Aşırı hayvanseverlik, psikolojim bozuldu

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

cilekeshayvansever

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
27 Temmuz 2024
7
9
22
Merhaba bilmiyorum nerden başlayım ama nolur birileri bana akıl versin. Ben 22 yaşındayım, üniversite okuyorum. 3 sene mezuna kaldım.Çok iyi bir öğrenciydim eskiden. Anksiyete, depresyon, dikkat dağınıklığına bağlı kullandığım ağır ilaçlar 3 senemi zehir etti. En sonunda istemediğim bir bölümü yazdım gittim şehir dışına. Bu sene hazırlığı bitirdim, üniversite hayatım başlayalı 1 sene oluyor anlayacağınız. Bunları anlatıyorum çünkü bilin nasıl bir hayatım olduğunu detaylıca. Bir de içimi dökmek istiyorum, ağlayarak yazıyorum bunları.

Kendimi bildim bileli hayvanları seviyorum. Eve hep kedi almak istiyordum ama ailemi 2 sene önce ikna edebildik 2 kardeşimle birlikte. Sokağa atılmış bir kediydi Simba. Haline üzüldük annemler de nasıl olduysa dayanamadı ısrarlarımıza eve aldık. İki senedir bizimle. Simba’dan sonra her şey aşırılasti benim için. Oturup ders çalışmam gerekirken otobüslerde yaralı kedi taşıdım. Çıkıp kışın ortasında sokak sokak dolaştım mama dağıttım. Bunlar gayet güzel zararsız şeyler ailemin de bir şey dediği yoktu. Fakat artık hayatım sadece onlara odaklandı. Ders çalışmam gereken cok sıkışık vakitlerde markete dahi çıkmamaya çalışıyordum. Karşıma kedi çıkarsa, yaralı olursa, yavru olursa ilgilenmek yuva bulmak hatta eve almak için ailemle kavga etmek zorunda kalacaktım çünkü. Ki defalarca da eve almak istediğim kediler için bağır çağır kavga ettik, tabi hepsinde başarısız oldum.

Üniversite hayatımda da bir şey değişmedi. Yemedim içmedim kedilere harcadım. Bir sene boyunca ağladığım tek şey kedilerdi. Ama buna laf eden annem babam olmayınca daha serbesttim yaptıklarımda.

Gelelim bugün yaşanan, yaşamımı sorgulatan o olaya. Dün apartmanın bahçesine bir cins kedi bırakmışlar, henüz yavru. Karşı komşumuzun çocukları kediyi çalı altlarına sıkıştırıyorlar, çubukla dürtüyorlardı çıksın diye. Uyardım yapmayın diye. Kediye de mama indirdim, fotoğraflarini çektim ilan koydum sahiplendirmek için. Akşam bizim apartmandan bir kadin yazdı Instagramdan. Benim kapımın önüne gelmişti sabah apartmandan birinindir diye geri bıraktım evde de 2 tekirim var, gecici yuva olabilirim dedi. Ben de sabah kediyi aldım eve getirdim. O kadin yazsin diye bekliyordum, o almazsa bile mahalleden bir ablaya götürecektim. Annem babam yok diye de kediyi eve aldım, çocukların elinden kurtulsun istedim.

Biraz sonra karşı komşu kapıyı çaldı. (Geçen sene taşındı bunlar. Önceki binalarından da kadinin komşularla kavgaları yüzünden atılmışlar. Kimse istemiyordu gelmelerini. Bunların taşınma süreçlerinde apartmana cins kirmasi gri yavru bir kedi gelmeye başladı. Yavru ve tek başına olunca ben sahiplendirmek istedim. Anneleri geldi biz sahiplenicez dedi. Sevindim ben de çabasız yuva buldum diye. Ertesi gün sokağa atmışlar. İki gün her yerde aradım, sahiplendirdim kediyi. Hem çocuklarının hayvani oyuncak etmeleri yüzünden hem de bu sebepten onlara vermek istemedim.) Kediyi sen mi aldın, biz alacaktık dedi. Ben kediyi sahiplendirdim dedim istemesin diye. İki saat falan sonra kapıyı tekrar çaldı. Kediyi bize verin dedi, geçen sene de bir yavru kediyi alıp sokağa atmıştınız kusura bakmayın size veremem dedim, kapıyı kapattım. Gayet sakin söyledim bunları. Ama sonra kapıyı tekmelemeye yumruklamaya başladı. Verin kediyi falan diye bağırıyor. Ben de sinirlendim ağzına sicarim senin git kapıdan polisi ararım dedim. Sonra o bana kufur etmeye başladı. Ama yemin ederim sadece ağzına sicarim dedim çok çok pişmanım haklıyken haksız duruma düştüm.

