• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Anket Anayasa değişikliği için referandumda oyunuz ne olacak ?

Anayasa değişikliği için referandumda oyunuz ne olacak ?

  • Evet

    OY: 590 27,1%
  • Hayır

    OY: 1.587 72,9%

  • Ankete Katılan
    2.177
Ablacim maddeleri de konusmaya çalıştık. Bi madde yazıyorsun bu suna suna sebep olacak diyorsun. Biri cikip diyor ki yorum farki iste sen oyle anliyorsun ben boyle. Ya da hic cevap vermeden su kisi hayir diyo ben evet dicem diyip geciyorlar.
Valla ben maddeleri yazip bakin bunlar bunlar olacak demekten yildim. Cunku bir kismi anlamak istemiyor bir kismi anlasa bile yorum farki iste diyip geçiyor

Ablacım benimkisi sadece bir örnek, referandum hakkında maddeler konuşulur, sistem değişikliğinin getireceği götüreceği şeyler konuşulur, sistemden niye memnunsunuz veya değilsiniz onlar konuşulur ama böyle sayfalar dolusu alıntılarla eveeett, hayırrr, teröristleeerrr, evetçi şucular diye bir sürü görsel paylaşmak inan içime fenalık getirdi, kişisel isyanım bu, tv açmıyorum sırf bu sebeplerden, bu topiğe bir giriyorum sanki karşımda halk yokta siyasiler var, aday olsunlar madem.

Tek doğru yoktur, evet veya hayır demek yüzde yüz doğrudur, demeyenler kötüdür diye birşey yoktur ama öyle bir hal aldı ki evetçiysen doğrusun, hayırcıysan teröristsin, hiçbirini istemiyorumcuysan bertarafsın, malum bize yıllardır taraf olmayan bertaraf olur'u aşıladılar, sınıflandırıldık, maalesef seviyoruz böyle sınıflandırmayı ve sınıflandırılmayı.

 
Ablacım benimkisi sadece bir örnek, referandum hakkında maddeler konuşulur, sistem değişikliğinin getireceği götüreceği şeyler konuşulur, sistemden niye memnunsunuz veya değilsiniz onlar konuşulur ama böyle sayfalar dolusu alıntılarla eveeett, hayırrr, teröristleeerrr, evetçi şucular diye bir sürü görsel paylaşmak inan içime fenalık getirdi, kişisel isyanım bu, tv açmıyorum sırf bu sebeplerden, bu topiğe bir giriyorum sanki karşımda halk yokta siyasiler var, aday olsunlar madem.

Tek doğru yoktur, evet veya hayır demek yüzde yüz doğrudur, demeyenler kötüdür diye birşey yoktur ama öyle bir hal aldı ki evetçiysen doğrusun, hayırcıysan teröristsin, hiçbirini istemiyorumcuysan bertarafsın, malum bize yıllardır taraf olmayan bertaraf olur'u aşıladılar, sınıflandırıldık, maalesef seviyoruz böyle sınıflandırmayı ve sınıflandırılmayı.
Iste bunu bu hale getirmek zorunda birakanlar var abla kusura bakma burada ben secimimin asagilanmasina taraf degilim secimi tartismakta aslinda mantikli gelmiyor ayristiriliyor insanlar
 
Ablacım benimkisi sadece bir örnek, referandum hakkında maddeler konuşulur, sistem değişikliğinin getireceği götüreceği şeyler konuşulur, sistemden niye memnunsunuz veya değilsiniz onlar konuşulur ama böyle sayfalar dolusu alıntılarla eveeett, hayırrr, teröristleeerrr, evetçi şucular diye bir sürü görsel paylaşmak inan içime fenalık getirdi, kişisel isyanım bu, tv açmıyorum sırf bu sebeplerden, bu topiğe bir giriyorum sanki karşımda halk yokta siyasiler var, aday olsunlar madem.

