Başbakan tarihi açıklama yaptı

elmayla armutlar birbirine karışmış.......hak hukuk apayrı şeyler......siz belki denk gelirseniz alevilik hakkında yazdıklarımı ne tür haklara kavuşmamız gerektiğini çok iyi idrak edersiniz........lakin türkçe dersi görmek sırpça dersi görmek kabul edersiniz ki ana dilde eğitim değildir........sırplar ya da arnavutlar almanya da almanca konuşmak zorundadırlar ve resmi dil almancadır.....bunun demokrat olmakla demokrasiyle ilgisi yok

ben karistirmiyorum siz anlamadiniz, haftada birgün türkce ögrenmiyorlar bildiginiz ders görüyorlar bende gittim zamaninda 23 nisan resmi bayramlarda siir v.s okunur bildinigiz ders iste. sizin ne tür haklari kavusmaniz gerektigini benim idrak etmemin önemi yok ben erk degilim alevi de degilim bunu ögrenmesi yapmasi gereken erk , gücü elinde bulunuran devlettir, istemesi gereken de aleviler. benim yapacagim tek sey insanlik adina mutlu olmak. sirplarin veya türklerin öyle bir mecburiyeti yok kimse niye türkce konusuyorsun diye basini ezmez ama tabiki almanca ögrenmende gerekli, ha bu arada almanyayi örnek göstermemim sebebi " empatidir" türkiyedki kürdü ben anlarim , yoksa ne mana ile bana gidin hakkini arayin diyorsununuz .

demokrasi v.s isimler tanimlar beni ilgilendirmez inanmamda , bu kisinin öz hakkidir insanlik hakkidir.
ayrica almanyada binlerde camii var dernek var minareli camiiler, türkiyede birakin eski kiliseleri yeni bir kilise insaa edildigini düsünün :)

diger yandan niyetim almanyayi övmek degil bu duruma düsmek istemem sadece vaziyet budur burda.
 
ben karistirmiyorum siz anlamadiniz, haftada birgün türkce ögrenmiyorlar bildiginiz ders görüyorlar bende gittim zamaninda 23 nisan resmi bayramlarda siir v.s okunur bildinigiz ders iste. sizin ne tür haklari kavusmaniz gerektigini benim idrak etmemin önemi yok ben erk degilim alevi de degilim bunu ögrenmesi yapmasi gereken erk , gücü elinde bulunuran devlettir, istemesi gereken de aleviler. benim yapacagim tek sey insanlik adina mutlu olmak. sirplarin veya türklerin öyle bir mecburiyeti yok kimse niye türkce konusuyorsun diye basini ezmez ama tabiki almanca ögrenmende gerekli, ha bu arada almanyayi örnek göstermemim sebebi " empatidir" türkiyedki kürdü ben anlarim , yoksa ne mana ile bana gidin hakkini arayin diyorsununuz .

demokrasi v.s isimler tanimlar beni ilgilendirmez inanmamda , bu kisinin öz hakkidir insanlik hakkidir.
ayrica almanyada binlerde camii var dernek var minareli camiiler, türkiyede birakin eski kiliseleri yeni bir kilise insaa edildigini düsünün :)

diger yandan niyetim almanyayi övmek degil bu duruma düsmek istemem sadece vaziyet budur burda.

ben sadece size karşı yazmamıştım konu siz değilsiniz .....sizin yazdıklarınız üzerinden örnek gösterdim ben........biz ortadoğu devletiyiz diyorum gerek devlet eliyle gerek iç savaşla rahat bırakılmaz
almanya da ne uygulanıyor olursa olsun hepsi alman....hepsi almanca konuşur.....türk çocuklarını en azından adaptasyon döneminde full türkçe verirler bilemem ama nihayetinde hepsi almanca öğrenecek............yanlışları da vardır konumuz o değil
erk değilsiniz ama burası herkese açık bir forum ve herkes fikrini beyan etmekte özgürdür....ben de diyorum ki madem herkes ana diliyle eğitim görecek bunun anlamı resmi dilin körelmesidir........sizde orda hakkınızı arayın anadilde üniversite eğitimi olabilir mesela
yanlış düşündüğümü sanmıyorum
 
Söylediklerinizde haklisiniz. Bir halkin kendi dilini konusmak istemesi, kendi cocuguna kendi adini vermek istemesi, ben Kürdüm demesi yillarca yasak edildi. Kimse zaten inkar etmiyor yasananlari. Yalniz iste sizin söylediginiz bu söylemler cok havada kaliyor. Cünkü bircok özgürlük elde ettiler, bir kere de tatmin olmadilar.

