Aslı'nın başucu defterinden seçmeler..

Paylaşımlarımı beğeniyor musunuz arkadaşlar?


  • Ankete Katılan
    71
inan söyleyecek şeyler arıyorum ama bu paylaşımların güzelliğini anlatacak kadar güzel sözler yok heybemde:) okudukça notlar alıyorum harika şeyler bunlaralkisalkisalkis
 
“Bir çağda, bir ülkede biri aşktan kumaş dokumayı başardı. Küçücük bir parça çıktı. O kadar küçüktü ki… Ne kadın örtünebildi ne de erkek…”
Özdemir Asaf
 
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
yani yürekte.

Meselâ bir barikatta dövüşerek
meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken
meselâ denerken damarlarında bir serumu
ölmek ayıp olur mu?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

Seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
 
İranlı bir şair diyor ki:
“AŞK’a uçarsan kanatların yanar”
Bu söze cevaben Mevlana Hazretleri diyor ki:
“AŞK’a uçmazsan kanat neye yarar.”
 
-Leyla ile Mecnun’un aşkı halkın dilinde meşhur olmuş, bu büyük aşkın rivayetleri ülkenin hükümdarının ilgisini çekmiştir. Ferman eder Leyla saraya getirilir. Leyla’nın kara,kuru, o kadar da güzelliği olmayan bir kız olduğunu gören hükümdar, Leyla'ya dedi ki: Sen O musun ki, Mecnun, senin aşkından perişan oldu ve kendini kaybetti. Sen diğer güzellerden daha güzel değilsin. Leyla, “Doğru söylersiniz efendim”, Çünkü siz mecnun değilsiniz. Bana mecnunun gözü ile bakmıyorsunuz.” diye cevap verdi.
 
"Bir
silgi gibi tükendim ben. Başkalarının yaptıklarını
silmeye çalıştım.
Mürekkeple yazmışlar oysa. Ben kurşun kalem
silgisiydim. Azaldığımla
kaldım..."

..-Oğuz Atay / Tutunamayanlar-..
 
aşkı tarif gerekirse sana

anlatayım

aşk ne biliyor musun

benim sana yaşadığım,

senin durmadan üstüne bastığın...

Ceyhun Yılmaz
 
Bildiğim kendimi bildim bileli aşık olduğum, bildiğim ancak aşıkken var olduğum... ışte bu yüzden, benim için aşık olmak; çoktandır hasretine katlandığım yokluğum. 'Eğer aşktan söz edildiğini duymamış olsalar hiçbir zaman sevemeyecek olan insanlar vardır, ' demiş La Rochefoucauld. Benimse hep böylelerini severek başladı vurgunum...

[Murathan Mungan]
 
ha şöyle ya günlerdir yoksun be güzelim .ihmal etme bu topici.tekrar ellerine sağlık
alkisalkisalkis
 
DUDAK PAYI
Çay bardağında
Bırakılan dudak payı
Kadar bile
Uzak kalamam
Gözlerine
Yakın olsun isterim
Ellerime ellerin
Yanındaki beton binaya
Yaslanması gibi
Köhne bir evin
Seni bir çivi
Gibi çaktım
Çünkü beynime
Ve toplayıp
Bütün kerpetenleri
Attım denize

Sunay Akın
 

merak etme arkadasım sizin gibi takipcilerim oldugu sürece ben hep burdayım bundan sonra :)

sağol cankuş emin ol ben en sıkı takipçinim.ben de okudularımdan sıkça alıntı yapar yazarım bir kenara ama şimdi notlarım yanımda değil bir süre sonra evime gittiğimde sayfanın ortağı olabilirim dermişim.şaka bir yana okuduklarımız hemen hemen aynı,bunu paylaştıklarından çok net tespit ettim.bu topic çok iyi oldu son sözüm bu:hooray:
 
artık daha az seviyorum seni..
unutur gibi..öLür gibi daha az..
yeniden ödetiyorum kendime
onca aşkın öğretemediğini..
koLay değiLdi..
yaLnızca sevgiLimi değiL..evLadımı da kaybettim ben..
kaç acı birden imtihan etti beni..
bir tek gece vardır insanın hayatında..
ömür boyu sürer nöbeti..
bu da öyLeydi..
iyi oL..
sağ oL..
uzak oL.....
ama bir daha görme beni...

