Arda Kural yaşadıklarını anlattı

okypete

Nirvana
Kayıtlı Üye
28 Mart 2008
84.873
40.715
Sokaklarda yaşadığı haberleriyle gündeme gelen oyuncu Arda Kural, ısrarlarına rağmen akrabalarının yanına taşınmıyor: “Benim sorunum özgürlükle. Kimseyle yaşayamam. Hayatımda biri olursa evlenirim ama. Kendi özgür ailemi kurarım.”
Arda Kural’ın annesi Gülnur Kural, evden çıkarıldıktan sonra abisinin evine taşındığını, ancak oğlunu yanına gelmesi konusunda ikna edemediğini söylemişti. Arda Kural ise annesiyle yaşamak istemediğini söyledi: “Annemle anlaşamıyorum. Beni boğuyor. Her şeyi kendi biliyor.
Teyzemle, dayımla sorunum yok. Benim sorunum özgürlükle. Kimseyle yaşayamam. Hayatımda biri olursa evlenirim ama. Evlenip, kendi özgür ailemi kurarım.” Tedavisinin devam ettiğini de açıklayan Kural, “Psikolojik bir rahatsızlık yaşadım. Hâlâ tedavi sürecindeyim. Hastaneye de gidiyorum” dedi.
Bir dönem şizofreni tedavisi gören Arda Kural, yine zor günler geçiriyor. Annesinin maddi sıkıntılar nedeniyle çıkmak zorunda kaldığı evin bahçesinde yatıp kalkan Kural’ı komşuları polise şikayet etti.

Geçtiğimiz yıllarda oynadığı film ve dizilerle damgasını vuran ünlü oyuncu şimdiler de zor günler geçiriyor.Sağlık problemlerinin yanı sıra maddi sıkıntılarla da boğuşan Kural oturduğu evinden atıldı.
Arda Kural: "Evim yok artık. O yüzden sevdiğim Büyükçekmece insanlarını yakından görebildiğim bu kafede yaşayacağım. Sadece burada da değil, her yer benim evim. Şezlong dolu Büyükçekmece. Buralarda uyuyorum ama mutlu uyuyorum" dedi.

EV SAHİBİ “ÇIKIN” DEDİ

Hürriyet'ten Zelal Özalp'in haberine göre evin giderlerini karşılayamaz hale gelen Kural'ın annesi Gülnur Kural, ev sahibinin isteği üzerine 10 gün önce tüm eşyalarını alıp abisinin yanına taşındı. Arda Kural ise annesinin ısrarlarına rağmen evden ayrılmak istemedi. Boş dairede kalmaya devam eden eski oyuncu, geceleri de bahçedeki hamakta uyumaya başladı.

Ancak komşuları, garip davranışları nedeniyle Kural’dan rahatsız olunca polise şikayette bulundu. Arda Kural’ın boş evde kalan kıyafetleri, komşuları tarafından valizlere doldurulup apartmanın kapısına konuldu. Apartman sakinleri, Arda Kural’ın bahçedeki taşları para olarak gördüğünü ve garip davranışlarıyla çocukları korkuttuğunu öne sürdü.
ÖLÜMÜŞÜM HABERİM YOK
Kural, hakkında çıkan ‘öldü’ haberleri için ise “Ölmüşüm haberim yok. Ben hiç haber izlemiyorum. Hayattayım, mutluyum” diye konuştu.
Arda Kural için Büyükçekmece Belediyesi harekete geçti.
Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, “Sosyal belediyecilik en önemli önceliklerimizden… Bir oyuncu da olsa normal bir yurttaş da olsa aynı duyarlılığı gösteririz. Hemen, başkan yardımcısı arkadaşımı talimatlandıracağım.
Arda Kural ve annesinin ihtiyaçları neyse bunları tespit edip gerekenleri yaparız. Tedavi edilmesi gerekirse bunun için uygun bir imkân yaratılır; öte yandan yaşadıkları ev sorunu için ise kira vb. ne tür destek gerekirse bunlar yapılır” dedi.
http://www.cumhuriyet.com.tr/foto/yasam/317678/12/Arda_Kural_yasadiklarini_anlatti.html
 
Sabah aramizda kalmasinda izledim cok uzuldum Allah yardimcisi olsun sevdigim bir oyuncuyu bu durumda gormek üzdü beni çok
 
Hepsi psikolojik rahatsızlığı ile ilgili ..çok çok üzüldüm bnmde kardeşim rahatsız ,okadar iyi anlıyorumki bu adamı ,inş iyileşir
 
sabah tv programinda gördüm cok üzüldüm haline...gun icerisinde hep aklima geldi. ayakları cıplaktı tırnakları çapa gibi olmuş. ben boyle mutluyum diyordu. hafif kekemelik var tam kekeme denemez ama dudaklarını çaplarak konusuyordu. ilaclarini aliyormus oyle diyor, almadigi kesin...herkese kırgın. Allah yardimcisi olsun. nasilda yakışıklı.
 
