Selam 6 sene önceki konuyu neden gündeme getirdiniz ki merak mı ettinizİlginç bir konuymuş. Madem boşanamazsın affetmeyi öğrenmek istiyorsun ki, bu defalarca aynı şeyi yaşayacağını kabul ettiğin anlamına gelir, o zaman araştırma deşme, gözünü kulağını tıka.
Selam 6 sene önceki konuyu neden gündeme getirdiniz ki merak mı ettiniz
Maşallah roman gibi.hayirlisiBunu tam olarak niye yazıyorum, sizlerden ne bekliyorum bilmiyorum. İcim çok dolu. Sadece birileriyle paylaşmaya, konuşmaya ihtiyacım var. Pek çok sebepten dolayı ne ailenle ne de arkadaslarinla konuşamayacağın seyler bunlar.
28 yıllık evliyim. Birbirimizi severek daha universite bitmeden evlendik. Aynı universitenin aynı bölümünden mezunuz. İki evli kızım ve bir delikanlı oğlum var. Şu anda yurt dışında yaşıyoruz.
Şubatta sevgililer gününden bir gün önce şüphelendiğim icin kızlarımla beraber eşimin evde bıraktığı İpad’ını karıstırdık ve 3-4 tane kadınla ayrı ayrı mesajlastığını, konustuğunu gördük. Şüphelendiğim, huylandığım halde ihtimal vermiyordum, belkide yakıştıramıyordum. Bir taraftan mesajlari okuyor bir taraftan da ‘yok ya, bunun bir açiklaması vardir , bu baban değildir.’ deyip durdum. Çünkü oldukca güzel, kavgasız gürültüsüz bir evliliğimiz var. Gece gündüz beni ne kadar sevdiğini, güzel bulduğunu söyleyip duran birisi. Gerçi son zamanlarda iltifatlar çok artmış ve inandırılıcığını yitirmişti. Artık duymamaya başlamıştım çünkü samimi bulmuyordum.
Eşim Allahtan ve günah işlemekten korkan, çevre tarafından sayılıp sevilen, iyi bir mevkide olan birisi. Herkes tarafından örnek çift olarak biliniyoruz. Sadece son bir yıldır işleri çok yoğundu. Hafta içi en az 4 gun gece 10a kadar toplantıları oluyordu. Toplantılarin çoğuna evden telefonla katılıyordu. Ben şikayet etmeyerek, onu rahat bırakarak ona iyilik yaptığımı düşünürken o bu sıkıntı ve yoğunluk içindeyken meğerse kendisini heyacanlandıracak birşeylerin arayışı içine girmiş. Pek çok bayana kuyruk sallamış, 4 bayanla da sohbeti ilerletmis ( Not: Cinsellik yok, sadece mesajlaşma ve görüntülu gorüşme vs var) bunların çoğu Linkedin’den iletişime girdiği kişiler. Öyleki bir tanesi nikah yap ikinci eşin olayim deme cüretini bile göstermiş
Bizimki de güya böyle bir şey mümkün değil, bunun duyulmamasi imkansiz, ben de duyulursa eşimi kaybetmekten korkarim falan filan demis.
Bu arada bu bayanlardan iki tanesi baska sehirde, bir tanesi Cidde de diğeri de İstanbulda. Bir tanesi Rus dönmesi ama bir şekilde müslüman olmuş. Başı kapalı ama eşime saçı başı açık, mini etekli resim gönderebiliyor. Allah hidayet etsin. Diger ikisi Arap asıllı, biri de Türk.
Türk olani evli ama başı açık ( diğerlerinin başı kspalı olduğunu soylediim için belirteyim istedim. Edepsizliğin açığı kapalısı olmuyor) Eşlerimiz ilerde ölürse kaldigimiz yerden devam ederiz deyip yıldızlara bakıp hayal kuruyor. Keşke 24 yıl önce kendimizi tutmasaydik şimdi pişmanım diyor. Her zaman aşk bulunmuyormuş. Bulunca bırakmamalıymış( mesajindan alıntı). 24 yıl önce neyi yarım bırakmışlardı hala öğrenemedim. Bizimkine göre bu kendi kendine gelin güvey oluyormuş.. 24 yil sonra sen kadını linkedinden ara bul yada kadın mesaj attiysa da kabul et ve yildizlara bakip hayaller kurmasina sebep ol, sonra da suçu kadına at. Tabi ben de yedim...
Yarım bıraktıkları şeyi hala öğrenemedim. Yok öyle bir şey diyor bizimki. Kadının kuruntusuymuş. Arayıp sorarım diye tehdit ettim. Ara dedi. Herhalde aramacağımı tahmin etti. Aslında içimdeki şeytan kadını arsmak yerine kadının kocasına mesaj at diyor henüz şeytana mı meleğe mi uyayım karar veremedim. Ama yarım bıraktıkları, kendilerini durdukları şey neydi hala çok merak ediyorum ama öğrenmekten de korkuyorum aslında. Zaten berbat durumdayım bunu öğrenmek beni daha kötü hissettirecek.
En tehlikelisi o Rus dönmesi. Bizimki ‘halal love’ ( helal aşk) diyor. Erotik erotik mesajlar atmış. Bu Nataşadan etkilenmişki eşim benden de öyle konuşmamı istemeye başlamıştı. Bir de tabiki nikah yapalım, ikinci eşin olayım demiş. Bunun gibilere söylenecek güzel lakaplar var ama siteyi sıkıntıya sokmak istemiyorum. Ben ilişkiyi öğrendikten sonra bizimki buna mesaj atmış. Bu yanlıştı, karım ve kızlarım öğrendi. Ben onları kaybetmek istemiyorum. Beni bir daha arama mesaj da atma diye. Ama bu kuduruk durur mu. Yalvarmış bizimkine hiç olmazsa bir kez buluşup çay kahve içelim diye. Kendince cazibesiyle bizimkini tavlayacak garibanım. Bu olmayınca da o zaman şu adamlardan hangisini seçeyim evlenmek için diye mesaj atmış. Bunu daha önce de konuşmuşlar. Belkide sohbetleri bu şekilde başladi, kadincağız taliblerinden hangisini seçeyim diye sormuş. İkisi evli diğer ikisi de bekarmış. Bizimki beşincisi seçenek ama ilk tercihti sanırım. Eşime belki de bak gelmezsen gidiyorum mesajı vermek istedi. Bizimki kimi seçersen seç ama evlileri tercih etme demiş.
Bunlar bir taraftan olurken, kapının önünde onlarla konuşup mesajlaşıp eve gelip beni ne kadar sevdiğini beğendiğini söylemesi asıl beni üzen ve kıran. İnsan sevdiği beğendiği eşi varken aynı anda nasıl başka birilerine yönelebilir, bunu yapıyorsa da nasıl olurda yüzü kızarmadan, kendini kötü hissetmeden sana gelip seni seviyorum diyebilir.
Şimdi çok pişman olduğunu, bu işi hiç ileri gotürmeyi düşünmediğini, neden yaptığını bilmediğini, bugün yarın zaten bitirmeyi düşündüğünü, beni ve ailesini ( çocuklarını) kaybetmek istemediğini söylüyor. Uzun zamandır bana ev işlerinde yardım etmezdi artık sürekli yardım ediyor ( ben de çalışıyorum) . Benimle vakit geçirmek için hafta sonlari küçük tatiller ayarlıyor. Velhasıl unutturmak için elinden geleni yapiyor. Ama ben unutamıyorum. Gelgitler yaşıyorum. Bazen iyi oluyoruz bazen de durduk yere başlıyorum ağlamaya. Çoğunlukla kimse yokken ağlıyorum yeter artık demesinler diye. Duygusal olarak kaldıramiyorum olup bitenleri.
İlk defa böyle bir şey oldu diyor ama Türk kadınla olan geçmişi 24 yıl öncesine dayanıyormuş. Yani 24 yıl önce bir duygusallık yaşamışlar sonra ara vermişler.
Ayni kişi mi bilmiyorum sma evliliğimizden iki yıl sonra eşimi şirket ortakları ortaklıktan çıkarmışlardi bir kadınla uygun olmayan bir şekilde görüşüyor diye. Bunu ben o dönemde öğrenmiştim ama nedense çok üzüldüğüm halde üzerine gitmemiştim. Bir de o dönemde benim birkaç fotoğrafımı bir kadına gosterdiğini söylediğini hatırlıyorum. Kadin bir de kalkmış ‘ karın o kadar da güzel değilmiş’ demiş ve bizimki bunu gelip bana söylüyor. Bu adamlarda biraz salaklık var sanırım yada çok saflar ya da benim anlayamadığım başka bir amacı vardı bana söylemekte Bunu insan gelip de karısına söyler mi... Bende de tabi salaklık var. Adam kurduğu işinden oldu, işsiz kaldı çok üzgün bir de ben üzmeyeyim diye sesimi çıkarmadım. Şimdiki aklım olsa kafasında birşeyleri kırar ya da kapının önüne koyardım herhalde. Aşkın gözü kör diye boşuna demiyorlar. Resmen aptal gibi olup biteni seyretmişim, kabullenmişim.
Yine bu dönemde kurban bayramında tek başına karadenize kafasıni toplamak icin tatile gitmek istemişti. Resmen kafamı toplamam gerekiyor demişti. Ben izin vermemiştim, ben bayramda bebekle tek başıma ne yapacağım diye. Simdi düşünüyorumda belki de kadınla tatile gidecekti, ya da kafası karışıktı ve ikimizden birisini seçmek için düşünmeye ihtiyaci vardı.
Şimdi de bana daha önce hic böyle birsey yapmadim hep sana sadıktim diyor. Komik. Yukarda anlattiklarımı hatırlatıyorum yine de iki dakika sonra daha once böyle bir sey yapmadım bu ilkti diyor
Ya nişanlıyken ya da evlendikten hemen sonra eşimin memleketine gitmiştik. Onların aile dostlarına da çok gerekliymiş gibi el öpmeye gittik. Karşı tarafın kızı ile bizimki lise döneminde birliktelermiş. Ben bunu önceden biliyordum. (Benim kızlar olsaydı hayatta gitmez ve kavga çıkarırlardı.) Aileler de aslında ikisinin evlenmesini çok istiyorlarmış ama bizimki kızın kendini beğenmiş tavrına kızmış ve ilişkiyi kesmiş. Sonrada biz evlendik. Onlara gidince ne ara konuştularsa kız kalkmış bunun için mi beni bıraktın demiş güya. Bizimki kalktı bunu da bana söyledi. Şimdi düşünüyorum da akıllı bir adam, art niyeti olmayan bir adam bunu söylemez karısına. Ben sormadım bile sen niye söylüyorsun ki? Beni küçük düşürmeye mi çalışıyorsun, kendimi niye kötü hissettiriyorsun. Ne geçecek eline. Artı kedi ulaşamadığı ciğere mundar dermiş. Hangi kadın der benim yerime daha güzel birisini bulmussun diye. Karın çok güzelmiş ama sen onu bırak bana gel demezki hiç bir kadın. Akıl var mantık var.
Düşündükçe sinir oluyorum; sinir oldukça düşünüyorum.....
Son 4 kadını öğrendikten 3-4 hafta sonra eşime başka bir kadın messengerdan mesaj attı. Facebook hesabı büyük bir ihtimalle sahteydi çünkü 2 hafta öncesinde kurulmuştu ve arkadaşlistesi boştu. Kadın doğrudan girdi konuya kırık bir Türkçeyle. Yunanıstanın bir köyündenmiş, 26 yaşındaymış, bekarmış ve bakireymiş. Bizimkiyle konuşmak tanışmak istiyormuş. Bizimki de ben evliyim deyince de benden ailene zarar gelmez diye mesaj attı. Tövbe tövbe. Bana ne yaparsa zarar vereceğini düşünüyor ki bu. Bir de evli adamı ayartmaktan daha zarar verici ne olabilirki? Bizimkinin eli ayağı birbirine dolaştı benden çekindiği için.
Kızmadım değil. Sonucta bir bayan ismiydi ve doğrudan ‘güzel insan’ diye mesaj atmış. Sen niye geri dönüyorsun mesaja. Güya tanığı bir erkek de ona mesaj atarken güzel insan diye yazıyormuş, o sanmış. Doğru olabilir ama daha yeni bir sürü halt yemişsin insan daha dikkatli olmazmi bu konularda. Hayal kırıklığı üzerine hayal kırıklığı yaşattı bana. Bu kadının o Rus çırpıntısi olduğunu düşünüyorum belki de Türk olanıdır. Eşimi test etmek istemiş olabilirler. Gerçekten karısını mı bırakmak istemiyor ya da benden sıkıldı başka kapılara açık mı diye. Aklım mantığım o ikisine işaret ediyor.
Ayrılmayı düşünmedim. Bir yuva kolay kurulmuyor. Adam da özünde iyi birisi: ev ve iş dışında gittiği bir yer yok, hiç bir babadan gormediğim kadar ilgili bir baba, benim aileme hiçbir saygısızlığı olmadı, istediğim zaman beni gönderir ailemin yanina, ufak tefek kırgınlık alınganlık dışında çok güzel ve mutlu bir evliliğimiz vardı. Cinsel yaşantımızın da pek çok evlilere göre daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Bunalıma girdi bir hata yapti diye düşünmek istiyorum.
Bu yüzden evlilik danismani ile hem ayrı hem de birlikte gorüşmeler yaptık. Arada iyi oluyorum. O zaman çok mutlu oluyoruz. Yeni evliler gibi. Bazen de birseyler tetikliyor herhalde herşey gözümün önünden film şeridi gibi geçiyor. Varsayımlarda bulunuyorum, gözümde büyüttükçe büyütüyorum, ya da olaylar arasında bağlantılar kuruyorum. O zaman gözüm görmez kalbim sevmez oluyor, bir kaşık suda boğasım geliyor onu.
Konuştuğu kadinlara çok kızamiyorum: Türk hariç. O evli, çoluklu çocuklu olduğu halde evli bir adamla böyle uygunsuz diyaloğa girdiği için ona çok kızıyorum.
Kendimi diğerlerinin yerine koyuyorum. Boşanmış evlenmek isteyen birisi olsaydim ben de bana kuyruk sallayan yakınlaşmaya çalışan adamlari değerlendirirdim. Ama onlarin hatası da kendi evliliklerinin bozulması kocalarinin kendilerini aldatmış olmasından olduğu halde kendi çektikleri acınin aynısını başka bir hemcinslerine reva görmelerinden. Sen adamın evli olduğunu bile bile niye adamla konuşmaya devam edersinki. Bizimki onlara bu konuşmalardan birşey beklememelerini, karımı seviyorum dediğini söylediğini söyledi bana ama ben buna hic inanmadım. Hic bir kadın ben karımı seviyorum, ayrilmayı düşünmüyorum, öylesine sizinle konuşuyorum diyen bir adamla konuşmayı devam ettirmezler. Yanlış mıyım? 40 indan sonra hangi kadın ciddi olmayacak bir ilişkinin peşinden koşar?
Demekki bizimki onlara ben evliliğimde mutlu değilim mesajı verdi diye düşünüyorum. Bu da beni çok üzdü. Çünkü bana mutsuz olabileceğini düşündürecek hiçbir davranışı yoktu. Tabiki bizimki bunu inkar ediyor, kesinlikle mutsuz bir evliliğinin olduğunu söylemediğini söylüyor. Ben inanmıyorum buna.
Ve bu kadınların bana acımış olabileceklerini veya vah vah ne kadar kötü bir evlilik yaşıyor bu adam huzuru bende bulmaya çalışıyor diye düşünmüş olma ihtimalleri beni çileden çıkarıyor.
Eşimin bunlardan başka kadinlara attığı mesajlara baktim ve şok oldum. Kendini nasıl bu kadar küçük düşürebildi diye şaşırıp kaldım. Kızı yaşındaki kıza belki benim kızları tanıyorsundur diye fotoğraf göndermiş. Bir fotoğrafta kendisi ve büyük kızım diğerinde yine kendisi ve küçük kızım başkasında da kendisi ve oğlum. Ama fotoğraflarin hiç birinde ben yokum. Gördüğün gibi benim hayatimda karım yok mesajı var ve al sana benim fotograflarim. İyice bak. İlgilenirsen ben burdayım mesajı. Pislik , sapık, gözü dönmüş herif. Bazen bunları düşününce resmen iğreniyorum ondan. Pis şeytan da rahat durmuyor. Her şeyin önünü arkasını bütün detaylarıyla düşündürtüyor insana. Evliliği bozacak ya her türlü hileye baş vuruyor.
Bir de beni çok kızdıran sözleri oluyor eşimin. Kendince beni rahatlatmaya çalışıyor ama beni iyice çileden çıkarıyor.
1: ben bunu ileriye götürmeyecektim zaten. Hiç birsey yememek niyetiyle sofraya oturup birşeyler yemeden sofradan kalkan birisini gördünüz mü? Ben görmedim.
Bir yıl onceki eşime sen bir kadınla elektronik ortamda duygusal bir ilişkiye gireceksin deseydin hayatta buna imkan vermezdi. Böyle bir sey mümkün ve doğru değil, çok yanlış, ben böyle bir şey asla yapmam derdi. Ama öyle bir adam kalkıp 4 ve daha fazla kadinla aynı anda gorüşmeye başladıysa ben onun kendini tutabileceğine, bu ilişkilerinin ilerlemesine mani olabileceğine inanmıyorum. Nefsine hakim olabilen bir insan başta hiç kalkışmaz bu işlere, kalkıştıysa da nefsine yenik düşüp gittiği yere kadar götürebilirdi. Beni rahatlatmaya çalışıyor ama aslında kendi kendini rshatlatiyor ve inandırıyor.
Bunun yanliş olduğunu ve her türlü sonuca yol açabileceğini kabul ettirmek için baya bir uğraştık psikolog ile.
Kabul ettiğini söylüyor ama cümlesi şu. Tamam kabul ediyorum, yanlıştı ve daha başka yerlere gidebilirdi ama benim niyetim ileri götürmek değildi kesinlikle. Zaten bitirecektim.
2: Bak şu an sana sadığım. Dizinin dibinden ayrilmiyorum. Niyetim kötü olsa şimdi başkalarıyla aldatıuor olabilirdim.
Bu lafların beni rahatlatacağını nasıl düşünebiliyor bu adam bilmiyorum. Farkında değilmi o treni kaçırdığını. Yada benim de onu aldatabileceğimi niye düşünmüyor bu adam. İstesem bulamazmiyim çevremde dört dönecek adam. Her b.ka konacak sinek vardır. Ki ben kendimin bal gibi kıymetli olduğumu düşünüyorum. Aldatmıyorsam bu benim kendi seçimim. Aldatan insanlarin kafalarinda da problem olduğunu düşünüyorum. Normal değil o insanlar. Burda şunu da söylemek istiyorum. İnsanlar bir şekilde karşı cinsi beğenebir, dikkatini çekebilir bir elektriklenme hissedebilir. Bu Allahın kanunu. Hem imtihan sebebi hem de helal yollar aranarak (beğendin sevdin ve evlendin) neslin coğalmasina vesile. Ama bence aklı başında olan insanların böyle bir tehlikeyi sezinledikleri anda o kişinin bulunduğu ortamlara girmekten çekinmeleri, kendi kendilerine telkinde bulunmalari gerekir. Yanlış olan aklindaki ve kalbindeki kıpırdanmalari görerek ve bilerek önlem almamak ve haram ilişkilere, sanal dahi olsa, ortam hazırlamak.
3: eskiden beri bayanlarla konuşurken çok rahattı. Tanısın tanımasın hal hatır sorar sohbet eder. Arkadaslarımız var adam selam almaz selam vermez bana ama bizimki hanımıyla sohbet eder. Soyledigimde de ‘benim huyum böyle, değiştiremem’ derdi. Hiç umursamazdı hanımım rahatsız oluyor diye. Bu arada benim rahatsız olmamın sebebi bu hanımlardan birisi oldukça garip davraniyordu. Kendi eşi ile sıkıntısı vardı ve Sanki eşimin ilgisini çekmeye çalışıyor gibydi. Bunu benim kızlar da fark etmişti ve onların dolduruşu ile bayana biraz kızmıştım davranışlarına dikkat et diye. Bir süre konuşmamıştık her hafta aynı ortama geldiğimiz halde. Ve aynı kadının eşi benim verdiğim selamı almıyordu biz onlara gittiğimizde. Bunu hatırlattığım halde dikkate alınmiyordum. Resmen gözümüzün önünde flört ediyorlardı. Arbada eşler de olduğu halde araba yarışı yspmak gibi evli çoçuklar var bunlar bizim gözümüzün önünde flört ediyor. Ben kızdım bizimkine. Onun kocası bunu fark etti mi bilmiyorum. Ama aralarının uzun zamandır iyi olmadığını ve boşanmanın eşiğinden döndüklerini duydum başka bir arkadaştan. Allah hidayet etsin. Herkese doğruyu ve yanlışı göstersin
4: Eşimle ilgili beni endişe ettiren olaylardan birisi de sürekli pohpohlanmaya ihtiyaç duymasi. Surekli gelip bu böyle övdü, şu ne kadar başarılısin dedi, bugün takım elbiseme bir sürü iltifat aldım, benim burami beğeniyor musun, şuramı beğeniyor musun, ben bunu herkesten daha iyi yaparım vs ..... Hiç bir gun geçmiyorki kendisini övmesin veya övüldüğünü soylemesin veya övülmek beğenilmek istemezin. Bu da beni çok korkutuyor. Ortalık erkek avcısı kadınlarla dolu. Yaptıklari tek şey adamlari pohpohlayarak ilgiyi üzerlerine çekmek. Ben sürekli eşimi pohpohlamak mı zorundayım başka taraflara yönelmesin diye. Ayrıca birisinin sürekli kendini övdüğünü görünce ben gıcık oluyorum. İnadına övmek istemiyorum. Bunları burda yaziyorum sma aslinda surekli övüyorum onu. Aslanım benim, Sen onu da yaparsın, bunu da başarırsın, senin önünde kimse duramaz, seni çok beğeniyorum vs vs.
Nedense yetmiyor yada görüldüğü kadarıyla yetmemiş
Bir de bu psikologlara sinir oldum.
Erkekler eşini sevdiği halde gidip onu aldatabiliyormuş. Bu erkeklerin fıtratında varmış vs. Kadınlar ise ancak eşini sevmiyorsa aldatırmış. Ben bunu kesinlikle kabul etmiyorum. Aldatma aldatmadır. İnsan bir insana evlilik bağı ile söz vermişse ona ihanet edemez. Kadın veya adam sevmiyorsa açıkça konuşsun eşiyle ve gerekiyorsa da boşansın ama aldatmasın. Aldatma olayında aldatılan taraf çok üzülüyor ve yıpranıyor. Benim babam birkaç yıl önce rahmetli oldu. Onun vefatında hissettiğim acının aynısını hissettim eşimin yaptıklarını öğrenince. Kalbimde kockocaman buz gibi bir boşluk oluştu. Sanki beni aldılar dibi olmayan bir kuyuya attılar. O artık benim için öldü. Eski sevdiğim güvendiğim kisiyi gömdüm ben. O gitti yok oldu artık.
Şimdi ise aynı kişiyi hatalarıyla günahlarıyla bilip tanıyıp hayatımda yer verip vermeyeceğimin hesabını yapıyorum. Hayatımın geri kalanını yalnız yaşamayı göze alamıyorum. Görüyor ve okuyorum; hiç kimseye bu konuda güven olmuyor. Onu bıraksan onun yerine daha iyisini ve sadakatlısıni koyabilme şansın sıfıra yakın. Hiç olmazsa bunun pek çok pozitif tarafı var üstüne üstlük böyle bir şeyi yaparsa kaybedecek çok şeyi olduğunu gördü.
Aynı şeyi damatlarının kızlarına yapmasından çok korkuyor. Eğer onun yaptığını bilirlerse de ‘bak baban bile yaptı bana birşey diyemezsin ‘ demelerinden çekiniyor. Onlarin ve çevrenin gözündeki saygınlığını yitirmekten korkuyor. İş yerindeki prestijinin sarsılmasından korkuyor.
Bu korkularının yanında beni kaybetme korkusu ne kadar ağır basıyor bilmiyorum. Sanki diğer kaybedeceği şeyler yanında beni kaybetme endişesi daha az gibi geliyor bana
Hala psikologla görüşmeye devam ediyorum. Benim affetmeyi ve unutabilmeyi öğrenmem lazım. Bunu kendi sağlığım için istiyorum. Tam iki kez gittim doktora. Çok şiddetli vücüt ağrılarım vardı. Her ikisinde de bu üzüntüden kaynaklanan psikolojik ağrılar dediler.
Eşimin de tedavi olması gerektiğini düşünüyorum ama o birkaç tip aldı psikologdan ve her şeyin düzeldiğini düşünüyor. Bense tedirginim. Onu buna iten sebepleri bilmek ve tekrar yaşamak istemiyorum.
Vede hemcinslerinize bunu yapmayın. Karısını aldatan adamdan adam olmaz kocasını aldatan kadından eş olmaz. A adam yarın birgün sizi de aldatır. O kadın yarin birgün sizi de boynuzlar.
