- 12 Temmuz 2020
- 269
- 570
- Konu Sahibi Zahmet olmazsa
- #1
Doğuma bir aydan az bir süre kaldı. Annem başka şehirde ben başka. Telefonda konuşurken oruç tutuyor musun dedi. Hayır dedim. Niye tutmuyorsun dedi. E hamileyim dayanamıyorum dedim. Ben nasıl dayanıyordum üç çocuk doğurdum hepsinde tuttum ben insan değil miydim vs diye konuştu. Neyse tartıştık kapattık. Geçmişe dönüp bakıyorum da sanki annemle hiç güzel anılarımız yok.
Kpssye hazırlandığım zamanlar dışarı çıkıp eve geldiğimde kitaplarımı yere atılmış şekilde bulurdum.
Saçma sapan yobaz düşünceleri vardır. Ama sadece bana işleyen. Salonda kimse yokken TV karşısında sırtüstü yatıyorum. Öyle yatma diyorum sana Allah'tan ayıp demişti. Üstüm başım açık değil. Yani anlamazdım. Hava sıcak yanıyorum dediğim zaman öyle yanıyorum denmez derdi.
Evlenen arkadaşlarımı görünce bana aşağılayıcı şekilde davranırdı. Ellerin ne kızları var evleniyorlar evde kaldın seni alan olmaz... Neyse evlendim. Niye onunla evlendin dedi.
En çok kırıldığım şeylerden biri evlendikten sonra ailemin yanına ilk gidişimde annem dedi ki doğurup büyüttüm çalışıp kazandım eller yiyor. (Evlenmeden hemen önce atanmıştım.)
Grip olmuştum üzerimde battaniye var. Annem geldi üzerimdeki battaniyeyi aldı abimin üzerine örttü. Burnum sızlamıştı.
Eşimle bizimkilere gittiğimizde annem hiçbir şey hazırlamaz. Çay ve bizim giderken aldığımız abur cuburu yeriz. Halbuki abim kız arkadaşını tanıştırmak için bize getirmişti. Annem sofrayı donatmıştı. Kıskançlık değil ama kendimi değersiz hissediyorum ve eşime mahçup oluyorum.
Yine abimin kız arkadaşına çocuğunuz olursa ben bakarım sen hiç merak etme vs demişti. Arkadaşlarıyla çay ortamında(kayınvalidem de var ) bizden konu açılınca çocukları olursa ben bakamam hastayım falan demiş. Bunu çocukluk arkadaşım bana söyledi. Onun annesi anlatmış ona da.
Çalıştığım zamanlar doğudayım annemden çok uzakta. Beni arayıp huzursuz ederdi. Kaynananla kavga ettim. Onun ağzını yırtarım. Biliyorsun beni diyordu. Yani napabilirim ki 10-11 saatlik mesafeden onların kavgalarına.
Atandıktan sonra anneme para verirdim. Belki içi ısınır bana diye. Bulaşık makinesi aldım. Senin makinen nasıl bundan büyük mü dedi? Biraz daha büyük dedim. Bana niye küçük aldın dedi. Sonrasında kestim ben de para vermeyi bir şeyler almayı.
Neyse uzattım. Genel olarak durum bu. Anne olmaya çok yakın olduğum bu zamanlarda bunlar aklıma geliyor. Annem beni sevmiyor mu? Çünkü bakıyorum da erkek çocuklarına sınırsız sevgi fedakârlık yaparken ben sanki üvey evladıyım. Neden böyle ki? Annemden nefret etmiyorum üzülüyorum ikimiz adına. Anne kız olamadık. Bundan sonrası için de olamayacak mıyız?
Kpssye hazırlandığım zamanlar dışarı çıkıp eve geldiğimde kitaplarımı yere atılmış şekilde bulurdum.
Saçma sapan yobaz düşünceleri vardır. Ama sadece bana işleyen. Salonda kimse yokken TV karşısında sırtüstü yatıyorum. Öyle yatma diyorum sana Allah'tan ayıp demişti. Üstüm başım açık değil. Yani anlamazdım. Hava sıcak yanıyorum dediğim zaman öyle yanıyorum denmez derdi.
Evlenen arkadaşlarımı görünce bana aşağılayıcı şekilde davranırdı. Ellerin ne kızları var evleniyorlar evde kaldın seni alan olmaz... Neyse evlendim. Niye onunla evlendin dedi.
En çok kırıldığım şeylerden biri evlendikten sonra ailemin yanına ilk gidişimde annem dedi ki doğurup büyüttüm çalışıp kazandım eller yiyor. (Evlenmeden hemen önce atanmıştım.)
Grip olmuştum üzerimde battaniye var. Annem geldi üzerimdeki battaniyeyi aldı abimin üzerine örttü. Burnum sızlamıştı.
Eşimle bizimkilere gittiğimizde annem hiçbir şey hazırlamaz. Çay ve bizim giderken aldığımız abur cuburu yeriz. Halbuki abim kız arkadaşını tanıştırmak için bize getirmişti. Annem sofrayı donatmıştı. Kıskançlık değil ama kendimi değersiz hissediyorum ve eşime mahçup oluyorum.
Yine abimin kız arkadaşına çocuğunuz olursa ben bakarım sen hiç merak etme vs demişti. Arkadaşlarıyla çay ortamında(kayınvalidem de var ) bizden konu açılınca çocukları olursa ben bakamam hastayım falan demiş. Bunu çocukluk arkadaşım bana söyledi. Onun annesi anlatmış ona da.
Çalıştığım zamanlar doğudayım annemden çok uzakta. Beni arayıp huzursuz ederdi. Kaynananla kavga ettim. Onun ağzını yırtarım. Biliyorsun beni diyordu. Yani napabilirim ki 10-11 saatlik mesafeden onların kavgalarına.
Atandıktan sonra anneme para verirdim. Belki içi ısınır bana diye. Bulaşık makinesi aldım. Senin makinen nasıl bundan büyük mü dedi? Biraz daha büyük dedim. Bana niye küçük aldın dedi. Sonrasında kestim ben de para vermeyi bir şeyler almayı.
Neyse uzattım. Genel olarak durum bu. Anne olmaya çok yakın olduğum bu zamanlarda bunlar aklıma geliyor. Annem beni sevmiyor mu? Çünkü bakıyorum da erkek çocuklarına sınırsız sevgi fedakârlık yaparken ben sanki üvey evladıyım. Neden böyle ki? Annemden nefret etmiyorum üzülüyorum ikimiz adına. Anne kız olamadık. Bundan sonrası için de olamayacak mıyız?
Son düzenleme: