Merhabalar,
Sizlere Aplastik Anemi hakkında birkaç bilgi vereceğim.Öncelikle bu hastalığın genel özelliklerini yazmak isterim.
Genel tanım olarak; kemik iliğine bağlı bir anemi rahatsızlığıdır. İlikte kan üretimi olur fakat hücresel olarak azdır. Kırmızı kan hücresi (alyuvarlar), beyaz kan hücresi (akyuvarlar) ve pıhtı hücrelerinin (trombositler) üretiminden sorumlu olan kemik iliği yeterince üretim yapamadığında görülür.Yani sayıca hücreler az olduğundan, yeteri miktarda kanı vücuda sağlayamaz
Aplastik Anemi nin nedenlerin internetten araştırabilirsiniz. Ben size, bize uygulanan tedavi sürecini anlatacağım. Öncelikle bu rahatsızlığı yaşayan çok sevgili annemdir, tedavi süreci halen devam etmektedir.
Nisan ayının ortalarında bir gün uyandığında bacaklarının çoğu yerinin morardığını görüyor, ilçe hastanesine gittiğinde Trombositlerinin-(plateletlerinin/ test sonucunuzda PLT diye yazar) 70 bin olduğu görülür ve hızla 20 bin e kadar düşer iki gün içerisinde ve il hastanesine sevk edilir.Sevk edilen il hastanesinde Trombositopeni diye rahatsızlığı adlandırılır, oral yoldan peridnol (kortizon) verilir bununla beraber diyet uygulanır. 12 gün bu şekilde devam edilir ve sonucunda teşhis yanlış olduğu ve yanlış diyet uygulandığı için acilde soluğu alır.
Hemen trombositopeni hakkında biraz bilgi verelim.Kandaki trombosit sayısının azlığına verilen isimdir.Yani sizin alyuvar seviyeniz, akyuvar seviyeniz makul düzeydedir ama trombositleriniz düşüktür. Tabi her zaman makul seviyede olacak diye birşey yok sakın burada bir yanlış anlaşılma olmasın..
Daha sonra başka bir il hastanesinin acilinden girişimiz yapıldı. Dahiliye (İç Hastalıkları) bölümüne sevkimiz oldu ve gerekli konsultasyonlardan sonra HEMATOLOJİ (KAN HASTALIKLARI) uzmanı bizi devraldı. Ve asıl süreç bu şekilde başladı. Günlük sabah ve akşam olmak üzere kan tahlileri alındı.İlk bir hafta boyunca damar yolundan Peridnol günlük olarak verildi fakat kortizon verilmesi annemin değerlerinin yükselmesini sağlamadı. Doktorumuzun amacı kemik iliğinden materyal almak olduğundan Trombosit seviyesini belli düzeye getirmekti.Annem buna tepki vermediğinden PLT değeri gitgide düştü ve 5 bin de iken makatından kan geldi. -Bu arada PLT değeriniz düştükçe burnunuzda, diş etlerinizde, makatınızda, kadın iseniz vajinanızda kanamalar olabilir,iç kanamalarınız veya deri altı kanamalarınız da gerçekleşebilir. Doktorumuz kanama olunca 2 ünite Trombosit (Sarı kan), 1 ünite Normal Kan ve 4 adet İVİG takviyesi yaptı.
İVİG, damar içi kan ilacıdır doğrudan insan kanından elde edilmektedir bu yüzden çok pahalı ve değerlidir.
Ertesi gün PLT değeri 89 bin oldu ve hemen beklemeden ilik alımı gerçekleşti.
Aplastik Anemi hastası olduğunuzu test sonuçlarından anlayamazsınız, muhakkak kemik iliğinizden doku ve sıvı alınmalıdır. Ki bu işlem biraz can yakıcıdır ama dayanmak zorundasınızdır korkulacak birşey emin olun yok. İlik alındıktan sonra materyaller PATOLOJİ ye gönderilir ve sonucunu beklersiniz. Hastanelerin patoloji merkezi bulunmaktadır fakat uzun süre beklersiniz 1 ay kadar, özel patoloji merkezleri bulunmaktadır, 200-500 TL arasında bir ücret verip en geç 10 gün içerisinde sonucunuzu alabilirsiniz.
Biz 1 ay bekledik hastane net bir sonuca ulaşamadı ve özele materyallerimizi verdik 3 gün içinde sonucumuzu aldık ve Anneme APLASTİK ANEMİ teşhisi kesin olarak kondu.
Bu bir ay içerisinde anneme hemen hemen hergün en az 2 ünite Sarı kan(trombosit), Normal kan ve en az iki adet İVİG takviyesi yapıldı, Prednol günlük olarak uygulandı beraberinde damar yolundan mide koruyucu verildi.Bazen ise TROMBOSİT AFEREZ verildi.
Bu Aferezi kendimce tanımlayacak olursam, 6 ÜNİTE TROMBOSİT, 1 ÜNİTE TROMBOSİT AFEREZE denk gelmektedir. Yani vucudunuz daha çabuk tepki verebilir.Ama bunun için uygun donör bulmanız gerekmektedir, çünkü TROMBOSİT AFEREZİ kan merkezleri karşılayamamaktadır.
Kan değerlerine gelince,
RBC: Red Blood Cells (Kırmızı kan hücrelerinin –eritrosit- sayısı): 2-3 bin düzeyinde
HGB: Hemoglobin (HB): 4-7 bin düzeyinde
PLT: Platelets (Trombosit sayısı) 2-8 bin düzeyinde
WBC: White Blood Cells (Beyaz kan hücrelerinin-lökosit-sayısı): 0,9-3.1 bin düzeyinde devam etti.
Bu siteden
http://www.kangruplari.gen.tr/kan-degerleri.html kan tahlilde yazılanların içeriğine bakabilirsiniz.
