- 12 Ağustos 2014
- 1.254
- 1.841
- Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
Kadınlar Kulübü'ne ücretsiz üye olmak için tıklayın...
Arda Kural yaşadıklarını anlattı
- Konu Sahibi okypete
- Başlangıç Tarihi
- 9 Eylül 2007
- 21.429
- 66.507
- 12 Temmuz 2006
- 55.825
- 214.481
- 52
Yazılanları okudumda, aranızda bu kadar bilgili insan varken benim ahkam kesmem ayıp olur lakin 2 çift lafım var, söyleyeyim giderim tabii siz beni bu topiğe bir daha getirmemeye özen göstermelisiniz.
Evet vücut çok değişik bir makine, bu zamana kadar bilim adamları bile sırrına eremedi, bazı hastalıkları taklit etmek mümkün, hatta gebeliği dahi taklit edebilirsiniz, 9 ay regl görmezsiniz, mide bulantılarınız, baş dönmeleriniz olur, karnınız şişer, inanırsınız gebeliğinize.
Hiç anne olmamış, hamile kalmamış birinin göğüslerinden süt gelmesi de mümkün, yalancı gebeliğin tam tersi var olan gebeliğin vücut Tarafından saklanması da mümkün, ultrasonda dahi gözükmez, ta ki siz doğum Sancısı çekip gebelik sonlanana kadar.
Diyabet hastası da olursunuz, şekeriniz yükselir, şoka girersiniz, kalp hastası da olabilirsiniz, çarpıntılarınız, Fenalık hissi, nefes darlığı olur, vücut bu herşeyi taklit edebiliyor, doktorları da inandırırsınız belki ama şizofren gibi psikolojik bir hastalığı taklit edip toplumdan dışlanmayı, çoluk çocuk Tarafından alay edilip taşlanmayı, yaşıtlarınızca kovulup hor görülmeyi Göze alamazsınız taklitle.
Ben senelerce şizofren bir abiyle bitişik bir evde oturdum, babasının bile dalga geçtiği biriydi, bacak kadar çocuklar küfür edip taşlardı, o ne bir ünlü ne de hastalığıyla medyatik Olmayı Düşünen biriydi, eğer mevzu buysa.
Kendi halinde bir adamcağızdı, onun gibi çok şizofren hastası tanıdığımda oldu, tek bir vaka'dan yola çıkarak yazmıyorum bunu.
Onların aklı başında ve zekice söyledikleri hastalık gerçeklerini yok etmiyor ne yazık ki.
Evet vücut çok değişik bir makine, bu zamana kadar bilim adamları bile sırrına eremedi, bazı hastalıkları taklit etmek mümkün, hatta gebeliği dahi taklit edebilirsiniz, 9 ay regl görmezsiniz, mide bulantılarınız, baş dönmeleriniz olur, karnınız şişer, inanırsınız gebeliğinize.
Hiç anne olmamış, hamile kalmamış birinin göğüslerinden süt gelmesi de mümkün, yalancı gebeliğin tam tersi var olan gebeliğin vücut Tarafından saklanması da mümkün, ultrasonda dahi gözükmez, ta ki siz doğum Sancısı çekip gebelik sonlanana kadar.
Diyabet hastası da olursunuz, şekeriniz yükselir, şoka girersiniz, kalp hastası da olabilirsiniz, çarpıntılarınız, Fenalık hissi, nefes darlığı olur, vücut bu herşeyi taklit edebiliyor, doktorları da inandırırsınız belki ama şizofren gibi psikolojik bir hastalığı taklit edip toplumdan dışlanmayı, çoluk çocuk Tarafından alay edilip taşlanmayı, yaşıtlarınızca kovulup hor görülmeyi Göze alamazsınız taklitle.
Ben senelerce şizofren bir abiyle bitişik bir evde oturdum, babasının bile dalga geçtiği biriydi, bacak kadar çocuklar küfür edip taşlardı, o ne bir ünlü ne de hastalığıyla medyatik Olmayı Düşünen biriydi, eğer mevzu buysa.
Kendi halinde bir adamcağızdı, onun gibi çok şizofren hastası tanıdığımda oldu, tek bir vaka'dan yola çıkarak yazmıyorum bunu.
Onların aklı başında ve zekice söyledikleri hastalık gerçeklerini yok etmiyor ne yazık ki.
