• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

anaokulu ogretmeni ceza vermesi

Sizin verdiğiniz örnek değil benim bahsettiğim. Birisi yazmış bulamadım, “kimsenin çocuğu da yalan söylemiyor valla” gibisinden. Onun üzerine konuşuyorum
Anaokulu stajımda bahçe zamanında 4 yaş kız parkta onunla oynamadım diye "Anne parkta yere düştüm sürüklediler beni Nau öğretmen ilgilenmedi" demişti. Geleceğimi yakıyordu velet 😀 bazen olabiliyor
 
Kişilik bozukluğu veya hastalık yoksa ne ilacı kullanıyorlar ? Merak ettim de o yüzden sordum.
Dersleri nasıl üniversite düşünüyor mu ?
Şiddet konusunda ilaç kullanmayı düşündüler, ciddi kavgalara karışıyordu çünkü. Liseyi zor bitirdi, okumayı asla istemiyor. Bir süredir görüşmedim ilaca başlayıp başlamadığını bilemiyorum
 
Merhaba ben sizin fikrinizi merak ettiğim için yazmak istedim oglum 5.5 yaşında 2016 aralık sonu doğumlu yani .1.sınıfa başlamıştı ama 3.haftaya girmeden hatadan döndük ve aynı okulun bahçesinde olan anaokuluna geçiş yaptırdık sorun şu ki her gün bir şikayet mesajı geliyor hocamızdan;( kagan oyunu cok seviyor ama etkinlik yapılacaksa ben onu yapmak istemiyorum diyormuş hatta birkeresinde her zaman sizin kurallarınız geçerli olamaz bizimde kurallarimiz olsun demiş her Allahin günü konuşuyorum ben ayrı babası ayrı en sonunda acaba başka bir sorun mu var diye pedagog randevusu aldim yatin once ben görüşeceğim .
Yalnız birsey fark ettim hocamız bana foto attı boyama kitabında kagan boyama yapmamış bunu pedagoga gösterim dedi hocam dedim kagan renkleri biliyor degil mi ?evet biliyor ama kalem tutması lazim dedi boyama için pastel boyaları vermiş. Ben de çocuğun evde kurşun kalem ile yaptığı resimleri attım ve anlattım boyama kitabını sevmiyor boyamak da bizim zorumuzla ama resim yapıyor kurşun kalemle dedim cevap himm oldu sonra cocuk size birsey anlatırsa once bana sorun dedi hayal gücü geniş dedi.meslekte ilk deneyimi olduğunu bugün ogrendim gecen yıl da anaokuluna gitmişti ve müdürlerin arayıp tesekkur ettiği bir veliydim aklım cok karisti:KK43:
Aklını yerim o miniğin dayanamadım yazayım dedim. O kadar akıllılar ki ve çok da haklı, ben de 4 anaokulu değiştirmiş ve sonunda doğru öğretmeni bulmuş bir anne olarak söylemek isterim ki; oğlunuz çok haklı. Maalesef Türkiye’de eğitim böyle, hani bir karikatür var ya bütün hayvanları aynı sınava sokup ağaca tırmanmalarını istiyorlar, maalesef her çocuğun aynı şeyi yapmasını bekliyorla. Müfredat çok yetersiz şimdiki çocuklara sıkıcı geliyor. Her çocuk boyama yapmak istemez, nefret ediyorum şu boyama işinden. 2 yaşından beri anaokuluna giden bir çocuğu düşünün her gün boyama yapıyor 3 sene boyunca, bi de yetmiyor eve ödev veriliyor evde de boyama, bana gına geldi. Mesela kızımın şimdiki öğretmeni sınıfta ilk gün kuralları çocuklarla birlikte kararlaştırıp belirlediler, ilk gün kalbimi fethetti bu ince düşüncesi ile mesela oyun oynuyorlar, eski okulunda yanınca çık diyorlardı oyundan, buna bile üzülüp ağlıyordu kızım ve kaybetmeye tahammülü olmayan bir çocuk olmuştu, evde bir oyun oynayalım kaybetsin saatlerce ağlardı çok zoruna gidiyordu ama şimdiki sınıfında kaybeden tek ayak üstünde beş kez zıplıyormuş, sevinçle anlatıyor bunu, “anne yanlış yapınca ceza yok, çıkmak yok bizim sınıfta. Böyle tek ayak üzerinde zıplıyorsun sadece” diyor. Bu kadın da öğretmen, bu kadına bütün öğrenciler gökten zembille okunmuş olarak inmedi herhalde, bu kadının da çocuğu var daha 1 yaşında, onun da özel hayatı var, onun da 20 öğrencisi var, onun da sınıfında hareketli zor öğrenciler var. Her gün gidip kızım onun kulağına “sen benim aşkımsın” diyormuş bunu benim kızımdan duymak o kadar uç bişey ki. Burda kalkıp yapılan şeyi savunmaya çalışanlar görüyorum. Biri de demiş bize de ceza verildi yok bilmem ne. Zaten şu kafadan çıkmadan bi şey olmaz bizden. Biz de zamanında dayak yedik eee ne olduk? E ne olmasını bekliyorsun? 3 kulağın 3 gözün mü olacaktı? Belki pasif oldun, ezik oldun, itaatkar oldun. Kaçımız psikologluk değiliz? Durup dururken böyle olmadık herhalde, öğretmen bağırdı annemize gittik “sen de yaramazlık yapmasaydın” dedi, döndük okula öğretmene itaat ettik. Vursa da ses çıkaramadık, sövse de. Büyüdük patronumuzdan mobing yedik, normal karşıladık sustuk. Eşimizden psikolojik şiddet gördük sustuk, sonra eeee bize de ceza verdiler bişey olmadı. Çocukları küçük görmeyin efendim onlar daha fıtratları bozulmayan, masumiyetleri bozulmayan 6 yaşına kadar ne verirsen hayatını etkileyecek şekilde yara alabilen canlarımız.
 