Daha anlatacak çok detay var ama bu kadar yeter şimdilik. Bunları yazıya dökmek rahatlattı beni biraz. Lutfen sizler de yorum yapacsksanız yapıcı yorum yapın. Ben kendi kendimi yeterince dolduruyorum zaten.
Bunu tam olarak niye yazıyorum, sizlerden ne bekliyorum bilmiyorum. İcim çok dolu. Sadece birileriyle paylaşmaya, konuşmaya ihtiyacım var. Pek çok sebepten dolayı ne ailenle ne de arkadaslarinla konuşamayacağın seyler bunlar.
28 yıllık evliyim. Birbirimizi severek daha universite bitmeden evlendik. Aynı universitenin aynı bölümünden mezunuz. İki evli kızım ve bir delikanlı oğlum var. Şu anda yurt dışında yaşıyoruz.
Şubatta sevgililer gününden bir gün önce şüphelendiğim icin kızlarımla beraber eşimin evde bıraktığı İpad’ını karıstırdık ve 3-4 tane kadınla ayrı ayrı mesajlastığını, konustuğunu gördük. Şüphelendiğim, huylandığım halde ihtimal vermiyordum, belkide yakıştıramıyordum. Bir taraftan mesajlari okuyor bir taraftan da ‘yok ya, bunun bir açiklaması vardir , bu baban değildir.’ deyip durdum. Çünkü oldukca güzel, kavgasız gürültüsüz bir evliliğimiz var. Gece gündüz beni ne kadar sevdiğini, güzel bulduğunu söyleyip duran birisi. Gerçi son zamanlarda iltifatlar çok artmış ve inandırılıcığını yitirmişti. Artık duymamaya başlamıştım çünkü samimi bulmuyordum.
Eşim Allahtan ve günah işlemekten korkan, çevre tarafından sayılıp sevilen, iyi bir mevkide olan birisi. Herkes tarafından örnek çift olarak biliniyoruz. Sadece son bir yıldır işleri çok yoğundu. Hafta içi en az 4 gun gece 10a kadar toplantıları oluyordu. Toplantılarin çoğuna evden telefonla katılıyordu. Ben şikayet etmeyerek, onu rahat bırakarak ona iyilik yaptığımı düşünürken o bu sıkıntı ve yoğunluk içindeyken meğerse kendisini heyacanlandıracak birşeylerin arayışı içine girmiş. Pek çok bayana kuyruk sallamış, 4 bayanla da sohbeti ilerletmis ( Not: Cinsellik yok, sadece mesajlaşma ve görüntülu gorüşme vs var) bunların çoğu Linkedin’den iletişime girdiği kişiler. Öyleki bir tanesi nikah yap ikinci eşin olayim deme cüretini bile göstermiş
Bizimki de güya böyle bir şey mümkün değil, bunun duyulmamasi imkansiz, ben de duyulursa eşimi kaybetmekten korkarim falan filan demis.
Bu arada bu bayanlardan iki tanesi baska sehirde, bir tanesi Cidde de diğeri de İstanbulda. Bir tanesi Rus dönmesi ama bir şekilde müslüman olmuş. Başı kapalı ama eşime saçı başı açık, mini etekli resim gönderebiliyor. Allah hidayet etsin. Diger ikisi Arap asıllı, biri de Türk.
Türk olani evli ama başı açık ( diğerlerinin başı kspalı olduğunu soylediim için belirteyim istedim. Edepsizliğin açığı kapalısı olmuyor) Eşlerimiz ilerde ölürse kaldigimiz yerden devam ederiz deyip yıldızlara bakıp hayal kuruyor. Keşke 24 yıl önce kendimizi tutmasaydik şimdi pişmanım diyor. Her zaman aşk bulunmuyormuş. Bulunca bırakmamalıymış( mesajindan alıntı). 24 yıl önce neyi yarım bırakmışlardı hala öğrenemedim. Bizimkine göre bu kendi kendine gelin güvey oluyormuş.. 24 yil sonra sen kadını linkedinden ara bul yada kadın mesaj attiysa da kabul et ve yildizlara bakip hayaller kurmasina sebep ol, sonra da suçu kadına at. Tabi ben de yedim...
Yarım bıraktıkları şeyi hala öğrenemedim. Yok öyle bir şey diyor bizimki. Kadının kuruntusuymuş. Arayıp sorarım diye tehdit ettim. Ara dedi. Herhalde aramacağımı tahmin etti. Aslında içimdeki şeytan kadını arsmak yerine kadının kocasına mesaj at diyor henüz şeytana mı meleğe mi uyayım karar veremedim. Ama yarım bıraktıkları, kendilerini durdukları şey neydi hala çok merak ediyorum ama öğrenmekten de korkuyorum aslında. Zaten berbat durumdayım bunu öğrenmek beni daha kötü hissettirecek.
En tehlikelisi o Rus dönmesi. Bizimki ‘halal love’ ( helal aşk) diyor. Erotik erotik mesajlar atmış. Bu Nataşadan etkilenmişki eşim benden de öyle konuşmamı istemeye başlamıştı. Bir de tabiki nikah yapalım, ikinci eşin olayım demiş. Bunun gibilere söylenecek güzel lakaplar var ama siteyi sıkıntıya sokmak istemiyorum. Ben ilişkiyi öğrendikten sonra bizimki buna mesaj atmış. Bu yanlıştı, karım ve kızlarım öğrendi. Ben onları kaybetmek istemiyorum. Beni bir daha arama mesaj da atma diye. Ama bu kuduruk durur mu. Yalvarmış bizimkine hiç olmazsa bir kez buluşup çay kahve içelim diye. Kendince cazibesiyle bizimkini tavlayacak garibanım. Bu olmayınca da o zaman şu adamlardan hangisini seçeyim evlenmek için diye mesaj atmış. Bunu daha önce de konuşmuşlar. Belkide sohbetleri bu şekilde başladi, kadincağız taliblerinden hangisini seçeyim diye sormuş. İkisi evli diğer ikisi de bekarmış. Bizimki beşincisi seçenek ama ilk tercihti sanırım. Eşime belki de bak gelmezsen gidiyorum mesajı vermek istedi. Bizimki kimi seçersen seç ama evlileri tercih etme demiş.
Bunlar bir taraftan olurken, kapının önünde onlarla konuşup mesajlaşıp eve gelip beni ne kadar sevdiğini beğendiğini söylemesi asıl beni üzen ve kıran. İnsan sevdiği beğendiği eşi varken aynı anda nasıl başka birilerine yönelebilir, bunu yapıyorsa da nasıl olurda yüzü kızarmadan, kendini kötü hissetmeden sana gelip seni seviyorum diyebilir.
Şimdi çok pişman olduğunu, bu işi hiç ileri gotürmeyi düşünmediğini, neden yaptığını bilmediğini, bugün yarın zaten bitirmeyi düşündüğünü, beni ve ailesini ( çocuklarını) kaybetmek istemediğini söylüyor. Uzun zamandır bana ev işlerinde yardım etmezdi artık sürekli yardım ediyor ( ben de çalışıyorum) . Benimle vakit geçirmek için hafta sonlari küçük tatiller ayarlıyor. Velhasıl unutturmak için elinden geleni yapiyor. Ama ben unutamıyorum. Gelgitler yaşıyorum. Bazen iyi oluyoruz bazen de durduk yere başlıyorum ağlamaya. Çoğunlukla kimse yokken ağlıyorum yeter artık demesinler diye. Duygusal olarak kaldıramiyorum olup bitenleri.
İlk defa böyle bir şey oldu diyor ama Türk kadınla olan geçmişi 24 yıl öncesine dayanıyormuş. Yani 24 yıl önce bir duygusallık yaşamışlar sonra ara vermişler.
Ayni kişi mi bilmiyorum sma evliliğimizden iki yıl sonra eşimi şirket ortakları ortaklıktan çıkarmışlardi bir kadınla uygun olmayan bir şekilde görüşüyor diye. Bunu ben o dönemde öğrenmiştim ama nedense çok üzüldüğüm halde üzerine gitmemiştim. Bir de o dönemde benim birkaç fotoğrafımı bir kadına gosterdiğini söylediğini hatırlıyorum. Kadin bir de kalkmış ‘ karın o kadar da güzel değilmiş’ demiş ve bizimki bunu gelip bana söylüyor. Bu adamlarda biraz salaklık var sanırım yada çok saflar ya da benim anlayamadığım başka bir amacı vardı bana söylemekte Bunu insan gelip de karısına söyler mi... Bende de tabi salaklık var. Adam kurduğu işinden oldu, işsiz kaldı çok üzgün bir de ben üzmeyeyim diye sesimi çıkarmadım. Şimdiki aklım olsa kafasında birşeyleri kırar ya da kapının önüne koyardım herhalde. Aşkın gözü kör diye boşuna demiyorlar. Resmen aptal gibi olup biteni seyretmişim, kabullenmişim.
Yine bu dönemde kurban bayramında tek başına karadenize kafasıni toplamak icin tatile gitmek istemişti. Resmen kafamı toplamam gerekiyor demişti. Ben izin vermemiştim, ben bayramda bebekle tek başıma ne yapacağım diye. Simdi düşünüyorumda belki de kadınla tatile gidecekti, ya da kafası karışıktı ve ikimizden birisini seçmek için düşünmeye ihtiyaci vardı.
Şimdi de bana daha önce hic böyle birsey yapmadim hep sana sadıktim diyor. Komik. Yukarda anlattiklarımı hatırlatıyorum yine de iki dakika sonra daha once böyle bir sey yapmadım bu ilkti diyor
Ya nişanlıyken ya da evlendikten hemen sonra eşimin memleketine gitmiştik. Onların aile dostlarına da çok gerekliymiş gibi el öpmeye gittik. Karşı tarafın kızı ile bizimki lise döneminde birliktelermiş. Ben bunu önceden biliyordum. (Benim kızlar olsaydı hayatta gitmez ve kavga çıkarırlardı.) Aileler de aslında ikisinin evlenmesini çok istiyorlarmış ama bizimki kızın kendini beğenmiş tavrına kızmış ve ilişkiyi kesmiş. Sonrada biz evlendik. Onlara gidince ne ara konuştularsa kız kalkmış bunun için mi beni bıraktın demiş güya. Bizimki kalktı bunu da bana söyledi. Şimdi düşünüyorum da akıllı bir adam, art niyeti olmayan bir adam bunu söylemez karısına. Ben sormadım bile sen niye söylüyorsun ki? Beni küçük düşürmeye mi çalışıyorsun, kendimi niye kötü hissettiriyorsun. Ne geçecek eline. Artı kedi ulaşamadığı ciğere mundar dermiş. Hangi kadın der benim yerime daha güzel birisini bulmussun diye. Karın çok güzelmiş ama sen onu bırak bana gel demezki hiç bir kadın. Akıl var mantık var.
Düşündükçe sinir oluyorum; sinir oldukça düşünüyorum.....
Son 4 kadını öğrendikten 3-4 hafta sonra eşime başka bir kadın messengerdan mesaj attı. Facebook hesabı büyük bir ihtimalle sahteydi çünkü 2 hafta öncesinde kurulmuştu ve arkadaşlistesi boştu. Kadın doğrudan girdi konuya kırık bir Türkçeyle. Yunanıstanın bir köyündenmiş, 26 yaşındaymış, bekarmış ve bakireymiş. Bizimkiyle konuşmak tanışmak istiyormuş. Bizimki de ben evliyim deyince de benden ailene zarar gelmez diye mesaj attı. Tövbe tövbe. Bana ne yaparsa zarar vereceğini düşünüyor ki bu. Bir de evli adamı ayartmaktan daha zarar verici ne olabilirki? Bizimkinin eli ayağı birbirine dolaştı benden çekindiği için.
Kızmadım değil. Sonucta bir bayan ismiydi ve doğrudan ‘güzel insan’ diye mesaj atmış. Sen niye geri dönüyorsun mesaja. Güya tanığı bir erkek de ona mesaj atarken güzel insan diye yazıyormuş, o sanmış. Doğru olabilir ama daha yeni bir sürü halt yemişsin insan daha dikkatli olmazmi bu konularda. Hayal kırıklığı üzerine hayal kırıklığı yaşattı bana. Bu kadının o Rus çırpıntısi olduğunu düşünüyorum belki de Türk olanıdır. Eşimi test etmek istemiş olabilirler. Gerçekten karısını mı bırakmak istemiyor ya da benden sıkıldı başka kapılara açık mı diye. Aklım mantığım o ikisine işaret ediyor.
Ayrılmayı düşünmedim. Bir yuva kolay kurulmuyor. Adam da özünde iyi birisi: ev ve iş dışında gittiği bir yer yok, hiç bir babadan gormediğim kadar ilgili bir baba, benim aileme hiçbir saygısızlığı olmadı, istediğim zaman beni gönderir ailemin yanina, ufak tefek kırgınlık alınganlık dışında çok güzel ve mutlu bir evliliğimiz vardı. Cinsel yaşantımızın da pek çok evlilere göre daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Bunalıma girdi bir hata yapti diye düşünmek istiyorum.
Bu yüzden evlilik danismani ile hem ayrı hem de birlikte gorüşmeler yaptık. Arada iyi oluyorum. O zaman çok mutlu oluyoruz. Yeni evliler gibi. Bazen de birseyler tetikliyor herhalde herşey gözümün önünden film şeridi gibi geçiyor. Varsayımlarda bulunuyorum, gözümde büyüttükçe büyütüyorum, ya da olaylar arasında bağlantılar kuruyorum. O zaman gözüm görmez kalbim sevmez oluyor, bir kaşık suda boğasım geliyor onu.
Konuştuğu kadinlara çok kızamiyorum: Türk hariç. O evli, çoluklu çocuklu olduğu halde evli bir adamla böyle uygunsuz diyaloğa girdiği için ona çok kızıyorum.
Kendimi diğerlerinin yerine koyuyorum. Boşanmış evlenmek isteyen birisi olsaydim ben de bana kuyruk sallayan yakınlaşmaya çalışan adamlari değerlendirirdim. Ama onlarin hatası da kendi evliliklerinin bozulması kocalarinin kendilerini aldatmış olmasından olduğu halde kendi çektikleri acınin aynısını başka bir hemcinslerine reva görmelerinden. Sen adamın evli olduğunu bile bile niye adamla konuşmaya devam edersinki. Bizimki onlara bu konuşmalardan birşey beklememelerini, karımı seviyorum dediğini söylediğini söyledi bana ama ben buna hic inanmadım. Hic bir kadın ben karımı seviyorum, ayrilmayı düşünmüyorum, öylesine sizinle konuşuyorum diyen bir adamla konuşmayı devam ettirmezler. Yanlış mıyım? 40 indan sonra hangi kadın ciddi olmayacak bir ilişkinin peşinden koşar?
Demekki bizimki onlara ben evliliğimde mutlu değilim mesajı verdi diye düşünüyorum. Bu da beni çok üzdü. Çünkü bana mutsuz olabileceğini düşündürecek hiçbir davranışı yoktu. Tabiki bizimki bunu inkar ediyor, kesinlikle mutsuz bir evliliğinin olduğunu söylemediğini söylüyor. Ben inanmıyorum buna.
Ve bu kadınların bana acımış olabileceklerini veya vah vah ne kadar kötü bir evlilik yaşıyor bu adam huzuru bende bulmaya çalışıyor diye düşünmüş olma ihtimalleri beni çileden çıkarıyor.
Eşimin bunlardan başka kadinlara attığı mesajlara baktim ve şok oldum. Kendini nasıl bu kadar küçük düşürebildi diye şaşırıp kaldım. Kızı yaşındaki kıza belki benim kızları tanıyorsundur diye fotoğraf göndermiş. Bir fotoğrafta kendisi ve büyük kızım diğerinde yine kendisi ve küçük kızım başkasında da kendisi ve oğlum. Ama fotoğraflarin hiç birinde ben yokum. Gördüğün gibi benim hayatimda karım yok mesajı var ve al sana benim fotograflarim. İyice bak. İlgilenirsen ben burdayım mesajı. Pislik , sapık, gözü dönmüş herif. Bazen bunları düşününce resmen iğreniyorum ondan. Pis şeytan da rahat durmuyor. Her şeyin önünü arkasını bütün detaylarıyla düşündürtüyor insana. Evliliği bozacak ya her türlü hileye baş vuruyor.
Bir de beni çok kızdıran sözleri oluyor eşimin. Kendince beni rahatlatmaya çalışıyor ama beni iyice çileden çıkarıyor.
1: ben bunu ileriye götürmeyecektim zaten. Hiç birsey yememek niyetiyle sofraya oturup birşeyler yemeden sofradan kalkan birisini gördünüz mü? Ben görmedim.
Bir yıl onceki eşime sen bir kadınla elektronik ortamda duygusal bir ilişkiye gireceksin deseydin hayatta buna imkan vermezdi. Böyle bir sey mümkün ve doğru değil, çok yanlış, ben böyle bir şey asla yapmam derdi. Ama öyle bir adam kalkıp 4 ve daha fazla kadinla aynı anda gorüşmeye başladıysa ben onun kendini tutabileceğine, bu ilişkilerinin ilerlemesine mani olabileceğine inanmıyorum. Nefsine hakim olabilen bir insan başta hiç kalkışmaz bu işlere, kalkıştıysa da nefsine yenik düşüp gittiği yere kadar götürebilirdi. Beni rahatlatmaya çalışıyor ama aslında kendi kendini rshatlatiyor ve inandırıyor.
Bunun yanliş olduğunu ve her türlü sonuca yol açabileceğini kabul ettirmek için baya bir uğraştık psikolog ile.
Kabul ettiğini söylüyor ama cümlesi şu. Tamam kabul ediyorum, yanlıştı ve daha başka yerlere gidebilirdi ama benim niyetim ileri götürmek değildi kesinlikle. Zaten bitirecektim.
2: Bak şu an sana sadığım. Dizinin dibinden ayrilmiyorum. Niyetim kötü olsa şimdi başkalarıyla aldatıuor olabilirdim.
Bu lafların beni rahatlatacağını nasıl düşünebiliyor bu adam bilmiyorum. Farkında değilmi o treni kaçırdığını. Yada benim de onu aldatabileceğimi niye düşünmüyor bu adam. İstesem bulamazmiyim çevremde dört dönecek adam. Her b.ka konacak sinek vardır. Ki ben kendimin bal gibi kıymetli olduğumu düşünüyorum. Aldatmıyorsam bu benim kendi seçimim. Aldatan insanlarin kafalarinda da problem olduğunu düşünüyorum. Normal değil o insanlar. Burda şunu da söylemek istiyorum. İnsanlar bir şekilde karşı cinsi beğenebir, dikkatini çekebilir bir elektriklenme hissedebilir. Bu Allahın kanunu. Hem imtihan sebebi hem de helal yollar aranarak (beğendin sevdin ve evlendin) neslin coğalmasina vesile. Ama bence aklı başında olan insanların böyle bir tehlikeyi sezinledikleri anda o kişinin bulunduğu ortamlara girmekten çekinmeleri, kendi kendilerine telkinde bulunmalari gerekir. Yanlış olan aklindaki ve kalbindeki kıpırdanmalari görerek ve bilerek önlem almamak ve haram ilişkilere, sanal dahi olsa, ortam hazırlamak.
3: eskiden beri bayanlarla konuşurken çok rahattı. Tanısın tanımasın hal hatır sorar sohbet eder. Arkadaslarımız var adam selam almaz selam vermez bana ama bizimki hanımıyla sohbet eder. Soyledigimde de ‘benim huyum böyle, değiştiremem’ derdi. Hiç umursamazdı hanımım rahatsız oluyor diye. Bu arada benim rahatsız olmamın sebebi bu hanımlardan birisi oldukça garip davraniyordu. Kendi eşi ile sıkıntısı vardı ve Sanki eşimin ilgisini çekmeye çalışıyor gibydi. Bunu benim kızlar da fark etmişti ve onların dolduruşu ile bayana biraz kızmıştım davranışlarına dikkat et diye. Bir süre konuşmamıştık her hafta aynı ortama geldiğimiz halde. Ve aynı kadının eşi benim verdiğim selamı almıyordu biz onlara gittiğimizde. Bunu hatırlattığım halde dikkate alınmiyordum. Resmen gözümüzün önünde flört ediyorlardı. Arbada eşler de olduğu halde araba yarışı yspmak gibi evli çoçuklar var bunlar bizim gözümüzün önünde flört ediyor. Ben kızdım bizimkine. Onun kocası bunu fark etti mi bilmiyorum. Ama aralarının uzun zamandır iyi olmadığını ve boşanmanın eşiğinden döndüklerini duydum başka bir arkadaştan. Allah hidayet etsin. Herkese doğruyu ve yanlışı göstersin
4: Eşimle ilgili beni endişe ettiren olaylardan birisi de sürekli pohpohlanmaya ihtiyaç duymasi. Surekli gelip bu böyle övdü, şu ne kadar başarılısin dedi, bugün takım elbiseme bir sürü iltifat aldım, benim burami beğeniyor musun, şuramı beğeniyor musun, ben bunu herkesten daha iyi yaparım vs ..... Hiç bir gun geçmiyorki kendisini övmesin veya övüldüğünü soylemesin veya övülmek beğenilmek istemezin. Bu da beni çok korkutuyor. Ortalık erkek avcısı kadınlarla dolu. Yaptıklari tek şey adamlari pohpohlayarak ilgiyi üzerlerine çekmek. Ben sürekli eşimi pohpohlamak mı zorundayım başka taraflara yönelmesin diye. Ayrıca birisinin sürekli kendini övdüğünü görünce ben gıcık oluyorum. İnadına övmek istemiyorum. Bunları burda yaziyorum sma aslinda surekli övüyorum onu. Aslanım benim, Sen onu da yaparsın, bunu da başarırsın, senin önünde kimse duramaz, seni çok beğeniyorum vs vs.
Nedense yetmiyor yada görüldüğü kadarıyla yetmemiş
Bir de bu psikologlara sinir oldum.
Erkekler eşini sevdiği halde gidip onu aldatabiliyormuş. Bu erkeklerin fıtratında varmış vs. Kadınlar ise ancak eşini sevmiyorsa aldatırmış. Ben bunu kesinlikle kabul etmiyorum. Aldatma aldatmadır. İnsan bir insana evlilik bağı ile söz vermişse ona ihanet edemez. Kadın veya adam sevmiyorsa açıkça konuşsun eşiyle ve gerekiyorsa da boşansın ama aldatmasın. Aldatma olayında aldatılan taraf çok üzülüyor ve yıpranıyor. Benim babam birkaç yıl önce rahmetli oldu. Onun vefatında hissettiğim acının aynısını hissettim eşimin yaptıklarını öğrenince. Kalbimde kockocaman buz gibi bir boşluk oluştu. Sanki beni aldılar dibi olmayan bir kuyuya attılar. O artık benim için öldü. Eski sevdiğim güvendiğim kisiyi gömdüm ben. O gitti yok oldu artık.
Şimdi ise aynı kişiyi hatalarıyla günahlarıyla bilip tanıyıp hayatımda yer verip vermeyeceğimin hesabını yapıyorum. Hayatımın geri kalanını yalnız yaşamayı göze alamıyorum. Görüyor ve okuyorum; hiç kimseye bu konuda güven olmuyor. Onu bıraksan onun yerine daha iyisini ve sadakatlısıni koyabilme şansın sıfıra yakın. Hiç olmazsa bunun pek çok pozitif tarafı var üstüne üstlük böyle bir şeyi yaparsa kaybedecek çok şeyi olduğunu gördü.
Aynı şeyi damatlarının kızlarına yapmasından çok korkuyor. Eğer onun yaptığını bilirlerse de ‘bak baban bile yaptı bana birşey diyemezsin ‘ demelerinden çekiniyor. Onlarin ve çevrenin gözündeki saygınlığını yitirmekten korkuyor. İş yerindeki prestijinin sarsılmasından korkuyor.
Bu korkularının yanında beni kaybetme korkusu ne kadar ağır basıyor bilmiyorum. Sanki diğer kaybedeceği şeyler yanında beni kaybetme endişesi daha az gibi geliyor bana
Hala psikologla görüşmeye devam ediyorum. Benim affetmeyi ve unutabilmeyi öğrenmem lazım. Bunu kendi sağlığım için istiyorum. Tam iki kez gittim doktora. Çok şiddetli vücüt ağrılarım vardı. Her ikisinde de bu üzüntüden kaynaklanan psikolojik ağrılar dediler.
Eşimin de tedavi olması gerektiğini düşünüyorum ama o birkaç tip aldı psikologdan ve her şeyin düzeldiğini düşünüyor. Bense tedirginim. Onu buna iten sebepleri bilmek ve tekrar yaşamak istemiyorum.
Vede hemcinslerinize bunu yapmayın. Karısını aldatan adamdan adam olmaz kocasını aldatan kadından eş olmaz. A adam yarın birgün sizi de aldatır. O kadın yarin birgün sizi de boynuzlar.
