Anonim Şiirler

Sensiz parlayan yıldızlarla
Bitmek bilmeyen yalnızlığımla
Sana geldim bu gece anne.
Islak gözlerimle ,
Yağan yağmur tanesiyle ,
Senin gül tenini
Toprakta koklamaya geldim anne.
Sakın üzülme üşüyorum diye
Hiç yağmur tanesi anne yüreğinde üşür mü ?

Sensiz ısıtmayan güneşle ,
Özlemini yüklediğim yüreğimle ,
Üşüyen ellerine dokunmaya geldim anne.
Toprağında biten dikenleri
Karla örtmeye geldim anne.
Sakın üzülme anne
Heybeme beyaz karları yükledim diye.
Sakın kederlenme anne
Gözlerimde ayazları görüp üşüyorum diye.
Hiç kar tanesi ana yüreğinde üşür mü ?

Sensiz kuruyan güllerimle,
Her nefesimde
Sana ağlayan gözlerimle ,
Çiceklerin açtığı
Yüreğinde ağlamaya geldim anne.
Baharların konakladığı saçlarına
Cennet kokulu avuçlarına
Çicek kokulu nefesimi vermeye geldim anne.
Sakın üzülme anne
Ölümün koynunda geziniyorum diye
Hiç annesine kavuşacak evlat
Ölümde üşür mü anne ..
 
Melekler duymuyor sesimi.. KaranLık işte...


Yine heryerde sessiz gözyaşLarım.. KeşkeLeri yok edemiyor korkuyorum !!!
İnancım kaLmadı benim...


ve sessizLik hakim geceme..
ve sensizLik..
ve ben ağLıyorum hergeceki gibi.. sessiz sessiz..


gözyaşLarım akıyor içime.. damarLarımda doLaşıyor sen'Li sensizLikLer..
ve yüreğim bitik...
içime akıtıyorum ben gözyaşLarımı.. kimse görmesin,,kimse farketmesin diye..
ve sen yoksun yanımda yine...


bak !!
hayır yanakLarımda arama yaşLarı,
gözLerime bak...


yüreğime bak usuL usuL..
ve uzat eLini bir boşLuğa
yokLa biraz etrafı..
ne hissediyorsun..
hayır gördüğünü değiL hissettiğini anLat bana...
ve hissedemedikLerini...

bir deniz göz rengin..
sonbahardaki yaprak saçLarın...
yağan yağmurda bakışLarın..
ve eLLerin.. donmuş bi kaLıp buz parçası...
hayır gördükLerini değiL,hissettikLerini öğrenmek istiyorum ben...


bu ve bunun gibiLer...


oysa ne çok söyLeyecekLerim vardı sana
ne çok isyanLarım ve ne çok sawaşLarım vardı yarıda bırakıp kaçtığın...
rövanşını yapacağımız turnuwaLar vardı binLerce..
ve en büyüğü benim yüreğimdeki senin yüreğindeydi...
topLamı sıfır veren biz'in çıkanından ben kaLıyordum..
ve yüreğim bitik..


kaç gece indirdim yıLdızLarı yeryüzüne
ve kaçgece sakLambaç oynadık senLe ...
ben hep ebe oLuyordum ... sen karanLıktan korktuğumu biLe biLe en kuytu köşeye sakLanıveriyordun..
ve sobe yapıp gidiyordun bir eLweda biLe demeden !
ne ben görebiLiyordum seni nede sen beni...


oysa..
oysa ne çok oyunLar biLiyordumda korkuyordum söyLemeye...
beLki bunLarda çekip gidersin diye..


ve ne çok sessiz gözyaşLarı biriktirdim içimde..
deniz oLdu şiştim,,şiştim ...
sen beni beyenmez oLdun ben daha çok şiştim...
bi sen sağLam kaLdın içimde.. bi sen sağLam yüreğimde...


ve gittin...

oysa neçok ağLadım yokLuğunda..
sana farkettirmeden...
ve sensizLiğin daLgasına inat bir damLa gözyaşı dökmeden...
alinti
 
NE SENİ NEDE SEVGİNİ İSTİYORUM SENDEN.
SANAOLAN ÇOCUKSU SAF SEVDAMI
SANA BAĞLI CANIMI İSTİYORUM.
SANA EN BÜYÜK CEZA;YANLIZLIĞI
BIRAKIYORUM.....

