Anksiyete + Panik Atak anında yardım almak isteyenler

arkadaşlar benim en büyük sorunum anksiyete yaşadığım dönemlerde gelen uykusuzluk.bazen 2 gün uyumadığım oluyor ve pes edip doktorumun uyku için verdiği ilacı kullanyrm.sizde böyle bir sorun olmuyormu ?
 
arkadaşlar benim en büyük sorunum anksiyete yaşadığım dönemlerde gelen uykusuzluk.bazen 2 gün uyumadığım oluyor ve pes edip doktorumun uyku için verdiği ilacı kullanyrm.sizde böyle bir sorun olmuyormu ?

ben bu durumu bir kez yaşadım sanırım ilaçsız atlatması zor. en doğrusu bunu kontrol etmeyi öğrenmek tabi zamanla. Bir de gece olunca yine aynısı mı olacak diye düşünülmemeli. bir de uyuyabilmek için dualar araştırabilirsiniz bnm bildiğim 11 tane fatiha okumak.
 
bajın ben farklı bir bakış açısından bahsediyorum arkadaşlar


bırak böyle düşünsün beynin, bu düşüncenin var olmasına izin ver ve onla savaşma. Onun orada olmasına izin ver. Varlığını, orada olduğunu gör ama konuşma. Kalmasına izin ver. Ona cevap verip nötralize etme. Ona yer aç. O düşünce seni rahatsız ediyor evet, ama orada sonsuza kadar kalma bileti olsun. Ne kadar isterse o kadar. Rahatlama arama. O anda ne yapıyorsan ona odaklan. Onunla soru cevaba girme, sana laf atınca lafı duy ama cevap verme, lafın düşünsel içeriğini çözümleme sadece lafı duy. Ondan kaçma.
 
arkadaşlar ben yıllardır çekiyorum bu sıkıntıyı. flora panik diye bir ürün kullandım şükürler olsun bitti sürekli kullanmakta gerekmiyor şuan çok rahatım
 
bajın ben farklı bir bakış açısından bahsediyorum arkadaşlar


bırak böyle düşünsün beynin, bu düşüncenin var olmasına izin ver ve onla savaşma. Onun orada olmasına izin ver. Varlığını, orada olduğunu gör ama konuşma. Kalmasına izin ver. Ona cevap verip nötralize etme. Ona yer aç. O düşünce seni rahatsız ediyor evet, ama orada sonsuza kadar kalma bileti olsun. Ne kadar isterse o kadar. Rahatlama arama. O anda ne yapıyorsan ona odaklan. Onunla soru cevaba girme, sana laf atınca lafı duy ama cevap verme, lafın düşünsel içeriğini çözümleme sadece lafı duy. Ondan kaçma.

Aşağıdaki yazıyı yazan bir tıp doktoru, vesvese durumunda aynen senin düşünceni ifade ediyor, 5 parağraf sanırım, günümüzde vesveseye anksiyete bozukluğu deniyor, bu yazarın bu konuda güzel bir yazısıdaha vardı ama bulamadım.


