Kızlar benim kendisiyle yıldızımın pek barıştığını düşündüğüm 5 senelik bir arkadaşım var. Adı Şükriye.
Kendisi k.v ile altlı üstlü yaşıyor. Bazı pürüzler yaşasa da k.v iki oğluna bakıyor ve ev temizliğinde bu arkadaşıma yardımcı oluyor. Arkadaşımın mesai saatleri de çok esnek. Kira v.s de vermediğim için kafam çok rahat diyor.
Kendi hayatı. Ama bana göre ters.
Bu arada kendisi erkek arkadaşım olduğunu ve ciddi olduğumuzu da biliyor.
Perşembe akşamı iş çıkışında bana kahve içmek istediğini söyledi. İşyerinde bazı sıkıntıları vardı, paylaşmak dertleşmek amacıyla. Ben de içimi dökecektim. Kafam rahatlayacaktı.
Saat 18:00 almaya geldi beni kendi arabasıyla. Şehir merkezine uzak bir kafede oturduk. Sonra eşi geldi. Şaşırdım. Eşi, birine telefon etti gelip gelmeyeceğini sordu. Şaştım kaldım.
Aradan 1 saat geçti. Kriz geçirdim, patladım sıkıntıdan. Arkadaşıma da birşey diyemiyorum. Eşi var yanında. Rahat rahat konuşamıyorum da.
40'lı yaşlarının başında, kel , aşırı özgüven sahibi ve göbekli bir adam geldi. O anda başımdan aşağıya kaynar sular döküldü.
Kendisi diş hekimiymiş. İsmi İrfan. Boşanmış. Bir kızı varmış. Annesinde kalıyormuş. Kızını 3 yıldır göstermiyormuş güya eski eşi v.s.
Sinirden dizlerim titremeye başladı. Arkadaşıma kalkalım gibisinden bakış atıyorum ama yok yani liseli kızlar gibi etrafa gülücük atmalar, ağız yamultmalar...hayırlı bir iş yapıyor ya aklınca pek mutlu
2 saat boyunca çok soğuk davrandım. Kısa ve net cevaplar verdim. Kendisini istemediğimi anlasın diye.
Yok tam tersine beni içine kapanık / çekingen olarak değerlendirmiş.
En sonunda masadan kalkarken kendime sürekli ben sakinim diyorum. Sürekli eski eşini kötülemesine katlanmak gerçekten zordu.
Şükriye bu sefer İrfan'ın beni eve bırakacağını söyledi. İyi akşamlar dedi pis pis sırıtarak kocasının koluna girerek arkasını dönüp gitmez mi, sinirlerim zıpladı.
Hayatımda ilk defa gördüğüm adamın arabasına binmek zorunda kaldım. Çünkü benim arabam yok ve bulunduğum o bölgede metro ya da otobüs yok.
Tam arabasından inecekken öpmeye kalktı. Tersledim. Neyse zamanla olur dedi.
Eve gittim. Whatsup tan mesaj atmış benden etkilendiğine ve görüşmek istediğine dair. Dağılan kalbini , kırılan gururunu ben onarırım yazmış.
Şükriye, kendisiyle paylaştığım tüm üzüntülerimi yabancı bir adama anlatmakla kalmayıp numaramı da vermiş!
Delirdim bu sefer. Açtım ağzımı yumdum gözümü.Sen eşini kötüleyip kadınlarla gönül eğlendireceğine kızına vakit ayır, utanmıyor musun yazdım. Engelledim.
Şükriye de bana çok ayıp etmişssin yazmış.
Adamın boşanma sebebine gelince : Zavallı eşi, kayınvalidesi yüzünden boşanmış.
Evlenmeden önce ayrı evde yaşıyorlarmış ama sonradan k.v ile altlı üstlü oturmaya karar vermişler. Eşi de kabul etmemiş ama hamileymiş bir süre sesini çıkartamamış garibim.
İrfan ı engelleyince başka bir numaradan bana whatsuptan yine mesaj yazmaya başladı.
Benim annemi istemeyeni ben de istemem dedi. Ben de annenle daha çok oturursun, sen gelişimini tamamlayamamışsın. Annen yatalak v.s hasta değil, senin babaannen senin annene aynı şeyi yapsa hoşuna gider miydi dedim. Yine engelledim.
Şükriye dedi ki, ben de altlı üstlü oturuyorum ne var. Dedim Şükriye hergün evinde kavga gürültü eksik olmuyor. Benim ikinci evliliğim olacak huzur istiyorum ben dedim.
Ayrıca erkek arkadaşım var iken sen zırf zengin diye o adam ile beni tanıştırdın. Bana sormadan bilgilerimi paylaştın dedim.
Bir süre görüşmeyelim dedi Şükriye.
Hiç görüşmeyelim dedim.
Artık kimse ile arkadaş olmak istemiyorum. Dağda yaşamak istiyorum. Yapayalnız.