Tek doğru yoktur, evet veya hayır demek yüzde yüz doğrudur, demeyenler kötüdür diye birşey yoktur ama öyle bir hal aldı ki evetçiysen doğrusun, hayırcıysan teröristsin, hiçbirini istemiyorumcuysan bertarafsın, malum bize yıllardır taraf olmayan bertaraf olur'u aşıladılar, sınıflandırıldık, maalesef seviyoruz böyle sınıflandırmayı ve sınıflandırılmayı.
Yıllardır ince ince islenen bu zaten abla. Bir araya gelemeyecek kadar ayrismamiz icin ellerinden geleni arkalarina koymadilar. Biz de canak tuttuk.
Mesela dun tvde izlerken yine ayni terorist suclamalari vardi. Sinirlendim soylendim kendi kendime. Bi umit sosyal medyaya bakayim belki kendi cephesinden de elestirilmistir diye; ama bakinca daha da sinirlendim. Bu soylemleri destekleyen sürüyle insan var. E dogal olarak ayrisiyoruz . Bu saatten sonra da bunun onune geçilebilmesi bence mumkun degil. Zaten engellemek de istemiyorlar. Surekli ne kadar fazla kasiyabiliriz diyorlar
 
Ben burda isim vermeden dediğim şeyleri yapanlara söyledim onları ki tüm yorumları takip ediyorsanız az çok kim neyi kime demiş anlarsınız . İsim versem polemiğe gireceğiz buna gerek yok diye düşünüyorum. Üstüne alınması gerekenler alınır zaten.ayrıca sorularım içinde genel olan sorularda vardı neden sadece fetöyle ilgili olan kısma lider dedi diye evet diyoruz diyenleri eleştirmeme takıldınız anlamadım.
Bunca şeyi yazmak yerine bana neden cumhuriyeti istemediğinizi yazsanızda sizinde dediğiniz gibi keyifli bir şekilde istişare yapabilsek
Gerilerde biyerlerde madde madde anlatmıştım seçim yaptığım oy hakkında
Birdaha yazmadım aynı konular etrafında dönüp duruyoruz
Aynı hakaretlere maruz kalıyoruz diye
Sadece okumaya devam ediyorum
Sizin yazınızı görünce yazdım
Burada keyifle istişare için bolca uğraştık olmadı
Siz ben karşılıklı saygı içerisinde konuşabilsekde alıntılayıp hakaret edenlere engel olamıyoruz
Mutlaka birileri çıkıp saygının dışına taşıyor olayı
Bu yüzden tekrar tekrar yazmıyorum bakmak isterseniz dönüp okuyabilirsiniz
İyi günler
 
Iste bunu bu hale getirmek zorunda birakanlar var abla kusura bakma burada ben secimimin asagilanmasina taraf degilim secimi tartismakta aslinda mantikli gelmiyor ayristiriliyor insanlar
Geçen gün bir üye sevgilisinin evet oyu kullanabileceği,işi gereği evet yazan bir platformda görevli olduğunu yazmış.Siz olsanız soğur muydunuz diye sormuş.Cevapları görsen ,bırak sevgiliyi arkadaşları ,yakınlarını bile bırakıyor çoğu üye.Fanatiklik boyutunda,sorsan ötekeleştiren bizler.Benim de çevremde,hatta bu sitede evetçi olduğu kadar hayırcı arkadaşlarım da var.Hepsini de severim .Ben evet diyorum diye soğuyorsa bir kişi ,kendisi bilir...:ıslık:
 
Iste bunu bu hale getirmek zorunda birakanlar var abla kusura bakma burada ben secimimin asagilanmasina taraf degilim secimi tartismakta aslinda mantikli gelmiyor ayristiriliyor insanlar

Valla sizlerde kusura bakmayın hayırcı olup işi ezmeye, fanatizme dayandıranlarda kusura bakmasınlar, evetçi olup fanatizm yapanlarda kusura bakmasınlar, ben ve benim gibi düşünenler burada kendi öz cümlelerinizle görüşlerinizi okumak istiyor, onu yerine farklı şeyler görüyoruz, apolitiğim ama hakkıyla konuşulan siyasi konuları okumaktan keyif alırım, görüşleri okumak bilmediğim noktalarda aydınlatıyor, farklı yönleri de düşünmeme sebep oluyor, seçimi tartışmak mantıklı gelmiyorsa ki şahsına değil böyle düşünen herkese diyorum, o zaman siyaset bölümüne yorum yazmaz konu açmazsınız.

Yine genel eleştiri yapıyorum, kusura bakılmasın ama bazıları müstesna burada her iki görüşten de birbirini aşağılayanlar var, kimi direkt yazıyor kimi dalga geçerek.

