- 28 Ocak 2010
- 7.509
- 436
- 37
Cok tebrik ederim... gercekten okuyunca insana bi heves geliyor, hele sagliginiz icin güzel etkilerini okudukca.
yarin detaylica bi arastirmam lazim, gec saatte denk geldim basliginiza...
alkali su olayi kafama takildi ve arastirdim, su aritma cihazlarida varmis ph seviyesini yükselten
ama cok pahalilar maalesef.
bi kitaptan bahsediliyor, ismi nedir?
Merhaba Ayris,suyun alkali derecesini anlamak için ph ölçüm solisyonu varmış,onu suya damlatıp renk çizelgesinde karışılaştırıp suyunun durumuna bakabilirsin satın alarak. Ayrıca satılan su kalitesi ölçüm cihazları da varmış.Alttaki linkte satışı var,bir bak.
TDS METRE,su kalitesi ölçüm cihazı - NİZAMOĞLU Su Arıtma Sistemleri 0258.2624546
* SU KONUSUNU BIRAN ONCE COZMEK ZORUNDAYIZ
"KANSERE SEBEP OLAN BESLENME ALIŞKANLIKLARIMIZ" konusunda düzenlediği toplantıda Prof. Dr. Kenan DEMİRKOL'UN konuşmasından alıntıdır."
- Şimdi içtiğiniz su ile neler elde ettiğinizi gözden geçirelim..
. O polietilen tereftalat maddesinden üretilmiş yani pet şişenin içindeki stalatlar suyun içine karışmış bulunuyor. Ayrıca o plastiği yumuşatmak için antimon denen bir ağır metal kullanılmıştır o da suyun içine karışıyor dolayısıyla siz hem stalat, hem de antimon içmiş oldunuz şu anda.
Peki, ne yapar bunlar size?
Bunlar hormon bozucular diye geçer. Sizin vücudunuzda bir takım hormonsal bozukluklar yaratır. Bu hormonsal bozuklukların bir bölümü, örnek, östrojen etkisini göstererek 5 yaşında çocukların adet görmesine sebep olur. İki buçuk yaşında bir çocuk getirdiler Lüleburgaz'dan adet görüyor. İki buçukyaşında.
Hamile bir kadın östrojen etki gösteren bir hormonsal bozucuyu aldığı zaman, omadde özellikle bu 19 litrelik su bidonlarında, onlar polikarbon denen birplastiktir ve ham madde olarak Bisfenol-A denen bir maddeden üretilir.Bisfenol-A'nın meme kanseri yaptığı 1930 yılından beri bilindiği halde ve130 tane bilimsel yayın olduğu halde bunun hakkında hala biz o bidonlardan su içmeye mahkum bırakılıyoruz. Bisfenol-A hamile bir kadının karnındaki çocuğun beynindeki cinsiyet ayrımmerkezine gittiğinde çocuğun homoseksüel olma olasılığı çok yükseliyor. Meme kanseri riski çok yükseliyor Erkekse prostat kanseri riski normal Bisfenol-A temas etmemiş insana göre 3 katartıyor. Yani musluk suyu için Allah aşkına.
- Arıtıcılar hocam?***
Paranız varsa arıtıcı kullanın. Ama paranız yok, arıtıcı alamıyorsunuz, musluksuyu için. Musluk suyu İstanbul'da kullandığınız plastik şişedeki su hangisiolursa olsun 100 kat iyidir. İSKİ'nın her ay İstanbul'daki bütün su havzalarının sağlık raporları internette yayınlanıyor. Biz geçen sene NTV'de bir su programı yapmıştık ve NTV Yıldız Teknik Üniversitesinde piyasadan topladığı suları bakteriyolojik incelemeye gönderdi. Hepsinde mikrop çıktı. Hepsinde istisnasız.Yani siz sağlıklı olsun, temiz olsun çocuğum mikropsuz su içsin diye mikroplu suyu paranızla içiyorsunuz. Bıraktım vazgeçtim mikroptan, kanser yapıyor.
