- 25 Aralık 2008
- 14
- 1
- 43
- Konu Sahibi buyursunlar
- #1
MİNİKSİN DAHA!
Canım oğlum.Dünyama hoşgeldin.
O kucağıma verildiğin ilk anı ömrümde ki hiç bir ana değişmem. Benden o ilk süt alışın.O çiçekleri kıskandıracak doyamadığım kokun.
Dünyaya gelişinin ilk günlerinde eğilemezdim.Seni koklayıp sevemeyişim beni kahrederdi.Geceleri ağlayınca alamazdım seni yanıma. Babanı uyandırıp o verirdi kucağima.Karnın acıkınca sütünü alabileceğin tek varlık bendim. Bana muhtaçtın sadece.
Bebeklerin ilk tattığı şey anne sütüdür.Ama sen bu kuralı bozdun.Ben göremedim ama baban dedi: İlk tattığın şey hac hurması olmuş bebeğim.
Baban yine dediğini yapmıştı oğlum.Hastaneden çıkarken üzerinde cimbomlu kıyafetin vardı.Bunu babandan başka kim yapabilirdi. Ne de güzel yakışmıştı oğluşuma sarı kırmızılar.
Gözlerin hep kapalıydı ilk günlerinde. Gözlerini bir açsan da baksam doya doya diye başında beklerdim hep.Öpmeye kıyamazdım seni.Daha çok miniktin,bir yerlerini incitsem dayanamazdım ağlamana.
İlk banyonu babannen yaptırmıştı.Minicik kıyafetlerini giydirip seni yanıma yatırdılar.Demek cup cup yapmıştı benim oğlum.Kim bilir ilk banyonda nasıl da rahatlamıştın.Biraz sonra maviş beşiğinde melekler gibi uyuyordun yavrum.
Baban kendine benzetirdi hep seni.Herkese oğlum aynı benim kopyam derdi.Birileri “Annesine benziyor” deyince morali bozulur,kaşları çatılırdı.
Çok tatlıydın.Bu minik şey benim mi diyordum içimden.İsmin kurulacağı gün annannenin aldığı papyonlu takımın ne kadar da yakışmıştı sana.Daha 10 günlüktün ama, büyük adamlar gibi damatlık giymiştin.Göbek ismin Muhammed olsun istedim.Huyun Peygamberimize (s.a.s.) benzer inşallah.
20 günlüktün. Topuğundan kan almak için o minik ayaklarını delik deşik etmişlerdi.O nasıl ağlamaydı oğlum,beni mahvetmiştin.Çok şükür atlattık derken,bir hafta sonra tekrar istediler seni .Çok korkmuştum.”Topuk kanında sorun çıkan bebekler özürlü olurlar”demişlerdi.Bebeğim özürlü müydü yoksa. Babannenle sarılıp ağlamıştık o gün.Çok şükür ki bir sorun çıkmadı.Eksik almışlar kanını.Ah yavrum nasıl kıyarım sana.O acıyı ikinci defa beraber yine çektik oğlum.
Kırkın çıkana kadar beni incitmedin oğlum.Geceleri yalnız karnın acıkınca uyanırdın.Seni ağlatan tek şey gaz sancısıydı.
Yirmi günlüktün.Babannenlerle beraber ileride seveceğini umduğum Akçaya gitdik.Deden ile Babannen yıllarını orda geçirmişlerdi.
İnşallah büyüdüğünde oraları sende benim gibi çok seveceksin oğlum. Gideceğin ev denize yakın bir yerde.Dedenin elinden tutup,seni denize götüreceği günleri bekliyorum.Bu arada,aman unutma oğlum! Dedenin sana bir bisiklet sözü var.Benden duymuş olma ama,ilerde bir ara hatırlatırsın.