 
Geçen gün bir üye sevgilisinin evet oyu kullanabileceği,işi gereği evet yazan bir platformda görevli olduğunu yazmış.Siz olsanız soğur muydunuz diye sormuş.Cevapları görsen ,bırak sevgiliyi arkadaşları ,yakınlarını bile bırakıyor çoğu üye.Fanatiklik boyutunda,sorsan ötekeleştiren bizler.Benim de çevremde,hatta bu sitede evetçi olduğu kadar hayırcı arkadaşlarım da var.Hepsini de severim .Ben evet diyorum diye soğuyorsa bir kişi ,kendisi bilir...:ıslık:
Kiz benim kocam hayir ben evett aman Allahim bosamaliyim hemen
 
Valla sizlerde kusura bakmayın hayırcı olup işi ezmeye, fanatizme dayandıranlarda kusura bakmasınlar, evetçi olup fanatizm yapanlarda kusura bakmasınlar, ben ve benim gibi düşünenler burada kendi öz cümlelerinizle görüşlerinizi okumak istiyor, onu yerine farklı şeyler görüyoruz, apolitiğim ama hakkıyla konuşulan siyasi konuları okumaktan keyif alırım, görüşleri okumak bilmediğim noktalarda aydınlatıyor, farklı yönleri de düşünmeme sebep oluyor, seçimi tartışmak mantıklı gelmiyorsa ki şahsına değil böyle düşünen herkese diyorum, o zaman siyaset bölümüne yorum yazmaz konu açmazsınız.

Yine genel eleştiri yapıyorum, kusura bakılmasın ama bazıları müstesna burada her iki görüşten de birbirini aşağılayanlar var, kimi direkt yazıyor kimi dalga geçerek.
Abla yeminle fanatik degilim sirf burdakilere inat insani cigrindan cikariyorlar yazilariyla
 
http://www.internethaber.com/yalanlar-ve-dogrular-1759090y.htm
Eklenme Tarihi: 06 Mart 2017 23:21 - Güncelleme: 06 Mart 2017 13:17
Yalanlar ve doğrular...
Madem birileri inat ve ısrarla yalan söylemeye, getirilecek olan sistemde olmayan şeyleri varmış gibi anlatmaya çalışıyor. O zaman bize de bu yalanları her gün deşifre etmek düşüyor.

Ne diyorlar?

-Yeni sistemde HSYK üyelerinin tamamı, Cumhurbaşkanı ve onun Meclis'te çoğunluğu bulunan partisi tarafından atanacak. Böyle bir durumda tarafsız ve bağımsız yargıdan bahsedilemez.

Doğrusunu anlatalım.

Yeni sisteme göre HSYK'ya toplam 13 üye atanacak. Cumhurbaşkanı 4 üye atayabilecek. Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı bu kurulun doğal üyesi olacaklar.

Bunları da Cumhurbaşkanı'nın hanesine yazarsak etti mi 6 üye...

Geriye kaldı 7 üye...

Bu 7 üyeyi ise Türkiye Büyük Millet Meclis'i seçecek. İşte hayırcıların es geçip, millete açık açık anlatmadıkları, yada yalan yanlış anlattıkları nokta burası...

Onların anlatamadığını ben anlatayım.

Meclis, söz konusu 7 üyeyi ancak ve ancak "Nitelikli çoğunluk" sistemiyle, yani 550 milletvekilinden 367'sinin oyuyla seçebilecek.

Şimdi rakamlara vuralım!

AK Parti'nin şu an Meclis'teki milletvekili sayısı kaç?

317...

Bu rakam AK Parti'nin tek başına HSYK üyelerini seçmeleri için yeterli mi?

Değil!

Hadi AK Parti ile MHP'nin bu konuda da birlikte hareket ettiğini varsayalım. Bahçeli böyle bir şeye asla ve kat'a yanaşmaz ama yine de varsayalım.

MHP'nin milletvekili sayısı şu an atibariyle muhalif milletvekilleri de dahil 39... İki partinin toplamı 356 ediyor ki bu da yetmiyor.

Yani anlayacağınız, AK Parti'nin HSYK üyelerini seçebilmesi için CHP ve MHP ile uzlaşmaktan, anlaşmaktan başka şansı yok.

Ha...

Denilebilir ki AK Parti bir sonraki seçimde 400'ün üzerinde milletvekili kazanabilir.

