"Baban, annen ne iş yapıyor?" Sorusunu Öğrencilere Yönelten Eğitimciler

Roselling

Üye
Kayıtlı Üye
23 Aralık 2016
273
501
23
Hayırlı geceler arkadaşlar öncelikle.

Ilk baştan not/aynı zamanda edit: Öğretmenlerimiz bizim canımız. Asla onları zan altında bırakma amacı taşımıyor bu yazılanlar. Şahıs, meslek değil irdelenen ki asla ne haddime; "davranış" vurgu yaptığım. Ben de bir öğretmenim, bir zamanların öğrencisi olarak yazdım bu durumu. Uygulamalar değişse de maalesef çeşitli şekillerde bu duruma maruz kalan çocuklarımız hala var ne yazık ki...
Can öğretmenlerimize, kıymetli meslektaşlarıma yürek dolusu sevgiler...



Malumunuz öğrenciler, öğretmenler ve veliler olarak yeni eğitim-öğretim yılına başlamış bulunuyoruz hepimize hayırlı olsun. Ilk haftayı ülkecek atlattık şükür.

Benim derdim ise başlıktaki soru. Güncel haberlerden pantolon alamayan ebebeynle alakalı acı haberi duymuşsunuzdur. Ve ister istemez benim zihnime gelen anılar benzeri yaşantılarınız sizinkine de gelmiştir belki. Daha küçücükten, daha kendini öğretmenine savunamayacak kadar minikken yaşatılan garibanlık içeren türden anılar malesef...

Tek tip kıyafetin disiplin-düzen-nizam-eşitlik algısı anlayışına olan etkisi yadsınamaz elbette lakin; belki buna bizim de zamaninda bazen uyamamamizin sebebi intizama isyandan ziyade, ailemizin ikinci bir ayakkabı-kıyafeti alacak kudrette olamamasiydi. Kenara koseye cekilip usulca, incitmeden sebebi sorularak halledilecek basit meselelerde yargisiz infaza ugramakti gordugumuz muamele.
Suistimal eden ogrenciler belli olurdu halbuki...

Ilkokul, ortaokul, lise fark etmeksizin her cocuk,ergen inanilmaz hassastir maddi meselerde. Malesef bu hassasiyete riayet edilmiyor, edilemiyor.

Eliyle, fiiliyle duzeltemeyecegi imkansizliklarin o yaşlarda yuzune vurulmasi, kaldirilmasi agir bir yuk olarak biner omuzlarina ve psikolojisini olumsuz etkiler. Hatta hayata, insanlara ve gelecege bakisi da bundan olumsuz etkilenebilir. Durumun zaten farkindadir o, cocuklar her seyin farkindadir aslinda lakin bu gibi durumlarin baska biri tarafindan hissettirilmesi hatta ve hatta "BABAN, ANAN NE IS YAPIYOR?"(!) tarzi sorularla butun sinifin onunde rencide edilmesi onu yaralar... Arkadaslariyla kiyasa goturur hatta butun sinifin onunde ağlayabilir kendini tutamadan(bizzat zamaninda yasadim) daha niceleri... Belki ailesi zor gunler geciriyordur gecim bakimindan, belki ailesi yoktur... Hazir yeni donem basladi, lutfen bu soruyu sormayin egitimciler ve bu sorunun cocugunuza hatta hicbir cocuga sorulmasina izin vermeyin sayin veliler...

Bu illa ki ogrenilmek istenilen bir bilgiyse (Kİ NEDEN, HANGİ ÇIKAR UĞRUNA VEYA HANGİ CIFTE STANDART UYGULAMASI ADINA OGRENILMEK ISTENIR GENELDE ACABA?!) bunu ogrenmenin bin turlu hassas yolu var.

Haddimi aşan bir cumlem varsa özur diliyorum simdiden sadece icimi dokmek ve bu durumun yasanmasina bir nebze de olsa engel olmak istedim.

Herkes Bir'iciktir. Minik yurekler incinmesin, koşarak gitsinler okullarina...
 
