bir haber çalındı bugün kulağıma
ben anlamadım ey şems, anlayamadım
gitti dediler, kör kuyunun başına
gitti, bir nefeslik ömrünü vermeye aşka
ben gidemedim ey şems, beyitler helak oldu
cansız dilim
canlar araf oldu, ey şems, bensiz gitme
dediler, şems gitti, celalettin, bir can
dedim "şems benim, burdaysam da gittim
''Uyum güzelliktir.Uyum , suyun özelliğidir.Su, sabrın simgesi,istridyenin yurdudur.Su olmasaydı inci de olmazdı.Sabırlı ol ki istridye gibi inciler yapasın''
Serçenin ölmesinde bile bir bildiği vardır kaderin. Şimdi olacaksa bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa bugün olmaz. Bütün mesele hazır olmakta. Madem hiçbir insan bırakıp gideceği şeyin gerçekten sahibi olmamış, erken bırakmış ne çıkar, ne olacaksa olsun !
Bir zamanlar, geçip giderken
Bir yüz görmüştüm,
Acılarla dolu;
Sanki alabildiğine derin ve gizliden
Bana yakın.
-Tanrının bir armağanı -
Öylesine geçip, gözden kaybolmuştu...
...............................
............................................
Sana büyük bir sır söyleyeceğim
Kapat kapıları
Ölmek daha kolaydır sevmekten
Bundandır işte benim yaşamaya katlanmam
Sevgilim
Söylediklerini örtebildiğin kadar ört..
Yalnız dolambaçlı konuşma,yüzüme karşı konuş,içine doğru değil.
Susacaksan,istediğin kadar sus..yalnız kendine doğru susuk durma.
Bana doğru susuk dur.
Dolambaçlı konuşursan..emici susmalarla durursan...
Ben senin gözlerinin dışından içine inerim..ama sen..
Sen de benim gözlerimin içinden dışarıya düşersin sonra...
Din problemi,şer problemi,avrupalılaşma problemi...Bizim de gevelediğimiz mefhumlar.Ama kimsenin bu problemler üzerinde kafa yorduğu yok.Sağ kovuğuna çekilmiş,münzevi,mazlum,mustarip.Sol eline tutuşturulan reçeteyi kekeliyor,manasını anlamadığı reçeteyi.Tek ortak duygu düşmanlık.Diyalog yok.Tanzimattan beri hazır elbiseye ve hazır medeniyete meraklıyız.Tefekkür kılıçla fethedilmez.Bir parça kendi kafamızladüşünmek ne kadar güç...
* cemil meric.... Bu ülke ile tanismistim ... paylasilamayan gercek bir aydin!!!
Hayatla ilgili bilgiler tersinden öğrenilir
Okulda bir derse çalışır, öğrenir sonra sınava girersiniz.
Oysa hayatta önce sınava çekilir sonra bundan birşeyler öğrenirsiniz.
"Bu yükseklikte etraf o kadar sessiz ki, insan kendini o uzay maymunlarından biri sanıyor.
Sana öğrettikleri küçük görevi yerine getiriyorsun.
Bir kolu çek.
Bir düğmeye bas.
Neyi neden yaptığını bilmiyor, sonra da ölüp gidiyorsun"
Hakk'ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine,teslim ol.Bırak hayat sana rağmen değil,seninle beraber aksın.''Düzenim bozulur,hayatımın altı üstüne gelir'' diye endişe etme.Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?
-hiç evlendin mi?
-defalarca
-ters giden neydi Stirkoff?
-her şey efendim
-hayatının en iyi sevişmesini anlat..
-dört-beş çiğ yumurta ve yarım kilo kıymayı dar ağızlı bir vazoya koyup , Darius Milhaud ve Vaughn Williams eşliğinde..
-tamam tamam
-öyledir efendim
-baban kötü müydü?
-bilmiyorum efendim
-bilmiyorum ne demek?
-yani kıyaslamak güç efendim. sadece bir babam oldu
-seni döver miydi?
-sıra ile döverlerdi efendim
-hani bir tek baban vardı?
-herkesin tek bir babası vardır efendim. annemi kastetmiştim. o da kendi payına düşeni alırdı.
-seni sever miydi?
-kendisinin bir uzantısı olarak evet
-sevgi başka nedir ki?
-iyi bir şeye önem verecek kadar sağduyu sahibi olmaktır. kan bağı gerekmez. kırmızı bir deniz topu veya tereyağlı kızarmış ekmekte olabilir bu efendim.
-bir insanı sevmek mümkün mü Stirkoff?
-iyi tanımadığınız biriyse belki. ben insanları pencereden izlemeyi severim.
-Darius Milhaud , Vaughn Williams dinlemek ne oluyor? Beatles’ı duymadın mı?
-onları herkes bilir efendim
-onları sevmez misin?
-onlardan nefret etmem
-nefret ettiğin şarkıcı var mı?
-şarkıcılardan nefret edilmez
-şarkı söylemeye çalışan herhangi birinden?
-Frank Sinatra
-neden?
-hasta bir toplumun hastalığının depreşmesine neden olduğu için.
-gardiyan şu adamı işkence odasına götürün ve derhal işlemlere başlayın.
-efendim son bir istekte bulunabilir miyim?
-evet
-vazomu yanıma alabilir miyim?
-hayır bana lazım
-efendim?
-yani el koyuyorum. zapta geçecek. gardiyan bu sersemi derhal götür! ve bana biraz şey getir..
-ne efendim?
-yarım düzine çiğ yumurta ve bir kilo kıyma..
gardiyan ve mahkum dışarı çıkarlar. kral öne doğru eğilip düğmeye basar, teypte Vaughn Williams çalmaya başlar. bitli bir köpek , güneşin altında titreşen harikulade bir limon ağacına işerken dünya dönmeye devam eder..