- 12 Temmuz 2006
- 55.366
- 211.966
- 52
-
- Konu Sahibi strawberry_cake
- #101
Bir saçma Hikaye var ya; iki kadın tatilden gelmiş biri valizleri boşaltmış yıkamış utuleyip yerine koymuş,tüm evi temizlemis silmiş supurmus nevresimleri yıkamış,camları silmiş,perdeleri yıkamış,üç çeşit yemek yapmış.yorgun argın esini karşılamış. Eşi 'bu harika eve bu bakımsız kadın yakışmıyor' demiş, eşini değiştirmiş . Diğer kadın da valizini boşalttığı gibi bir duş almış, kuaföre gitmiş saçlarına bakım yaptırmış,şekil verdirmis. manikur pedikür falan . Dönüşte de bir guzel alışveriş yapmış. Evde şikir şikir kocasını karsilamis. Eşi de 'bu harika kadına böyle ev yakışmıyor' demiş, evini değiştirmiş.
Hikayeyi sevmiyorum aslında, kadına böyle değiştirilecek eşya muamelesi yapan ataerkil bir soylemi var. Ama özünde doğru bir noktaya parmak basmış. Sen kendine değer vermezsen kimse sana değer vermiyor. Ama sen kendine değer verince diğer insanların da sana baktığı göz değişiyor.
Çoğu kadın kendisine bir saniye bile ayırmadan, saçını süpürge ediyor. Ev isleri onda, çocukların temel bakımı onda, yapılacak edilecekler listesi kadının beyninde,belki işe gidip geliyor. Bin parçaya bölünüyor.
O böyle kostururken eşi,annesi vs ne diyor? "Sen de düşürmüyorsun elinden telefonu"
Yani yaptıkların görülmüyor bile. Her şey senin görevin gibi. 7 gün 24 saatinin tamamını ailene veriyorsan sadece bir gün 4 saatini kendine ayırmak iste insanlara batıyor.
O yüzden konu sahibi hiç cocuklar bana yapışık , ay kocam bakamaz diye dusunme. İşe giderken nasil bırakıyor çocuklar seni? Hastaneye giderken nasıl birakiyorsun onları? Acil iş varken,zorunlu tatsız iş varken cocuklari bırakıyorsun da neden kendi psikolojik sagligin, mutluluğun,hatta uzun vadede ailenin mutlulugu için bunu yapmıyorsun ki?
Neden eşinizin de yapabileceği şeyler diyoruz ki.oysaki dünyanın en iyi aşçıları erkekler.asıl kadınlar için yapabilecekleri şeyler dememiz lazimdı.2020 yılına geldik hâlâ ataerkillik hâlâ ataerkillik.dönemın kadınları olarak da hâlâ bu çarpık düzene hizmet ediyoruz ne yazık ki.sizi de suçlamıyorum aslında.zamanında o kadar hiçbir şey yaptırılmamış ki beyefendiler eline bir iş verince onu da beceremiyor.beceremeyince sen stres olup, mecburen müdahale ediyorsun.sinir küpüne döneceğime kendim yaparım daha iyi diyorsun.ben bu işi anlamadım.biz de yetişkin insanları, erkekler de yetişkin insan.neden biz çocuk yönlendirir gibi sürekli onlara yol göstermek, denetlemek zorundayız.şu yaşıma kadar bir erkeğe iş bırakınca içim içimi yiyor.bir tanesi mi yetişkine benzemez.bari bu saatten sonra kendi erkek çocuklarımızı kurtarmaya çalışalım.Nedir ev hanimlari ile alip veremedigin senin ?
Gelme böyle seylerle ya
Konu sahibi; bende bir ara sizin gibiydim. Isten gel coluk cocuk,is ,yemek derken kendime vaktim yok der dururdum.
Sonra esime ittim bazi seyleri. Zaten Adamin Eline ipleri vermiyordum. Herseyi ben yaparim cocuklar icin herseylerine benim kosmam lazim kafasindaydim.
Sonra birgun dedim ,deli misin? Aldin yine kilolari. Isten direk cikinca haftanin 2-3 gunu spor salonunda gidiyorum. Yorgun muyum ? Evet. Hastanede calismak ve yol yoruyor.
