• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Anket Anayasa değişikliği için referandumda oyunuz ne olacak ?

Anayasa değişikliği için referandumda oyunuz ne olacak ?

  • Evet

    OY: 590 27,1%
  • Hayır

    OY: 1.587 72,9%

  • Ankete Katılan
    2.177
Abla cok değil ben 30 yasindayim bundan 20 sene once dedem amcam babam ucu birlikte bakkal dukkani isletiyordu. Oradan cikan para uc evi gecindiriyordu. Birlikte arsa alip 5 katli apartman diktiler. Bizim hicbir seyimiz eksik olmadi gayet kaliteli cocukluk genclik donemi gecirdim. Sadece bir bakkal dukkaniyla yapıldı tum bunlar.

Simdi mumkun mu? İmkansız
Sen deyince aklima geldi. Arkadasimin babasi ufacik bir bakkal dukkani ile 8 cocuk bakti, bu arada arsasini alip ev yapti, kredi filan da yok o zamanlar.. Sene 1980ler.. Ama 2005te mahallemizdeki bakkal asgari ucret kadar bile para birakmadigi icin dukkani bosaltip onun bunun yaninda ise baslamisti. Hep gecici isler, ekmek parasina.. Yani oyle belli bir yastan sonra fabrika, sirket gibi islere de almiyorlar Turkiye'de tabii. Dukkani devredemedi, alan yoktu ki.. Simdiki insanlar nasil hayatlarimizdan memnunuz, istikrar var diyorlar anlayamiyorum.
 
Sen deyince aklima geldi. Arkadasimin babasi ufacik bir bakkal dukkani ile 8 cocuk bakti, bu arada arsasini alip ev yapti, kredi filan da yok o zamanlar.. Sene 1980ler.. Ama 2005te mahallemizdeki bakkal asgari ucret kadar bile para birakmadigi icin dukkani bosaltip onun bunun yaninda ise baslamisti. Hep gecici isler, ekmek parasina.. Yani oyle belli bir yastan sonra fabrika, sirket gibi islere de almiyorlar Turkiye'de tabii. Dukkani devredemedi, alan yoktu ki.. Simdiki insanlar nasil hayatlarimizdan memnunuz, istikrar var diyorlar anlayamiyorum.
Benim babam da uc yil falan oluyor herhalde kapatali devredemedi tabii.Bizimki artik kucuk bir bakkal dukkani da degil buyuk bir market olmuştu. Ona rağmen işler iyi gitmedi o da emeklo oldu. Cok şükür ki zamaninda birikim yapabildiler. Yoksa suan gercekten zor durumda olurlardi.Emekli maasiyla gecinmek imkansiz
 
hiç kimse maddeleri tartışmamış.
hayat pahalılığından bahsetmiş.
evet hayat pahalı ihtiyaçlar artıyor ama gelirimiz aynı oranda artmıyor ama bu konu altında bence maddeleri tartışın.
 
hiç kimse maddeleri tartışmamış.
hayat pahalılığından bahsetmiş.
evet hayat pahalı ihtiyaçlar artıyor ama gelirimiz aynı oranda artmıyor ama bu konu altında bence maddeleri tartışın.
366 sayfa olmus sadece son sayfalara mi baktiniz? Maddeler de tartisilmaya calisildi ama is monolog olarak kaldi karsi taraftan cevaplar gel-e-medi. O yuzden is hayat pahaliligina kadar geldi.
 
Vay anasını, bu anket ilk çıktığında evet olarak oyumu kullanmışım. Ancak şuan koyu bir hayırcıyım hatta hayır kampanyası yapıyorum kendi çapımda. Neden oyumu degistirdim? Zaten eveti bayıla bayıla kullanmayacaktım, daha derin düşününce gercekten düşününce hayır demek mantıklı geldi. Milyon tane oyum olsa milyon kez hayır kullanırım..
 
