- 1 Aralık 2011
- 3.540
- 5.222
- 36
-
- Konu Sahibi Merkur Retrosu
- #61
Yavrum erkekler biraz böyle nedense. Sen kendine güveniyorsan ben direksiyondayım sus de. Ben maşallah iyi araba kullanırım. Ben varken eşim direkt arabayı bana verir kendi kullanmak istemez ona rağmen vıy vıy susmaz bazen. Ben direkt susutuyorum çok biliyorsan ya kendin sür ya da sus derim. Susar. Babamda binince laf ediyor27 yaşında çalışan yeni evli bir kadınım. Ehliyetimi 4 sene önce aldım. Ama hayatımda ilk defa ehliyet alırken parkur aşamasında araba sürdüm. Babam hiçbir zaman öğretmek istemedi “bayan” olduğum için öğrenemeyeceğimi, kaza yapacağımı düşündü hep. Erkek çocuğu olsaydı 16-17 yaşında al arkadaşlarınla gezmeye git diyip anahtarı vereceğine adım gibi eminim.
Neyse 23 yaşımda ehliyet kursuna yazıldım binbir çabayla. Tekte geçtim birkaç gün sürmeme rağmen. Sonra arabam olmadığı için süremedim bir daha. Geldim 27 yaşına. Eşimin arabası var onu sürdük birkaç defa daha sakin yollarda. Kendime güvenim tam aslında. Eşim de görüyor yani kurallara uyuyorum şu ana kadar kaza falan yapmadım. İşe giderken sabahları arada ben sürüyorum o yan koltuğumda oturuyor tavsiye falan veriyor. En sinir olduğum şey de o an rampayı falan görmesem veya anlık şeritten hafif taşsam hemen yapamıyosun, kaza yapacaksın gibi şeyler söylemesi. Veya kırmızı ışık yanmış görüyorum durucam yani. Hemen dur dur diye bağırıyor. Kendimi yetersiz hissettiriyor bana. Normal konularda böyle biri değil ama şu araba öğretme konusunda sanki bambaşka birine dönüşüyor. Yollarda ne magandalar ne şuursuzlar görüyorum onlar bile çatır çatır araba sürüyor ben kurallara uyduğum sakin gittiğim halde yetersiz hissettiriliyorum.
Şu an dediğim gibi sakin yollarda sürdürüyor sadece, ama ben hep böyle arada sırada sakin trafikte sürmek istemiyorum. Hep bu şekilde düz yol gidip geleceksem öğrenemem asla. Bunu eşime söylüyorum iş çıkışlarında veya akşamları da süreyim kalabalık yollara da gireyim diyorum. Arabasına mı kıyamıyor nedir yok diyor daha o aşamaya gelmedin. Yahu hiç zorluk görmezsem o aşamaya nasıl gelicem zaten. Sinirlendim kavga çıkarttım. Bağırdım çağırdım küstüm. Barışmak istiyor ama benim zerre içimden gelmiyor şu an.
Gidip kendi maaşımla sürücü kursuna yazılmayı düşünüyorum. Trafikli, zor neresi varsa aşama aşama sürdürmesini isticem hocadan. Çok sinirlendim ve bıktım başkasının insafına kalmaktan. Zaten araba sürmeyi öğrenmeyi de bu yüzden istiyorum eş bile olsa kimsenin nazına katlanmak istemiyorum.
Öyle işte içim doldu. Özgüvenim tamdı ama böyle şeyler oldukça birileri bana güvenmedikçe negatif yorumlar yaptıkça iyice gözümde büyüdü araba mevzusu. Keşke baba olsun eş olsun güvenselerdi bana biraz. Uzun yazdım sanırım baya kusura bakmayın hanımlar.