Ben de Kürt destekcisi bir insandim. Kürtlerin haklari icin ugrasmistim cokca. Üniversitede Kürtlerin arasina katilmis uzun süre tartismalarina katilmis, onlari dinlemis, onlara üzülmüs, aglamis, onlarla halaylar cekmistim. Bunu daha önce de söylemistim. Fakat sonra gördüm ki Kürt, kendi milliyetciligini yapmaktan baska birsey istemiyor. BDP birilerini milliyetcilikle, fasistlikle suclarken, kendisi ne yaptigini saniyor acaba?

Sonra düsündüm, bu demokrasi, haklar, özgürlükler palavra, insanlar kendi kimliklerine, kendi irklarina, kendi topraklarina cok uc noktalarda, yani Türkleri elestirdikleri sekilde, yani asiri milliyetci ve fasist bir yaklasimla baglilar. O zaman? O zaman ben bir Türk olarak, akilsiz olmus oluyorum kimligime, ulusal degerlerime, dilime , varligima sahip cikmayarak.

Birileri bayrak, toprak, dil diye diye haykirirken, ben neden kendi bayragima, kendi topragima, kendi dilime sarilmayayim? Ben sarilinca irkci, fasit oluyorum ama Kürt yapinca demokrat mi?

Kürtler, sol kesimi cidden iyi kullandi.


Kürt sorunu var mı? Ben kürdüm kimin benle ne sorunu var. Gerçek sorun terör sorunudur. Uyuşturucu taşırken askere ve polise ateş açan katillerin sorunudur. Bu pis oyunu lütfen bizlere en azından bana bulaştırmayın.
Yılmaz Erdoğan'ın yazdığı şiirde şöyle der: ''Ve sen Amerikanca bir filmi Kürtçe izliyorsun''
 
Paketin genisletilmesi gerekir ki genisletileceginide düsünüyorum.
Basörtüsü konusuna sevindim.
Andimiz cok gereksiz birseydi, kis günü cocuklari disarda üsütmekten baska bir ise yaramayan birseydi kalkmasina sevindim.
Zira "lafla peynir gemisi yürümez" denirya, her sabah kalkip "türküm, cartum, curtum " demekle öyle olunmaz, dememeklede birsey kaybedilmez.
Insanlar artik kafasini kumdan cikarmali.

Almanya da oldugum icin, su Almanya da neden anadilde egitim yok konusunada degineyim.
Almanya da ki Türklerin durumu ile, Türkiye de yasayan farkli etnik köke sahip insanlarin durumu farkli.
Türkiye de kökeni Türk olanlarin ne kadar hakki varsa o topraklarda, kökeni Türk olmayanlarinda o kadar hakki vardir.
Her kökenden insan sehit olmustur o topraklar ugruna.

Andimizla, kis aylarinda bile zavalli cocuklar, siraya dizilip, sogukta titretilerek, daha cok Türk, daha dogru, daha caliskan yapilamayacagini yada okutulmayinca, o cocuklarin daha az Türk, sahtekar, tembe olmayacagini, insanlar anlamali artik!
Ben köken olarak Türküm. Ama " ne mutlu Türküm diyene" demek bana tuaf geliyor.
Kardesim, Almanda alman olmaktan mutlu, Fransiz da Fransiz olmaktan, Türk Türk olmaktan, Laz Laz olmaktan, herkes mutlu yani.
Bunca millet arasindan cikip " ben Türk oldugum icin mutluyum" demek bence eziklik ve güvensizlik göstergesidir. Zira sahip oldugu kökenden dolayi mutsuz olan bir insan yoktur su dünyada.

Okunmasinda ne mahsur vardida kaldirildi.
Dünyanin hicbir ülkesinde böyle bir uygulama yok, ayrica Türkiye de sadece Türkler yasamiyor.
Artik su kafatascilik kafasindan kurtulmak gerekiyordu, o nedenlede kaldirildi, gayette isabetli bir karar olmus!