Son düzenleme:
İşini doğru yapan öğretmenlere saygım sonsuz. Ama “bunca bebe belikle uğraşıyorlar tabi arada bağıracaklar” diyemem.
Neden herhangi bir firmada çalışıp her gün fazla mesaiye zorlanan, her gün rezil rezil işlerle uğraşmaya mecbur kalan beyaz yakalılar müşterilerine, iş arkadaşlarına, patronlarına bağırmıyor?

Güçleri yetmiyor çünkü. “İşim zor, öğrenciler çok zorluk çıkarıyor” diye öğrenciye bağıran öğretmen, öğrencilerin kendisinden güçsüz olmasını kullanıyordur ve işini suistimal ediyordur bana göre.

Bağırtı çağırtı kabul edilemez şeyler. Çocukların çıkaracağı zorluklara rağmen bağırmamayı beceremeyen bu mesleği seçmesin. Ben özel sektörde başıma geleceklerle mücadele edemeyecek biriydim, seçmedim öyle bir meslek. İşin zorluğunu kimseden çıkaramayız çünkü. Hele sırf gücümüz yetiyor diye çocuklardan asla.
Çocuğa gücü yetiyor. Bir de çocuk eve anlatınca “hayal gücü çok kuvvetli” gibi açıklama(!) yapabiliyorlar. O hem 20 öğrenciyle hem idareyle baş etmekte zorlanan öğretmenler bir de müdüre bağırıverseler keşke. Ama olmuyor tabii böyle istenmeyen olaylar, müdürle görüşme anında sinirler pamuk gibi oluyor.
 
Forumdaki öğretmenlerle ilgili kurulan cümlelerin çoğu aşağılayıcı..Sanki öğretmenler derse girmek için senelerce eğitim almamışlar hiç bişey bilmiyorlar da bi sizler doğrusunu biliyorsunuz oturduğunuz yerden.(bazı yorumlara istinaden yazıyorum konu sahibine değil lafım .)Müdüre şikayet et demek hele en cahilce olan yorumdu.Ben bütün bu yorumların alt metninde kedinin ulaşamadığı ciğere mundar demesinin yattığını düşünüyorum.Bazı hanımlar çok üzgünüm öğretmen değilsiniz uzmanı olmadığınız bi konuda ahkam kesemezsiniz.

Detaylarını bilmediğiniz bir konuyla ilgili bi öğretmeni suçlayamaz ve yargılayamazsınız.
 