Akşam 1 saat sizi eşinizin arabasında çalıştıracak bir eğitmen bulun. 10 dersten sonra çatır çatır kullanırsınız ki zaten halihazırda kullanıyormuşsunuz,kendinize güveniniz gelir daha rahat olursunuz.Hepsi aynı ya gerçekten. İş arabaya gelince tam öküzler. İyi yapmışsınız valla. Bana da cesaret geldi şimdi yapıcam dediğiniz gibi. Hoca da iyi olur. Ehliyetteki kadın hocam inanılmaz iyi biriydi hem çok motive ediyordu hem de çok iyi öğretiyordu.
Modeli düşük bir araba Alacaksınız. TEK BAŞINIZA önce uzun süre şehir içinde sonra şehirler arası kullanacaksınız. Yanınızda koca, baba olunca olmuyor o işler. Acemiliği atınca da istediğiniz arabaya binin. Karışanın da ağzına vurun bir tane. Bazen benim eşim de çok sağdan gittin, yok çok yavaşsın falan der dururdu. Baktım olmuyor, aynı şeyi ben ona yaptım. Bak korna çalıyorlar, niye buna dikkat etmedin diye diye o da beni eleştirmeyi bıraktı. Eleştirecek şey bulmak kolay zaten ama bunlar ağızlarını her şeye açıyorlar. Sinirlenmemek elde değil.27 yaşında çalışan yeni evli bir kadınım. Ehliyetimi 4 sene önce aldım. Ama hayatımda ilk defa ehliyet alırken parkur aşamasında araba sürdüm. Babam hiçbir zaman öğretmek istemedi “bayan” olduğum için öğrenemeyeceğimi, kaza yapacağımı düşündü hep. Erkek çocuğu olsaydı 16-17 yaşında al arkadaşlarınla gezmeye git diyip anahtarı vereceğine adım gibi eminim.
Neyse 23 yaşımda ehliyet kursuna yazıldım binbir çabayla. Tekte geçtim birkaç gün sürmeme rağmen. Sonra arabam olmadığı için süremedim bir daha. Geldim 27 yaşına. Eşimin arabası var onu sürdük birkaç defa daha sakin yollarda. Kendime güvenim tam aslında. Eşim de görüyor yani kurallara uyuyorum şu ana kadar kaza falan yapmadım. İşe giderken sabahları arada ben sürüyorum o yan koltuğumda oturuyor tavsiye falan veriyor. En sinir olduğum şey de o an rampayı falan görmesem veya anlık şeritten hafif taşsam hemen yapamıyosun, kaza yapacaksın gibi şeyler söylemesi. Veya kırmızı ışık yanmış görüyorum durucam yani. Hemen dur dur diye bağırıyor. Kendimi yetersiz hissettiriyor bana. Normal konularda böyle biri değil ama şu araba öğretme konusunda sanki bambaşka birine dönüşüyor. Yollarda ne magandalar ne şuursuzlar görüyorum onlar bile çatır çatır araba sürüyor ben kurallara uyduğum sakin gittiğim halde yetersiz hissettiriliyorum.
Şu an dediğim gibi sakin yollarda sürdürüyor sadece, ama ben hep böyle arada sırada sakin trafikte sürmek istemiyorum. Hep bu şekilde düz yol gidip geleceksem öğrenemem asla. Bunu eşime söylüyorum iş çıkışlarında veya akşamları da süreyim kalabalık yollara da gireyim diyorum. Arabasına mı kıyamıyor nedir yok diyor daha o aşamaya gelmedin. Yahu hiç zorluk görmezsem o aşamaya nasıl gelicem zaten. Sinirlendim kavga çıkarttım. Bağırdım çağırdım küstüm. Barışmak istiyor ama benim zerre içimden gelmiyor şu an.
Gidip kendi maaşımla sürücü kursuna yazılmayı düşünüyorum. Trafikli, zor neresi varsa aşama aşama sürdürmesini isticem hocadan. Çok sinirlendim ve bıktım başkasının insafına kalmaktan. Zaten araba sürmeyi öğrenmeyi de bu yüzden istiyorum eş bile olsa kimsenin nazına katlanmak istemiyorum.