Yeni sistemle birlikte siyasi partiler ve seçim kanunu değişeceği, seçim barajı yüzde 3'lere, hatta sıfırlara kadar düşeceği için, AK Parti'nin 401 milletvekili çıkarma ihtimali milyonda bir bile değil...

Gelelim diğer yalanlara...

Diyorlar ki Cumhurbaşkanı yeni sistemde Anayasa Mahkemesi'nin bütün üyelerini atayabilecek. Bu durumda Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanı ne isterse Anayasa Mahkemesi onu uygulamak zorunda kalacak.

Öncelikle şu konuya açıklık getirelim.

Cumhurbaşkanı şu anda da Anayasa Mahkemesi'nin bütün üyelerini atayabiliyor.

Peki ama bu atamalar nasıl yapılıyor?

Amiyane tabir olacak ama Cumhurbaşkanları öyle aklına esen kişiyi "Gel seni Anayasa Mahkemesi üyesi yapayım" diye seçmiyor.

Yeni sistem gereği Anayasa Mahkemesi'nin 15 üyesi olacak. Yargıtay ve Danıştay kurumları önce kendi bünyelerinde oluşturdukları kurullar aracılığıyla 5 kişiyi aday olarak gösteriyor. Bu isimler Cumhurbaşkanı'nın onayına sunuluyor.

Aynı şekilde Yüksek Öğretim Kurulu da 3 aday belirliyor ve Cumhurbaşkanı'na sunuyor. Geri kalanlar ise hukukçu olan üst düzey yöneticilerden, birinci sınıf hakim ile savcı ve avukatlar arasından seçiliyor.

Burada hayırcıların halka anlatmadığı şu ayrıntı var.

2010 Anayasa değişikliği ile birlikte, Anayasa Mahkemesi üyelerinin görev süresi on iki yıl ile sınırlandırılmış bulunuyor.

Bu ne demek biliyor musunuz?

Eski Cumhurbaşkanları'ndan Ahmet Necdet Sezer'in atadığı üyelerden çoğu halen Anayasa Mahkemesi'ndeki görevlerine devam ediyor.

Erdoğan bugüne kadar Anayasa Mahkemesi'ne 1 üye atayabilmiş, 2019 seçimlerine kadar sadece 3 üye atayabilecek. Ahmet Necdet Sezer ile Abdullah Gül'ün atadığı mahkeme üyelerinin çoğunluğunun görev süresi ne zaman sona erecek biliyor musunuz?

2024 yılında!..

Görev süreleri 2030 yılında dolacak olan üyeler var!

Şimdi diyeceksiniz ki ha Abdullah Gül atamış, ha Erdoğan, ne farkı var ki?

O zaman size bir önceki yazıda verdiğim bazı bilgileri tekrar aktarmama müsaade edin lütfen.

Twitter yasağının kaldırılması, CHP'nin başvurusu üzerine HSYK seçim sisteminin değiştirilmesi, Fetö dershanelerinin kapatılması kararının iptali gibi skandal kararlar Abdullah Gül'ün atadığı Anayasa Mahkemesi üyeleri tarafından verilmedi mi?

Demek ki kim seçerse seçsin Anayasa Mahkemesi üyesi kimsenin emri altına girmiyor. Bu üyeleri ve bundan sonra seçilecek olanları peşin peşin emir kulu ilan edenler kendi karakterlerini anlatıyor olmalı diye düşünüyorum.

Ve son yalan...

Diyorlar ki "Yeni sistemde Cumhurbaşkanı isterse devlet kurumlarını bölgelere ayırarak ve özerklik ilan ederek ülkenin bölünmesine neden olabilecek!"

Uzaktan yakından alakası olmadığı Anayasa'nın 123, 126 ve 127 maddesinde açık seçik anlatılıyor.

Anayasamızın 123. Maddesine göre idare ve yönetim kanunlarla düzenleniyor. Anayasamızın 126. ve 127. maddesine göre il, ilçe, mahalli idare ve belediyeler Meclis'in çıkardığı kanunlarla kurulabiliyor.

Cumhurbaşkanı'nın bu konularda kanun çıkarma yetkisi yok. Bırakın kanun çıkarma yetkisini, söz söyleme hakkı dahi yok!

İşin özeti bu...

Peki ışık hızıyla yayılan ve pek çok kişinin kafasında soru işaretleri oluşturan bu yalanlarla nasıl başa çıkacağız diye soracaksanız...