Son zamanlarda yaşanan olaylarla ilgili yazılı, sesli ve görüntülü haberler insanların ve özellikle çocukların diğer insanlara güvenlerini, varlığa güvenlerini ve belki de en kötüsü şuur altında Âlemlerin Rabbi’ne güvenlerini kaybetme riski ile yüz yüze getirmektedir. Mûsibet ve sıkıntılar zamanında vesveseler artar. Bu vesveseler ile şeytan, ferdin zafiyetinden yararlanıp onu iyice sıkıştırmak ve Rabb-i Kerim’ine dile getirilmeyen bir sitem duygusu ve ardından ferdi Rabbi’nden uzaklaştırmak gibi bir taktik izler. Şeytanın bu vesvese ağına düşmek ise başa gelebilecek en büyük mûsibettir.
Vesvese ile ilgili olarak bilinmesi gereken en önemli şeylerden biri bu durumun bir hastalık olduğudur. Yani, soğuk algınlığı, mide ağrısı, öksürük, zatürre, bağırsak enfeksiyonu gibi, bu durum da bedenin işleyişinde bir aksaklıktan kaynaklanmaktadır. Bu aksaklık daha önce yaşanan sıkıntı verici hallerin günlük yaşantıda oluşturduğu gerilimin hayata yansıması gibidir. Bu durum daha önceden yaşanan olaylar sebebiyle şuur altına yerleşmiş endişe ve korku hallerinin bedendeki tezahürlerinin sebep algılanmadan ortaya çıkması olduğu için ve alışık olduğumuz sebep sonuç bağlantısını kuramadığımız için daha fazla sıkıntı verir. Korkularımız pusuda beklemekte ve psikolojik durumun zayıflaması anında şuur altından şuur düzeyine yükselmektedir. Ancak bedende etkilerini gördüğümüz bu halin sebebi şuur altının derinliklerinde olduğundan şuur düzeyinde algılanamaz. Bütün bu hallerin temelinde ise varlık algımızın Yaratıcı ile bağlantısını netleştirememenin verdiği belirsizlik, güvensizlik, kararsızlık ve sahipsizlik duyguları yer almaktadır. Psikiyatri biliminin ‘anksiyete’ bozuklukları adı altında ele aldığı bu hal olayın sebebi ya da açıklaması bilinmeyince bir kısır döngü içinde gittikçe şiddetlenen bir hal alır. “Bana neler oluyor?” endişesine kapıldığı ve algıladığı şeyleri anlamlandıramadığı ölçüde kişi sıkıntılar, korkular ve endişeler yumağı içinde korkunç olduğunu düşündüğü bir hale düşer. Üstelik bu halinin çok garip ve insanlar tarafından komik ya da anlamsız karşılanacağı veya kendisine ‘deli’ nazarı ile bakılacağı düşüncesi ile iç âleminde kalırsa ve anlaşılıp anlamlandırılmaya çalışılmazsa ‘pire’ ‘deve’ olur. Soğuk algınlığı gibi basit bir hastalık yüzünden kişi intihar noktasına kadar gelebilir.
Bu durumda yapılması gereken en önemli şey, soğukkanlı olmak ve yaşadığı olayı anlamaya çalışmak ve anlam veremediği şeyleri bilgisine güvendiği ve bu konuda ehil olduğuna inandığı kişilerden öğrenmeye çalışmaktır. Bunu yapamadığı durumda olay gittikçe büyüyecek ve kördüğüm haline dönüşecektir. İnsanların hayat ve varlık ile ilgili genel algıları şuur altına yerleşmiş hükümlerle yakından ilgilidir. Kişi şuur altında kendisini tembel olarak algılıyorsa tembel olma eğiliminde olacaktır. Köpekten korkunun en önemli şuur altındaki korkunç köpek imajı ya da fotoğrafıdır. Bunun yanında dış ve iç âlemden şuur boyutuna ulaşan algılarda bir algı eşiği vardır. Bu eşiği belirleyen önemli şeylerden biri algılarınıza ulaşan uyarıya ehemmiyet verip vermediğinizdir. Şu an gözlerinizi kapatın çevreden gelen seslere konsantre olun, biraz önce hiç farkında olmadığınız seslerin ne kadar fazla olduğunu algılayabiliyor musunuz? Şimdi de oturduğunuz yerin vücudunuzun hangi bölgelerine ne kadar baskı yaptığını bedeninize ne ölçüde rahatsızlık verdiğine konsantre olun. Sürekli bu batmalar ve baskıların farkında olsanız, orada oturmanız mümkün olabilir miydi? Biraz önce bu rahatsızlık verici sesleri ve baskıları algı eşiğinizden geçmediği için algılayamıyordunuz. Konsantre olunca ‘algı eşiği’ düştü ve sizi rahatsız etmeye başladı. İşte, anksiyete halinde tedirginlik sebebiyle algı eşiği hep düşüktür ve sıkıntı verici unsurlar çok fazladır. Dikkat buraya yöneldikçe rahatsızlığın boyutu artar, ancak başka şeylerle meşgul olunursa sıkıntı verici şeyleri algılama eşiği tekrar yükselecek ve algı eşiğinin altında kalacaktır. Çevreden gelen gürültülere ve oturduğunuz yere konsantre olduğunuz durumdan tekrar işinize dönüp ona konsantre olursanız sesleri ve baskıların algı alanından çıkması yalnızca birkaç dakika sürecektir.
