye okuyabilir veya şarkı söyleyebilirsiniz. Son olarak emzirin ve sonunda da o uykuya dalmadan doğrudan yatağına yatırın. Bebeğiniz altı aylığın üstündeyse artık koruması olan bir yatakta yatmalı. Işıkları söndürerek iyi geceler dileyin.
Bu noktadan itibaren izleyebileceğiniz iki yol var. Ya odada oturup bebeğinizin uykuya dalmasını bekleyebilirsiniz ya da ilk gece 2 dakika ara ile odasına uğrayıp “Bebeğim ben buradayım” diyebilirsiniz. (Bunu yapmanızın nedeni bebeğinizin terk edilmiş duygusuna kapılmamasını sağlamaktır). Aklınızdan ne geçtiğini tahmin edebiliyorum, “Böyle yaparsam bebeğimin çok kötü ağlayacağı kesin!” Muhtemelen haklısınız. O, çok ağlayacaktır. Ancak bu durumda kendinize ve birbirinize hemen hatırlatın ki bunu onun ve kendi iyiliğiniz için yapıyorsunuz; ailece uygun bir uyku düzeni için yatırım yapıyorsunuz. Bir hafta 10 güne kadar bebeğiniz ve sizin uyku düzeni çok daha iyi bir yere gelecektir. Bunu yapmadığınız takdirde de çok büyük bir ihtimalle bir şey değişmeyecek ve eski huzursuz yönteminiz ile aynen devam edeceksinizdir.
BEBEĞİNİZİN AĞLAMASI İLE ONU KUCAĞINIZA ALMAYIN VE PIŞPIŞLAMAYIN
Bebeğiniz ağlama esnasında kusarsa yalnızca ağzını silin ve yatakta kusmanın olduğu bölgeyi silip onun üstüne çarşaf serin; bebeğinizi bu esnada kucağınıza almayın. Alırsanız şu mesajı vermiş olursunuz: “Eğer kusarsan seni kucağıma alırım” ve kusmalar her akşam devam eder. Belli sürede- ki bu süre bir veya birkaç saat olabilir- bebeğinizin uykuya eğilimi artacaktır. Bu durumda eğer 2 dakika geçtiyse ve sesi artık kesiliyorsa yanına gidip onu uyarmayın. İlk gecenizi başarıyla tamamladınız. Gece uyandığı takdirde onu emzirebilirsiniz ancak memede uyumamasına dikkat edin. Emzirme bittiği anda uyumadan hemen yatağına yatırın. Yatağında kendi başına uykuya dalmaya alışsın ki, geceleyin uyandığında uyumak için alıştığı bu koşullar aynen devam ettiğinden, kendi başına uykuya dalabilsin.
İkinci gece aynı yöntemi aynen tekrarlayın ancak yanına 2 dakika ara ile değil 5 dakika ara ile gidin. Yanında uyuyana kadar oturmayı tercih ediyorsanız aynen devam edin.
Üçüncü gece artık ufak da olsa uykuya dalma süresinde bir fark görmeye başlarsınız. Yanına gitme süresini de 10 dakikaya artırın; dördüncü gece 20 dakika beşinci gece 30 dakika. Çoğu zaman bir hafta sonunda düzenin epeyce rayına oturduğunu göreceksiniz.
ANNE VE BABALAR KARARLI TAVIRLARINI SÜRDÜRMELİ
Tekniğin uygulamasında bebeğiniz çok ağlayabilir ve sesi kısılabilir ancak bu durum onun için zararlı değildir. Başlamadan önce evde kalan aile fertleri ve özellikle anne ve babanın uygulamaya sonuna kadar sadık kalacağı konusunda kesin karar vermeliler. Anne veya baba bebeğin ağlama halinde bazen dayanamayıp onu kucağına almak isteyebilir ancak bilin ki öyle yaparsanız bebeğinize şu mesajı veriyor olacaksınız, “Eğer ben yeterince ağlarsam o zaman onlar beni kucaklarına alıp eski düzene döneceklerdir!” Ve bu olduğu takdirde de bir sonraki sefere bu yöntemi denediğinizde ağlamalar çok daha fazla olacaktır. Onun için bence bu uygulamayı bir kere yapın ve tam yapın.
Çocuğunuzun uyku düzeni hastalık, diş çıkarma, tatil veya başka evde yatıya kalmalar gibi durumlarda bozulabilir. Bu tür durumlar geçtikten hemen sonra eski düzenini yakalamak için yine bu yöntemi uygulamalısınız.
Bu yöntem, gece belirli saatte uyuyan ve gece belirli dönemlerde uyanıp en kötü ihtimal ile emzirildikten sonra kendi başına yatağında uykuya dalan bir bebeğinizin olmasını hedeflemektedir. Olası ağlama veya başka nedenlerle tekniği uygulamak istemeyen anne ve babalar elbette olabilir ve bu karar onların hakkıdır. Ancak bu karar anne ve baba’nın yaşamakta oldukları uyku düzenine razı oldukları anlamına da gelmektedir.