Ama kimilerinin gezmesi tozmasindan evladina hic sira gelmiyor.
2 çocuğum var, Avrupai anne değilim, cevap hakkım doğdu sanırım.
Bu üstte yazdığınız şey annelerimizin tercihi. Çünkü hayat onların hayatı. Ne yapmak istediklerine kendileri karar veriyorlar, normali bu. İster gezip tozar, ister kendini evine kapatır. Hatta ve hatta “sen doğur, ben bakarım” demiş olabilir, ama sonradan KARAR DEĞİŞTİRME hakkını da kullanmış olabilir.
Bakıcıya güvenemiyorum yazmışsınız, oraya takıldım ben. Ben kendimi bakıcılık yaparken düşünüyorum mesela. Kendi çocuğuma baktığımdan daha iyi bakarım, emanet çünkü. Evet görüyoruz tv de, gazetelerde, ama her mesleğin yüz karasını görmüyor muyuz zaten oralarda? Küçük çocuğa sarkıntılık eden bakkal haberini okuyunca bakkala markete gitmeyi bırakıyor muyız? Müvekkilini dolandıran avukat haberini izleyince adli tüm işlerimizi kendimiz mi halletmeye çalışıyoruz.
Ebeveynlik çocuğuna bakıcı bulurken “amaaann karnını doyursun baksın” da demek değil ki. Ben bakıcımın birinin çocuklarıma yalan söylediğini keşfettiğimde hemen işten çıkardım. Yalan da şu; kadın uzakta oturuyor aslında, ama pencereden bir apartmanı gösterip benim evim bu demişti. Bana yetti bu kadının karakterini anlamam için.
Sonraki bulduğum bakıcı işitme engelliler dilini öğretti kızıma mesela. Ne yalan ne başka bir arıza. Neden siz de kendinizin de bakıcılık yapmak durumunda olduğunu ve aslında ne kadar iyi bakacağınızı düşünerek bakıcı aramıyorsunuz? Kişi kendinden bilir işi diye bir söz var. Yoksa siz “başkasının çocuğu” diye kötü mü davranacaksınız çocuğa???
Anne ve kv ye olan bu sitemli/öfkeli düşünceleriniz sadece size zarar verir. Zaten farkındaysanız onlar gezme tozmasına devam ediyor. Biraz düşüncelerinizde esnemeyi deneyin. Bir de bakıcılara olan ön yargınızı kırmayı...