Bu durumu bir başka misalle pekiştirelim. Sokağınızın köşe başında aklî melekeleri yerinde olmayan birinin yanından geçerken size “Sen çirkinsin!” diye fısıldadığını hayal edin. Bu durumda geliştirilebilecek tavırla sizin de ona dönüp “Asıl çirkin sensin!” demeniz, “Bu söylediğiniz şey çok yanlış, size hiç yakışmıyor” demeniz, duymamak için hızlı hızlı oradan uzaklaşmanız ya da hiç duymamış gibi davranıp istifinizi bozmadan yolunuza devam etmeniz şeklinde sıralanabilir. Bu tavırlardan hangisinin olayı bitireceği ve en kolay yolla çözeceğini söylemeye her halde gerek yok. İlk üç tavır, sizi karşı tarafın istediği noktaya getirmiş ve onu hedefine ulaştırmış olacak bu da aynı durumun her gün siz oradan geçerken devam etmesi sonucunu doğuracaktır. Oysa son tavır size sıkıntı vermek isteyen bu şahsın hedefine ulaşamadığını algılamasına ve belki birkaç denemeden sonra sonuç alamadığı için bu işi terk etmesine yol açacaktır. Sizinle dalga geçmek isteyen, sizi kızdırıp bundan zevk alan kişilere karşı yine geliştirebileceğiniz en iyi tavır bu olmalıdır. İşte anksiyete halindeki kişi de şuur altını sokaklarında benzer bir hal yaşamaktadır. Bu durumda tek fark kişinin fısıldayanı görememesi ya da algılayamamasıdır. Bu hal olayı daha dehşet verici ve anlam veremediği bir hale getirmektedir. Bu durumda kişi yaşadığı halin yukarıdaki örneğe benzer bir durumun şuur altı verilen alanda cereyan ettiği ve çözüm yolunun aynı olduğudur. Korku, panik, kendisine kötü bir şeyler olduğu vehmi şuur altı fısıltı kaynağını hedefine ulaştırmış olacak ve olay şiddetlenerek devam edecektir. Bu alanda da geliştirilmesi gereken tavır aynıdır.
Mûsibetler, hastalıklar ve sıkıntılar anında kişinin en büyük dayanağı Rabb-ı Rahim’in ihsan ettiği unutma özelliğidir. Bunun da devreye girebilmesi için yapılacak şey sakin olmak, olayları zamanın akışına bırakmak ve telâş içinde çözüm arayışı içine girmemektir. Vesvese de bir mûsibettir ve küçülmesi için küçük algılanması gereken bir mûsibettir. “Korksan ağırlaşır, hasta eder; havf etmezsen hafif olur mahfi kalır. Mahiyetini bilmezsen devam eder yerleşir; mahiyetini bilsen onu tanısan, gider” hükmü bütün bu anlattıklarımızı en güzel şekilde özetlemektedir. Vesvese türü hastalıkları ve anksiyete bozukluklarını hayatında çözümsüz hale getiren kişinin kendidir ve vehimleridir. Soğukkanlılıkla, aslını anlayarak, sakin bir ruh hali ile çözüm arayan hastaların çok büyük ihtimalle sonuç aldıkları bir durumdur. Her şeyin, zerrelerden güneşlere kadar bütün kâinatın kontrol altında ve Kadir-i Külli’şey’e itaat halinde olduğunu iliklerimize kadar hissedip, şuur altı âlemimizde de O’nun tasarrufu olduğuna kuvvetle inandığımızda iç âlemimizin fısıltılarına karşı kendimizi daha güvenli hissedebilir ve sarsılmaz bir dayanak bulmuş olmanın huzurunu hayatımızın her anında yaşayabiliriz.
Son dönemde iç karartıcı bilgi bombardımanına maruz kalan fertler her olayın gerisindeki sonsuz rahmet tecellisini akla getirmeli ve muhakkak her olayı dünya ve ahiret birlikteliği içinde ele almalıdırlar. Aksi takdirde kararan ruhları ile eşyada her an hiç durmadan terennüm eden sevgi nağmelerini algılayamaz hale gelirler. Hayatlarını karartacak bir vesvese girdabına düşebilirler. Bu aynen gripal bir enfeksiyon gibi yavaş yavaş algılara ve ruha sirayet eder. Baştan farkında olup zamanında manevî bir bağışıklık oluşturulmazsa önemli manevî marazların başlangıcı olabilir.
19.01.2009
 