Sağolsun deden bize hiçbirzaman kıyamazdı . “Sünnetini bizde yapalım” dedi.Demek benim oğlumda yakında erkek adam olacaktı.Ama gel gör ki sünnetinden bir gün önce kolum kırıldı ve alçıya alındı.Yavrumun sünnetini,alçılı kolla izlemek kısmet oldu.O kolla sana doyasıya sarılamamak,öyle işkenceydi ki bana oğlum .Tek tesellim sana birşey olmayışıydı.Günler birbiri ardını kovalıyordu.Artık evimize dönme zamanı gelmişti.Babanın yıllık izni bitmişti.Seni o kadar uzak yola çıkarmaya kıyamadığımız için uçaktan 3 kişilik bilet aldık.Anlayacağın seni de adam yerine koyup,sanada bir bilet kesmişler.Uçakta sana “En küçük yolcu”diyorlardı.E yani,daha kırklıyken uçağa bindin ya.Helal olsun sana.
Eve gelmiştik artık .Zorlu bir maraton bekliyordu babanı.Benim kolumun alçılı olması,onu çok yoruyordu.İşten yorgun argın gelir,yemeğimizi yapar,altını değiştirir,banyonu yaptırırdı.Ben sadece yatıyordum ve seni seyrediyordum oğlum.Baban “Bebek beni annesi sanıyor .Sadece karnı acıkınca sana bakıyor”demez mi!Babana gerçekten teşekkür ediyorum.Zor zamanlarımda beni yormadığı için.
İznim bitmek üzereydi.Sana bakacak kimse yoktu .Babanla ben çaresizce düşünürken,bir sabah babannen’in karşı komşu aklına gelmiş.Kadına “Torunuma bakacak tanıdığınız biri varmı?”diye sorduğunda:”Ben çocukları çok seviyorum,bana getirsin ben bakarım”demiş.O gün dünyalar benim olmuştu.Kadın anaç birine benziyordu.Yüzü güleçti.Yedi çocuk büyütmüştü.O yüzden çok tecrübeli olmalıydı.Kadına okadar kanım ısınmıştı ki. Büyük Allahım demek yerini önceden hazırlamıştı.Üstelik dışarıya da çıkmayacak hiç oğlum.Kışın soğuk hava görmeyecek.O minik elleri üşümeyecek.Allahım sen ne büyüksün!Yavruma kim bakacak diye düşünürken;Allah karşıma yanımdaki komşuyu çıkardı.
Üç ay boyunca her an seninle beraberken artık seni bakıcına verme zamanı gelmişti oğlum.O gün çok zor olmuştu.Seni bir an bile kucağımdan bırakamazken şimdi ellere bırakıyordum. Seni bakıcına verdiğim an,Aman Allahım!O an içimden birşey kopmuştu sanki.Ayrılırken “Ne olur oğluma iyi bak “der gibi bakmıştım kadına.Belki hisseder diye.Sanki ,sanki elimden tüm varlığımı almışlardı.Büyük bir boşluğa atılmış gibiydim.O gün,özlemin beni ağlatmıştı.Arasıra kokun geliyordu burnuma.Hiç bitmesin istiyordum bu koku.Minik yüzün gözümün önünden hiç gitmiyordu. Bugün ilk defa anne sütüne değil ,mamanın tadına bakacaktın.Sevecek miydin mamanı,yoksa anne sütü başka mıydı diyecektin.O gün gözlerim hiç durmuyordu.Bir pınar gibi akıyordu.
İlk defa akşamın yaklaşması bu kadar mutluluk vermişti bana.Seni kucaklamaya az kalmıştı oğlum.Evet,artık eve yaklaşıyordum,mutluluktan uçuyordum.Kuş gibiydim sanki.Merdivenleri çıkarken,heyecandan ayağım kayıp düşmüştüm.Az sonra seni görecektim oğlum.Kapıyı çaldım ve benim meleğim,sen karşımdaydın.Keyfin yoktu sanki.”Niye beni bıraktın”der gibi bakıyordun bana.Aldım kucağıma seni.Sarıldım,sarıldım,sarıldım.Allahım dünyada bundan daha büyük mutluluk olabilir miydi?.
