Merhaba hanımlar
Çok sıkıntılıyım.
Önce Allah’tan sonra ailemden sonra sizden yardım istiyorum.
Bundan bi kaç ay önce konu açmıştım.
Zaten ismimi görenler hatırlayacaktır.
Eşim hamileyken evi terketmiş bir hafta sonra tekrar çıkıp gelmişti.
Şimdi evi ben terkettim ve annemin evine sığındım.
bebeğim üç aylık oldu.
Ama doğduğundan beri çok az yüzüm gülmüştür.
Ev huzursuzluğu ne zormuş.
Buraya başka bir başlık daha açmıştım. Evimi annemlerin evinin yakınından uzak bir yere taşıyayım mı diye?
Burda ve bir çok yerde bebeğin olacak taşınma denmesine rağmen taşıdım.
O kadar doluyum ki hangi birini anlatayım.
Ben size hep kendi hatalarımla anlattım yaşadıklarımı. Yine öyle anlatmaya çalışıcam.
Çok detay var ama zaten soran olacaktır o detayları. Ara ara detayları da yazıcam.
Bebeğim biraz geç doğdu. Annem bana geldi doğumdan önce. Bebek doğduktan sonra 25 gün kaldı. Biraz kayınvalidem de kalsın istiyordu eşim. Annem de yorulmuştu. Kv geldi. 4 gece kalabildi. Bel fıtığı ağrımaya başladı ve dayanamacak duruma geldi gitti.
Kayınvalidem “annen gelir artık” diyip gitti.
Gittiği gün yaşadıklarımız eşimle iplerimiz koptu.
O gün kv banyo yapmıştı. O banyodayken soğuğa ve yağmura aldırış etmeden babam 3-4 otobüs değiştirerek ve yağmurda ıslanarak bana geldi.
Kayınvalidem babama çıkmadı. Oturma odasında oturdu.
Bebeğim uyuyordu. Babamın ilk torunu olduğu için gözlerine bakıyor uyanması için.
Derken zil çaldı.
Görümcem geldi.
Babamın üşüdüğünü görünce kendime süt olması için rezene yapacaktım görümcemle babama da sordum. Görümcem oruçmuş. Babam olur dedi. Sallama çay yapıp getirdim.
Görümcem sohbetten gelmiş.bana sen de gelirsin dedi. Ben de her zaman değil ama gelirim arada dedim. Benm cemaatim yok dedim. Biz de cemaat değiliz dedi. Bozuldu. Cemaat değillerse sadece neden osman nuri topbaş ın kitapları okunuyor anlamış değilim. Tamam gelirim ama her zaman gelemem dedim yine.bozulması devam etti.
Kv hala oturma odasında. Gelip geçerken bana “baban ne zaman gider” diye sordu.
Ben de bilmiyorum dedim.
Neyse sonra yine kapı çaldı kayınpederim geldi.
Trafikte kalmış arabasıyla.
Babam da dediki araba zor dedi. Benim gibi metrobüse binip trafiksiz gelecektin dedi.
Görümcem de “babam hiç otobüse binmez. Binmeyi bilmez.” Dedi bi kaç kere üstüste.
Babam da “kızım insanın ne olacağı hiç belli olmaz. Bir gün otobüse de insan mecbur kalır” dedi. Alındı haliyle.
Neyse sonra bebek uyandı. Kendi babam gidecekti. Kucağına verdim. Sonra aldım kp nin kucağına verdim. Ağlmaya başladı acıkmış.
Gittim odasında emzirdim. Getirdim kp’ye verecektim babam aldı gidicem şimdi diye.
Mutfağa gittim görümcem sinirli sinirli babasına sallama çay koyuyor.
Neyse odaya gittim.
Babam kalkıyordu. Bana sessizce torunumun eldivenini alabilir miyim demişti. Ben de çaktırmadan ceketinin iç cebine koydum. Babamı yolcu ettik.
Kv odadan çıkıp salona geldi.
Görümcemin oğluna bebeğimin adını söyletmeye çalışıyorlar.
Oğlumn adı hem eşimin dedesinin adı hem benim babamın adı. Hem de fetullah gülen den gelen bir ad.
Gerçeğini söylemeyeyim. Temsilen nick gibi söyliyeyim: mehmet ali hasan.
Babamın adı ali. Dedesinin adı ali hasan.
Kv oğlum dedi “ali” de dedi. Ben de ali dedim.
Görümcem hemen kızdı. Onun adı hasan ali dedi.