Ayrica su " yasam sekline müdahale var" diye hergün eylem yapan insanlarda sevinmeli, sayet gercekten eylemin amaci " yasam sekline müdahale" ise, zira bu paketle birlikte " yasam sekli özgürlügü" kanunlarla güvence altina aliniyor, daha ne:)
 
Son düzenleme:
Bdp nin açıklamasına katılmamak elde değil :KK14: Tek bi partinin kendi kafasına göre aldığı kararlara ne kadar demokratik denilir düşünmek lazım. Üstelik aldığı kararlar buram buram siyaset ve fesatlık kokuyor. Üstelik nefret suçları şöyle bi adı geçsin yeter kıvamında sanki. LGBT üyelerinin adı bile geçmiyor ki bu ülkede nefretin en çok kusulduğu insanlar onlar. Düşünce suçundan hala hapiste olan insanlar varken içi bomboş bi paket bu. Reklamını iyi yaptı o kadar. Özgürlük 3-4 harften ya da üniversite isminin değişmesinden ibaret değil. Bu kadar basite indirgemesine şaşırmıyorum. Eylem saatini de uzatmış ne güzel polisin daha fazla biber gazı temin etmesi gerekecek :KK14: Tek mantıklı bulduğum karar andımız konusu sanırım. Zira milliyetçilik devletine faydalı olmakla olunur. Sözde herkes milliyetçi zaten. Üstelik sadece Türk'lerin olmadığı ülkemizde herkes çocuğunun her gün varlığını Türk varlığına armağan etmesini istemeyebilir. Neyse sonuç olarak zaten bi şey beklemiyodum öyle de oldu :KK42:
 
:KK53: çok sarsıcı bi paket oldu sarsıldım valla... :KK53: bu mudur şimdi... bitek fiyongu eksik hediye paketi gibi maşallah... ya Allah aşkına var mı böyle saçmalık ya ne varmış andımızda hayır ortalıkta bi yığın şey var düzeltilcek sara sara andımıza mı sardı ne yani biz okuduk 8 sene ne kaybettik... Türk müyüz evet doğru muyuz evet Türklüğümüzle mutlu muyuz kesinlikle evet bunu her gün dile getirmek ne güzel şey lakin anlayabilene... o iyi olmuş diyenlere bişi diyeyim mi o karda kışta Türklüğünü bağırmaktan erinen evladın bi savaşta ne kadar savunur acaba kendini bi düşün... terörist yağıyorya dağlara hem de ufacıklarken yetiştiriliyorlar onlar teröristlik öğrenirlerken bizim o küçücük akıllara Türklüğü haykırtmamız saçma ha... nereden öğrenecekler peki ön sayfalarında da yazmıyor kitaplarının artık haftada 2 ders sosyal bilgiler dersinde mi öğrenecekler ne olduklarını kendilerinden ne beklendiğini Türk olmanın Türküm diyebilmenin ne büyük mutluluk olduğunu? hadi bahane soğuk kar kış kıyamet madem öyle sınıfta okutsun öğretmenleri her gün ilk ders zor bişey mi kaldırmak ne ya neden bi kere... rabbim sonumuzu hayır etsin ya Türklüğümüzden gocunanıda ıslah etsin...


ne mutlu TÜRKÜM diyene, diyebilene...
 
Biz 7 yaşında yemin etmeye başladık. Ve henüz ÖLMEDİK...
Bir canım var o da ÜLKEME FEDA OLSUN....

Atatürk ne demiş;
‘Dünyadaki en zor iki şey; birincisi Türk milletini ayağa kaldırmak, ikincisi ayağa kalkan Türk milletini durdurmak!’
En Büyük TÜRKİYEEn Büyük TÜRKİYEEn Büyük TÜRKİYEEn Büyük TÜRKİYEEn Büyük TÜRKİYEEn Büyük TÜRKİYEEn Büyük TÜRKİYEEn Büyük TÜRKİYE

bir tavsiye;
Çocuklarınıza Bursa Nutkunu, Andımızı her gün okutunuz!
Türk Tarihini mutlaka öğretiniz.
Okul kitaplarını mutlaka kontrol ediniz.
Eğitim sistemimiz iptal..
Okul kitaplarındaki saçmalıklar için Mahiye Morgül'ün yazılarını okuyunuz.
Google da yazarsanız çıkar...
Okula gönderiyoruz deyip
küçücük zihinlere ne zehirler ekildiğini göreceksiniz.
******************************************

