Ahh onca acıya keşke bebeklerimiz yanımızda olsaydı. Ama isyan etmiyorum o şekilde olmasaydı bile olacaktı. Bizler aslında çok şanslıyız bizim bir ebedi meleklerimiz varBaşınız sağolsun, Allah sabırlar versin. Benim oğlum da 3950 gr idi. Doğum çok zor oldu kafası çıktıktan sonra omuzları gelmedi o kadar acı çektim ki beni çataldan aldılar secde pozisyonunda 10 dk kadar uğraştılar bebeğimin omuzları çıkmadı zaten o arada oksijensiz kaldı. Aynı sizin gibi dikişler olmamış narkoz verip tekrar dikiş attılar 34 gün oldu ama ben daha birkaç gündür oturmaya başladım. Ah canımın acıması ayrı kalbim cayır cayır yanıyorsiz şimdi nasılsınız tekrar bebeğiniz oldu mu
Hanımefendi içini dökmüş,bu kadar negatif olmayınDurumunuza çok üzüldüm ama bu yazdığınız pek olmamış, herkesin bebeği kendine kıymetli, imkansızlıklar içindeler diye bebek sahibi olmayı hak etmiyor demek değil kimse.
Masallah barekallah çok sevindim Rabbim evladınızı sağlıkla hayırla büyütmeyi nasip etsin Rabbim bir daha evlat acısı göstermesin. Ben de aynı dusunuyorum kendimi teselli ediyorum belki yaşasa çok acı cekecekti hastalık vs olacaktı diyorum Rabbim en iyisi bilir. Biz cennetliklerin annesiyiz, onlar bizi cennette bekleyecek annemi isterim diyeceklermis elhamdülillah Rabbime. Canım çok acıyor tarifi yok ama yasamaya çalışıyorum elhamdülillah halimeAhh onca acıya keşke bebeklerimiz yanımızda olsaydı. Ama isyan etmiyorum o şekilde olmasaydı bile olacaktı. Bizler aslında çok şanslıyız bizim bir ebedi meleklerimiz varbenim ilk aylar çok zordu onun o mezarda çürüdügünü falan düşününce kalbim sıkışıyordu. Ama zaman geçtikçe yaran kabuk bağlıyor. O hastaneden elin boş çikman herkesin sana acıyarak bakması en canımın yandigida odu. Ben bir yakinimzla aynı gün doğum yaptım. Onun hastaneden çıktığı gün. Onlar altta bebekleriyle birlikte foto çekiliyordu. Eşimde bebeğimizi defn edip gelmişti. Sessizce onlara bakıyordu. O senaryo gözümün önünden hiç gitmiyor. Seneyi geçti.. şuan bile ağlayarak yazıyorum bunları.. çok çok zor kendime hayret ediyorum ben nasıl dayandım diye... dağına göre kar verir diyorlar ya gerçekten de öyle.... zaten öncesindede düşüğüm ve kimyasellerim olmuştu. Ekim 2022 doğum yapmıştım.. ocak ve mart ayı yine kimyasel geçirdim. Son kimyaselden sonra hiç adet görmedim hemn hamile kalmışım. Oda 2 aylık mayis ayı düştü.... sonra ilk adetimi haziranda gördüm ve temmuzda hamile olduğumu öğrendim..... kendime özel Dr tuttum ve o takip etti büyük bir sorun olmasada hastanede önlem amaçlı 7 8 defa yattım... gerekli bütün şeyler yapıldı allaha şükür 2024 mart ayı sezeryanla oğlumu kucağıma aldım. Sezeryan normal dogumumdan çok çok iyi geçti... şuan 8.5 aylık yanımda uyuyor... rabbime binlerce kez şükürler olsun. Benim için imkansız gibi görünüyordu ama nasibinde varsa oluyormuş. Seni çok iyi anliyorum daha çok taze acın dertleşmek istediğin an bana özelden yazabilrsin bol bol ağlaşırız canım kalbini ferah tut onlar bir melek belki yaşasaydı başına çok kötü şeyler gelecekti. Mis gibi haliyle gunahsizca gittiler ne güzel bizler melek anneleriyiz. Hz Muhammed Peygamberimizin sinandigi acıyla sınanıyoruz... inşallah layığı ile imtihanimizi verebiliriz.
