- 12 Temmuz 2006
- 799
- 11
Dumduz bir soru size: Aksamlari evde ne yapiyorsunuz?
Divana uzanip, hic tanimadiginiz Amerikali dedektiflerle hic
tanimadiginiz Amerikali haydutlari mi kovaliyorsunuz, yoksa yerli dizilere
kaptirip hic bilmediginiz konaklarda yasanan hayatlari mi seyrediyoruz?
Dort saat televizyon seyretmenin sekiz saat calismak kadar beyni
yordugunu biliyor musunuz ?
Iki turlu hayat var:
1. Yasanan hayat,
2. Seyredilen hayat,
Aksamlariniz televizyona kilitliyse, bilin ki, hayati sadece seyrediyorsunuz
! Aksamlari evde ne yapiyorsunuz? Aksamlarinizi nasil geciriyorsunuz?
"Pek cogu gibi biz de cekirdek citlatip saatlerce televizyon
izliyoruz" diyorsaniz, durup bir dusunun lutfen; dunyaya birkac kez daha
geleceginize mi inaniyorsunuz? Boyle bir sey olsaydi, simdiki hayatimizin
bir bolumunu ziyan etmek simdiki kadar aci sonuclar dogurmayabilirdi
belki. Ne care ki sadece bir hayatimiz var. Bu da maalesef, cok kisa.
Ortalama altmis yilin yirmi yili uykuda geciyor. Kalan kirk yilin yirmi
yili cocukluk, egitim, vesaire...
Son yirmi yili da ziyan edersek, bize yasanacak bir sey kalmaz.
Aksamlarinizi sadece televizyona veriyorsaniz, sayili
nefeslerinizden bir bolumunu cope atiyorsunuz demektir! Cunku televizyon
izleyen kisi hayatta degildir, zira hicbir sey yapmamakta, hicbir deger
uretmemektedir; bu da bir anlamda yasamamak sayilir.
Ne mi yapmali?..
1. Ailece kitap okuyun, sohbet edin: Nasil tanistiginizi, ilk
nerede gorustugunuzu, sIkilip sIkilmadiginizi, nerede nasil evlendiginizi,
nikah sahitlerinizi, dugununuzu anlatin cocuklariniza, onlari hem
dinleyin, hem de okumaya calisin.
2. Gezin: Gezmek icin ille de bir maksat olmasi gerekmez, en buyuk
maksat hayati paylasmaktir. Yakinsaniz deniz kenarina inin, ayaklarinizi
denize sokun ve becerebiliyorsaniz tas sektirme yarisina girin. Sonra da
gunesin pembe gulucukler sacarak batmasini seyredin. (Inanin televizyon
seyretmekten cok daha keyifli ve dinlendiricidir)
Ormanda hep birlikte yuruyun, agaclara isim takin, yol boyu acan
cicekleri sevin ve cocuklariniza bunlarla sevmeyi ogretin. (Ama bilin ki
hayat ogrenmek ve ogretmekten ibaret degildir. Dinlenmek, eglenmek gibi
olgular da hayatin bir parcasidir) Cocuklarinizla iliskilerinizde asla
ogretmen tavri takinmayin. Onlarla arkadaslik etmek dunyanin en keyifli
isidir.
3. Akraba ve komsularla ilgi bagi kurun: Onlara ya gidin, ya da
onlari size davet edin. Sohbetiniz televizyonsuz olsun ki tadi ciksin.
Birbirinizi gercekten tanimaya calisin. Bilirsiniz, "Komsu komsunun kulune
muhtactir."
4. Oturup uzaktaki aile bireylerine mektup yazin. Biliyor musunuz
mektup yazmak insani cok rahatlatir. Mektup yazarken, her aile bireyinden
(basta cocuklar olmak uzere) birkac cumle isteyin. Yani mektubu ailece
yazin. Ama cocuklarinizin cumlelerini begenmezden gelmeyin.
5. Kulturel ve sanatsal etkinliklere katilin.. (Konferans,
seminer, sergi, dogru sinema ve tiyatro) Hayatinizi biraz olsun
renklendirecek baska seyler de bulabilirsiniz. Yeter ki isteyin. Bir seyi cok isterseniz, Allah sebebini hak eder ve cok istediginiz seye ulasirsiniz. "Olmaz ki" diye dusunup taleplerinizi ertelerseniz, hicbir yere ulasamazsiniz.
Aile baglarinin guclenmesi, paylasacak seylerin cokluguyla
mumkundur. Ne kadar cok sey paylasirsaniz aileniz o kadar guclenecek, o
kadar diri duracak ve mutlu olacaktir.
Hatira defterine televizyon dizilerini yazamazsiniz. Oraya ancak
yasadiklarinizi yazabilirsiniz. Her gun bir seyler yasamali ve bunlari
deftere gecirerek gelecege tarih dusurmelisiniz.
Bugun oyle bir hayat yasayin ki, yarina da kalsin. Torunlariniza
filan anlatacaklariniz olsun.
Ayrica unutmayin ki ;
Hayati biriktiremezsiniz; ya her anini yasayacaksiniz, ya da ziyan
edeceksiniz.
Artik cevap gelsin:
Aksamlari ne yapiyorsunuz? ..
