Aslı'nın başucu defterinden seçmeler..

Paylaşımlarımı beğeniyor musunuz arkadaşlar?


  • Ankete Katılan
    71
hayatin kurali bu
ne kadar uzaga gidersen git basladigin yere donersin sonunda
ne kadar degisirsen degis, nerede mutlu olduysan hep oraya cevirirsin kafani
ne kadar terbiye etsen de susturamazsin icindeki canavari
nereye gidersen git sunu unutma
herkes gun olur evine geri doner

bazen oyle acir ki icin
o aciyla degistin sanirsin
simdi dersin simdi herseyi yapabilirim artik
bazen hayat seni oyle zorlar ki
yolun basinda kimdin onu unutursun
zorunu benden duy
herkese yalan soylemen yetmez artik
bundan boyle bir basina kalsan da
artik kendin olamazsin

bazen ask oyle gucludur ki, ucurumdan atlar yola devam edersin
 
şimdi sana söyleyeceklerimden ne olduğunu hissetmeye çalış. bu bir
yalnızlık ama yalnızlıktan daha derin ve daha acı. bu, hiç kimsen
olmadığı için değil, "o" olmadığı için duyulan bir yalnızlık. bu
yalnız olma değil, sensiz olma.. yalnızlık geneldir, özel bir kişiye
ait değildir ve istersen sen bütün dünya yalnızlığını gidermek için
bir alternatif olabilir. oysa sensiz olmanın bir alternatifi yoktur.
"sen" yoksan eğer, yerini hiçbir şey dolduramaz.
 
apansiz gecelerin ortasinda belirmesiyle ba$lar her$ey. once varolur
gecede, sonra dahil olur, arkasindan surekli olur ve en sonunda
vazgecilmez olur. dur durak bilmeden du$uncelere sevkediverir apansiz
zamanlarda, du$undurur, ozlenir, ozletir, merak edilir, hissedilir,
ya$anamadigi zamanlarda o'nun varligi anilar canlanir, gecmi$ bir
suzgecten gecirilir ve o'nun oldugu anlar teneffus edilir. uzak
diyarlarda aklin ucundan saniye saniye akarken guzel gunlere dair
kareler bir anda telefon caliverir.
o'nun sesi ile kar$ila$an bulanik du$unceler sesi bogukla$tirir.. ve
beklenen soru.
"neyin var."
verilebilecek tek ve en durust cevap..
sensizlik..
 
Ben sana yanlis bir yerden edilmis
Buyuk bir yemin gibiydim
Beni hep ayni yerimden yaralayan o eve yine de doneyim isteyim
Ah benim sesimle soylesem de inanmazlar
Benzemiyor cunku bir dile
Dondugum, dondugum ama dondugum
Dondugum bu semah sensin dondugum
Sen benim kara omrume vuran
Suyumu harelendiren sevincimdin
Onu sevebileceginin en yucesiyle sevdin
Titreme daha fazla kalbim
Bagisla kendini artik
Onu da birak gitsin
O senin en ezel gununden kaderin
Sen onu nasilsa bin kere daha seveceksin
Ben senden imkansizi istiyorum
Ben senden artik kendimi istiyorum
Ben artik senden gidiyorum
Elveda can dusmanim
Elveda sevgilim
Ben artik eve donuyorum..!

artik biliyorum yaklasmak hicbir zaman kavusmak degildir!
imkansizi istemenin bedeli, istedigini elde edememektir
artik biliyorum
intikam yemini etmenin bedeli, bir daha evine hic donememektir!
 
Sadakat
Ne menem seydir bu sadakat
Sadakat
Sir saklamak midir, sessiz kalmak midir
Kiyametin kopacagini bile bile
OLUM GIBIDIR SADAKAT
PAZARLIGI OLMAZ
BIR KERE CIZGIYI GECTIN MI
YOKTUR DONUSU!
Ne umutlar fisildarsa fisildasin sana
Hayat ceker gider
Sadik kalmaz sonunda!
Ama kotuluk oyle mi
Hep yanibasindadir insanin
Sozler verilir, sozler unutulur
Gun gelir ihanet eden sadakat ister
Sadaka gibi verilmez sadakat
Isteyen hepsini ister!
SEVDIGINE SADIK KALAN ADAM, KENDINDEN VAZGECEBILENDIR!!
Sadakat sevdiginin kalbini cikarip avucunda tutmaktir
Ama sadakat gerektiginde o yuregi firlatip yere atmaktir
Sadakat ya birine dogru kosmaktir, ya birinden kacmaktir
SADAKAT ERDEM DEGILDIR ASLINDA, SEVGIDEN KOR OLMAKTIR
Hep kactigin seye, eninde sonunda yakalanmaktir sadakat
Yemin etmeden bir daha dusun cunku
Sadakatla baslayan hersey, ihanetle biter!
 