Gerekirse 16 Nisan'a kadar her gün aynı yazıyı kaleme alacağım ama ortaya atılan iddiaların birer yalandan ibaret olduğunu dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım.

Yazması benden, paylaşması sizden...
 
http://www.internethaber.com/yalanlar-ve-dogrular-1759090y.htm
Eklenme Tarihi: 06 Mart 2017 23:21 - Güncelleme: 06 Mart 2017 13:17
Yalanlar ve doğrular...
Madem birileri inat ve ısrarla yalan söylemeye, getirilecek olan sistemde olmayan şeyleri varmış gibi anlatmaya çalışıyor. O zaman bize de bu yalanları her gün deşifre etmek düşüyor.

Ne diyorlar?

-Yeni sistemde HSYK üyelerinin tamamı, Cumhurbaşkanı ve onun Meclis'te çoğunluğu bulunan partisi tarafından atanacak. Böyle bir durumda tarafsız ve bağımsız yargıdan bahsedilemez.

Doğrusunu anlatalım.

Yeni sisteme göre HSYK'ya toplam 13 üye atanacak. Cumhurbaşkanı 4 üye atayabilecek. Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı bu kurulun doğal üyesi olacaklar.

Bunları da Cumhurbaşkanı'nın hanesine yazarsak etti mi 6 üye...

Geriye kaldı 7 üye...

Bu 7 üyeyi ise Türkiye Büyük Millet Meclis'i seçecek. İşte hayırcıların es geçip, millete açık açık anlatmadıkları, yada yalan yanlış anlattıkları nokta burası...

Onların anlatamadığını ben anlatayım.

Meclis, söz konusu 7 üyeyi ancak ve ancak "Nitelikli çoğunluk" sistemiyle, yani 550 milletvekilinden 367'sinin oyuyla seçebilecek.

Şimdi rakamlara vuralım!

AK Parti'nin şu an Meclis'teki milletvekili sayısı kaç?

317...

Bu rakam AK Parti'nin tek başına HSYK üyelerini seçmeleri için yeterli mi?

Değil!

Hadi AK Parti ile MHP'nin bu konuda da birlikte hareket ettiğini varsayalım. Bahçeli böyle bir şeye asla ve kat'a yanaşmaz ama yine de varsayalım.

MHP'nin milletvekili sayısı şu an atibariyle muhalif milletvekilleri de dahil 39... İki partinin toplamı 356 ediyor ki bu da yetmiyor.

Yani anlayacağınız, AK Parti'nin HSYK üyelerini seçebilmesi için CHP ve MHP ile uzlaşmaktan, anlaşmaktan başka şansı yok.

Ha...

Denilebilir ki AK Parti bir sonraki seçimde 400'ün üzerinde milletvekili kazanabilir.

Yeni sistemle birlikte siyasi partiler ve seçim kanunu değişeceği, seçim barajı yüzde 3'lere, hatta sıfırlara kadar düşeceği için, AK Parti'nin 401 milletvekili çıkarma ihtimali milyonda bir bile değil...

Gelelim diğer yalanlara...

Diyorlar ki Cumhurbaşkanı yeni sistemde Anayasa Mahkemesi'nin bütün üyelerini atayabilecek. Bu durumda Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanı ne isterse Anayasa Mahkemesi onu uygulamak zorunda kalacak.

Öncelikle şu konuya açıklık getirelim.

Cumhurbaşkanı şu anda da Anayasa Mahkemesi'nin bütün üyelerini atayabiliyor.

Peki ama bu atamalar nasıl yapılıyor?

Amiyane tabir olacak ama Cumhurbaşkanları öyle aklına esen kişiyi "Gel seni Anayasa Mahkemesi üyesi yapayım" diye seçmiyor.

Yeni sistem gereği Anayasa Mahkemesi'nin 15 üyesi olacak. Yargıtay ve Danıştay kurumları önce kendi bünyelerinde oluşturdukları kurullar aracılığıyla 5 kişiyi aday olarak gösteriyor. Bu isimler Cumhurbaşkanı'nın onayına sunuluyor.

Aynı şekilde Yüksek Öğretim Kurulu da 3 aday belirliyor ve Cumhurbaşkanı'na sunuyor. Geri kalanlar ise hukukçu olan üst düzey yöneticilerden, birinci sınıf hakim ile savcı ve avukatlar arasından seçiliyor.