GÖZLERİMDEN AKAN YAŞALARA DEĞİL..
SANA ACIYORUM..
YÜREĞİME SAPLADIĞIN HANÇERE DEĞİL
SENSİZ GECELERDE KURDUĞUM HAYALLERE
YANIYORUM...
SANA OLAN SEVDAMDAN DEĞİL...
KADERİMDEN KAÇIYORUM...
SANA EN BÜYÜK CEZAYI YANLIZLIĞI
BIRAKIYORUM

SANA SENSİZ YAŞAYAMAM DEMİŞTİM...
YAŞIYORUM...
SENSİZ GÖZLERİM GÜLMEZ DEMİŞTİM...
GÜLÜYORUM...
SENSİZLİK NEFES ALMADAN YAŞAMAKSA,
SENSİZLİK ACI ÇEKEREK GÜLMEKSE
YAŞIYORUM GÜLÜM
SENSİZLİĞE MAHKUM OLAN BENLİĞİMLE
 
Hasret kırbaç olur gözüm yaşlanır
Şu gurbet ellerde akşam olurken,
Efkardan el titrer bağrım taşlanır
Şu gurbet ellerde akşam olurken

Sımsıcak dost sesi beklersin her an
Lakin gözükmez hiç kapını vuran
Koca dünya olur sana bir viran
Şu gurbet ellerde akşam olurken

Garibansın sokaklarda yürüsen
Azaplar kol gezer evine dönsen,
Yer demir gök bakır çaresizsin sen,
Şu gurbet ellerde akşam olurken..

Baktığın her köşe sana yabancı
Ciçekler kokmuyor sanki yalancı,
Depreşir icinde yeni bir sancı
Şu gurbet ellerde akşam olurken..

Göz göz olur yaraların daldıkca
Serabı tanırsın yalnız kaldıkca
Kahr olursun can sesleri geldikce
Şu gurbet ellerde akşam olurken,,

İçini ayrılık kurdu kemirir
Hayalin karsına yurdu getirir
Ümidin, emelin tükenir bir bir
Şu gurbet ellerde akşam olurken

Ozan Tekin gerçek söyler her şeyi,
Hatırlarsan üzülürsün gülmeyi
Ayrılıktan yeğ tutarsın ölmeyi
Şu gurbet ellerde akşam olurken..


Ozan Sentezi


:çok üzgünüm::çok üzgünüm:
 
Saatte,200 kilometre hiz yapan bir arabanin,bana carptigi andaki yasama ihtimalimdi;
Senin bana geri donme ihtimalin.
Ve bunu bilmenin acisi ki;bundan kaynaklidir heyelan bolgesi ilan edilen yuregim.
Dag gibi adamdim ustelik;ama bir suru yangin gecti uzerimden
Durdugum yerde tukeniyorum, dag gibiyim yine de
Kendinden uzaklasan ve yaslandikca eksilen...

Canim istemiyor artik,yurumek sulak yerler etrafinda
Sel olsun istemiyorum; cunku dogal afet sebebiyim yeterince.
Durdugum yerde sucluyum
Ve gardiyaniyim kendi kendimin;
Goz actirmayanindan hem de.
Sayende sacma sapan biriyim iste..

Hep yakinlasmak icin,yolunda yurudum senin
Once,irili ufakli taslar cikti karsima.
Sonra her adimda buyuyen
Kaya oldular.
Insan gibi,normal yollardan gecsem de arabalar cikiyordu bu sefer.
Yol kenarindan gecsem insanlar carpiyordu - ki bu daha cok acitiyordu arabalardan-
Ortadan yurusem,bana geri donmeme ihtimalin gerceklesebiliyordu .
Ucmaya kalksam ucan her seyi vurmaya hazirlanan avci surusu...
Ne yapsam?
Ne yapardin sen olsan ?

Ne deseler tamam diyorum,
Sirf gecistirmek icin bir seyleri.
Ne deseler tamam...
Ama tamamlanmiyor tamamlarim.