Bakın okulu basarım, yıkarım, öğretmenin ağzını yırtarım tarzı yorumlar gerçekten çok çirkin. Rahatsızlık duyduğunuz konu hakkında ertesi günü gidip öğretmene dün kızım eve geldikten sonra bunları anlattı bir problem mi oldu hocam biraz üzülmüş ben de üzüldüm diyerek hesap sorar gibi değil ama ben diliyle ne olduğunu sorarsınız. Öğretmen de anlatır. Hepimiz insanız, öğretmen de canavar değil. Konuşmanın akışına göre terbiyesizleşmeden cevabınızı verirsiniz. Olaylara sakince yaklaşın gerisi hallolur.
 
İşini doğru yapan öğretmenlere saygım sonsuz. Ama “bunca bebe belikle uğraşıyorlar tabi arada bağıracaklar” diyemem.
Neden herhangi bir firmada çalışıp her gün fazla mesaiye zorlanan, her gün rezil rezil işlerle uğraşmaya mecbur kalan beyaz yakalılar müşterilerine, iş arkadaşlarına, patronlarına bağırmıyor?

Güçleri yetmiyor çünkü. “İşim zor, öğrenciler çok zorluk çıkarıyor” diye öğrenciye bağıran öğretmen, öğrencilerin kendisinden güçsüz olmasını kullanıyordur ve işini suistimal ediyordur bana göre.

Bağırtı çağırtı kabul edilemez şeyler. Çocukların çıkaracağı zorluklara rağmen bağırmamayı beceremeyen bu mesleği seçmesin. Ben özel sektörde başıma geleceklerle mücadele edemeyecek biriydim, seçmedim öyle bir meslek. İşin zorluğunu kimseden çıkaramayız çünkü. Hele sırf gücümüz yetiyor diye çocuklardan asla.
Öğretmenliği bu saydığınız mesleklerle bir tutamazsınız.Hangi meslekte mesai bittip eve gittikten sonra çalıştığın patronun veya iş arkadaşlarının ailesi ile muhattap olunuyor?Hiç bir meslekte bu yok.Okulda öğretmenlerin işi biter çoğu zaman eve geldiğinde hem kendi ailesi ile ilgilenen öğretmen hem de sınıfındaki öğrencilerin velileriyle ve öğrencilerle ilgilenmeye devam eder.Ödevde aklına takılanı öğrenci sorar veli sorar.Öğretmenliği diğer meslek gruplarıyla bir tutmak ne kadar doğru?
 
Forumdaki öğretmenlerle ilgili kurulan cümlelerin çoğu aşağılayıcı..Sanki öğretmenler derse girmek için senelerce eğitim almamışlar hiç bişey bilmiyorlar da bi sizler doğrusunu biliyorsunuz oturduğunuz yerden.(bazı yorumlara istinaden yazıyorum konu sahibine değil lafım .)Müdüre şikayet et demek hele en cahilce olan yorumdu.Ben bütün bu yorumların alt metninde kedinin ulaşamadığı ciğere mundar demesinin yattığını düşünüyorum.Bazı hanımlar çok üzgünüm öğretmen değilsiniz uzmanı olmadığınız bi konuda ahkam kesemezsiniz.

Detaylarını bilmediğiniz bir konuyla ilgili bi öğretmeni suçlayamaz ve yargılayamazsınız.
Çocuğa bağırılmayacağını bilmek için öğretmen olmaya gerek yok. Problemi müdürle paylaşmakta ne gibi bir sakınca var?
 
Ozel olarak ilgilenmesine gerek yok ki etkinlik bittiginde "cocuklar yapistiricilar kapandi mi ?" derse,olay çözülür. Madem bu sorun çok yaşanıyor,ağzından çıkacak 1 cümleye bakar,bunun yerine çocuğa bağırıp,sevkini kırmak daha kolayına geliyor,kendi asaglik kompleksini ve sorunlarını çocuk üzerinde çıkaracak.30 kusur yasindayim,anasinifi ogretmenimi tebessumle anarim. Ileri gitmek yerine,geri gidiyoruz.Bagirmak bir şiddettir bunun açıklaması olamaz zaten
Hayatınızda kaç kere sınıf ortamında bi öğretmen olarak bulunduğunuz o kadar belli ki.Sıfır kere…Çocuklar yapıştırıcılar kapandı mı diye sorun bakın bakalım kaç tanesi
Kapanmış olacak.Hiç birşey bilmeden böyle biliyormuş gibi konuşmalar yok mu 🤦‍♀️
 
Bir problem olduğunda öğretmenin kendisi ile konuşulur.İyi o zaman öğretmenler de çocukla ilgili problem olduğunda velisiyle değil müdürle görüşsün.
İsteyen öğretmenle konuşsun isteyen müdürle. Ben de eğitim sektöründeyim. Bir öğrenci isterse beni direkt amirime şikayet edebilir, ne yaptıysam arkasındayımdır hiç gocunmam.
 
