- 24 Eylül 2012
- 5.000
- 5.462
- 448
Öğretmenler kadar mesleğini kişiselleştiren başka kimse var mı acaba?
En ufak eleştiriye tahammülü Yok bazılarınızın. Konunun ilerleyen sayfalarını okuduğumda aaaaa ama öğretmenlere bıdı bııdı diyen arkadaşlar umarım okur.
Siz iyi öğretmenler olabilirsiniz, kötüleri DE var.
Tıpkı kötü doktor, kötü bankacı, kötü avukat, kötü ev hanımı, kötü anne olduğu gibi.
Burada bankada kötü bir muamele görsem yazsam kaç bankacı arkadaşım savunmaya geçer merak ediyorum.
Yok öğretmenlere takmışlar, yok alıp veremedikleri varmış.
İlkokul boyunca iğrenç karakterli öğretmenlerim oldu.
Lisede İstanbul’un iyi bir Anadolu lisesini kazandım, ve Harika öğretmenlerim vardı.
Ama ilkokul 1. Sınıftaki öğretmenim umarım acı çekerek ölmüştür.
Sınıfımızda kapıcının oğlu olduğu için tekmeleyerek dövmeye cesaret ettiği öğrenci ile arasına girdiğimde, tek bir tekmesi bile canımı nasıl yakmıştı. Ve o çocuk en azından 20 tane yemişti. Allah belasını versin.
Şimdi kimse öğretmenler bıdı bıdı demesin.
Ben öğretmenlerin şartlarının iyileştirilmesini savunan biriyim. Aldıkları paranın 2 katını almalılar. Yıpranmadan dolayı erken emeklilik hakları falan olmalı.
Ama hak edenlerin
KPSS de iyi puan alması iyi insan olması demek değil. En azından psikolojik rutin kontrolleri olmalı. Manyak bir insanın eline insan yetiştirmek gibi bir silah verilmemeli.
Kimseye öğretmen olduğu için saygı duymuyorum. İyi insan olan herkese ise sonsuz saygı duyuyorum. Öyle bir saygı beklentisi içinde burnundan kıl aldırmayan hallerinizle havanızı da başka yerde atın.
Ne kadar güzel yazmışsınız yureginize akliniza sağlik.benimde ilk ve ortaokul hayatim tam bir kabustu ve asla severek gitmezdim hergün ya bir aşşağlama ya bir ayrımcılıkla karşılaşırdım. Okulun her yıl ilk günü ders yapmiycaz hadi birbirimizi taniyalimla başlayan ögretmenler ailen ne iş yapiyor kaç kardeşsiniz diye sorardi herkesin önünde. Oysa dediginiz gibi herkesin önünde sorulmamali.rehber ögretmen tek gorüsmeler yapip sorabilir.Hayırlı geceler arkadaşlar öncelikle.
Ilk baştan not/aynı zamanda edit: Öğretmenlerimiz bizim canımız. Asla onları zan altında bırakma amacı taşımıyor bu yazılanlar. Şahıs, meslek değil irdelenen ki asla ne haddime; "davranış" vurgu yaptığım. Ben de bir öğretmenim, bir zamanların öğrencisi olarak yazdım bu durumu. Uygulamalar değişse de maalesef çeşitli şekillerde bu duruma maruz kalan çocuklarımız hala var ne yazık ki...
Can öğretmenlerimize, kıymetli meslektaşlarıma yürek dolusu sevgiler...
Malumunuz öğrenciler, öğretmenler ve veliler olarak yeni eğitim-öğretim yılına başlamış bulunuyoruz hepimize hayırlı olsun. Ilk haftayı ülkecek atlattık şükür.
Benim derdim ise başlıktaki soru. Güncel haberlerden pantolon alamayan ebebeynle alakalı acı haberi duymuşsunuzdur. Ve ister istemez benim zihnime gelen anılar benzeri yaşantılarınız sizinkine de gelmiştir belki. Daha küçücükten, daha kendini öğretmenine savunamayacak kadar minikken yaşatılan garibanlık içeren türden anılar malesef...