Haberi görünce çok üzüldüm rol aldığı dizileri izlerdim hastalık çok yıpratmış Allah yardımcısı olsun
 
Olmus artik Leonardo the cabrio (anlayaninaa)
Kendi hayatini kendi kaydiran insanlara hic aciyamiyorum

"Bir dönem şizofreni tedavisi gören Arda Kural, yine zor günler geçiriyor."

Şizofreni insanın kendi kendine yakalanabileceği grip gibi bir rahatsızlık değildir. Bir tercih de değildir.
 
Olmus artik Leonardo the cabrio (anlayaninaa)
Kendi hayatini kendi kaydiran insanlara hic aciyamiyorum

ne demek istediniz?

bilmiyorsanız söyleyeyim? şizofreni bir hastalıktır. kanser gibi, verem gibi, grip gibi.... isteyerek olmazsınız.

ha sizin acımanıza gerek de yok zaten orası ayrı bi mevzuu ama büyük konuşmayın derim yinede.
 
Buyuk konusmayla ne alakasi var meshur ol ye ic gez bes parasiz kal sal kendini
Cok izledik televizyonlarda yiyip icip harcayip kendini sokaklara atip yardim dilenenlere sozum ona bu cocuk kendi istegiyle sokakta kaliyor hastaligina lafim olmaz.Allah sifasini versin.acima meselesine gelincede daha oncede haberlere cikti annesi cirpiniyor oda kendini teslim etmiyor tedavi icin sizofren oldugunu dusunmuyorum bu cocugun tiptaki raporu neyi nedir beni baglamaz hastaysada ne yapayim.
Neyse ...
 
siz şizofren olduğunu düşünmüyorsanız değildir zaten. doğru söylüyorsunuz. sizede geçmiş olsun.
 

Şizofreninin kendini salmakla ne alakası var ? Daha önce tedavi için hastanede yattı zaten. Ömrünün sonuna kadar hastanede yaşamıyor şizofreni teşhisi konulmuş insanlar.

Mesajınızda katılabileceğim tek cümleniz " Allah şifasını versin."

Hastaysa ne yapayım nasıl bir bakış açısı ? Bugün , yarın sizin , benim veya bir yakınınızın , aile bireyinizin bu hastalığa yakalanıp yakalanmayacağının garantisi yok.

Konuşurken lafımızı çiğnemeyip anlık heyecanla kemiği olmayan dilden istemediğimiz cümleler çıkabilir ancak yazarken lafımızı bir kez çiğneyip , yazdıktan sonra okumak tercihtir.


Şizofreniye ne sebep olur? (Şizofreni nedenleri)
Şizofreninin tam nedeni kesin olarak bilinmemektedir, fakat kanser ve diyabet gibi biyolojik bazlı gerçek bir hastalık olduğu bilinmektedir. Bu hastalık kötü ebeveynlik veya kişilik zayıflığı sonucu oluşmaz. Araştırmacılar şizofreni gelişiminde rol oynayan bazı faktörleri açığa çıkarmıştır, bunlar;

  • Genetik (kalıtım): Şizofreninin ebeveynden çocuğa geçme olasılığı vardır.
  • Beyin kimyası: Şizofreni hastalarında beyindeki belirli kimyasallarda bazı dengesizlikler vardır. Ya dopamin adı verilen nörotransmitere karşı hassastırlar ya da çok fazla dopamin üretirler. Dopamin dengesizliği beynin ses, koku, görüntü gibi belirli dürtülere karşı verdiği reaksiyonu etkiler ve bu da halüsinasyonlara ve delüzyonlara yol açabilir.
  • Beyin anomalisi: Yeni araştırmalar şizofreni hastalarında anormal beyin yapısı ve fonksiyonu saptamıştır. Yine de bu tür bir anormallik tüm şizofreni hastalarında görülmez ve şizofreni hastası olmayan kişilerde de bu tür anormallikler görülebilir.
  • Çevresel faktörler: Araştırmalar viral enfeksiyon, zayıf sosyal etkileşimler veya yüksek stresli durumlar gibi sosyal faktörlerin kalıtımsal olarak şizofreniye meyilli insanlarda hastalığı tetikleyebildiğini göstermiştir. Şizofreni genellikle buluğ çağı ve gençlik dönemlerinde bedende hormonsal ve fiziksel değişiklikler oluşurken yüzeye çıkar.
Kimlerde şizofreni görülür?
Herkes şizofreni hastası olabilir. Dünyadaki tüm ırk ve kültürlerde bu hastalığa rastlanır. Her yaştan insanda görülebilir, genellikle ilk olarak 20’li yaşlarda ortaya çıkar. Erkekleri ve kadınları eşit derecede etkiler. Fakat kadınlara (20’li yaşlar 30’lu yaşların başı) nazaran erkeklerde genellikle daha erken yaşlarda ortaya çıkar (buluğ çağında veya 20’li yaşların başında). 5 yaş üstündeki çocuklarda da görülebilir, fakat buluğ çağından önce oluşan bu durum çok nadirdir.

http://www.e-psikiyatri.com/category/sizofreni-teshis-tedavi



ŞİZOFRENİ NEDENLERİ NELERDİR?


Şizofreninin kesin nedeni tam olarak bilinememektedir. Bu konuda değişik teoriler ileri sürülmektedir.