Hiç sağlıklı bir ruh halinde değilsiniz. Neden sizin bile olmayan,bakma zorunluluğunuz olmayan bir çocuktan ayrı kalınca gözleriniz dolsun ve neden dört yaşındaki minicik çocuğa bağırın. Bu normal mi?
Benim de yeğenim var, asla bağırmam . Yeğenim için de Allah vermesin,bir hastalik vs kötü durumu olmazsa da aglamam,neden ağlayayım ki?
Aynı şekilde ablam ve kocası da çocuğuna asla bağırmaz, asla tablet televizyon açmaz, asla paketli gıda yedirmez, her gün duzenli kitap okurlar ve insanların çocuğun yanında salak salak konuşmasına engel olur, öz annesini bile 'yapmazsan küserim' dedi diye "kendi özgür iradesi var,insanlar küsmesin diye istemediği şeyleri yapamaz" diye çocuğunu savunan biri.
Neden dünyada duygularını normal ve tutarlı yaşayan insanlar olduğuna inanmıyorsunuz ki?
Benim annem de bağrına basar severdi, on dakka sonra gereksiz yere bagirirdi. saçma sapan,duygu kontrolü olmayan turk annesi modu. sonra gel de sağlıklı iletişim kurmayı öğren. Ama babam delirecek kıvama geldiğinde bile sesini asla yükseltmedi. Yani bir çocuk bagirilmadan da büyüyor ki ben 31im ablam 33.
Çocuk dogurduysan sabırlı olacaksın, senden başkası olmayan -sana muhtaç bir varlığa bağırmak korkunç bir şey bence.
Konuyla alakalı degil ama yazmak istedim görünce. benim de anneliği gerçekten kötü bir arkadasim var. O da bütün annelerin bağırdığıni,bazen popoya vurduğunu, babaların kızdığıni, tüm annelerin arasıra çikolata meyvesuyu verdiğini ve sussun diye YouTube izlettiğine inanıyor. Oysa kendisi öyle
Ağzınızı öpeyim 😍
 
İsteyen öğretmenle konuşsun isteyen müdürle. Ben de eğitim sektöründeyim. Bir öğrenci isterse beni direkt amirime şikayet edebilir, ne yaptıysam arkasındayımdır hiç gocunmam.
O zaman bilirsiniz amire şikayet edince ne oluyor ne yapabiliyor müdür?İnsanlar şöyle düşünüyor sanki biz fabrikada çalışanız bir patronumuz var şikayet edilince işimize son verilecek ya da davranışlarımız değişecek..Okulda müdür de öğretmen de devlet memurudur.Diğer kademelerdeki gibi ast üst durumu yaşanmaz.Bu da sorununuzu çözmez bu yüzden.Bir velinin öğretmenle konuşmayıp direkt müdüre gitmesi olayın gereksiz uzaması ve çözümün uzaması demektir.
 
Valla bazı öğretmenler de normal bulmuş bazı davranışları ama ben özellikle çocukların 10 yaşına kadar bu tür cezalarin travma olarak kaldığına inanıyorum onların işi de zor anliyorum ama iki oğlum var ikiser yıl anaokuluna gittiler ikiside kurallara uyan hareketli çocuklae değillerdi ikisininde sadece birer öğretmeninden memnun kaldım ben şikayetten ziyade sınıfı değiştirmeyi tercih eden tarafım çünkü ne kadar konuşursanız konuşun değişmiyor ben büyük oğlumu sürekli sınıfta bağıran bir öğretmene maruz kaldığı için ikinci dönem göndermedim ikinci yıl tam gitti ilkokul öğretmeni çok yumuşak çocuklarla arkadaş gibiydi bir tane bile veli şikayet etmezdi kusura bakmasınlar ama her öğretmen de işini layikiyla yapmıyor
Tabi sizin istediğiniz gibi değilse bir öğretmen işini layıkıyla yapmıyor oluyor çok haklısınız.
 