Vay anasını, bu anket ilk çıktığında evet olarak oyumu kullanmışım. Ancak şuan koyu bir hayırcıyım hatta hayır kampanyası yapıyorum kendi çapımda. Neden oyumu degistirdim? Zaten eveti bayıla bayıla kullanmayacaktım, daha derin düşününce gercekten düşününce hayır demek mantıklı geldi. Milyon tane oyum olsa milyon kez hayır kullanırım..


Gönülden tebrik ederim.En doğru kararı vermişsin.
 
Vay anasını, bu anket ilk çıktığında evet olarak oyumu kullanmışım. Ancak şuan koyu bir hayırcıyım hatta hayır kampanyası yapıyorum kendi çapımda. Neden oyumu degistirdim? Zaten eveti bayıla bayıla kullanmayacaktım, daha derin düşününce gercekten düşününce hayır demek mantıklı geldi. Milyon tane oyum olsa milyon kez hayır kullanırım..
:KK9:akıllı insanın hali başka oluyor tabi :KK72:
 
Vay anasını, bu anket ilk çıktığında evet olarak oyumu kullanmışım. Ancak şuan koyu bir hayırcıyım hatta hayır kampanyası yapıyorum kendi çapımda. Neden oyumu degistirdim? Zaten eveti bayıla bayıla kullanmayacaktım, daha derin düşününce gercekten düşününce hayır demek mantıklı geldi. Milyon tane oyum olsa milyon kez hayır kullanırım..

Tebrik değil teşşekkür ederim kendi adıma.
Çünkü bana göre bir adet hayır oyu bu ülkeyi kuranların ve ülkeyi düşmanlardan kurtarıp, milletin bağımsız bir şekilde yaşamasını sağlayanların oluşturduğu Cumhuriyet rejimini ilelebet devam ettirmeye yarayacak en mantıklı eylemdir.
Tek adamların hiçbir şekilde, uzun süre egemenlik gösterip ülkesine refah ve iyilik getirdiği tarihte görülmemiştir ve görülmeyecektir.

Peki siz neden fikrinizi değiştirdiniz.?
Bunda etkili olan ne oldu?
Bunu bizimle paylaşırsanız belki kararsız olanlara yardımcı olabilirsiniz.
Belki de isteksiz bir şekilde evet verecek kişiler üzerinde de etkili olursunuz.
 
Tebrik değil teşşekkür ederim kendi adıma.
Çünkü bana göre bir adet hayır oyu bu ülkeyi kuranların ve ülkeyi düşmanlardan kurtarıp, milletin bağımsız bir şekilde yaşamasını sağlayanların oluşturduğu Cumhuriyet rejimini ilelebet devam ettirmeye yarayacak en mantıklı eylemdir.
Tek adamların hiçbir şekilde, uzun süre egemenlik gösterip ülkesine refah ve iyilik getirdiği tarihte görülmemiştir ve görülmeyecektir.

Peki siz neden fikrinizi değiştirdiniz.?
Bunda etkili olan ne oldu?
Bunu bizimle paylaşırsanız belki kararsız olanlara yardımcı olabilirsiniz.
Belki de isteksiz bir şekilde evet verecek kişiler üzerinde de etkili olursunuz.
Emin olun şuan evet verecek birçok insan aslında derin düşünürse hayır verecektir. Ben aslında evet oyu vereceğim derken de kararsızdım o ara belki de hayırcı siyasetçilerden birine atarlandım bilemiyorum:). Ancak daha sonra doğru düzgün açıklanamayan maddeler, ezberlenmiş kalıp cümleler(evetçi siyasetçilerin kullanımları genelde), saçma sapan konuşmalara şahit olunca mantıklı gelmemeye başladı(Zaten mantıksızdı ama ben son dönemlere gelince oyumun değişeceğini biliyordum). Ve hayatın günden güne bu ülkede daha da zorlaştığını göz önüne alarak oyumu degistirdim. Şuan maddelere bakarsak hiçbiri eminim hicbirimize tam anlamıyla net bir anlam ifade etmiyor. Yani bir karmaşıklık, bir dolambaçlık, kelimelerin arasına saklanmış okuyunca çoğu insanın anlayamayacağı şeyler var diye düşünüyorum. Belki de benim kafa basmıyor anlayamıyorum :) Aslinda anlamak anlamamak da degil, maddeler anlaşılıyor fakat maddelerin uçları çok açık, sınırlarını kestiremiyor insan. Yani sınırsız bir güç diye yorumluyorum ben bu karmaşıklığı.

