başka yüzyılda mı yaşıyorum?

bu da farklı bir bakış açısı. şimdi de samimiyetsizlikten ve yalnızlıktan, şişirilmiş egolardan ölüyorlar.
 
bu da farklı bir bakış açısı. şimdi de samimiyetsizlikten ve yalnızlıktan, şişirilmiş egolardan ölüyorlar.

Nerede yaşıyorsunuz siz yahu :)
Ben hala kasaptan ,manavdan ,eczaneden alışveriş yapınca iki kelam ediyorum insanlarla
Beyaz yakalı,15 cm topuklu giyen kızlar bile birbiriyle arkadaş .
Benle siz arkadaş olamazdık mesela
Okumak başka sanırım sizleyken içim kuruyabilirdi :)
 
bu kanıya nereden vardınız hakkında hiçbir bilginiz olmadigi bir insan için? saygı duyuyorum . her ruh birbirine ısınamaz pek tabii. ben de çok sıcakkanlıyımdır. boş muhabbeti sevmem sadece :)
 
98 doğumluyum, film ve dizilerden alıyorum şarkılardan hissediyorum. illa yasamak gerekmiyor ki yaşamadığımı belirtmiştim yazıda

Eee iste hayat filmlerdeki gibi geliyor
Güzelmiş :)
Neyse mesajlarima bakmam lazım
Doğal tas ihracatı yapıyorum ben yabancılara sen gibi 90 larda kalsaydık
Muhtemelen oturur da hayal kurar fabrika kızı minvalinde bir şey olurdum
Düşünsene whatsapp yok
 
eski fılmleri izlemeyi severim ben de.greta garbo lar yul brnyner Elizabeth taylor lar hele baba filminde ki marlon brandonun gençliği ne yakışıklıymış offff ki off.
 
bu kadar ithalat yapan ülkede şükür bir ihracatçıya rastladık.Kolay gelsin
 
Anlayan anladı canım.Özlenen zorluklar değil,o zorluklar arasındaki şükür,doyum,,samimiyet,vefa.Ben yazıdan, günümüzde ne kadar yitirilmiş değer varsa onlara özlemi hissettim. Sevgiler...
Çok teşekkür ederim. bu samimiyeti hissettirmeye çalışmıştım aslında bende. benden de kocaman sevgiler,hürmetler..
 
Annem biz bebekken sabah kalkıp bezlerimizi kaynatırmış ertesi güne temiz bez yetişsin diye. O zaman mama sandalyesi yok; yer sofrasında döke saça yermişiz yemeğimizi. Memeleri emzirirken yara olmuş, pompa yok o zaman. Meme iltihabı patlamış duvarlar kan... Kömür sobasıyla ısınırdık bu arada, bir de onu yakarmış o soğukta hastalık, zorluk arasında kömürlükten odun kömür taşıyarak. Pazara gider iki çocukla alışveriş yaparmış. Ha bir de köy yerini düşün... kadın bunların yanında saman çekecek, inek sağacak, bebesini doyuracak, tencere yemeği yapacak. Bu böyle uzar gider.

Ben sabah kalkıyorum kalorifer yanıyor ev sıcak. Alıyorum çocuğu mama sandalyesine elektrikli çay makinesinde çayım kaynıyor, kahvaltı ediyoruz, makine 1 saatte çamaşır ve bulaşığımı yıkıyor. Yemeğimi bazen dışarıdan söylüyorum. Pazar alışverişini eşim yapar. Altımda arabam vardır vızır vızır kulllanırım. Bu da böyle uzar gider.

Eskinin romantizmi bitmez. 50 yıl sonra da bu günler aranacak. Ama o romantiklere gel yaşa deseler köy hayatını, 3 gün zor dayanırlar. Şiir de şarkı da, zamana güzellemeler de bitmez.
Şimdi bir otur, mağarada kışı geçirdiğini, mağara ağzında aslanın seni yemek için beklediğini ve yemek bulmak, çocuğunu doyurmak için avlanman gerektiğini düşün. Bu da uzar gider. Hayat zor hacı. Şimdi düşünmek için vakit bol. Fark bu.
 
umarım konu sahibimetropollerden uzakta mesela kaz dağlarında yaşama fırsatı bulursunuz.Oralara yerleşmiş insanlar daha nostaljik daha fıkırlerinize yakın daha entellektuel kişiler bol bol eskilerden sohbet ederdiniz
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…