Canım geçecek zaten sen bu acıyı çekerek şuan sınavdan geçiyorsun.. şükür et rabbime biliyorum canın yanıyor.. ama 1 sene sonra çok hafiflicek bide bi tane melek gibi bebiş gelecek. Derdinin dermanı olacak. En kısa zamanda hayırlısıyla sağlıklı bir evladın olur inşallah ♡♡Masallah barekallah çok sevindim Rabbim evladınızı sağlıkla hayırla büyütmeyi nasip etsin Rabbim bir daha evlat acısı göstermesin. Ben de aynı dusunuyorum kendimi teselli ediyorum belki yaşasa çok acı cekecekti hastalık vs olacaktı diyorum Rabbim en iyisi bilir. Biz cennetliklerin annesiyiz, onlar bizi cennette bekleyecek annemi isterim diyeceklermis elhamdülillah Rabbime. Canım çok acıyor tarifi yok ama yasamaya çalışıyorum elhamdülillah halime
Allah yardımcınız olsun acınızı hafifletsin çok üzüldüm inşallah toparlanırsınız ve evlatlarınızı kucağınıza alırsınız. O da sizin cennetteki meleğiniz Allah yardımcınız olsunBen de doğum masasında haber verdiklerinde sadece inne lillahi dedim beni rahatlatan tek şey zwRabbime sığınmak zaten başka ne bizim acımızi hafifletir ki ... Ama ben dediğiniz gibi bebek görmek bile istemiyorum kimse bana yeni doğum haberi vermesin hamilelik haberi vermesin istiyorum çok üzülüyorum bebek görmeye falan gitmeye hiç cesaretim yok gerçi daha 34 gün oldu sonradan nasıl olur bilmem ama şuan böyleyim
1 buçuk sene olmuş.eski konu.Allah yardımcınız olsun acınızı hafifletsin çok üzüldüm inşallah toparlanırsınız ve evlatlarınızı kucağınıza alırsınız. O da sizin cennetteki meleğiniz Allah yardımcınız olsun
Derdimin hiçbir çaresi yok. Tanıdığım hiç kimseyle konuşmak istemediğim için, buraya yazmak istedim içimi dökmek için.
Yaşım 33 ve eşimle 10 yıldır birlikteyiz. Yıllar sonra çocuk denemeye karar verdik, ben son 1-2 yıldır istiyordum, onun hazır olmasını bekledim ve denediğimiz ilk ay hamile kaldım. Hamileliğim çok aktif geçti, bütün vitaminlerime, en katı sağlıklı beslenme tavsiyelerine (çay bile içmedim kafeinden kaçınmak için), egzersiz tavsiyelerine uydum. Bebeğim de beni bir gün bile üzmedi. Bütün kontrollerde tam sağlıklıydı.
37. haftası doldu ve doğum kendiliğinden başladı. Sancılarımı bile anlamadım, yalancı sancı sandım. Hastaneye gittiğimizde 6 cm açıklık vardı ve 2 dakikada bir sancım geliyordu. Yürüye yürüye gittim, hareketleri az diye kontrol için gitmiştik. Doğumun bile böyle rahat geçti.
Bebeğimin kalçalarında hiç görülmemiş bir sorun varmış ve ultrasonda bebeklerin pozisyonları değişik değişik olduğu için anlaşılmadı bu durum. Zaten ne internette ne sorduğumuz nice deneyimli doktorların hiçbiri böyle bir şeyi görmemişler. Bebeğime detaylı tarama yapılacak, bir çeşit genetik mutasyondan şüpheleniyor doktorlar.
Bebeğim çocukluğunu keyifli yaşasın, güzel yerde büyüsün diye bahçeli eve taşındık, okullara bakarak seçtik. Şimdi bu evde boş boş geziniyorum. Hiçbir yere sığamıyorum. Kalbim öyle kırık, kollarım öyle boş ki bu hissi üstümden atamıyorum.
Bebeğimi kucağıma koymalarına birkaç saniye var diye beklerken, bir anda kalçasının takılmasıyla ortam bana işkenceye döndü. Kafası, omzu hiç yırtık olmadan çıkan bebeğin takılmasıyla bir sürü müdahale yapıldı ve iç dış dikişlerim var. Hem bebeğim yok, hem de oturup kalkamıyorum. Sanki cezalarım hiç bitmiyor gibi geliyor.
Bebeğimin ölüsünü bile öpüp koklarken öyle mutlu oldum, öylesine bağlandım ki, gözünü kırpan elimi tutan bir bebeğim olsaydı yaşayacağım mutluluğu tahmin edemiyorum.
Zaten bebek istiyordum, şimdi iyice eksikliğini hissediyorum ama sanki hamile kalsam (kalabilecek miyim bakalım) ve başka bebeğim olsa, dünya tatlısı kızımı unutmuşum gibi olur mu diye düşünüyorum.