Daha anlatacak çok detay var ama bu kadar yeter şimdilik. Bunları yazıya dökmek rahatlattı beni biraz. Lutfen sizler de yorum yapacsksanız yapıcı yorum yapın. Ben kendi kendimi yeterince dolduruyorum zate
konuyu okuyamadım çok uzun yazmışsınız başlığa nazaran cevap vereceğim aldatan erkek affettiniz için tekrar aldatabilir benceBunu tam olarak niye yazıyorum, sizlerden ne bekliyorum bilmiyorum. İcim çok dolu. Sadece birileriyle paylaşmaya, konuşmaya ihtiyacım var. Pek çok sebepten dolayı ne ailenle ne de arkadaslarinla konuşamayacağın seyler bunlar.
28 yıllık evliyim. Birbirimizi severek daha universite bitmeden evlendik. Aynı universitenin aynı bölümünden mezunuz. İki evli kızım ve bir delikanlı oğlum var. Şu anda yurt dışında yaşıyoruz.
Şubatta sevgililer gününden bir gün önce şüphelendiğim icin kızlarımla beraber eşimin evde bıraktığı İpad’ını karıstırdık ve 3-4 tane kadınla ayrı ayrı mesajlastığını, konustuğunu gördük. Şüphelendiğim, huylandığım halde ihtimal vermiyordum, belkide yakıştıramıyordum. Bir taraftan mesajlari okuyor bir taraftan da ‘yok ya, bunun bir açiklaması vardir , bu baban değildir.’ deyip durdum. Çünkü oldukca güzel, kavgasız gürültüsüz bir evliliğimiz var. Gece gündüz beni ne kadar sevdiğini, güzel bulduğunu söyleyip duran birisi. Gerçi son zamanlarda iltifatlar çok artmış ve inandırılıcığını yitirmişti. Artık duymamaya başlamıştım çünkü samimi bulmuyordum.
Eşim Allahtan ve günah işlemekten korkan, çevre tarafından sayılıp sevilen, iyi bir mevkide olan birisi. Herkes tarafından örnek çift olarak biliniyoruz. Sadece son bir yıldır işleri çok yoğundu. Hafta içi en az 4 gun gece 10a kadar toplantıları oluyordu. Toplantılarin çoğuna evden telefonla katılıyordu. Ben şikayet etmeyerek, onu rahat bırakarak ona iyilik yaptığımı düşünürken o bu sıkıntı ve yoğunluk içindeyken meğerse kendisini heyacanlandıracak birşeylerin arayışı içine girmiş. Pek çok bayana kuyruk sallamış, 4 bayanla da sohbeti ilerletmis ( Not: Cinsellik yok, sadece mesajlaşma ve görüntülu gorüşme vs var) bunların çoğu Linkedin’den iletişime girdiği kişiler. Öyleki bir tanesi nikah yap ikinci eşin olayim deme cüretini bile göstermiş
Bizimki de güya böyle bir şey mümkün değil, bunun duyulmamasi imkansiz, ben de duyulursa eşimi kaybetmekten korkarim falan filan demis.
Bu arada bu bayanlardan iki tanesi baska sehirde, bir tanesi Cidde de diğeri de İstanbulda. Bir tanesi Rus dönmesi ama bir şekilde müslüman olmuş. Başı kapalı ama eşime saçı başı açık, mini etekli resim gönderebiliyor. Allah hidayet etsin. Diger ikisi Arap asıllı, biri de Türk.
Türk olani evli ama başı açık ( diğerlerinin başı kspalı olduğunu soylediim için belirteyim istedim. Edepsizliğin açığı kapalısı olmuyor) Eşlerimiz ilerde ölürse kaldigimiz yerden devam ederiz deyip yıldızlara bakıp hayal kuruyor. Keşke 24 yıl önce kendimizi tutmasaydik şimdi pişmanım diyor. Her zaman aşk bulunmuyormuş. Bulunca bırakmamalıymış( mesajindan alıntı). 24 yıl önce neyi yarım bırakmışlardı hala öğrenemedim. Bizimkine göre bu kendi kendine gelin güvey oluyormuş.. 24 yil sonra sen kadını linkedinden ara bul yada kadın mesaj attiysa da kabul et ve yildizlara bakip hayaller kurmasina sebep ol, sonra da suçu kadına at. Tabi ben de yedim...
Yarım bıraktıkları şeyi hala öğrenemedim. Yok öyle bir şey diyor bizimki. Kadının kuruntusuymuş. Arayıp sorarım diye tehdit ettim. Ara dedi. Herhalde aramacağımı tahmin etti. Aslında içimdeki şeytan kadını arsmak yerine kadının kocasına mesaj at diyor henüz şeytana mı meleğe mi uyayım karar veremedim. Ama yarım bıraktıkları, kendilerini durdukları şey neydi hala çok merak ediyorum ama öğrenmekten de korkuyorum aslında. Zaten berbat durumdayım bunu öğrenmek beni daha kötü hissettirecek.
En tehlikelisi o Rus dönmesi. Bizimki ‘halal love’ ( helal aşk) diyor. Erotik erotik mesajlar atmış. Bu Nataşadan etkilenmişki eşim benden de öyle konuşmamı istemeye başlamıştı. Bir de tabiki nikah yapalım, ikinci eşin olayım demiş. Bunun gibilere söylenecek güzel lakaplar var ama siteyi sıkıntıya sokmak istemiyorum. Ben ilişkiyi öğrendikten sonra bizimki buna mesaj atmış. Bu yanlıştı, karım ve kızlarım öğrendi. Ben onları kaybetmek istemiyorum. Beni bir daha arama mesaj da atma diye. Ama bu kuduruk durur mu. Yalvarmış bizimkine hiç olmazsa bir kez buluşup çay kahve içelim diye. Kendince cazibesiyle bizimkini tavlayacak garibanım. Bu olmayınca da o zaman şu adamlardan hangisini seçeyim evlenmek için diye mesaj atmış. Bunu daha önce de konuşmuşlar. Belkide sohbetleri bu şekilde başladi, kadincağız taliblerinden hangisini seçeyim diye sormuş. İkisi evli diğer ikisi de bekarmış. Bizimki beşincisi seçenek ama ilk tercihti sanırım. Eşime belki de bak gelmezsen gidiyorum mesajı vermek istedi. Bizimki kimi seçersen seç ama evlileri tercih etme demiş.
Bunlar bir taraftan olurken, kapının önünde onlarla konuşup mesajlaşıp eve gelip beni ne kadar sevdiğini beğendiğini söylemesi asıl beni üzen ve kıran. İnsan sevdiği beğendiği eşi varken aynı anda nasıl başka birilerine yönelebilir, bunu yapıyorsa da nasıl olurda yüzü kızarmadan, kendini kötü hissetmeden sana gelip seni seviyorum diyebilir.
Şimdi çok pişman olduğunu, bu işi hiç ileri gotürmeyi düşünmediğini, neden yaptığını bilmediğini, bugün yarın zaten bitirmeyi düşündüğünü, beni ve ailesini ( çocuklarını) kaybetmek istemediğini söylüyor. Uzun zamandır bana ev işlerinde yardım etmezdi artık sürekli yardım ediyor ( ben de çalışıyorum) . Benimle vakit geçirmek için hafta sonlari küçük tatiller ayarlıyor. Velhasıl unutturmak için elinden geleni yapiyor. Ama ben unutamıyorum. Gelgitler yaşıyorum. Bazen iyi oluyoruz bazen de durduk yere başlıyorum ağlamaya. Çoğunlukla kimse yokken ağlıyorum yeter artık demesinler diye. Duygusal olarak kaldıramiyorum olup bitenleri.
İlk defa böyle bir şey oldu diyor ama Türk kadınla olan geçmişi 24 yıl öncesine dayanıyormuş. Yani 24 yıl önce bir duygusallık yaşamışlar sonra ara vermişler.
Ayni kişi mi bilmiyorum sma evliliğimizden iki yıl sonra eşimi şirket ortakları ortaklıktan çıkarmışlardi bir kadınla uygun olmayan bir şekilde görüşüyor diye. Bunu ben o dönemde öğrenmiştim ama nedense çok üzüldüğüm halde üzerine gitmemiştim. Bir de o dönemde benim birkaç fotoğrafımı bir kadına gosterdiğini söylediğini hatırlıyorum. Kadin bir de kalkmış ‘ karın o kadar da güzel değilmiş’ demiş ve bizimki bunu gelip bana söylüyor. Bu adamlarda biraz salaklık var sanırım yada çok saflar ya da benim anlayamadığım başka bir amacı vardı bana söylemekte Bunu insan gelip de karısına söyler mi... Bende de tabi salaklık var. Adam kurduğu işinden oldu, işsiz kaldı çok üzgün bir de ben üzmeyeyim diye sesimi çıkarmadım. Şimdiki aklım olsa kafasında birşeyleri kırar ya da kapının önüne koyardım herhalde. Aşkın gözü kör diye boşuna demiyorlar. Resmen aptal gibi olup biteni seyretmişim, kabullenmişim.
Yine bu dönemde kurban bayramında tek başına karadenize kafasıni toplamak icin tatile gitmek istemişti. Resmen kafamı toplamam gerekiyor demişti. Ben izin vermemiştim, ben bayramda bebekle tek başıma ne yapacağım diye. Simdi düşünüyorumda belki de kadınla tatile gidecekti, ya da kafası karışıktı ve ikimizden birisini seçmek için düşünmeye ihtiyaci vardı.
Şimdi de bana daha önce hic böyle birsey yapmadim hep sana sadıktim diyor. Komik. Yukarda anlattiklarımı hatırlatıyorum yine de iki dakika sonra daha once böyle bir sey yapmadım bu ilkti diyor
Ya nişanlıyken ya da evlendikten hemen sonra eşimin memleketine gitmiştik. Onların aile dostlarına da çok gerekliymiş gibi el öpmeye gittik. Karşı tarafın kızı ile bizimki lise döneminde birliktelermiş. Ben bunu önceden biliyordum. (Benim kızlar olsaydı hayatta gitmez ve kavga çıkarırlardı.) Aileler de aslında ikisinin evlenmesini çok istiyorlarmış ama bizimki kızın kendini beğenmiş tavrına kızmış ve ilişkiyi kesmiş. Sonrada biz evlendik. Onlara gidince ne ara konuştularsa kız kalkmış bunun için mi beni bıraktın demiş güya. Bizimki kalktı bunu da bana söyledi. Şimdi düşünüyorum da akıllı bir adam, art niyeti olmayan bir adam bunu söylemez karısına. Ben sormadım bile sen niye söylüyorsun ki? Beni küçük düşürmeye mi çalışıyorsun, kendimi niye kötü hissettiriyorsun. Ne geçecek eline. Artı kedi ulaşamadığı ciğere mundar dermiş. Hangi kadın der benim yerime daha güzel birisini bulmussun diye. Karın çok güzelmiş ama sen onu bırak bana gel demezki hiç bir kadın. Akıl var mantık var.
Düşündükçe sinir oluyorum; sinir oldukça düşünüyorum.....
Son 4 kadını öğrendikten 3-4 hafta sonra eşime başka bir kadın messengerdan mesaj attı. Facebook hesabı büyük bir ihtimalle sahteydi çünkü 2 hafta öncesinde kurulmuştu ve arkadaşlistesi boştu. Kadın doğrudan girdi konuya kırık bir Türkçeyle. Yunanıstanın bir köyündenmiş, 26 yaşındaymış, bekarmış ve bakireymiş. Bizimkiyle konuşmak tanışmak istiyormuş. Bizimki de ben evliyim deyince de benden ailene zarar gelmez diye mesaj attı. Tövbe tövbe. Bana ne yaparsa zarar vereceğini düşünüyor ki bu. Bir de evli adamı ayartmaktan daha zarar verici ne olabilirki? Bizimkinin eli ayağı birbirine dolaştı benden çekindiği için.
Kızmadım değil. Sonucta bir bayan ismiydi ve doğrudan ‘güzel insan’ diye mesaj atmış. Sen niye geri dönüyorsun mesaja. Güya tanığı bir erkek de ona mesaj atarken güzel insan diye yazıyormuş, o sanmış. Doğru olabilir ama daha yeni bir sürü halt yemişsin insan daha dikkatli olmazmi bu konularda. Hayal kırıklığı üzerine hayal kırıklığı yaşattı bana. Bu kadının o Rus çırpıntısi olduğunu düşünüyorum belki de Türk olanıdır. Eşimi test etmek istemiş olabilirler. Gerçekten karısını mı bırakmak istemiyor ya da benden sıkıldı başka kapılara açık mı diye. Aklım mantığım o ikisine işaret ediyor.
Ayrılmayı düşünmedim. Bir yuva kolay kurulmuyor. Adam da özünde iyi birisi: ev ve iş dışında gittiği bir yer yok, hiç bir babadan gormediğim kadar ilgili bir baba, benim aileme hiçbir saygısızlığı olmadı, istediğim zaman beni gönderir ailemin yanina, ufak tefek kırgınlık alınganlık dışında çok güzel ve mutlu bir evliliğimiz vardı. Cinsel yaşantımızın da pek çok evlilere göre daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Bunalıma girdi bir hata yapti diye düşünmek istiyorum.
Bu yüzden evlilik danismani ile hem ayrı hem de birlikte gorüşmeler yaptık. Arada iyi oluyorum. O zaman çok mutlu oluyoruz. Yeni evliler gibi. Bazen de birseyler tetikliyor herhalde herşey gözümün önünden film şeridi gibi geçiyor. Varsayımlarda bulunuyorum, gözümde büyüttükçe büyütüyorum, ya da olaylar arasında bağlantılar kuruyorum. O zaman gözüm görmez kalbim sevmez oluyor, bir kaşık suda boğasım geliyor onu.
Konuştuğu kadinlara çok kızamiyorum: Türk hariç. O evli, çoluklu çocuklu olduğu halde evli bir adamla böyle uygunsuz diyaloğa girdiği için ona çok kızıyorum.
Kendimi diğerlerinin yerine koyuyorum. Boşanmış evlenmek isteyen birisi olsaydim ben de bana kuyruk sallayan yakınlaşmaya çalışan adamlari değerlendirirdim. Ama onlarin hatası da kendi evliliklerinin bozulması kocalarinin kendilerini aldatmış olmasından olduğu halde kendi çektikleri acınin aynısını başka bir hemcinslerine reva görmelerinden. Sen adamın evli olduğunu bile bile niye adamla konuşmaya devam edersinki. Bizimki onlara bu konuşmalardan birşey beklememelerini, karımı seviyorum dediğini söylediğini söyledi bana ama ben buna hic inanmadım. Hic bir kadın ben karımı seviyorum, ayrilmayı düşünmüyorum, öylesine sizinle konuşuyorum diyen bir adamla konuşmayı devam ettirmezler. Yanlış mıyım? 40 indan sonra hangi kadın ciddi olmayacak bir ilişkinin peşinden koşar?
Demekki bizimki onlara ben evliliğimde mutlu değilim mesajı verdi diye düşünüyorum. Bu da beni çok üzdü. Çünkü bana mutsuz olabileceğini düşündürecek hiçbir davranışı yoktu. Tabiki bizimki bunu inkar ediyor, kesinlikle mutsuz bir evliliğinin olduğunu söylemediğini söylüyor. Ben inanmıyorum buna.
Ve bu kadınların bana acımış olabileceklerini veya vah vah ne kadar kötü bir evlilik yaşıyor bu adam huzuru bende bulmaya çalışıyor diye düşünmüş olma ihtimalleri beni çileden çıkarıyor.
Eşimin bunlardan başka kadinlara attığı mesajlara baktim ve şok oldum. Kendini nasıl bu kadar küçük düşürebildi diye şaşırıp kaldım. Kızı yaşındaki kıza belki benim kızları tanıyorsundur diye fotoğraf göndermiş. Bir fotoğrafta kendisi ve büyük kızım diğerinde yine kendisi ve küçük kızım başkasında da kendisi ve oğlum. Ama fotoğraflarin hiç birinde ben yokum. Gördüğün gibi benim hayatimda karım yok mesajı var ve al sana benim fotograflarim. İyice bak. İlgilenirsen ben burdayım mesajı. Pislik , sapık, gözü dönmüş herif. Bazen bunları düşününce resmen iğreniyorum ondan. Pis şeytan da rahat durmuyor. Her şeyin önünü arkasını bütün detaylarıyla düşündürtüyor insana. Evliliği bozacak ya her türlü hileye baş vuruyor.
Bir de beni çok kızdıran sözleri oluyor eşimin. Kendince beni rahatlatmaya çalışıyor ama beni iyice çileden çıkarıyor.
1: ben bunu ileriye götürmeyecektim zaten. Hiç birsey yememek niyetiyle sofraya oturup birşeyler yemeden sofradan kalkan birisini gördünüz mü? Ben görmedim.
Bir yıl onceki eşime sen bir kadınla elektronik ortamda duygusal bir ilişkiye gireceksin deseydin hayatta buna imkan vermezdi. Böyle bir sey mümkün ve doğru değil, çok yanlış, ben böyle bir şey asla yapmam derdi. Ama öyle bir adam kalkıp 4 ve daha fazla kadinla aynı anda gorüşmeye başladıysa ben onun kendini tutabileceğine, bu ilişkilerinin ilerlemesine mani olabileceğine inanmıyorum. Nefsine hakim olabilen bir insan başta hiç kalkışmaz bu işlere, kalkıştıysa da nefsine yenik düşüp gittiği yere kadar götürebilirdi. Beni rahatlatmaya çalışıyor ama aslında kendi kendini rshatlatiyor ve inandırıyor.
Bunun yanliş olduğunu ve her türlü sonuca yol açabileceğini kabul ettirmek için baya bir uğraştık psikolog ile.
Kabul ettiğini söylüyor ama cümlesi şu. Tamam kabul ediyorum, yanlıştı ve daha başka yerlere gidebilirdi ama benim niyetim ileri götürmek değildi kesinlikle. Zaten bitirecektim.
2: Bak şu an sana sadığım. Dizinin dibinden ayrilmiyorum. Niyetim kötü olsa şimdi başkalarıyla aldatıuor olabilirdim.
Bu lafların beni rahatlatacağını nasıl düşünebiliyor bu adam bilmiyorum. Farkında değilmi o treni kaçırdığını. Yada benim de onu aldatabileceğimi niye düşünmüyor bu adam. İstesem bulamazmiyim çevremde dört dönecek adam. Her b.ka konacak sinek vardır. Ki ben kendimin bal gibi kıymetli olduğumu düşünüyorum. Aldatmıyorsam bu benim kendi seçimim. Aldatan insanlarin kafalarinda da problem olduğunu düşünüyorum. Normal değil o insanlar. Burda şunu da söylemek istiyorum. İnsanlar bir şekilde karşı cinsi beğenebir, dikkatini çekebilir bir elektriklenme hissedebilir. Bu Allahın kanunu. Hem imtihan sebebi hem de helal yollar aranarak (beğendin sevdin ve evlendin) neslin coğalmasina vesile. Ama bence aklı başında olan insanların böyle bir tehlikeyi sezinledikleri anda o kişinin bulunduğu ortamlara girmekten çekinmeleri, kendi kendilerine telkinde bulunmalari gerekir. Yanlış olan aklindaki ve kalbindeki kıpırdanmalari görerek ve bilerek önlem almamak ve haram ilişkilere, sanal dahi olsa, ortam hazırlamak.
3: eskiden beri bayanlarla konuşurken çok rahattı. Tanısın tanımasın hal hatır sorar sohbet eder. Arkadaslarımız var adam selam almaz selam vermez bana ama bizimki hanımıyla sohbet eder. Soyledigimde de ‘benim huyum böyle, değiştiremem’ derdi. Hiç umursamazdı hanımım rahatsız oluyor diye. Bu arada benim rahatsız olmamın sebebi bu hanımlardan birisi oldukça garip davraniyordu. Kendi eşi ile sıkıntısı vardı ve Sanki eşimin ilgisini çekmeye çalışıyor gibydi. Bunu benim kızlar da fark etmişti ve onların dolduruşu ile bayana biraz kızmıştım davranışlarına dikkat et diye. Bir süre konuşmamıştık her hafta aynı ortama geldiğimiz halde. Ve aynı kadının eşi benim verdiğim selamı almıyordu biz onlara gittiğimizde. Bunu hatırlattığım halde dikkate alınmiyordum. Resmen gözümüzün önünde flört ediyorlardı. Arbada eşler de olduğu halde araba yarışı yspmak gibi evli çoçuklar var bunlar bizim gözümüzün önünde flört ediyor. Ben kızdım bizimkine. Onun kocası bunu fark etti mi bilmiyorum. Ama aralarının uzun zamandır iyi olmadığını ve boşanmanın eşiğinden döndüklerini duydum başka bir arkadaştan. Allah hidayet etsin. Herkese doğruyu ve yanlışı göstersin
4: Eşimle ilgili beni endişe ettiren olaylardan birisi de sürekli pohpohlanmaya ihtiyaç duymasi. Surekli gelip bu böyle övdü, şu ne kadar başarılısin dedi, bugün takım elbiseme bir sürü iltifat aldım, benim burami beğeniyor musun, şuramı beğeniyor musun, ben bunu herkesten daha iyi yaparım vs ..... Hiç bir gun geçmiyorki kendisini övmesin veya övüldüğünü soylemesin veya övülmek beğenilmek istemezin. Bu da beni çok korkutuyor. Ortalık erkek avcısı kadınlarla dolu. Yaptıklari tek şey adamlari pohpohlayarak ilgiyi üzerlerine çekmek. Ben sürekli eşimi pohpohlamak mı zorundayım başka taraflara yönelmesin diye. Ayrıca birisinin sürekli kendini övdüğünü görünce ben gıcık oluyorum. İnadına övmek istemiyorum. Bunları burda yaziyorum sma aslinda surekli övüyorum onu. Aslanım benim, Sen onu da yaparsın, bunu da başarırsın, senin önünde kimse duramaz, seni çok beğeniyorum vs vs.
Nedense yetmiyor yada görüldüğü kadarıyla yetmemiş
Bir de bu psikologlara sinir oldum.
Erkekler eşini sevdiği halde gidip onu aldatabiliyormuş. Bu erkeklerin fıtratında varmış vs. Kadınlar ise ancak eşini sevmiyorsa aldatırmış. Ben bunu kesinlikle kabul etmiyorum. Aldatma aldatmadır. İnsan bir insana evlilik bağı ile söz vermişse ona ihanet edemez. Kadın veya adam sevmiyorsa açıkça konuşsun eşiyle ve gerekiyorsa da boşansın ama aldatmasın. Aldatma olayında aldatılan taraf çok üzülüyor ve yıpranıyor. Benim babam birkaç yıl önce rahmetli oldu. Onun vefatında hissettiğim acının aynısını hissettim eşimin yaptıklarını öğrenince. Kalbimde kockocaman buz gibi bir boşluk oluştu. Sanki beni aldılar dibi olmayan bir kuyuya attılar. O artık benim için öldü. Eski sevdiğim güvendiğim kisiyi gömdüm ben. O gitti yok oldu artık.
Şimdi ise aynı kişiyi hatalarıyla günahlarıyla bilip tanıyıp hayatımda yer verip vermeyeceğimin hesabını yapıyorum. Hayatımın geri kalanını yalnız yaşamayı göze alamıyorum. Görüyor ve okuyorum; hiç kimseye bu konuda güven olmuyor. Onu bıraksan onun yerine daha iyisini ve sadakatlısıni koyabilme şansın sıfıra yakın. Hiç olmazsa bunun pek çok pozitif tarafı var üstüne üstlük böyle bir şeyi yaparsa kaybedecek çok şeyi olduğunu gördü.
Aynı şeyi damatlarının kızlarına yapmasından çok korkuyor. Eğer onun yaptığını bilirlerse de ‘bak baban bile yaptı bana birşey diyemezsin ‘ demelerinden çekiniyor. Onlarin ve çevrenin gözündeki saygınlığını yitirmekten korkuyor. İş yerindeki prestijinin sarsılmasından korkuyor.
Bu korkularının yanında beni kaybetme korkusu ne kadar ağır basıyor bilmiyorum. Sanki diğer kaybedeceği şeyler yanında beni kaybetme endişesi daha az gibi geliyor bana
Hala psikologla görüşmeye devam ediyorum. Benim affetmeyi ve unutabilmeyi öğrenmem lazım. Bunu kendi sağlığım için istiyorum. Tam iki kez gittim doktora. Çok şiddetli vücüt ağrılarım vardı. Her ikisinde de bu üzüntüden kaynaklanan psikolojik ağrılar dediler.
Eşimin de tedavi olması gerektiğini düşünüyorum ama o birkaç tip aldı psikologdan ve her şeyin düzeldiğini düşünüyor. Bense tedirginim. Onu buna iten sebepleri bilmek ve tekrar yaşamak istemiyorum.
Vede hemcinslerinize bunu yapmayın. Karısını aldatan adamdan adam olmaz kocasını aldatan kadından eş olmaz. A adam yarın birgün sizi de aldatır. O kadın yarin birgün sizi de boynuzlar.
Daha anlatacak çok detay var ama bu kadar yeter şimdilik. Bunları yazıya dökmek rahatlattı beni biraz. Lutfen sizler de yorum yapacsksanız yapıcı yorum yapın. Ben kendi kendimi yeterince dolduruyorum zaten.