Aşağıdaki yazıyı yazan bir tıp doktoru, vesvese durumunda aynen senin düşünceni ifade ediyor, 5 parağraf sanırım, günümüzde vesveseye anksiyete bozukluğu deniyor, bu yazarın bu konuda güzel bir yazısıdaha vardı ama bulamadım.



19.01.2009

çok güzel bir yazı
Allah razı olsun
müsaadenle başkabir yerde alıntı yapmak istiyorum
 
Arkadaslar,yurt disindayim,panik atak ve anksiyete hastasiyim,Prozac,Wellbutrin,cymbalta ve selectra kullandim. Hepsinde asiri kilo aldim,diyet yaptigim halde.ne olur bana bir ilac soyleyin hem kilo almayayim hem de iyileseyim. Allah rizasi icin soyleyin.
 
Şuan çok kotuyum biri bana bir sey desin yardim etsim lutfen dershaneden geldim tum gun uyudum sanki bugun bir sey olucak gibi hissediyorum beyin kanamasi gecirmekten cok korkuyorum tetikte bekliyorum ya bir sey olursa diye yoruldum artik cok cok cok :KK43:((((((
 
Kendinizi kötü hissettiğinizde başınız dönüyor mu veya düşecek gibi oluyor musunuz arkadaşlar? Çarpıntınız olmadığı halde kalbiniz yerinden fırlayacak gibi mi oluyor?
 
Merhabalar. Umarım bu mesajımi görüp cevap veren olur.
Bu panik atak tam olarak nedir ? Ben sanıyordum ki böyle fiziki olarak misal bisiden mi korkuldu panik atak geçirip krize giriliyor ama şimdi yorumlara baktım panik atak düşünce olarak mı var kötü olumsuz düşünme vs. Bu mu yani ? Ben mesela neredeyse kucuklugumden beridir hep aklıma kötü şeyler gelirdi. Ama yaklaşık 2 3 senedir okadar çok arttı ki bu. Ben vesvese diyordum. Çünkü gelen şeylerin hepsi yapmaktan korktuğum seylerdi. Uni ogrencisiyim. Okulumda sikintilarim var .herkesle aram kötü .Nişanlıyım. çok dengesizim sun mutsuzsam 5 dk içinde mutluyum. Aklımda hep kötü düşünceler sürekli kaygı korku. Mutsuzluk. Sorular. Sorgulamalar . Yukarda yazmış ya arkadasin biri öyle ki her konuda bir sorun. İnancı allahı sorgulamak vs. Ki en korktuğum. Nişanlıyım ve evliliği aşkı çocuğu herseyi sorguluyorum .ve hayatta hicbirseyden zevk almamaya başladım. Mutlu eden hicbirsey yok. Ben bunlara vesvese diyordum ama dedigim gibi burda yazanlari okuyunca tip dilinde panik atak mi deniyor yani buna ? Ne yapabilirim ben ya herşeyden elimi etegimi çekiyorum. İnsanlarla sorunum varsa ilişkimi kesiyorum herkesle. Ama niye kimse benimle arkadaş değil diye üzülüyorum off...
 
Ha birde geçen sene bir ara ansızın şey olmuştu bende ; birden yüzüm uyusmaya başladı baya korkmustum sonra. 1 2 defa daha tekrar edince yüz felcimi nedir diye acile gittim. Hiçbirşey çıkmadı. Nöroloji de vs de. Bugunde ( kacgundur hastaydim belki onunla alakali yada tansiyon ) başımda bir basınç ve yanma oluştu. Yarım saat kadar sürdü. Nette baktım hemen ölme korkusu vs geçirirler yazıyor. Panik atak mıydı onlar yani ? Basım agrirsa tümör mu var diye düşünürüm taa herseyi kurarım kafamda. İşte tedavi gördüğümu sacimin döküldüğünu oldugume kadar hayal ederim.velhasil hicbisi çıkmaz. .. kendimden bıktım artık. ..
 