Annemin genel durumu ise moral olarak çok iyidi, fakat sürekli bir uyku halindeydi bu süreçte mide kanaması bile geçirdi 12 gün boyunca sadece serum takviyesi ile beslendi, koyu renkte ishal durumu oluştu.Önlemi hemen alındı.Daha sonra yukarıda belirttiğim gibi takviyeler düzenli olarak yapıldı. Bu arada bu hastalıkta en önemli şey ENFEKSİYONDAN UZAK DURMAK, çünkü hastalığın getirdiği bir diğer sorun NOTRÖPENİ dir yani enfeksiyona açık haldesinizdir MASKE TAKMAYI siz ve yakınlarınız unutmasın, hijyene önem vermek zorundasın eğer ki enfeksiyona yakalanırsanız hastalığınız öncelikten kalkacaktır.
Hastalığın çeşitli tedavi yöntemleri bulunmaktadır.Bize uygulanabilecek tedavi yöntemi annemin yaşından dolayı bağışıklık sistemini baskılayan ilaç olarak karar verildi. Geleneksel yöntem diye adlandırdığımız Siklosporin ve ATG uygulaması Bakanlık tarafından çabuk kabul görülen yöntemdir fakat karaciğer ve böbrek fonksiyonlarını daha fazla yorar,yurtdışında uygulanan yeni bir yöntem var o ise bizim doktorumuzun tercih ettiği yöntemdir. ETKEN MADDESİ ELTROMOBAG olan REVOLADE canım annemin değerlerini kısa sürede yükselten ilaçtır.Bu etken madde üzerine yurtdışında çeşitli makaleler yazılmıştır ve hastalar üzerinde olumlu sonuçlara ulaşılmıştır.Karaciğer ve böbrek fonksiyonlarını daha az yormaktadır. Fakat herşeyin bir zorluğu illaki olacaktır. Bu ilaç endikasyon dışı bir ilaçtır, SAĞLIK BAKANLIĞI tarafından özel reçete ile karşılanmaktadır.Bunun için doktorunuz gerekli belgeleri hazırlayacaktır ve talepte bulunacaktır.Reddedilebilirsiniz ama yılmayın tekrardan neden bu ilaç istendiğine dair açıklamalı bir şekilde talep edebilirsiniz.Bu tedavi yöntemi oldukça kolay zorlayıcı bir etkisi olduğunu düşünmüyorum oral yoldan ilacı alıyorsunuz, kesin yanıt alımı 4 ay içerisinde gerçekleşeceği ise bize sevgili doktorumuz tarafından bildirildi.
Biz ilacı 1 hafta içerisinde temin edebildik. Tedavimiz destek tedavi olmaktan çıktı ve asıl tedaviye başladık. Doktorumuz ilk önce günlük 1 doz dan başladı ve annemin iki gün içerisinde değerleri yükseldi. PLT 35 bin oldu ki bu biz hastaneye yatışımız yapılmadan önceki değerimize bile eş değildi.Bu arada fiziksel olarak kemik içinde yoğun bir ağrı oluştu ilk ağrı ilik biyopsisinin yapıldığı yerde başladı ve vucüdunun belli bölgelerinde devam etti.Daha sonra PLT değerimiz 13bine düştü. Fakat hücrelerimiz genişledi yani artık kanama olma riski ortadan kalktı.aradan 14 gün geçti değerlerimiz aşağıdaki gibiydi.
RBC: 4.3bin HGB: 9.1 bin PLT: 24 bin WBC: 4.2 bin
Yani Annem artık NOTRÖPENİ den çıktı, PLT değerimiz oldukça,anneme göre düzeldi.Taburcu olduk ve 10 gün boyunca ilacın dozunu 2-1 olarak aldık.(Bir gün 1 adet, ertesi gün 2 adet olarak). Ağrıları az çok devam etti fakat günlük maksimum 4 adet 500MG PAROL kullanımı uygun görüldü tabi öyle her ağrıdında almıyoruz dayanılmayacak düzeyde olduğunda alım yapılıyor, ayrıca mide koruyucular verildi GAVİSCON VE LANSOR. İlk kontrol günümüz geldi.
Halen tedavimiz devam etmektedir.Kesin yanıtı 3 ay sonra alacağız, kontrollerimizin sonucunu tekrardan yazacağım.Fakat unutulmaması gereken birşey var sakın kendinizi düşürmeyin moraliniz yüksek olsun bu en önemlisi, tabi sonrası için enfeksiyona kapalı olsanızda, bu sizin hastalanmayacağınız anlamına denk gelmez kapalı bir ortamda fazla insan varsa MASKE takmayı unutmayın,hijyene dikkat edin, herhangi bir yere çarpmamaya özen gösterin hareketleriniz hep kontrollü olsun, uyku düzeniniz ve yemek düzeniniz olsun ki hücreler APLASTİK ANEMİ hastalarının temeli, belli düzen oturtmazsanız hücreleriniz işlevsel olarak zorlanacaktır, bol su tüketin çünkü böbrek fonksiyonlarınız ilaçların yan etkisinde az da olsa kalacaktır, kesici aletlerden uzak durun veya dikkatli kullanın ve en dikkat edilmesi gereken yeriniz başınız onu korumaya özen gösterin kanınız akışkan olduğundan yoğun bir çarpmaya maruz kaldığınızda beyin kanaması geçirebilirsiniz. DİKKATLİ OLUN VE MORALİNİZ HER DAİM YÜKSEK OLSUN BOL BOL GÜLÜN HELE Kİ BU YAZIMI OKUYAN HASTA YAKINIYSANIZ SÜREKLİ MORALİNİZİ YÜKSEK TUTUN BU, HASTA İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR ÇİZGİDİR.