Hemen boşarım...Adam resmen sizi aldatıyor ve de defalarca aldatmış malesef. Yani sadece düzenini bozmak istemiyor bu saatten sonra o yüzden sizinle evli kalmak istiyor.Bunu tam olarak niye yazıyorum, sizlerden ne bekliyorum bilmiyorum. İcim çok dolu. Sadece birileriyle paylaşmaya, konuşmaya ihtiyacım var. Pek çok sebepten dolayı ne ailenle ne de arkadaslarinla konuşamayacağın seyler bunlar.
28 yıllık evliyim. Birbirimizi severek daha universite bitmeden evlendik. Aynı universitenin aynı bölümünden mezunuz. İki evli kızım ve bir delikanlı oğlum var. Şu anda yurt dışında yaşıyoruz.
Şubatta sevgililer gününden bir gün önce şüphelendiğim icin kızlarımla beraber eşimin evde bıraktığı İpad’ını karıstırdık ve 3-4 tane kadınla ayrı ayrı mesajlastığını, konustuğunu gördük. Şüphelendiğim, huylandığım halde ihtimal vermiyordum, belkide yakıştıramıyordum. Bir taraftan mesajlari okuyor bir taraftan da ‘yok ya, bunun bir açiklaması vardir , bu baban değildir.’ deyip durdum. Çünkü oldukca güzel, kavgasız gürültüsüz bir evliliğimiz var. Gece gündüz beni ne kadar sevdiğini, güzel bulduğunu söyleyip duran birisi. Gerçi son zamanlarda iltifatlar çok artmış ve inandırılıcığını yitirmişti. Artık duymamaya başlamıştım çünkü samimi bulmuyordum.
Eşim Allahtan ve günah işlemekten korkan, çevre tarafından sayılıp sevilen, iyi bir mevkide olan birisi. Herkes tarafından örnek çift olarak biliniyoruz. Sadece son bir yıldır işleri çok yoğundu. Hafta içi en az 4 gun gece 10a kadar toplantıları oluyordu. Toplantılarin çoğuna evden telefonla katılıyordu. Ben şikayet etmeyerek, onu rahat bırakarak ona iyilik yaptığımı düşünürken o bu sıkıntı ve yoğunluk içindeyken meğerse kendisini heyacanlandıracak birşeylerin arayışı içine girmiş. Pek çok bayana kuyruk sallamış, 4 bayanla da sohbeti ilerletmis ( Not: Cinsellik yok, sadece mesajlaşma ve görüntülu gorüşme vs var) bunların çoğu Linkedin’den iletişime girdiği kişiler. Öyleki bir tanesi nikah yap ikinci eşin olayim deme cüretini bile göstermiş
Bizimki de güya böyle bir şey mümkün değil, bunun duyulmamasi imkansiz, ben de duyulursa eşimi kaybetmekten korkarim falan filan demis.
Bu arada bu bayanlardan iki tanesi baska sehirde, bir tanesi Cidde de diğeri de İstanbulda. Bir tanesi Rus dönmesi ama bir şekilde müslüman olmuş. Başı kapalı ama eşime saçı başı açık, mini etekli resim gönderebiliyor. Allah hidayet etsin. Diger ikisi Arap asıllı, biri de Türk.
Türk olani evli ama başı açık ( diğerlerinin başı kspalı olduğunu soylediim için belirteyim istedim. Edepsizliğin açığı kapalısı olmuyor) Eşlerimiz ilerde ölürse kaldigimiz yerden devam ederiz deyip yıldızlara bakıp hayal kuruyor. Keşke 24 yıl önce kendimizi tutmasaydik şimdi pişmanım diyor. Her zaman aşk bulunmuyormuş. Bulunca bırakmamalıymış( mesajindan alıntı). 24 yıl önce neyi yarım bırakmışlardı hala öğrenemedim. Bizimkine göre bu kendi kendine gelin güvey oluyormuş.. 24 yil sonra sen kadını linkedinden ara bul yada kadın mesaj attiysa da kabul et ve yildizlara bakip hayaller kurmasina sebep ol, sonra da suçu kadına at. Tabi ben de yedim...
Yarım bıraktıkları şeyi hala öğrenemedim. Yok öyle bir şey diyor bizimki. Kadının kuruntusuymuş. Arayıp sorarım diye tehdit ettim. Ara dedi. Herhalde aramacağımı tahmin etti. Aslında içimdeki şeytan kadını arsmak yerine kadının kocasına mesaj at diyor henüz şeytana mı meleğe mi uyayım karar veremedim. Ama yarım bıraktıkları, kendilerini durdukları şey neydi hala çok merak ediyorum ama öğrenmekten de korkuyorum aslında. Zaten berbat durumdayım bunu öğrenmek beni daha kötü hissettirecek.
En tehlikelisi o Rus dönmesi. Bizimki ‘halal love’ ( helal aşk) diyor. Erotik erotik mesajlar atmış. Bu Nataşadan etkilenmişki eşim benden de öyle konuşmamı istemeye başlamıştı. Bir de tabiki nikah yapalım, ikinci eşin olayım demiş. Bunun gibilere söylenecek güzel lakaplar var ama siteyi sıkıntıya sokmak istemiyorum. Ben ilişkiyi öğrendikten sonra bizimki buna mesaj atmış. Bu yanlıştı, karım ve kızlarım öğrendi. Ben onları kaybetmek istemiyorum. Beni bir daha arama mesaj da atma diye. Ama bu kuduruk durur mu. Yalvarmış bizimkine hiç olmazsa bir kez buluşup çay kahve içelim diye. Kendince cazibesiyle bizimkini tavlayacak garibanım. Bu olmayınca da o zaman şu adamlardan hangisini seçeyim evlenmek için diye mesaj atmış. Bunu daha önce de konuşmuşlar. Belkide sohbetleri bu şekilde başladi, kadincağız taliblerinden hangisini seçeyim diye sormuş. İkisi evli diğer ikisi de bekarmış. Bizimki beşincisi seçenek ama ilk tercihti sanırım. Eşime belki de bak gelmezsen gidiyorum mesajı vermek istedi. Bizimki kimi seçersen seç ama evlileri tercih etme demiş.
Bunlar bir taraftan olurken, kapının önünde onlarla konuşup mesajlaşıp eve gelip beni ne kadar sevdiğini beğendiğini söylemesi asıl beni üzen ve kıran. İnsan sevdiği beğendiği eşi varken aynı anda nasıl başka birilerine yönelebilir, bunu yapıyorsa da nasıl olurda yüzü kızarmadan, kendini kötü hissetmeden sana gelip seni seviyorum diyebilir.
Şimdi çok pişman olduğunu, bu işi hiç ileri gotürmeyi düşünmediğini, neden yaptığını bilmediğini, bugün yarın zaten bitirmeyi düşündüğünü, beni ve ailesini ( çocuklarını) kaybetmek istemediğini söylüyor. Uzun zamandır bana ev işlerinde yardım etmezdi artık sürekli yardım ediyor ( ben de çalışıyorum) . Benimle vakit geçirmek için hafta sonlari küçük tatiller ayarlıyor. Velhasıl unutturmak için elinden geleni yapiyor. Ama ben unutamıyorum. Gelgitler yaşıyorum. Bazen iyi oluyoruz bazen de durduk yere başlıyorum ağlamaya. Çoğunlukla kimse yokken ağlıyorum yeter artık demesinler diye. Duygusal olarak kaldıramiyorum olup bitenleri.
İlk defa böyle bir şey oldu diyor ama Türk kadınla olan geçmişi 24 yıl öncesine dayanıyormuş. Yani 24 yıl önce bir duygusallık yaşamışlar sonra ara vermişler.
Ayni kişi mi bilmiyorum sma evliliğimizden iki yıl sonra eşimi şirket ortakları ortaklıktan çıkarmışlardi bir kadınla uygun olmayan bir şekilde görüşüyor diye. Bunu ben o dönemde öğrenmiştim ama nedense çok üzüldüğüm halde üzerine gitmemiştim. Bir de o dönemde benim birkaç fotoğrafımı bir kadına gosterdiğini söylediğini hatırlıyorum. Kadin bir de kalkmış ‘ karın o kadar da güzel değilmiş’ demiş ve bizimki bunu gelip bana söylüyor. Bu adamlarda biraz salaklık var sanırım yada çok saflar ya da benim anlayamadığım başka bir amacı vardı bana söylemekte Bunu insan gelip de karısına söyler mi... Bende de tabi salaklık var. Adam kurduğu işinden oldu, işsiz kaldı çok üzgün bir de ben üzmeyeyim diye sesimi çıkarmadım. Şimdiki aklım olsa kafasında birşeyleri kırar ya da kapının önüne koyardım herhalde. Aşkın gözü kör diye boşuna demiyorlar. Resmen aptal gibi olup biteni seyretmişim, kabullenmişim.
Yine bu dönemde kurban bayramında tek başına karadenize kafasıni toplamak icin tatile gitmek istemişti. Resmen kafamı toplamam gerekiyor demişti. Ben izin vermemiştim, ben bayramda bebekle tek başıma ne yapacağım diye. Simdi düşünüyorumda belki de kadınla tatile gidecekti, ya da kafası karışıktı ve ikimizden birisini seçmek için düşünmeye ihtiyaci vardı.
Şimdi de bana daha önce hic böyle birsey yapmadim hep sana sadıktim diyor. Komik. Yukarda anlattiklarımı hatırlatıyorum yine de iki dakika sonra daha once böyle bir sey yapmadım bu ilkti diyor
Ya nişanlıyken ya da evlendikten hemen sonra eşimin memleketine gitmiştik. Onların aile dostlarına da çok gerekliymiş gibi el öpmeye gittik. Karşı tarafın kızı ile bizimki lise döneminde birliktelermiş. Ben bunu önceden biliyordum. (Benim kızlar olsaydı hayatta gitmez ve kavga çıkarırlardı.) Aileler de aslında ikisinin evlenmesini çok istiyorlarmış ama bizimki kızın kendini beğenmiş tavrına kızmış ve ilişkiyi kesmiş. Sonrada biz evlendik. Onlara gidince ne ara konuştularsa kız kalkmış bunun için mi beni bıraktın demiş güya. Bizimki kalktı bunu da bana söyledi. Şimdi düşünüyorum da akıllı bir adam, art niyeti olmayan bir adam bunu söylemez karısına. Ben sormadım bile sen niye söylüyorsun ki? Beni küçük düşürmeye mi çalışıyorsun, kendimi niye kötü hissettiriyorsun. Ne geçecek eline. Artı kedi ulaşamadığı ciğere mundar dermiş. Hangi kadın der benim yerime daha güzel birisini bulmussun diye. Karın çok güzelmiş ama sen onu bırak bana gel demezki hiç bir kadın. Akıl var mantık var.
Düşündükçe sinir oluyorum; sinir oldukça düşünüyorum.....
Son 4 kadını öğrendikten 3-4 hafta sonra eşime başka bir kadın messengerdan mesaj attı. Facebook hesabı büyük bir ihtimalle sahteydi çünkü 2 hafta öncesinde kurulmuştu ve arkadaşlistesi boştu. Kadın doğrudan girdi konuya kırık bir Türkçeyle. Yunanıstanın bir köyündenmiş, 26 yaşındaymış, bekarmış ve bakireymiş. Bizimkiyle konuşmak tanışmak istiyormuş. Bizimki de ben evliyim deyince de benden ailene zarar gelmez diye mesaj attı. Tövbe tövbe. Bana ne yaparsa zarar vereceğini düşünüyor ki bu. Bir de evli adamı ayartmaktan daha zarar verici ne olabilirki? Bizimkinin eli ayağı birbirine dolaştı benden çekindiği için.
Kızmadım değil. Sonucta bir bayan ismiydi ve doğrudan ‘güzel insan’ diye mesaj atmış. Sen niye geri dönüyorsun mesaja. Güya tanığı bir erkek de ona mesaj atarken güzel insan diye yazıyormuş, o sanmış. Doğru olabilir ama daha yeni bir sürü halt yemişsin insan daha dikkatli olmazmi bu konularda. Hayal kırıklığı üzerine hayal kırıklığı yaşattı bana. Bu kadının o Rus çırpıntısi olduğunu düşünüyorum belki de Türk olanıdır. Eşimi test etmek istemiş olabilirler. Gerçekten karısını mı bırakmak istemiyor ya da benden sıkıldı başka kapılara açık mı diye. Aklım mantığım o ikisine işaret ediyor.
Ayrılmayı düşünmedim. Bir yuva kolay kurulmuyor. Adam da özünde iyi birisi: ev ve iş dışında gittiği bir yer yok, hiç bir babadan gormediğim kadar ilgili bir baba, benim aileme hiçbir saygısızlığı olmadı, istediğim zaman beni gönderir ailemin yanina, ufak tefek kırgınlık alınganlık dışında çok güzel ve mutlu bir evliliğimiz vardı. Cinsel yaşantımızın da pek çok evlilere göre daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Bunalıma girdi bir hata yapti diye düşünmek istiyorum.
Bu yüzden evlilik danismani ile hem ayrı hem de birlikte gorüşmeler yaptık. Arada iyi oluyorum. O zaman çok mutlu oluyoruz. Yeni evliler gibi. Bazen de birseyler tetikliyor herhalde herşey gözümün önünden film şeridi gibi geçiyor. Varsayımlarda bulunuyorum, gözümde büyüttükçe büyütüyorum, ya da olaylar arasında bağlantılar kuruyorum. O zaman gözüm görmez kalbim sevmez oluyor, bir kaşık suda boğasım geliyor onu.
Konuştuğu kadinlara çok kızamiyorum: Türk hariç. O evli, çoluklu çocuklu olduğu halde evli bir adamla böyle uygunsuz diyaloğa girdiği için ona çok kızıyorum.
Kendimi diğerlerinin yerine koyuyorum. Boşanmış evlenmek isteyen birisi olsaydim ben de bana kuyruk sallayan yakınlaşmaya çalışan adamlari değerlendirirdim. Ama onlarin hatası da kendi evliliklerinin bozulması kocalarinin kendilerini aldatmış olmasından olduğu halde kendi çektikleri acınin aynısını başka bir hemcinslerine reva görmelerinden. Sen adamın evli olduğunu bile bile niye adamla konuşmaya devam edersinki. Bizimki onlara bu konuşmalardan birşey beklememelerini, karımı seviyorum dediğini söylediğini söyledi bana ama ben buna hic inanmadım. Hic bir kadın ben karımı seviyorum, ayrilmayı düşünmüyorum, öylesine sizinle konuşuyorum diyen bir adamla konuşmayı devam ettirmezler. Yanlış mıyım? 40 indan sonra hangi kadın ciddi olmayacak bir ilişkinin peşinden koşar?
Demekki bizimki onlara ben evliliğimde mutlu değilim mesajı verdi diye düşünüyorum. Bu da beni çok üzdü. Çünkü bana mutsuz olabileceğini düşündürecek hiçbir davranışı yoktu. Tabiki bizimki bunu inkar ediyor, kesinlikle mutsuz bir evliliğinin olduğunu söylemediğini söylüyor. Ben inanmıyorum buna.
Ve bu kadınların bana acımış olabileceklerini veya vah vah ne kadar kötü bir evlilik yaşıyor bu adam huzuru bende bulmaya çalışıyor diye düşünmüş olma ihtimalleri beni çileden çıkarıyor.
Eşimin bunlardan başka kadinlara attığı mesajlara baktim ve şok oldum. Kendini nasıl bu kadar küçük düşürebildi diye şaşırıp kaldım. Kızı yaşındaki kıza belki benim kızları tanıyorsundur diye fotoğraf göndermiş. Bir fotoğrafta kendisi ve büyük kızım diğerinde yine kendisi ve küçük kızım başkasında da kendisi ve oğlum. Ama fotoğraflarin hiç birinde ben yokum. Gördüğün gibi benim hayatimda karım yok mesajı var ve al sana benim fotograflarim. İyice bak. İlgilenirsen ben burdayım mesajı. Pislik , sapık, gözü dönmüş herif. Bazen bunları düşününce resmen iğreniyorum ondan. Pis şeytan da rahat durmuyor. Her şeyin önünü arkasını bütün detaylarıyla düşündürtüyor insana. Evliliği bozacak ya her türlü hileye baş vuruyor.
Bir de beni çok kızdıran sözleri oluyor eşimin. Kendince beni rahatlatmaya çalışıyor ama beni iyice çileden çıkarıyor.
1: ben bunu ileriye götürmeyecektim zaten. Hiç birsey yememek niyetiyle sofraya oturup birşeyler yemeden sofradan kalkan birisini gördünüz mü? Ben görmedim.
Bir yıl onceki eşime sen bir kadınla elektronik ortamda duygusal bir ilişkiye gireceksin deseydin hayatta buna imkan vermezdi. Böyle bir sey mümkün ve doğru değil, çok yanlış, ben böyle bir şey asla yapmam derdi. Ama öyle bir adam kalkıp 4 ve daha fazla kadinla aynı anda gorüşmeye başladıysa ben onun kendini tutabileceğine, bu ilişkilerinin ilerlemesine mani olabileceğine inanmıyorum. Nefsine hakim olabilen bir insan başta hiç kalkışmaz bu işlere, kalkıştıysa da nefsine yenik düşüp gittiği yere kadar götürebilirdi. Beni rahatlatmaya çalışıyor ama aslında kendi kendini rshatlatiyor ve inandırıyor.
Bunun yanliş olduğunu ve her türlü sonuca yol açabileceğini kabul ettirmek için baya bir uğraştık psikolog ile.
Kabul ettiğini söylüyor ama cümlesi şu. Tamam kabul ediyorum, yanlıştı ve daha başka yerlere gidebilirdi ama benim niyetim ileri götürmek değildi kesinlikle. Zaten bitirecektim.
2: Bak şu an sana sadığım. Dizinin dibinden ayrilmiyorum. Niyetim kötü olsa şimdi başkalarıyla aldatıuor olabilirdim.
Bu lafların beni rahatlatacağını nasıl düşünebiliyor bu adam bilmiyorum. Farkında değilmi o treni kaçırdığını. Yada benim de onu aldatabileceğimi niye düşünmüyor bu adam. İstesem bulamazmiyim çevremde dört dönecek adam. Her b.ka konacak sinek vardır. Ki ben kendimin bal gibi kıymetli olduğumu düşünüyorum. Aldatmıyorsam bu benim kendi seçimim. Aldatan insanlarin kafalarinda da problem olduğunu düşünüyorum. Normal değil o insanlar. Burda şunu da söylemek istiyorum. İnsanlar bir şekilde karşı cinsi beğenebir, dikkatini çekebilir bir elektriklenme hissedebilir. Bu Allahın kanunu. Hem imtihan sebebi hem de helal yollar aranarak (beğendin sevdin ve evlendin) neslin coğalmasina vesile. Ama bence aklı başında olan insanların böyle bir tehlikeyi sezinledikleri anda o kişinin bulunduğu ortamlara girmekten çekinmeleri, kendi kendilerine telkinde bulunmalari gerekir. Yanlış olan aklindaki ve kalbindeki kıpırdanmalari görerek ve bilerek önlem almamak ve haram ilişkilere, sanal dahi olsa, ortam hazırlamak.
3: eskiden beri bayanlarla konuşurken çok rahattı. Tanısın tanımasın hal hatır sorar sohbet eder. Arkadaslarımız var adam selam almaz selam vermez bana ama bizimki hanımıyla sohbet eder. Soyledigimde de ‘benim huyum böyle, değiştiremem’ derdi. Hiç umursamazdı hanımım rahatsız oluyor diye. Bu arada benim rahatsız olmamın sebebi bu hanımlardan birisi oldukça garip davraniyordu. Kendi eşi ile sıkıntısı vardı ve Sanki eşimin ilgisini çekmeye çalışıyor gibydi. Bunu benim kızlar da fark etmişti ve onların dolduruşu ile bayana biraz kızmıştım davranışlarına dikkat et diye. Bir süre konuşmamıştık her hafta aynı ortama geldiğimiz halde. Ve aynı kadının eşi benim verdiğim selamı almıyordu biz onlara gittiğimizde. Bunu hatırlattığım halde dikkate alınmiyordum. Resmen gözümüzün önünde flört ediyorlardı. Arbada eşler de olduğu halde araba yarışı yspmak gibi evli çoçuklar var bunlar bizim gözümüzün önünde flört ediyor. Ben kızdım bizimkine. Onun kocası bunu fark etti mi bilmiyorum. Ama aralarının uzun zamandır iyi olmadığını ve boşanmanın eşiğinden döndüklerini duydum başka bir arkadaştan. Allah hidayet etsin. Herkese doğruyu ve yanlışı göstersin
4: Eşimle ilgili beni endişe ettiren olaylardan birisi de sürekli pohpohlanmaya ihtiyaç duymasi. Surekli gelip bu böyle övdü, şu ne kadar başarılısin dedi, bugün takım elbiseme bir sürü iltifat aldım, benim burami beğeniyor musun, şuramı beğeniyor musun, ben bunu herkesten daha iyi yaparım vs ..... Hiç bir gun geçmiyorki kendisini övmesin veya övüldüğünü soylemesin veya övülmek beğenilmek istemezin. Bu da beni çok korkutuyor. Ortalık erkek avcısı kadınlarla dolu. Yaptıklari tek şey adamlari pohpohlayarak ilgiyi üzerlerine çekmek. Ben sürekli eşimi pohpohlamak mı zorundayım başka taraflara yönelmesin diye. Ayrıca birisinin sürekli kendini övdüğünü görünce ben gıcık oluyorum. İnadına övmek istemiyorum. Bunları burda yaziyorum sma aslinda surekli övüyorum onu. Aslanım benim, Sen onu da yaparsın, bunu da başarırsın, senin önünde kimse duramaz, seni çok beğeniyorum vs vs.
Nedense yetmiyor yada görüldüğü kadarıyla yetmemiş
Bir de bu psikologlara sinir oldum.
Erkekler eşini sevdiği halde gidip onu aldatabiliyormuş. Bu erkeklerin fıtratında varmış vs. Kadınlar ise ancak eşini sevmiyorsa aldatırmış. Ben bunu kesinlikle kabul etmiyorum. Aldatma aldatmadır. İnsan bir insana evlilik bağı ile söz vermişse ona ihanet edemez. Kadın veya adam sevmiyorsa açıkça konuşsun eşiyle ve gerekiyorsa da boşansın ama aldatmasın. Aldatma olayında aldatılan taraf çok üzülüyor ve yıpranıyor. Benim babam birkaç yıl önce rahmetli oldu. Onun vefatında hissettiğim acının aynısını hissettim eşimin yaptıklarını öğrenince. Kalbimde kockocaman buz gibi bir boşluk oluştu. Sanki beni aldılar dibi olmayan bir kuyuya attılar. O artık benim için öldü. Eski sevdiğim güvendiğim kisiyi gömdüm ben. O gitti yok oldu artık.
Şimdi ise aynı kişiyi hatalarıyla günahlarıyla bilip tanıyıp hayatımda yer verip vermeyeceğimin hesabını yapıyorum. Hayatımın geri kalanını yalnız yaşamayı göze alamıyorum. Görüyor ve okuyorum; hiç kimseye bu konuda güven olmuyor. Onu bıraksan onun yerine daha iyisini ve sadakatlısıni koyabilme şansın sıfıra yakın. Hiç olmazsa bunun pek çok pozitif tarafı var üstüne üstlük böyle bir şeyi yaparsa kaybedecek çok şeyi olduğunu gördü.
Aynı şeyi damatlarının kızlarına yapmasından çok korkuyor. Eğer onun yaptığını bilirlerse de ‘bak baban bile yaptı bana birşey diyemezsin ‘ demelerinden çekiniyor. Onlarin ve çevrenin gözündeki saygınlığını yitirmekten korkuyor. İş yerindeki prestijinin sarsılmasından korkuyor.
Bu korkularının yanında beni kaybetme korkusu ne kadar ağır basıyor bilmiyorum. Sanki diğer kaybedeceği şeyler yanında beni kaybetme endişesi daha az gibi geliyor bana
Hala psikologla görüşmeye devam ediyorum. Benim affetmeyi ve unutabilmeyi öğrenmem lazım. Bunu kendi sağlığım için istiyorum. Tam iki kez gittim doktora. Çok şiddetli vücüt ağrılarım vardı. Her ikisinde de bu üzüntüden kaynaklanan psikolojik ağrılar dediler.
Eşimin de tedavi olması gerektiğini düşünüyorum ama o birkaç tip aldı psikologdan ve her şeyin düzeldiğini düşünüyor. Bense tedirginim. Onu buna iten sebepleri bilmek ve tekrar yaşamak istemiyorum.
Vede hemcinslerinize bunu yapmayın. Karısını aldatan adamdan adam olmaz kocasını aldatan kadından eş olmaz. A adam yarın birgün sizi de aldatır. O kadın yarin birgün sizi de boynuzlar.
Daha anlatacak çok detay var ama bu kadar yeter şimdilik. Bunları yazıya dökmek rahatlattı beni biraz. Lutfen sizler de yorum yapacsksanız yapıcı yorum yapın. Ben kendi kendimi yeterince dolduruyorum zaten.
Bacım konuyu niye hortlattın 2018’de yazılmış muhtemelen boşamadı adamı zatenHemen boşarım...Adam resmen sizi aldatıyor ve de defalarca aldatmış malesef. Yani sadece düzenini bozmak istemiyor bu saatten sonra o yüzden sizinle evli kalmak istiyor.