- 5 Ocak 2014
- 10.254
- 7.410
he bak bilmiyordum onuyok o zaman kendiyle çelişirdi. Psikolojik hastalıklara inanmıyordu yanılmıyorsam...
- 12 Ağustos 2014
- 1.254
- 1.841
Şizofren olmayan bir insan bile psikiyatrisiti kandırabilir . Nasıl mı olur bu ? ( Burdan uyuşturucu bağımlılarına destek olalım , yazmayım diyorum ama zorluyorlar işte ); Öz bakımı düşük bir şekilde psikiyatristin karşısına geçerek kendince ciddi bir ifade ile etrafta gördüğü yaratıklar ve kendine emir veren insanlardan bahsederse , ve bariz bir tik yaparsa doktorun fark edeceği bir şekilde muhtemelen seroquel , akineton gibi bir ilaç yazdırıp alabilir , bu da = şizofreni tanısıdır. Zaten ilacı alması gereken heyet raporunda şizofren tanısını görür.
Psikiyatristin bir insanı dinleme süresi ortalama 5 dakikadır. Bu ilaç yazması için yeterli bir süre !
Psikolog uzun vadeli görüşme yapacağı için kişiye rol yapma fırsatı vermez. Tanıyı koymaz ama tanı koyabilecek kadar bilgi sahibi olur , en fazla 2 seansta. Artı psikiyatride kullanılan toplamda 6 tane madde vardır. ( İlaç tedavisi için kullanılan) En son çıkan DSMV de 190 tane tanı vardır(Alt tanıları saymaz isek) .Yani psikiyatristin çok fazla tanı koymaya veya tedavi etmeye ihtiyacı yok , matematiksel olarak verdiği herhangi bir ilaç %60 oranda hastayı sakinleştirecek veya düşünmesini engelleyecektir.
Psikoloji ilerlememiş olsaydı eğer ; internet herkesin elinin altında , psikolojik sorunu olan insanların içine şeytan kaçmış, cadı bu .. vs diyerek nasıl işkenceler edildiğine bakabilirsiniz.
- 12 Temmuz 2006
- 55.825
- 214.481
- 52
Benim yakınen şahit olduğum şizofren vakalarında evet sanrılar görüyorlardı, çoğunlukla yılan tasvir ediyorlar, bu rahatsızlığın genetik olduğunu ve rutin yaşamlarında tetikleyici faktörlerle ortaya çıktığı kanısındayım. Zira şizofren teşhisi konmuş 5 tanıdığımında aile geçmişinde bu hastalık mevcut ve 5'ide yaşadıkları bazı travmalar sonrası hastalığın belirtilerini göstermiş.
Bu hastalara doktorlar evliliği yasaklıyor ama iki tanesini ailesi düzelir diyerek evlendirmiş, durum daha kötü olmuş tabii, ikisininde 2'şer çocuğu var ve her ikisininde Çocuklarının bir tanesinde hastalık kendini gösterdi.
Ve maalesef Dediğiniz gibi psikolojiye rağmen hala bu insanları birtakım dini ritüellerle düzeltiriz diye düşünüp atak yaşamalarına sebep olanlarda var
- 11 Mart 2013
- 9.605
- 12.975
Canim cigerim annesini ben daha once dinledim kendini paraliyor o sagda solda yasamak istiyormus
Karsiliginda hep acima mesajlari acimak zorundamiyim mubarek gozunu seveyim polemik diyolar rica edicem bana polemik yazilacagina sayfa sayfa ilerleyen alayci tayfasina bakilsin.Emin ol sizofren hastasindan cok uzulecek sey var durumunda acinacak biseyde yok adam kendi halinde neyse ...memnun gozukuyor
- 25 Mart 2014
- 4.536
- 2.585
Pek tabi, herkesin aynı duygu ve hislerle olaylara yaklaşması mümkün değil.
- 11 Mart 2013
- 9.605
- 12.975
Hayir yorumu nerelere tasidilar hastaligi hastaliktan kabul etmeneye coluga cocuga alay ediyorlar
Mune abla bide bana yaziyorsun abla polemik diye tamamen bana yonelik satasmalar var kimseyle polemige girdigim yok masallah bana saydiran dalga gecen gecene bravo insanlarla ne kadar alay etme meraklisi dolu bir topik burasi - 12 Temmuz 2006
- 55.825
- 214.481
- 52
evlaefe,Hayir yorumu nerelere tasidilar hastaligi hastaliktan kabul etmeneye coluga cocuga alay ediyorlar
genele yazıldı uyarı.
