Bir de sizin olay sırf ceza kanunu değil borçların da konusuna giriyor karışık bir dava çünkü müteahhitin ayıba karşı tekeffülü var burada.Borçlar Kanunun'un 360'ıncı maddesi der ki eserin ayıplı olması durumunda işsahibine sözleşmeden dönme, ayıp daha azsa ayıp oranında fiyat indirimi veya tamir hakkı isteme durumu vardır. Ama müteahhidin eserin bozukluklarına karşı, ayıba karşı tekeffülden sorumlu tutulabilmesi için kanun maddesinde yazılı süre içerisinde bildirmek zorundadır. Bu süre içinde bildirim yapmazsa lehine hak doğmaz. Bir de her şey tamam diyelim hesaplama var ki bu hesap bilirkişisine gider aşağı yukarı hesap formülü Bozukluk Taşımayan Eserin Değeri/ Kararlaştırılan ücret =Bozuk Eserin Değeri /İndirilen ücret şeklindedir. Yani bir sürü değişkeni var bu davaların. Bak tüm bu bilgiler için ben 4 senemi verdim. Keza avukat arkadaşlar da öyle kafadan en aşağı 4 seneleri gidecek uzun sürer dava 50 bin çok az kabul edilmez .
Ek olarak her şeyden önce delil tespiti de açılması gerekir ki bekletici mesele yapar mahkeme bunu.
Hukuki danışmanlık lüks bir hizmettir ciddi paraları gözden çıkarmayan bundan yararlanmasın