Bunu tam olarak niye yazıyorum, sizlerden ne bekliyorum bilmiyorum. İcim çok dolu. Sadece birileriyle paylaşmaya, konuşmaya ihtiyacım var. Pek çok sebepten dolayı ne ailenle ne de arkadaslarinla konuşamayacağın seyler bunlar.
28 yıllık evliyim. Birbirimizi severek daha universite bitmeden evlendik. Aynı universitenin aynı bölümünden mezunuz. İki evli kızım ve bir delikanlı oğlum var. Şu anda yurt dışında yaşıyoruz.
Şubatta sevgililer gününden bir gün önce şüphelendiğim icin kızlarımla beraber eşimin evde bıraktığı İpad’ını karıstırdık ve 3-4 tane kadınla ayrı ayrı mesajlastığını, konustuğunu gördük. Şüphelendiğim, huylandığım halde ihtimal vermiyordum, belkide yakıştıramıyordum. Bir taraftan mesajlari okuyor bir taraftan da ‘yok ya, bunun bir açiklaması vardir , bu baban değildir.’ deyip durdum. Çünkü oldukca güzel, kavgasız gürültüsüz bir evliliğimiz var. Gece gündüz beni ne kadar sevdiğini, güzel bulduğunu söyleyip duran birisi. Gerçi son zamanlarda iltifatlar çok artmış ve inandırılıcığını yitirmişti. Artık duymamaya başlamıştım çünkü samimi bulmuyordum.
Eşim Allahtan ve günah işlemekten korkan, çevre tarafından sayılıp sevilen, iyi bir mevkide olan birisi. Herkes tarafından örnek çift olarak biliniyoruz. Sadece son bir yıldır işleri çok yoğundu. Hafta içi en az 4 gun gece 10a kadar toplantıları oluyordu. Toplantılarin çoğuna evden telefonla katılıyordu. Ben şikayet etmeyerek, onu rahat bırakarak ona iyilik yaptığımı düşünürken o bu sıkıntı ve yoğunluk içindeyken meğerse kendisini heyacanlandıracak birşeylerin arayışı içine girmiş. Pek çok bayana kuyruk sallamış, 4 bayanla da sohbeti ilerletmis ( Not: Cinsellik yok, sadece mesajlaşma ve görüntülu gorüşme vs var) bunların çoğu Linkedin’den iletişime girdiği kişiler. Öyleki bir tanesi nikah yap ikinci eşin olayim deme cüretini bile göstermiş
Bizimki de güya böyle bir şey mümkün değil, bunun duyulmamasi imkansiz, ben de duyulursa eşimi kaybetmekten korkarim falan filan demis.
Bu arada bu bayanlardan iki tanesi baska sehirde, bir tanesi Cidde de diğeri de İstanbulda. Bir tanesi Rus dönmesi ama bir şekilde müslüman olmuş. Başı kapalı ama eşime saçı başı açık, mini etekli resim gönderebiliyor. Allah hidayet etsin. Diger ikisi Arap asıllı, biri de Türk.
Türk olani evli ama başı açık ( diğerlerinin başı kspalı olduğunu soylediim için belirteyim istedim. Edepsizliğin açığı kapalısı olmuyor) Eşlerimiz ilerde ölürse kaldigimiz yerden devam ederiz deyip yıldızlara bakıp hayal kuruyor. Keşke 24 yıl önce kendimizi tutmasaydik şimdi pişmanım diyor. Her zaman aşk bulunmuyormuş. Bulunca bırakmamalıymış( mesajindan alıntı). 24 yıl önce neyi yarım bırakmışlardı hala öğrenemedim. Bizimkine göre bu kendi kendine gelin güvey oluyormuş.. 24 yil sonra sen kadını linkedinden ara bul yada kadın mesaj attiysa da kabul et ve yildizlara bakip hayaller kurmasina sebep ol, sonra da suçu kadına at. Tabi ben de yedim...
Yarım bıraktıkları şeyi hala öğrenemedim. Yok öyle bir şey diyor bizimki. Kadının kuruntusuymuş. Arayıp sorarım diye tehdit ettim. Ara dedi. Herhalde aramacağımı tahmin etti. Aslında içimdeki şeytan kadını arsmak yerine kadının kocasına mesaj at diyor henüz şeytana mı meleğe mi uyayım karar veremedim. Ama yarım bıraktıkları, kendilerini durdukları şey neydi hala çok merak ediyorum ama öğrenmekten de korkuyorum aslında. Zaten berbat durumdayım bunu öğrenmek beni daha kötü hissettirecek.
En tehlikelisi o Rus dönmesi. Bizimki ‘halal love’ ( helal aşk) diyor. Erotik erotik mesajlar atmış. Bu Nataşadan etkilenmişki eşim benden de öyle konuşmamı istemeye başlamıştı. Bir de tabiki nikah yapalım, ikinci eşin olayım demiş. Bunun gibilere söylenecek güzel lakaplar var ama siteyi sıkıntıya sokmak istemiyorum. Ben ilişkiyi öğrendikten sonra bizimki buna mesaj atmış. Bu yanlıştı, karım ve kızlarım öğrendi. Ben onları kaybetmek istemiyorum. Beni bir daha arama mesaj da atma diye. Ama bu kuduruk durur mu. Yalvarmış bizimkine hiç olmazsa bir kez buluşup çay kahve içelim diye. Kendince cazibesiyle bizimkini tavlayacak garibanım. Bu olmayınca da o zaman şu adamlardan hangisini seçeyim evlenmek için diye mesaj atmış. Bunu daha önce de konuşmuşlar. Belkide sohbetleri bu şekilde başladi, kadincağız taliblerinden hangisini seçeyim diye sormuş. İkisi evli diğer ikisi de bekarmış. Bizimki beşincisi seçenek ama ilk tercihti sanırım. Eşime belki de bak gelmezsen gidiyorum mesajı vermek istedi. Bizimki kimi seçersen seç ama evlileri tercih etme demiş.
Bunlar bir taraftan olurken, kapının önünde onlarla konuşup mesajlaşıp eve gelip beni ne kadar sevdiğini beğendiğini söylemesi asıl beni üzen ve kıran. İnsan sevdiği beğendiği eşi varken aynı anda nasıl başka birilerine yönelebilir, bunu yapıyorsa da nasıl olurda yüzü kızarmadan, kendini kötü hissetmeden sana gelip seni seviyorum diyebilir.
Şimdi çok pişman olduğunu, bu işi hiç ileri gotürmeyi düşünmediğini, neden yaptığını bilmediğini, bugün yarın zaten bitirmeyi düşündüğünü, beni ve ailesini ( çocuklarını) kaybetmek istemediğini söylüyor. Uzun zamandır bana ev işlerinde yardım etmezdi artık sürekli yardım ediyor ( ben de çalışıyorum) . Benimle vakit geçirmek için hafta sonlari küçük tatiller ayarlıyor. Velhasıl unutturmak için elinden geleni yapiyor. Ama ben unutamıyorum. Gelgitler yaşıyorum. Bazen iyi oluyoruz bazen de durduk yere başlıyorum ağlamaya. Çoğunlukla kimse yokken ağlıyorum yeter artık demesinler diye. Duygusal olarak kaldıramiyorum olup bitenleri.
İlk defa böyle bir şey oldu diyor ama Türk kadınla olan geçmişi 24 yıl öncesine dayanıyormuş. Yani 24 yıl önce bir duygusallık yaşamışlar sonra ara vermişler.
Ayni kişi mi bilmiyorum sma evliliğimizden iki yıl sonra eşimi şirket ortakları ortaklıktan çıkarmışlardi bir kadınla uygun olmayan bir şekilde görüşüyor diye. Bunu ben o dönemde öğrenmiştim ama nedense çok üzüldüğüm halde üzerine gitmemiştim. Bir de o dönemde benim birkaç fotoğrafımı bir kadına gosterdiğini söylediğini hatırlıyorum. Kadin bir de kalkmış ‘ karın o kadar da güzel değilmiş’ demiş ve bizimki bunu gelip bana söylüyor. Bu adamlarda biraz salaklık var sanırım yada çok saflar ya da benim anlayamadığım başka bir amacı vardı bana söylemekte Bunu insan gelip de karısına söyler mi... Bende de tabi salaklık var. Adam kurduğu işinden oldu, işsiz kaldı çok üzgün bir de ben üzmeyeyim diye sesimi çıkarmadım. Şimdiki aklım olsa kafasında birşeyleri kırar ya da kapının önüne koyardım herhalde. Aşkın gözü kör diye boşuna demiyorlar. Resmen aptal gibi olup biteni seyretmişim, kabullenmişim.
Yine bu dönemde kurban bayramında tek başına karadenize kafasıni toplamak icin tatile gitmek istemişti. Resmen kafamı toplamam gerekiyor demişti. Ben izin vermemiştim, ben bayramda bebekle tek başıma ne yapacağım diye. Simdi düşünüyorumda belki de kadınla tatile gidecekti, ya da kafası karışıktı ve ikimizden birisini seçmek için düşünmeye ihtiyaci vardı.
Şimdi de bana daha önce hic böyle birsey yapmadim hep sana sadıktim diyor. Komik. Yukarda anlattiklarımı hatırlatıyorum yine de iki dakika sonra daha once böyle bir sey yapmadım bu ilkti diyor
Ya nişanlıyken ya da evlendikten hemen sonra eşimin memleketine gitmiştik. Onların aile dostlarına da çok gerekliymiş gibi el öpmeye gittik. Karşı tarafın kızı ile bizimki lise döneminde birliktelermiş. Ben bunu önceden biliyordum. (Benim kızlar olsaydı hayatta gitmez ve kavga çıkarırlardı.) Aileler de aslında ikisinin evlenmesini çok istiyorlarmış ama bizimki kızın kendini beğenmiş tavrına kızmış ve ilişkiyi kesmiş. Sonrada biz evlendik. Onlara gidince ne ara konuştularsa kız kalkmış bunun için mi beni bıraktın demiş güya. Bizimki kalktı bunu da bana söyledi. Şimdi düşünüyorum da akıllı bir adam, art niyeti olmayan bir adam bunu söylemez karısına. Ben sormadım bile sen niye söylüyorsun ki? Beni küçük düşürmeye mi çalışıyorsun, kendimi niye kötü hissettiriyorsun. Ne geçecek eline. Artı kedi ulaşamadığı ciğere mundar dermiş. Hangi kadın der benim yerime daha güzel birisini bulmussun diye. Karın çok güzelmiş ama sen onu bırak bana gel demezki hiç bir kadın. Akıl var mantık var.
Düşündükçe sinir oluyorum; sinir oldukça düşünüyorum.....
Son 4 kadını öğrendikten 3-4 hafta sonra eşime başka bir kadın messengerdan mesaj attı. Facebook hesabı büyük bir ihtimalle sahteydi çünkü 2 hafta öncesinde kurulmuştu ve arkadaşlistesi boştu. Kadın doğrudan girdi konuya kırık bir Türkçeyle. Yunanıstanın bir köyündenmiş, 26 yaşındaymış, bekarmış ve bakireymiş. Bizimkiyle konuşmak tanışmak istiyormuş. Bizimki de ben evliyim deyince de benden ailene zarar gelmez diye mesaj attı. Tövbe tövbe. Bana ne yaparsa zarar vereceğini düşünüyor ki bu. Bir de evli adamı ayartmaktan daha zarar verici ne olabilirki? Bizimkinin eli ayağı birbirine dolaştı benden çekindiği için.
Kızmadım değil. Sonucta bir bayan ismiydi ve doğrudan ‘güzel insan’ diye mesaj atmış. Sen niye geri dönüyorsun mesaja. Güya tanığı bir erkek de ona mesaj atarken güzel insan diye yazıyormuş, o sanmış. Doğru olabilir ama daha yeni bir sürü halt yemişsin insan daha dikkatli olmazmi bu konularda. Hayal kırıklığı üzerine hayal kırıklığı yaşattı bana. Bu kadının o Rus çırpıntısi olduğunu düşünüyorum belki de Türk olanıdır. Eşimi test etmek istemiş olabilirler. Gerçekten karısını mı bırakmak istemiyor ya da benden sıkıldı başka kapılara açık mı diye. Aklım mantığım o ikisine işaret ediyor.
Ayrılmayı düşünmedim. Bir yuva kolay kurulmuyor. Adam da özünde iyi birisi: ev ve iş dışında gittiği bir yer yok, hiç bir babadan gormediğim kadar ilgili bir baba, benim aileme hiçbir saygısızlığı olmadı, istediğim zaman beni gönderir ailemin yanina, ufak tefek kırgınlık alınganlık dışında çok güzel ve mutlu bir evliliğimiz vardı. Cinsel yaşantımızın da pek çok evlilere göre daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Bunalıma girdi bir hata yapti diye düşünmek istiyorum.
Bu yüzden evlilik danismani ile hem ayrı hem de birlikte gorüşmeler yaptık. Arada iyi oluyorum. O zaman çok mutlu oluyoruz. Yeni evliler gibi. Bazen de birseyler tetikliyor herhalde herşey gözümün önünden film şeridi gibi geçiyor. Varsayımlarda bulunuyorum, gözümde büyüttükçe büyütüyorum, ya da olaylar arasında bağlantılar kuruyorum. O zaman gözüm görmez kalbim sevmez oluyor, bir kaşık suda boğasım geliyor onu.
Konuştuğu kadinlara çok kızamiyorum: Türk hariç. O evli, çoluklu çocuklu olduğu halde evli bir adamla böyle uygunsuz diyaloğa girdiği için ona çok kızıyorum.
Kendimi diğerlerinin yerine koyuyorum. Boşanmış evlenmek isteyen birisi olsaydim ben de bana kuyruk sallayan yakınlaşmaya çalışan adamlari değerlendirirdim. Ama onlarin hatası da kendi evliliklerinin bozulması kocalarinin kendilerini aldatmış olmasından olduğu halde kendi çektikleri acınin aynısını başka bir hemcinslerine reva görmelerinden. Sen adamın evli olduğunu bile bile niye adamla konuşmaya devam edersinki. Bizimki onlara bu konuşmalardan birşey beklememelerini, karımı seviyorum dediğini söylediğini söyledi bana ama ben buna hic inanmadım. Hic bir kadın ben karımı seviyorum, ayrilmayı düşünmüyorum, öylesine sizinle konuşuyorum diyen bir adamla konuşmayı devam ettirmezler. Yanlış mıyım? 40 indan sonra hangi kadın ciddi olmayacak bir ilişkinin peşinden koşar?
Demekki bizimki onlara ben evliliğimde mutlu değilim mesajı verdi diye düşünüyorum. Bu da beni çok üzdü. Çünkü bana mutsuz olabileceğini düşündürecek hiçbir davranışı yoktu. Tabiki bizimki bunu inkar ediyor, kesinlikle mutsuz bir evliliğinin olduğunu söylemediğini söylüyor. Ben inanmıyorum buna.
Ve bu kadınların bana acımış olabileceklerini veya vah vah ne kadar kötü bir evlilik yaşıyor bu adam huzuru bende bulmaya çalışıyor diye düşünmüş olma ihtimalleri beni çileden çıkarıyor.
Eşimin bunlardan başka kadinlara attığı mesajlara baktim ve şok oldum. Kendini nasıl bu kadar küçük düşürebildi diye şaşırıp kaldım. Kızı yaşındaki kıza belki benim kızları tanıyorsundur diye fotoğraf göndermiş. Bir fotoğrafta kendisi ve büyük kızım diğerinde yine kendisi ve küçük kızım başkasında da kendisi ve oğlum. Ama fotoğraflarin hiç birinde ben yokum. Gördüğün gibi benim hayatimda karım yok mesajı var ve al sana benim fotograflarim. İyice bak. İlgilenirsen ben burdayım mesajı. Pislik , sapık, gözü dönmüş herif. Bazen bunları düşününce resmen iğreniyorum ondan. Pis şeytan da rahat durmuyor. Her şeyin önünü arkasını bütün detaylarıyla düşündürtüyor insana. Evliliği bozacak ya her türlü hileye baş vuruyor.
Bir de beni çok kızdıran sözleri oluyor eşimin. Kendince beni rahatlatmaya çalışıyor ama beni iyice çileden çıkarıyor.
1: ben bunu ileriye götürmeyecektim zaten. Hiç birsey yememek niyetiyle sofraya oturup birşeyler yemeden sofradan kalkan birisini gördünüz mü? Ben görmedim.
Bir yıl onceki eşime sen bir kadınla elektronik ortamda duygusal bir ilişkiye gireceksin deseydin hayatta buna imkan vermezdi. Böyle bir sey mümkün ve doğru değil, çok yanlış, ben böyle bir şey asla yapmam derdi. Ama öyle bir adam kalkıp 4 ve daha fazla kadinla aynı anda gorüşmeye başladıysa ben onun kendini tutabileceğine, bu ilişkilerinin ilerlemesine mani olabileceğine inanmıyorum. Nefsine hakim olabilen bir insan başta hiç kalkışmaz bu işlere, kalkıştıysa da nefsine yenik düşüp gittiği yere kadar götürebilirdi. Beni rahatlatmaya çalışıyor ama aslında kendi kendini rshatlatiyor ve inandırıyor.
Bunun yanliş olduğunu ve her türlü sonuca yol açabileceğini kabul ettirmek için baya bir uğraştık psikolog ile.
Kabul ettiğini söylüyor ama cümlesi şu. Tamam kabul ediyorum, yanlıştı ve daha başka yerlere gidebilirdi ama benim niyetim ileri götürmek değildi kesinlikle. Zaten bitirecektim.
2: Bak şu an sana sadığım. Dizinin dibinden ayrilmiyorum. Niyetim kötü olsa şimdi başkalarıyla aldatıuor olabilirdim.
Bu lafların beni rahatlatacağını nasıl düşünebiliyor bu adam bilmiyorum. Farkında değilmi o treni kaçırdığını. Yada benim de onu aldatabileceğimi niye düşünmüyor bu adam. İstesem bulamazmiyim çevremde dört dönecek adam. Her b.ka konacak sinek vardır. Ki ben kendimin bal gibi kıymetli olduğumu düşünüyorum. Aldatmıyorsam bu benim kendi seçimim. Aldatan insanlarin kafalarinda da problem olduğunu düşünüyorum. Normal değil o insanlar. Burda şunu da söylemek istiyorum. İnsanlar bir şekilde karşı cinsi beğenebir, dikkatini çekebilir bir elektriklenme hissedebilir. Bu Allahın kanunu. Hem imtihan sebebi hem de helal yollar aranarak (beğendin sevdin ve evlendin) neslin coğalmasina vesile. Ama bence aklı başında olan insanların böyle bir tehlikeyi sezinledikleri anda o kişinin bulunduğu ortamlara girmekten çekinmeleri, kendi kendilerine telkinde bulunmalari gerekir. Yanlış olan aklindaki ve kalbindeki kıpırdanmalari görerek ve bilerek önlem almamak ve haram ilişkilere, sanal dahi olsa, ortam hazırlamak.
3: eskiden beri bayanlarla konuşurken çok rahattı. Tanısın tanımasın hal hatır sorar sohbet eder. Arkadaslarımız var adam selam almaz selam vermez bana ama bizimki hanımıyla sohbet eder. Soyledigimde de ‘benim huyum böyle, değiştiremem’ derdi. Hiç umursamazdı hanımım rahatsız oluyor diye. Bu arada benim rahatsız olmamın sebebi bu hanımlardan birisi oldukça garip davraniyordu. Kendi eşi ile sıkıntısı vardı ve Sanki eşimin ilgisini çekmeye çalışıyor gibydi. Bunu benim kızlar da fark etmişti ve onların dolduruşu ile bayana biraz kızmıştım davranışlarına dikkat et diye. Bir süre konuşmamıştık her hafta aynı ortama geldiğimiz halde. Ve aynı kadının eşi benim verdiğim selamı almıyordu biz onlara gittiğimizde. Bunu hatırlattığım halde dikkate alınmiyordum. Resmen gözümüzün önünde flört ediyorlardı. Arbada eşler de olduğu halde araba yarışı yspmak gibi evli çoçuklar var bunlar bizim gözümüzün önünde flört ediyor. Ben kızdım bizimkine. Onun kocası bunu fark etti mi bilmiyorum. Ama aralarının uzun zamandır iyi olmadığını ve boşanmanın eşiğinden döndüklerini duydum başka bir arkadaştan. Allah hidayet etsin. Herkese doğruyu ve yanlışı göstersin
4: Eşimle ilgili beni endişe ettiren olaylardan birisi de sürekli pohpohlanmaya ihtiyaç duymasi. Surekli gelip bu böyle övdü, şu ne kadar başarılısin dedi, bugün takım elbiseme bir sürü iltifat aldım, benim burami beğeniyor musun, şuramı beğeniyor musun, ben bunu herkesten daha iyi yaparım vs ..... Hiç bir gun geçmiyorki kendisini övmesin veya övüldüğünü soylemesin veya övülmek beğenilmek istemezin. Bu da beni çok korkutuyor. Ortalık erkek avcısı kadınlarla dolu. Yaptıklari tek şey adamlari pohpohlayarak ilgiyi üzerlerine çekmek. Ben sürekli eşimi pohpohlamak mı zorundayım başka taraflara yönelmesin diye. Ayrıca birisinin sürekli kendini övdüğünü görünce ben gıcık oluyorum. İnadına övmek istemiyorum. Bunları burda yaziyorum sma aslinda surekli övüyorum onu. Aslanım benim, Sen onu da yaparsın, bunu da başarırsın, senin önünde kimse duramaz, seni çok beğeniyorum vs vs.
Nedense yetmiyor yada görüldüğü kadarıyla yetmemiş
Bir de bu psikologlara sinir oldum.
Erkekler eşini sevdiği halde gidip onu aldatabiliyormuş. Bu erkeklerin fıtratında varmış vs. Kadınlar ise ancak eşini sevmiyorsa aldatırmış. Ben bunu kesinlikle kabul etmiyorum. Aldatma aldatmadır. İnsan bir insana evlilik bağı ile söz vermişse ona ihanet edemez. Kadın veya adam sevmiyorsa açıkça konuşsun eşiyle ve gerekiyorsa da boşansın ama aldatmasın. Aldatma olayında aldatılan taraf çok üzülüyor ve yıpranıyor. Benim babam birkaç yıl önce rahmetli oldu. Onun vefatında hissettiğim acının aynısını hissettim eşimin yaptıklarını öğrenince. Kalbimde kockocaman buz gibi bir boşluk oluştu. Sanki beni aldılar dibi olmayan bir kuyuya attılar. O artık benim için öldü. Eski sevdiğim güvendiğim kisiyi gömdüm ben. O gitti yok oldu artık.
Şimdi ise aynı kişiyi hatalarıyla günahlarıyla bilip tanıyıp hayatımda yer verip vermeyeceğimin hesabını yapıyorum. Hayatımın geri kalanını yalnız yaşamayı göze alamıyorum. Görüyor ve okuyorum; hiç kimseye bu konuda güven olmuyor. Onu bıraksan onun yerine daha iyisini ve sadakatlısıni koyabilme şansın sıfıra yakın. Hiç olmazsa bunun pek çok pozitif tarafı var üstüne üstlük böyle bir şeyi yaparsa kaybedecek çok şeyi olduğunu gördü.
Aynı şeyi damatlarının kızlarına yapmasından çok korkuyor. Eğer onun yaptığını bilirlerse de ‘bak baban bile yaptı bana birşey diyemezsin ‘ demelerinden çekiniyor. Onlarin ve çevrenin gözündeki saygınlığını yitirmekten korkuyor. İş yerindeki prestijinin sarsılmasından korkuyor.
Bu korkularının yanında beni kaybetme korkusu ne kadar ağır basıyor bilmiyorum. Sanki diğer kaybedeceği şeyler yanında beni kaybetme endişesi daha az gibi geliyor bana
Hala psikologla görüşmeye devam ediyorum. Benim affetmeyi ve unutabilmeyi öğrenmem lazım. Bunu kendi sağlığım için istiyorum. Tam iki kez gittim doktora. Çok şiddetli vücüt ağrılarım vardı. Her ikisinde de bu üzüntüden kaynaklanan psikolojik ağrılar dediler.
Eşimin de tedavi olması gerektiğini düşünüyorum ama o birkaç tip aldı psikologdan ve her şeyin düzeldiğini düşünüyor. Bense tedirginim. Onu buna iten sebepleri bilmek ve tekrar yaşamak istemiyorum.
Vede hemcinslerinize bunu yapmayın. Karısını aldatan adamdan adam olmaz kocasını aldatan kadından eş olmaz. A adam yarın birgün sizi de aldatır. O kadın yarin birgün sizi de boynuzlar.
Daha anlatacak çok detay var ama bu kadar yeter şimdilik. Bunları yazıya dökmek rahatlattı beni biraz. Lutfen sizler de yorum yapacsksanız yapıcı yorum yapın. Ben kendi kendimi yeterince dolduruyorum zaten.