Ama hala aynı noktadayız...
- 11 Mart 2013
- 9.605
- 12.975
- 22 Mayıs 2014
- 2.585
- 1.737
Doktorların seni kandırmış olması ihtimali de yok degil hani. Hatta ben pek zannetmiyorum öyle bir şekilde tanı konulabilecegine ya neyse... Şu anda psikiyatrlara hiç güvenmem. İnsanları kobay olarak kullandıklarını düşünüyorum üstüne de para kaynagı olarak... Belki uzun yıllar sonra güvenilir hale gelebilirler, şu anda kendimi teslim etmem, laflarını da ciddiye almam. Ivır zıvır uyuşturucuları da ilaç diye vücuduma sokmam. Nöroloji yeterince gelişsin de o zaman ciddiye alırım... Psikologları ise hiçbir zaman ciddiye almam.
Yoksa insan zihninde oluşan garip garip hallerin kimyasal oldugunu biliyorum. Sonuçta ben insanın ruhu falan olduguna inanan biri degilim.
- 14 Eylül 2012
- 10.762
- 12.400
Hehe kandırdılar mervecik. Kendine iyi bak.
- 16 Haziran 2011
- 14.832
- 61.964
ŞİZOFRENİ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Şizofreni hastaları dünyayı değişik algılar. Normalde çevrede varolan uyaranlar dışında olmayan sesler, hayaller, garip kokularla dış dünya karışık ve anlaşılmazdır.
Bu ortamda hastalarda anksiyete artışı, heyecan ve korku sıktır. Bu duygularla genelde normal olmayan davranışlar sergilerler.
Şizofreninin ortaya çıkışı değişik şekillerde olabilir. Bazı hastalarda aniden ortaya çıkabileceği gibi çoğu hastada sinsice yavaş yavaş gelişir. Yavaş seyir gösteren şizofrenide başlangıçta dikkat toplama güçlüğü, toplumsal ilgiyi kaybetme, içine kapanma, kendine bakımda azalma, dini uğraşılarda artma veya kara sevdaya tutulma gibi belirgin olmayan ve ilk bakışta şizofreniyi düşündürmeyen belirtiler görülebilir ve sıklıkla başka psikiyatrik hastalıklarla karıştırılır. Bu başlangıç belirtilerinin ardından birkaç ay veya yıl içinde de tüm belirtileri ile hastalık ortaya çıkar. Hastalar sıklıkla garip davranışlar ve konuşmalar sergilerler.Gerçekte olmayan sesler işitmeye ve hayaller görmeye başlarlar. Bazı hastalarda garip pozisyonlarda uzun süre durma, bazılarında hiç hareket etmeksizin uzun süre sessiz kalma veya aşırı hareketlilik görülebilir. Yavaş seyir gösteren şizofreninin yanında hızlı seyir gösteren şizofreni de olabilir. Bu hastalarda ise belirtilerin çoğu bir arada aniden ortaya çıkar.Bazı hastalarda belirtiler hafif seyrederken bazılarında şiddetli semptomlar olabilir ve bu durumda hastaları kontrol etmek güçleşebilir. Şizofrenide görülen belirtiler iki başlık altında toplanır: pozitif belirtiler ve negatif belirtiler. Her hastada bu belirtilerin tümü bir arada görülmez.
Şizofreninin tipine göre belirti kümeleri de değişir. Örneğin paranoid şizofrenide şüphecilikle ilgili belirtiler baskındır. Paranoid şizofrenlerde sık görülen temalardan bazıları şunlardır: kendisine kötülük yapmak isteyen kişiler veya güçler vardır, bununla ilgili sesler işitmektedir, bu nedenle evde perdeleri kapatıp oturmakta, yemek yerken zehirlenme riski olduğunu düşünerek yemeği kendi önünde hazırlatmakta veya kendi yaptığı yemeği yemektedir. Odasına dinleme cihazları yerleştirilmiştir, bu nedenle odasında temkinli konuşmaktadır, eşi kendisini aldatmaktadır, v.b. Basit şizofrenide ise toplumsal çekilme, içine kapanma, sosyal aktivitelerde azalma, kendine bakımın düşmesi gibi belirtiler dışında fazla bulgu olmayabilir. Pozitif belirtilerde; şüphecilik, işitme varsanılar ve garip davranışlar sıktır.Hastalarda düşünce ve konuşmada kopukluk görülebilir. Konuşurken konudan konuya atlama, içerik olarak bir anlam ifade etmeyen sözcükleri birbiri ardına sıralama sonucu dinleyenler tarafından bir anlam ifade etmeyen sözcük salatası dediğimiz içeriği boş, anlamsız ve karmaşık konuşma biçimi görülebilir. Bazende hastalar kendileri kelime uydururlar, bu kelimeler kendilerince bir anlam ifade etmektedir.Aslında anlamsız gibi görülen konuşmaya dikkat edilirse çokta anlamsız olmadığı içeriğinin olduğu görülebilir. Bu konuşma biçimi kişinin çağrişimlarının hızlanması ile ilgilidir. Düşüncede bu hızlanmanın yanında duraklamalar da görülebilir.