Bana zorla aldirdigin bir sey vardi hatirliyor musun?
Ruhuma omur boyu taksit odeten,
Stoklarla sinirli,
Ozel urun,
"Kirilmaz, cizilmez caresizlik"
Ve ozel urun hediyesi;
Omur boyu garantili depresyon.

Sana cok yaklastim,
Gormek icin bir adim yetecek.
O adimi atmadan once,
Gokyuzunden kopup gelen bir goktasinin,ustume dusmesi durumunda yasama ihtimalimi hesaplamam gerekecek.

Ve bunca hesaptan, bunca taksitten sonra,
Bitti diyebilmem icin daha ne olmasi gerek ?
Kac taksit kaldi bir baksana,
Daha kac gozyasi dokmem gerekecek?

Daha bitmedi,dur, soyleyeceklerim var;
Neden erik caliyorum biliyor musun ?
-sevmem erigi hem de nefret ederim kirmizisindan-
Cunku sen geciyordun erik caldigimiz bahcenin yanindan.
Ne bahaneyle gidebilirdim ki?
Kim?nasil?neden gitsindi ki benimle oraya?
Ama o kadar gittim ki ve her gidisinde seni o kadar goremedim ki...
Her gidisimde parcaliyorum agaclarin dallarini
Onlardan aliyorum hincimi,
Bir tek dut agaclarina kiyamiyorum,
Ya da kiramiyorum, kim bilir belki cok sevdigin icindir
Bilmiyorum hic bilmiyorum.. .
- Erik calmaktan nefret ediyorum, o bahceden calmaktan degil ama -
Ne alaka simdi erik ya ?

Beraber aldiysak neden paylasmadik?
Cok bencilim galiba...
Kirilmaz, cizilmez caresizligimin yaninda verdikleri omur boyu garantili depresyonu alsaydin bari,
Ya da hic olmadi garantisini alsaydin da bu kadar sey yuklemeseydin bana,
O olmadi,hic bir sey olmadi,diyelim bari yaksaydin aldiklarimla beraber beni.
Sadece beni yakmanin bir manasi yok,
Tek bir yerime odaklanma,ruhum; teflon yapismaz tava.

Sen ve Yalnizlik Aletleri Ltd. Sti.
Hayirli olsun...
Sen her seyi dusunursun.
Garantisi var mi yoklugunun ?


-alıntı-
 
PAMUK SAÇLI NİNE

Dün bir Acizler evi avlusunda,
Akşamüstü hikayelerini dinledim
Çocuk bakışlı, pamuk saçlı nineden,
Ürkek gözleri boncuk boncuk,
Havanın usul usul siyaha çaldığını,
Ay'ın yavaşça bulutlarda kaldığını,
Ve güneşin son ışıklarını yok ettiği..
O anlatmadı, gözleriydi konuşan.

Susuz gibi… Tuzsuz gibi... Aşsız gibi
Yüreğimde dem bitti...
Ümitsiz, sevgisiz, cansız gibi
Acizler…
Yokluk gibi... Varlık gibi...
Var iken yok gibi...

Sanki hiç sabah görmemiş gözleri,
Demli çayın kokusunu almamış,
Bir tatlı nağmeyi kulakları duymamış gibi,
Kuraklık gibi...
İhtiyarlık gibi...
Umudun tükenişini gördüm gözbebeklerinde

Acizler… Her şeyden aciz
Yemekten, yürümekten, gülmekten,
Yokluk gibi... Varlık gibi...
Var iken yok gibi...

Ellerini tuttum... Sıcacıktı
sevgi var ya sevgi,
Sabahın seheri gibi, minareden ezan gibi
Ellerini tuttum, gözlerine baktım
Gözümle değil, yüreğimle baktım
Yüreğimle tebessüm ettim,
Tebessüm etti... Tebessüm etti...
Ellerini tuttum… Sıcacıktı ihtiyar elleri…
(Alıntı)

 
Ben Kadınım I

Ben kadınım, yanağının
Alı güle benzeyen
Lebleri goncaya...
“Tutî” dilli,
İnce belli,
Şiirlerin saya saya
Şarkıların öve öve bitiremediği
Güzellikler benim...