Ben de arada ali de diyorum dedim.
Onun adını dedemden dolayı koydunuz dedi.
Bişey diyecektim ki diyemedim. Mehmet de koyduk diye. Zaten biliyordu.
Eşim mehmet ismini koyduğunu çok dillendirmiyor malum durumlardan dolayı. Elbbet görümcem de biliyordu mehmet ismini.
Buarada şunu peşinen söyliyeyim ben kesinlikle hocaefendi cemaatiyle bir ilişkim yok. Eşim o gruptan. (zaten sorun da burdan kaynaklanıyor biraz) (bunu okuyan cemaatin içindeki hanımlar alınmasın. Her hangi bi hakaretim söz konusu değil. Kesinlikle içlerinde olmadığımı belirtiyorum sadece)
Neyse canım sıkkındı o gün. Kv gidecekti.
Kv evimin güzelliğinden bahsetti.
Ben de yok dedim çok uzak. Ben taşınmak istiyorum burdan yine karşıya dedim. Kv de. Dediki keşke bizim oraya taşınsaydınız dedi.
Ya dedim ben de öyle istiyorum orası daha iyi. En azından her yere metrobüsle gider gelirim rahat rahat dedim.
Bebeğimi kp nin kucağına verip resim çekicem. Bebek durmuyor. Al boş ver dedi. Aldım. Neyse.emzirmeye götürdüm yine. Kalkacaklarmış. Eşim geldi. Gittiler.
Onlar gidince gerildim.
Nasıl bakıcam dedim bebeğe. Garibim annem hem bebek hem ben hem ev işleri çok yorulmuştu. Onu da çağırmak istemiyordum. Küçücük bebek gözümü korkuttu.
Ufacık ama ne zormuç. Sürekli meme kucak oyun istiyor. Çok şükür gece emip yatıyor ama gündüz hiç uyumuyordu. Birisi yoksa yemek bile yiyemeyecektim tuvalete bile gidemeyecektim. Endişeleniyordum.
Eşime durmuyo dedim.
Diğer insanlar nasıl bakıyorsa öyle bakacaksın dedi.
Lohusalıktanmıdır nedir. Epey gerildim. Tartıştık. Laf ailerlerden açıldı. Babama hakaret etti. Ben dedi iyi adam olmam için senin üstüne dost tutmam lazım dedi. (zamanında babam annemi aldatmıştı) kucağında bebekle salondaki orta sehpanın üzerini dağıttı. Bağırdı çağırdı.
Ertesi gün annem dayanamadı bana. atladı geldi o kadar yolu yine.
Annem geldiğinde annemi aradı eşim telde.
İşte mihriban babama çay vermemiş. Sıcak davranmamış. Babasına babacım demiş. Annemi arasın babamı arasın gönlünü alsın demiş.
Annem de tamam oğlum onunla konuşurum demiş.
Alınmışlar madem diye, kv yi aradım, kp yi aradım.
Kv ile konuştum kp açmadı.
Neyse annem yine bi kaç gün bizde kaldı. Kızım artık sen bakmalısın güçlü olmalısın dedi. Yine gelirim dedi. Gitti.
Bebeğime tek başıma bakmaya çalıştım. Ama lohusalık depresyonumudur bilmiyorum. Çok zorlanıyordum. Gece uyan besle uyu uyan az uyu. Gün içinde uyuyamama. Bebeği uyutamama. Sonuçta Uykusuzluk aç kalma yorgunluk.
Bebeğimi canımdan çok seviyorum ama bakımı hayal ettiğimden daha zor geldi.
Neyse eşimle yine tartıştık. Beni annemlerin evine getirdi apar topar.
15 gün burda kaldım.bu süre içinde mevlüt yaptık. Bu sırada kayınpedere telefonu açmasa da bebeğin fotoğraflarını gönderdim. Annemlerdeyim daha yakındayız gelebilirsiniz her zaman diye telefondan yazdım. Cevap yazmadı.
Her neyse eşim geldi. Oğluma dayanamadım. Evime döndüm. Dönerken annemlerin kapısının üstündeki bebek süsümüzü illa söküp almak istedi. Annem bozuldu verdi elime gönderdi.
Evdeyken sürekli tartıştık. Babamdan özür dile annemden özür dile. Kardeşimi ara. Ona oturmaya git dedi.
Eşimle ayrı kaldığımız süre içinde üzüntüden sütüm çok azaldı. Mamayla takviyeye başladık. Bu canımı çok sıktı.