Hastalar konuşurken ani duraklamalar, bloklar genelde buna bağlıdır. Düşünceler genelde çocuksu ve büyüseldir. Hastalarda gerçekle bağlantısı olmayan inanışlar görülebilir. Bu hastalarda görülen bazı düşüncelere şu örnekler verilebilir; telefonları dinlemekte, insanlar kendisini takip etmekte, herkes düşüncelerini bilmektedir, kötülük yapmak isteyen kişiler vardır, hatta ev içindeki yakınları bile kötülüğünü istemekte ve kendisine zarar vermek için planlar yapmaktadır,televizyondan mesajlar almakta, herkes kendisine manalı manalı bakmaktadır, iç organları parçalanmış ve yok olmuştur, telepatik güçleri vardır, uzaylılar kendisi ile bağlantı kurmaktadır v.b.
Gerçekle bağlantısı olmayan sesler işitilebilir. Bazen bu sesler bazı komutlar vermekte, alay etmekte veya kötü sözler söylemektedir. Yine gerçekte olmayan hayaller görülür. Garip şekiller, korkunç yaratıklar olabilir. Hastalar bu ses ve görüntülerin gerçekte olup olmadığını ayırt edemez. Çoğu zaman bunlardan rahatsız olurlar ve korkarlar. Bunları kendi beyinlerinin bir ürünü olarak kabul etmez ve genelde dışarıdan birileri tarafından yapıldığını düşünürler. Bazen bu seslere yanıt verir, konuşmaya başlarlar veya görüntüleri takip ederler. Hastaların bu hareketleri dışarıdan gözlendiğinde kendi kendine konuşuyormuş veya sabit bir noktaya bakıyormuş gibi gelir.
Negatif belirtilerde; toplumsal çekilme, içine kapanma, ilgi ve istek azlığı, kendine bakımda azalma, konuşma ve hareketlerde azalma gibi belirtiler görülür.
Duygulanımda azalma görülür. Hastaların jest ve mimiklerinin azaldığı görülür.Olaylara uygun tepkiler veremezler. Çoğu zaman yüzlerine maske giymiş gibi tepkisiz bir görünüm sergilerler. Bazen de uygunsuz tepkiler verdikleri görülür, ağlanacak yerde güler veya gülünecek yerde ağlayabilirler. Genelde hareketler azalmıştır.
Harekete başlama güçlüğü görülür. İleri evrelerde hareketsiz uzun süre durdukları görülebilir. Bu hareketsizliğin nedeni sıklıkla ileri derecede kararsız kalmakla ilgilidir. Bazen bu uzun süreli hareketsizliğin ardından ani beklenmeyen bir hareketlilik olabilir, hasta yaydan fırlamış ok gibi eyleme geçebilir. Hastalar toplumsal olaylara ilgi ve isteklerini genelde kaybederler. Toplumsal çekilme, okul ve işe devam edememe, arkadaşlardan uzaklaşma, yalnız kalmayı tercih etme sık görülür. Dikkat toplama güçlüğü vardır, hastalar bir konuya odaklanamazlar.
Şizofreni hastalarında saldırganlık sık görülen belirti değildir. Ancak şizofreni belirtileri ortaya çıkmadan önce saldırgan kişiliği olanlarda hastalık ortaya çıktıktan sonra saldırganlık görülebilmektedir. Bunun dışındaki hastalar genelde içine kapanıktır. Şüpheciliği olan hastalar ilaç kullanmıyorlarsa saldırgan olabilirler. Genelde aile içinde veya arkadaş ortamında saldırgan davranışlar gösterirler. Yine alkol ve madde bağımlılığı olan şizofrenlerde saldırganlık görülebilir. Şizofrenide intihar riski normal topluma göre fazladır. Hastaların %10’unda intihar girişimi görülebilmektedir. Hangi hastanın intihar edeceğini önceden kestirmek genelde güçtür.