Merhaba arkadaşlar,
Bende panik atak, anksiyete hastasıyım ve 29 haftalık hamileyim. Sizlerle paylaşmak istedim. Çünkü biliyorum ki paylaştıkça rahatlayacağıma inanıyorum.
Yaklaşık 2 yıldır panik atak hastasıyım doktorun teşhisine göre ama benim ki değişik bir tür sanırım bende kalp krizi geçirecekmişim hissi olmuyor, çarpıntı olmuyor. Sanırım bende anksiyete had safhada... Kötü bir şeyler olacakmış hissi, bayılacağım, çıldıracağım, kendimi kaybedeceğim, hastaneye yetişemeyeceğim hissi, genel mutsuzluk, umutsuzluk, evde tek başıma kalamama, karanlık görme vs. vs...
Başta da belirttiğim gibi hamileliğimin 29. haftasındayım, 5 haftalıkken öğrendim hamile olduğumu ve ilacı o an bıraktım, aklınıza gelebilecek bu illetle ilgili tüm ilaçları kullandım zamanında, hala cüzdanımda Xanax taşıyorum, son çarem diyorum ona :) Ama hamileliğim boyunca ağrı kesici dahil tek bir ilaç kullanmadım, psikiyatr, psikolog doktora da gitmedim, gün aşırı fenalaşıp acillere giden ben hamileliğim boyunca 1 kere bile gebelik kontrollerim hariç hastaneye gitmedim. Bu illeti yendim mi? Bilmiyorum bence sanırım hayır... Neler yaşadığımı, nasıl başettiğimi bir ben biliyorum ama bildiğim daha doğrusu öğrendiğim bir şey var ki o da bu illet öldürmüyor, süründürüyor. Çok ağladım, çok isyan ettim, çok dua ettim, çok korktum ki hala korkuyorum ama biliyorum ki geçiyor. Etrafımdakiler beni tebrik ediyorlar hamile kalmaya iyi cesaret ettiğimi söylüyorlar. İyileştiğimi söylüyorlar... Eskiye göre iyiyim çünkü öğrendim artık bununla yaşamayı... Göğüs boşluğumda hep bir sıkıntıyla yaşamayı, en mutlu olmam gereken anlarda bile aklıma gelen kötü düşüncelerle yaşamayı, her an ölecekmiş hissiyle yaşamayı, kapkaranlık bir dünyada yaşamayı öğrendim evet... Bu iyileşmekse ben iyileştim.
Bir bebeğim olacak, umudum, herşeyim, yaşama sebebim olacak. Korkuyorum ona layık bir anne olamamaktan, bu sıkıntılarımı ona yansıtıp onun hayatını karartmaktan... Belki bencillik yapıyorum bir bebek dünyaya getirerek bilmiyorum...
Korkuyorum, aklımda doğumla ilgili en korkunç senaryolar var, ya nefesim kesilirse, ya doğum esnasında deprem olursa, ya kanım durmazsa falan filan bir çuval vesvese... Her şeyde olduğu gibi hep vesvese, ihtimallerin hep en kötüsü aklımda... Oysa ki ölümden öte köy yok, onu da biliyorum...
Yaşadıklarımı özet şeklinde paylaşmak istedim. Benim gibi olanların paylaştıklarını okumayı seviyorum, cesaret alıyorum, yalnız değilim diyorum...
Canım meraba ben de 3 yıllık evliyim ve 4 senedir anksiyete hastasıyım. İlaç kullandım fakat hamilelik için bırakınca iki katı kötü oldum kii doktor kontrolünde başlayıp bitirmiştim.şimdi yine ilaca başladım yani hamilelik hayal oldu çünkü başedemedim.tam ilacı bıraktığım dönemde teyzemi kaybettik ve ben hop baştan başladım. Şimdi bi iyi bi kötü idare ediyorum ama hiç bi zaman ilaçsız yapamayacağım hamile kalamayacağım gibi düşünmek iyileşmemi engelliyor çünkü yaklaşık 2 senelik tedavi sonrası çoook iyi olup sonra en başa dönmek beni mahvetti. Sen nasılsın peki doğum nasıl geçti.İnşallah sağlıkla almışsındır bebişini kucağına allah uzun ömürler versin.ilaçsız başetmeni takdir ettim ve sırf bunun için bile ne kadar güçlü olduğunu unutma.son olarak bu hastalıkla boğuşan hepinize acil şifalar arkadaşlar
 
Ben Uzman Psikolog ve Aile Danışmanı olarak çalışmaktayım. Elimden geldiğince sorusu olanlara yardım etmeye çalışırım.