Burada hayırcıların halka anlatmadığı şu ayrıntı var.

2010 Anayasa değişikliği ile birlikte, Anayasa Mahkemesi üyelerinin görev süresi on iki yıl ile sınırlandırılmış bulunuyor.

Bu ne demek biliyor musunuz?

Eski Cumhurbaşkanları'ndan Ahmet Necdet Sezer'in atadığı üyelerden çoğu halen Anayasa Mahkemesi'ndeki görevlerine devam ediyor.

Erdoğan bugüne kadar Anayasa Mahkemesi'ne 1 üye atayabilmiş, 2019 seçimlerine kadar sadece 3 üye atayabilecek. Ahmet Necdet Sezer ile Abdullah Gül'ün atadığı mahkeme üyelerinin çoğunluğunun görev süresi ne zaman sona erecek biliyor musunuz?

2024 yılında!..

Görev süreleri 2030 yılında dolacak olan üyeler var!

Şimdi diyeceksiniz ki ha Abdullah Gül atamış, ha Erdoğan, ne farkı var ki?

O zaman size bir önceki yazıda verdiğim bazı bilgileri tekrar aktarmama müsaade edin lütfen.

Twitter yasağının kaldırılması, CHP'nin başvurusu üzerine HSYK seçim sisteminin değiştirilmesi, Fetö dershanelerinin kapatılması kararının iptali gibi skandal kararlar Abdullah Gül'ün atadığı Anayasa Mahkemesi üyeleri tarafından verilmedi mi?

Demek ki kim seçerse seçsin Anayasa Mahkemesi üyesi kimsenin emri altına girmiyor. Bu üyeleri ve bundan sonra seçilecek olanları peşin peşin emir kulu ilan edenler kendi karakterlerini anlatıyor olmalı diye düşünüyorum.

Ve son yalan...

Diyorlar ki "Yeni sistemde Cumhurbaşkanı isterse devlet kurumlarını bölgelere ayırarak ve özerklik ilan ederek ülkenin bölünmesine neden olabilecek!"

Uzaktan yakından alakası olmadığı Anayasa'nın 123, 126 ve 127 maddesinde açık seçik anlatılıyor.

Anayasamızın 123. Maddesine göre idare ve yönetim kanunlarla düzenleniyor. Anayasamızın 126. ve 127. maddesine göre il, ilçe, mahalli idare ve belediyeler Meclis'in çıkardığı kanunlarla kurulabiliyor.

Cumhurbaşkanı'nın bu konularda kanun çıkarma yetkisi yok. Bırakın kanun çıkarma yetkisini, söz söyleme hakkı dahi yok!

İşin özeti bu...

Peki ışık hızıyla yayılan ve pek çok kişinin kafasında soru işaretleri oluşturan bu yalanlarla nasıl başa çıkacağız diye soracaksanız...

Gerekirse 16 Nisan'a kadar her gün aynı yazıyı kaleme alacağım ama ortaya atılan iddiaların birer yalandan ibaret olduğunu dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım.

Yazması benden, paylaşması sizden...
:KK70:hayiiirrrr:skandal:
 
Okuyan, araştıran ve kandırılamayan kesim geçmişteki bariz hataları neden destekledi?

-Bilinçli bir şekilde birçok davalardaki iftiraları, hakaretleri, haksızlıkları görmezden geldim. Çünkü onlar benden değildi. Ve ben onları alt etmek için en aşağılık yöntemleri bile deneyebilirim. Yarısı ölsün yarısı hapislerde çürüsün. Diğerleri de namuslarına atılan iftira ağır geldiği için intihar etsin. Böylece bizim borumuz ötmeye devam edecek.
-Çok okudum ve F. Gülen'in İslam düşmanı olduğuna kanaat getirdim. Tam benim kafamda bir adamdı. Bu adamla Allah deyip birçok enayiyi kandırabilirdik. Hahaha düşünün Allah diyorsunuz paralar akıyor akıyor...
-PKK'ya gel biraz da sen oyna caddelerde sokaklarda dedim. Senin de anan ağlamasın derken çok hümanist idim. Bu askerler çok çektirmiş zamanında. PKK'ya yazık. Zavallı Öcalan bir hapisten çıksa da şiirler okusa bize biji biji diye ağladım.
-PYD PKK nın davul zurna çala çala geçmek hakları tabi. Bu topraklar onların biz işgal ediyoruz zaten derken adeta bir İlber Ortaylı havası içindeydim.
...