Öyle işte içim doldu. Özgüvenim tamdı ama böyle şeyler oldukça birileri bana güvenmedikçe negatif yorumlar yaptıkça iyice gözümde büyüdü araba mevzusu. Keşke baba olsun eş olsun güvenselerdi bana biraz. Uzun yazdım sanırım baya kusura bakmayın hanımlar.
Bende yeni öğreniyorum sürdükçe insanın kendine güveni geliyor,trafiğin sakın yerlerinde süreyim derken kendimi bir anda akan sıkışık ışıkların bozuk olduğu bir trafikte buldumGerçekten öyle şimdi bir kere öğrensem iyice çözsem gerisi çok kolay olacak. Tek başıma çıkmam lazım haklısınız yapıcam inşallah, çok teşekkür ederim nasıl motive ettiniz bir bilseniz
Ben de katılıyorum yazdıklarınıza ama trafikte öyle medeni erkekler de var ki eminim eşleri çok şanslıdır.Bence erkeklerin çoğu araba kullanmayı kendilerine özgü bir üstünlük olarak görüyor ve trafikte kadınları görmek üstünlüklerinin ellerinden alındığını hissettiriyor onlara. Bu konuyla ilgili aşamadıkları bir kompleks var çoğunda. Özellikle kendimizi yetersiz hissettirmeye çalıştıklarını düşünüyorum. Çünkü aksi taktirde tamamen eşit olacağız. Özetle erkekleden araba kullanmayı öğrenmeye çalışmayın. Parası neyse verip bir hoca tutun ve tam hazır olduğunuzda eşinizin karşısına çıkın. Ben bir kadın hocayla çalışmanızı öneririm.
Sen ben misin canım? Yani aklımı okudun sanki .27 yaşında çalışan yeni evli bir kadınım. Ehliyetimi 4 sene önce aldım. Ama hayatımda ilk defa ehliyet alırken parkur aşamasında araba sürdüm. Babam hiçbir zaman öğretmek istemedi “bayan” olduğum için öğrenemeyeceğimi, kaza yapacağımı düşündü hep. Erkek çocuğu olsaydı 16-17 yaşında al arkadaşlarınla gezmeye git diyip anahtarı vereceğine adım gibi eminim.
Neyse 23 yaşımda ehliyet kursuna yazıldım binbir çabayla. Tekte geçtim birkaç gün sürmeme rağmen. Sonra arabam olmadığı için süremedim bir daha. Geldim 27 yaşına. Eşimin arabası var onu sürdük birkaç defa daha sakin yollarda. Kendime güvenim tam aslında. Eşim de görüyor yani kurallara uyuyorum şu ana kadar kaza falan yapmadım. İşe giderken sabahları arada ben sürüyorum o yan koltuğumda oturuyor tavsiye falan veriyor. En sinir olduğum şey de o an rampayı falan görmesem veya anlık şeritten hafif taşsam hemen yapamıyosun, kaza yapacaksın gibi şeyler söylemesi. Veya kırmızı ışık yanmış görüyorum durucam yani. Hemen dur dur diye bağırıyor. Kendimi yetersiz hissettiriyor bana. Normal konularda böyle biri değil ama şu araba öğretme konusunda sanki bambaşka birine dönüşüyor. Yollarda ne magandalar ne şuursuzlar görüyorum onlar bile çatır çatır araba sürüyor ben kurallara uyduğum sakin gittiğim halde yetersiz hissettiriliyorum.
Şu an dediğim gibi sakin yollarda sürdürüyor sadece, ama ben hep böyle arada sırada sakin trafikte sürmek istemiyorum. Hep bu şekilde düz yol gidip geleceksem öğrenemem asla. Bunu eşime söylüyorum iş çıkışlarında veya akşamları da süreyim kalabalık yollara da gireyim diyorum. Arabasına mı kıyamıyor nedir yok diyor daha o aşamaya gelmedin. Yahu hiç zorluk görmezsem o aşamaya nasıl gelicem zaten. Sinirlendim kavga çıkarttım. Bağırdım çağırdım küstüm. Barışmak istiyor ama benim zerre içimden gelmiyor şu an.