Yasiyor musunuz, yoksa seyrediyor musunuz?
Divana uzanip, hic tanimadiginiz Amerikali dedektiflerle hic
tanimadiginiz Amerikali haydutlari mi kovaliyorsunuz, yoksa yerli dizilere
kaptirip hic bilmediginiz konaklarda yasanan hayatlari mi seyrediyoruz?
Dort saat televizyon seyretmenin sekiz saat calismak kadar beyni
yordugunu biliyor musunuz ?
Iki turlu hayat var:
1. Yasanan hayat,
2. Seyredilen hayat,
Aksamlariniz televizyona kilitliyse, bilin ki, hayati sadece seyrediyorsunuz
! Aksamlari evde ne yapiyorsunuz? Aksamlarinizi nasil geciriyorsunuz?
"Pek cogu gibi biz de cekirdek citlatip saatlerce televizyon
izliyoruz" diyorsaniz, durup bir dusunun lutfen; dunyaya birkac kez daha
geleceginize mi inaniyorsunuz? Boyle bir sey olsaydi, simdiki hayatimizin
bir bolumunu ziyan etmek simdiki kadar aci sonuclar dogurmayabilirdi
belki. Ne care ki sadece bir hayatimiz var. Bu da maalesef, cok kisa.
Ortalama altmis yilin yirmi yili uykuda geciyor. Kalan kirk yilin yirmi
yili cocukluk, egitim, vesaire...
Son yirmi yili da ziyan edersek, bize yasanacak bir sey kalmaz.
Aksamlarinizi sadece televizyona veriyorsaniz, sayili
nefeslerinizden bir bolumunu cope atiyorsunuz demektir! Cunku televizyon
izleyen kisi hayatta degildir, zira hicbir sey yapmamakta, hicbir deger
uretmemektedir; bu da bir anlamda yasamamak sayilir.
Ne mi yapmali?..
1. Ailece kitap okuyun, sohbet edin: Nasil tanistiginizi, ilk
nerede gorustugunuzu, sIkilip sIkilmadiginizi, nerede nasil evlendiginizi,
nikah sahitlerinizi, dugununuzu anlatin cocuklariniza, onlari hem
dinleyin, hem de okumaya calisin.
2. Gezin: Gezmek icin ille de bir maksat olmasi gerekmez, en buyuk
maksat hayati paylasmaktir. Yakinsaniz deniz kenarina inin, ayaklarinizi
denize sokun ve becerebiliyorsaniz tas sektirme yarisina girin. Sonra da
gunesin pembe gulucukler sacarak batmasini seyredin. (Inanin televizyon
seyretmekten cok daha keyifli ve dinlendiricidir)
Ormanda hep birlikte yuruyun, agaclara isim takin, yol boyu acan
cicekleri sevin ve cocuklariniza bunlarla sevmeyi ogretin. (Ama bilin ki
hayat ogrenmek ve ogretmekten ibaret degildir. Dinlenmek, eglenmek gibi
olgular da hayatin bir parcasidir) Cocuklarinizla iliskilerinizde asla
ogretmen tavri takinmayin. Onlarla arkadaslik etmek dunyanin en keyifli
isidir.
3. Akraba ve komsularla ilgi bagi kurun: Onlara ya gidin, ya da
onlari size davet edin. Sohbetiniz televizyonsuz olsun ki tadi ciksin.
Birbirinizi gercekten tanimaya calisin. Bilirsiniz, "Komsu komsunun kulune
muhtactir."
4. Oturup uzaktaki aile bireylerine mektup yazin. Biliyor musunuz
mektup yazmak insani cok rahatlatir. Mektup yazarken, her aile bireyinden
(basta cocuklar olmak uzere) birkac cumle isteyin. Yani mektubu ailece
yazin. Ama cocuklarinizin cumlelerini begenmezden gelmeyin.
5. Kulturel ve sanatsal etkinliklere katilin.. (Konferans,
seminer, sergi, dogru sinema ve tiyatro) Hayatinizi biraz olsun
renklendirecek baska seyler de bulabilirsiniz. Yeter ki isteyin. Bir seyi cok isterseniz, Allah sebebini hak eder ve cok istediginiz seye ulasirsiniz. "Olmaz ki" diye dusunup taleplerinizi ertelerseniz, hicbir yere ulasamazsiniz.
Aile baglarinin guclenmesi, paylasacak seylerin cokluguyla
mumkundur. Ne kadar cok sey paylasirsaniz aileniz o kadar guclenecek, o
kadar diri duracak ve mutlu olacaktir.
Hatira defterine televizyon dizilerini yazamazsiniz. Oraya ancak
yasadiklarinizi yazabilirsiniz. Her gun bir seyler yasamali ve bunlari
deftere gecirerek gelecege tarih dusurmelisiniz.
Bugun oyle bir hayat yasayin ki, yarina da kalsin. Torunlariniza
filan anlatacaklariniz olsun.
Ayrica unutmayin ki ;
Hayati biriktiremezsiniz; ya her anini yasayacaksiniz, ya da ziyan
edeceksiniz.
Artik cevap gelsin:
Aksamlari ne yapiyorsunuz? ..
Yasiyor musunuz, yoksa seyrediyor musunuz?