İHLAS
Kelime-i Tevhidi ihlasla zikreden kimse kısa zamanda kelime-i tevhidin meyvesini toplamaya başlar. Yalnız zikirde ihlas çok önemlidir. İhlas riyakarlığın zıddıdır. Allah ayeti kerimelerde ve hadisi şeriflerde;
‘İhlas la ibadet edin. Allah ancak ihlasla yapılan ibadetleri (amelleri) kabul eder’ ‘ihlasla yapılan az amel (az bile olsa) Kıyamet günü sana yetişir (seni bulur.) buyuruluyor.
‘İbadetlerini ihlasla yapanlara müjdeler olsun. Onlar hidayet yıldızlarıdır. Fitnelerin karanlıklarını yok ederler.’
İhlasla yapılan zikir ve ibadetler; kişide bulunan nefsi emareyi (nefsinin arzu ve isteklerine kendisini kaptırmış kimselerdeki hayvani nefsi) yok eder ve insanı ulviyet mertebesine yükseltir. Böylece kalbindeki şehevâni duygular yavaş yavaş sönmeye başlar ve dili Allah’ı zikrederken kalbide şeytanî şeylerle meşgul olmaz. Özü ve sözü bir olur. Fikri ne ise zikri de öyledir. Yani sadece kuru kuruya Lâ ilâhe illallah kelimesini tekrarlamak yeterli değildir.
Önemli bir hususta Kelime-i Tevhitte Allahı zikrederken onun Rasûlü’nü de şüphesiz tastik ediyoruz. Nitekim Allahu Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de: "Rasûlullah size ne getirdiyse onu alınız, kabul ediniz. Size neyi de yasaklıyorsa, onu yapmaktan vazgeçiniz" buyurmaktadır. (el-Haşr, 59/7)
Hal böyle olunca da Lâ ilâhe illallah kelimesinin ifade ettiği manayı hayatının her sahasında yaşamalı ve ayet ve hadislerin mantığınca, iyiliği emredip kötülüklerden de hayatının her anında sakınılmalıdır.
Yüce Allah (c.c.), Kur'ân-ı Kerîm'de ihlas ve tevhidden uzaklaşıp nefsi emmare ile hareket eden kimseler için: "And olsun ki, cin ve insanların çoğu cehennemliktir. Onların kalpleri vardır ki fehm edemezler (anlayamazlar) ve onların gözleri vardır, ama gerçeği göremezler ve onların kulakları vardır, gerçeği anlayıp (dinleyip) idrâk edemezler. İşte onlar aşağılıktır. Belki de onlar, hayvandan daha aşağı mertebededirler. Onlar gaflet uykusundadırlar" buyurur. (Araf Suresi Ayet 179)