Gidip kendi maaşımla sürücü kursuna yazılmayı düşünüyorum. Trafikli, zor neresi varsa aşama aşama sürdürmesini isticem hocadan. Çok sinirlendim ve bıktım başkasının insafına kalmaktan. Zaten araba sürmeyi öğrenmeyi de bu yüzden istiyorum eş bile olsa kimsenin nazına katlanmak istemiyorum.
Öyle işte içim doldu. Özgüvenim tamdı ama böyle şeyler oldukça birileri bana güvenmedikçe negatif yorumlar yaptıkça iyice gözümde büyüdü araba mevzusu. Keşke baba olsun eş olsun güvenselerdi bana biraz. Uzun yazdım sanırım baya kusura bakmayın hanımlar.
Babadan ve kocadan araba kullanmak öğrenilmez. Hayattaki en önemli derstir. Tutacaksın bir hoca vereceksin parasını, öğreneceksin. Kaldı ki yaşın çok genç. Benim bir tanıdığım 50 yaşında bu yaz araba kullanmaya başladı hocayla. 20'li yaşlarda ehliyet almış, hic araba kullanmamış.27 yaşında çalışan yeni evli bir kadınım. Ehliyetimi 4 sene önce aldım. Ama hayatımda ilk defa ehliyet alırken parkur aşamasında araba sürdüm. Babam hiçbir zaman öğretmek istemedi “bayan” olduğum için öğrenemeyeceğimi, kaza yapacağımı düşündü hep. Erkek çocuğu olsaydı 16-17 yaşında al arkadaşlarınla gezmeye git diyip anahtarı vereceğine adım gibi eminim.
Neyse 23 yaşımda ehliyet kursuna yazıldım binbir çabayla. Tekte geçtim birkaç gün sürmeme rağmen. Sonra arabam olmadığı için süremedim bir daha. Geldim 27 yaşına. Eşimin arabası var onu sürdük birkaç defa daha sakin yollarda. Kendime güvenim tam aslında. Eşim de görüyor yani kurallara uyuyorum şu ana kadar kaza falan yapmadım. İşe giderken sabahları arada ben sürüyorum o yan koltuğumda oturuyor tavsiye falan veriyor. En sinir olduğum şey de o an rampayı falan görmesem veya anlık şeritten hafif taşsam hemen yapamıyosun, kaza yapacaksın gibi şeyler söylemesi. Veya kırmızı ışık yanmış görüyorum durucam yani. Hemen dur dur diye bağırıyor. Kendimi yetersiz hissettiriyor bana. Normal konularda böyle biri değil ama şu araba öğretme konusunda sanki bambaşka birine dönüşüyor. Yollarda ne magandalar ne şuursuzlar görüyorum onlar bile çatır çatır araba sürüyor ben kurallara uyduğum sakin gittiğim halde yetersiz hissettiriliyorum.
Şu an dediğim gibi sakin yollarda sürdürüyor sadece, ama ben hep böyle arada sırada sakin trafikte sürmek istemiyorum. Hep bu şekilde düz yol gidip geleceksem öğrenemem asla. Bunu eşime söylüyorum iş çıkışlarında veya akşamları da süreyim kalabalık yollara da gireyim diyorum. Arabasına mı kıyamıyor nedir yok diyor daha o aşamaya gelmedin. Yahu hiç zorluk görmezsem o aşamaya nasıl gelicem zaten. Sinirlendim kavga çıkarttım. Bağırdım çağırdım küstüm. Barışmak istiyor ama benim zerre içimden gelmiyor şu an.