Yavaş yavaş büyüyüyordun.Bakıcın iyi bakıyordu sana.Allahım sana bakacak kişiyi,özel olarak seçip karşıma çıkarmıştı sanki.Benden daha iyi bakıyordu. Nede olsa 7 çocuk anası. Havalar soğumaya başlayınca “Aman yavrum kalın giydir,hasta olmasın”derdi.Ki bu sözü çok hoşumagiderdi.Gün geçtikçe,bakıcına alışmaya başlamıştın.Sabahları,ona giderken tebessüm ediyordun.Akşamları beni görünce sevinip üzerime atlıyordun.İkimizide özlüyor,ikimizden de vazgeçemiyordun.Bakıcın da sana çok alışmıştıBirkeresin de okula gitmemiştim.Birden kapı çalındı.Karşımda ki bakıcındı.”Yavrum meraklandım,bebeği getirmedin,hasta mı yoksa”diye telaşlanmış kadın.Yavrumu bu kadar düşünmesi öyle mutlu etmişti ki beni.Artık bu teyzeyi annem gibi sevmeye başlamıştım.Belki de sana çok iyi bakması ve sana bu kadar düşkün olması onu bu kadar çok sevmeme neden olmuştu.Bu kadın insan olarakta çok iyiydi.Bazı zamanlar kapıyı çalar,yaptığı yemeklerden ikram ederdi .Eve geç gelip yorulduğumuzun farkındaydı.
Benimde içimden birşeyler yapmak gelirdi ona.Tüm özel günlerde ona ve bir yaşındaki torunununa hediyeler alırdım.
Bir keresinde ben işteyken ateşler içinde kavrulmuşsun oğlum.Bakıcın çok korkmuş ve ateşini düşürmek için torunun fitilinden vermiş, akşam geldiğimde kadın”Yavrum bebek bugün çok ateşlendi.o kadar korktum ki elimden hiç indirmedim içim acıdı”dedi.Allahım ne kadar fedakar bir bakıcı çıkarmışsın karşıma.
Ama bi durum vardı ki çok zoruma giderdi.Kadın geliniyle kalıyordu.Torunu hep annesinin kucağındaydı. Benim yavrum ise ellerin yanındaydı,garipti.Ama içimi rahatlatan bir şey vardı ki bakıcın sana bir anne hassasiyetiyle bakıyordu.Gözüm arkada kalmıyordu.
Yabancılar kız diye bilirdi seni.Erkektin,ama uzun lüle lüle saçların vardı.Seni o kadar sevimli yapıyordu ki.Saçlarını kesmeye bir türlü kıyamıyorduk.Doktor bile “Şimdi ben size bebeğinizin saçını kesin desem,biliyorum kesmiyeceksiniz” deyip gülmüştü bize.
Artık büyüdün oğlum altı aylık oldun.Emeklemeye başladın.Tıpkı askerlerin siperde,tek kol üzerinde sürünüşü gibi sürünüyorsun.. Ama başedemiyoruz ki seninle.Hiç durmuyorsun.Babanla peşinden koşturuyoruz hergün.Geçen gün sürünerek yerdeki çaydanlığı devirmiş.Sonra da çayın tortularını yemeye çalışırken her tarafına sürmüştün.Bir an yanından ayrılacak olsam hep bir şeyleri deviriyor döküyorsun.çok yaramaz oldun.En çok da koltukların,altlarına giriyor ortada görünmeyince,seni hep oralarda buluyorum.Allahım seni korusun yavrum.
Oyuncaklarınla da oynamaya başladın artık. Onları teker teker kemiriyosun .Evdeki herşeyi , lezzet testinden geçirdin zaten
Aynada kendini görünce nasıl da sevimli gülüyorsun öyle.
En mutlu anlarından biri altının açıldığı zaman.Değmesinler o zaman keyfine.Banyo yapmaya zaten doğduğun ilk günden beri bayılıyosun.
Uykun gelince ninnini kendin söylüyorsun.Ne zaman eee demeye başlasan bilirim ki uykun gelmiştir.