Bir de evetçiler tarafından empati yapalım:
Hadi diyelim tamam herşey anlaşıldı, şuan evet oyu çıktı ve bir başkan geldi(RTE). Ülkenin iktidarında olan partinin içinde bile yüksek oranda fetöcü dedikleri insanlar var iken, kimin ne olduğu hangi niyette olduğu tamamen meçhul iken başa gelecek olan kişiden nasıl emin olabilirsiniz? Yani atıyorum ilk olarak RTE baskan olarak geldi, gorev suresi bitti ve yerine baskasi geldi. İlk donemde RTE'ye güveniniz tam diyelim o yuzden evet diyorsunuz. Peki ya sonra ülkenin başına art niyetli, hain bir insanı getirirseniz? (Ben gerçi ülkenin başına gelecek kim olursa olsun art niyetsiz olduğunu düşünmüyorum.) Yani bu bir çeşit kumar bence. Hem de vatan üzerinden bir kumar. Yani bir kişinin lafiyla gidip eveeet diye bağırmak oy kullanmak anlamsız.
Bunları Tayyip Erdoğancı kesime söylüyorum, yani gayet iyi niyetle kimseyi kırmadan. Olaya herkesin tarafından bakıp yorumlayabilirsek o zaman insanların fikrini farklı yöne çekebiliriz.


Sonuç olarak yerel seçimlerden kat be kat daha önemli bir konu. Bu bilinçle düşünüp biraz şüphe ile bakarsak hepimiz doğru yolu bulabiliriz.
 
Emin olun şuan evet verecek birçok insan aslında derin düşünürse hayır verecektir. Ben aslında evet oyu vereceğim derken de kararsızdım o ara belki de hayırcı siyasetçilerden birine atarlandım bilemiyorum:). Ancak daha sonra doğru düzgün açıklanamayan maddeler, ezberlenmiş kalıp cümleler(evetçi siyasetçilerin kullanımları genelde), saçma sapan konuşmalara şahit olunca mantıklı gelmemeye başladı(Zaten mantıksızdı ama ben son dönemlere gelince oyumun değişeceğini biliyordum). Ve hayatın günden güne bu ülkede daha da zorlaştığını göz önüne alarak oyumu degistirdim. Şuan maddelere bakarsak hiçbiri eminim hicbirimize tam anlamıyla net bir anlam ifade etmiyor. Yani bir karmaşıklık, bir dolambaçlık, kelimelerin arasına saklanmış okuyunca çoğu insanın anlayamayacağı şeyler var diye düşünüyorum. Belki de benim kafa basmıyor anlayamıyorum :) Aslinda anlamak anlamamak da degil, maddeler anlaşılıyor fakat maddelerin uçları çok açık, sınırlarını kestiremiyor insan. Yani sınırsız bir güç diye yorumluyorum ben bu karmaşıklığı.

Bir de evetçiler tarafından empati yapalım:
Hadi diyelim tamam herşey anlaşıldı, şuan evet oyu çıktı ve bir başkan geldi(RTE). Ülkenin iktidarında olan partinin içinde bile yüksek oranda fetöcü dedikleri insanlar var iken, kimin ne olduğu hangi niyette olduğu tamamen meçhul iken başa gelecek olan kişiden nasıl emin olabilirsiniz? Yani atıyorum ilk olarak RTE baskan olarak geldi, gorev suresi bitti ve yerine baskasi geldi. İlk donemde RTE'ye güveniniz tam diyelim o yuzden evet diyorsunuz. Peki ya sonra ülkenin başına art niyetli, hain bir insanı getirirseniz? (Ben gerçi ülkenin başına gelecek kim olursa olsun art niyetsiz olduğunu düşünmüyorum.) Yani bu bir çeşit kumar bence. Hem de vatan üzerinden bir kumar. Yani bir kişinin lafiyla gidip eveeet diye bağırmak oy kullanmak anlamsız.
Bunları Tayyip Erdoğancı kesime söylüyorum, yani gayet iyi niyetle kimseyi kırmadan. Olaya herkesin tarafından bakıp yorumlayabilirsek o zaman insanların fikrini farklı yöne çekebiliriz.