Kızım öyle tatlı ve güzel bir bebekti, bana öyle güzel ve mutlu bir hamilelik yaşattı ki, hiçbir bebek ona yetişemez gibi geliyor.
Ağlamaktan gözlerim kurudu. Gerçekten bütün senaryolara hazırlandığımı düşünen ben (kendimin öldüğü senaryoyu düşünüp, eşimle konuşmuştum mesela), bebeğimi bu kadar sağlıklı bir hamilelik ve tam zamanını doldurduktan sonra kaybedebileceğimi aklımın ucuna getirmemiştim.
Kendime nice emekle ilmek ilmek güzel bir hayat kurdum. Sevdiğim, beni seven, iyi bir ebeveyn olmaya can atan eşimle beraber hayatımızı bebeğe göre düzenleyip, çok hazırlanmıştık. Şimdi kendimle ne yapacağım, hayat bundan sonra böyle bir şokla nasıl devam edecek hiç bilmiyorum.
Kısmeti olan bebekler ne imkansızlıklarda ne saçma ailelere doğup hayatta kalıyor, şu koca dünyaya bir benim güzel kalpli annesini üzmeyen bebeğim sığmadı.
Size tüm kalbimle sarılıyorum. Hayat türlü türlü oyunlar oynuyor hepımıze. Umatım bütün kalbının agrısı geçer. Dılerım tekrar hamıle kalırsın. Ama önce terapı al lütfen. Allah'a sıgınıcaksın allah bılır nasip olsaydı yaşaması dünyada sızınleydı. Allah'tan ıyı kımse bılemez.Derdimin hiçbir çaresi yok. Tanıdığım hiç kimseyle konuşmak istemediğim için, buraya yazmak istedim içimi dökmek için.
Yaşım 33 ve eşimle 10 yıldır birlikteyiz. Yıllar sonra çocuk denemeye karar verdik, ben son 1-2 yıldır istiyordum, onun hazır olmasını bekledim ve denediğimiz ilk ay hamile kaldım. Hamileliğim çok aktif geçti, bütün vitaminlerime, en katı sağlıklı beslenme tavsiyelerine (çay bile içmedim kafeinden kaçınmak için), egzersiz tavsiyelerine uydum. Bebeğim de beni bir gün bile üzmedi. Bütün kontrollerde tam sağlıklıydı.
37. haftası doldu ve doğum kendiliğinden başladı. Sancılarımı bile anlamadım, yalancı sancı sandım. Hastaneye gittiğimizde 6 cm açıklık vardı ve 2 dakikada bir sancım geliyordu. Yürüye yürüye gittim, hareketleri az diye kontrol için gitmiştik. Doğumun bile böyle rahat geçti.
Bebeğimin kalçalarında hiç görülmemiş bir sorun varmış ve ultrasonda bebeklerin pozisyonları değişik değişik olduğu için anlaşılmadı bu durum. Zaten ne internette ne sorduğumuz nice deneyimli doktorların hiçbiri böyle bir şeyi görmemişler. Bebeğime detaylı tarama yapılacak, bir çeşit genetik mutasyondan şüpheleniyor doktorlar.
Bebeğim çocukluğunu keyifli yaşasın, güzel yerde büyüsün diye bahçeli eve taşındık, okullara bakarak seçtik. Şimdi bu evde boş boş geziniyorum. Hiçbir yere sığamıyorum. Kalbim öyle kırık, kollarım öyle boş ki bu hissi üstümden atamıyorum.
Bebeğimi kucağıma koymalarına birkaç saniye var diye beklerken, bir anda kalçasının takılmasıyla ortam bana işkenceye döndü. Kafası, omzu hiç yırtık olmadan çıkan bebeğin takılmasıyla bir sürü müdahale yapıldı ve iç dış dikişlerim var. Hem bebeğim yok, hem de oturup kalkamıyorum. Sanki cezalarım hiç bitmiyor gibi geliyor.
Bebeğimin ölüsünü bile öpüp koklarken öyle mutlu oldum, öylesine bağlandım ki, gözünü kırpan elimi tutan bir bebeğim olsaydı yaşayacağım mutluluğu tahmin edemiyorum.
Zaten bebek istiyordum, şimdi iyice eksikliğini hissediyorum ama sanki hamile kalsam (kalabilecek miyim bakalım) ve başka bebeğim olsa, dünya tatlısı kızımı unutmuşum gibi olur mu diye düşünüyorum.