.. Murathan Mungan // Gece Nöbeti ..
 
senın ne olduĞun benım ıÇın hıÇ Önemlı degıl.sonuÇta gÖzlerımın baktıĞı kadarsın.o gÖzlerı senden ÇektıĞım an, hoŞ bır anı olarak kalırsın....
 
''Ne biliyorsam hepsini anaokulunda öğrendim. Nasıl yaşayacağım, neler yapacağım,nasıl biri olacağım konusunda bilmem gereken ne varsa, ben hepsini anaokuldayken öğrendim. Erdem denilen şey, dağın tepesindeki lisansüstü eğitimde değil, yuvada oyun havuzundaki kum yığınının içinde. işte öğrendiğim şeyler: Her şeyi paylaş... Hak yeme... Kimseye vurma... Aldığını yerine koy... Kendi dağıttığını topla... Sana ait olmayan şeyi alma... Birini incitirsen özür dile... Yemekten önce ellerini yıka... Tuvaletten çıkarken sifonu çek... Fırından yeni çıkmış bisküvi ile sıcak süt sağlıklıdır...Dengeli bir hayat sür... Her gün biraz öğren, biraz düşün, biraz resim yap,biraz şarkı söyleyip dans et, biraz oyna, biraz da çalış... Dünyaya çıktığındatrafiğe dikkat et, el ele tutuş, bir arada ol...Mucizenin farkına var: Ufacık cam kaptaki o minik tohumu düşün,kökleri aşağıda, gövdesi yukarıya uzanıyor. Kimse bunun nasıl ve nedenolduğunu bilmiyor ama hepimiz öyleyiz. Japon balıkları da, beyaz fareler de,hatta cam kaptaki minik tohum da... Hepsi ölüyor, biz de öyle... ılk gördüğünresimli kitaplardan öğrendiğin ilk kelimeyi hatırla, kelimelerin en büyüğünü... BAK...Bilmeniz gereken her şey şu yukarıda bir yerde vardır. altın kurallar da, temel sağlık koşulları da, ekoloji de, politika da, eşitlik de, sağduyulu yaşam da.. Şu maddelerden herhangi birini alın, genişletip süslü sözlerle bezeyin, aile hayatınıza, işinize, devletinize, dünyanıza uygulayın... Doğru, sarih ve sağlam olduğunu göreceksiniz. Hepimiz, yani bütün dünya öğleden sonraları saat üçte taze bisküvi yiyip süt içtikten sonra battaniyemizin altına kıvrılıp bir uyku kestirseydik, dünyamız ne kadar daha iyi bir dünya olurdu, düşünebiliyor musunuz ? Ya da hükümetlerimizin bir temel ilkesi olsaydı, aldıklarınıhep yerine koysalardı ve kendi dağıttıklarını kendileri toplasalardı ? Ayrıca kaçyaşına gelmiş olursanız olun, dünyaya çıktığınızda el ele tutuşup bir arada yürümek de hala en iyi şeydir.''

Robert Fulghum
 
Düşündüğünüz,
Söylemek istediğiniz,
Söylediğinizi sandığınız,
Söylediğiniz,
Karşınızdakinin duymak istediği,
Duyduğu,
Anlamak istediği,
Anladığını sandığı,
Anladığı..
arasında farklar vardır.Dolayısıyla insanların birbirini yanlış anlaması için en az 9 ihtimal var.
 
Kürkçü dükkanı
Anladım
Yok
Çok döndüm
Çok dolaştım
Yok
En güzeli senin gözlerin
Gözlerin çocukluğumuz kadar sıcak
Ve gözlerin kalan ömrümüz kadar derin
Dönenlere küsme sakın
Sen dünyaya küsebilir misin?
Bil ki kimine göre baba ocağı
Kimine göre yar kucağı şu kürkçü dükkanı dediğin
Ve belki de her yolun sonundan sana dönmek
En güzel yanı şu gençliğin
Çünkü yok ki
Çok döndüm
Çok dolaştım yok
Ve ben de anladım
Aslı varken surete gerek yok..
 
geceye inat yokluğunda…
bir bedel ki sürgünlerde sensizliğim…
sonu yok…dönüşü yok…
bedeli bensizlik olsun ihanetinin…
 
“dünyanın en güzel yüzünü bembeyaz bir yatağın üzerinde

ağlatanlar tutkuyla sevilenler olarak kalacaklar."
 
Back