Benim babam şeker hastası hem de sinirli bir adam, hiçbir şeyden haberi olmadan bir sey derlerse olay daha da kötü olur diye aradık babama anlattık. Gelince görüşelim vs dedi ama bize çok kızdı kediyi eve aldık diye. Babam eve gelince kiyamet koptu tabi. Çaldı kapılarını sen benim evimin kapısını nasıl tekmelersin, çocuklarım evde tekti dedi. Ama kadin o kadar edepsiz ki inanamazsınız. Biraz öyle sözlü tartışma oldu. Babam kapıyı açmadan önce tamam götür o mahalledeki ablaya kediyi dedi ama tartışma sırasında bunun yüzünden mi kavga diyip onlara verdi kediyi. Sonra kadinin eşi geldi. Babamın iş arkadaşıymış zaten ben bilmiyordum. Çok sakin makul bir adamdı, ben kediyi vermek için başka birini bulmuştum zaten dedi beni dinledi sakın sakın karisini içeri soktu. Herkes evine geçti kavga bitti. Kadin kapının önünde diğer komşuya diyordu ki, benim kedim değil zaten çocukların oynadığı kediyi alıp evine koymus. Bakacaklarından falan değil sırf çocuklarının oyuncağını aldım diye bunları yaptı.

Bir kedi için rezil olduk apartmana diyor babam, bana çok kızdı. 22 yaşındayım ama 7 yaşında çocuk gibi hissediyorum. Her zaman bana ne kadar mantıksız, duygusal, fikirleri oneme alınmayacak bir insan gibi davrandılar zaten. Böyle olaylar olunca da sadece benim hatalarım gözüküyor. Zaten 3 sene evde ders çalıştım, tonla ilaç içtim, bir de hayvanlarla kafayı bozdum onlara göre asla normal değilim. Sadece savunmasız bir hayvani korumak istemiştim. Şimdi kim bilir akıbeti ne olacak.

Annem en çok kufur etmeme kızdı, haklı da. Her şeyim aşırı işte sinirlendim kapıyı tekmeleyince. Çok üzgünüm gerçekten, her hayvanın derdini yüreğimde hissetmekten çok yoruldum. Nasıl normal bir insan olabilirim ben?
 
Hayvan üretimini, sahipli hayvanı sokağa terk etmeyi yasaklamadıkları sürece bir avuç gönüllü böyle sürünecek o gariban hayvanlarla birlikte...
Küfür etmeseniz olurmuş diyemeyeceğim. Birisi benim kapıma böyle girişse döverim bile belki. Nefret dolu, sinir hastası olduk toplumca.
Ailem sadece beni suçluyor, babam kediyi biz aldık kardeşim deseydi arkadaşına kadin zaten sesini cikaramazdi. Biz babama kapılarını çalıp bir şey demesin diye yalvardık ama sinirli işte. Asıl olayi büyüten kendi ama dünyanın en akılsız en düşüncesiz insanı ben olduğum için suçun tamamı bende onlar için.
 
Güzel yüreğinizden öperim
Bende sizin gibiyim, dün akşam yürüyüşe çıktım, çantamdaki yaş mama yetmedi koşa koşa market aradım yaş mama alıp dağıta dağıta gezdim. Çaresiz gördüğüm hayvanı sahiplendirmeden gözüme uyku girmiyor.
Aslında sizin yaptığınız bir yanlış yok, kimseyi rahatsız etmeden sahiplendiriyorsunuz ama herkes sizin gibi vicdan sahibi olmadığı için anlamıyor.
Moral bozacak, kendini kötü hissedecek birsey yok, o seviyesiz komşuyada bosverin. Kapınızı yumruklayan o, haliyle kendini rezil edende o.