Ben kadınım,
Çağdaşça satılan köle,
Şurada burada afişlerde,
Reklamlarda, filmlerde,
Göz göz dağılan benim utancım.

Ben kadınım,
Sinema afişlerinde iştah açıcı meyve,
En fazla bir meyve olan,
İnsan nesli benim.

Ben kadınım,
Sarhoş kocanın öfkesinde,
Yerden yere çalınan
Ya da hovarda tokatlarında,
Kaldırımlarda sürünen,
Benim onurum.

Ben kadınım, okurum, yazarım da
Hakim olur, hatta
Kalem de kırarım bazen,
Şair de olurum, yazar da...
Düşünebilir,
İncinebilir,
Kırılabilirim.
 
Hiç yüzünü görmeden âşık oldunuz mu birine?

Ezelde âşık olmuşum sadece bir isme...

" Bu nasıl iştir ?! " demeyin...

Ben de bilmiyorum, ama oldu işte!..

Her an şaşılacak işler olmuyor mu yerde ve gökte?..

Bir ismin peşinde koştum durdum yıllarca ümitsizce...

Acaba kimdir, bilir miyim, yüzünü görür müyüm? diye...

Ansızın karşılaşıverdim O'nunla zamanın bir yerinde...

Yer ve gökte ararken Öz'de buldum,

Sen'de ararken Ben'de buldum derler ya,

İşte öylesine...

Meğer ne de güzelmiş O Gül yüzün...

Ey benim nazlı yarim, sevda çiçeğim, aşk bahçem...

Öyle bakma! O bakışın bir hançer, canım Kudret elinde...

Ne yana dönsem, sadece Sen ! Yalnız Sen !

Mecnûnum, aşkından olmuşum bir divâne...

Bir varmış, Bir yokmuş, evvel zaman içinde, zaman hayal içinde

Hani o vakitler çağırmıştın beni, gönülden sessiz ve gizlice ?..

" Çiçeği dalından kim kopardı, seni BEN'den kim ayırdı ?

Ben Gül'üm, sen bülbül, dön gel yine BEN'im ol ! " diye...

Gelmez miyim Yâr, Belî ! elbette ! elbette !

İşte o gün bir yemin ettim ilâhi aşkımız üstüne...

Sözleştik O Arşın altında BİR'leşmek üzere...

Vakit o vakit, bugün neş'e var, aşk var evimizde...

Düğün dernek kuruldu Gül bahçemizde...

Melekler koşuşuyor bir telaş, pür telaş içinde..

Bir o yana, bir bu yana, hepsi de delicesine...

En güzel ilâhiler söylenirken o yüksek burçlarımda...

Güneş, ay ve yıldızlar raks eder semalarımda...

Bir bir çıkarıp attım o eski elbiselerimi de...

Kuğular gibiyim bembeyaz gelinliğimle...

İnciler taktılar sırma saçımın örgüsüne,

Sürmeler çektiler gözümün kısırdöngüsüne,

Gül suları serptiler aşkınla yanan şu zavallı göğsüme,

Hûriler kan kırmızı bir şerbet verdiler elime,

Taze gül yaprakları da dökülmüş üstüne...

Mikâil tatlı bir meltem estiriyor başımda yine...

Cebrâil hayretten secde etmiş, çok şaşkın bu işe,

Ömründe hiç böyle aşk görmemiş mi ne?!..

İşte duyuyorum defler çalınıyor bir yerlerde,

Sevdiğim sesleniyor, '' Bir AN'da, ansızın geliver ! '' diye...

Ne duruyorsun İsrâfil, artık şu Sûr'a üfle!

Varsın kıyamet kopsun külliyen alemde, bundan kime ne?

Aşk ile BİR olacağız, kâinat duysun ezelden ebede...

İşiten, gören, bilen herkes dâvetli bu düğüne...

Selâmu aleykum Azrail !

Çok sevindim seni gördüğüme...

Hazırım, gidelim...

Örtün artık şu duvağı yüzüme!
 