Kandırılan cahil halk ise ülkeyi bunlar gibilerin oyuncağı etti. Evet çok kandırıldınız geçmişte. Uyarmak isteyenleri susturdunuz. Onlara terörist dediniz. Duymadınız. Mağdura yattınız. Ağladınız. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan oldunuz farkında olmadan.
Niye bu kişilerin birinde bile bir endişe yok? Geçmişte hep yanıldım ya yine yanılıyorsam diye düşünen neden yok? Kul hakkına girmekten korkmuyor musunuz? Onca şehit verdik bu hatalar sonucunda. Birinizin de vicdanında ufacık bir kıpırdanma oluşturmadı mı bu durum?
Bunların hiçbirine çözüm gelmezken hiçbir yararı olmayan bir Başkanlık sevdası aldı başını gidiyor. Dış güçler ya yine kandırıyorsa bizi. Hiç düşündünüz mü?

Ve yine yeniden terörist olmuşum. Bizim ülkemizde teröristliğin tanımı değişti galiba. Bunda ne var canımcılara iade ediyorum öyleyse. Severek kullansınlar lakaplarını.
 
Ben burada çok fena bir eleştiri yaparım hem nalına hem mıhına, bir sürü de soru sorarım hem deeee siyasilerin, siyasilerin yakınlarının beyanatlarına dayanarak ama soruların çoğu cevapsız kalır bence:kahve:

 
Ben burada çok fena bir eleştiri yaparım hem nalına hem mıhına, bir sürü de soru sorarım hem deeee siyasilerin, siyasilerin yakınlarının beyanatlarına dayanarak ama soruların çoğu cevapsız kalır bence:kahve:
Sorsana abla merak ettim valla. Bildigimiz bir sey olursa biz de bisiler ciziktiririz
 

Seni de yazılıya dahil ettim, ilk sorular gelsin ama cevapları kendiniz vereceksiniz :KK70:


Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, Türkiye’de ‘kabineter sistem’ olduğunu belirtip tanımı şöyle yaptı: “Bakanlıkların ve bakanlık bürokrasilerinin kutsandığı, onların yasama ile yürütme üzerinde egemen olduğu sistem.”
https://www.kadinlarkulubu.com/foru...-koydu-turkiyede-kabineter-sistem-var.993344/

http://www.bidoluhaber.tv/evet-cikarsa-hicbiri-yarginalamayacak.html

Anayasa değişikliği yapılacak 106. maddenin yeni halinde yer alan şu kısmı okuyunuz:
F. Cumhurbaşkanı yardımcıları, Cumhurbaşkanına vekalet ve bakanlar
Madde 106

"Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, Cumhurbaşkanına karşı sorumludur. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında görevleri ile ilgili suç işledikleri iddiasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir. "

Madde 75 – (Değişik: 23/7/1995 - 4121/8 md.)
"Türkiye Büyük Millet Meclisi genel oyla seçilen altıyüz milletvekilinden oluşur."

AK Parti'nin 317, CHP'nin 134, HDP'nin 59 ve MHP'nin 40 vekili vardır hatırlatmamızı da yapalım.

Soru-1
Vekil sayısı 600 olunca salt çoğunluk 301 vekil demek olacak, herhangi bir sebeple suç işledikleri iddiası olan bakanlar, yardımcılar için salt çoğunluk nasıl sağlanacak?
Dipnot mevcut sistemde salt çoğunluk için 276 vekil gerekir, bu sayı yeni değişiklikte 301'e yükseltilecektir.

Bu maddelerdeki değişiklikler bakanların yasama ve yürütmenin üzerindeki egemenliklerini devam ettirmelerine olanak sağlamıyor mu?

Bakanların yargılanamayacak olması hakkında ne düşünüyorsunuz?