O gittigim gunlerde yemek ve cocuklari okuldan alip futbola goturmek esime kaldi. Yani kisacasiesinizd itin bazi seyleri. Kendinize haftada birkac gun birkac saat ayirin. Birgun de evi bal dök Yala temizlemeyin. Yemek pratik birsey olsun,esinizinde yapabilecegi birsey
Kiz senNeden eşinizin de yapabileceği şeyler diyoruz ki.oysaki dünyanın en iyi aşçıları erkekler.asıl kadınlar için yapabilecekleri şeyler dememiz lazimdı.2020 yılına geldik hâlâ ataerkillik hâlâ ataerkillik.dönemın kadınları olarak da hâlâ bu çarpık düzene hizmet ediyoruz ne yazık ki.sizi de suçlamıyorum aslında.zamanında o kadar hiçbir şey yaptırılmamış ki beyefendiler eline bir iş verince onu da beceremiyor.beceremeyince sen stres olup, mecburen müdahale ediyorsun.sinir küpüne döneceğime kendim yaparım daha iyi diyorsun.ben bu işi anlamadım.biz de yetişkin insanları, erkekler de yetişkin insan.neden biz çocuk yönlendirir gibi sürekli onlara yol göstermek, denetlemek zorundayız.şu yaşıma kadar bir erkeğe iş bırakınca içim içimi yiyor.bir tanesi mi yetişkine benzemez.
Yoo gayet de saf duygularla yazdim.belli bir kişiyi değil, toplumdan bahsettim.toplum eleşirisi yaptım.Kiz senanlayip,milletin kiskirtmaya mi calisiyorsun
He bacim heel bebek gul bebek buyutulmus . Annelik yapiyorum kendisine
Mune abla sana da bakım yapalım pamuk gibi olur cildin. Kendin pamuksun zaten de bu da iyi gelir
Hanımlar bayılıyorum size, yahu herkes her söz dikkate alınmaz, biraz salacaksınız rahat olacaksınız
Ay ben uyarı yapmaya gelmiştim, polemik yok üsluplara dikkat ediyoruz
2020 derkenNeden eşinizin de yapabileceği şeyler diyoruz ki.oysaki dünyanın en iyi aşçıları erkekler.asıl kadınlar için yapabilecekleri şeyler dememiz lazimdı.2020 yılına geldik hâlâ ataerkillik hâlâ ataerkillik.dönemın kadınları olarak da hâlâ bu çarpık düzene hizmet ediyoruz ne yazık ki.sizi de suçlamıyorum aslında.zamanında o kadar hiçbir şey yaptırılmamış ki beyefendiler eline bir iş verince onu da beceremiyor.beceremeyince sen stres olup, mecburen müdahale ediyorsun.sinir küpüne döneceğime kendim yaparım daha iyi diyorsun.ben bu işi anlamadım.biz de yetişkin insanları, erkekler de yetişkin insan.neden biz çocuk yönlendirir gibi sürekli onlara yol göstermek, denetlemek zorundayız.şu yaşıma kadar bir erkeğe iş bırakınca içim içimi yiyor.bir tanesi mi yetişkine benzemez.bari bu saatten sonra kendi erkek çocuklarımızı kurtarmaya çalışalım.
İyi akşamlar herkese. Son zamanlarda gitgide içimde büyüyen ve öz guvenimi zedeleyen bir konu ile karşınızdayım. Bekarligimda ve çocuk olana kadar evliliğimin ilk yillarinda salaş ama bakımlı biriydim. Şık takılmak pek bana göre olmadı hiç bir zaman, daha çok spor ve salaş giyinmeyi severdim buda cool bir hava katardi. Giyim tarzım değişmedi ama eskiden bana yakışan şeyler şimdi çok çirkin duruyor üzerimde.Fiziğim haliyle eskisi gibi değil yüzümde hep yorgun bir ifade var tenim soluk duruyor. Eski halimden eser yok buda beni üzüyor artık. Bakım zaten hak getire. İki küçük çocuğum var çalışıyorum ve hiç boş zamanım yok. Çalışmaya başlamadan öncede pek yoktu aslında o zamanda çocuklar evdeydi daha küçüklerdi kendime hiç vakit ayiramiyordum. Önceleri televizyonda veya dışarda bakımlı kadınlar hiç dikkatimi cekmezken şimdi onları gördükçe öz guvenim zedeleniyor. Eşime karşıda eski oz güvenim yok gibi. Kendimi çok çirkin hissediyorum ama bunu değiştirmek için pek birşey yapamıyorum. Çevremdeki kadınlarin neredeyse hepsi saçına veya cildine işlem yapmayi kendine alışkanlık edinmisken bana o kadar uzak geliyorki. Hafta içi zaten hep kosturmacayla geçiyor hafta sonuda alışveriş çocuklara etkinlik dışarda aktivite evde hasret giderme derken ben kadınlıktan tamamiyle uzaklaşmış gibiyim. Altı ay boyunca kas almak icin bile kuaföre gitmeye firsat bulamadim inanirmisiniz en sonunda evde kendim aldım. Bu dönem kendim için yaptığım tek şey serum yüz ve göz kremi almak oldu ama bunlar tek başına yetmiyor bu yaştan sonra (35 yaşındayım). Uzun zamandır kıyafet alamam gerekiyor ama bunu bile erteliyorum surekli çünkü üzerime yakisacak şekilde nasıl kombinleyecegimi bilmiyorum. Eskisi gib yakismamasindan korkuyorum galiba bu gercekle yuzlesmemek için erteliyorum kıyafet almayi. Bu döngüden nasıl çıkacağım hanımlar bana bir fikir verin lütfen.