Anlatılacak duygu değil ki hissettiklerim
Yüzüme vurdu yaptıklarını tüm sevdiklerim
Sırtımdan vurdular dost bildiklerim
Uğruna ezilmek bile mükafattır bana

Seninle attım adımlarımı aşka
Artık düşünemez oldum senden başka
Sende biraz sevseydin keşke
Uğruna delirmek bile mükafattır bana

Eridi gitti artık sensiz hayatım
Gücüm tükendi kalmadı takatım
Öleceğin zaman bile beni bekle hayatım
Seninle Ölmek Bile Mükafattır Bana
 
Sevdi o hep, yürekten sevdi,
İhanete uğradı;
Bıraktı tek kalemde boynunu eğdi,
Parası yoktu belki,
Parasıyla değil yüreğiyle sevdi, sevildi,
Hemde çok sevildi...
Belki sevdiğini cafeler götüremedi,
Ama satmadı sevdasını yüreğine ekti,
Haklının yanında idi,
Haksıza demir bir yürekti yıkılmadı,
Delikanlıydı o...
Üç şeyini çok sevdi, bırakamadı;
Yarini, sigarasını, birde silahını...
Kısa Camel içerdi parası varken, yani nadiren,
Yokende maltepe,
İki mekanı çok sevdi;
Biri her zamanki gittiği çay ocağı,
Biri O'nunla oturduğu ağacın altı...
Dostları vardı delikanlının,
Belki kendinden çok daha delikanlılardı onlar,
Çok severdi dostlarını...
Yağmurda yürümeyi birde O'nu çok sevdi,
O iki alışkanlığını hiç bırakamdı,
Duygusaldı, ağlamayı çok severdi,
Ama hep yalnız ağlardı,
O'ndan başka kimse görmedi delikanlının ağladığını,
O'ndan başkası silmedi, gözlerinden dökülen yaşları,
Onun için hep O vardı,
Öyle büyük bir aşkla seviyordu ki unutamadı,
Ne birkaç günlük, nede birkaç aylıktı onunki,
Bir ömür adını kalbine kazımıştı,
Satmadı asla sevdasını,
Çok acı çekti ama hiç ezilmedi,
Belki boynu bükük gezerdi,
Ama yüreği hiç bükülmedi,
Her zaman dimdik ayakta idi,
Dik yürüyüp yüreksiz olmaktansa,
Boynu bükük yürüyüp,
Demir bir yürek taşımayı arzu etti,
Ve hep unutulmak korkusu ile yaşadı,
Hep sevdiğini düşünüp ağladı;
Yapayalnız...
Korkma delikanlı O seni unutamaz,
Hiç unutamayacak,
O büyük aşkını kalbinden hiç silemeyecek...:sm_cool:a.s.a.s.a.s.a.s.a.s.
 
Severken senden ayri yasamak gücüme gidiyor
Senin varligina tam alismisken
Yollarin bizi ayirmasi beni kahrediyor
O öpüsün
Bana hic birakmacasina sarilisin
O gizemli gülüsün
Hele o bakislarin vardi ya
Beni en cok etkileyen
Ilk görüste ilgimi ceken
Ve hala etkisinden kurtulamadigim...

Simdi kiminlesin ne haldesin
Peki mutlumusun
Bilmiyorum bitanem
Seviyormusun hala beni
Yoksa sadece bir gönüloyunumuydu bizimkisi
Oynandi ve bitti...
Yoksa beni hala özlemle bekliyomusun
Yine doyasiya sarmak
Yine doyasiya öpmek icin
Yine doyasiya sevmek icin
Tipki eskisi gibi...!!!
 
Sessizce geldim sessizce gidiyorum

bazılarının üstünü örtüyorum

bazılarına tebessüm ediyorum

bazı bazı akıyor yaşlar

üzgünmüyüm kine!

sen dinleme beni

sana daha yazılmadı türküler

noktalarını bile koymadım daha

mürekkebim bile bitmedi henüz

sen dinleme beni

daha gözlerimdeki hüznü görmedin...
 