Babana çok düşkünsün..Onu gördüğü an,bilirim dünyalar senin olur yüzünde bir mutluluk belirir.Ben ise ancak, komiklikler yaparak güldürüyorum seni.Beşikten başka yerde uyumayı kabul etmiyorsun.. Ama babanın göğsünde yatarken nasılda mutlusun .Baban sabahları işe giderken arkasından ağlamayı öğrenmişsin birde.
Akşamları eve geldiğimizde saçımızı çekiyor,yüzümüzü emiyorsun.Belli ki bizi özlüyorsun.Sen daha miniksin ancak böyle sevebiliyorsun bizi.
Artık büyüdün ya beyefendi mama ,pirinç unu yediremiyoruz sana.Bebek gıdaları açmıyor seni.Mamayı hissetiğin an ağzını sıkıca kapatıyorsun.Kebap olsa yok demessin.İlla ki bizim yediğimiz yemeklerden yiyeceksin..Oğlum hatırlatayım,daha 6 aylık bebeksin sen ,büyük adam değilsin.Bebeksen bebekliğini bil.sen şu an daha mama yiyeceksin kebap değil.
Ah! Bebeğim günden güne farklı şeyleri öğrendiğini görmek heyecanlandırıyor beni...İlk dişini,ilk yürüyüşünü,ilk “Anne” deyişini sabırsızlıkla bekliyorum.
Iyiki doğdun oğlum.İyiki dünyama geldin.Yıllardır seni bekliyor muşum da farkında değilmişim..Yaşamanın bu kadar güzel olduğunu,sen doğunca anladım. Sen beni nasıl mutlu ettiysen allahta seni mutlu etsin yavrum.
Bana dünyanın en güzel duygusunu yaşattığın için teşekkür ederim oğlum.
Önünde uzun bir gelecek var.Şu acımasız hayat,seni inşallah çok üzmez..Ne zaman dara düşersen, unutma biryerlerde,hep sana koşacak bir annen var!……
23.12.2008/Perşembe
Annen
Canım oğlum.Dünyama hoşgeldin.
O kucağıma verildiğin ilk anı ömrümde ki hiç bir ana değişmem. Benden o ilk süt alışın.O çiçekleri kıskandıracak doyamadığım kokun.
Dünyaya gelişinin ilk günlerinde eğilemezdim.Seni koklayıp sevemeyişim beni kahrederdi.Geceleri ağlayınca alamazdım seni yanıma. Babanı uyandırıp o verirdi kucağima.Karnın acıkınca sütünü alabileceğin tek varlık bendim. Bana muhtaçtın sadece.
Bebeklerin ilk tattığı şey anne sütüdür.Ama sen bu kuralı bozdun.Ben göremedim ama baban dedi: İlk tattığın şey hac hurması olmuş bebeğim.
Baban yine dediğini yapmıştı oğlum.Hastaneden çıkarken üzerinde cimbomlu kıyafetin vardı.Bunu babandan başka kim yapabilirdi. Ne de güzel yakışmıştı oğluşuma sarı kırmızılar.
Gözlerin hep kapalıydı ilk günlerinde. Gözlerini bir açsan da baksam doya doya diye başında beklerdim hep.Öpmeye kıyamazdım seni.Daha çok miniktin,bir yerlerini incitsem dayanamazdım ağlamana.
İlk banyonu babannen yaptırmıştı.Minicik kıyafetlerini giydirip seni yanıma yatırdılar.Demek cup cup yapmıştı benim oğlum.Kim bilir ilk banyonda nasıl da rahatlamıştın.Biraz sonra maviş beşiğinde melekler gibi uyuyordun yavrum.
Baban kendine benzetirdi hep seni.Herkese oğlum aynı benim kopyam derdi.Birileri “Annesine benziyor” deyince morali bozulur,kaşları çatılırdı.