Bir kere ihanete ugradin mi
Anilar sana bataklik olur
Hatirladikca cekerler seni iceri
Hatirladikca affetmek istersin
Cunku affetmek unutmak demek
Oncesini hatirladikca
Sonrasini unutmak istersin
Cirpinma bosuna
O HANCER BIR KERE SAPLANINCA SIRTINA
CIKARMAYA KALKTIKCA IYICE KALBINE GOMERSIN!!
birinin pesinden ne kadar cok kosarsan, o kadar yalniz kaliyorsun!
artik cok gec
bu kadar gece kaldin mi
artik istesen de gidemezsin
caresiz icinde bitmeyen bir umut yasayacaksin ayni gune en bastan
belki bu sefer korurlar seni
belki bu sefer yalan soylemezler sana
bu sefer cagirdiklarinda seni yanlarina
bu sefer...
belki yine sokmazlar sirtina o hanceri
gecmise donmek baska, gecmisi silmek baska
bir kere akti mi zamanin icinden
suyun yolu degismez
unutma
BIN KERE DONSEN O GUNE
BIN KERE IHANET EDECEKLER SANA
herkes dogasinin geregini yapar
BIN KERE IHANET ETSELER SANA
CARESI YOK
BIN KERE GIDERSIN YANLARINA
 
Kotu seyler yaptim hayatta
Ama bana kotu diyen adam hic sevmemis demektir
Cunku siz kimi kandiriyorsunuz
Birini sevmek baska herseyi daha az sevmek demek degil mi?
Birini secmek baska herseyi atese atmak demek
Biriyle gitmek, biriyle gercekten cekip dibine kadar gitmek
Arkandaki herkesi oldurmek demek

Geriye bakmak yok
Bir kere karar verdin mi
Herseyi, herkesi birakacaksin arkanda
Olmazsa kesip atacaksin kalbini
Kalmak isteyen her parcani sokup atacaksin,
Elini kalbini ruhunu atacaksin gerekirse
Herseyi atacaksin ama
Sonunda senden hicbir sey kalmaycak gidebilecek

bu isin sonu nasil bitecek bilmiyorum sanma
biliyorum
bu oyun mezarda basladi, mezarda bitecek
oyle bir oyuna giristim ki seninle
kazanmam mumkun degil!
denemedim sanma
kendimden biliyorum
a$Ik insan sevgisine degil, ofkesine yenilir sonunda
oyle kiziyorum ki ona, oyle bitmez tukenmez bir ofkem var ki ona
nereye gidersem gideyim
sonunda bir tek onun kollarinda diniyor ofkem!
 
Güvendiğim tek şey aynaya baktığımda gördüğüm ve yukarı baktığımda göremediğimdir…
 
Erkek Gördüğünü Sever, Kadın Duyduğunu..Bu Yüzden Erkek yaLan Söylemeyi , Kadın Makyaj Yapmayı Öğrenmiştir..
 
Elif gibi yalnızım, Ne esrem var ne ötrem...
Ne beni durduran bir cezmim....! Ne de bana ben katan bir şeddem var.
Ne elimi tutan bir harf.. Ne anlam katan bir harekem..
Kalakaldım sayfalar ortasında...ışte ben gibi,sen gibi......!
 
''Bir sey yap .. Güzel olsun. Cok mu zor? O vakit güzel bir sey söyle. Dilin mi dönmuyor? Güzel bir sey gör. Veya; Güzel bir sey yaz. Beceremez misin? Öyleyse Güzel bir şeye başla... Ama hep güzel seyler olsun. Cünkü "HER INSAN ÖLECEK YASTA..." Gec kalmayasin!'' ( Şems-i Tebrizi )
 
DoğruLarımı götürmeye yetecek kadar yanLış yapmadım bu hayatta. Çok sıkıştığım yerde boş bıraktım hep soruLarı. Şimdi bıraktığım boşLukLarın birindeyim beLki de. Ve ben kimsenin doğrusunu götürmedim . En önemLisi de kimsenin yanLışı oLmadım.
 