Lafın gelişi işe.konu o mu ?2020 derken
Hem okumayi bilmiyorsun hem yazmayi demekLafın gelişi işe.konu o mu ?
Siz bakım yaparken fazla gevşemekten uyurumMune abla sana da bakım yapalım pamuk gibi olur cildin. Kendin pamuksun zaten de bu da iyi gelir
İşin özü sen kendine değer vereceksin, bu davranışlarınızla da olur, kendinize ayırdığınız zamanla da olur, kimse için saçını süpürge etmeyeceksin.kahkaha attim yeminle sen kendine neyi yakistirirsan karsidaki insan ona gore davraniyor demek..fazla fedakarlik fazla vefasizlik getirir bu cok dogru
Yalnız kalıcı keratin bakımı (brezilya fönü) zararlı. Keratin değil ama keratini sabitlemek için kullanılan kimyasal çok zararlı kanserojen. Hamile ve çocuk emzirenlerin yaptırmaması gerekiyor, gerçi kimsenin yaptırmaması gerekiyor. İlla yapılacaksa da yolda 4 kereyi geçmesin diyor doktorlar. Belki biliyorsunuzdur ama bilmeyenler vardır diye bahsetmek istedimBence az vakit harcayıp da kendinizi daha iyi hissedecek farklılıklar yaratabilirsiniz.
Mesela bir hafta sonu harcayacağınız bir kaç saatle kalıcı keratin bakım yaptırarak bir kaç ay boyunca fönlü gibi saçlara sahip olabilirsiniz. Ben saçımı genelde kısa, bob model kullanıyorum. Senede iki kez yaptırdığım ışıltı (adı her neyse) işlemi daha bakımlı gösteriyor saçımı bence.
Tek parça ve sade, spor/şık kıyafetler birer kurtarıcı mesela. Elbise çok kullanıyorum ben. Kombin derdi yok, rahat.
Yine siyah, beyaz, krem gibi her şeyle kolay uyum sağlayacak renkleri sık tercih ediyorum. Tabanı, ipi her yeri simsiyah spor ayakkabı hem rahat hem kullanımı kolay mesela.
İşe giderken bb krem, gözaltı kapatıcısı, allık ve göz kaleminden oluşan bir makyaj rutinim var. Beş dakika alıyor sadece. Ama makyajsız halime göre çok fark ediyor.
Yani gözünüzde büyüttüğünüz kadar çok zaman ve uğraş harcamadan da kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz.
Öğle arası hayatın müşterek olduğundan konuşurken kızlarla, kenarda davarın biri "e abla madem hizmet etmeyecek neden evleniyorum, annem evde yapıyor. evlenmem o zaman." dedi. dedim" 28 yaşında annene iş yaptırmaya utanmıyorsun anladık ama az ye de kendine hizmetçi tut." sonra bu davar karısı bakımsız kalınca "evlendikten sonra çok salıyor kadınlar." diyen ekşicilerden oluyor. yurdum adamları hiçbir şey haketmiyor ya. anası kıvamında adriana lima arıyorlar. sinirlerim tepeme çıktı.Bir saçma Hikaye var ya; iki kadın tatilden gelmiş biri valizleri boşaltmış yıkamış utuleyip yerine koymuş,tüm evi temizlemis silmiş supurmus nevresimleri yıkamış,camları silmiş,perdeleri yıkamış,üç çeşit yemek yapmış.yorgun argın esini karşılamış. Eşi 'bu harika eve bu bakımsız kadın yakışmıyor' demiş, eşini değiştirmiş . Diğer kadın da valizini boşalttığı gibi bir duş almış, kuaföre gitmiş saçlarına bakım yaptırmış,şekil verdirmis. manikur pedikür falan . Dönüşte de bir guzel alışveriş yapmış. Evde şikir şikir kocasını karsilamis. Eşi de 'bu harika kadına böyle ev yakışmıyor' demiş, evini değiştirmiş.
Hikayeyi sevmiyorum aslında, kadına böyle değiştirilecek eşya muamelesi yapan ataerkil bir soylemi var. Ama özünde doğru bir noktaya parmak basmış. Sen kendine değer vermezsen kimse sana değer vermiyor. Ama sen kendine değer verince diğer insanların da sana baktığı göz değişiyor.