Yani senin bılecegın iş tabıkı hepsını okumadım. Bence esınız hep yapıodu bıseyler ama sız yenı yakaladıkız. 25 yıl sonra 4 kadınla bırden konuşamaz heralde. Ama dedıgınız gıbı insan göremıyor gözünün onundekıleeı. Yeaaaa ama o beni seviyor fıyoruz sevmıyorBunu tam olarak niye yazıyorum, sizlerden ne bekliyorum bilmiyorum. İcim çok dolu. Sadece birileriyle paylaşmaya, konuşmaya ihtiyacım var. Pek çok sebepten dolayı ne ailenle ne de arkadaslarinla konuşamayacağın seyler bunlar.
28 yıllık evliyim. Birbirimizi severek daha universite bitmeden evlendik. Aynı universitenin aynı bölümünden mezunuz. İki evli kızım ve bir delikanlı oğlum var. Şu anda yurt dışında yaşıyoruz.
Şubatta sevgililer gününden bir gün önce şüphelendiğim icin kızlarımla beraber eşimin evde bıraktığı İpad’ını karıstırdık ve 3-4 tane kadınla ayrı ayrı mesajlastığını, konustuğunu gördük. Şüphelendiğim, huylandığım halde ihtimal vermiyordum, belkide yakıştıramıyordum. Bir taraftan mesajlari okuyor bir taraftan da ‘yok ya, bunun bir açiklaması vardir , bu baban değildir.’ deyip durdum. Çünkü oldukca güzel, kavgasız gürültüsüz bir evliliğimiz var. Gece gündüz beni ne kadar sevdiğini, güzel bulduğunu söyleyip duran birisi. Gerçi son zamanlarda iltifatlar çok artmış ve inandırılıcığını yitirmişti. Artık duymamaya başlamıştım çünkü samimi bulmuyordum.
Eşim Allahtan ve günah işlemekten korkan, çevre tarafından sayılıp sevilen, iyi bir mevkide olan birisi. Herkes tarafından örnek çift olarak biliniyoruz. Sadece son bir yıldır işleri çok yoğundu. Hafta içi en az 4 gun gece 10a kadar toplantıları oluyordu. Toplantılarin çoğuna evden telefonla katılıyordu. Ben şikayet etmeyerek, onu rahat bırakarak ona iyilik yaptığımı düşünürken o bu sıkıntı ve yoğunluk içindeyken meğerse kendisini heyacanlandıracak birşeylerin arayışı içine girmiş. Pek çok bayana kuyruk sallamış, 4 bayanla da sohbeti ilerletmis ( Not: Cinsellik yok, sadece mesajlaşma ve görüntülu gorüşme vs var) bunların çoğu Linkedin’den iletişime girdiği kişiler. Öyleki bir tanesi nikah yap ikinci eşin olayim deme cüretini bile göstermiş
Bizimki de güya böyle bir şey mümkün değil, bunun duyulmamasi imkansiz, ben de duyulursa eşimi kaybetmekten korkarim falan filan demis.
Bu arada bu bayanlardan iki tanesi baska sehirde, bir tanesi Cidde de diğeri de İstanbulda. Bir tanesi Rus dönmesi ama bir şekilde müslüman olmuş. Başı kapalı ama eşime saçı başı açık, mini etekli resim gönderebiliyor. Allah hidayet etsin. Diger ikisi Arap asıllı, biri de Türk.
Türk olani evli ama başı açık ( diğerlerinin başı kspalı olduğunu soylediim için belirteyim istedim. Edepsizliğin açığı kapalısı olmuyor) Eşlerimiz ilerde ölürse kaldigimiz yerden devam ederiz deyip yıldızlara bakıp hayal kuruyor. Keşke 24 yıl önce kendimizi tutmasaydik şimdi pişmanım diyor. Her zaman aşk bulunmuyormuş. Bulunca bırakmamalıymış( mesajindan alıntı). 24 yıl önce neyi yarım bırakmışlardı hala öğrenemedim. Bizimkine göre bu kendi kendine gelin güvey oluyormuş.. 24 yil sonra sen kadını linkedinden ara bul yada kadın mesaj attiysa da kabul et ve yildizlara bakip hayaller kurmasina sebep ol, sonra da suçu kadına at. Tabi ben de yedim...
Yarım bıraktıkları şeyi hala öğrenemedim. Yok öyle bir şey diyor bizimki. Kadının kuruntusuymuş. Arayıp sorarım diye tehdit ettim. Ara dedi. Herhalde aramacağımı tahmin etti. Aslında içimdeki şeytan kadını arsmak yerine kadının kocasına mesaj at diyor henüz şeytana mı meleğe mi uyayım karar veremedim. Ama yarım bıraktıkları, kendilerini durdukları şey neydi hala çok merak ediyorum ama öğrenmekten de korkuyorum aslında. Zaten berbat durumdayım bunu öğrenmek beni daha kötü hissettirecek.
En tehlikelisi o Rus dönmesi. Bizimki ‘halal love’ ( helal aşk) diyor. Erotik erotik mesajlar atmış. Bu Nataşadan etkilenmişki eşim benden de öyle konuşmamı istemeye başlamıştı. Bir de tabiki nikah yapalım, ikinci eşin olayım demiş. Bunun gibilere söylenecek güzel lakaplar var ama siteyi sıkıntıya sokmak istemiyorum. Ben ilişkiyi öğrendikten sonra bizimki buna mesaj atmış. Bu yanlıştı, karım ve kızlarım öğrendi. Ben onları kaybetmek istemiyorum. Beni bir daha arama mesaj da atma diye. Ama bu kuduruk durur mu. Yalvarmış bizimkine hiç olmazsa bir kez buluşup çay kahve içelim diye. Kendince cazibesiyle bizimkini tavlayacak garibanım. Bu olmayınca da o zaman şu adamlardan hangisini seçeyim evlenmek için diye mesaj atmış. Bunu daha önce de konuşmuşlar. Belkide sohbetleri bu şekilde başladi, kadincağız taliblerinden hangisini seçeyim diye sormuş. İkisi evli diğer ikisi de bekarmış. Bizimki beşincisi seçenek ama ilk tercihti sanırım. Eşime belki de bak gelmezsen gidiyorum mesajı vermek istedi. Bizimki kimi seçersen seç ama evlileri tercih etme demiş.
Bunlar bir taraftan olurken, kapının önünde onlarla konuşup mesajlaşıp eve gelip beni ne kadar sevdiğini beğendiğini söylemesi asıl beni üzen ve kıran. İnsan sevdiği beğendiği eşi varken aynı anda nasıl başka birilerine yönelebilir, bunu yapıyorsa da nasıl olurda yüzü kızarmadan, kendini kötü hissetmeden sana gelip seni seviyorum diyebilir.
Şimdi çok pişman olduğunu, bu işi hiç ileri gotürmeyi düşünmediğini, neden yaptığını bilmediğini, bugün yarın zaten bitirmeyi düşündüğünü, beni ve ailesini ( çocuklarını) kaybetmek istemediğini söylüyor. Uzun zamandır bana ev işlerinde yardım etmezdi artık sürekli yardım ediyor ( ben de çalışıyorum) . Benimle vakit geçirmek için hafta sonlari küçük tatiller ayarlıyor. Velhasıl unutturmak için elinden geleni yapiyor. Ama ben unutamıyorum. Gelgitler yaşıyorum. Bazen iyi oluyoruz bazen de durduk yere başlıyorum ağlamaya. Çoğunlukla kimse yokken ağlıyorum yeter artık demesinler diye. Duygusal olarak kaldıramiyorum olup bitenleri.
İlk defa böyle bir şey oldu diyor ama Türk kadınla olan geçmişi 24 yıl öncesine dayanıyormuş. Yani 24 yıl önce bir duygusallık yaşamışlar sonra ara vermişler.
Ayni kişi mi bilmiyorum sma evliliğimizden iki yıl sonra eşimi şirket ortakları ortaklıktan çıkarmışlardi bir kadınla uygun olmayan bir şekilde görüşüyor diye. Bunu ben o dönemde öğrenmiştim ama nedense çok üzüldüğüm halde üzerine gitmemiştim. Bir de o dönemde benim birkaç fotoğrafımı bir kadına gosterdiğini söylediğini hatırlıyorum. Kadin bir de kalkmış ‘ karın o kadar da güzel değilmiş’ demiş ve bizimki bunu gelip bana söylüyor. Bu adamlarda biraz salaklık var sanırım yada çok saflar ya da benim anlayamadığım başka bir amacı vardı bana söylemekte Bunu insan gelip de karısına söyler mi... Bende de tabi salaklık var. Adam kurduğu işinden oldu, işsiz kaldı çok üzgün bir de ben üzmeyeyim diye sesimi çıkarmadım. Şimdiki aklım olsa kafasında birşeyleri kırar ya da kapının önüne koyardım herhalde. Aşkın gözü kör diye boşuna demiyorlar. Resmen aptal gibi olup biteni seyretmişim, kabullenmişim.
Yine bu dönemde kurban bayramında tek başına karadenize kafasıni toplamak icin tatile gitmek istemişti. Resmen kafamı toplamam gerekiyor demişti. Ben izin vermemiştim, ben bayramda bebekle tek başıma ne yapacağım diye. Simdi düşünüyorumda belki de kadınla tatile gidecekti, ya da kafası karışıktı ve ikimizden birisini seçmek için düşünmeye ihtiyaci vardı.
Şimdi de bana daha önce hic böyle birsey yapmadim hep sana sadıktim diyor. Komik. Yukarda anlattiklarımı hatırlatıyorum yine de iki dakika sonra daha once böyle bir sey yapmadım bu ilkti diyor
Ya nişanlıyken ya da evlendikten hemen sonra eşimin memleketine gitmiştik. Onların aile dostlarına da çok gerekliymiş gibi el öpmeye gittik. Karşı tarafın kızı ile bizimki lise döneminde birliktelermiş. Ben bunu önceden biliyordum. (Benim kızlar olsaydı hayatta gitmez ve kavga çıkarırlardı.) Aileler de aslında ikisinin evlenmesini çok istiyorlarmış ama bizimki kızın kendini beğenmiş tavrına kızmış ve ilişkiyi kesmiş. Sonrada biz evlendik. Onlara gidince ne ara konuştularsa kız kalkmış bunun için mi beni bıraktın demiş güya. Bizimki kalktı bunu da bana söyledi. Şimdi düşünüyorum da akıllı bir adam, art niyeti olmayan bir adam bunu söylemez karısına. Ben sormadım bile sen niye söylüyorsun ki? Beni küçük düşürmeye mi çalışıyorsun, kendimi niye kötü hissettiriyorsun. Ne geçecek eline. Artı kedi ulaşamadığı ciğere mundar dermiş. Hangi kadın der benim yerime daha güzel birisini bulmussun diye. Karın çok güzelmiş ama sen onu bırak bana gel demezki hiç bir kadın. Akıl var mantık var.
Düşündükçe sinir oluyorum; sinir oldukça düşünüyorum.....
Son 4 kadını öğrendikten 3-4 hafta sonra eşime başka bir kadın messengerdan mesaj attı. Facebook hesabı büyük bir ihtimalle sahteydi çünkü 2 hafta öncesinde kurulmuştu ve arkadaşlistesi boştu. Kadın doğrudan girdi konuya kırık bir Türkçeyle. Yunanıstanın bir köyündenmiş, 26 yaşındaymış, bekarmış ve bakireymiş. Bizimkiyle konuşmak tanışmak istiyormuş. Bizimki de ben evliyim deyince de benden ailene zarar gelmez diye mesaj attı. Tövbe tövbe. Bana ne yaparsa zarar vereceğini düşünüyor ki bu. Bir de evli adamı ayartmaktan daha zarar verici ne olabilirki? Bizimkinin eli ayağı birbirine dolaştı benden çekindiği için.
Kızmadım değil. Sonucta bir bayan ismiydi ve doğrudan ‘güzel insan’ diye mesaj atmış. Sen niye geri dönüyorsun mesaja. Güya tanığı bir erkek de ona mesaj atarken güzel insan diye yazıyormuş, o sanmış. Doğru olabilir ama daha yeni bir sürü halt yemişsin insan daha dikkatli olmazmi bu konularda. Hayal kırıklığı üzerine hayal kırıklığı yaşattı bana. Bu kadının o Rus çırpıntısi olduğunu düşünüyorum belki de Türk olanıdır. Eşimi test etmek istemiş olabilirler. Gerçekten karısını mı bırakmak istemiyor ya da benden sıkıldı başka kapılara açık mı diye. Aklım mantığım o ikisine işaret ediyor.
Ayrılmayı düşünmedim. Bir yuva kolay kurulmuyor. Adam da özünde iyi birisi: ev ve iş dışında gittiği bir yer yok, hiç bir babadan gormediğim kadar ilgili bir baba, benim aileme hiçbir saygısızlığı olmadı, istediğim zaman beni gönderir ailemin yanina, ufak tefek kırgınlık alınganlık dışında çok güzel ve mutlu bir evliliğimiz vardı. Cinsel yaşantımızın da pek çok evlilere göre daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Bunalıma girdi bir hata yapti diye düşünmek istiyorum.
Bu yüzden evlilik danismani ile hem ayrı hem de birlikte gorüşmeler yaptık. Arada iyi oluyorum. O zaman çok mutlu oluyoruz. Yeni evliler gibi. Bazen de birseyler tetikliyor herhalde herşey gözümün önünden film şeridi gibi geçiyor. Varsayımlarda bulunuyorum, gözümde büyüttükçe büyütüyorum, ya da olaylar arasında bağlantılar kuruyorum. O zaman gözüm görmez kalbim sevmez oluyor, bir kaşık suda boğasım geliyor onu.
Konuştuğu kadinlara çok kızamiyorum: Türk hariç. O evli, çoluklu çocuklu olduğu halde evli bir adamla böyle uygunsuz diyaloğa girdiği için ona çok kızıyorum.
Kendimi diğerlerinin yerine koyuyorum. Boşanmış evlenmek isteyen birisi olsaydim ben de bana kuyruk sallayan yakınlaşmaya çalışan adamlari değerlendirirdim. Ama onlarin hatası da kendi evliliklerinin bozulması kocalarinin kendilerini aldatmış olmasından olduğu halde kendi çektikleri acınin aynısını başka bir hemcinslerine reva görmelerinden. Sen adamın evli olduğunu bile bile niye adamla konuşmaya devam edersinki. Bizimki onlara bu konuşmalardan birşey beklememelerini, karımı seviyorum dediğini söylediğini söyledi bana ama ben buna hic inanmadım. Hic bir kadın ben karımı seviyorum, ayrilmayı düşünmüyorum, öylesine sizinle konuşuyorum diyen bir adamla konuşmayı devam ettirmezler. Yanlış mıyım? 40 indan sonra hangi kadın ciddi olmayacak bir ilişkinin peşinden koşar?
Demekki bizimki onlara ben evliliğimde mutlu değilim mesajı verdi diye düşünüyorum. Bu da beni çok üzdü. Çünkü bana mutsuz olabileceğini düşündürecek hiçbir davranışı yoktu. Tabiki bizimki bunu inkar ediyor, kesinlikle mutsuz bir evliliğinin olduğunu söylemediğini söylüyor. Ben inanmıyorum buna.
Ve bu kadınların bana acımış olabileceklerini veya vah vah ne kadar kötü bir evlilik yaşıyor bu adam huzuru bende bulmaya çalışıyor diye düşünmüş olma ihtimalleri beni çileden çıkarıyor.
Eşimin bunlardan başka kadinlara attığı mesajlara baktim ve şok oldum. Kendini nasıl bu kadar küçük düşürebildi diye şaşırıp kaldım. Kızı yaşındaki kıza belki benim kızları tanıyorsundur diye fotoğraf göndermiş. Bir fotoğrafta kendisi ve büyük kızım diğerinde yine kendisi ve küçük kızım başkasında da kendisi ve oğlum. Ama fotoğraflarin hiç birinde ben yokum. Gördüğün gibi benim hayatimda karım yok mesajı var ve al sana benim fotograflarim. İyice bak. İlgilenirsen ben burdayım mesajı. Pislik , sapık, gözü dönmüş herif. Bazen bunları düşününce resmen iğreniyorum ondan. Pis şeytan da rahat durmuyor. Her şeyin önünü arkasını bütün detaylarıyla düşündürtüyor insana. Evliliği bozacak ya her türlü hileye baş vuruyor.
Bir de beni çok kızdıran sözleri oluyor eşimin. Kendince beni rahatlatmaya çalışıyor ama beni iyice çileden çıkarıyor.
1: ben bunu ileriye götürmeyecektim zaten. Hiç birsey yememek niyetiyle sofraya oturup birşeyler yemeden sofradan kalkan birisini gördünüz mü? Ben görmedim.
Bir yıl onceki eşime sen bir kadınla elektronik ortamda duygusal bir ilişkiye gireceksin deseydin hayatta buna imkan vermezdi. Böyle bir sey mümkün ve doğru değil, çok yanlış, ben böyle bir şey asla yapmam derdi. Ama öyle bir adam kalkıp 4 ve daha fazla kadinla aynı anda gorüşmeye başladıysa ben onun kendini tutabileceğine, bu ilişkilerinin ilerlemesine mani olabileceğine inanmıyorum. Nefsine hakim olabilen bir insan başta hiç kalkışmaz bu işlere, kalkıştıysa da nefsine yenik düşüp gittiği yere kadar götürebilirdi. Beni rahatlatmaya çalışıyor ama aslında kendi kendini rshatlatiyor ve inandırıyor.
Bunun yanliş olduğunu ve her türlü sonuca yol açabileceğini kabul ettirmek için baya bir uğraştık psikolog ile.
Kabul ettiğini söylüyor ama cümlesi şu. Tamam kabul ediyorum, yanlıştı ve daha başka yerlere gidebilirdi ama benim niyetim ileri götürmek değildi kesinlikle. Zaten bitirecektim.
2: Bak şu an sana sadığım. Dizinin dibinden ayrilmiyorum. Niyetim kötü olsa şimdi başkalarıyla aldatıuor olabilirdim.
Bu lafların beni rahatlatacağını nasıl düşünebiliyor bu adam bilmiyorum. Farkında değilmi o treni kaçırdığını. Yada benim de onu aldatabileceğimi niye düşünmüyor bu adam. İstesem bulamazmiyim çevremde dört dönecek adam. Her b.ka konacak sinek vardır. Ki ben kendimin bal gibi kıymetli olduğumu düşünüyorum. Aldatmıyorsam bu benim kendi seçimim. Aldatan insanlarin kafalarinda da problem olduğunu düşünüyorum. Normal değil o insanlar. Burda şunu da söylemek istiyorum. İnsanlar bir şekilde karşı cinsi beğenebir, dikkatini çekebilir bir elektriklenme hissedebilir. Bu Allahın kanunu. Hem imtihan sebebi hem de helal yollar aranarak (beğendin sevdin ve evlendin) neslin coğalmasina vesile. Ama bence aklı başında olan insanların böyle bir tehlikeyi sezinledikleri anda o kişinin bulunduğu ortamlara girmekten çekinmeleri, kendi kendilerine telkinde bulunmalari gerekir. Yanlış olan aklindaki ve kalbindeki kıpırdanmalari görerek ve bilerek önlem almamak ve haram ilişkilere, sanal dahi olsa, ortam hazırlamak.
3: eskiden beri bayanlarla konuşurken çok rahattı. Tanısın tanımasın hal hatır sorar sohbet eder. Arkadaslarımız var adam selam almaz selam vermez bana ama bizimki hanımıyla sohbet eder. Soyledigimde de ‘benim huyum böyle, değiştiremem’ derdi. Hiç umursamazdı hanımım rahatsız oluyor diye. Bu arada benim rahatsız olmamın sebebi bu hanımlardan birisi oldukça garip davraniyordu. Kendi eşi ile sıkıntısı vardı ve Sanki eşimin ilgisini çekmeye çalışıyor gibydi. Bunu benim kızlar da fark etmişti ve onların dolduruşu ile bayana biraz kızmıştım davranışlarına dikkat et diye. Bir süre konuşmamıştık her hafta aynı ortama geldiğimiz halde. Ve aynı kadının eşi benim verdiğim selamı almıyordu biz onlara gittiğimizde. Bunu hatırlattığım halde dikkate alınmiyordum. Resmen gözümüzün önünde flört ediyorlardı. Arbada eşler de olduğu halde araba yarışı yspmak gibi evli çoçuklar var bunlar bizim gözümüzün önünde flört ediyor. Ben kızdım bizimkine. Onun kocası bunu fark etti mi bilmiyorum. Ama aralarının uzun zamandır iyi olmadığını ve boşanmanın eşiğinden döndüklerini duydum başka bir arkadaştan. Allah hidayet etsin. Herkese doğruyu ve yanlışı göstersin
4: Eşimle ilgili beni endişe ettiren olaylardan birisi de sürekli pohpohlanmaya ihtiyaç duymasi. Surekli gelip bu böyle övdü, şu ne kadar başarılısin dedi, bugün takım elbiseme bir sürü iltifat aldım, benim burami beğeniyor musun, şuramı beğeniyor musun, ben bunu herkesten daha iyi yaparım vs ..... Hiç bir gun geçmiyorki kendisini övmesin veya övüldüğünü soylemesin veya övülmek beğenilmek istemezin. Bu da beni çok korkutuyor. Ortalık erkek avcısı kadınlarla dolu. Yaptıklari tek şey adamlari pohpohlayarak ilgiyi üzerlerine çekmek. Ben sürekli eşimi pohpohlamak mı zorundayım başka taraflara yönelmesin diye. Ayrıca birisinin sürekli kendini övdüğünü görünce ben gıcık oluyorum. İnadına övmek istemiyorum. Bunları burda yaziyorum sma aslinda surekli övüyorum onu. Aslanım benim, Sen onu da yaparsın, bunu da başarırsın, senin önünde kimse duramaz, seni çok beğeniyorum vs vs.
Nedense yetmiyor yada görüldüğü kadarıyla yetmemiş
Bir de bu psikologlara sinir oldum.
Erkekler eşini sevdiği halde gidip onu aldatabiliyormuş. Bu erkeklerin fıtratında varmış vs. Kadınlar ise ancak eşini sevmiyorsa aldatırmış. Ben bunu kesinlikle kabul etmiyorum. Aldatma aldatmadır. İnsan bir insana evlilik bağı ile söz vermişse ona ihanet edemez. Kadın veya adam sevmiyorsa açıkça konuşsun eşiyle ve gerekiyorsa da boşansın ama aldatmasın. Aldatma olayında aldatılan taraf çok üzülüyor ve yıpranıyor. Benim babam birkaç yıl önce rahmetli oldu. Onun vefatında hissettiğim acının aynısını hissettim eşimin yaptıklarını öğrenince. Kalbimde kockocaman buz gibi bir boşluk oluştu. Sanki beni aldılar dibi olmayan bir kuyuya attılar. O artık benim için öldü. Eski sevdiğim güvendiğim kisiyi gömdüm ben. O gitti yok oldu artık.
Şimdi ise aynı kişiyi hatalarıyla günahlarıyla bilip tanıyıp hayatımda yer verip vermeyeceğimin hesabını yapıyorum. Hayatımın geri kalanını yalnız yaşamayı göze alamıyorum. Görüyor ve okuyorum; hiç kimseye bu konuda güven olmuyor. Onu bıraksan onun yerine daha iyisini ve sadakatlısıni koyabilme şansın sıfıra yakın. Hiç olmazsa bunun pek çok pozitif tarafı var üstüne üstlük böyle bir şeyi yaparsa kaybedecek çok şeyi olduğunu gördü.
Aynı şeyi damatlarının kızlarına yapmasından çok korkuyor. Eğer onun yaptığını bilirlerse de ‘bak baban bile yaptı bana birşey diyemezsin ‘ demelerinden çekiniyor. Onlarin ve çevrenin gözündeki saygınlığını yitirmekten korkuyor. İş yerindeki prestijinin sarsılmasından korkuyor.
Bu korkularının yanında beni kaybetme korkusu ne kadar ağır basıyor bilmiyorum. Sanki diğer kaybedeceği şeyler yanında beni kaybetme endişesi daha az gibi geliyor bana
Hala psikologla görüşmeye devam ediyorum. Benim affetmeyi ve unutabilmeyi öğrenmem lazım. Bunu kendi sağlığım için istiyorum. Tam iki kez gittim doktora. Çok şiddetli vücüt ağrılarım vardı. Her ikisinde de bu üzüntüden kaynaklanan psikolojik ağrılar dediler.
Eşimin de tedavi olması gerektiğini düşünüyorum ama o birkaç tip aldı psikologdan ve her şeyin düzeldiğini düşünüyor. Bense tedirginim. Onu buna iten sebepleri bilmek ve tekrar yaşamak istemiyorum.
Vede hemcinslerinize bunu yapmayın. Karısını aldatan adamdan adam olmaz kocasını aldatan kadından eş olmaz. A adam yarın birgün sizi de aldatır. O kadın yarin birgün sizi de boynuzlar.
Daha anlatacak çok detay var ama bu kadar yeter şimdilik. Bunları yazıya dökmek rahatlattı beni biraz. Lutfen sizler de yorum yapacsksanız yapıcı yorum yapın. Ben kendi kendimi yeterince dolduruyorum zaten.
Bence sizde arada biriyleriyle gorusun bu heriften daha iyisini buldugunuza emin oldugunuzda bosarsiniz .Bunu tam olarak niye yazıyorum, sizlerden ne bekliyorum bilmiyorum. İcim çok dolu. Sadece birileriyle paylaşmaya, konuşmaya ihtiyacım var. Pek çok sebepten dolayı ne ailenle ne de arkadaslarinla konuşamayacağın seyler bunlar.
28 yıllık evliyim. Birbirimizi severek daha universite bitmeden evlendik. Aynı universitenin aynı bölümünden mezunuz. İki evli kızım ve bir delikanlı oğlum var. Şu anda yurt dışında yaşıyoruz.
Şubatta sevgililer gününden bir gün önce şüphelendiğim icin kızlarımla beraber eşimin evde bıraktığı İpad’ını karıstırdık ve 3-4 tane kadınla ayrı ayrı mesajlastığını, konustuğunu gördük. Şüphelendiğim, huylandığım halde ihtimal vermiyordum, belkide yakıştıramıyordum. Bir taraftan mesajlari okuyor bir taraftan da ‘yok ya, bunun bir açiklaması vardir , bu baban değildir.’ deyip durdum. Çünkü oldukca güzel, kavgasız gürültüsüz bir evliliğimiz var. Gece gündüz beni ne kadar sevdiğini, güzel bulduğunu söyleyip duran birisi. Gerçi son zamanlarda iltifatlar çok artmış ve inandırılıcığını yitirmişti. Artık duymamaya başlamıştım çünkü samimi bulmuyordum.
Eşim Allahtan ve günah işlemekten korkan, çevre tarafından sayılıp sevilen, iyi bir mevkide olan birisi. Herkes tarafından örnek çift olarak biliniyoruz. Sadece son bir yıldır işleri çok yoğundu. Hafta içi en az 4 gun gece 10a kadar toplantıları oluyordu. Toplantılarin çoğuna evden telefonla katılıyordu. Ben şikayet etmeyerek, onu rahat bırakarak ona iyilik yaptığımı düşünürken o bu sıkıntı ve yoğunluk içindeyken meğerse kendisini heyacanlandıracak birşeylerin arayışı içine girmiş. Pek çok bayana kuyruk sallamış, 4 bayanla da sohbeti ilerletmis ( Not: Cinsellik yok, sadece mesajlaşma ve görüntülu gorüşme vs var) bunların çoğu Linkedin’den iletişime girdiği kişiler. Öyleki bir tanesi nikah yap ikinci eşin olayim deme cüretini bile göstermiş
Bizimki de güya böyle bir şey mümkün değil, bunun duyulmamasi imkansiz, ben de duyulursa eşimi kaybetmekten korkarim falan filan demis.
Bu arada bu bayanlardan iki tanesi baska sehirde, bir tanesi Cidde de diğeri de İstanbulda. Bir tanesi Rus dönmesi ama bir şekilde müslüman olmuş. Başı kapalı ama eşime saçı başı açık, mini etekli resim gönderebiliyor. Allah hidayet etsin. Diger ikisi Arap asıllı, biri de Türk.
Türk olani evli ama başı açık ( diğerlerinin başı kspalı olduğunu soylediim için belirteyim istedim. Edepsizliğin açığı kapalısı olmuyor) Eşlerimiz ilerde ölürse kaldigimiz yerden devam ederiz deyip yıldızlara bakıp hayal kuruyor. Keşke 24 yıl önce kendimizi tutmasaydik şimdi pişmanım diyor. Her zaman aşk bulunmuyormuş. Bulunca bırakmamalıymış( mesajindan alıntı). 24 yıl önce neyi yarım bırakmışlardı hala öğrenemedim. Bizimkine göre bu kendi kendine gelin güvey oluyormuş.. 24 yil sonra sen kadını linkedinden ara bul yada kadın mesaj attiysa da kabul et ve yildizlara bakip hayaller kurmasina sebep ol, sonra da suçu kadına at. Tabi ben de yedim...
Yarım bıraktıkları şeyi hala öğrenemedim. Yok öyle bir şey diyor bizimki. Kadının kuruntusuymuş. Arayıp sorarım diye tehdit ettim. Ara dedi. Herhalde aramacağımı tahmin etti. Aslında içimdeki şeytan kadını arsmak yerine kadının kocasına mesaj at diyor henüz şeytana mı meleğe mi uyayım karar veremedim. Ama yarım bıraktıkları, kendilerini durdukları şey neydi hala çok merak ediyorum ama öğrenmekten de korkuyorum aslında. Zaten berbat durumdayım bunu öğrenmek beni daha kötü hissettirecek.
En tehlikelisi o Rus dönmesi. Bizimki ‘halal love’ ( helal aşk) diyor. Erotik erotik mesajlar atmış. Bu Nataşadan etkilenmişki eşim benden de öyle konuşmamı istemeye başlamıştı. Bir de tabiki nikah yapalım, ikinci eşin olayım demiş. Bunun gibilere söylenecek güzel lakaplar var ama siteyi sıkıntıya sokmak istemiyorum. Ben ilişkiyi öğrendikten sonra bizimki buna mesaj atmış. Bu yanlıştı, karım ve kızlarım öğrendi. Ben onları kaybetmek istemiyorum. Beni bir daha arama mesaj da atma diye. Ama bu kuduruk durur mu. Yalvarmış bizimkine hiç olmazsa bir kez buluşup çay kahve içelim diye. Kendince cazibesiyle bizimkini tavlayacak garibanım. Bu olmayınca da o zaman şu adamlardan hangisini seçeyim evlenmek için diye mesaj atmış. Bunu daha önce de konuşmuşlar. Belkide sohbetleri bu şekilde başladi, kadincağız taliblerinden hangisini seçeyim diye sormuş. İkisi evli diğer ikisi de bekarmış. Bizimki beşincisi seçenek ama ilk tercihti sanırım. Eşime belki de bak gelmezsen gidiyorum mesajı vermek istedi. Bizimki kimi seçersen seç ama evlileri tercih etme demiş.
Bunlar bir taraftan olurken, kapının önünde onlarla konuşup mesajlaşıp eve gelip beni ne kadar sevdiğini beğendiğini söylemesi asıl beni üzen ve kıran. İnsan sevdiği beğendiği eşi varken aynı anda nasıl başka birilerine yönelebilir, bunu yapıyorsa da nasıl olurda yüzü kızarmadan, kendini kötü hissetmeden sana gelip seni seviyorum diyebilir.
Şimdi çok pişman olduğunu, bu işi hiç ileri gotürmeyi düşünmediğini, neden yaptığını bilmediğini, bugün yarın zaten bitirmeyi düşündüğünü, beni ve ailesini ( çocuklarını) kaybetmek istemediğini söylüyor. Uzun zamandır bana ev işlerinde yardım etmezdi artık sürekli yardım ediyor ( ben de çalışıyorum) . Benimle vakit geçirmek için hafta sonlari küçük tatiller ayarlıyor. Velhasıl unutturmak için elinden geleni yapiyor. Ama ben unutamıyorum. Gelgitler yaşıyorum. Bazen iyi oluyoruz bazen de durduk yere başlıyorum ağlamaya. Çoğunlukla kimse yokken ağlıyorum yeter artık demesinler diye. Duygusal olarak kaldıramiyorum olup bitenleri.
İlk defa böyle bir şey oldu diyor ama Türk kadınla olan geçmişi 24 yıl öncesine dayanıyormuş. Yani 24 yıl önce bir duygusallık yaşamışlar sonra ara vermişler.
Ayni kişi mi bilmiyorum sma evliliğimizden iki yıl sonra eşimi şirket ortakları ortaklıktan çıkarmışlardi bir kadınla uygun olmayan bir şekilde görüşüyor diye. Bunu ben o dönemde öğrenmiştim ama nedense çok üzüldüğüm halde üzerine gitmemiştim. Bir de o dönemde benim birkaç fotoğrafımı bir kadına gosterdiğini söylediğini hatırlıyorum. Kadin bir de kalkmış ‘ karın o kadar da güzel değilmiş’ demiş ve bizimki bunu gelip bana söylüyor. Bu adamlarda biraz salaklık var sanırım yada çok saflar ya da benim anlayamadığım başka bir amacı vardı bana söylemekte Bunu insan gelip de karısına söyler mi... Bende de tabi salaklık var. Adam kurduğu işinden oldu, işsiz kaldı çok üzgün bir de ben üzmeyeyim diye sesimi çıkarmadım. Şimdiki aklım olsa kafasında birşeyleri kırar ya da kapının önüne koyardım herhalde. Aşkın gözü kör diye boşuna demiyorlar. Resmen aptal gibi olup biteni seyretmişim, kabullenmişim.
Yine bu dönemde kurban bayramında tek başına karadenize kafasıni toplamak icin tatile gitmek istemişti. Resmen kafamı toplamam gerekiyor demişti. Ben izin vermemiştim, ben bayramda bebekle tek başıma ne yapacağım diye. Simdi düşünüyorumda belki de kadınla tatile gidecekti, ya da kafası karışıktı ve ikimizden birisini seçmek için düşünmeye ihtiyaci vardı.
Şimdi de bana daha önce hic böyle birsey yapmadim hep sana sadıktim diyor. Komik. Yukarda anlattiklarımı hatırlatıyorum yine de iki dakika sonra daha once böyle bir sey yapmadım bu ilkti diyor
Ya nişanlıyken ya da evlendikten hemen sonra eşimin memleketine gitmiştik. Onların aile dostlarına da çok gerekliymiş gibi el öpmeye gittik. Karşı tarafın kızı ile bizimki lise döneminde birliktelermiş. Ben bunu önceden biliyordum. (Benim kızlar olsaydı hayatta gitmez ve kavga çıkarırlardı.) Aileler de aslında ikisinin evlenmesini çok istiyorlarmış ama bizimki kızın kendini beğenmiş tavrına kızmış ve ilişkiyi kesmiş. Sonrada biz evlendik. Onlara gidince ne ara konuştularsa kız kalkmış bunun için mi beni bıraktın demiş güya. Bizimki kalktı bunu da bana söyledi. Şimdi düşünüyorum da akıllı bir adam, art niyeti olmayan bir adam bunu söylemez karısına. Ben sormadım bile sen niye söylüyorsun ki? Beni küçük düşürmeye mi çalışıyorsun, kendimi niye kötü hissettiriyorsun. Ne geçecek eline. Artı kedi ulaşamadığı ciğere mundar dermiş. Hangi kadın der benim yerime daha güzel birisini bulmussun diye. Karın çok güzelmiş ama sen onu bırak bana gel demezki hiç bir kadın. Akıl var mantık var.
Düşündükçe sinir oluyorum; sinir oldukça düşünüyorum.....
Son 4 kadını öğrendikten 3-4 hafta sonra eşime başka bir kadın messengerdan mesaj attı. Facebook hesabı büyük bir ihtimalle sahteydi çünkü 2 hafta öncesinde kurulmuştu ve arkadaşlistesi boştu. Kadın doğrudan girdi konuya kırık bir Türkçeyle. Yunanıstanın bir köyündenmiş, 26 yaşındaymış, bekarmış ve bakireymiş. Bizimkiyle konuşmak tanışmak istiyormuş. Bizimki de ben evliyim deyince de benden ailene zarar gelmez diye mesaj attı. Tövbe tövbe. Bana ne yaparsa zarar vereceğini düşünüyor ki bu. Bir de evli adamı ayartmaktan daha zarar verici ne olabilirki? Bizimkinin eli ayağı birbirine dolaştı benden çekindiği için.
Kızmadım değil. Sonucta bir bayan ismiydi ve doğrudan ‘güzel insan’ diye mesaj atmış. Sen niye geri dönüyorsun mesaja. Güya tanığı bir erkek de ona mesaj atarken güzel insan diye yazıyormuş, o sanmış. Doğru olabilir ama daha yeni bir sürü halt yemişsin insan daha dikkatli olmazmi bu konularda. Hayal kırıklığı üzerine hayal kırıklığı yaşattı bana. Bu kadının o Rus çırpıntısi olduğunu düşünüyorum belki de Türk olanıdır. Eşimi test etmek istemiş olabilirler. Gerçekten karısını mı bırakmak istemiyor ya da benden sıkıldı başka kapılara açık mı diye. Aklım mantığım o ikisine işaret ediyor.
Ayrılmayı düşünmedim. Bir yuva kolay kurulmuyor. Adam da özünde iyi birisi: ev ve iş dışında gittiği bir yer yok, hiç bir babadan gormediğim kadar ilgili bir baba, benim aileme hiçbir saygısızlığı olmadı, istediğim zaman beni gönderir ailemin yanina, ufak tefek kırgınlık alınganlık dışında çok güzel ve mutlu bir evliliğimiz vardı. Cinsel yaşantımızın da pek çok evlilere göre daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Bunalıma girdi bir hata yapti diye düşünmek istiyorum.
Bu yüzden evlilik danismani ile hem ayrı hem de birlikte gorüşmeler yaptık. Arada iyi oluyorum. O zaman çok mutlu oluyoruz. Yeni evliler gibi. Bazen de birseyler tetikliyor herhalde herşey gözümün önünden film şeridi gibi geçiyor. Varsayımlarda bulunuyorum, gözümde büyüttükçe büyütüyorum, ya da olaylar arasında bağlantılar kuruyorum. O zaman gözüm görmez kalbim sevmez oluyor, bir kaşık suda boğasım geliyor onu.
Konuştuğu kadinlara çok kızamiyorum: Türk hariç. O evli, çoluklu çocuklu olduğu halde evli bir adamla böyle uygunsuz diyaloğa girdiği için ona çok kızıyorum.
Kendimi diğerlerinin yerine koyuyorum. Boşanmış evlenmek isteyen birisi olsaydim ben de bana kuyruk sallayan yakınlaşmaya çalışan adamlari değerlendirirdim. Ama onlarin hatası da kendi evliliklerinin bozulması kocalarinin kendilerini aldatmış olmasından olduğu halde kendi çektikleri acınin aynısını başka bir hemcinslerine reva görmelerinden. Sen adamın evli olduğunu bile bile niye adamla konuşmaya devam edersinki. Bizimki onlara bu konuşmalardan birşey beklememelerini, karımı seviyorum dediğini söylediğini söyledi bana ama ben buna hic inanmadım. Hic bir kadın ben karımı seviyorum, ayrilmayı düşünmüyorum, öylesine sizinle konuşuyorum diyen bir adamla konuşmayı devam ettirmezler. Yanlış mıyım? 40 indan sonra hangi kadın ciddi olmayacak bir ilişkinin peşinden koşar?
Demekki bizimki onlara ben evliliğimde mutlu değilim mesajı verdi diye düşünüyorum. Bu da beni çok üzdü. Çünkü bana mutsuz olabileceğini düşündürecek hiçbir davranışı yoktu. Tabiki bizimki bunu inkar ediyor, kesinlikle mutsuz bir evliliğinin olduğunu söylemediğini söylüyor. Ben inanmıyorum buna.
Ve bu kadınların bana acımış olabileceklerini veya vah vah ne kadar kötü bir evlilik yaşıyor bu adam huzuru bende bulmaya çalışıyor diye düşünmüş olma ihtimalleri beni çileden çıkarıyor.
Eşimin bunlardan başka kadinlara attığı mesajlara baktim ve şok oldum. Kendini nasıl bu kadar küçük düşürebildi diye şaşırıp kaldım. Kızı yaşındaki kıza belki benim kızları tanıyorsundur diye fotoğraf göndermiş. Bir fotoğrafta kendisi ve büyük kızım diğerinde yine kendisi ve küçük kızım başkasında da kendisi ve oğlum. Ama fotoğraflarin hiç birinde ben yokum. Gördüğün gibi benim hayatimda karım yok mesajı var ve al sana benim fotograflarim. İyice bak. İlgilenirsen ben burdayım mesajı. Pislik , sapık, gözü dönmüş herif. Bazen bunları düşününce resmen iğreniyorum ondan. Pis şeytan da rahat durmuyor. Her şeyin önünü arkasını bütün detaylarıyla düşündürtüyor insana. Evliliği bozacak ya her türlü hileye baş vuruyor.
Bir de beni çok kızdıran sözleri oluyor eşimin. Kendince beni rahatlatmaya çalışıyor ama beni iyice çileden çıkarıyor.
1: ben bunu ileriye götürmeyecektim zaten. Hiç birsey yememek niyetiyle sofraya oturup birşeyler yemeden sofradan kalkan birisini gördünüz mü? Ben görmedim.
Bir yıl onceki eşime sen bir kadınla elektronik ortamda duygusal bir ilişkiye gireceksin deseydin hayatta buna imkan vermezdi. Böyle bir sey mümkün ve doğru değil, çok yanlış, ben böyle bir şey asla yapmam derdi. Ama öyle bir adam kalkıp 4 ve daha fazla kadinla aynı anda gorüşmeye başladıysa ben onun kendini tutabileceğine, bu ilişkilerinin ilerlemesine mani olabileceğine inanmıyorum. Nefsine hakim olabilen bir insan başta hiç kalkışmaz bu işlere, kalkıştıysa da nefsine yenik düşüp gittiği yere kadar götürebilirdi. Beni rahatlatmaya çalışıyor ama aslında kendi kendini rshatlatiyor ve inandırıyor.
Bunun yanliş olduğunu ve her türlü sonuca yol açabileceğini kabul ettirmek için baya bir uğraştık psikolog ile.
Kabul ettiğini söylüyor ama cümlesi şu. Tamam kabul ediyorum, yanlıştı ve daha başka yerlere gidebilirdi ama benim niyetim ileri götürmek değildi kesinlikle. Zaten bitirecektim.
2: Bak şu an sana sadığım. Dizinin dibinden ayrilmiyorum. Niyetim kötü olsa şimdi başkalarıyla aldatıuor olabilirdim.
Bu lafların beni rahatlatacağını nasıl düşünebiliyor bu adam bilmiyorum. Farkında değilmi o treni kaçırdığını. Yada benim de onu aldatabileceğimi niye düşünmüyor bu adam. İstesem bulamazmiyim çevremde dört dönecek adam. Her b.ka konacak sinek vardır. Ki ben kendimin bal gibi kıymetli olduğumu düşünüyorum. Aldatmıyorsam bu benim kendi seçimim. Aldatan insanlarin kafalarinda da problem olduğunu düşünüyorum. Normal değil o insanlar. Burda şunu da söylemek istiyorum. İnsanlar bir şekilde karşı cinsi beğenebir, dikkatini çekebilir bir elektriklenme hissedebilir. Bu Allahın kanunu. Hem imtihan sebebi hem de helal yollar aranarak (beğendin sevdin ve evlendin) neslin coğalmasina vesile. Ama bence aklı başında olan insanların böyle bir tehlikeyi sezinledikleri anda o kişinin bulunduğu ortamlara girmekten çekinmeleri, kendi kendilerine telkinde bulunmalari gerekir. Yanlış olan aklindaki ve kalbindeki kıpırdanmalari görerek ve bilerek önlem almamak ve haram ilişkilere, sanal dahi olsa, ortam hazırlamak.
3: eskiden beri bayanlarla konuşurken çok rahattı. Tanısın tanımasın hal hatır sorar sohbet eder. Arkadaslarımız var adam selam almaz selam vermez bana ama bizimki hanımıyla sohbet eder. Soyledigimde de ‘benim huyum böyle, değiştiremem’ derdi. Hiç umursamazdı hanımım rahatsız oluyor diye. Bu arada benim rahatsız olmamın sebebi bu hanımlardan birisi oldukça garip davraniyordu. Kendi eşi ile sıkıntısı vardı ve Sanki eşimin ilgisini çekmeye çalışıyor gibydi. Bunu benim kızlar da fark etmişti ve onların dolduruşu ile bayana biraz kızmıştım davranışlarına dikkat et diye. Bir süre konuşmamıştık her hafta aynı ortama geldiğimiz halde. Ve aynı kadının eşi benim verdiğim selamı almıyordu biz onlara gittiğimizde. Bunu hatırlattığım halde dikkate alınmiyordum. Resmen gözümüzün önünde flört ediyorlardı. Arbada eşler de olduğu halde araba yarışı yspmak gibi evli çoçuklar var bunlar bizim gözümüzün önünde flört ediyor. Ben kızdım bizimkine. Onun kocası bunu fark etti mi bilmiyorum. Ama aralarının uzun zamandır iyi olmadığını ve boşanmanın eşiğinden döndüklerini duydum başka bir arkadaştan. Allah hidayet etsin. Herkese doğruyu ve yanlışı göstersin
4: Eşimle ilgili beni endişe ettiren olaylardan birisi de sürekli pohpohlanmaya ihtiyaç duymasi. Surekli gelip bu böyle övdü, şu ne kadar başarılısin dedi, bugün takım elbiseme bir sürü iltifat aldım, benim burami beğeniyor musun, şuramı beğeniyor musun, ben bunu herkesten daha iyi yaparım vs ..... Hiç bir gun geçmiyorki kendisini övmesin veya övüldüğünü soylemesin veya övülmek beğenilmek istemezin. Bu da beni çok korkutuyor. Ortalık erkek avcısı kadınlarla dolu. Yaptıklari tek şey adamlari pohpohlayarak ilgiyi üzerlerine çekmek. Ben sürekli eşimi pohpohlamak mı zorundayım başka taraflara yönelmesin diye. Ayrıca birisinin sürekli kendini övdüğünü görünce ben gıcık oluyorum. İnadına övmek istemiyorum. Bunları burda yaziyorum sma aslinda surekli övüyorum onu. Aslanım benim, Sen onu da yaparsın, bunu da başarırsın, senin önünde kimse duramaz, seni çok beğeniyorum vs vs.
Nedense yetmiyor yada görüldüğü kadarıyla yetmemiş
Bir de bu psikologlara sinir oldum.
Erkekler eşini sevdiği halde gidip onu aldatabiliyormuş. Bu erkeklerin fıtratında varmış vs. Kadınlar ise ancak eşini sevmiyorsa aldatırmış. Ben bunu kesinlikle kabul etmiyorum. Aldatma aldatmadır. İnsan bir insana evlilik bağı ile söz vermişse ona ihanet edemez. Kadın veya adam sevmiyorsa açıkça konuşsun eşiyle ve gerekiyorsa da boşansın ama aldatmasın. Aldatma olayında aldatılan taraf çok üzülüyor ve yıpranıyor. Benim babam birkaç yıl önce rahmetli oldu. Onun vefatında hissettiğim acının aynısını hissettim eşimin yaptıklarını öğrenince. Kalbimde kockocaman buz gibi bir boşluk oluştu. Sanki beni aldılar dibi olmayan bir kuyuya attılar. O artık benim için öldü. Eski sevdiğim güvendiğim kisiyi gömdüm ben. O gitti yok oldu artık.
Şimdi ise aynı kişiyi hatalarıyla günahlarıyla bilip tanıyıp hayatımda yer verip vermeyeceğimin hesabını yapıyorum. Hayatımın geri kalanını yalnız yaşamayı göze alamıyorum. Görüyor ve okuyorum; hiç kimseye bu konuda güven olmuyor. Onu bıraksan onun yerine daha iyisini ve sadakatlısıni koyabilme şansın sıfıra yakın. Hiç olmazsa bunun pek çok pozitif tarafı var üstüne üstlük böyle bir şeyi yaparsa kaybedecek çok şeyi olduğunu gördü.
Aynı şeyi damatlarının kızlarına yapmasından çok korkuyor. Eğer onun yaptığını bilirlerse de ‘bak baban bile yaptı bana birşey diyemezsin ‘ demelerinden çekiniyor. Onlarin ve çevrenin gözündeki saygınlığını yitirmekten korkuyor. İş yerindeki prestijinin sarsılmasından korkuyor.
Bu korkularının yanında beni kaybetme korkusu ne kadar ağır basıyor bilmiyorum. Sanki diğer kaybedeceği şeyler yanında beni kaybetme endişesi daha az gibi geliyor bana
Hala psikologla görüşmeye devam ediyorum. Benim affetmeyi ve unutabilmeyi öğrenmem lazım. Bunu kendi sağlığım için istiyorum. Tam iki kez gittim doktora. Çok şiddetli vücüt ağrılarım vardı. Her ikisinde de bu üzüntüden kaynaklanan psikolojik ağrılar dediler.
Eşimin de tedavi olması gerektiğini düşünüyorum ama o birkaç tip aldı psikologdan ve her şeyin düzeldiğini düşünüyor. Bense tedirginim. Onu buna iten sebepleri bilmek ve tekrar yaşamak istemiyorum.
Vede hemcinslerinize bunu yapmayın. Karısını aldatan adamdan adam olmaz kocasını aldatan kadından eş olmaz. A adam yarın birgün sizi de aldatır. O kadın yarin birgün sizi de boynuzlar.
Daha anlatacak çok detay var ama bu kadar yeter şimdilik. Bunları yazıya dökmek rahatlattı beni biraz. Lutfen sizler de yorum yapacsksanız yapıcı yorum yapın. Ben kendi kendimi yeterince dolduruyorum zaten.