DiŞarida Bİnlerce YaĞmur Tanesİ
Hepsİ İÇ İÇe Hepsİ NeŞelİ
Bİr Benİm Burada Tek Basima
Nedense Bİrden Askim Geldİ Aklima

YaĞmurlar CaĞiriyor Benİ Nerdesİn
Geldİm İŞte Ama Dertlİyİm
Bİrde Senİ ÇaĞiriyo O Arada
Gelsene Hadİ ÖzlÜyorum Leyla

Bİr Bulut Gelİyor Yarene KoŞar Gİbİ
Yaren İse Onu Bekletmeye Nİyetlİ
Bİr Sesle İnletİyorum Yerİ GÖĞÜ
Birakin AÇin Sevenlerİn ÖnÜnÜ!!!
 
Nerdesin?
Belkide beni unuttun...Belkide şimdi başkasıylasın...Başka birine söylüyorsun;
seni seviyorum !!
Benim hiç değerini bilmediğim,gerçek olduğuna hiç inanmadığım kelimeyi
seviyorum!!
Hatırlar mısın bilmem.
Bir zamanlar benimdin.
Biliyorum değerini bilemedim, biliyorum seni hiç gerçekten sevemedim, seninle olduğumu sana hiç hisettiremedim..
Ama şimdi öyle seviyorum ki, öyle özlüyorum ki, öylesine istiyorum ki seni
ve emin ol anladım artık değerini.
Dönsen... Tekrar deneyelim desen? Olmaz mı bir daha? Sevemezsin eskisi gibi
saf, temiz, kıskanç, romantik, sinirli...
Herşeyini özledim..
Yine benim ol ne olur,yine bana dön,bırak herşeyi bir kenara.
Benden sonra sevdiklerini...
Dalga geçtiklerini.
Aşkım dediklerini.
Çünkü öyle özledim ki seni.Oyun oynasanda istiyorum seni...
Bütün kıskançlıklarını özledim,
samimi gelmeyen tavırlarını da,
neden aramadın derken insanı ürküten ses tonunu da,
bir bakışıyla pişman eden gözlerini de ve o zamanlar hiç önemi olmayan ellerini de...
Tutma kendini diyordun.Söyle içinden gelenleri,aklından geçenleri,
hissettiklerini,,hissetmek istediklerini...Ama ben hiç söylemedim,
söyleyemedim.
Bendeyken değerini bilemedim.
Şimdi söylüyorum hissettiklerimi.
Ölümü hissediyorum,iliklerime kadar karışmış aşkla kokusu... Hasretin de var sanki biraz,
sen de varsın biraz... Hasretin,aşkın,nefretin,kinin,herşeyin bende.
Sen nerdesin sevgilim?
Seni öyle özledim ki...
 
Bak Ben Gidiyorum





Bak ben gidiyorum.
Yalnızlığımı, gecenin zifiri karanlığında öldürüyorum.
Kimsesiz bir çocuğun, yalnızlığında bitiyorum.
Bir annenin evlat yarasında ölüyorum.

Bak ben gidiyorum.
Seni Diyarbakır’ın sessiz sokaklarında arıyorum.
Bir yalnızlık türküsü söylüyorum,
Bir karanfil besliyorum.

Bak ben gidiyorum.
Ölümün sessizliğine doğru, ilk adımı atıyorum.
Artık konuşmayacak kalbime, bir hançer saplıyorum.

Bak ben gidiyorum.
Seni yalnızlığıma terk ediyorum.
Seni seviyorum ama artık söyleyemiyorum.
Ani bir kalp krizi geçiriyorum.
Oracıkta bir annenin ölümünde ölüyorum.
Bir evladın annesine olan sevgisinde, büyümeye gidiyorum
 
yırtılmıyor içim şimdi hayır yırtılmıyor
mütevekkil bir hüzünde sadece
izliyor kendi yolculuğunu
kabarası yok içimin şu anda
abartası yok sessiz kalmak istiyor
söz gümüş süküt altın olsun diye değil
söyleyesi yok
anlaşılmayacağından da değil
anlatası yok
o bir deniz kestanesi
yumuşaklığını kabuğuna çekip
dikenlerinin ardına sığınmak istiyor
ben peşinden gidiyorum çünkü o öyle diyor
o dediyse doğrudur.
 