Çoğu kadın kendisine bir saniye bile ayırmadan, saçını süpürge ediyor. Ev isleri onda, çocukların temel bakımı onda, yapılacak edilecekler listesi kadının beyninde,belki işe gidip geliyor. Bin parçaya bölünüyor.
O böyle kostururken eşi,annesi vs ne diyor? "Sen de düşürmüyorsun elinden telefonu"
Yani yaptıkların görülmüyor bile. Her şey senin görevin gibi. 7 gün 24 saatinin tamamını ailene veriyorsan sadece bir gün 4 saatini kendine ayırmak iste insanlara batıyor.
O yüzden konu sahibi hiç cocuklar bana yapışık , ay kocam bakamaz diye dusunme. İşe giderken nasil bırakıyor çocuklar seni? Hastaneye giderken nasıl birakiyorsun onları? Acil iş varken,zorunlu tatsız iş varken cocuklari bırakıyorsun da neden kendi psikolojik sagligin, mutluluğun,hatta uzun vadede ailenin mutlulugu için bunu yapmıyorsun ki?
Ben yaptırmadığım için o kadar iyi bilmiyorum açıkçası. Kalıcı olanı yaptırmasa ve sık aralıklarla normal keratin bakım yaptırsa bile kullanımı kolaylaşır. Saçımı şekillendirmeye vakit ayıramasam kesinlikle bunları araştırırdım.Yalnız kalıcı keratin bakımı (brezilya fönü) zararlı. Keratin değil ama keratini sabitlemek için kullanılan kimyasal çok zararlı kanserojen. Hamile ve çocuk emzirenlerin yaptırmaması gerekiyor, gerçi kimsenin yaptırmaması gerekiyor. İlla yapılacaksa da yolda 4 kereyi geçmesin diyor doktorlar. Belki biliyorsunuzdur ama bilmeyenler vardır diye bahsetmek istedim
ya bu konuda bana da tavsiye versenizEğer kendinizi beğenmeme konusu biraz komplekse sebep olduysa, orada gördükleriniz daha çok moralinizi bozmasın. Kendi tarzınızı bulursunuz illa ki. İnanın 35 yaş, bir kadının en güzel, en verimli ve her şeyin yakışacağı en güzel yaştır bana göre.
Kırmızı ruj bile en çok o yaşta yakışır, 30'dan önce sürseniz belki çiğ durur ama artık hem genç, hem olgun, hem dişi hem de enerjiksiniz.
Bence kendinizi sevmeyi deneyin, zaman illa ki bulunur.
Ben bir göz kalemi sürsem bakışlarım değişiyor. Bir gömlek etek kombinlesem, eşim dönüp bir daha bakıyor. Bence salaş giyinmeyi bırakıp biraz daha dişil enerjinizi arttıracak frapan ve kadınsı giysiler seçin.
Buna sanırım şu sıralar çok ihtiyacınız var.
Bi silkelenmek lazım.
Ben size inanıyorum.
Hem anne, hem güzel bir anne, hem de güzel bir kadın olabilirsiniz. Olun da
İşte o yüzden eskiler “Erkeğin 2 kaşığı varsa, birini kıracaksın.” demişler.Öğle arası hayatın müşterek olduğundan konuşurken kızlarla, kenarda davarın biri "e abla madem hizmet etmeyecek neden evleniyorum, annem evde yapıyor. evlenmem o zaman." dedi. dedim" 28 yaşında annene iş yaptırmaya utanmıyorsun anladık ama az ye de kendine hizmetçi tut." sonra bu davar karısı bakımsız kalınca "evlendikten sonra çok salıyor kadınlar." diyen ekşicilerden oluyor. yurdum adamları hiçbir şey haketmiyor ya. anası kıvamında adriana lima arıyorlar. sinirlerim tepeme çıktı.
Anası gibi muamele edecek adriana arayanların yüzde 90 ı ciguli gibiÖğle arası hayatın müşterek olduğundan konuşurken kızlarla, kenarda davarın biri "e abla madem hizmet etmeyecek neden evleniyorum, annem evde yapıyor. evlenmem o zaman." dedi. dedim" 28 yaşında annene iş yaptırmaya utanmıyorsun anladık ama az ye de kendine hizmetçi tut." sonra bu davar karısı bakımsız kalınca "evlendikten sonra çok salıyor kadınlar." diyen ekşicilerden oluyor. yurdum adamları hiçbir şey haketmiyor ya. anası kıvamında adriana lima arıyorlar. sinirlerim tepeme çıktı.
Bizde de iki övüp bir söveceksin derler.İşte o yüzden eskiler “Erkeğin 2 kaşığı varsa, birini kıracaksın.” demişler.