Almanya'da geçen sene Ocak ayında Avrupa Birliğinin gıda güvenliği merkezi vardır.EFSA Ocak 2010a kadar Bisfenol_A'nın sağlık sakıncası olmadığını iddia ediyordu. Ama toplum baskısıyla Mayıs ayında biz buişi araştıracağız dediler ve Ekim ayında biberonlarda Bisfenol-A'nınkullanımını yasakladılar. Tamam, da biberonda yasakladın e çocuğuna Bisfenol-A'lı su bidonundan su katmıyor musun mamasını hazırlarken? Isı ve zaman etkisiyle plastiğin defalarca kullanılmasıyla Bisfenol-A'nın suya geçiş oranı çok artıyor.
Şimdi su ısınmaz ki diyeceksiniz. Arizona'da yapılan bir çalışmaya göre şehirlerarası su nakli sırasında kamyon içerisindeki su 80 dereceye kadar ısındığı saptanmıştır. 80 dereceye ısınan suo plastikten ne kadar madde çözüyor biliyor musunuz? Sizi de sülalenizi dekanser etmeye yeter. Antalya'da yazın açık havada duran suyun derecesi kaç acaba? Banyo bile yapamazsın o kadar sıcak suyla. Ne olur musluk suyu kullanın. Bırakın şu plastikleri.
- Hocam bazı yiyecekleri plastik poşetlere koyup buzluğa atıyoruz . Bu da sakıncalı mı?
- Şimdi bakın naylon folyo polietilen denen bir maddedir ve polietilenin bugüne kadar bir sağlık sakıncası saptanmamıştır. Daha büyük sorun yoğurt kapları. Mesela bazan çay içiyoruz köpük gibibardaklardan veya uçağa bindiğimizde şeffaf cam gibi çıt diye kırılan plastikbardaklar var, hem o polystryne hem köpük gibi olan bardaklar da polystryneonlardan stryne çayımıza geçiyor, o da kanser yapıyor.
Şimdi, plastik yoğurt kaplarında da, ben anlata anlata zannediyorum bazı firmalar artık polipropilen kullanmaya başladı. Kabın altına baktığımız zaman veya yanına baktınız zaman bir üçgen göreceksiniz. Üç oktan oluşan bir üçgen. Bu geri dönüşüm işaretidir. O üçgenin içinde bir sayı yazar. 5 numara polipropilendir altında da zaten PP yazar. Yoğurt alırken artık markaya göre değil kullandığı plastiğe göre tercihinizi yapın. Ben her yoğurt almaya gittiğimde maalesef aynı firma farklı marketlere farklı plastik gönderebiliyor. Daha ucuz marketlere adi plastiklerde, lüks semtlerdeki marketlere daha kaliteli plastikte gönderiyor. Ne acı. Yani ayırım yapıyor.
- Yani hocam üçgenin içinde 5 mi yazması lazım?
- Evet, polipropilen- 1,5 litrelik su şişelerinde 1 yazıyor.- Evet, işte o PET polietilen tereftalat, kötü, 1 numara kötü. Evde 19 litrelik bidonların altına bakın.Onda da 7 yazar. 7 “diğer plastikler” anlamına gelir. “Diğer plastikler”in içinde 6-7 farklı plastik vardır,bunlardan bir tanesi de polikarbondur onun için üçgenin altında PC kısaltması vardır.
Kitabı bulmuşsunuz ,ayrıca ilk olarak şu vidoyu izlemenizi ve Gül Kaynağı da takip etmenizi öneririm.Bu konuda çok güzel bilgiler ve tarifler veriyor.
TRT1
videoyu izledim gercekten süper bilgiler vermis
hemen su an trampolin alasim geldi
esimede söyledim, ama ameliyatli oldugum icin su an almami istemedi.