Kediye noldu? Komşunun eşi birine mi sahiplendirdi
 
Güzel yüreğinizden öperim
Bende sizin gibiyim, dün akşam yürüyüşe çıktım, çantamdaki yaş mama yetmedi koşa koşa market aradım yaş mama alıp dağıta dağıta gezdim. Çaresiz gördüğüm hayvanı sahiplendirmeden gözüme uyku girmiyor.
Aslında sizin yaptığınız bir yanlış yok, kimseyi rahatsız etmeden sahiplendiriyorsunuz ama herkes sizin gibi vicdan sahibi olmadığı için anlamıyor.
Moral bozacak, kendini kötü hissedecek birsey yok, o seviyesiz komşuyada bosverin. Kapınızı yumruklayan o, haliyle kendini rezil edende o.

Kediye noldu? Komşunun eşi birine mi sahiplendirdi
Böyle düşünen üç beş hayvanseveriz, diğerlerine göre normal değiliz. Kendi ekonomik gücüm olsa zaten ailem de bu kadar karışamaz yaptıklarıma. Su an benden nefret ediyorlar.

Kediyi eve aldılar en son. Sonra ne olur bilmiyorum.
 
Kediyi sen mi aldın, biz alacaktık dedi. Ben kediyi sahiplendirdim dedim istemesin diye. İki saat falan sonra kapıyı tekrar çaldı. Kediyi bize

Benim kediden haberim yok görmedim diyecektiniz bitecekti.
Sizin aldiginizi bilmiyordu sonucta evinize arama yaptiracak degildi.
Yani biraz kendinizi olaylardan siyirmayi ogrenmeeniz lazim basinizin agrimamasi icin.
 
Merhaba bilmiyorum nerden başlayım ama nolur birileri bana akıl versin. Ben 22 yaşındayım, üniversite okuyorum. 3 sene mezuna kaldım.Çok iyi bir öğrenciydim eskiden. Anksiyete, depresyon, dikkat dağınıklığına bağlı kullandığım ağır ilaçlar 3 senemi zehir etti. En sonunda istemediğim bir bölümü yazdım gittim şehir dışına. Bu sene hazırlığı bitirdim, üniversite hayatım başlayalı 1 sene oluyor anlayacağınız. Bunları anlatıyorum çünkü bilin nasıl bir hayatım olduğunu detaylıca. Bir de içimi dökmek istiyorum, ağlayarak yazıyorum bunları.

Kendimi bildim bileli hayvanları seviyorum. Eve hep kedi almak istiyordum ama ailemi 2 sene önce ikna edebildik 2 kardeşimle birlikte. Sokağa atılmış bir kediydi Simba. Haline üzüldük annemler de nasıl olduysa dayanamadı ısrarlarımıza eve aldık. İki senedir bizimle. Simba’dan sonra her şey aşırılasti benim için. Oturup ders çalışmam gerekirken otobüslerde yaralı kedi taşıdım. Çıkıp kışın ortasında sokak sokak dolaştım mama dağıttım. Bunlar gayet güzel zararsız şeyler ailemin de bir şey dediği yoktu. Fakat artık hayatım sadece onlara odaklandı. Ders çalışmam gereken cok sıkışık vakitlerde markete dahi çıkmamaya çalışıyordum. Karşıma kedi çıkarsa, yaralı olursa, yavru olursa ilgilenmek yuva bulmak hatta eve almak için ailemle kavga etmek zorunda kalacaktım çünkü. Ki defalarca da eve almak istediğim kediler için bağır çağır kavga ettik, tabi hepsinde başarısız oldum.

Üniversite hayatımda da bir şey değişmedi. Yemedim içmedim kedilere harcadım. Bir sene boyunca ağladığım tek şey kedilerdi. Ama buna laf eden annem babam olmayınca daha serbesttim yaptıklarımda.

Gelelim bugün yaşanan, yaşamımı sorgulatan o olaya. Dün apartmanın bahçesine bir cins kedi bırakmışlar, henüz yavru. Karşı komşumuzun çocukları kediyi çalı altlarına sıkıştırıyorlar, çubukla dürtüyorlardı çıksın diye. Uyardım yapmayın diye. Kediye de mama indirdim, fotoğraflarini çektim ilan koydum sahiplendirmek için. Akşam bizim apartmandan bir kadin yazdı Instagramdan. Benim kapımın önüne gelmişti sabah apartmandan birinindir diye geri bıraktım evde de 2 tekirim var, gecici yuva olabilirim dedi. Ben de sabah kediyi aldım eve getirdim. O kadin yazsin diye bekliyordum, o almazsa bile mahalleden bir ablaya götürecektim. Annem babam yok diye de kediyi eve aldım, çocukların elinden kurtulsun istedim.