Doç.Dr.Sibel MERCAN
http://www.populermedikal.com/psikiyatri/sizofrenibelirti.asp
Şizofreni hastaları dünyayı değişik algılar. Normalde çevrede varolan uyaranlar dışında olmayan sesler, hayaller, garip kokularla dış dünya karışık ve anlaşılmazdır.
Bu ortamda hastalarda anksiyete artışı, heyecan ve korku sıktır. Bu duygularla genelde normal olmayan davranışlar sergilerler.
Şizofreninin ortaya çıkışı değişik şekillerde olabilir. Bazı hastalarda aniden ortaya çıkabileceği gibi çoğu hastada sinsice yavaş yavaş gelişir. Yavaş seyir gösteren şizofrenide başlangıçta dikkat toplama güçlüğü, toplumsal ilgiyi kaybetme, içine kapanma, kendine bakımda azalma, dini uğraşılarda artma veya kara sevdaya tutulma gibi belirgin olmayan ve ilk bakışta şizofreniyi düşündürmeyen belirtiler görülebilir ve sıklıkla başka psikiyatrik hastalıklarla karıştırılır. Bu başlangıç belirtilerinin ardından birkaç ay veya yıl içinde de tüm belirtileri ile hastalık ortaya çıkar. Hastalar sıklıkla garip davranışlar ve konuşmalar sergilerler.Gerçekte olmayan sesler işitmeye ve hayaller görmeye başlarlar. Bazı hastalarda garip pozisyonlarda uzun süre durma, bazılarında hiç hareket etmeksizin uzun süre sessiz kalma veya aşırı hareketlilik görülebilir. Yavaş seyir gösteren şizofreninin yanında hızlı seyir gösteren şizofreni de olabilir. Bu hastalarda ise belirtilerin çoğu bir arada aniden ortaya çıkar.Bazı hastalarda belirtiler hafif seyrederken bazılarında şiddetli semptomlar olabilir ve bu durumda hastaları kontrol etmek güçleşebilir. Şizofrenide görülen belirtiler iki başlık altında toplanır: pozitif belirtiler ve negatif belirtiler. Her hastada bu belirtilerin tümü bir arada görülmez.
Şizofreninin tipine göre belirti kümeleri de değişir. Örneğin paranoid şizofrenide şüphecilikle ilgili belirtiler baskındır. Paranoid şizofrenlerde sık görülen temalardan bazıları şunlardır: kendisine kötülük yapmak isteyen kişiler veya güçler vardır, bununla ilgili sesler işitmektedir, bu nedenle evde perdeleri kapatıp oturmakta, yemek yerken zehirlenme riski olduğunu düşünerek yemeği kendi önünde hazırlatmakta veya kendi yaptığı yemeği yemektedir. Odasına dinleme cihazları yerleştirilmiştir, bu nedenle odasında temkinli konuşmaktadır, eşi kendisini aldatmaktadır, v.b. Basit şizofrenide ise toplumsal çekilme, içine kapanma, sosyal aktivitelerde azalma, kendine bakımın düşmesi gibi belirtiler dışında fazla bulgu olmayabilir. Pozitif belirtilerde; şüphecilik, işitme varsanılar ve garip davranışlar sıktır.Hastalarda düşünce ve konuşmada kopukluk görülebilir. Konuşurken konudan konuya atlama, içerik olarak bir anlam ifade etmeyen sözcükleri birbiri ardına sıralama sonucu dinleyenler tarafından bir anlam ifade etmeyen sözcük salatası dediğimiz içeriği boş, anlamsız ve karmaşık konuşma biçimi görülebilir. Bazende hastalar kendileri kelime uydururlar, bu kelimeler kendilerince bir anlam ifade etmektedir.Aslında anlamsız gibi görülen konuşmaya dikkat edilirse çokta anlamsız olmadığı içeriğinin olduğu görülebilir. Bu konuşma biçimi kişinin çağrişimlarının hızlanması ile ilgilidir. Düşüncede bu hızlanmanın yanında duraklamalar da görülebilir.