Son düzenleme:
Bu soruyu cevaplarken gerilmeyen yoktur sanırım. Ama aklım ermeye başladıktan sonra, kesin bir şey söylememeye başladım. Biri serbest meslek diğeri memur diyorum. Daha çok üsteleyemiyor kimse ama o küçücük çocukların bunlara aklının ermesi mümkün değil. Sizlere de soran olursa böyle böyle söyle diye tembihlemenizi öneririm.
 
Benim okulumda ne ben ne de diğer öğretmen arkadaşlarım sormaz. Hatta bu konuda müdürümüz de rehber hocamızda uyarır. Aile kavramından bahsedilir ama anne baba tekil sorulmaz. Küçükken bana da hep sorulurdu ne gerilirdim sıkılırdım sıra gelmesin isterdim. Halbuki babamın mesleği de güzel. Neyse ki artık sorulmuyor ya da öyle umut ediyorum.
Öğrenci tanıma formları sayesinde sınıfın nabzı ölçülür (anne baba sağ mı ayrı mı, maddi durum nasıl olası yardım geldiğinde kim öncelikli)
Sınıfta annesi olmayan öğrenci var diye anneler günü etkinliği yapmayan öğretmen arkadaşım var.
Ama bu konuda gençler duyarlı bu da bir gerçek.
 
aslında eskı zamanlar için dusunursek öğrenciiyle iletişim kurmak ve ailesi hakkında fikir edinmek adına bence önemli ve makul bir soruydu. Maleseff bugünlerde ülkedenin geldiiği noktada çoçuklar için büyük tranva
 
Yoo eskiden de çok kırıcıydı. Benim gibi kenar mahalleden gelen çocukları ayırt etmeye yarardı. Babamın işçi oldğnu öğrendiğinde maddi durumumızdan ziuade neyi öğrenebilir ki?
 
Hala önemli ve makul bir soru ama bu sorunun cevabını öğrenciden herkesin içinde almak yanlış. Öğrenmenin farklı yolları var.
 
En nefret ettigim soruydu bu her sene babam issiz demek agrima giderdi neyse bu tarz konulara uyarli yaklasan egitimcilerimiz var.
 
Ben de muzdariptim hep bu durumdan..zira babam, annem bana hamileyken vefat etmiş..neden öldü, kaç yaşındaydı, ne iş yapardı..hatta en acısı siz neyle geçiniyorsunuz, eviniz kendinizin mi sorularıydı..hala canım yanar aklıma geldikçe..geçen sene çocuğumun haftanın çocuğu etkinliği vardı..öğretmene bizzat sordum: sınıfınızda anne babası ayri ya da vefat olan çocuğumuz var mı diye..sormamdaki sebep; çocuğumu tanıtan fotoğraf panosuna mutlu anne baba pozlarımızı koymaktan çekinmemdi..olmayan çocuğun boynu bükülmesin, yüreği incinmesindi..umarım herkes aynı duyarlılıkta yaklaşır bu duruma..konuyu açan arkadaşımı da tebrik ederim..bence gayet hassasiyet gösterilmesi gereken bir konu..
 
Benim de en nefret ettiğim sıkıldığım soruydu.5.sınıfta dersane de sorulmuştu bende çiftçi demiştim tenefüste oyun oynarken bir kız çiftçi kızı Naber demişti hiç unutmam ondan sonra hep çekinirdim bu sorudan dalga geçerler diye.
Birde şöyle birşey var şimdi anne baba etkinliği bizim için sorun değil ama annesi babası olmayan çocuk için çok büyük sorun.Biraz ince düşünmek gerekiyor çocuklar için.
 
Benim öğrencilerim 4 ya da 5 yaş grubu. Çocukların dosyalarında zaten bu bilgiler mevcut. Ben anne babayla ilgili soruların kırıcı ya da rencide edici olduğunu düşünmüyorum. Bilmiyorum belki de ben o niyetle sormadığım içindir. Benim babam işsiz diyen çocuğa "evde sizinle ilgileniyor ne güzel bir baba" benim babam temizlik görevlisi diyen çocuğa da (çocuk çöpçü diye adlandırıyor düzeltmeyi ben yapıyorum) senin baban çevreyi temizleyerek ağaçların çiçeklerin sevgisini kazanıyor diye cevaplar vererek her mesleğin gerekliliğini anlatıyorum. Soru değil niyet önemli yani.