Sonuç olarak yerel seçimlerden kat be kat daha önemli bir konu. Bu bilinçle düşünüp biraz şüphe ile bakarsak hepimiz doğru yolu bulabiliriz.
İKİ DEFA SEÇİLME
DEĞİŞİKLİK: Anayasa değişikliği teklifinin 8. maddesiyle Anayasa'nın 101. maddesinde yapılması öngörülen değişiklik uyarınca, bir kimsenin "…en fazla iki kez…" Cumhurbaşkanı seçilebileceği öngörülmektedir.

DEĞERLENDİRME: Seçimle gelinen kimi üst düzey kamu görevlerinde, seçilen kişilere görev süresi sınırı getirilmesi, dünyada da benzerleri görülen bir uygulamadır.

Bununla birlikte, önerilen düzenleme, değişikliği teklifi kapsamında Anayasa'nın 116. maddesine eklenmesi önerilen bir hükümle bir arada değerlendirildiğinde, 101. maddede öngörülen görev süresi sınırının aşılması ihtimalinin ortaya çıktığı görülmektedir. Zira Anayasa'nın 116. maddesine ilişkin değişiklik önerisinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin birlikte ve aynı anda yenileneceği öngörülmektedir. Bu bağlamda, 116. maddenin 3. fıkrasında; "Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir" düzenlemesi yer almaktadır.

Böylece, Cumhurbaşkanı ile aynı siyasî eğilime sahip meclis çoğunluğunun birleştiği bir kompozisyonda, Meclis'in kendi seçimlerini yenilemeye karar vermesi durumunda, Meclis seçimleriyle birlikte Cumhurbaşkanlığı seçimleri de yenilenecek ve fakat bu durumdaki Cumhurbaşkanı, üçüncü kez bu göreve aday olabilecektir.

Böyle bir durumda ise, bir kişinin "…en fazla iki kez…" Cumhurbaşkanı seçilebileceği yönündeki düzenlemenin etkisiz kılınacağı açıktır.

BAĞLANTILI HÜKÜMLER:
- TBMM ve Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin Yenilenmesi (Teklif m. 12, Anayasa m. 116)

Kurnazlıktan kaçınılmamış.Eklenen ve genelde çoğu yerde bahsedilmeyen bir madde var.Bu madde ile 15 sene başta kalabilecek.

Artı cumhurbaşkanı yardımcısını kendi seçecek.Seçim v.s olmadan.Hastalık veya görevini yerine getirememe hallerinde yerine onun atadığı kişi bakacak ve tüm haklara oda sahip olacak.O kişi isterse oğlu Binali olabilir isterse şoförü olabilir.Bildiğin padişahlık sistemi yani.
 
Son düzenleme:
Anayasa’ya göre yasama yetkisi devredilemez, ancak Anayasa değişikliği referandumdan geçerse başkan olacak kişi yani padişah diyelim biz buna kanunla düzenlenmeyen bir konuyu kararnameyle düzenleme, yasal boşlukları kararnameyle doldurma yetkisi verilecek. Eğer yasayla düzenlenmiş bir alan varsa o konuda kararname çıkaramayacak. Ve eğer çıkardığı kararname yasa ile çatışırsa o yasa uygulanacak, ancak Meclis çoğunluğu da o kişinin partisindeyse Meclis’in kanun çıkarması engellenerek “yasal boşluk” alanlarında at koşturabilecek.