Aynen, diğer videolarında da çok güzel bilgiler ve alkali tarifler veriyor uygulamalı, sebze suyu da dahil.Tramboline ben de heves ettim de, dar evin içinde zor biraz hatta çok zor. Ayrıca çok geçmiş olsun. İlerki zamanlarda düşünürsün sen de.
biraz arastirdim ve kitabi siparis verdim:
biraz arastirdim ve kitabi siparis verdim:
zaferini kutlarım canım.merak ettğim bir konu var.günlük tükettiğin su,hazır su (saka) anladığım kadarıyla.masraflı olmuyor mu?çeşme suyu veya arıtma su içsek olmaz mı? onların alkali seviyesini nasıl öğrenebilir?ben de su arıtıcı var.bir de kireç vs. önleyici bir sistem taktırdı eşim.böyle bir su içiyoruz.bu su konusunda ne düşünüyorsun?
Canım önceklikle seni tebrik ediyorum. Konu başlığım için yazdıkların, araştırıp okuman ve de kitabı alna. Bunlar harika. Evet bu konu başlığını gerçekten güzel sonuçlar almaya başladığım ve hala da devam ettiğim için açtım. Alkali diyet aslında bir yaşam biçimi sadece bir diyet değil... Sadece su değil maslarınızdan sofra tuzunu kaldırmak zorundasınız. Bakın gerekli demiyorum, zorundasınız. Kitapta tuzla ilgili olan bölümler çok önemli. Ben şu an hayatıma himalaya tuzunu sokmuş durumdayım. hatta multiple siklerosiz teşhisi konulan annem de "Alkali Yaşam" sayesinde bu hastalıktan tamamen kurtulabileceğini öğrenince ilk önce sevdiklerime bıraktırmak için çaba sarf ettim. Sadece kilo değil eğre yaşam tarzı olarak benimser ve de bırakmazsanız bu sizin bir parçanız olacağından zaten sağlıklı olacaksınız, olacağız. Kitabı en son eşimin iş yerinde kanser tedavisi gören şefi okudu hem de iki günde. Eşim malum alkali su yapıp içiyor insan kaynakları departmanın da. Şefinin de dikkatini çekmiş ve iki günde bitirdi kitabı. Kemoterapi görmüş ve yaklaşık bir senedir işe gitmeyen bir bayan. Eşime "Tarık evdeki damacanın içine bikarbobat koydum şimdi bütün ev halkı alkali su içiyor. Uzun zamandır kendimi hiç bu kadar iyi hissetmemiştim" diyor. Düşünsenize kanserle mücadele eden bir insanın hayatına ne kadar güzel bir anlam ne kadar güzel bir değer. Ben önüme gelene anlatıyorum. Su evet hayatımızdaki en önemli şey, hücremizin yapı taşı. Lütfen bu konuyu bastıra bastıra anlatalım herkese. Geçen gün banyoya girdim ve sevinçten ağladım. Eskiden p.... ma kadar terler spor yapardım. Şimdi oturarak bu kitabın hayatıma kattıkları ile sağlığıma kavuşuyorum. Darısı herkesin başına.
Eki Görüntüle 573653
"Modern yaşam tarzının benimsenmesiyle birlikte yiyeceklerimizin çoğunu daha rafine, daha işlenmiş, daha katkı maddeleri içeren ürünler oluşturmaya başladı. Tüm bunlara ilave olarak, kimyasallarla dolu havanın solunması, toprağın ve suyun ağır metallerle kirlenmesi, cep telefonu, kablosuz internet, baz istasyonlarının yol açtığı elektromanyetik kirlilik gibi strese yol açan yaratan koşullar, vücudun asitlenmesine neden olan parametrelerden sadece bir kaç tanesidir.
Vücudumuzun hayatta kalma konusunda hiyerarşik öncelikleri vardır. En önemli metabolik özelliklerinden biri ise pH seviyesinin korunmasıdır.
pH seviyesi, vücuttaki denge sistemlerinin en önemlilerinden biridir. Alınan besinlerin işlenmesi sonucu ortaya çıkan asidi nötralize etmek için vücut bir dengeleme sistemi yaratır. Bu dengeleme prosesi için bir çok besin yapı maddesi ile birlikte potasyum, sodyum, magnezyum, kalsiyum gibi elektrolit mineraller de kullanılır.