Biraz sonra karşı komşu kapıyı çaldı. (Geçen sene taşındı bunlar. Önceki binalarından da kadinin komşularla kavgaları yüzünden atılmışlar. Kimse istemiyordu gelmelerini. Bunların taşınma süreçlerinde apartmana cins kirmasi gri yavru bir kedi gelmeye başladı. Yavru ve tek başına olunca ben sahiplendirmek istedim. Anneleri geldi biz sahiplenicez dedi. Sevindim ben de çabasız yuva buldum diye. Ertesi gün sokağa atmışlar. İki gün her yerde aradım, sahiplendirdim kediyi. Hem çocuklarının hayvani oyuncak etmeleri yüzünden hem de bu sebepten onlara vermek istemedim.) Kediyi sen mi aldın, biz alacaktık dedi. Ben kediyi sahiplendirdim dedim istemesin diye. İki saat falan sonra kapıyı tekrar çaldı. Kediyi bize verin dedi, geçen sene de bir yavru kediyi alıp sokağa atmıştınız kusura bakmayın size veremem dedim, kapıyı kapattım. Gayet sakin söyledim bunları. Ama sonra kapıyı tekmelemeye yumruklamaya başladı. Verin kediyi falan diye bağırıyor. Ben de sinirlendim ağzına sicarim senin git kapıdan polisi ararım dedim. Sonra o bana kufur etmeye başladı. Ama yemin ederim sadece ağzına sicarim dedim çok çok pişmanım haklıyken haksız duruma düştüm.

Benim babam şeker hastası hem de sinirli bir adam, hiçbir şeyden haberi olmadan bir sey derlerse olay daha da kötü olur diye aradık babama anlattık. Gelince görüşelim vs dedi ama bize çok kızdı kediyi eve aldık diye. Babam eve gelince kiyamet koptu tabi. Çaldı kapılarını sen benim evimin kapısını nasıl tekmelersin, çocuklarım evde tekti dedi. Ama kadin o kadar edepsiz ki inanamazsınız. Biraz öyle sözlü tartışma oldu. Babam kapıyı açmadan önce tamam götür o mahalledeki ablaya kediyi dedi ama tartışma sırasında bunun yüzünden mi kavga diyip onlara verdi kediyi. Sonra kadinin eşi geldi. Babamın iş arkadaşıymış zaten ben bilmiyordum. Çok sakin makul bir adamdı, ben kediyi vermek için başka birini bulmuştum zaten dedi beni dinledi sakın sakın karisini içeri soktu. Herkes evine geçti kavga bitti. Kadin kapının önünde diğer komşuya diyordu ki, benim kedim değil zaten çocukların oynadığı kediyi alıp evine koymus. Bakacaklarından falan değil sırf çocuklarının oyuncağını aldım diye bunları yaptı.

Bir kedi için rezil olduk apartmana diyor babam, bana çok kızdı. 22 yaşındayım ama 7 yaşında çocuk gibi hissediyorum. Her zaman bana ne kadar mantıksız, duygusal, fikirleri oneme alınmayacak bir insan gibi davrandılar zaten. Böyle olaylar olunca da sadece benim hatalarım gözüküyor. Zaten 3 sene evde ders çalıştım, tonla ilaç içtim, bir de hayvanlarla kafayı bozdum onlara göre asla normal değilim. Sadece savunmasız bir hayvani korumak istemiştim. Şimdi kim bilir akıbeti ne olacak.

Annem en çok kufur etmeme kızdı, haklı da. Her şeyim aşırı işte sinirlendim kapıyı tekmeleyince. Çok üzgünüm gerçekten, her hayvanın derdini yüreğimde hissetmekten çok yoruldum. Nasıl normal bir insan olabilirim ben?
Benim kediden haberim yok görmedim diyecektiniz bitecekti.
Sizin aldiginizi bilmiyordu sonucta evinize arama yaptiracak degildi.
Yani biraz kendinizi olaylardan siyirmayi ogrenmeeniz lazim basinizin agrimamasi icin.
Çocukları kediyi aldığımı gördüler
 
Bu anlattıklarında hiç bir sorun yok bence yaptıkların öyle normal ki geçen kış bende karşı komşuyla kötü oldum kedi yüzünden . Allahın cezasını gördükçe kapıyı çarpıyorum suratlarına
Ailemle aramı bozuyor bu durum. Tüm hayvanları kurtaramazsın diyorlar. Babam herkesten sinirli zaten bağırıp çağırır annem desen drama bağlar. Onlar güçlü durmayınca ben kendimi daha çok suçluyorum.
 