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...
En Büyük TÜRKİYE

 
ben paketi olumlu buldum,devamını bekliyorum.
herkes kendi fikir penceresinden baktığı için olumlu yada olumsuz eleştirilerin olmasını doğal karşılıyorum.
andımızı okumak isteyen hergün okusun,çocuğuna okutsun tabi,ama okumak istemeyenede zorla okutmak anlamsız.
kamuda başörtüsü serbestliği beklenen bişeydi,sevindim.başörtülü milletvekilleride olacaktır sanıyorum,geçen sefer neler olduğu düşünülürse diğer partilerin tepkilerinide merak ediyorum.sözde herkes destek veriyordu,kendince açılım yapıyordu,bakalım icraatte destekmi olacaklar köstekmi göreceğiz.
 
Bu kadar demokrasi bize fazla.Şahsen ben öyle bi demokratikleştim ki ne yapacağımı şaşırdım şu an.Hadi hepsini anladık da andımızın kime ne zararı vardı be kardeşim?"Türk'üm,doğruyum,çalışkanım" demek kime neden zor geldi?

Demokratikleşme değilki bu oy paketi resmen..

şuan bir öğretmen forumu olan eğitimhanede, andımızın kaldırması diye bir başlık var, ve öğretmenlerin çoğu ateşli bir şekilde kaldırılmasını savunuyor, güleyimmi ağlıyımmı, vay ülkemin geleceğine

Birde eğitimci olacak bu insanlar yazıklar olsun hepsine,evlatlarımızı kimlere emanet ediyoruz birde.
 
hüseyin çelikin açıklamalarını geçen sene dinlemiştim ve şuanda sırası geldi uygulamaya geçildi....varlığım türk varlığına armağan olmak zorunda değil gibi şeyler söylüyordu.....konu atatürk ve onun eserlerini türklük kavramını yok etmektir....önce bayram kutlamaları kaldırıldı,Atamız ders kitaplarından çıkarıldı,sırada andımız vardı oda kaldırıldı.....şimdi ne olacak...istiklal marşı,nutuk,gençliğe hitabe mi var??????

hangi bir ülkede azınlıklara göre anadil uygulaması var.....sonra bizim burada azınlık olan kim....herkes bu ülkenin vatandaşı değil mi....önce anadille başlayacak.sonra zaten toprak istiyorlar_özgürlükten kasıt bağımsız yeni bir devlet_sıra ona gelecek herhalde böyle böyle....
bizi niye düşünen yok....biz de onların vatandaşı değil miyiz...dış güçler bastırıyor,kuklalar gerçekleştiriyor....ve o teröristler,onlara yardım eden vekiller de tepelerine ediyor.....çok yazık....
 
almanyadaki türklerle türkiyedeki kürtlerin farklı olduğu anlatılmasa ben anlayamaycaktım.,.aydınlandım...biz anadilde eğitimi tartışırken bayan almanyadaki türklüğünü korumaktan bahsediyordu konu ordan dağıldı,...........kimsenin kimsenin kültùründe gözü yok burda niyet önemli ben burda hastalarımla tùrkçe anlaşacakmıyım ona bakıyorum ben
 
Söylediklerinizde haklisiniz. Bir halkin kendi dilini konusmak istemesi, kendi cocuguna kendi adini vermek istemesi, ben Kürdüm demesi yillarca yasak edildi. Kimse zaten inkar etmiyor yasananlari. Yalniz iste sizin söylediginiz bu söylemler cok havada kaliyor. Cünkü bircok özgürlük elde ettiler, bir kere de tatmin olmadilar.

Ben de Kürt destekcisi bir insandim. Kürtlerin haklari icin ugrasmistim cokca. Üniversitede Kürtlerin arasina katilmis uzun süre tartismalarina katilmis, onlari dinlemis, onlara üzülmüs, aglamis, onlarla halaylar cekmistim. Bunu daha önce de söylemistim. Fakat sonra gördüm ki Kürt, kendi milliyetciligini yapmaktan baska birsey istemiyor. BDP birilerini milliyetcilikle, fasistlikle suclarken, kendisi ne yaptigini saniyor acaba?