Zaman içinde, daha fazla tüketilen asit yapıcı yiyeceklerden, zihinsel ve duygusal stresten dolayı asitleşen bir ortamda, vücut denge halini korumak için elektrolit mineral rezevlerini tüketmeye başlar.
Hayatımızı olumsuz etkileyen dış çevre koşullarını değiştirme imkanımız fazla olmasa da vücutta tüketilmiş elektrolit mineral rezevlerini tekrar doldurma şansını yakalayıp bu olumsuz gidişi tersine çevirme şansımız vardır.
Alkali Diyet Kitabının önerileri ile, beslenme alışkanlıklarımızı alkali ağırlıklı taze besinlerden oluşan bir programla biçimlendirerek Alkali Yaşama geçebiliriz. Bu programın önerilerinden biri olan pH değeri yüksek alkali su içmek, alkali yaşama geçişin en pratik yollarından biridir." Alıntıdır...
Aldığım su masraflı olmuyor, ha keza damacanadan daha da ucuza geliyor. Aldığım suyun ph değeri zaten yüksek olduğundan içine bikarbonat koyduğumda suyumun alkali seviyesi yükseliyor ki bu doğru yolda olduğumuz anlamına geliyor. Bence arıtılmış suyunun içerisine konu başlığında yazdığım bilgileri de okuyacak eczaneden sodyum bikarbonat alarak ekle ve suyunun alkali seviyesini arttır. Evet arıtıcıları çok övüyorlar ama konu hakkında detaylı bilgiye sahip değilim. Ama bildiğim tek bir şey var ki o da içtiğimiz su her şeyden önemli. Önce bu konuyu düzeltmeliyiz. Lütfen içtiğin suya sodyum bikarbonat takviyesi yap. Yine sormak istediğin bir şey olursa seve seve cevaplarım. Sevgilerimle..
Merhaba Nilufer inanın başarınıza çok sevindim ,bende bir türlü olmadı neden bilmiyorum başaramadım.Bugün benim günlüğümede yazmışsınjz.Lütfen vakit buldukça bizim sayfamıza da girip ve bizi aydınlatsanız. Bizde niye olmuyor bilmiyorum.Bizi keşke vaktiniz olsa da takip etseniz ve gerektiği yerde uyarsanız. Birde günlük ne yiyip içtiğinizi bizimle paylaşabilirseniz nerede hata yaptığımızı anlarız.
darligi takmiyorum kafama ama ses yapar mi diye düsünüyorum, komsular rahatsiz olur mu... üzerlerinde 100 kilo biri hop hop zilarken
Selam Nilüfer,başarın ve bilgilendirmelerin için tebrik artı teşekkürler. Sana sorum, kitabın sonunda ki,vitamin-mineral kısmında eczaneden alınacaklar da; OMG 3 ,Cla Tablet ,D3 vitamin,Mağnezyum tablet, Prebiyotik tablet vb. takviyeler var. Sen zayıflamaya başladığın süreçte bunları ya da bunlardan bazılarını kullandınmı - kullanıyormusun acaba?
bende saglik hakkinda olumlu etkilerini okudukca heveslendim, zayiflatici etkisi olmasida isin ekstasi.
zor bi hastalik döneminden gectim ve kendimi gercekten cok kötü hissediyorum
elimden gelse bütün gün uyuyacagim, 12 saat uyusam yetmiyor, uyaniyorum basim agriyor, kolum agriyor.
az uyusam dayanamiyorum durmadan esniyorum.
bunlarin düzelecegini umarak arastirdim en cok, sayende kesfettim bu yasam tarzini ve bana gercekten cok mantikli ve güvenilir geldi
2 gündür cok yogun bi sekilde arastiriyorum, yarin eczaneden gida takviyelerini ve karbonatimi alacagim, carsamba alis veris listeme göre
alkali gidalar...
hayirlisiyla carsamba günü diyete basliyorum insallah...
himalaya tuzunu nasil bulacagim bilmiyorum. peki bu himalaya tuzu normal sofra tuzuyla ayni tatda mi?