Çocuğa gücü yetiyor. Bir de çocuk eve anlatınca “hayal gücü çok kuvvetli” gibi açıklama(!) yapabiliyorlar. O hem 20 öğrenciyle hem idareyle baş etmekte zorlanan öğretmenler bir de müdüre bağırıverseler keşke. Ama olmuyor tabii böyle istenmeyen olaylar, müdürle görüşme anında sinirler pamuk gibi oluyor.
Siz eğitim ortamında ne olarak bulundunuz acaba.Müdürle öğretmen arasında da tartışma çıkar ben çok şahit oldum.şu okul öğretmen ve müdür ilişkisi hiç hayal ettiğiniz gibi değil.
 
Bakın okulu basarım, yıkarım, öğretmenin ağzını yırtarım tarzı yorumlar gerçekten çok çirkin. Rahatsızlık duyduğunuz konu hakkında ertesi günü gidip öğretmene dün kızım eve geldikten sonra bunları anlattı bir problem mi oldu hocam biraz üzülmüş ben de üzüldüm diyerek hesap sorar gibi değil ama ben diliyle ne olduğunu sorarsınız. Öğretmen de anlatır. Hepimiz insanız, öğretmen de canavar değil. Konuşmanın akışına göre terbiyesizleşmeden cevabınızı verirsiniz. Olaylara sakince yaklaşın gerisi hallolur.
Ogretmen bu saygi ve sevgi dolu yaklasimi benim cocuguma gostermeyecek ama ben son derece kibar ve anlayisli bir sekilde onunla konusmaya gidecegim??? Suclamadan soru soracagim??? Bu neyin kafasi?
 
2 tazmanya annesi olarak bu konuda fikirlerim çoğuna zıt olacaktır.
Geçen sene büyük oğlumun sınıfı 12 erkek 4 kız idi.
Bu dengesizlik ile ne savaşlar boğuşlar yaşandı, sıralar mı uçmadı havada çocuklar mı.
Sanmıyorum sakin bir şekilde seslenildiğinde dursun o çocuk, benimki durmaz durmadı da çünkü ve o gürültüde bir nevi her birinin can güvenliğini korumak adına avaz avaz ben bağırırdım, kaldı ki öğretmenimizin de bağırdığı oldu.
Bir gün bile sormadım ‘neden’ bağırdınız diye çünkü söyledim, 2 azman annesiyim.
Kadının her şeyden önce sapasağlam kalmaları adına tüm gün efor sarfetmesi kıçı başı dağıtması bir yana, yakası iliklenmemiş diye soran velilerle cebelleşmesi ayrı, müfredat bir yandan, kaçan yardımcı öğretmenler için herkese baş kaldırıp ben tek idare ederim çocukları yüzüstü bırakacak kimseyi istemiyorum deyip, evladının hastalığıyla sınandığı dönemde gece hastanede refakate kalıp sabah okula gelip büyük sorumluluk altına girişi…

Çok şükür kazasız belasız bir sene geçti ve gözümde devleşti, canım öğretmenim💕
Ceza yöntemi de uygulandı ama cezası mahrum bırakmak olmadı, sessiz şekilde 1 dk kalmasıydı.

Lakin, herhangi bir eşya unuttu, ödevini yapmadı, konuştu vb basit kısaca kaos dışı durumlarda asla kabul edilebilir bir şey değil.
Ve park gibi bir yerde mahrum bırakmak oldukça aşırı.
Ben kendi evladımı disipline etmek istesem bile gözünün önünde ceza verilen şeyi yaşanması, yenmesi adil değil hatta çok aşırı iken, bunun toplum içinde yapılması utanç verici.
Bunu hazmedemem sanıyorum ki fikirlerimi belirttim, kurallı da anneyim, öğretmene eti senin gerisi benim dememe rağmen şunu kabul edemem.
 
Ogretmen bu saygi ve sevgi dolu yaklasimi benim cocuguma gostermeyecek ama ben son derece kibar ve anlayisli bir sekilde onunla konusmaya gidecegim??? Suclamadan soru soracagim??? Bu neyin kafasi?
Bu yaklaşımı çocuğunuza göstermediğinden nasıl bu kadar emin oluyorsunuz? O anlarda onların yanında mıydınız ? Emin olmadığınız detaylarını tam bilmediğiniz konuda bir öğretmeni yargılamak neyin kafası oluyor peki ?
 
Back