Çok tatlıydın.Bu minik şey benim mi diyordum içimden.İsmin kurulacağı gün annannenin aldığı papyonlu takımın ne kadar da yakışmıştı sana.Daha 10 günlüktün ama, büyük adamlar gibi damatlık giymiştin.Göbek ismin Muhammed olsun istedim.Huyun Peygamberimize (s.a.s.) benzer inşallah.
20 günlüktün. Topuğundan kan almak için o minik ayaklarını delik deşik etmişlerdi.O nasıl ağlamaydı oğlum,beni mahvetmiştin.Çok şükür atlattık derken,bir hafta sonra tekrar istediler seni .Çok korkmuştum.”Topuk kanında sorun çıkan bebekler özürlü olurlar”demişlerdi.Bebeğim özürlü müydü yoksa. Babannenle sarılıp ağlamıştık o gün.Çok şükür ki bir sorun çıkmadı.Eksik almışlar kanını.Ah yavrum nasıl kıyarım sana.O acıyı ikinci defa beraber yine çektik oğlum.
Kırkın çıkana kadar beni incitmedin oğlum.Geceleri yalnız karnın acıkınca uyanırdın.Seni ağlatan tek şey gaz sancısıydı.
Yirmi günlüktün.Babannenlerle beraber ileride seveceğini umduğum Akçaya gitdik.Deden ile Babannen yıllarını orda geçirmişlerdi.
İnşallah büyüdüğünde oraları sende benim gibi çok seveceksin oğlum. Gideceğin ev denize yakın bir yerde.Dedenin elinden tutup,seni denize götüreceği günleri bekliyorum.Bu arada,aman unutma oğlum! Dedenin sana bir bisiklet sözü var.Benden duymuş olma ama,ilerde bir ara hatırlatırsın.
Sağolsun deden bize hiçbirzaman kıyamazdı . “Sünnetini bizde yapalım” dedi.Demek benim oğlumda yakında erkek adam olacaktı.Ama gel gör ki sünnetinden bir gün önce kolum kırıldı ve alçıya alındı.Yavrumun sünnetini,alçılı kolla izlemek kısmet oldu.O kolla sana doyasıya sarılamamak,öyle işkenceydi ki bana oğlum .Tek tesellim sana birşey olmayışıydı.Günler birbiri ardını kovalıyordu.Artık evimize dönme zamanı gelmişti.Babanın yıllık izni bitmişti.Seni o kadar uzak yola çıkarmaya kıyamadığımız için uçaktan 3 kişilik bilet aldık.Anlayacağın seni de adam yerine koyup,sanada bir bilet kesmişler.Uçakta sana “En küçük yolcu”diyorlardı.E yani,daha kırklıyken uçağa bindin ya.Helal olsun sana.
Eve gelmiştik artık .Zorlu bir maraton bekliyordu babanı.Benim kolumun alçılı olması,onu çok yoruyordu.İşten yorgun argın gelir,yemeğimizi yapar,altını değiştirir,banyonu yaptırırdı.Ben sadece yatıyordum ve seni seyrediyordum oğlum.Baban “Bebek beni annesi sanıyor .Sadece karnı acıkınca sana bakıyor”demez mi!Babana gerçekten teşekkür ediyorum.Zor zamanlarımda beni yormadığı için.
İznim bitmek üzereydi.Sana bakacak kimse yoktu .Babanla ben çaresizce düşünürken,bir sabah babannen’in karşı komşu aklına gelmiş.Kadına “Torunuma bakacak tanıdığınız biri varmı?”diye sorduğunda:”Ben çocukları çok seviyorum,bana getirsin ben bakarım”demiş.O gün dünyalar benim olmuştu.Kadın anaç birine benziyordu.Yüzü güleçti.Yedi çocuk büyütmüştü.O yüzden çok tecrübeli olmalıydı.Kadına okadar kanım ısınmıştı ki. Büyük Allahım demek yerini önceden hazırlamıştı.Üstelik dışarıya da çıkmayacak hiç oğlum.Kışın soğuk hava görmeyecek.O minik elleri üşümeyecek.Allahım sen ne büyüksün!Yavruma kim bakacak diye düşünürken;Allah karşıma yanımdaki komşuyu çıkardı.
