2 katlı bir evde oturan çocuklu bir aileyiz. Buraya taşındığımızda giriş kattaki aile bodrumunda keçi besliyordu. Koku yapmasına rağmen tek laf etmedik.
2.kızım doğduğunda 2 ördek civcivi aldık. Büyük kızım kardeşini kıskanmasın diye. Az balkonda büyürler sonra anneme köye götürecektim. Ama bunlar tavuk gibi değilmiş, çok çabuk büyüdüler. Biz de bodrumdaki kendi yerimize götürdük. Haftasonu köye götürürüz derken pandemide 2 hafta kadar kapanma oldu. Eşim hergün temizliyordu yerlerini. Kapanma biter bitmez köye götürdük. Ertesi gün alt kattaki komşu kapımı çaldı ve sinir bozucu bir üslupla bu konuyu tartıştı benimle. İnsan gibi anlatmama rağmen konu şikayet ederime, ben b*k koklamak zorunda değilimlere geldi. Eşime de takıldı bu kadın sonra, mevzu aynı. Köye götürmüşüz hayvanları ama kadın hala üstünlük kurma çabasında. Eşim de bana artık bu kadının kapısının önünü yıkamayacaksın, sadece bizim katı silersin dedi. Bizim katta bir de yaşlı bir çiftin dairesi var. Ben alt kata kadar olan bölümü vakit buldukça sildim. Sonra kedileri apartmana doldurdular. Giriş kat başlattı, keçisi olan. Ama keçiyi sonradan götürdüler. Kediler çoğaldı. Hayvan düşmanı değilim ama hamileyken aşırı tiksinti oluştu bende kedi pisliğine karşı ve kediye yaklaştığımda sanki hemen boğazıma tüy yapışıyor. Giriş kat ve 1. Katta vaktiyle bizim ördeklere laf yapan kadın apartmana alıştırdı kedileri iyice. Kapılarına rastgele yiyecek savurup sevaba girdiklerini düşünüyorlar. Hayvanlar ayakkabılıklara giriyor diye ayakkabılıkları eve aldık. Kazara kapıda ayakkabı unut idrarını yapıyorlar. Sabaha ıslak giyiyorsun. Sobalı evdeyiz, her gün bodrumdan odun alacaksın ama bodrumun ortak koridoru kedi kakasından geçilmiyor. Nadiren giriş kat temizliyor ama temizlik denmez buna. Apartman çok kötü kokuyor. Bebek arabasını koysan idrarını yapıyor, son zamanlarda bizim evin kapısına idrar yapmaya başladılar. Tam menteşe kısmına, kapıyı açınca eve akıyor. Geçen gün bebeğim elledi oraya deliye döndüm. Merdivenden yukarı çıkarken kedi tüyleri top top havada uçuşuyor. Ağzımızı burnumuzu tıkıyoruz ama ya çocuklar... Düzgün bir üslupla 1. kattakiye söyledim ama değişen bişey yok, ertesi gün kapısına yumurta fırlatmış yine. Pislik görünce ve evime idrar yapınca merdivende basbas bağırıyorum artık. Çocuklarıma oraya dokunma buraya dokunma sürekli mevzu aynı... Bunlar duyuyorlar ama düzeleceğine kediler çoğalıyor. Giriş kat kapıya büyükçe bir kulube yaptı, kızları motor alacaktı onu koymak için güya ama motoru da apartmanın içine sokuyorlar o gün bugün ve üzerine örttükleri tenteyi de sürekli bodruma inen merdivene savuruyorlar. Hiçe sayıldığımızı hissediyoruz. Arabayı hep çizdi kediler. Belediyeyi aradı eşim ama kedilerle ilgilenmediklerini söylediler. Nasıl konuşmak lazım bunlarla ki konu tartışmaya varmadan çözülsün? Kakasını gömen bir hayvan türünün sağa sola pisleyen bir canlıya evrilmesine sebep oldular. Herkes evinde beslesin, yada bodrumunda beslesin, olmadı kapıya yaptıkları kulübede beslesinler. Hatta isterse inek beslesin, tek laf edersem ne olayım. Ama bu vurdumduymazlık canıma tak etti. Tartışıp da çocuklarımı da huzursuz etmek istemiyorum. Ben bu millet rahatsız olmasın diye arka bahçe tarafındaki camdan sofra bezi bile silkelemeyen ben hakediyor muyum bu muameleyi! Hayvanların da günahı yok ama bunlar nasıl bu kadar bencil olabiliyor aklım almıyor. Kapıya limon sıktım, sirke sıktım ama kurtulamadım. En üst kattayız düşünün, kızımın oyuncak scooterı evin kapısında kaldı üst katta ona bile pislediler. Bebeğimin bisikletine, bebek arabasına da. Diyeceksiniz ki koymayın ama anasınıfına giden kızım var getir götür yapıyoruz. Sürekli üst kata indir çıkar arabayı bir de bebekle öyle kolay gelmesin size. Hem ortak yaşam alanına tecavüz etme cesaretini nerden buluyorlar! Biz niye bu sıkıntıları çekiyoruz, nedir bunun çözümü beynim durru artık. Bu pahalılıkta ev değişemezsin. Var mı kavgasız uzlaşma fikriniz? Kedi düşmanı yaftasını yapıştıracak olanlar önce kendini yerime koymayaçalışsın lütfen.