Kendimi çok değersiz, ailesine yük olan, hiç bir işi beceremeyen biri gibi hissediyorum ve böyle hissetmem için de ailem elinden geleni yapıyor.
Kısaca anlatabilir miyim bilmiyorum ama kendimi şöyle özetleyeyim;
Ben 22 yaşında genç bir kızım. Gittiğim liseyi öğretmenlerimle daha doğrusu bir öğretmenimle yaşadığım tatsız çekişmeler nedeniyle bıraktım. Gitmedim, gitmek istemedim tabi devamsızlıktan da kaldım. Hani "ama hoca bana taktı" diyenler vardır ya ben onun gerçeğini yaşadım, eminim çoğumuz yaşamıştır.
Tabi şimdiki aklım olsa asla o hatayı yapmaz, ben derslerime, yoluma bakardım ama o zaman ki cesaret ve tahammülsüzlüğüm işte. Ama sonradan hatamı anlayıp açık öğretimden okumaya başladım. Liseyi bitireceğim dedim, bitirmek istedim ki; 20 kredi kadar eksiğim kaldı onu da ocaktaki sınavda verebilirsem mezun olacağım. Ondan sonra ki düşüncem kpss'ye girip herhangi bir şehirde herhangi bir memurluğu kazanmak olacak. Yani allah kısmet ederse.
Liseyi bıraktıktan sonra bir yandan okurken bir yandan çalıştım call centerlık, sekreterlik, pazarlamacılık, gözlükçülük, kitapçılık pek çok geçici işe girdim, çıktım ve harçlığımı çıkardım. Bu yaşıma kadar aileme yük olmadım zaten küçükken bile onlardan bir şey beklemezdim. Bir ablam var evli şimdi boşanmak üzere zamanında hep ona alınır küçülünce de ben giyerdim. Yani bunda tabiyki bir sorun yok ama ailemin ciddi anlamda benim için bir şey yaptığını hatırlamam. Temel gıda ve barınma ihtiyacım dışında.
İlk telefonumu kendim paramı biriktirerek almıştım mesela ama ablama gidilip en pahalı telefon alınırdı, marka takıntısı vardı gidilip en pahalı kıyafetler alınırdı. Onun odasında tv, dvd vardı ben onun izin verdiği sürelerde odasına girebilirdim aksi halde kapısını evde olmadığında bile kitler tv, dvd izlememi istemezdi.
Sonra biriyle tanıştı 5 ay içinde anlaşıp evlendi, ailem karşı çıksa da alkolik bir adamla hayatını birleştirdi. Bir çocukları oldu, allah biliyor ya kendi evladım gibi severim... ve bu benim lise dönemime geldi, ben okuldan çıkar onun evine giderdim orada kalır ona yardım ederdim, eve gelmek de istemezdim açıkçası çünkü benim babam da o zamanlar çok fazla alkol alırdı. Evde hep tatsızlık çıkardı biraz bunlarda beni bunaltmıştı ama sonra aynı şeyleri ablamın evinde de yaşayınca (hatta daha fazlasını) gitmemeye başladım ablam hep bana gönül koyardı neden gelmiyorsun neden kalmıyorsun bu yaşıma kadar o kadar sorun yaşadım ki şimdi uzun uzadıya anlatıp sizleri sıkmak istemiyorum ama şunu söyleyebilirim gerçekten kötü zamanlar geçirdim.
Sonra ablam 2 günde bir çocuğa kıyamadığımızı bildiğinden boşancam diyerek eve gelmeye başladı. Geldiğinde de beni hiç rahat bırakmaz bütün sinirini benden çıkarırdı. (Neden odandan çıkmıyosun, neden yeğenine bakmıyosun, neden temizliği sen yapmıyosun, hiç kimseye bi faydan yok kendi paranla kendi başına yaşıyosun...) Zamanında kendisi 3 kuruş kazanırdı o para kredi kartı borcuna bile yetmezdi bir de üstüne annemin babamın parasını alırdı. Ben o sürede sürekli ablamın sorunlarından, babamın eziyetlerinden bunaldım.
Çalışıyordum okuyordum ama yine de bu evde yaşıyordum... bi süre sonra daha fazla üzülmemek için kendime bi bilgisayar aldım ki ben şimdi 22 yaşındayım bu pc'yi 20 yaşında almıştım. Sonra annem nasıl olduysa internet bağlatalım dedi... ben de o ara çok ders çalıştığım için işten de çıkmıştım tamam dedim. Benim öyle faceyle başka bişeyle işim olmuyor hatta bir tane var ama şu an girilmemekten şifresini bile unuttum. O zamanlar bağlattı ve ödemeye başladı ayda 50 tl ödüyordu. Bilmiyorum belki de o zamana kadar bişi yapmadığı için böle bi jest yapmak istedi bana. Sonra ben ücretsiz bi belediye kursu buldum ve ona yazıldım. Bilgisayarla ilgili programları öğrenmek için, e kursa girince de interneti daha çok kullanmaya başladım. Ben film dizi izlemeyi çok severim hatta bu benim kitap sevgimi bile maalesef zorladı. Ama hoşuma gidiyor işte tek kötü yanım bu belki de...