Canım seni çok iyi anlıyorum ki özellikle şu "zor bir hastalık döneminden geçtim" cümlen benim için çok büyük bir anlam ifade ediyor. Benim de asıl mutluluk sebebim aynı şekilde zor bir hastalık dönemimden sonra bu sonuçları almış olmam ve hala da alıyor olmam. Ya şu yukarıda uyku ile ilgili, ağrı ile ilgili yazdıkların, inanılmaz!!!!!!!!!!!!! Aynı ben, beni tasvir etmişsin. Sanki yazdıklarında kendimi gördüm ve senin de aynı sonucu yaşayacağını düşünürken şu an heyecanlandım. Burnum sızladı ve gözlerim doldu. Hele o durmadan esniyorum cümlen... Ben bunları yaşarken sadece kendimin yaşadığını düşünüyordum, ama sen de aynılarını söylüyorsun şu an. Demek ki başaranlardan birisi olacaksın sen de. Öncelikle burada olduğun ve konuyu takip ettiğin için asıl ben teşekkür ederim. Beni de bu yaşam tarzıyla tanıştıran sevgili doktorumdu. Çarşamba günü seni büyük bir heyecanla bekliyor olacağım. Zaten suyu içmeye başladığında kendini inanılmaz iyi hissedeceksin. Suyu içmenle ilgili olan detaylar var onları paylaşırım seninle. Himalaya tuzu için aktarlara gidebilirsin, zaten bilinen bir kaç marka var. Buradan yazamıyorum ama google arama motoruna yazdığında hemen karşına çıkacak, o ismin satış noktalarına da bakabilirsin. Bu arada himalaya tuzunun tadı bana hiç farklı gelmedi, ben bir fark hissetmedim. Senin de hissedeceğini zannetmiyorum. Çünkü öyle aman aman bir fark yok. Ama enteresan bir şey var ki himalaya tuzundan bir parça alıp üzerine su ilave ediyorsun ve bir gece bekliyor ertesi gün yüzüme sürüyorum ki cildim inanılmaz sağlıklı görünmeye başladı. Çünkü himalaya tuzunda 83 adet mineral var. Bunun dışında daha dün bir video izledim himalaya tuzunun ayrıca suya katılıp içilmesi ile ilgili çok önemli bilgiler vardı. Açıklamada şöyle diyordu,hücremizin yapı yaşı da sudan oluşur ve hücremizde bulunan su da himalaya tuzunda bulunan su hücremizdeki tuza en yakın olan tuzmuş ki bu da hücrelerimizin elektron taşımasına da yardımcı. Sonuçlarını ve yeni yaşam tarzını şimdiden kutluyorum. Sevgiler...
ayni seyleri yasadigimiz icin bu baslik bana direk hitap etmis demek...
kendimi 80 yasinda biri gibi hissediyorum, o kadar halsizim ki...
bugun alis verise ciktim ve himalaya tuzunu asla bulamam derken pat diye hic ummadigim bi markette karsima cikti
o kadar sevindim ki direk 2 kutu aldim.
ingiliz karbonatimi, omegami aldim ayrica. ph damlalarini aradim ama bulamadim, onlar suyun tadini degistirmiyor diye bulmayi cok istemistim
ama maalesef. onun disinda hayatimda almadigim kadar cok salatalik, morul, semiz otu aldim. esim sok oldu bunlari napican diye
icme suyumu depoladim, greyfrut aldim... yarin pazara cikip diger sebzelerimide alicam...
su an kullanamasamda trampolinimi bile aldim, en cok bunun icin seviniyorum, cünkü trampolinde ziplamak coook zevkli...
gelismeleri sana yazarim
Ya okurken mutlu oldum canım, eşimde bana demişti bu kadar otu ne yapacan diye, az önce aradı hadi çıkta birlikte alışveriş yapıp ot depolayalım diye ...