Senin bi aşırılığın yok keşke herkes böyle duyarlı olsa. Bizde sokağımızda iki köpek bakıyoruz veteriner komşumuz sağlıkla ilgili her şeylerini yaptı bizde klübe yaptık, mamadan tut normal yemeklere kadar herkes koyuyor sıcaklarda klübeleri ıslatılıyor🥰 şöyle düşünün 3 blok koca site herkes bi şeyler yapıyor şimdi korkumuz yeni yasa yüzünden onları alırlar mı ne yapabiliriz diye. Bence siz hayvanseverlikten vazgeçmeyin sadece kontrollü olun kendinizi bu yüzden hastalıklı hissetmeniz tamamen çevrenin suçu
 
kapımı biri tekmelerse bırakın sizin söylediğiniz cümleyi, ağzı açılmadık küfürlere hazır olabilir. onun kapı tekmelemesi normal sizinki mi tuhaf. bizim apartmana da bir kedi yavrulamıştı, çocuklarımla yemek falan veriyor göz kulak oluyorduk, çokta alışmıştı çocuklar, ama hayvansever bir kadın geldi, kedileri daha güvenli bir yere götürüp sahiplendireceğini söyleyerek götürdü.kedilerin gitmesine üzüldük ama daha güvenli bir yere gidecekleri ve bir aileleri olacağı için de sevindik, çocuklarıma da böyle anlattım. hala bazen sözünü ederler ama güvende oldukları için de mutlu olurlar. gerçekten seviyorlarsa sevinmeleri gerekirdi kedinin ailesi olacak diye.
 
Kadına küfretmeniz dışında sizin hiç bir yanlışınız yok. Gerçi kadın hakketmiş olabilir ama direkt suçlu olursunuz o nedenle bunu yapmayın. Hayvanseversiniz dolayısyla ileride de maalesef böyle insan kılıklı iki ayaklı mahlukatlarla muhattap olma durumlarınız kaçınılmaz görünüyor. Küfürü lugatınızdan çıkarın ki öfke anında da olsa karşınızdaki bu mahlukatlarla muhattap olurken kazara ağzınızdan çıkıp da haklıyken haksız duruma düşmeyin. Kadın kapınızı mı tekmeliyor, bu durumda yapacağınız en doğru şey olayı kayda almak ve polis çağırmak. Soğukkanlılığınızı korumalısınız her zaman.
Hayvanlar için yaptıklarınızla çok büyük sevap işliyorsunuz, biliyorum sevap için değil sevginizden yapıyorsunuz. Ama ne yazık ki her hayvanı kurtarmanız mümkün değil, bu yüzden tabi ki elinizden geleni yapın ama kendinize de odaklanın, derslerinize odaklanın. Mesleğinizi alın elinize, iyi konumlara gelin ki ileride iyi projelerde yer alır, güzel projeler üretir, hayvanlara da çevreye de daha yararlı olursunuz ve o ne yazık ki ailesinden terbiye almamış merhamet görmemiş dolayısyla merhamet öğrenememiş çocuklara ve bireylere iyi örnek olursunuz.
 
Sizi canı gönülden kutluyorum. Bir kedi için değil bir can için.Çok haklısınızz ben olsam cinayet çıkarırdım sakin bile kalmışsınız o kedilerin hayvanların sevabı mutlaka gelip sizi bulur . Yardım etmekten vazgeçmeyin ben de sizin gibiyim özellikle kedilere ayrı sevgim var. O canlar bize muhtaç
 
Merhaba bilmiyorum nerden başlayım ama nolur birileri bana akıl versin. Ben 22 yaşındayım, üniversite okuyorum. 3 sene mezuna kaldım.Çok iyi bir öğrenciydim eskiden. Anksiyete, depresyon, dikkat dağınıklığına bağlı kullandığım ağır ilaçlar 3 senemi zehir etti. En sonunda istemediğim bir bölümü yazdım gittim şehir dışına. Bu sene hazırlığı bitirdim, üniversite hayatım başlayalı 1 sene oluyor anlayacağınız. Bunları anlatıyorum çünkü bilin nasıl bir hayatım olduğunu detaylıca. Bir de içimi dökmek istiyorum, ağlayarak yazıyorum bunları.

