- 5 Ağustos 2012
- 40
- 9
-
- Konu Sahibi Halikarnas
- #781
benim yaklaşık 25 gün oldu başlayalı hiç bir etkisini görmedim ne cildimde ne başka yerimde acaba günde 2 tablet alıyorum 3 tanemi içsem ha bide tok karnına alıyorum arkadaşlar kullananlar yardımcı olursa sevinirim
arkadaşlar Ankara'da nerden bulabilirim bu tableti? herhangi bi eczanede var mıdır?yardımcı olabilirseniz sevinirim:)
zayıflamak için aç karnına ,kilo alımı için tok karnına diye biliyorum, ve günde 3 tane diye,,,sabah öğlen ve aksam denmiş ama ben hepsini bir kerede sabah içiyorum,,benim kilo ile derdim yok,enerji veriyor olması cazip geldi,,pek çok kişi enerji konusunda hemfikir olunca,aldım kullanıyorum,,henüz erken sonuç belirtmek için ama,,ben uzun bi süredir zaten b12 kullanıyordum,,şimdi hangisinden bilemeyeceğim galiba:))
canım eczacı bana günde 2 defa tok karnına alman yeterli dedi benimde kilo problemim yok enerji dersen sanki daha bitkinim bende çok inanmıştım oysakı haa bu arada dün hlariyonik acid aldım gün de bir sefer öğlenleride ona başladım spirulinanın etkisini kaybettirmez dedi bakalım. acaba bendemi sabahları 3 tane içsem ama pek cazip gelmiyor hepsini arka arkaya içmek bu arada senin ne kadar süre oldu ben özellikle cilde olan etkisi için kullanıyorum.
canım ben solgar içiyorum günde 3 tane içmeye başladım spirulinadan bir tana saban tok karnına akşam 2 tane yatmadan önce hlariyonic acid de öğlenleri alıyorum benim bayrama kadar cildimi biraz düzeltmem gerekio şehir dışına ziyarete gideceğimden hemen etki etmesi için başladım aslında hlariyonic acide, sonra ikiside bittiğinde sadece biri için tercih yapmam gerekecek ben uzun vadede kullanmak istiyorum bu tür hapları sanırım hlariyonic acide devam ederim gibi gelio onunla beraber c vitamini kapsulu alacam kışın dönüşümlü kullancam ben sonuçları yazarım yine teşekkürler.
Spirulina nedir?
Spirulina mavi yeşil alglerden mikroskobik bir yosun türü. Aslında ona asrın süper gıdası denilse de, geçmişi yüzyıllar öncesine dayanıyor. 1500’lü yıllardan kalan kaynaklara baktığımızda Aztekler tarafından kullanıldığı bilgisine ulaşıyoruz. Azteklerden kalan eserler arasında spirulina toplayan kadınların resimleri var.
Ayrıca Çad gölü kıyısında yaşayan Kanembu kabilesi yerlileri de bu besini çok eski çağlardan beri kullanmaktalar. Avustralya Aborjinlerinin dayanıklılığında epey çok tükettikleri Spirulina'nın önemli etkisinin olduğu tespit edilmiş. Bilimsel anlamda spirulina üzerine çalışmaların başlaması ve ticari anlamda kültürlerinin yapılması 1963 yılında Fransız Petrol Araştırma Enstitüsü tarafından olmuş. Daha sonra NASA astronotlarına besin tableti yapılması amacıyla bu yosun çeşidi üzerinde çalışmalar yapmış. 2000’li yıllarla birlikte Birleşmiş Milletler ve Dünya Tarım Örgütleri tarafında bu besinin hem çocuklar hem de yetişkinler için çok faydalı olduğu kabul edilmiş. Amerika, Japonya, İsrail, Tayvan, Tayland gibi ülkelerde üretilen spirulina'nın üretimi ülkemizde başarılmış. Nedir ki bu başarı demeyin; örneğin İsrail sıcak iklimine rağmen bunu başaramamış!
Spirulina, optimum büyüme sıcaklığı 35–37 ºC arası olan bir mikroalg türüdür. Amerika ve Afrika’daki bikarbonat içeriği yüksek alkali göllerde doğal olarak rastlanır. Özellikle sıcak havalarda sığ göllerde yoğun olarak ürer. Fakat bu tip ortamlarda, hücrelerin başta ağır metaller olmak üzere istenmeyen bazı maddeleri hücre içinde biriktirmeleri söz konusudur. Sera tipi üretimde besin tuzları kullanılır. Bir çark yardımıyla sürekli devir daim edilirse hücrelerin ışıktan maksimum şekilde yararlanması ve besin tuzlarının homojen dağılımı sağlanır. Kültürler, önceden belirlenen yoğunluğa ulaştığında süzülür ve kurutma odasına alınırlar. Ürün burada, hücre içinde bulunan protein, pigment ve minerallerin zarar görmemesi için en kısa sürede ve uygun sıcaklıkta kurutulur.