Tek tip kıyafetin disiplin-düzen-nizam-eşitlik algısı anlayışına olan etkisi yadsınamaz elbette lakin; belki buna bizim de zamaninda bazen uyamamamizin sebebi intizama isyandan ziyade, ailemizin ikinci bir ayakkabı-kıyafeti alacak kudrette olamamasiydi. Kenara koseye cekilip usulca, incitmeden sebebi sorularak halledilecek basit meselelerde yargisiz infaza ugramakti gordugumuz muamele.
Suistimal eden ogrenciler belli olurdu halbuki...
Ilkokul, ortaokul, lise fark etmeksizin her cocuk,ergen inanilmaz hassastir maddi meselerde. Malesef bu hassasiyete riayet edilmiyor, edilemiyor.
Eliyle, fiiliyle duzeltemeyecegi imkansizliklarin o yaşlarda yuzune vurulmasi, kaldirilmasi agir bir yuk olarak biner omuzlarina ve psikolojisini olumsuz etkiler. Hatta hayata, insanlara ve gelecege bakisi da bundan olumsuz etkilenebilir. Durumun zaten farkindadir o, cocuklar her seyin farkindadir aslinda lakin bu gibi durumlarin baska biri tarafindan hissettirilmesi hatta ve hatta "BABAN, ANAN NE IS YAPIYOR?"(!) tarzi sorularla butun sinifin onunde rencide edilmesi onu yaralar... Arkadaslariyla kiyasa goturur hatta butun sinifin onunde ağlayabilir kendini tutamadan(bizzat zamaninda yasadim) daha niceleri... Belki ailesi zor gunler geciriyordur gecim bakimindan, belki ailesi yoktur... Hazir yeni donem basladi, lutfen bu soruyu sormayin egitimciler ve bu sorunun cocugunuza hatta hicbir cocuga sorulmasina izin vermeyin sayin veliler...
Bu illa ki ogrenilmek istenilen bir bilgiyse (Kİ NEDEN, HANGİ ÇIKAR UĞRUNA VEYA HANGİ CIFTE STANDART UYGULAMASI ADINA OGRENILMEK ISTENIR GENELDE ACABA?!) bunu ogrenmenin bin turlu hassas yolu var.
Haddimi aşan bir cumlem varsa özur diliyorum simdiden sadece icimi dokmek ve bu durumun yasanmasina bir nebze de olsa engel olmak istedim.
Herkes Bir'iciktir. Minik yurekler incinmesin, koşarak gitsinler okullarina...
Toplumdaki önyargı size özel değil. Herkese var maalesef. İnsanlar daha tahammülsüz, daha mutsuz, ve imkanlar kısıtlandıkça kapana kısılmış hissi ile sağa sola saldırıyor.
Doktora, hemşireye, kasiyere, tezgahtara da en az öğretmene olduğu kadar önyargılı. Ki öğretmenlik bu saydıklarım arasında çalışma şartları en iyi olan sanırım.
Bu önyargı iyi öğretmenlerle karşılaştıkça değişecek bir şey.
Ki kendi tecrubem o yönde. 2004 te liseden mezun oldum, 14 yıl olmuş, 6 öğretmenim ile görüşüyorum. Biri ameliyat oldu, tedavisini takip ettim hatta.
İlkokul öğretmenlerimden biri acı çekerek gelse ve ilacı bende olsa vermem. Çünkü insan değiller. Hak etmiyorlar. Çünkü onlar yüzünden kim bilir kaç hayat mahvoldu.
Şimdi burada dalga geçer gibi sırf meslektaşına kötü denildi diye öğretmenlerle alıp veremedikleri var, öğretmenlere takmışlar denirse buna gülerim. Bunu diyenin de iyi bir insan olduğuna dair zerre inancım Yok, çünkü en başta adaletsiz.
Amaç öğretmen linç etmek değil.
Çok basit, günlük sıradan bir sorunun bile yaralayabileceği gerçeği.