Öyle çok sosyal, sevgilisi olan biri değilim aslına bakarsanız benim en son 16 yaşında erkek arkadaşım olmuştu. Ne bileyim evdeki sorunlar, kendi psikolojim vs hiç böyle şeylere hazır hissetmedim kendimi. Daha çok kendimi yetiştirmeye yönelmek istedim çeşitli kişisel gelişim kurslarına gidiyordum, tiyatroya gidiyordum. Hatta sanat evine giden bir arkadaşım vardı onun önderliğinde ücretsiz yada düşük ücretli sanat sergileri, galerilerine giderdim. Kendi dünyamda bi şekilde mutlu yaşıyordum ama bir dönem ailemin içindeki tatsızlık artınca hepsini bıraktım.
Ablam temelli olarak evimize yerleşti, evdeki huzursuzluk kat ve kat arttı ben kendime ayırdığım vakitleri onlara adamaya başladım ve bu benim psikolojimi etkilediği için farkında olmadan çok fazla kilo aldım. Kilo aldığım için iş bulmam da zorlaştı, zaten henüz lise mezunu olmayan bir genç kızın dış görünüşü de çok etkili değilse, hostesliktir, pazarlamadır, sekreterliktir zor alınıyor işe. O işlere bile... Şu an evde gördüğüm muamele hiç işe yaramayan, çirkin, kilolu, cahil, okumamış, ailesinin eline bakan bir kaçıktan ibaret.
Bu hayatta ki tek mutluluğum olan film, dizi, belgesel izlemek de gözlerine batmaya başladı. Ben onlardan bir süre istedim bir süre kendimi toparlamama, kilo vermeme, yeniden iş bulmama izin vermelerini bu sürede de benimle atışmamalarını yada benden bir beklenti içinde olmamalarını istedim. Çünkü gerçekten psikolojim iyi durumda değil ama onlar sürekli üstüme geliyor. Hatta annem ya çalış ya evlen ben senin aç karnını doyuramam gibi çirkin bir söz bile söyledi. Yeğenim zaten günün 12 saati benim odamda pc başında, hiç bir özelim, kendime ait bir yaşam alanım yok.
Bu aralar deli gibi iş arıyorum ama bulamıyorum. Kilo vermek istiyorum ama stresten yemek yemekten kendimi alamıyorum. Hatta bazen ağlayarak yiyorum. Gerçekten iyi değilim... Ben kendi başıma bir şeyler yapmaya okumaya çalışırken asla destek olmadılar ama evlenip ayrılan, yeğenimle evimize yerleşen ablam açık öğretimden lisesini tamamlayacağını söylediğinde bana evde oturup çocuğa bakmamı söylüyorlar.
Bir an önce kendim için bir şeyler yapmak ayaklarımın üstünde durmak istiyorum ama kafam öyle allak bullak ki nereden başlayacağımı bilmiyorum. Ben gerçekten şımarık, sızlanan bir aptal mıyım yoksa gerçekten kafayı mı yemeye başladım bilmiyorum. Buraya yazış sebebim de bu... Gerçekten bunları okuduğunuzda haklı olduğumu düşünüp güzel tavsiyeler verecek misiniz yoksa sızlanan bir şımarık olduğumu düşünüp bana kızacak mısınız bilmiyorum ama bunu öğrenmeye ihtiyacım var. Son olarak annem internetimi ödemeyeceğini söylediğinden 1,2 hafta içinde gidip kapatacak yani nasıl iş bakarım ne yaparım onu da bilmiyorum çünkü yalan değil gazete alacak param bile yok. Ve onlardan ölsem de para almak, gidip iş bakmak istemiyorum. İş görüşmelerine yürüyerek gidiyorum ama net sayesinde buradan bulup haberleşebiliyorum. Net kapanırsa telefon da kapanacak... Ve benim telefonuma 3 ayda bi kapanmasın diye lira yükleyebiliyorum. Bu arada merak edenler olacaktır bizim durumumuz iyi, 1 emekli maaşı ve 2 maaş giriyor eve.
Ya son çare bi yere girip temizlik, bulaşık vs dayanıcam kpss ye kadar ama o da mümkün değil diyorlar. Ben düz liseyim kazanmam çok düşük bir ihtimalmiş, arkadaşımın eski kitaplarını aldım netten de çalışıyorum ama yeter mi bilmiyorum. Sizden dileğim bana bir çıkış yolu göstermeniz, akıl vermeniz... Şimdiden teşekkürler.