Basit bir su yosunu görüntüsündeki spirulina, doğadaki en zengin biyolojik değerde bitkisel proteine sahip olan besindir. İçerdiği protein oranı %65 dir ki bu rakam en yakın rakibi olan soya fasulyesinin yaklaşık 2 katıdır. Doğadaki en zengin organik demir oranına sahiptir. Ispanaktan 58, dana ciğerinden 28 kat daha fazla demir içerir. Doğadaki en zengin B-12 vitaminine sahip besindir. En yakın takipçisi dana ciğerine göre 2-6 kat fazla B-12 vitamini içerir. Bilindiği gibi B-12 vitamini kırmızı kan hücrelerinin yapımında ve sinir sistemi fonksiyonları için gereklidir.
Doğadaki en zengin antioksidan kaynaklarındandır. Vitamin B-1, B-5 ve B-6, mineraller olarak çinko, magnezyum ve bakır, aminoasitlerden methionine ve süper antioksidan olan beta-karoten, E vitamini ve selenyum içerir.
Doğadaki en zengin E vitamini içeren besindir. En yakınındaki buğday filizinden 3 kat yaklaşık daha fazla E vitamini içerir.
Doğadaki en zengin Gamma Linoleik Asit (GLA) içeren besindir. En yakın çuha çiçeğinden 3 kat fazla GLA içerir. GLA yağ birikintilerinin çözülmesini sağlar. Böylece kalp rahatsızlıklarının önlenmesinde rol oynar ve kötü kolesterolü düşürür.
%1'lik klorofil oranıyla en yüksek klorofil içeren besinlerdendir. Yeşil rengi içerdiği magnezyum iyonundan gelir.
Sütten kat kat fazla kalsiyum içerir. Kalsiyum kemikler ve nöral iletim için gereklidir.
Ayrıca ABD Ulusal Kanser Enstitüsü (NCI) spirulina'daki sulfolipitlerin HIV (AIDS) e karşı dikkat çekici ölçüde aktif olduklarını, düzenli dozlarda alınmasının anti-viral faaliyetleri hızlandırdığını, bağışıklık sistemini teşvik ettiğini, böbrek toksisitesini ve radyasyon kaynaklı hastalıkların şiddetini azalttığını belirlemiştir.
Rahatlıkla sindirilebilen Spirulina, gastrit, ülser gibi mide rahatsızlıklarında destek tedavi olarak öneriliyor. Mide ameliyatları sonrası hastalara ilk besin olarak Spirulina verilmesi halinde ameliyat komplikasyonlarının en aza indirgendiği de belirlenmiş. Spirulina ilaç olmadığı için kullanımda bir üst sınır yok, çünkü o bir besin maddesi, istediğin kadar tüketebiliyorsun.
Yosun, bazı zehirlenmelerde de etkili. Özellikle radyasyon düzeyini düşürücü etkisi, bilim adamlarına cazip geliyor. Çernobil kazası sonucu yüksek radyasyon almış çocuklar üzerinde yapılan deneylerde başarılı sonuçlar elde edilmiş. Bu yosunla beslenen çocuklarda radyasyonun diğerlerinden daha çok düştüğü saptanmış.
Yosun, krem, maske, sabun, şampuan ve cilt renklendirici ürünlerde kullanılabiliyor. Araştırmalar, yosunun cilt metabolizmasını desteklediğini ve keratin oluşumunu önlediğini gösteriyor. Cilt yanıklarında da tedavi edici etkiye sahip.
Spirulina düzenli kullanıldığında ağız ve vücut kokularını da yok ediyor.
Doğal yeşil rengi gıda boyası olarak kullanılıyor. Elde edilen gıda boyası, hem besleyici hem de zararlı değil.
Yosun, ilaç yapımında da kullanılıyor. Bazen direkt bazen de içeriğinden ekstrakte edilen karoten, fikosiyanin, ksantofil, linoleik asit gibi maddeler ilaçlara katılıyor.
Yosunların bir özelliği de besin olarak suda bulunan nitrat, fosfat, amonyum gibi tuzları bünyelerine alarak organik hale dönüştürmeleri. Spirulina ile atık sular temizlenebiliyor. Özellikle atık suların temizlenmesini sağlama özelliği ile bulunmaz doğal bir özelliğe sahip.
Bunun yanı sıra kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin üretimini teşvik ediyor. Bu nedenle kansızlık sorunu olanlar için de muhteşem bir kaynak spirulina. Ayrıca yine içinde bulunan alfalinolenik asit sayesinde kolestrolün seviyesini düzenlemek, kan basıncını ayarlamak, hücre yenilenmesini sağlamak ve dinamizm kazandırmak gibi görevleri de başarıyla yerine getiriyor.
70 yaşında ağır şeker hastası ilerlemiş kangren( uzak bir şehirde yaşadığı için sonana yani ölmesine ramak kalana kadar benden gizledi) nedeniyle ölmek üzereyken tedaviye destek amaçlı başladığımız spirulinanın babamın cildine yaptıkları
spirulina dan önce
spirulina dan sonra
Evet canım bende bunu merak ediyordum inşallah arkadaş buralardadırda bizi aydınlatır ben günde 3 tane almaya başladım ama halen bir etki göremedim aksine bende halsizlik yapıo cildimdede hiç bir değişiklik yok bu cevaba göre bende bende karar vercem.
arkadaşlar kullanan kimselerden tavsiye bekliyorum almayı düşünüyorum yorum öneri yazarmısınız?