Bakın yeni nesil öğretmenler biliyormuş, formlar varmış, falanmış filanmış. Bunlardan herkes haberdar değil, benim gibi mezun olalı bilmem kaç yıl olmuş, okulda çocuğu olmayan biri ne bilsin?
Bu uyarının altında da insanlar travmalarını paylaşabilir diye düşünüyorum. Bunda alınacak kırılacak, duyar kasılıyor denecek bir şey görmüyorum.
Daha insan olamamış o nasıl bir laf ya kimseye söylenmez de bir çocuğa arkadaşlarının yanında nasıl söyleyebilmiş terbiyesizEvet hatta şöyle de bir anım var; öğretmen sordu sırayla ve bir arkadaşım da serbest meslek dedi. Öğretmen olacak şahıs da “yani işsiz, ne lafı dolaştırıyorsun lan baban işsiz, serbest meslek diye kılıf mı buluyorsunuz” dedi.
Hala her gün o öğretmene beddua ederim. Allah onu kahretsin.
Benim de babam vefat etti. Ve her zaman bu soruyu “babam vefat etti” diye cevaplardım, bu sefer de “annen ne iş yapıyor, size kim bakıyor” diye soruyorlardı.
Hayır sanane arkadaşım? Ekmeğimi suyumu sen mi vereceksin?
Memlekette insanlar önce insalık eğitimi alacak!
O babayı kim geri getirecek? Neymiş okul pantolonuymuş! Okul pantolonunuz g.tünüze girsin! Allah belalarını versin!
Kıyafete değil de akla bakmayı öğrenemedik gitti!
Ama olur mu canımmm disiplin önemli!
Disiplininize s.çayım!
Beni bu kadar sinirlendirdiniz lanet olsun size ya valla yaşanmıyor, cidden yaşanmıyor artık! Azıcık bir gelişme, azıcık bir insanlık yok bu memlekette!
Bir eğitimci olarak söylemeliyim ki önceden sorulmasının sebebi cocukların maddi durumu hakkında gikir edinip okul aile birliği ya da hayırseverler vesilesiyle cocukların ihtiyaclarını kapatmaktı...suanda da her sene başında rehberlik dersinde bu ve daha detaylı sorular örneğin ev kira mı anne baba sağ mı kaç kardeşsiniz kim ne iş yapıyor kendine ait odan var mı... sorularıyla yine yardım veriliyor. Gecen sene lcw her sınıftan 8 öğrenciyi giydirdi bizim okuldan bu test sayesinde. Mesela biz öğretmenler aylık 50 100 tl arası para toplayıp kendi aramızda öğrenciye burs verdik yettiğince. Hicbir eğitimci cocugu ezmek icin sormaz o soruları eğitimci de insan!!!
Sınıfın ortasında sorulmuyor artık rehberlik servisi form hazırlıyor ki o da kendi kafasına göre değil RAM yani Rehberlik Araştırma Merkezi formlar hazırlıyor ve bu formları rehberlik dersinde cocuklara uyguluyoruz ardından da rehberlik servisine incelemeleri icin teslim ediyoruz. Benim takıldıgım sanki eğitimciler oturmuş cocugu nasıl ezeriz üzeriz diye soruyorlar amacları incitmekmiş gibi davranılması. Yıllar önce form gibi teknikler de yoktu mecbur soruyorlardı40 kişilik sınıfın ortasından sormaktan başka yolu yok mu bunu öğrenmenin? konu sahibi de bunu diyor.
Sınıfın ortasında sorulmuyor artık rehberlik servisi form hazırlıyor ki o da kendi kafasına göre değil RAM yani Rehberlik Araştırma Merkezi formlar hazırlıyor ve bu formları rehberlik dersinde cocuklara uyguluyoruz ardından da rehberlik servisine incelemeleri icin teslim ediyoruz. Benim takıldıgım sanki eğitimciler oturmuş cocugu nasıl ezeriz üzeriz diye soruyorlar amacları incitmekmiş gibi davranılması. Yıllar önce form gibi teknikler de yoktu mecbur soruyorlardı
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?