Kızım öyle tatlı ve güzel bir bebekti, bana öyle güzel ve mutlu bir hamilelik yaşattı ki, hiçbir bebek ona yetişemez gibi geliyor.
Ağlamaktan gözlerim kurudu. Gerçekten bütün senaryolara hazırlandığımı düşünen ben (kendimin öldüğü senaryoyu düşünüp, eşimle konuşmuştum mesela), bebeğimi bu kadar sağlıklı bir hamilelik ve tam zamanını doldurduktan sonra kaybedebileceğimi aklımın ucuna getirmemiştim.
Kendime nice emekle ilmek ilmek güzel bir hayat kurdum. Sevdiğim, beni seven, iyi bir ebeveyn olmaya can atan eşimle beraber hayatımızı bebeğe göre düzenleyip, çok hazırlanmıştık. Şimdi kendimle ne yapacağım, hayat bundan sonra böyle bir şokla nasıl devam edecek hiç bilmiyorum.
Kısmeti olan bebekler ne imkansızlıklarda ne saçma ailelere doğup hayatta kalıyor, şu koca dünyaya bir benim güzel kalpli annesini üzmeyen bebeğim sığmadı.
Hanımefendi içini dökmüş,bu kadar negatif olmayın
İnsanlar Allah'ı bahane ederek birbirine nasıl acı şeyler söylüyor, yukarıdaki yorum bunun kanıtı. Bebeği ölü doğmuş anneye yazdığına bak, vicdansız.“Şu koca dünyaya bir benim güzel kalpli annesini üzmeyen bebeğim sığmadı ..”
Sanırım bu sözleriniz evrenin yaratıcısına yönelik ….
Binlerce insan türlü felaketler yaşadı evren var oldu olalı bu böyle ..
Duygularınız yoğun ancak odak noktanız ise negatif duygular ve olumsuzluğa yönelik.
Hepimiz binlerce insan gibi türlü türlü acılar yaşıyor ve evren var olduğu sürece de yaşayacak .Evren var olduğu sürece umut ve güzellikler de olacak ..
Şu süreçte elbette ki yaşınızı tutacaksınız ancak ;”..:..başka bir bebegim olursa…”ile başlayan paragrafınız da acınızı trajedikleştirme ve acıyı sonsuz yaşama çabanızı da görüyorum .
Başınız sağ olsun ruhunuza şifa versin Allah .
Başınız sağ olsunDerdimin hiçbir çaresi yok. Tanıdığım hiç kimseyle konuşmak istemediğim için, buraya yazmak istedim içimi dökmek için.
Yaşım 33 ve eşimle 10 yıldır birlikteyiz. Yıllar sonra çocuk denemeye karar verdik, ben son 1-2 yıldır istiyordum, onun hazır olmasını bekledim ve denediğimiz ilk ay hamile kaldım. Hamileliğim çok aktif geçti, bütün vitaminlerime, en katı sağlıklı beslenme tavsiyelerine (çay bile içmedim kafeinden kaçınmak için), egzersiz tavsiyelerine uydum. Bebeğim de beni bir gün bile üzmedi. Bütün kontrollerde tam sağlıklıydı.
37. haftası doldu ve doğum kendiliğinden başladı. Sancılarımı bile anlamadım, yalancı sancı sandım. Hastaneye gittiğimizde 6 cm açıklık vardı ve 2 dakikada bir sancım geliyordu. Yürüye yürüye gittim, hareketleri az diye kontrol için gitmiştik. Doğumun bile böyle rahat geçti.
Bebeğimin kalçalarında hiç görülmemiş bir sorun varmış ve ultrasonda bebeklerin pozisyonları değişik değişik olduğu için anlaşılmadı bu durum. Zaten ne internette ne sorduğumuz nice deneyimli doktorların hiçbiri böyle bir şeyi görmemişler. Bebeğime detaylı tarama yapılacak, bir çeşit genetik mutasyondan şüpheleniyor doktorlar.
Bebeğim çocukluğunu keyifli yaşasın, güzel yerde büyüsün diye bahçeli eve taşındık, okullara bakarak seçtik. Şimdi bu evde boş boş geziniyorum. Hiçbir yere sığamıyorum. Kalbim öyle kırık, kollarım öyle boş ki bu hissi üstümden atamıyorum.