Kendimi bildim bileli hayvanları seviyorum. Eve hep kedi almak istiyordum ama ailemi 2 sene önce ikna edebildik 2 kardeşimle birlikte. Sokağa atılmış bir kediydi Simba. Haline üzüldük annemler de nasıl olduysa dayanamadı ısrarlarımıza eve aldık. İki senedir bizimle. Simba’dan sonra her şey aşırılasti benim için. Oturup ders çalışmam gerekirken otobüslerde yaralı kedi taşıdım. Çıkıp kışın ortasında sokak sokak dolaştım mama dağıttım. Bunlar gayet güzel zararsız şeyler ailemin de bir şey dediği yoktu. Fakat artık hayatım sadece onlara odaklandı. Ders çalışmam gereken cok sıkışık vakitlerde markete dahi çıkmamaya çalışıyordum. Karşıma kedi çıkarsa, yaralı olursa, yavru olursa ilgilenmek yuva bulmak hatta eve almak için ailemle kavga etmek zorunda kalacaktım çünkü. Ki defalarca da eve almak istediğim kediler için bağır çağır kavga ettik, tabi hepsinde başarısız oldum.

Üniversite hayatımda da bir şey değişmedi. Yemedim içmedim kedilere harcadım. Bir sene boyunca ağladığım tek şey kedilerdi. Ama buna laf eden annem babam olmayınca daha serbesttim yaptıklarımda.

Gelelim bugün yaşanan, yaşamımı sorgulatan o olaya. Dün apartmanın bahçesine bir cins kedi bırakmışlar, henüz yavru. Karşı komşumuzun çocukları kediyi çalı altlarına sıkıştırıyorlar, çubukla dürtüyorlardı çıksın diye. Uyardım yapmayın diye. Kediye de mama indirdim, fotoğraflarini çektim ilan koydum sahiplendirmek için. Akşam bizim apartmandan bir kadin yazdı Instagramdan. Benim kapımın önüne gelmişti sabah apartmandan birinindir diye geri bıraktım evde de 2 tekirim var, gecici yuva olabilirim dedi. Ben de sabah kediyi aldım eve getirdim. O kadin yazsin diye bekliyordum, o almazsa bile mahalleden bir ablaya götürecektim. Annem babam yok diye de kediyi eve aldım, çocukların elinden kurtulsun istedim.

Biraz sonra karşı komşu kapıyı çaldı. (Geçen sene taşındı bunlar. Önceki binalarından da kadinin komşularla kavgaları yüzünden atılmışlar. Kimse istemiyordu gelmelerini. Bunların taşınma süreçlerinde apartmana cins kirmasi gri yavru bir kedi gelmeye başladı. Yavru ve tek başına olunca ben sahiplendirmek istedim. Anneleri geldi biz sahiplenicez dedi. Sevindim ben de çabasız yuva buldum diye. Ertesi gün sokağa atmışlar. İki gün her yerde aradım, sahiplendirdim kediyi. Hem çocuklarının hayvani oyuncak etmeleri yüzünden hem de bu sebepten onlara vermek istemedim.) Kediyi sen mi aldın, biz alacaktık dedi. Ben kediyi sahiplendirdim dedim istemesin diye. İki saat falan sonra kapıyı tekrar çaldı. Kediyi bize verin dedi, geçen sene de bir yavru kediyi alıp sokağa atmıştınız kusura bakmayın size veremem dedim, kapıyı kapattım. Gayet sakin söyledim bunları. Ama sonra kapıyı tekmelemeye yumruklamaya başladı. Verin kediyi falan diye bağırıyor. Ben de sinirlendim ağzına sicarim senin git kapıdan polisi ararım dedim. Sonra o bana kufur etmeye başladı. Ama yemin ederim sadece ağzına sicarim dedim çok çok pişmanım haklıyken haksız duruma düştüm.