Eşim her tartışmamızda babama neden çay götürmedin? Aç mısın diye sormadın? Neden taşınmak istiyorum dedin diye tartıştı.
Ben de bebek uyandığından farketmedim çay almadığını, ben kendim yemeği bile zor yiyorum annenle kardeşin evdeydi neden yemek sormadılar dedim.
Melvüt yapmamıza bozuldu. Mevlüt kendi evimizde olmalıymış. Ama dedim bunları bebek doğmadan konuşmuştuk. Bişey dememiştin dedim. Gelen buraya gelecekti dedi.
Annemlere abartmıyorum konu komşu akraba 57 kişi geldi. o kadar kişi için otobüs tutmak. Milletin iki saat için iki saatlik yol gelip iki saat yol gitmesi mantıksız olduğunu söyledim.
Melüte kv yi de görümcemi de çağırmıştım ama kv ameliyat oldu gelemedi. Görümcem de tenezzül edip mesajıma cevap bile vermemişti. Kv de yüzyüze konuşunca çağırmıştı annem. Burun kıvırıp nasıl geleyim, günler kısa, ben zaten kuran okuyorum torunum için demişti. Annemin canı sıkılmıştı ama söylememişti.
Her neyse eşimin bu tartışmalar sonucunda yatağı ayırıp gitmeler. 3 gün konuşmamalar. Eve gergin gelmesi gergin gitmesi.
ben de artık bıktım dedim. Hem bebeğe bakmak hem eşim psikolojik ve fiziksel çöktüm.
Annemlere gideyim bi süre ayrı kalalım dedim. Bi tamam diyo bi hayır diyo.
Bebeği bırakırsın öyle gidersin diyo. mecburen kaldım.
Kv ye gittik. Ben gayet kv kp görümcemle muhabbet ettim. Hatta espiriler bile yaptım. Oysa kv beni gelince öpmüyor bile. Arada laf sokuyo. İşte normal doğum yapsaymışım annelerin kıymetini bilirmişim. Sezaryen olunca anne kıymetini bilememişim.
Eşim memnundu o akşamdan. Dönerken arabada haftaiçi şehirdışına çıkacağını bebekle annesinde kalmamı söyledi. Ben de yalnız kalmıyayım senle kalayım haftasonu dedim. Bi laf olur alınganlık olur dedim.
Eğer saygısızlık yapmazsam olmazmış. Kalmamı istiyormuş.
İşime ara vermiştim. Kamuda çalışıyorum. Tayinimi ümraniyeye aldırmak istiyodu. Ben de eski iş yerimden memnunum. Üstelik ümraniyede bi tek görümcem var. Yaşadığımız yeri hiç sevemedim. Avrupa yakasında en ücra köşede kalayım yine ailemden uzak otururz dedim. İşimi de seviyorum. Tayinimi aldırmak istemiyorum.
Bana eğer avrupa yakasında oturacaksan, eski işinde devam edeceksen, seni annenlere bırakayım dedi yolda. Bırak o zaman dedim.
Bırakmadı.
Eve gittik. Hiç bişey olmamış gibi barışmak istedi. Ben yine oğlum için biraz yumuşadım. Sonra yine tartıştık. Ben damızlığım dedi. Çocuğu yaptın ya dedi. Tartışırken ne terbiyesizliğim kaldı ne gerizekalılığım. Oğlum annemlerin evinde büyüyemezmiş. Biz nasıl insanlarmışız.
Gece terledi. Horluyodu bebeği uyandırıyordu. Ben içeriye gideyim dedi. Tamam git dedim.
Gitti.
Sabah gergin uyandı. Geldi. Bebeği emziriyodum.
Günaydın dedi. Günaydın dedim.
Hazırlandı bebeği öptü bana bakmadan gitti.
Ben de artık dayanamadım. O gittikten sonra tamam dedim. Annemlere gitmek istiyorum dedim. ya sen götür ya ben gideyim dedim.
Aradı. Ben götürmem taksi çağır git dedi. Tamam dedim.
Dışarda lapa lapa kar yağıyor. Bebek bebek arabasında uyuyor. Ana kucağında oylanıyor. Bebek arabası ana kucağı koca bavul bebek taksiyle soğukta gidemeyeceğime emindi. Abime haber verdim geldi. çıkarken de mektup yazıp bıraktım.