Bebeğimi kucağıma koymalarına birkaç saniye var diye beklerken, bir anda kalçasının takılmasıyla ortam bana işkenceye döndü. Kafası, omzu hiç yırtık olmadan çıkan bebeğin takılmasıyla bir sürü müdahale yapıldı ve iç dış dikişlerim var. Hem bebeğim yok, hem de oturup kalkamıyorum. Sanki cezalarım hiç bitmiyor gibi geliyor.
Bebeğimin ölüsünü bile öpüp koklarken öyle mutlu oldum, öylesine bağlandım ki, gözünü kırpan elimi tutan bir bebeğim olsaydı yaşayacağım mutluluğu tahmin edemiyorum.
Zaten bebek istiyordum, şimdi iyice eksikliğini hissediyorum ama sanki hamile kalsam (kalabilecek miyim bakalım) ve başka bebeğim olsa, dünya tatlısı kızımı unutmuşum gibi olur mu diye düşünüyorum.
Kızım öyle tatlı ve güzel bir bebekti, bana öyle güzel ve mutlu bir hamilelik yaşattı ki, hiçbir bebek ona yetişemez gibi geliyor.
Ağlamaktan gözlerim kurudu. Gerçekten bütün senaryolara hazırlandığımı düşünen ben (kendimin öldüğü senaryoyu düşünüp, eşimle konuşmuştum mesela), bebeğimi bu kadar sağlıklı bir hamilelik ve tam zamanını doldurduktan sonra kaybedebileceğimi aklımın ucuna getirmemiştim.
Kendime nice emekle ilmek ilmek güzel bir hayat kurdum. Sevdiğim, beni seven, iyi bir ebeveyn olmaya can atan eşimle beraber hayatımızı bebeğe göre düzenleyip, çok hazırlanmıştık. Şimdi kendimle ne yapacağım, hayat bundan sonra böyle bir şokla nasıl devam edecek hiç bilmiyorum.
Kısmeti olan bebekler ne imkansızlıklarda ne saçma ailelere doğup hayatta kalıyor, şu koca dünyaya bir benim güzel kalpli annesini üzmeyen bebeğim sığmadı.
Alıntıladığım kişi yeni yazmış konu sahibi değil1 buçuk sene olmuş.eski konu.
Kötü kalpliler çünküİnsanlar Allah'ı bahane ederek birbirine nasıl acı şeyler söylüyor, yukarıdaki yorum bunun kanıtı. Bebeği ölü doğmuş anneye yazdığına bak, vicdansız.
Başınız sağolsun.. . Yaşadıklarınızı ağlayarak okudum ben de...Derdimin hiçbir çaresi yok. Tanıdığım hiç kimseyle konuşmak istemediğim için, buraya yazmak istedim içimi dökmek için.
Yaşım 33 ve eşimle 10 yıldır birlikteyiz. Yıllar sonra çocuk denemeye karar verdik, ben son 1-2 yıldır istiyordum, onun hazır olmasını bekledim ve denediğimiz ilk ay hamile kaldım. Hamileliğim çok aktif geçti, bütün vitaminlerime, en katı sağlıklı beslenme tavsiyelerine (çay bile içmedim kafeinden kaçınmak için), egzersiz tavsiyelerine uydum. Bebeğim de beni bir gün bile üzmedi. Bütün kontrollerde tam sağlıklıydı.
37. haftası doldu ve doğum kendiliğinden başladı. Sancılarımı bile anlamadım, yalancı sancı sandım. Hastaneye gittiğimizde 6 cm açıklık vardı ve 2 dakikada bir sancım geliyordu. Yürüye yürüye gittim, hareketleri az diye kontrol için gitmiştik. Doğumun bile böyle rahat geçti.
Bebeğimin kalçalarında hiç görülmemiş bir sorun varmış ve ultrasonda bebeklerin pozisyonları değişik değişik olduğu için anlaşılmadı bu durum. Zaten ne internette ne sorduğumuz nice deneyimli doktorların hiçbiri böyle bir şeyi görmemişler. Bebeğime detaylı tarama yapılacak, bir çeşit genetik mutasyondan şüpheleniyor doktorlar.
Bebeğim çocukluğunu keyifli yaşasın, güzel yerde büyüsün diye bahçeli eve taşındık, okullara bakarak seçtik. Şimdi bu evde boş boş geziniyorum. Hiçbir yere sığamıyorum. Kalbim öyle kırık, kollarım öyle boş ki bu hissi üstümden atamıyorum.