Üç ay boyunca her an seninle beraberken artık seni bakıcına verme zamanı gelmişti oğlum.O gün çok zor olmuştu.Seni bir an bile kucağımdan bırakamazken şimdi ellere bırakıyordum. Seni bakıcına verdiğim an,Aman Allahım!O an içimden birşey kopmuştu sanki.Ayrılırken “Ne olur oğluma iyi bak “der gibi bakmıştım kadına.Belki hisseder diye.Sanki ,sanki elimden tüm varlığımı almışlardı.Büyük bir boşluğa atılmış gibiydim.O gün,özlemin beni ağlatmıştı.Arasıra kokun geliyordu burnuma.Hiç bitmesin istiyordum bu koku.Minik yüzün gözümün önünden hiç gitmiyordu. Bugün ilk defa anne sütüne değil ,mamanın tadına bakacaktın.Sevecek miydin mamanı,yoksa anne sütü başka mıydı diyecektin.O gün gözlerim hiç durmuyordu.Bir pınar gibi akıyordu.
İlk defa akşamın yaklaşması bu kadar mutluluk vermişti bana.Seni kucaklamaya az kalmıştı oğlum.Evet,artık eve yaklaşıyordum,mutluluktan uçuyordum.Kuş gibiydim sanki.Merdivenleri çıkarken,heyecandan ayağım kayıp düşmüştüm.Az sonra seni görecektim oğlum.Kapıyı çaldım ve benim meleğim,sen karşımdaydın.Keyfin yoktu sanki.”Niye beni bıraktın”der gibi bakıyordun bana.Aldım kucağıma seni.Sarıldım,sarıldım,sarıldım.Allahım dünyada bundan daha büyük mutluluk olabilir miydi?.
Yavaş yavaş büyüyüyordun.Bakıcın iyi bakıyordu sana.Allahım sana bakacak kişiyi,özel olarak seçip karşıma çıkarmıştı sanki.Benden daha iyi bakıyordu. Nede olsa 7 çocuk anası. Havalar soğumaya başlayınca “Aman yavrum kalın giydir,hasta olmasın”derdi.Ki bu sözü çok hoşumagiderdi.Gün geçtikçe,bakıcına alışmaya başlamıştın.Sabahları,ona giderken tebessüm ediyordun.Akşamları beni görünce sevinip üzerime atlıyordun.İkimizide özlüyor,ikimizden de vazgeçemiyordun.Bakıcın da sana çok alışmıştıBirkeresin de okula gitmemiştim.Birden kapı çalındı.Karşımda ki bakıcındı.”Yavrum meraklandım,bebeği getirmedin,hasta mı yoksa”diye telaşlanmış kadın.Yavrumu bu kadar düşünmesi öyle mutlu etmişti ki beni.Artık bu teyzeyi annem gibi sevmeye başlamıştım.Belki de sana çok iyi bakması ve sana bu kadar düşkün olması onu bu kadar çok sevmeme neden olmuştu.Bu kadın insan olarakta çok iyiydi.Bazı zamanlar kapıyı çalar,yaptığı yemeklerden ikram ederdi .Eve geç gelip yorulduğumuzun farkındaydı.
Benimde içimden birşeyler yapmak gelirdi ona.Tüm özel günlerde ona ve bir yaşındaki torunununa hediyeler alırdım.
Bir keresinde ben işteyken ateşler içinde kavrulmuşsun oğlum.Bakıcın çok korkmuş ve ateşini düşürmek için torunun fitilinden vermiş, akşam geldiğimde kadın”Yavrum bebek bugün çok ateşlendi.o kadar korktum ki elimden hiç indirmedim içim acıdı”dedi.Allahım ne kadar fedakar bir bakıcı çıkarmışsın karşıma.