Sonra düsündüm, bu demokrasi, haklar, özgürlükler palavra, insanlar kendi kimliklerine, kendi irklarina, kendi topraklarina cok uc noktalarda, yani Türkleri elestirdikleri sekilde, yani asiri milliyetci ve fasist bir yaklasimla baglilar. O zaman? O zaman ben bir Türk olarak, akilsiz olmus oluyorum kimligime, ulusal degerlerime, dilime , varligima sahip cikmayarak.

Birileri bayrak, toprak, dil diye diye haykirirken, ben neden kendi bayragima, kendi topragima, kendi dilime sarilmayayim? Ben sarilinca irkci, fasit oluyorum ama Kürt yapinca demokrat mi?

Kürtler, sol kesimi cidden iyi kullandi.

ne güzel de demişsiniz neden kendi dilime bayrağıma sarılmayayım diye... şimdi ben de size soruyorum ben neden kendi dinime inancıma sarılmayayım...sırf birileri yasakladı sırf birileri başörtüyü kullandı diye ben okulda neden başımı açmak zorunda kalayım....bu da faşist bi tutum değil de nedir?

ve kapalı olduğum halde önceki yorumunuzda yazdığınız büyük çoğunluğun içinde (inançsızlara saygı duymayan, kendi dışındakileri cehenneme gönderen hamileleri sokağa çıkarmayan diye bahsettiğiniz çoğunluktan bahsediyorum) görmedim kendimi asla..
 
almanyadaki türklerle türkiyedeki kürtlerin farklı olduğu anlatılmasa ben anlayamaycaktım.,.aydınlandım...biz anadilde eğitimi tartışırken bayan almanyadaki türklüğünü korumaktan bahsediyordu konu ordan dağıldı,...........kimsenin kimsenin kültùründe gözü yok burda niyet önemli ben burda hastalarımla tùrkçe anlaşacakmıyım ona bakıyorum ben
merak etme yakında orada işin bile kalmaz.. ne de olsa yapılan herşey özerk ve zamanla bağımsızlaşan bir kürdistan için.önce onları anlayamayacağız sonra bu iş böyle olmaz bizi anlamıyorlar diyecekler hatta bizlere kürtçe eğitim vermeye başlarlarsa şaşırmıcam inan. sonra seni de buralar özelleşti diye memuriyetten çıkarırlar.. gidişimiz maalesef ki onu gösteriyor...Allah bu ülkenin bütünlüğünü korusun
 
Burasi Turkiye, halkin buyuk cogunlugu Turk. iste bu yuzden "varligim Turk varligina armagan olsun, Ne Mutlu Turkum Diyene" diyoruZ. Bize bu sekilde ogretildi.
Ama maalesef, birileri bunu "Turkum,cartum, curtum" diye goruyor....
 
Son düzenleme:
[h=2]PKK taleplerinin Ak Parti aracılığıyla yerine getirildiğini savunan MHP, “paralel devlet ve paralel millet yapılanmasına yol açan, PKK'ya kurtarılmış bölge ikram ediliyor” değerlendirmesini yaptı.[/h]Erdoğan'ın, demokratikleşme paketinin açıklamasının ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kurmaylarıyla değerlendirme toplantısı yaptı. Bahçeli, bugün düzenleyeceği MHP'nin Meclis grup toplantısında demokratikleşme paketini "ihanet paketi" diyerek sert dille eleştirecek. Parti yönetcilerinin demokrasi paketine ilişkin görüşleri ise şöyle:
PKK'ya sus payı çıktı
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural: Başbakan verdiği sözden dönmüştür. 18 Ağustos'ta, ‘anadilde eğitim özel okullarda da yok' demişti. Hangi silah hangi dayatma ona bu adımı attırdı?Verdiği sözü tutmayan Başbakan. Sürekli PKK'nın önünde eğiliyor. Bu paket PKK dayatmasıdır. Bunu söylediğimizde ‘densizlik' demişlerdi. İşte densizliğin adresi bu pakettir. PKK'nın siyasi taleplerinin meşrulaştığı öneriler bu pakette yer alıyor. Başbakan PKK'ya ‘şimdilik bunları yapıyorum arkası gelecek' diyor. Paketten PKK'ya sus payı çıktı. Amaca ulaşılması için millete hazım ilacıdır bu paket. Paralel devlet ve paralel millet yapılanmasına yol açan bu paketle, PKK'ya kurtarılmış bölge ikram ediliyor. Seçim sistemi önerileriyle de tuzak kuruluyor. Aldığı oyla elde edemediği milletvekili sayısını seçim sistemini değiştirerek arttırmak istiyor.
PKK istedi, AK Parti yaptı
MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman: Türkiye çok sistemli bir şeklide AK Parti eliyle terör ve taviz kıskacına alındı. Bu süreçte biraz terör biraz tevizle PKK talepleri milletimize dayatılarak adım adım toplum alıştırılıyor. Millete hazmettirmek için bir takım konularda düzenlemeler yapılıyor. Terörle mücadeleden, müzakere ve mutabakat aşamasına gelindi PKK talepleri hangi istikamette oldu ise bu paket onların hassasiyetle ele alınıp hayata geçerilmesine yönelik adımdır. PKK talep etti AK Parti gereğini yerine getirdi. Açık ipuçlarını pakette görmemiz mümkün.