Kısaca anlatabilir miyim bilmiyorum ama kendimi şöyle özetleyeyim;
Ben 22 yaşında genç bir kızım. Gittiğim liseyi öğretmenlerimle daha doğrusu bir öğretmenimle yaşadığım tatsız çekişmeler nedeniyle bıraktım. Gitmedim, gitmek istemedim tabi devamsızlıktan da kaldım. Hani "ama hoca bana taktı" diyenler vardır ya ben onun gerçeğini yaşadım, eminim çoğumuz yaşamıştır.
Tabi şimdiki aklım olsa asla o hatayı yapmaz, ben derslerime, yoluma bakardım ama o zaman ki cesaret ve tahammülsüzlüğüm işte. Ama sonradan hatamı anlayıp açık öğretimden okumaya başladım. Liseyi bitireceğim dedim, bitirmek istedim ki; 20 kredi kadar eksiğim kaldı onu da ocaktaki sınavda verebilirsem mezun olacağım. Ondan sonra ki düşüncem kpss'ye girip herhangi bir şehirde herhangi bir memurluğu kazanmak olacak. Yani allah kısmet ederse.
Liseyi bıraktıktan sonra bir yandan okurken bir yandan çalıştım call centerlık, sekreterlik, pazarlamacılık, gözlükçülük, kitapçılık pek çok geçici işe girdim, çıktım ve harçlığımı çıkardım. Bu yaşıma kadar aileme yük olmadım zaten küçükken bile onlardan bir şey beklemezdim. Bir ablam var evli şimdi boşanmak üzere zamanında hep ona alınır küçülünce de ben giyerdim. Yani bunda tabiyki bir sorun yok ama ailemin ciddi anlamda benim için bir şey yaptığını hatırlamam. Temel gıda ve barınma ihtiyacım dışında.
İlk telefonumu kendim paramı biriktirerek almıştım mesela ama ablama gidilip en pahalı telefon alınırdı, marka takıntısı vardı gidilip en pahalı kıyafetler alınırdı. Onun odasında tv, dvd vardı ben onun izin verdiği sürelerde odasına girebilirdim aksi halde kapısını evde olmadığında bile kitler tv, dvd izlememi istemezdi.
Sonra biriyle tanıştı 5 ay içinde anlaşıp evlendi, ailem karşı çıksa da alkolik bir adamla hayatını birleştirdi. Bir çocukları oldu, allah biliyor ya kendi evladım gibi severim... ve bu benim lise dönemime geldi, ben okuldan çıkar onun evine giderdim orada kalır ona yardım ederdim, eve gelmek de istemezdim açıkçası çünkü benim babam da o zamanlar çok fazla alkol alırdı. Evde hep tatsızlık çıkardı biraz bunlarda beni bunaltmıştı ama sonra aynı şeyleri ablamın evinde de yaşayınca (hatta daha fazlasını) gitmemeye başladım ablam hep bana gönül koyardı neden gelmiyorsun neden kalmıyorsun bu yaşıma kadar o kadar sorun yaşadım ki şimdi uzun uzadıya anlatıp sizleri sıkmak istemiyorum ama şunu söyleyebilirim gerçekten kötü zamanlar geçirdim.
Sonra ablam 2 günde bir çocuğa kıyamadığımızı bildiğinden boşancam diyerek eve gelmeye başladı. Geldiğinde de beni hiç rahat bırakmaz bütün sinirini benden çıkarırdı. (Neden odandan çıkmıyosun, neden yeğenine bakmıyosun, neden temizliği sen yapmıyosun, hiç kimseye bi faydan yok kendi paranla kendi başına yaşıyosun...) Zamanında kendisi 3 kuruş kazanırdı o para kredi kartı borcuna bile yetmezdi bir de üstüne annemin babamın parasını alırdı. Ben o sürede sürekli ablamın sorunlarından, babamın eziyetlerinden bunaldım.
Çalışıyordum okuyordum ama yine de bu evde yaşıyordum... bi süre sonra daha fazla üzülmemek için kendime bi bilgisayar aldım ki ben şimdi 22 yaşındayım bu pc'yi 20 yaşında almıştım. Sonra annem nasıl olduysa internet bağlatalım dedi... ben de o ara çok ders çalıştığım için işten de çıkmıştım tamam dedim. Benim öyle faceyle başka bişeyle işim olmuyor hatta bir tane var ama şu an girilmemekten şifresini bile unuttum. O zamanlar bağlattı ve ödemeye başladı ayda 50 tl ödüyordu. Bilmiyorum belki de o zamana kadar bişi yapmadığı için böle bi jest yapmak istedi bana. Sonra ben ücretsiz bi belediye kursu buldum ve ona yazıldım. Bilgisayarla ilgili programları öğrenmek için, e kursa girince de interneti daha çok kullanmaya başladım. Ben film dizi izlemeyi çok severim hatta bu benim kitap sevgimi bile maalesef zorladı. Ama hoşuma gidiyor işte tek kötü yanım bu belki de...