Bebeğimi kucağıma koymalarına birkaç saniye var diye beklerken, bir anda kalçasının takılmasıyla ortam bana işkenceye döndü. Kafası, omzu hiç yırtık olmadan çıkan bebeğin takılmasıyla bir sürü müdahale yapıldı ve iç dış dikişlerim var. Hem bebeğim yok, hem de oturup kalkamıyorum. Sanki cezalarım hiç bitmiyor gibi geliyor.
Bebeğimin ölüsünü bile öpüp koklarken öyle mutlu oldum, öylesine bağlandım ki, gözünü kırpan elimi tutan bir bebeğim olsaydı yaşayacağım mutluluğu tahmin edemiyorum.
Zaten bebek istiyordum, şimdi iyice eksikliğini hissediyorum ama sanki hamile kalsam (kalabilecek miyim bakalım) ve başka bebeğim olsa, dünya tatlısı kızımı unutmuşum gibi olur mu diye düşünüyorum.
Kızım öyle tatlı ve güzel bir bebekti, bana öyle güzel ve mutlu bir hamilelik yaşattı ki, hiçbir bebek ona yetişemez gibi geliyor.
Ağlamaktan gözlerim kurudu. Gerçekten bütün senaryolara hazırlandığımı düşünen ben (kendimin öldüğü senaryoyu düşünüp, eşimle konuşmuştum mesela), bebeğimi bu kadar sağlıklı bir hamilelik ve tam zamanını doldurduktan sonra kaybedebileceğimi aklımın ucuna getirmemiştim.
Kendime nice emekle ilmek ilmek güzel bir hayat kurdum. Sevdiğim, beni seven, iyi bir ebeveyn olmaya can atan eşimle beraber hayatımızı bebeğe göre düzenleyip, çok hazırlanmıştık. Şimdi kendimle ne yapacağım, hayat bundan sonra böyle bir şokla nasıl devam edecek hiç bilmiyorum.
Kısmeti olan bebekler ne imkansızlıklarda ne saçma ailelere doğup hayatta kalıyor, şu koca dünyaya bir benim güzel kalpli annesini üzmeyen bebeğim sığmadı.
Canım sacmasapan ailelerin güzel bir hayat sunamayacaklarini bile bile cocuk sahibi oldukları da bir gerçek. Bazı insanlar hak etmiyor maalesef. Uyuşturucu bağımlısı olan var çalışmayan dilenci olan var. Haksız bir cümle değil.Durumunuza çok üzüldüm ama bu yazdığınız pek olmamış, herkesin bebeği kendine kıymetli, imkansızlıklar içindeler diye bebek sahibi olmayı hak etmiyor demek değil kimse.
Bizim hastanenin birkaç tane kadrolu dilencisi var.ellerindeki bebekler her sene yenileniyor.biraz büyüyenleri de az ötede dilendirmeye başlıyorlar.dedim zaten sistem zaten saçma sapan bir sistem.zevk alarak insan mı yapılır? Hayatta en ufak bir şey için bile mücadele etmen gerekiyor.sevişerek çocuk mu olur? Milletin derdi bizim gibileri geriyor ondan sonra.Canım sacmasapan ailelerin güzel bir hayat sunamayacaklarini bile bile cocuk sahibi oldukları da bir gerçek. Bazı insanlar hak etmiyor maalesef. Uyuşturucu bağımlısı olan var çalışmayan dilenci olan var. Haksız bir cümle değil.
Dünyanın en haklı yazısı.evet dünya böyle bir yer.her 10 kadından 9 unun bebek kaybetme hikayesi var.eee demek ki doğanın işleyişi bu şekilde.bir başlık açıyorsun herkes dökülüyor yok 3 tane kürtaj oldum, yok beş tane düsürdüm.bir kadın düşük yapar, sağlıksız gebelik geçirir, kürtaj olur, tekrar tekrar hamile kalir, yine düşünür. dünyanın en normal şeyleri evet.dünyanin işleyişini bile kabullenmektir aciz kazık kadar kadının nazını çekmemek mi vicdansızlık oluyor? Bir tane kadın göster bana bütün gebeliklerinde sağlıklı bebek doğurmuş olsun? Bulabilecek misin? Tekrar tekrar da oluyor işte, hatta istemediğin kadar.hatta ben istemezdim bir insan dünyaya getirmenin bu kadar basit olmasını ama basit işte.bir ay sonra tekrar seviş hopp yine hamilesin.allah buyütmüyor meseleyi biz niye büyütelim?İnsanlar Allah'ı bahane ederek birbirine nasıl acı şeyler söylüyor, yukarıdaki yorum bunun kanıtı. Bebeği ölü doğmuş anneye yazdığına bak, vicdansız.