“lütfen daha fazla konuşmayalım. En az bir ay dinlenelim. Duygularımızı dinlendirelim. Annemi ya da babamı arayabilirsin. Annem telefondan oğlanın resmini de atar dedim. Laf olsun diye değil senin iyi olmanı gerçekten istediğimden söylüyorum kendine iyi bak” yazdım çıktım.
Annemdeyim. Ona hep söyledim. Sen benden ayrılrsın ama oğlundan değil. İstediğinde her zaman görürsün dedim. Mahkeme iki haftada bir izin verir ama benim öyle bir şartım yok diyordum.
Ne aradı ne sordu. İnternete keyfinin gayet iyi olduğunu gösteren resimler koymuş. Memnun oldum. Çünkü içim acıyordu aklı oğlunda diye. Üzülüyor diye.
Bunları yazarken aradı. Annem ben konuşamam dedi. Bana verdi telefonu. Evde başka kimse de yoktu. Neyse açtım teli.
Bebeği hazırla annemlere götürücem dedi. Ben de bensiz gidemez dedim. Gelirsin arka koltukta oturursun dedi. Yok dedim gelmiycem. Sen gel gör bebeğini dedim. O eve gelmem dedi. Annem aşağıya indirir dedim görürsün. Dedim. Annemle babama götürcem dedim. Onlar da gelsinler dedim. Yok dedi kimse gelmeyecek. Peki dedim. Kapadım telefonu.
Bana yine emzirvaki yapıyordu.
Gelip görmedi ya da götürmek için talep etmedi.
Annem bizim arabaya benzeyen bir arabanın içinde eşime benzeyen biriyle yavaşlayarak kapıdan geçtiğini söyledi.
Büyük ihtimalle geldi ama istediği olmayacağı için cesaret edemedi.
Her neyse arkadaşlar. İnanın yazdıklarım yaşadıklarımın belki binde biri. Bebekten dolayı bunu wordde parça parça yazdım.
Kafam da allak bullak. Aklıma geleni yazdım. Ama çok detay var.
En büyük hatam birbirimize tam güven vermeden korunmayı bırakmamız. Ama oğluma bakınca da iyi ki olmul diyorum. Benim hayatıma anlam kattı.
Onun zarar görmesini istemiyorum ama biz anlaşamıyoruz.
Bana iş için toplantıya gidiyorum diyor. Oysa cemaat toplsntısına gidiyor. Ben onun inancına karışmıyorum. Bana yalan söylemesini kaldıramıyorum.
Geçen bizim eski evdeki komşumuz annemi görmüş. Kızınla damadın anlaşıyor mu demiş. Annem de ne desin iyi demiş. Onlar hiç anlaşamıyordu. Çok kavga ediyorlardı. Biz de eşimle kavga ediyoruz ama bu kadar değildi demiş. Bunu söylyen öyle dedikoducu bi kadın değil. Gayet ciddi bir adam.
Dini inancım öyle birine bağlı değil.fikirlerini beğendiğim insanlara denk gelirsem dinlerim.
Herkesin inancı kendine.
Bu başlıkta da cemaat kavgası olsun istemiyorum.
Sadece ne yapayım? Nasıl düşüneyim? Nasıl moral bulayım? Yolumu nasıl çizeyim? Bunlar için fikirlerinizi almak istiyorum.
Oğluma bakınca ağlamak istiyorum. Evdeyken oğlunu çok seven sürekli resimlerini arkadaşlarına gurula atan adam onu uyutan oynayan adam kaç gündür hiç aramıyor sormyor. Beni aramasın ama annemle babamla hiç husumeti olmadı onları arasın. Resim istesin. Onu geçtim annemle babama gıcıksın abimi falan ara. Yok.
Oğluma kıyamıyorum. Çok üzülüyorum.
Annem çok rahatsız. Benden daha kötü morali. Ben güçlü olmaya çalışıyorum.
Babam çok aksi davranıyor.
Onlar beni destekliyor. Ama işte o kadar zor ki onlarla yaşamak da. Eğer boşanırsam nasıl onlarla dururum bilemiyorum. Üstelik bebeğimle ayrı eve çıkma fikrini bile konuşturmazlar.
Geçen küçücük bebeğe çay vermeye kalkıştılar. Vermeyin diyince kızdılar. Şunları yazarken bile babam söyleniyor git oğlan uyudu uyu diye. Kendime zaman ayıramayacak mıyım dedim.
İnanın oğluma tek başıma daha kolay bakıyormuşum.
Lütfen tecrübeli anneler bana fikir verin. Ben hiç bana uygun olmayan biriyle evlenmişim.