Benim babam şeker hastası hem de sinirli bir adam, hiçbir şeyden haberi olmadan bir sey derlerse olay daha da kötü olur diye aradık babama anlattık. Gelince görüşelim vs dedi ama bize çok kızdı kediyi eve aldık diye. Babam eve gelince kiyamet koptu tabi. Çaldı kapılarını sen benim evimin kapısını nasıl tekmelersin, çocuklarım evde tekti dedi. Ama kadin o kadar edepsiz ki inanamazsınız. Biraz öyle sözlü tartışma oldu. Babam kapıyı açmadan önce tamam götür o mahalledeki ablaya kediyi dedi ama tartışma sırasında bunun yüzünden mi kavga diyip onlara verdi kediyi. Sonra kadinin eşi geldi. Babamın iş arkadaşıymış zaten ben bilmiyordum. Çok sakin makul bir adamdı, ben kediyi vermek için başka birini bulmuştum zaten dedi beni dinledi sakın sakın karisini içeri soktu. Herkes evine geçti kavga bitti. Kadin kapının önünde diğer komşuya diyordu ki, benim kedim değil zaten çocukların oynadığı kediyi alıp evine koymus. Bakacaklarından falan değil sırf çocuklarının oyuncağını aldım diye bunları yaptı.

Bir kedi için rezil olduk apartmana diyor babam, bana çok kızdı. 22 yaşındayım ama 7 yaşında çocuk gibi hissediyorum. Her zaman bana ne kadar mantıksız, duygusal, fikirleri oneme alınmayacak bir insan gibi davrandılar zaten. Böyle olaylar olunca da sadece benim hatalarım gözüküyor. Zaten 3 sene evde ders çalıştım, tonla ilaç içtim, bir de hayvanlarla kafayı bozdum onlara göre asla normal değilim. Sadece savunmasız bir hayvani korumak istemiştim. Şimdi kim bilir akıbeti ne olacak.

Annem en çok kufur etmeme kızdı, haklı da. Her şeyim aşırı işte sinirlendim kapıyı tekmeleyince. Çok üzgünüm gerçekten, her hayvanın derdini yüreğimde hissetmekten çok yoruldum. Nasıl normal bir insan olabilirim ben?
O kediye iyi yuva olmaz onlardan.
 
Ben de böyleydim. Sonra doğanın dengesini araştırdım, doğanın dengesi dediğim ''onların yaşam alanı sokaklardır'' diyenlerden değilim. Öncelikle şunu kabullenmek gerekiyor , onlar insana muhtaç ( ama) her aşısını yaptiracaksan, yaşına, hastalığına uygun mama verebileceksen, yani sahiplenebileceksen... Yaşam alanları sokaklar değil , ya insanların yani ya da iyi bakildiklari barınaklar.. Benim evimde 3 günlükken bulduğum bir kedim var şuan 8 yaşında bir de uyuşturucu bağımlısı bir kıza oyuncak niyetine alınmış bir köpeğim var. Yolda hasta kedi görürsem yine elimden geleni yaparim , sahiplendirmek konusunda. Ama bir yerde şunu da kavramak gerek, doğanın bir kanunu var. Gördüğümüz her hayvana mama vermemeliyiz. Çünkü onların takibini yapmak gerekiyor , her gün düzenli mama vermek gerekiyor , aşısı, paraziti, hastalığı... Eğer sahiplenemeyeceksek ya da sahiplendiremeyeceksek onlara mama verip eve gitmek iyilik değil. Aksine mamaya alışiyorlar , kedi fare kovalamayı , köpek çöp karıştırmayı bırakıyor. Bir gün sana bişey oldu diyelim , ne olacak dersin? Senin gelmeni bekleyecekler, mama için bekleyecekler , sonra yine çöp ve fareye dönecekler ama bu sefer daha güçsüz olacaklar. Bunyeleri zayıflayacak, bağışıklık zaten pert.. iç paraziti, enfeksiyonu saymıyorum bile. Yani sen sokaktaki kediyi köpeği besleyince onları kurtarmiyorsun vicdanını rahatlatiyorsun. Bu fikri benimseyip her hayvana yetişip sorumluluk alamayacağımı kabul ettiğim günden beri artık daha rahatım. Ama komşu mevzusuna gelecek olursak, aynı şeyi yaşasaydım o kediyi vermezdim babama da karşı çıkardım hatta gerekirse evden giderdim. Çünkü hayvan değil hiç bir canlıyı milletin çocuğuna oyuncak edecek karakterde değilim. Bunun aşırılık ile ilgisi olduğunu düşünme çünkü normali bu. Umarım anlaşılır olmuşumdur.
 
Hassas kalbinden öperim. Dünya hassas kalpler için cehennem denir. Senin bir yanlışın yok, diğer insanlar yanlış olduğu için tüm yükü sen ve senin gibiler taşımak zorunda kaliyor. Çocuğuna doğaya, hayvana saygıyı öğretmekten aciz insanların oluşturduğu bir toplum.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X