Zalim gurbet her tarafa dagitti
Kalbimize zincir baglattin gurbet
Anayla Babayi Aglatti
Yaktin Yüregi daglattin Gurbet

Ayridi Sevdiklerimiz den bizi
Basimiza bin bir bela getridi
Aile düzenini tarimar etti
Mutlu olamadik gurbet elinde

Nefsi emraye karsi koyamadik
Maddiyati lüzümsüz sayamadik
Maneviyatin adini bile anmadik
Sefil etti Bizi Gurbet

Gelinlik kizi bekler babasini
Icimi yakar büyük bir sizi
Aglatir bizi hergün gurbet acisi
Gözümde yas birakmadin Gurbet

Oglu eve ugramaz olmus
Yanlis arkadaslar onun kaderi olmus
Disco Bar onun hayati olmus
Bayaz toz onun ölümü olmus
Hayati elinden almis Gurbet

Gurbet bize yurt olmaz
Izmirim gibi sadik olmaz
Dua ederim ölüm zalim gurbette kalmaz
Seni sevmedim Zalim Gurbet…
 

Gün gelir tanıdığın yüzler yabancılaşırsa sana
Gözlerime bak beni tanıyacaksın hala
Ah gelir kendini yalnız hissedersen bir gün
Belki ben dünyadan göçüp gitmişimdir o gün...


Bunca yıkılmış dağlar üstüne
kalbimin kanını buharlaştırdı gözlerin
Oysa kaç güvercin havalanmiştı içimden
Kaç mermi sıyırmıştı ruhumu
Dayanmıştım
Ağlamıştım saatlerce parçalanan düşlerime
Ta ki sevgilim, kızaran bir gök bulutu ölümü
Bir yıldırımla düşürdüğün ana değin
Kalbimin haritasına
Artık ilgilenmiyorum senle...
İlgilenmiyorum...
 
Parmak izlerinde kaybolduğumu görmüyor musun?

Ben son sözümü ayrılık gününde söyleyeceğim sana..
Belki yarı pişmanlığım ,yarı sitemimle..
Gerek kalmayacak ne vedaya ne yalana..
Son kez bakacağım gözlerine,yaşlı gözlerimle..
Hani ne kalmış elimizde diyeceğim..

Ne kalmış yaşadıklarımızdan..
Düşüncelerimle daralıp başabaşa kalacağım..

Bir ben faydalanacağım avuntularımızdan..

Son kez beni yanağımdan öp diyeceğim..

Derken ellerine bir damla yaş düşüreceğim..
Ağlayan yalnız yüreğim değil der gibi....


Size dokunan birinin içinizdeki bütün ölü duyguları diriltmesi gibi..
"Kelebeklendi" diye adlandırdığınız bütün o aptal hissetmelikler..
Canınızın yanacağını bile bile kendi canınızdan vazgeçebiliyorsanız..
Aşk gerçekten aptallık mı?

Bütün masallardan nefret edeceğim o sabahı..
Beni hiç sevmemiş birinin sırtına yaslanarak bekliyorum...

Bana sadece dokunarak neler yaptırabileceğinden haberi yoksa o zavallının..


O zaman bütün mutlu sonlu masallarda ölecek bahtsız prensim ben...

Parmak izlerinde kaybolduğumu görmüyor musun?
Bütün anılarım,benliğim ve sensizliğim senin olsun...


Tenin tenime düğüm atar bir çılgınlıkla bağlanmıyorsa...
Yere bastığım hayat umurumda bile değil........
 
Her başlangıç yeni umutlara adım atmaktır
Yepyeni dünyalara açılmaktır fora yelken
Sen hep en iyi başlangıçlara layıksın
Hep yeni umutların sahibi olmalısın
Ve biten her iyi başlangıç gibi
Bunda da ayakta olmayı başaracaksın
Sen başın önünde dimdik
Yeni umutlara, yeni yarınlara koşacaksın

Her başlangıç sevgiye kucak açmaktır
Dökülen her gözyaşı paylaşılan güzelliklerin anısıdır
Yine dökülecek gözyaşları,
Ve yine paylaşılacak güzel şeyler
Boşluğa uyanacaksın bir kaç ay, belki de bir kaç yıl
Ama yine de yenilmeyeceksin umutsuzluklara
Yenilmeyeceksin yaşanan güzel günlerin hatırasına
Umudun hep varolacak yeni başlangıçlara
Yeni yarınlara...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…