Hastalar konuşurken ani duraklamalar, bloklar genelde buna bağlıdır. Düşünceler genelde çocuksu ve büyüseldir. Hastalarda gerçekle bağlantısı olmayan inanışlar görülebilir. Bu hastalarda görülen bazı düşüncelere şu örnekler verilebilir; telefonları dinlemekte, insanlar kendisini takip etmekte, herkes düşüncelerini bilmektedir, kötülük yapmak isteyen kişiler vardır, hatta ev içindeki yakınları bile kötülüğünü istemekte ve kendisine zarar vermek için planlar yapmaktadır,televizyondan mesajlar almakta, herkes kendisine manalı manalı bakmaktadır, iç organları parçalanmış ve yok olmuştur, telepatik güçleri vardır, uzaylılar kendisi ile bağlantı kurmaktadır v.b.
Gerçekle bağlantısı olmayan sesler işitilebilir. Bazen bu sesler bazı komutlar vermekte, alay etmekte veya kötü sözler söylemektedir. Yine gerçekte olmayan hayaller görülür. Garip şekiller, korkunç yaratıklar olabilir. Hastalar bu ses ve görüntülerin gerçekte olup olmadığını ayırt edemez. Çoğu zaman bunlardan rahatsız olurlar ve korkarlar. Bunları kendi beyinlerinin bir ürünü olarak kabul etmez ve genelde dışarıdan birileri tarafından yapıldığını düşünürler. Bazen bu seslere yanıt verir, konuşmaya başlarlar veya görüntüleri takip ederler. Hastaların bu hareketleri dışarıdan gözlendiğinde kendi kendine konuşuyormuş veya sabit bir noktaya bakıyormuş gibi gelir.
Negatif belirtilerde; toplumsal çekilme, içine kapanma, ilgi ve istek azlığı, kendine bakımda azalma, konuşma ve hareketlerde azalma gibi belirtiler görülür.
Duygulanımda azalma görülür. Hastaların jest ve mimiklerinin azaldığı görülür.Olaylara uygun tepkiler veremezler. Çoğu zaman yüzlerine maske giymiş gibi tepkisiz bir görünüm sergilerler. Bazen de uygunsuz tepkiler verdikleri görülür, ağlanacak yerde güler veya gülünecek yerde ağlayabilirler. Genelde hareketler azalmıştır.
Harekete başlama güçlüğü görülür. İleri evrelerde hareketsiz uzun süre durdukları görülebilir. Bu hareketsizliğin nedeni sıklıkla ileri derecede kararsız kalmakla ilgilidir. Bazen bu uzun süreli hareketsizliğin ardından ani beklenmeyen bir hareketlilik olabilir, hasta yaydan fırlamış ok gibi eyleme geçebilir. Hastalar toplumsal olaylara ilgi ve isteklerini genelde kaybederler. Toplumsal çekilme, okul ve işe devam edememe, arkadaşlardan uzaklaşma, yalnız kalmayı tercih etme sık görülür. Dikkat toplama güçlüğü vardır, hastalar bir konuya odaklanamazlar.
Şizofreni hastalarında saldırganlık sık görülen belirti değildir. Ancak şizofreni belirtileri ortaya çıkmadan önce saldırgan kişiliği olanlarda hastalık ortaya çıktıktan sonra saldırganlık görülebilmektedir. Bunun dışındaki hastalar genelde içine kapanıktır. Şüpheciliği olan hastalar ilaç kullanmıyorlarsa saldırgan olabilirler. Genelde aile içinde veya arkadaş ortamında saldırgan davranışlar gösterirler. Yine alkol ve madde bağımlılığı olan şizofrenlerde saldırganlık görülebilir. Şizofrenide intihar riski normal topluma göre fazladır. Hastaların %10’unda intihar girişimi görülebilmektedir. Hangi hastanın intihar edeceğini önceden kestirmek genelde güçtür.
Doç.Dr.Sibel MERCAN
http://www.populermedikal.com/psikiyatri/sizofrenibelirti.asp
- 11 Mart 2013
- 9.605
- 12.975
- 5 Ocak 2014
- 10.254
- 7.410
evla sende hala niye yazıyorsun bi dur yavrum :) boş versene herkesin fikri kendine
şizofreni diye bir şey var tabiki
bu bilime hakaret olur :)
- 11 Mart 2013
- 9.605
- 12.975
Kizzz yok ona lafim var tabiki
Niye olmasin aciklama yazilari kopyaladi bi kac kisi geride kalan sayfalardada var onlari okuyan kisi zaten 2. 3. Yazilari eklemez hepsi ayni zaten
Azda degiller satirrr satirrr
Benzer Konular