Kaynak: Milliyet
 
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı demokrasi paketinde olması beklenen ve bazı kesimlerce eksikliği tartışma konusu olan birkaç madde daha vardı.

Özellikle Aleviler’in beklentileri, Ruhban Okulu’nun açılması ve jandarmanın İçişleri Bakanlığı’na tamamen bağlanması gibi düzenlemelerin pakette yer almasına neredeyse kesin gözüyle bakılıyordu. Avrupa yerel yönetimler şartında, Türkiye’nin bazı çekincelerinin kaldırılmasının da Demokratikleşme Paketi’nde olabileceği konuşulan yeniliklerdi. Ama bunlar paketten çıkmadı.
1- Ruhban Okulu: Son dönemde Ankara, dini sembolik önemi fazla olan bazı kiliselerin onarımı ve hatta buralarda ibadetin gerçekleşmesi yolunda önemli adımlar atmıştı. Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılması da bu çerçevede sadece Batı’dan gelen siyasi baskılar değil, hükümetin de realizasyon planları içinde yer almaktaydı. Üzerinde uzun süre düşünülen başlıklardan olan Ruhban Okulu meselesinde aslında açılması yönünde prensip kararı alındı. Ama Yunanistan’ın buna karşılık, Türk azınlığın haklarının iyileştirilmesi ve ibadetle ilgili kolaylaştırmada adımlar atmaması, Ankara’nın bu konuyu bir süre daha askıya almasına neden oldu. O nedenle pakette yer almadı. Bu konudaki gelişmenin önümüzdeki dönemde Yunan hükümetinin yapabileceği jestlere bağlı olduğu ifade ediliyor.

2-Alevilerin beklentileri: Paketin hazırlanmasında kritik rol oynayan isimlerden birine göre aslında hükümet bu konuda da hatırı sayılır adımlar atmaya hazırdı. Ancak dünkü açıklamaya bu yansımadı. Bunun nedeni ise ilk olarak karşılarında kendi içinde tam bir uzlaşma sağlamış muhataplar bulunmaması. İkincisi de Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın cemevlerinin statüsü, Alevi dedelerinin maaş alması dahil kritik bir paketin üzerinde çalışmalarını sürdürmesi. Eksikliği eleştirilere neden olan bu paketin önümüzdeki kısa dönemde ayrıca gündeme gelmesi sürpriz olmaz.

3-Jandarmanın Statüsü: Normalde mevcut haliyle hem Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde yer alan ancak İçişleri Bakanlığı’na bağlı olan jandarmanın da statüsünün düzenlenmesi öngörülüyordu. Hatta Jandarma Genel Müdürlüğü adı altında atama, terfi ve disiplin işlemlerinin de yetkisinin İçişleri Bakanlığı’na bağlanması planlanıyordu. Bu başlık da dünkü pakette karşımıza çıkmadı. Ancak, gelen bilgiler çalışmanın dünkü tarihe yetiştirilemediği yönünde. Tahminler bu düzenlemenin de bir süre sonra yürürlüğe gireceği biçiminde.
4-Yerel Yönetimlerin Güçlendirilmesi: Hükümetin planlarından biri de uluslararası alanda referans kabul edilen yerel yönetimler şartının üzerindeki Türkiye’nin şerhlerinin kaldırılmasıydı. Pakette bulunmayan bu kararın da yeni yasama döneminde kademeli olarak AK Parti tarafından gündeme getirilmesi şaşırtıcı olmayabilir. Bunun şimdi alenen ilan edilmesi bazı yanlış anlaşılmalara neden olabileceği için neyin ne anlama geldiği detaylarıyla zaman içinde açıklanarak, bu konuda da aşama kaydedilmesi hesaplanıyor. Yerleşim birimlerine il ve ilçeler olarak da eski isimlerinin teslim edilmesi Bakanlar Kurulu’nun alacağı kararlarla zamanla gündeme gelebilecek. Şerhlerin kaldırılması, yerel yönetimlerin etkilerinin önemli ölçüde artmasına yol açacak.
Hürriyet
 