Gidip kendi maaşımla sürücü kursuna yazılmayı düşünüyorum. Trafikli, zor neresi varsa aşama aşama sürdürmesini isticem hocadan. Çok sinirlendim ve bıktım başkasının insafına kalmaktan. Zaten araba sürmeyi öğrenmeyi de bu yüzden istiyorum eş bile olsa kimsenin nazına katlanmak istemiyorum.
Öyle işte içim doldu. Özgüvenim tamdı ama böyle şeyler oldukça birileri bana güvenmedikçe negatif yorumlar yaptıkça iyice gözümde büyüdü araba mevzusu. Keşke baba olsun eş olsun güvenselerdi bana biraz. Uzun yazdım sanırım baya kusura bakmayın hanımlar.
27 yaşında çalışan yeni evli bir kadınım. Ehliyetimi 4 sene önce aldım. Ama hayatımda ilk defa ehliyet alırken parkur aşamasında araba sürdüm. Babam hiçbir zaman öğretmek istemedi “bayan” olduğum için öğrenemeyeceğimi, kaza yapacağımı düşündü hep. Erkek çocuğu olsaydı 16-17 yaşında al arkadaşlarınla gezmeye git diyip anahtarı vereceğine adım gibi eminim.
Neyse 23 yaşımda ehliyet kursuna yazıldım binbir çabayla. Tekte geçtim birkaç gün sürmeme rağmen. Sonra arabam olmadığı için süremedim bir daha. Geldim 27 yaşına. Eşimin arabası var onu sürdük birkaç defa daha sakin yollarda. Kendime güvenim tam aslında. Eşim de görüyor yani kurallara uyuyorum şu ana kadar kaza falan yapmadım. İşe giderken sabahları arada ben sürüyorum o yan koltuğumda oturuyor tavsiye falan veriyor. En sinir olduğum şey de o an rampayı falan görmesem veya anlık şeritten hafif taşsam hemen yapamıyosun, kaza yapacaksın gibi şeyler söylemesi. Veya kırmızı ışık yanmış görüyorum durucam yani. Hemen dur dur diye bağırıyor. Kendimi yetersiz hissettiriyor bana. Normal konularda böyle biri değil ama şu araba öğretme konusunda sanki bambaşka birine dönüşüyor. Yollarda ne magandalar ne şuursuzlar görüyorum onlar bile çatır çatır araba sürüyor ben kurallara uyduğum sakin gittiğim halde yetersiz hissettiriliyorum.
Şu an dediğim gibi sakin yollarda sürdürüyor sadece, ama ben hep böyle arada sırada sakin trafikte sürmek istemiyorum. Hep bu şekilde düz yol gidip geleceksem öğrenemem asla. Bunu eşime söylüyorum iş çıkışlarında veya akşamları da süreyim kalabalık yollara da gireyim diyorum. Arabasına mı kıyamıyor nedir yok diyor daha o aşamaya gelmedin. Yahu hiç zorluk görmezsem o aşamaya nasıl gelicem zaten. Sinirlendim kavga çıkarttım. Bağırdım çağırdım küstüm. Barışmak istiyor ama benim zerre içimden gelmiyor şu an.
Gidip kendi maaşımla sürücü kursuna yazılmayı düşünüyorum. Trafikli, zor neresi varsa aşama aşama sürdürmesini isticem hocadan. Çok sinirlendim ve bıktım başkasının insafına kalmaktan. Zaten araba sürmeyi öğrenmeyi de bu yüzden istiyorum eş bile olsa kimsenin nazına katlanmak istemiyorum.
Öyle işte içim doldu. Özgüvenim tamdı ama böyle şeyler oldukça birileri bana güvenmedikçe negatif yorumlar yaptıkça iyice gözümde büyüdü araba mevzusu. Keşke baba olsun eş olsun güvenselerdi bana biraz. Uzun yazdım sanırım baya kusura bakmayın hanımlar.