Kararname ile ile Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görev ve yetkileri, teşkilat yapısı, merkez ve taşra teşkilatlarının kurulmasını sağlayabilecek. Örneğin Aile Bakanlığı ya da örneğin Çevre ve Şehircilik bakanlığı bir gecede kapatılabilecek, bu kamu kurumlarında halkın yararına işletilebilecek tüm mekanizmalar bir sözü ile kaldırılabilecek.
 
olağanüstü hal (OHAL) ilan edebilecek. Üstelik kendi bakanlarından bile görüş almasına gerek yok. Bir sabah uyanıp olağanüstü hal ilan edebilir. Yapılan değişiklikle olağanüstü hal ilan nedenleri de arttırılıyor. Savaş, savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi, seferberlik, ayaklanma, doğal afet, salgın hastalık ve ağır ekonomik bunalım gibi birbiri ile ilişkisiz konular OHAL ilanına gerekçe yapılıyor.
Değişiklikte olağanüstü halin kaç kez uzatılabileceği konusunda bir sınır getirilmediği için, örneğin görevde bulunduğu süre boyunca ülkeyi sürekli olağanüstü halle yönetebilecek.
OHAL ilan ettiğinde OHAL kararnamesi çıkarabilecek ve çıkardığı kararnameler “kanun” hükmünde kabul edilecek. Anayasaya uygunluk denetimi dışında bulunan bu kararnameler ile bu kararnamelerle Anayasa hükümleri de dahil olmak üzere hukuk düzeninde kalıcı değişiklikler yapabilecek. Yani olağanüstü ilan ettiği dönemde Anayasayı da fiilen askıya alabilecek.
 
Son düzenleme:
Bağımsız yargı” yok, “başkana bağımlı yargı” var.Burada da kurnazlık yapılıyor.
Sözüm ona başkan aslında padişah kadar kuvvetli olacak kişi Anayasa değişikliği ile yeni adı HSK (Hakimler ve Savcılar Kurulu) şeklinde değişecek olan HSYK’nin, neredeyse yarısını kendisi seçecek. HSK Başkanı, başkan tarafından atanan Adalet Bakanı olacak. Başkan tarafından atanan Adalet Bakanlığı müsteşarı ise tabi üye olacak. Sayısı 13’e indirilen üyelerden 4’ünü başkan kendisi atayacak. Yani 6 kişi zaten kendi adamı olacak.Başkanın atadığı HSK üyelerinin göreve başlaması için Meclis’ten onay aranmayacak. Kalan üyeler TBMM’de, yani hâkim meclis çoğunluğu yani iktidar partisi ve değişikliğe destek veren parti tarafından belirlenecek.


Yani Meclis çoğunluğu başkanın partisindeyse HSK’nın tüm yapısını o belirleyecek. Yargı bağımsızlığı tamamen ortadan kaldırılacak.
 
Dikkat ettiyseniz refarandum sürecinde saçma sapan cümlelerle akla mantığa sığmayan şekilde evet dedirtmeye çalışıyorlar.

Hayır diyenlere terörist deniliyor.16 Nisan refarandumu Kurtuluş savaşıdır gibi beyinsizce laflar ediliyor.Televizyonlar seçimle alakalı yanlı yayın yapabilir diye kararnameler çıkartılıyor.

Hayır diyenler valiler aracılığıyla ya da kaba kuvvetle susturulmaya çalışılıyor.

O yüzden evet diyecekleri mantıklı düşünmeye davet ediyorum.
 
Son düzenleme:
Dikkat ettiyseniz refarandum sürecinde saçma sapan cümlelerle akla mantığa sığmayan şekilde evet dedirtmeye çalışıyorlar.

Hayır diyenlere terörist deniliyor.16 Nisan refarandumu Kurtuluş savaşıdır gibi beyinsizce laflar ediliyor.

Hayır diyenler valiler aracılığıyla ya da kaba kuvvetle susturulmaya çalışılıyor.

O yüzden evet diyecekleri mantıklı düşünmeye karar vermeye davet ediyorum.

Biz neyiz teröristiz çukurcuyuz ne mutlu bizlere En Büyük TÜRKİYEEn Büyük TÜRKİYE
Mantık aramanın faydası yok artık,sabit düşünce içindeler..
 
Back