Klinik izlemelerde kan bağı olan kişilerde genetik yatkınlığın olduğu başka nedenlerin de araya girmesi ile hastalığın ortaya çıktığı görülmektedir.


Tek yumurta ikizlerinin birinde şizofreni görülmesi durumunda diğerinde şizofreni ortaya çıkma olasılığı %50, anne babanın ikisinin birden şizofren olması durumunda çocuklarda şizofreni görülme olasılığı %40, anne veya babanın şizofren olması durumunda çocuklarda görülme olasılığı %8, kardeşlerden birinin şizofren olması durumunda diğer çocukta hastalığın görülme olasılığı %12’dir. Genetik geçişten sorumlu tutulan bazı genler vardır ancak bu konu henüz tam olarak aydınlatılamamıştır.

Şizofren hastaların beyin tomografisi ve MR gibi radyolojik incelemelerinde beynin bazı bölgelerinde değişiklikler tespit edilmektedir ancak bu değişikliklerin şizofreniye özgü olmadığı bilinmektedir. Yine ölen şizofren hastaların beyin biyopsilerinde beyinde bazı doku değişiklikleri görülmektedir. Bu değişikliklerin de hastalık oluşmadan önce mi olduğu veya hastalığın ortaya çıkşıyla mı geliştiği bilinememektedir.


Beyin biyokimyası ile ilgili araştırmalarda beyinde haberci rolü üstlenen (nörotransmitter) maddelerden biri olan dopaminin aktivite artışının hastalığa yol açtığı bilinmektedir.


Son yıllarda dopamin yanında serotonin ve norepinefrin gibi diğer habercilerinde şizofreni oluşumunda rol oynadığı belirtilmektedir. Kullanılan ilaçlar da bu sistemler üzerinden etki etmektedir. Her hastada aynı belirtilerin ortaya çıkmaması,her ilacın her hastaya yaramaması hastalığın ortaya çıkışında bu maddelerle ilgili kişiden kişiye değişen özelliklerin olduğunu düşündürmektedir. Hastalığın ortaya çıkış nedeni olarak bazı hastalarda dopamin sistemi daha etkin olurken bazılarında sorun daha çok serotonin sisteminde olabilir. Bağışıklık sisteminin bu hastalığa yol açtığı öne sürülen teoriler arasındadır.


Gebelik sırasında grip enfeksiyonu geçiren annelerin çocuklarında bu hastalığın ortaya çıktığı ileri sürülmüştür, ancak araştırmalar bunu desteklememektedir.

Çevresel bazı etkenler hastalığın ortaya çıkışında rol oynamaktadır. Kalp hastaları nasıl çevresel stres yaratan durumlardan olumsuz etkileniyorsa veya stresli bir yaşam olayı nasıl hastalığın ortaya çıkmasında rol oynuyorsa şizofrenlerde de aynı durum geçerlidir. Bu hastalarda tek başına ilaç tedavisi genelde yeterli olmaz, stres yaratan durumların da ele alınması gerekir. Bazı aile yapılarının şizofreniye yol açtığı öne sürülmüş ve şizofren aileler modeli geliştirilmeye çalışılmıştır, ancak sonra yapılan araştırmalar bu teoriyi desteklememiştir.

Şizofrenlerde hormonlarda bazı değişiklikler olduğu ve bunun da hastalığa yol açtığı belirtilmektedir.


Bazı yapısal ve kimyasal bozuklukların şizofren hastaların algılarında bozulmalara yol açtığı ve hastaların algılarında seçicilik olmaması dolayısıyla beynin çok fazla uyaranla karşılaştığı öne sürülmektedir. Örneğin normal kişilerde bulundukları ortamda aynı anda ortaya çıkan seslere karşı bir seçicilik vardır, televizyonun sesini dinlerken dışarıda bağıran satıcının sesini algılamayabilir, oysa şizofrenlerde bu seçiciliğin olmadığı aynı anda var olan tüm seslerin algılandığı ve beynin fazla uyaranla karşı karşıya kaldığı belirtilmektedir.


Stres-diyatez teorisine göre bünyesel olarak yatkın olan kişilerde stresli bir durumla karşılaşıldığında şizofreni ortaya çıkmaktadır. Şizofreninin ortaya çıkışında biyolojik, psikososyal ve çevresel etkenlerin birlikte rol oynadığı, stres yaratan bir durumla karşılaşıldığında hastalığın ortaya çıktığı ve stres yaratan durumun da bu etkenlerden biri ile ilgili olabileceği belirtilmektedir.Örneğin ortaya çıkarıcı etken enfeksiyon gibi biyolojik bir neden veya bir yakınını kaybetme veya sorunlu bir ailede yaşama gibi psikolojik bir neden olabilir. Her enfeksiyon hastalığı olan veya her yakınını kaybeden şizofreni olmaz, bu hastalığın ortaya çıkışı için bünyesel yatkınlığın da bulunması gerekir.


Doç.Dr.Sibel MERCAN

http://www.populermedikal.com/psikiyatri/sizofrenineden.asp
 
Aaa ben bu çocuğun oyunculuğuna bayılıyordum yaa :)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…