Doktor hanım merhaba,
26 yaşında 8 aylık evliyim. Eşimle üniversitede başlayan 7 yıllık bir ilişki sonunda severek evlendik. Hala da birbirmizi çok seviyoruz. Fakat evlilik nedeniyle ben işimi, yaşadığım şehri ve ailemi bırakıp başka bir şehire taşınmak durumunda kaldım. Bunlardan en çok ailemi ve işimi bırakmak beni sarstı. Ben evin en küçüğü olduğum için anneme ve alime çok düşkünüm. Zaten iki kardeşiz.
Eşime benim eski oturduğum şehire gelip ona da burada iş bulmayı defalarca teklif etmeme rağmen burada şartların daha iyi olacağını düşünerek kabul etmedi. Bundan dolayı içimde her zaman bir kızgınlık var ona ve çevreme karşı. Etrafımdan en ufak bir negatif davranış görmedim. Herkes sevgiyle benimsedi kabullendi beni. Dışarıdan geldiğim için de yadırgamadılar beni ve davranışlarımı. Maddi sıkıntılar çekiyoruz zaman zaman. Ve ben gene en başa, neden beni buraya getirdi noktasına geliyorum. İşsiz olmak bunca yıl emek verip okuduktan sonra hiçbir şekilde karşılığını alamamak canımı çok sıkıyor. İnsanlar bana napıyorsun çalışıyormusun diyecek diye aklım çıkıyor kimseyle görüşmek konuşmak tanışmak istemiyorum. Kendime güvenim iyice azaldı.
Kafamı dinlemek için ailemin yanına gittiğim sürelerde sorunsuz zaman geçiriyorum. Mutlu dönüyorum. Ama bir süre beni idare ediyor gidişim sonra gene aynı durum. Kendime kızıyorum, eşime, eski hatalarıma. Başkalarının başarılarıyla kendi başarısızlıklarımı mukayese ediyorum. Sürekli ağlama isteği ve yorgunluk oluyordu önceden. Şuanda ağlama durumum bayağı azaldı. Ama enerjim yok. Doktor arkadaşımla konuştuğum zaman antideprasan kullanmanı öneririm demişti. Bu aklımda ama erteliyorum şimdilik. Kendi kendime çözüm bulabilirmiyim acaba diye. Yapbozlarımla uğraşıyorum bol bol kitap okuyorum. Anneciğimle uzun uzun yaptığımız telefon sohbetleri biraz daha kafamı dağıtıyor. Ama asla ona anlatmıyorum düşüncelerimi üzüntülerimi. Sadece eşime söylüyorum o da kızgınlık krizlerinde oluyor. Çünkü beni kimsenin anlayabileceğini düşünmüyorum. Kocan eve ekmek getiriyor karnın doyuyor. Bu boş zamanında çocuk yap deniliyor. Böyle bir piskolojideyken olacak cocuğa iyi bir anne olacağımı düşünmüyorum. Rabbim doğru zamanda nasib etsin.
Hayatımda en çok önem verdiğim şeylerden biriydi kariyer sahibi olmak, Allah kulunun en istediği şeyle sınarmış onu sanırım benimki de böyle diyorum.
Yorumunuzu bekliyorum. Şimdiden teşekkür ederim. a.s.
26 yaşında 8 aylık evliyim. Eşimle üniversitede başlayan 7 yıllık bir ilişki sonunda severek evlendik. Hala da birbirmizi çok seviyoruz. Fakat evlilik nedeniyle ben işimi, yaşadığım şehri ve ailemi bırakıp başka bir şehire taşınmak durumunda kaldım. Bunlardan en çok ailemi ve işimi bırakmak beni sarstı. Ben evin en küçüğü olduğum için anneme ve alime çok düşkünüm. Zaten iki kardeşiz.
Eşime benim eski oturduğum şehire gelip ona da burada iş bulmayı defalarca teklif etmeme rağmen burada şartların daha iyi olacağını düşünerek kabul etmedi. Bundan dolayı içimde her zaman bir kızgınlık var ona ve çevreme karşı. Etrafımdan en ufak bir negatif davranış görmedim. Herkes sevgiyle benimsedi kabullendi beni. Dışarıdan geldiğim için de yadırgamadılar beni ve davranışlarımı. Maddi sıkıntılar çekiyoruz zaman zaman. Ve ben gene en başa, neden beni buraya getirdi noktasına geliyorum. İşsiz olmak bunca yıl emek verip okuduktan sonra hiçbir şekilde karşılığını alamamak canımı çok sıkıyor. İnsanlar bana napıyorsun çalışıyormusun diyecek diye aklım çıkıyor kimseyle görüşmek konuşmak tanışmak istemiyorum. Kendime güvenim iyice azaldı.
Kafamı dinlemek için ailemin yanına gittiğim sürelerde sorunsuz zaman geçiriyorum. Mutlu dönüyorum. Ama bir süre beni idare ediyor gidişim sonra gene aynı durum. Kendime kızıyorum, eşime, eski hatalarıma. Başkalarının başarılarıyla kendi başarısızlıklarımı mukayese ediyorum. Sürekli ağlama isteği ve yorgunluk oluyordu önceden. Şuanda ağlama durumum bayağı azaldı. Ama enerjim yok. Doktor arkadaşımla konuştuğum zaman antideprasan kullanmanı öneririm demişti. Bu aklımda ama erteliyorum şimdilik. Kendi kendime çözüm bulabilirmiyim acaba diye. Yapbozlarımla uğraşıyorum bol bol kitap okuyorum. Anneciğimle uzun uzun yaptığımız telefon sohbetleri biraz daha kafamı dağıtıyor. Ama asla ona anlatmıyorum düşüncelerimi üzüntülerimi. Sadece eşime söylüyorum o da kızgınlık krizlerinde oluyor. Çünkü beni kimsenin anlayabileceğini düşünmüyorum. Kocan eve ekmek getiriyor karnın doyuyor. Bu boş zamanında çocuk yap deniliyor. Böyle bir piskolojideyken olacak cocuğa iyi bir anne olacağımı düşünmüyorum. Rabbim doğru zamanda nasib etsin.
Hayatımda en çok önem verdiğim şeylerden biriydi kariyer sahibi olmak, Allah kulunun en istediği şeyle sınarmış onu sanırım benimki de böyle diyorum.
Yorumunuzu bekliyorum. Şimdiden teşekkür ederim. a.s.