Öyle çok sosyal, sevgilisi olan biri değilim aslına bakarsanız benim en son 16 yaşında erkek arkadaşım olmuştu. Ne bileyim evdeki sorunlar, kendi psikolojim vs hiç böyle şeylere hazır hissetmedim kendimi. Daha çok kendimi yetiştirmeye yönelmek istedim çeşitli kişisel gelişim kurslarına gidiyordum, tiyatroya gidiyordum. Hatta sanat evine giden bir arkadaşım vardı onun önderliğinde ücretsiz yada düşük ücretli sanat sergileri, galerilerine giderdim. Kendi dünyamda bi şekilde mutlu yaşıyordum ama bir dönem ailemin içindeki tatsızlık artınca hepsini bıraktım.
Ablam temelli olarak evimize yerleşti, evdeki huzursuzluk kat ve kat arttı ben kendime ayırdığım vakitleri onlara adamaya başladım ve bu benim psikolojimi etkilediği için farkında olmadan çok fazla kilo aldım. Kilo aldığım için iş bulmam da zorlaştı, zaten henüz lise mezunu olmayan bir genç kızın dış görünüşü de çok etkili değilse, hostesliktir, pazarlamadır, sekreterliktir zor alınıyor işe. O işlere bile... Şu an evde gördüğüm muamele hiç işe yaramayan, çirkin, kilolu, cahil, okumamış, ailesinin eline bakan bir kaçıktan ibaret.
Bu hayatta ki tek mutluluğum olan film, dizi, belgesel izlemek de gözlerine batmaya başladı. Ben onlardan bir süre istedim bir süre kendimi toparlamama, kilo vermeme, yeniden iş bulmama izin vermelerini bu sürede de benimle atışmamalarını yada benden bir beklenti içinde olmamalarını istedim. Çünkü gerçekten psikolojim iyi durumda değil ama onlar sürekli üstüme geliyor. Hatta annem ya çalış ya evlen ben senin aç karnını doyuramam gibi çirkin bir söz bile söyledi. Yeğenim zaten günün 12 saati benim odamda pc başında, hiç bir özelim, kendime ait bir yaşam alanım yok.
Bu aralar deli gibi iş arıyorum ama bulamıyorum. Kilo vermek istiyorum ama stresten yemek yemekten kendimi alamıyorum. Hatta bazen ağlayarak yiyorum. Gerçekten iyi değilim... Ben kendi başıma bir şeyler yapmaya okumaya çalışırken asla destek olmadılar ama evlenip ayrılan, yeğenimle evimize yerleşen ablam açık öğretimden lisesini tamamlayacağını söylediğinde bana evde oturup çocuğa bakmamı söylüyorlar.
Bir an önce kendim için bir şeyler yapmak ayaklarımın üstünde durmak istiyorum ama kafam öyle allak bullak ki nereden başlayacağımı bilmiyorum. Ben gerçekten şımarık, sızlanan bir aptal mıyım yoksa gerçekten kafayı mı yemeye başladım bilmiyorum. Buraya yazış sebebim de bu... Gerçekten bunları okuduğunuzda haklı olduğumu düşünüp güzel tavsiyeler verecek misiniz yoksa sızlanan bir şımarık olduğumu düşünüp bana kızacak mısınız bilmiyorum ama bunu öğrenmeye ihtiyacım var. Son olarak annem internetimi ödemeyeceğini söylediğinden 1,2 hafta içinde gidip kapatacak yani nasıl iş bakarım ne yaparım onu da bilmiyorum çünkü yalan değil gazete alacak param bile yok. Ve onlardan ölsem de para almak, gidip iş bakmak istemiyorum. İş görüşmelerine yürüyerek gidiyorum ama net sayesinde buradan bulup haberleşebiliyorum. Net kapanırsa telefon da kapanacak... Ve benim telefonuma 3 ayda bi kapanmasın diye lira yükleyebiliyorum. Bu arada merak edenler olacaktır bizim durumumuz iyi, 1 emekli maaşı ve 2 maaş giriyor eve.
Ya son çare bi yere girip temizlik, bulaşık vs dayanıcam kpss ye kadar ama o da mümkün değil diyorlar. Ben düz liseyim kazanmam çok düşük bir ihtimalmiş, arkadaşımın eski kitaplarını aldım netten de çalışıyorum ama yeter mi bilmiyorum. Sizden dileğim bana bir çıkış yolu göstermeniz, akıl vermeniz... Şimdiden teşekkürler.