_________________

16 Nisan'da yapılacak olan referandumuna ilişkin detayları anlatan Yıldırım mevcut sistem için "Seçimde mevcut sisteme göre siz hükümeti seçemiyorsunuz, sadece meclisi seçiyorsunuz. Kim bakan olacak kim başbakan olacak buna karar veremiyoruz. Sonra orada abidik gubidik bir takım işler oluyor. Bir bakıyorsunuz hiç aklımıza gelmeyen biri Başbakan olmuş" dedi.
https://www.kadinlarkulubu.com/foru...-akliniza-gelmeyenler-basbakan-oluyor.992974/

Erdoğan açıkladı: AKP Genel Başkanı ve Başbakan adayı Ahmet Davutoğlu
http://t24.com.tr/haber/akpnin-karari-erdogan-yerine-davutoglu,268358

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 1 Kasım seçim sonuçlarıyla ilgili "Milli irade dün 1 Kasım itibarıyla istikrardan yana tecelli etti" dedi.

http://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/11/151102_erdogan_secim_yorum

Başbakan Yıldırım'ın konuşmasından bir kesit:
Huzur ve güven ortamı içinde adil ve özgür bir şekilde gerçekleşen, yüksek katılım ve temsilin olduğu 1 Kasım seçimlerinde milletimiz, bir kez daha, AK Parti iktidarının devamı yönünde güçlü bir irade ortaya koymuş ve demokrasimiz seçimlerden güçlenerek çıkmıştır. 1 Kasım seçimlerinin asıl galibi şüphesiz ki Türkiye'dir, aziz milletimizdir.
http://www.ntv.com.tr/turkiye/basbakan-yildirim-hukumet-programini-acikladi,jE2gF32Zd0K0LWyn2egc6Q

F. Cumhurbaşkanı yardımcıları, Cumhurbaşkanına vekalet ve bakanlar
Madde 106

Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olanlar arasından Cumhurbaşkanı tarafından atanır ve görevden alınır. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, 81 inci madede yazılı şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde andiçerler.Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakan olarak atanırlarsa üyelikleri sona erer.

Soru-2
Yukarıdaki linkler, alıntılar ve bilgiler ışığında soruyorum, madde 106'ya göre Bakanları, Başbakanı biz seçemiyorduk, var olan sistem değiştiğinde şimdiye kadar seçemediğimiz bakanları yine seçememenin milli iradeye katkısı nedir?
Başbakan Yıldırım değişiklik yapılacak maddeleri neden okuma gereği duymamıştır ?


 
Son düzenleme:
Bir daha asla ne? Su anda ulkede sikiyonetim, ya da diger adiyla OHAL yok mu? Binlerce insan evlerinden toplanip hapishanelere atilmadi mi bir anda? Yuzlerce dergi, gazete kapatilmadi mi? Darbe olmasi icin ille de ordunun mu yapmasi lazim? Sen hayatinda hic sivil darbe diye birsey duymadin mi? Ha sen iceri girmedin, ondan varligini saymiyorsun.. Ben de girmedim iceri 1980de, ama tarih yaziyor.. Bunu da yazacak.
 
Aynı sözleri burada hayır diyen kaç üye de yazdı zaten.O gece sokaklara çıkanlar hakkında ,çıkanlar AKP liydi,olayların gerçek olmadığı ,tiyatro olduğu ,çıkanların şehit denilenlerin şehit olmadığı vs..Ve her bu tür yazan mesajlara beğeni de ihmal edilmiyordu .Sokağa çıkanlar zavallı olarak bile adlandırıldı.Eeee o halde neden aynı şeyleri cumhurbaşkanı söyleyince rahatsız olunuyor ki...
Olenler kime karsi savastilar da sehit oldular? Yunan askerine mi? Oldurdukleri 20 yasinda Turk askerleri ne oldu peki? Niyazi mi?
Senin yasin kac? Sen 1980 ihtilalini gordun mu? Sen hayatinda ihtilal gordun mu? Sen hukumet tatilde keyif yaparken ilan edilen ihtilali hangi ulkede gordun? Ihtilal sence kopruye cikip trafige yolu kapatmak midir? TRTyi basip hic bir bakan tutuklu olmadigi ve gorevinin basinda oldugu halde "yonetime el koyduk" denmesi midir? Kim koymus yonetime el? Yeni cumhurbaskani, basbakan ve bakanlar kurulu da ilan edilmis miydi? Onceki ihtilallerde aninda edilmisti de ondan soruyorum. Sen tek bir bomba dahi atilmadan, tek silah patlamaksizin halkin disari burnunu dahi cikartmaya korktugu bir ihtilal gecesi yasadin mi hayatinda? Yasasa idin, iste o zaman bilirdi neyin darbe, neyin tiyatro oldugunu.
 
Back