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Hükümetin demokratikleşme paketini değerlendirdi.

Psaki, Türk hükümetinin demokratikleşme reformu açıklamasından memnuniyet duyduklarını ama reform paketine Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasının dahil olmamasından "hayal kırıklığı" yaşadıklarını bildirdi.

Psaki, günlük basın toplantısında Türkiye'nin uzun menzilli füze savunma sistemi ihalesinde Çin Halk Cumhuriyeti'nden CPMIEC firması ile sözleşme görüşmelerine başlanılmasına karar vermesine yönelik soru üzerine, "Türk hükümetine, NATO sistemleriyle veya kolektif savunma kapasitesiyle birlikte çalışmayacak bir füze savunma sistemiyle ilgili olarak ABD'nin yaptırım uyguladığı bir şirketle anlaşma görüşmelerine yönelik ciddi kaygılarımızı ilettik. Görüşmelerimiz devam edecek" dedi.

"Türk hükümetinin yaptırımlı bir firma ile ortaklığının sonuçlarının ne olabileceğine" dair soru üzerine Psaki, bu noktada bu sorunun hipotetik kaldığını ama kararın verilmesi halinde, bu konuda konuşabileceklerini kaydetti.

DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ

Psaki, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı Demokratikleşme Paketi'ne yönelik soru üzerine, Türk hükümetinin demokratikleşme reformu açıklamasından memnuniyet duyduklarını söyledi.

Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasına yönelik soru üzerine Psaki, "Türk hükümetini, dini özgürlüklerin genişletilmesi için ek reformlar yapmaları yönünde teşvik etmeye devam ediyoruz" dedi. Psaki, ancak, Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasının pakete dahil olmamasından hayal kırıklığı duyduklarını bildirdi.

KAYNAK:
ABD'yi hayal kırıklığına uğratan madde-Sabah - 01 Ekim 2013
 
vay bee. ben ne kadar özgürmüşüm. halbuki gezi direniş olaylarında kurtuluş'ta polis yüzünden sokağa çıkamadım.
 
“Paketiniz sizin olsun demokrasi kısmını bize bırakın” ya da "Tam demokratikleşeceğim bi gülme geliyor"...

Demokratikleşme paketinin açıklanacağı basın toplantısı muhteşemdi. Tam demokratik bir ortam yaratılmıştı! Bazı gazeteler yok! Bazı kanallar yok! En güzeli ise soru sormak yok! Demokrasi demokrasi olalı bu kadar ucuz olmamıştı herhalde...

Bir tane üniversite ismi değiştiriliyor, daha önce kimsenin görmediği hükümet komiserinin eylemlere katması kaldırılıyor, kimsenin uymadığı ve geçerliliği olmayan eylem saati bir saat ilerletiliyor, fiilen uygulanan farklı dilde propaganda yasallaşıyor, alfabaye üç harf ekleniyor, dinci vakıflar daha rahat para toplayabilsin diye kolaylıklar getiriliyor, Anayasa’da var olan kişisel verilerin gizliliği için yasa yapılıyor, göstermelik ve uygulamada "bizden" olmayanların yararlanamayacağı ayrımcılık, nefret suçlarına karşı tedbirler ve kılık kıyafet yönetmelikleri hazırlanıyor.

Aynı saatlerde İstanbul Üniversitesi’nde bir grup öğrenci boyutu bir metreküpü geçmeyen karton bir maketi okullarına sokmaya çalışıyor. SOMA (Siyasal Olaylara Müdahale Aracı) adını verdikleri maket, Özel Güvenlik Görevlileri tarafından parçalanıyor, öğrenciler darp ediliyor....