Tek yorum yapacağım yaşça çok buyuksunuz benden. Bu evlilik aslında sizin fedakarlık ve görmezden gelmeniz sayesinde yürümüş. Tek başına bir hiç eşiniz. Boşanıp neden kendine saygınızı kazanmıyorsunuz? Çocuklarınız büyük belli. Boşaninca bir güzel rezil edin eşinizi utanmaz çünkü böyleleri. Kızı yaşında kızlara göz dikecek kadar utanmaz Allah'ım korusun böylesindenBunu tam olarak niye yazıyorum, sizlerden ne bekliyorum bilmiyorum. İcim çok dolu. Sadece birileriyle paylaşmaya, konuşmaya ihtiyacım var. Pek çok sebepten dolayı ne ailenle ne de arkadaslarinla konuşamayacağın seyler bunlar.
28 yıllık evliyim. Birbirimizi severek daha universite bitmeden evlendik. Aynı universitenin aynı bölümünden mezunuz. İki evli kızım ve bir delikanlı oğlum var. Şu anda yurt dışında yaşıyoruz.
Şubatta sevgililer gününden bir gün önce şüphelendiğim icin kızlarımla beraber eşimin evde bıraktığı İpad’ını karıstırdık ve 3-4 tane kadınla ayrı ayrı mesajlastığını, konustuğunu gördük. Şüphelendiğim, huylandığım halde ihtimal vermiyordum, belkide yakıştıramıyordum. Bir taraftan mesajlari okuyor bir taraftan da ‘yok ya, bunun bir açiklaması vardir , bu baban değildir.’ deyip durdum. Çünkü oldukca güzel, kavgasız gürültüsüz bir evliliğimiz var. Gece gündüz beni ne kadar sevdiğini, güzel bulduğunu söyleyip duran birisi. Gerçi son zamanlarda iltifatlar çok artmış ve inandırılıcığını yitirmişti. Artık duymamaya başlamıştım çünkü samimi bulmuyordum.
Eşim Allahtan ve günah işlemekten korkan, çevre tarafından sayılıp sevilen, iyi bir mevkide olan birisi. Herkes tarafından örnek çift olarak biliniyoruz. Sadece son bir yıldır işleri çok yoğundu. Hafta içi en az 4 gun gece 10a kadar toplantıları oluyordu. Toplantılarin çoğuna evden telefonla katılıyordu. Ben şikayet etmeyerek, onu rahat bırakarak ona iyilik yaptığımı düşünürken o bu sıkıntı ve yoğunluk içindeyken meğerse kendisini heyacanlandıracak birşeylerin arayışı içine girmiş. Pek çok bayana kuyruk sallamış, 4 bayanla da sohbeti ilerletmis ( Not: Cinsellik yok, sadece mesajlaşma ve görüntülu gorüşme vs var) bunların çoğu Linkedin’den iletişime girdiği kişiler. Öyleki bir tanesi nikah yap ikinci eşin olayim deme cüretini bile göstermiş
Bizimki de güya böyle bir şey mümkün değil, bunun duyulmamasi imkansiz, ben de duyulursa eşimi kaybetmekten korkarim falan filan demis.
Bu arada bu bayanlardan iki tanesi baska sehirde, bir tanesi Cidde de diğeri de İstanbulda. Bir tanesi Rus dönmesi ama bir şekilde müslüman olmuş. Başı kapalı ama eşime saçı başı açık, mini etekli resim gönderebiliyor. Allah hidayet etsin. Diger ikisi Arap asıllı, biri de Türk.
Türk olani evli ama başı açık ( diğerlerinin başı kspalı olduğunu soylediim için belirteyim istedim. Edepsizliğin açığı kapalısı olmuyor) Eşlerimiz ilerde ölürse kaldigimiz yerden devam ederiz deyip yıldızlara bakıp hayal kuruyor. Keşke 24 yıl önce kendimizi tutmasaydik şimdi pişmanım diyor. Her zaman aşk bulunmuyormuş. Bulunca bırakmamalıymış( mesajindan alıntı). 24 yıl önce neyi yarım bırakmışlardı hala öğrenemedim. Bizimkine göre bu kendi kendine gelin güvey oluyormuş.. 24 yil sonra sen kadını linkedinden ara bul yada kadın mesaj attiysa da kabul et ve yildizlara bakip hayaller kurmasina sebep ol, sonra da suçu kadına at. Tabi ben de yedim...
Yarım bıraktıkları şeyi hala öğrenemedim. Yok öyle bir şey diyor bizimki. Kadının kuruntusuymuş. Arayıp sorarım diye tehdit ettim. Ara dedi. Herhalde aramacağımı tahmin etti. Aslında içimdeki şeytan kadını arsmak yerine kadının kocasına mesaj at diyor henüz şeytana mı meleğe mi uyayım karar veremedim. Ama yarım bıraktıkları, kendilerini durdukları şey neydi hala çok merak ediyorum ama öğrenmekten de korkuyorum aslında. Zaten berbat durumdayım bunu öğrenmek beni daha kötü hissettirecek.
En tehlikelisi o Rus dönmesi. Bizimki ‘halal love’ ( helal aşk) diyor. Erotik erotik mesajlar atmış. Bu Nataşadan etkilenmişki eşim benden de öyle konuşmamı istemeye başlamıştı. Bir de tabiki nikah yapalım, ikinci eşin olayım demiş. Bunun gibilere söylenecek güzel lakaplar var ama siteyi sıkıntıya sokmak istemiyorum. Ben ilişkiyi öğrendikten sonra bizimki buna mesaj atmış. Bu yanlıştı, karım ve kızlarım öğrendi. Ben onları kaybetmek istemiyorum. Beni bir daha arama mesaj da atma diye. Ama bu kuduruk durur mu. Yalvarmış bizimkine hiç olmazsa bir kez buluşup çay kahve içelim diye. Kendince cazibesiyle bizimkini tavlayacak garibanım. Bu olmayınca da o zaman şu adamlardan hangisini seçeyim evlenmek için diye mesaj atmış. Bunu daha önce de konuşmuşlar. Belkide sohbetleri bu şekilde başladi, kadincağız taliblerinden hangisini seçeyim diye sormuş. İkisi evli diğer ikisi de bekarmış. Bizimki beşincisi seçenek ama ilk tercihti sanırım. Eşime belki de bak gelmezsen gidiyorum mesajı vermek istedi. Bizimki kimi seçersen seç ama evlileri tercih etme demiş.
Bunlar bir taraftan olurken, kapının önünde onlarla konuşup mesajlaşıp eve gelip beni ne kadar sevdiğini beğendiğini söylemesi asıl beni üzen ve kıran. İnsan sevdiği beğendiği eşi varken aynı anda nasıl başka birilerine yönelebilir, bunu yapıyorsa da nasıl olurda yüzü kızarmadan, kendini kötü hissetmeden sana gelip seni seviyorum diyebilir.
Şimdi çok pişman olduğunu, bu işi hiç ileri gotürmeyi düşünmediğini, neden yaptığını bilmediğini, bugün yarın zaten bitirmeyi düşündüğünü, beni ve ailesini ( çocuklarını) kaybetmek istemediğini söylüyor. Uzun zamandır bana ev işlerinde yardım etmezdi artık sürekli yardım ediyor ( ben de çalışıyorum) . Benimle vakit geçirmek için hafta sonlari küçük tatiller ayarlıyor. Velhasıl unutturmak için elinden geleni yapiyor. Ama ben unutamıyorum. Gelgitler yaşıyorum. Bazen iyi oluyoruz bazen de durduk yere başlıyorum ağlamaya. Çoğunlukla kimse yokken ağlıyorum yeter artık demesinler diye. Duygusal olarak kaldıramiyorum olup bitenleri.
İlk defa böyle bir şey oldu diyor ama Türk kadınla olan geçmişi 24 yıl öncesine dayanıyormuş. Yani 24 yıl önce bir duygusallık yaşamışlar sonra ara vermişler.
Ayni kişi mi bilmiyorum sma evliliğimizden iki yıl sonra eşimi şirket ortakları ortaklıktan çıkarmışlardi bir kadınla uygun olmayan bir şekilde görüşüyor diye. Bunu ben o dönemde öğrenmiştim ama nedense çok üzüldüğüm halde üzerine gitmemiştim. Bir de o dönemde benim birkaç fotoğrafımı bir kadına gosterdiğini söylediğini hatırlıyorum. Kadin bir de kalkmış ‘ karın o kadar da güzel değilmiş’ demiş ve bizimki bunu gelip bana söylüyor. Bu adamlarda biraz salaklık var sanırım yada çok saflar ya da benim anlayamadığım başka bir amacı vardı bana söylemekte Bunu insan gelip de karısına söyler mi... Bende de tabi salaklık var. Adam kurduğu işinden oldu, işsiz kaldı çok üzgün bir de ben üzmeyeyim diye sesimi çıkarmadım. Şimdiki aklım olsa kafasında birşeyleri kırar ya da kapının önüne koyardım herhalde. Aşkın gözü kör diye boşuna demiyorlar. Resmen aptal gibi olup biteni seyretmişim, kabullenmişim.
Yine bu dönemde kurban bayramında tek başına karadenize kafasıni toplamak icin tatile gitmek istemişti. Resmen kafamı toplamam gerekiyor demişti. Ben izin vermemiştim, ben bayramda bebekle tek başıma ne yapacağım diye. Simdi düşünüyorumda belki de kadınla tatile gidecekti, ya da kafası karışıktı ve ikimizden birisini seçmek için düşünmeye ihtiyaci vardı.
Şimdi de bana daha önce hic böyle birsey yapmadim hep sana sadıktim diyor. Komik. Yukarda anlattiklarımı hatırlatıyorum yine de iki dakika sonra daha once böyle bir sey yapmadım bu ilkti diyor
Ya nişanlıyken ya da evlendikten hemen sonra eşimin memleketine gitmiştik. Onların aile dostlarına da çok gerekliymiş gibi el öpmeye gittik. Karşı tarafın kızı ile bizimki lise döneminde birliktelermiş. Ben bunu önceden biliyordum. (Benim kızlar olsaydı hayatta gitmez ve kavga çıkarırlardı.) Aileler de aslında ikisinin evlenmesini çok istiyorlarmış ama bizimki kızın kendini beğenmiş tavrına kızmış ve ilişkiyi kesmiş. Sonrada biz evlendik. Onlara gidince ne ara konuştularsa kız kalkmış bunun için mi beni bıraktın demiş güya. Bizimki kalktı bunu da bana söyledi. Şimdi düşünüyorum da akıllı bir adam, art niyeti olmayan bir adam bunu söylemez karısına. Ben sormadım bile sen niye söylüyorsun ki? Beni küçük düşürmeye mi çalışıyorsun, kendimi niye kötü hissettiriyorsun. Ne geçecek eline. Artı kedi ulaşamadığı ciğere mundar dermiş. Hangi kadın der benim yerime daha güzel birisini bulmussun diye. Karın çok güzelmiş ama sen onu bırak bana gel demezki hiç bir kadın. Akıl var mantık var.
Düşündükçe sinir oluyorum; sinir oldukça düşünüyorum.....
Son 4 kadını öğrendikten 3-4 hafta sonra eşime başka bir kadın messengerdan mesaj attı. Facebook hesabı büyük bir ihtimalle sahteydi çünkü 2 hafta öncesinde kurulmuştu ve arkadaşlistesi boştu. Kadın doğrudan girdi konuya kırık bir Türkçeyle. Yunanıstanın bir köyündenmiş, 26 yaşındaymış, bekarmış ve bakireymiş. Bizimkiyle konuşmak tanışmak istiyormuş. Bizimki de ben evliyim deyince de benden ailene zarar gelmez diye mesaj attı. Tövbe tövbe. Bana ne yaparsa zarar vereceğini düşünüyor ki bu. Bir de evli adamı ayartmaktan daha zarar verici ne olabilirki? Bizimkinin eli ayağı birbirine dolaştı benden çekindiği için.
Kızmadım değil. Sonucta bir bayan ismiydi ve doğrudan ‘güzel insan’ diye mesaj atmış. Sen niye geri dönüyorsun mesaja. Güya tanığı bir erkek de ona mesaj atarken güzel insan diye yazıyormuş, o sanmış. Doğru olabilir ama daha yeni bir sürü halt yemişsin insan daha dikkatli olmazmi bu konularda. Hayal kırıklığı üzerine hayal kırıklığı yaşattı bana. Bu kadının o Rus çırpıntısi olduğunu düşünüyorum belki de Türk olanıdır. Eşimi test etmek istemiş olabilirler. Gerçekten karısını mı bırakmak istemiyor ya da benden sıkıldı başka kapılara açık mı diye. Aklım mantığım o ikisine işaret ediyor.
Ayrılmayı düşünmedim. Bir yuva kolay kurulmuyor. Adam da özünde iyi birisi: ev ve iş dışında gittiği bir yer yok, hiç bir babadan gormediğim kadar ilgili bir baba, benim aileme hiçbir saygısızlığı olmadı, istediğim zaman beni gönderir ailemin yanina, ufak tefek kırgınlık alınganlık dışında çok güzel ve mutlu bir evliliğimiz vardı. Cinsel yaşantımızın da pek çok evlilere göre daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Bunalıma girdi bir hata yapti diye düşünmek istiyorum.
Bu yüzden evlilik danismani ile hem ayrı hem de birlikte gorüşmeler yaptık. Arada iyi oluyorum. O zaman çok mutlu oluyoruz. Yeni evliler gibi. Bazen de birseyler tetikliyor herhalde herşey gözümün önünden film şeridi gibi geçiyor. Varsayımlarda bulunuyorum, gözümde büyüttükçe büyütüyorum, ya da olaylar arasında bağlantılar kuruyorum. O zaman gözüm görmez kalbim sevmez oluyor, bir kaşık suda boğasım geliyor onu.
Konuştuğu kadinlara çok kızamiyorum: Türk hariç. O evli, çoluklu çocuklu olduğu halde evli bir adamla böyle uygunsuz diyaloğa girdiği için ona çok kızıyorum.
Kendimi diğerlerinin yerine koyuyorum. Boşanmış evlenmek isteyen birisi olsaydim ben de bana kuyruk sallayan yakınlaşmaya çalışan adamlari değerlendirirdim. Ama onlarin hatası da kendi evliliklerinin bozulması kocalarinin kendilerini aldatmış olmasından olduğu halde kendi çektikleri acınin aynısını başka bir hemcinslerine reva görmelerinden. Sen adamın evli olduğunu bile bile niye adamla konuşmaya devam edersinki. Bizimki onlara bu konuşmalardan birşey beklememelerini, karımı seviyorum dediğini söylediğini söyledi bana ama ben buna hic inanmadım. Hic bir kadın ben karımı seviyorum, ayrilmayı düşünmüyorum, öylesine sizinle konuşuyorum diyen bir adamla konuşmayı devam ettirmezler. Yanlış mıyım? 40 indan sonra hangi kadın ciddi olmayacak bir ilişkinin peşinden koşar?
Demekki bizimki onlara ben evliliğimde mutlu değilim mesajı verdi diye düşünüyorum. Bu da beni çok üzdü. Çünkü bana mutsuz olabileceğini düşündürecek hiçbir davranışı yoktu. Tabiki bizimki bunu inkar ediyor, kesinlikle mutsuz bir evliliğinin olduğunu söylemediğini söylüyor. Ben inanmıyorum buna.
Ve bu kadınların bana acımış olabileceklerini veya vah vah ne kadar kötü bir evlilik yaşıyor bu adam huzuru bende bulmaya çalışıyor diye düşünmüş olma ihtimalleri beni çileden çıkarıyor.
Eşimin bunlardan başka kadinlara attığı mesajlara baktim ve şok oldum. Kendini nasıl bu kadar küçük düşürebildi diye şaşırıp kaldım. Kızı yaşındaki kıza belki benim kızları tanıyorsundur diye fotoğraf göndermiş. Bir fotoğrafta kendisi ve büyük kızım diğerinde yine kendisi ve küçük kızım başkasında da kendisi ve oğlum. Ama fotoğraflarin hiç birinde ben yokum. Gördüğün gibi benim hayatimda karım yok mesajı var ve al sana benim fotograflarim. İyice bak. İlgilenirsen ben burdayım mesajı. Pislik , sapık, gözü dönmüş herif. Bazen bunları düşününce resmen iğreniyorum ondan. Pis şeytan da rahat durmuyor. Her şeyin önünü arkasını bütün detaylarıyla düşündürtüyor insana. Evliliği bozacak ya her türlü hileye baş vuruyor.
Bir de beni çok kızdıran sözleri oluyor eşimin. Kendince beni rahatlatmaya çalışıyor ama beni iyice çileden çıkarıyor.
1: ben bunu ileriye götürmeyecektim zaten. Hiç birsey yememek niyetiyle sofraya oturup birşeyler yemeden sofradan kalkan birisini gördünüz mü? Ben görmedim.
Bir yıl onceki eşime sen bir kadınla elektronik ortamda duygusal bir ilişkiye gireceksin deseydin hayatta buna imkan vermezdi. Böyle bir sey mümkün ve doğru değil, çok yanlış, ben böyle bir şey asla yapmam derdi. Ama öyle bir adam kalkıp 4 ve daha fazla kadinla aynı anda gorüşmeye başladıysa ben onun kendini tutabileceğine, bu ilişkilerinin ilerlemesine mani olabileceğine inanmıyorum. Nefsine hakim olabilen bir insan başta hiç kalkışmaz bu işlere, kalkıştıysa da nefsine yenik düşüp gittiği yere kadar götürebilirdi. Beni rahatlatmaya çalışıyor ama aslında kendi kendini rshatlatiyor ve inandırıyor.
Bunun yanliş olduğunu ve her türlü sonuca yol açabileceğini kabul ettirmek için baya bir uğraştık psikolog ile.
Kabul ettiğini söylüyor ama cümlesi şu. Tamam kabul ediyorum, yanlıştı ve daha başka yerlere gidebilirdi ama benim niyetim ileri götürmek değildi kesinlikle. Zaten bitirecektim.
2: Bak şu an sana sadığım. Dizinin dibinden ayrilmiyorum. Niyetim kötü olsa şimdi başkalarıyla aldatıuor olabilirdim.
Bu lafların beni rahatlatacağını nasıl düşünebiliyor bu adam bilmiyorum. Farkında değilmi o treni kaçırdığını. Yada benim de onu aldatabileceğimi niye düşünmüyor bu adam. İstesem bulamazmiyim çevremde dört dönecek adam. Her b.ka konacak sinek vardır. Ki ben kendimin bal gibi kıymetli olduğumu düşünüyorum. Aldatmıyorsam bu benim kendi seçimim. Aldatan insanlarin kafalarinda da problem olduğunu düşünüyorum. Normal değil o insanlar. Burda şunu da söylemek istiyorum. İnsanlar bir şekilde karşı cinsi beğenebir, dikkatini çekebilir bir elektriklenme hissedebilir. Bu Allahın kanunu. Hem imtihan sebebi hem de helal yollar aranarak (beğendin sevdin ve evlendin) neslin coğalmasina vesile. Ama bence aklı başında olan insanların böyle bir tehlikeyi sezinledikleri anda o kişinin bulunduğu ortamlara girmekten çekinmeleri, kendi kendilerine telkinde bulunmalari gerekir. Yanlış olan aklindaki ve kalbindeki kıpırdanmalari görerek ve bilerek önlem almamak ve haram ilişkilere, sanal dahi olsa, ortam hazırlamak.
3: eskiden beri bayanlarla konuşurken çok rahattı. Tanısın tanımasın hal hatır sorar sohbet eder. Arkadaslarımız var adam selam almaz selam vermez bana ama bizimki hanımıyla sohbet eder. Soyledigimde de ‘benim huyum böyle, değiştiremem’ derdi. Hiç umursamazdı hanımım rahatsız oluyor diye. Bu arada benim rahatsız olmamın sebebi bu hanımlardan birisi oldukça garip davraniyordu. Kendi eşi ile sıkıntısı vardı ve Sanki eşimin ilgisini çekmeye çalışıyor gibydi. Bunu benim kızlar da fark etmişti ve onların dolduruşu ile bayana biraz kızmıştım davranışlarına dikkat et diye. Bir süre konuşmamıştık her hafta aynı ortama geldiğimiz halde. Ve aynı kadının eşi benim verdiğim selamı almıyordu biz onlara gittiğimizde. Bunu hatırlattığım halde dikkate alınmiyordum. Resmen gözümüzün önünde flört ediyorlardı. Arbada eşler de olduğu halde araba yarışı yspmak gibi evli çoçuklar var bunlar bizim gözümüzün önünde flört ediyor. Ben kızdım bizimkine. Onun kocası bunu fark etti mi bilmiyorum. Ama aralarının uzun zamandır iyi olmadığını ve boşanmanın eşiğinden döndüklerini duydum başka bir arkadaştan. Allah hidayet etsin. Herkese doğruyu ve yanlışı göstersin
4: Eşimle ilgili beni endişe ettiren olaylardan birisi de sürekli pohpohlanmaya ihtiyaç duymasi. Surekli gelip bu böyle övdü, şu ne kadar başarılısin dedi, bugün takım elbiseme bir sürü iltifat aldım, benim burami beğeniyor musun, şuramı beğeniyor musun, ben bunu herkesten daha iyi yaparım vs ..... Hiç bir gun geçmiyorki kendisini övmesin veya övüldüğünü soylemesin veya övülmek beğenilmek istemezin. Bu da beni çok korkutuyor. Ortalık erkek avcısı kadınlarla dolu. Yaptıklari tek şey adamlari pohpohlayarak ilgiyi üzerlerine çekmek. Ben sürekli eşimi pohpohlamak mı zorundayım başka taraflara yönelmesin diye. Ayrıca birisinin sürekli kendini övdüğünü görünce ben gıcık oluyorum. İnadına övmek istemiyorum. Bunları burda yaziyorum sma aslinda surekli övüyorum onu. Aslanım benim, Sen onu da yaparsın, bunu da başarırsın, senin önünde kimse duramaz, seni çok beğeniyorum vs vs.
Nedense yetmiyor yada görüldüğü kadarıyla yetmemiş
Bir de bu psikologlara sinir oldum.
Erkekler eşini sevdiği halde gidip onu aldatabiliyormuş. Bu erkeklerin fıtratında varmış vs. Kadınlar ise ancak eşini sevmiyorsa aldatırmış. Ben bunu kesinlikle kabul etmiyorum. Aldatma aldatmadır. İnsan bir insana evlilik bağı ile söz vermişse ona ihanet edemez. Kadın veya adam sevmiyorsa açıkça konuşsun eşiyle ve gerekiyorsa da boşansın ama aldatmasın. Aldatma olayında aldatılan taraf çok üzülüyor ve yıpranıyor. Benim babam birkaç yıl önce rahmetli oldu. Onun vefatında hissettiğim acının aynısını hissettim eşimin yaptıklarını öğrenince. Kalbimde kockocaman buz gibi bir boşluk oluştu. Sanki beni aldılar dibi olmayan bir kuyuya attılar. O artık benim için öldü. Eski sevdiğim güvendiğim kisiyi gömdüm ben. O gitti yok oldu artık.
Şimdi ise aynı kişiyi hatalarıyla günahlarıyla bilip tanıyıp hayatımda yer verip vermeyeceğimin hesabını yapıyorum. Hayatımın geri kalanını yalnız yaşamayı göze alamıyorum. Görüyor ve okuyorum; hiç kimseye bu konuda güven olmuyor. Onu bıraksan onun yerine daha iyisini ve sadakatlısıni koyabilme şansın sıfıra yakın. Hiç olmazsa bunun pek çok pozitif tarafı var üstüne üstlük böyle bir şeyi yaparsa kaybedecek çok şeyi olduğunu gördü.
Aynı şeyi damatlarının kızlarına yapmasından çok korkuyor. Eğer onun yaptığını bilirlerse de ‘bak baban bile yaptı bana birşey diyemezsin ‘ demelerinden çekiniyor. Onlarin ve çevrenin gözündeki saygınlığını yitirmekten korkuyor. İş yerindeki prestijinin sarsılmasından korkuyor.
Bu korkularının yanında beni kaybetme korkusu ne kadar ağır basıyor bilmiyorum. Sanki diğer kaybedeceği şeyler yanında beni kaybetme endişesi daha az gibi geliyor bana
Hala psikologla görüşmeye devam ediyorum. Benim affetmeyi ve unutabilmeyi öğrenmem lazım. Bunu kendi sağlığım için istiyorum. Tam iki kez gittim doktora. Çok şiddetli vücüt ağrılarım vardı. Her ikisinde de bu üzüntüden kaynaklanan psikolojik ağrılar dediler.
Eşimin de tedavi olması gerektiğini düşünüyorum ama o birkaç tip aldı psikologdan ve her şeyin düzeldiğini düşünüyor. Bense tedirginim. Onu buna iten sebepleri bilmek ve tekrar yaşamak istemiyorum.
Vede hemcinslerinize bunu yapmayın. Karısını aldatan adamdan adam olmaz kocasını aldatan kadından eş olmaz. A adam yarın birgün sizi de aldatır. O kadın yarin birgün sizi de boynuzlar.
Daha anlatacak çok detay var ama bu kadar yeter şimdilik. Bunları yazıya dökmek rahatlattı beni biraz. Lutfen sizler de yorum yapacsksanız yapıcı yorum yapın. Ben kendi kendimi yeterince dolduruyorum zaten.