Ama bi durum vardı ki çok zoruma giderdi.Kadın geliniyle kalıyordu.Torunu hep annesinin kucağındaydı. Benim yavrum ise ellerin yanındaydı,garipti.Ama içimi rahatlatan bir şey vardı ki bakıcın sana bir anne hassasiyetiyle bakıyordu.Gözüm arkada kalmıyordu.
Yabancılar kız diye bilirdi seni.Erkektin,ama uzun lüle lüle saçların vardı.Seni o kadar sevimli yapıyordu ki.Saçlarını kesmeye bir türlü kıyamıyorduk.Doktor bile “Şimdi ben size bebeğinizin saçını kesin desem,biliyorum kesmiyeceksiniz” deyip gülmüştü bize.
Artık büyüdün oğlum altı aylık oldun.Emeklemeye başladın.Tıpkı askerlerin siperde,tek kol üzerinde sürünüşü gibi sürünüyorsun.. Ama başedemiyoruz ki seninle.Hiç durmuyorsun.Babanla peşinden koşturuyoruz hergün.Geçen gün sürünerek yerdeki çaydanlığı devirmiş.Sonra da çayın tortularını yemeye çalışırken her tarafına sürmüştün.Bir an yanından ayrılacak olsam hep bir şeyleri deviriyor döküyorsun.çok yaramaz oldun.En çok da koltukların,altlarına giriyor ortada görünmeyince,seni hep oralarda buluyorum.Allahım seni korusun yavrum.
Oyuncaklarınla da oynamaya başladın artık. Onları teker teker kemiriyosun .Evdeki herşeyi , lezzet testinden geçirdin zaten
Aynada kendini görünce nasıl da sevimli gülüyorsun öyle.
En mutlu anlarından biri altının açıldığı zaman.Değmesinler o zaman keyfine.Banyo yapmaya zaten doğduğun ilk günden beri bayılıyosun.
Uykun gelince ninnini kendin söylüyorsun.Ne zaman eee demeye başlasan bilirim ki uykun gelmiştir.
Babana çok düşkünsün..Onu gördüğü an,bilirim dünyalar senin olur yüzünde bir mutluluk belirir.Ben ise ancak, komiklikler yaparak güldürüyorum seni.Beşikten başka yerde uyumayı kabul etmiyorsun.. Ama babanın göğsünde yatarken nasılda mutlusun .Baban sabahları işe giderken arkasından ağlamayı öğrenmişsin birde.
Akşamları eve geldiğimizde saçımızı çekiyor,yüzümüzü emiyorsun.Belli ki bizi özlüyorsun.Sen daha miniksin ancak böyle sevebiliyorsun bizi.
Artık büyüdün ya beyefendi mama ,pirinç unu yediremiyoruz sana.Bebek gıdaları açmıyor seni.Mamayı hissetiğin an ağzını sıkıca kapatıyorsun.Kebap olsa yok demessin.İlla ki bizim yediğimiz yemeklerden yiyeceksin..Oğlum hatırlatayım,daha 6 aylık bebeksin sen ,büyük adam değilsin.Bebeksen bebekliğini bil.sen şu an daha mama yiyeceksin kebap değil.
Ah! Bebeğim günden güne farklı şeyleri öğrendiğini görmek heyecanlandırıyor beni...İlk dişini,ilk yürüyüşünü,ilk “Anne” deyişini sabırsızlıkla bekliyorum.
Iyiki doğdun oğlum.İyiki dünyama geldin.Yıllardır seni bekliyor muşum da farkında değilmişim..Yaşamanın bu kadar güzel olduğunu,sen doğunca anladım. Sen beni nasıl mutlu ettiysen allahta seni mutlu etsin yavrum.
Bana dünyanın en güzel duygusunu yaşattığın için teşekkür ederim oğlum.
Önünde uzun bir gelecek var.Şu acımasız hayat,seni inşallah çok üzmez..Ne zaman dara düşersen, unutma biryerlerde,hep sana koşacak bir annen var!……
23.12.2008/Perşembe
Annen