Merhaba aylar olmuş siz yazalı ama yine de bir şansımı denemek istedim...ben 2 sene zor bir dönemden geçip kendi kendimi dinlemeye başladıktan sonra bende bazı şeyler olmaya başladı..kalp çarpıntısı,göğüs ağrısı,birden aşırı kaygı ve ben kalp doktoruna gittim bişeyin yok dedi tabi ben inanmadm çünkü hala devam ediyodu derken başımda sert bezeler çıkmaya başladı ve aşırı derce titreyip kasildığm için omuzumda spazm oluştu bi ara göğüs şikayetim bitiyo başım zonklamaya başlıyodu ağrı değilde kafa derim kendi kendine zonkluyodu ve kafamı sıkıyolarmış gibi hissediyodum o duruyodu bir oh çekiyodum sonra hemen çarpıntım ve sırt ağrım başlıyodu şimdilerde nöbetleşe devralıyolar görevlerini şu sıralar çarpıntım var uzun sürünce kolumda da uyuşma oluyor...daha doktora gitmedim ama acaba bunlar panik atak belirtisi mi?çünkü bu atakların en şiddetlisini bi kere yaşadım tuhaf bi duygu oldu ve yoğun olarak ölüm korkusu ve hastaneye gitme isteğiydi tabiki kimse bana inanıp hastaneye falan götürmediği için ne olduğunuda çözemiyorum açıkçası...yardmcı olursanız sevinirim
 
Merhaba aylar olmuş siz yazalı ama yine de bir şansımı denemek istedim...ben 2 sene zor bir dönemden geçip kendi kendimi dinlemeye başladıktan sonra bende bazı şeyler olmaya başladı..kalp çarpıntısı,göğüs ağrısı,birden aşırı kaygı ve ben kalp doktoruna gittim bişeyin yok dedi tabi ben inanmadm çünkü hala devam ediyodu derken başımda sert bezeler çıkmaya başladı ve aşırı derce titreyip kasildığm için omuzumda spazm oluştu bi ara göğüs şikayetim bitiyo başım zonklamaya başlıyodu ağrı değilde kafa derim kendi kendine zonkluyodu ve kafamı sıkıyolarmış gibi hissediyodum o duruyodu bir oh çekiyodum sonra hemen çarpıntım ve sırt ağrım başlıyodu şimdilerde nöbetleşe devralıyolar görevlerini şu sıralar çarpıntım var uzun sürünce kolumda da uyuşma oluyor...daha doktora gitmedim ama acaba bunlar panik atak belirtisi mi?çünkü bu atakların en şiddetlisini bi kere yaşadım tuhaf bi duygu oldu ve yoğun olarak ölüm korkusu ve hastaneye gitme isteğiydi tabiki kimse bana inanıp hastaneye falan götürmediği için ne olduğunuda çözemiyorum açıkçası...yardmcı olursanız sevinirim
soruyu başkasına sormuşsunuz ama ben fikrimi söylemek istedim.büyük ihtimal panik ataksınız.atak sırasında terleme,titreme,yüz kızarması,baş dönmesi,kontrölü kaybetme korkusu,deliriyorum sanma ve bağırsak hareketlenmesi olur bende.kaygı bozukluğu sayesinde 2 kez panik atak yaşadım.ben yaşadığım korkudan sonra böyle rahatsızlandım.kaygılarım bitmiyor şimdide şizofren olma korkusu yaşıyorum.Allah hepimize şifa versin
 
soruyu başkasına sormuşsunuz ama ben fikrimi söylemek istedim.büyük ihtimal panik ataksınız.atak sırasında terleme,titreme,yüz kızarması,baş dönmesi,kontrölü kaybetme korkusu,deliriyorum sanma ve bağırsak hareketlenmesi olur bende.kaygı bozukluğu sayesinde 2 kez panik atak yaşadım.ben yaşadığım korkudan sonra böyle rahatsızlandım.kaygılarım bitmiyor şimdide şizofren olma korkusu yaşıyorum.Allah hepimize şifa versin
Kizlar bende dort ay once anksiyete ve panik atak basladi suan ileri derecede yabancilasma yasiyorum hayat cok bos anlamsiz geliyor napacagim bilmiyorum sabah olsun istemiyorum
 
X