2 tazmanya annesi olarak bu konuda fikirlerim çoğuna zıt olacaktır.
Geçen sene büyük oğlumun sınıfı 12 erkek 4 kız idi.
Bu dengesizlik ile ne savaşlar boğuşlar yaşandı, sıralar mı uçmadı havada çocuklar mı.
Sanmıyorum sakin bir şekilde seslenildiğinde dursun o çocuk, benimki durmaz durmadı da çünkü ve o gürültüde bir nevi her birinin can güvenliğini korumak adına avaz avaz ben bağırırdım, kaldı ki öğretmenimizin de bağırdığı oldu.
Bir gün bile sormadım ‘neden’ bağırdınız diye çünkü söyledim, 2 azman annesiyim.
Kadının her şeyden önce sapasağlam kalmaları adına tüm gün efor sarfetmesi kıçı başı dağıtması bir yana, yakası iliklenmemiş diye soran velilerle cebelleşmesi ayrı, müfredat bir yandan, kaçan yardımcı öğretmenler için herkese baş kaldırıp ben tek idare ederim çocukları yüzüstü bırakacak kimseyi istemiyorum deyip, evladının hastalığıyla sınandığı dönemde gece hastanede refakate kalıp sabah okula gelip büyük sorumluluk altına girişi…
Çok şükür kazasız belasız bir sene geçti ve gözümde devleşti, canım öğretmenim
Ceza yöntemi de uygulandı ama cezası mahrum bırakmak olmadı, sessiz şekilde 1 dk kalmasıydı.
Lakin, herhangi bir eşya unuttu, ödevini yapmadı, konuştu vb basit kısaca kaos dışı durumlarda asla kabul edilebilir bir şey değil.
Ve park gibi bir yerde mahrum bırakmak oldukça aşırı.
Ben kendi evladımı disipline etmek istesem bile gözünün önünde ceza verilen şeyi yaşanması, yenmesi adil değil hatta çok aşırı iken, bunun toplum içinde yapılması utanç verici.
Bunu hazmedemem sanıyorum ki fikirlerimi belirttim, kurallı da anneyim, öğretmene eti senin gerisi benim dememe rağmen şunu kabul edemem.