Bu arada bir buçuk litre suya yarım çay kaşığından biraz fazla karbonat koyman yeterli ki, suyun tadının değiştiğini bile anlamayacaksın. Ama gastrit ve reflü hastası olduğumdan ve her gün ilaç kullanmak zorunda olduğumdan su içmeye başlayınca bütün ilaçlarımı çöpe attım. Artık miğdem acımıyor. Eskiden oooo, her gece bütün gün yediklerimi kusardım. Şu an o suyu öpüp de başıma koyasım geliyor. Bu arada ben bir amerikan firmasının cla sını da tüketiyorum zaten kilo vermek istediğiniz dönemde tüketin yazıyor kiştapta da. Onu da bir aktardan çok alışveriş yaptığım için çok uygun fiyata almıştım. (bazı büyük aktarlar satıyorlar) Bir de ph damlasını google arattır markası ve satış noktaları çıkıyor. Tuza çok sevindim, dediğin marketi anladım sanırım geçenlerde eşim bitince oradan denk geldi demiş ve almış eve getirmişti ama daha kullanmadığım için yazmayı unutmuşum. Trampolin olayına gelince nereden nasıl aldın, çok merak ettim ben de istiyorumBana detaylı bilgi veri misin. Hadi hayırlısı bakalım. Bu arada açken ve tokken vucut ayrı kiloda oluyor. Başlamadan önce hem sabah kalktığında hem de yatmadan önce ki kilonu not edersen takipte zorluk çekmezsin. Yoksa tartın edinmen iyi olabilir. Öpüyorum seni...
Canım konuya yazdığım bazı cevaplar var, öncelikle su ile ilgili olan. Birincisi hemen eczaneye gidip sodyum bikarbonat alıyorsun, iki kilonu bana özelden at ki kaç litre su içmen gerektiğini hesaplayalım. Üç sabah kahvaltısı çok önemli onu oku ve lütfen sadece orada yazanları uygula. Dört, lütfen sofra tuzunu çöpe at ve himalaya tuzu al ve onu kullanmaya başla. Beş, mutfakta bulunan bütün katı yağları çöpe at, buna sıvı yağlar da dahil, sadece zeytin yağı olacak mutfağında. Altı, glütensiz ekmek almalısın, yok bulamam diyorsan kepek ya da çavdar ekmeği almalısın. Yedi sofranda inek sütü ve süt ürünleri olmayacak, bunlar mideni vücudunu bilinenin aksine mahvediyor, bunun yerini keçi koyun peyniri alacak. Sekiz, unu mutfağında bulun-durmayacaksın, un yerine glütensiz un olacak. Dokuz, öğlen üçe kadar sarı ve kırmızılar serbest, ama öğlen üçten sonra kesinlikle ve kesinlikle yasak. Yani akşam domates bile tüketmiyoruz( bu açtığım konu başlığında tüketilmeyecektir olarak yazıyor). On, önündeki tabağa baktığın zaman tabağının % 85 i sebze % 15 i de diğer yiyecekler olmalı, ki bunun adı oranlama ve sağlıklı yaşama adım. On-bir, Sevgi seni tanımıyorum ama ben seni seviyorum ve lütfen sen de kendini sev, kendine inan, ki ben sana inanıyorum. Bundan sonra her gün forum-dayım ve seni sürekli takip edeceğim öncelikli olarak konu başlığımda açtığım bütün yazıları detaylı okumanı rica ediyorum ki daha sonra pratik olarak soracağım sana. Çünkü bu sadece kilo vermekle alakalı değil bu sağlıklı olmakla alakalı. Bu maddeleri şimdi günlüğüne de ekliyorum. Herkesi teşvik edelim canım. En kısa zamanda artık sonuç alacaksın ben arkandayım... Sevgilerimle...
Yakında alkali yemek tariflerim olacak ki işimiz daha da kolaylaşacak :)