Tabi sınıfta anne babası vefat etmiş ya da ayrı olan çocuk varsa aileyle ilgili konulara kesinlikle girmiyorum.
Ergenlik çağındaki çocuklar için biraz daha sıkıntılı oluyor bu soru evet.
 
O kadar güzel bi konuya parmak bastiniz ki sizi gercekten tüm kalbimle kutluyorum. Bu konuda hala içimde yaradir sorulan o sorular.. Babam HAMALdı. Genelde sinifa yeni ogretmen geldiginde tüm sinifa sorulurdu baban ne iş yapiyor diye, sıra bana yaklaştikca kalbim güm güm atardi ne diyecegim diye. Ben bazen hamal bazen de serbest meslek derdim yüzüm kipkirmizi olarak. Tüm sinifin bana sanki hirsiz demişim gibi garip garip bakmasi.. Şimdi tabi komik gelir neden utaniyordum diye ama bunu bi cocuga anlatamazsin. Önemli olanin meslegin degil, parayi alninin teriyle kazanmış olmak vs bunu anlatamazsin hicbir cocuga.. O idrake erişmiş cocuk varsa da helal olsun. Ama büyüyünce bunu utanmadan sıkılmadan söyleyebiliyor olmak bi oh dedirtiyor insana. Bu utancin sadece cocuklukta kalabilmesi, hala benimle beraber olmamasi bile güzel. Cünkü yasamayan bilmez..
 
yeni öğretmenler bilinçli ama eskilerden çok düşüncesiz olanlar vardı. ilkokul 2 veya 3teydim. aidat parası adı altında para alırlardı. ben verememiştim. sınıfın ortasında neden vermedin ne zaman vereceksin sorusunu ve o anki gerginliğimi utancımı anlatamam...özellikle ilkokul ogretmenleri insan hayatında ne kadar önemli konumda olduğunun bilincinde olsalar keşke .
 
Ne tesadüftür Ekşi sözlükte aynı başlıkta açılmış konunun yorumları da içinde harmanlanarak duyar kasılması durumu .

Buz kırma etkinlikleri denir. İlk tanışma sohbet .
Ben baba mesleğini sormuyordum . Üniversite hocamız anılarında “babası olmayan çocuğun göz yaşlarıyla
BABAM ÖLDÜ “ dediğini anlatmıştı .Etkilenmiştim . Ben de tanışırken yapmaktan hoşlandığın bir şey söyle diyorum .
Herkesin öğretmenler ile anlatacağı en az bir kötü anısı var .Heryerde anlatıp duru . Ya bir yılda 180 gün görüyorsun adamı . Bir , iki kez yaptığı yanlışı da unutun gitsin . Dönüp hatırlamaya çalışsanız annenizin, babanızın, eşinizin de sizi üzdüğü bir anıya rastlarsınız .
 
Taktiniz ogretmenlere ya.
Artik sinifta bunu soran var mi bilemem ama ailenin doldurmasi icin bir form verilir. Burada her turlu bilgi istenir. Hem e-okula girilir hem okul durumu olmayan, sehit, gazi,yetim ve öksüz cocuklarin listesini alir. Zaman zaman okula yardımlar geldikçe bu cocuklara verilir. Her ramazan oncesi koli dagitilip bu ailelere ramazanda iftar verilir. Daha saymama gerek yok, el altından yapılan, sponsor ile gelen bir sürü sey2 var.
Neden kimse bunlari konusmuyor da sürekli öğretmenlerin çıkarcı oldugundan bahsediyor anlamam. Egitimi ayakta tutmaya çalışan biziz, biz de olmasak iyice batacaksiniz hala marangoz veliden SINIF icin istenen bir uyduruk panonun lafini yapiyorsunuz.
Bir de bundan önce, madem bu kadar şikayetçisiniz ders kitaplarindan aile etkinliklerini, soy ağacı etkinliklerini, anneler ve babalarla ilgili metin ve şiirleri, fakirlikle ve maddiyatla ilgili etkinlikleri kaldirtin. Babasi, annesi olmayan, maddi durumu olmayan çocuklar bu etkinliklerle daha cok yıkılıyor.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…