Paketten sadece saatler önce, Gülsuyu’nda bir genç, çeteler tarafından silahlı saldırıya uğruyor, polisler delil karartmaya çalışırken yakalanıyor, çevik kuvvet, polisleri yakalayanlara hastane içinde müdahale edip gözaltına alıyor...

Paketten günler önce 8 kadın TRT binası önünde protesto gösteri yaptıkları için darp edilerek gözaltına alınıyor.
Paketten haftalar önce, Ethem Sarısülük’ü öldüren polisin duruşması sivil polislerce işgal ediliyor...

Paketten aylar önce direnen milyonların eylemleri boyunca 6 kişi katlediliyor. Polis eliyle işlenen cinayetlerin sorumluları nedense bir türlü bulunamıyor. Tencere tava çalanlar suçlu, sokakta eylemde olanlar marjinal, provokatör, çapulcu ilan ediliyor.

Demokrasi denildiğinde ne geliyor biliyor musunuz aklıma?

Demokrasiniz yüzünden, milyonlarca insan sabah 6’da evimize polis gelecek mi korkusuyla yaşıyor.
Demokrasiniz yüzünden, insanlar telefonda konuşurken hükümeti eleştirmeye korkuyor.
Demokrasiniz yüzünden, herkes evinde baret bulunduruyor.
Demokrasiniz yüzünden, baretle yakalanmamak için o baretleri saklıyor.
Demokrasiniz yüzünden, bir sokağın güvenli olduğunu öğrenmek için o sokakta polisin olmadığını öğrenmek gerekiyor.
Demokrasiniz yüzünden, bini aşkın üniversiteli hapishanede.
Demokrasiniz yüzünden, bir çok askerimiz, aydınımız hapishanede.
Demokrasiniz yüzünden, polisleriniz ekip otolarında kadınlara tecavüz ediyor.
Demokrasiniz yüzünden, TRT’de alenen kadın düşmanlığı yapılıyor.
Demokrasiniz yüzünden, insanlar saat 22.00’dan sonra bakkala bağış yapıp, bakkaldan içki hediye alıyor.
Demokrasiniz yüzünden,El Nusra’cu ÖSO’cu caniler silahlarıyla cirit attıkları Güney kentlerimizde terör estiriyorlar.
Demokrasiniz yüzünden,bu ülke iktidar sahiplerinin, polis ve yargı gücüyle ülkenin yarısından çoğuna zulmettiği bir yer haline geldi.

Yani anlayacağınız, sizin demokrasinizle bizim demokrasimiz çok ayrı...
O yüzden artık bize demokrasi bahşetmeyin. Siz her demokrasi bahşettiğinizde bizim nefes alanımız daralıyor.
Kendi demokrasimizi, forumlarda, sokaklarda işlettik ve gördük ki, biz ne kadar farklı olsak da anlaşabiliyoruz. Yani sizin demokrasinizin yapamadığını bizim demokrasimiz yapıyor.
O yüzden alın paketiniz sizin olsun, demokrasi kısmını bize bırakın.

Dünyalılar.
 
Burasi Turkiye, halkin buyuk cogunlugu Turk. iste bu yuzden "varligim Turk varligina armagan olsun, Ne Mutlu Turkum Diyene" diyoruZ. Bize bu sekilde ogretildi.
Ama maalesef, birileri bunu "Turkum,cartum, curtum" diye goruyor....

eğer dediğiniz gibi ülkenin çoğunluğu türk olduğu için andımızda türküz diyor olsaydık bu yanlış olurdu.

ama biz anayasada bulunan şu madde nedeniyle bunu diyoruz:

MADDE 66- Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür.

yani kimsenin ırkıyla ilgili bir durum yok. türkiyeden nefret eden kürt ırkından gelen insanlar da istemeseler de türkler. bir vatandaş olarak. yoksa kimse kimseye zorla farklı ırk olarak sen şusun şusun diye diretebilir mi?
anayasana böyle bir madde varken insanlar neden ırk olarak algılıyor bunu? türkiye vatandaşıysan türksün. istesen de istemesen de. ben demiyorum yani, kaynak anayasa. :)
 
X