"Matem de bekaret gibidir; öyle her önüne gelene verilmez, hak edene saklamak gerekir." ELıF ŞAFAK
 

An olur,deli sevdamın suskunluğunu yüklenirim bir başıma, An olur,buluşur yüreklerimiz en masum sevda yollarında, Umut ki, bitivermiş daha yolun en başında, Ne yolumdasın ne yolsun sen bana..
 
ben kim miyim?duymasını bilene SES,çekmesini bilene NEFES,gitmesini bilene HEDEFıM.değerimi bilene SEDEF,yaşamasını bilene HAYAT,sevmesini bilene YÜREK,yüreğini sunmasını bilene KIYMET,savaşmasını bilene ZAFERıM.ben yürekliyim yüreğimin karşısında YÜREK isterim...
 
Görmüş geçirmiş bir yaşlı dedeye sormuşlar.. Dede ailenin başı erkek midir, kadın mıdır? Erkek baştır demiş. Peki kadın nedir? Kadın boyundur, Başı nereye isterse oraya çevirir.. :)
 
merak,mutsuzluğun hem sebebi hem neticesi.Onu,ömrümün bundan sonrasına dair kuş gözü kadar bir ayrıntıyı dahi merak etmeyecek kadar sevdim.Onu,gördüğüm o ile göremediğim o arasındaki uçurumları hesaba katmayarak sevdim.Onu öyle sevdim ki ona tahammülsüzlüğüm,demedim.uçurumlar koymadan sevdiğimle gördüğüm arasına,öyle saf sevdim.Onu,tarihçesi ihmal edilmiş bir aşkla sevdim.koşullu değildi sevdam.bana gösterdiğinden daha fazlasını istemedim...
nazan bekiroğlu '' isimle ateş arasında''
 

Senin Korkularını Benim ınceliğimi
Ayrılık ne biliyor musun?
Ne araya yolların girmesi,
ne kapanan kapılar,
ne yıldız kayması gecede,
ne ceplerde tren tarifesi,
ne de turna katarı gökte.

ınsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!

ıpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini,
birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine.
Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken,
duvarlara dalıp dalıp gitmesi.
Türküsünü söylecek kimsesi kalmamak ayrılık.
Saçına rüzgar, sesine ışık düşürememek kimsenin.
Çiçekçilerden uzağa düşmesi insanın yolunun.
Güneşin bir ceza gibi doğması dünyaya.
ıki adımdan biri insanın, sevincin kundakçısı,
hüznün arması ayrılık.

O küçük ölüm!

Usta dokunuşlarla bizi büyük ölüme hazırlayan.

Ayrılık, o köpüklü öpüşlerin ardından gidip ağzını yıkadığında başlamıştı.
Ben bulutları gösterirken,
“bulmacanın beş harfli yemek sorusuna” yanıt aramanla halkalanmış,
“Aşkın şarabının ağzını açtım, yar yüzünden içti murt bende kaldı”
türküsü tenimde düğümlenirken, odadan çıkışınla yolunu tutmuş,
Dağlarda öldürülen çocukların fotoğraflarını bir kenara itip,
“bu eteğin üstüne bu bluz yakıştı mı? ”
diye sorduğunda varacağı yere varmıştı çoktan.

Şimdi anlıyormusun gidişinin neden ayrılık olmadığını,
bir yaprağın düşmesi kadar ancak, acısı ve ağırlığı olduğunu.
Bir toplama işleminin sonucunu yazmak gibi bir değer taşıdığını.
Boşluğa bir boşluk katmadığını, kar yağdırmadığını yaz ortasında....

Ne mi yapacağım bundan sonra?

Ayak izlerimi silmek için sana gelen bütün yolları tersinden yürüyeceğim önce.
Şiir yazmayacağım bir süre,
Fotoğraflarını güneşe koyacağım, bir an önce sararsınlar diye.
Hediyelik eşya satan dükkanların önünden geçmeyeceğim.
Senin için biriktirdiğim yağmur suyunu, bir gül ağacının dibine dökeceğim.
Falcı kadınlara inanmayacağım artık.
Trafik polislerine adres sormayacağım,
Geleceğe ışık düşüren bir gülüşle gülmeyeceğim kimseye....

Ne yapacağımı sanıyorsun ki?

Tenin tenime bu kadar sinmişken,
ömrüm azala azala önümden akarken,
gittiğin gerçek bu kadar herkese benzerken..
Senin korkularını, benim inceliğimi doldurup yüreğime,
bıraktığın boşluğu yonta yonta binlerce heykelini yapacağım.


Şükrü Erbaş
 
Back