Ben üniversite mezunu, yüksek lisans yapmış, iki yabancı dil bilen tüm bunların üstüne dört yıl daha koyup bir bölümde daha okumuş bir insanım. Çok iyi geliri olan bir işim var. Ailemin de gelir durumu iyiydi. Eşimin de gelir durumu kötü değil. 35 yaşındayım. 15 senedir çalışıyorum. Geleceğimi kurmak, kurtarmak adına bu gelirlerin üzerine bir de internet üzerinden editörlük yapıyorum. Yani Türkiye'de yaşayan birçok insana göre gelir durumum çok çok iyi. Şimdi saydığım şu gelirlerle benim, eşimin, eşimin ailesinin ve benim ailemin tüm mal varlığı 4 adet evden ibaret. Ben okurken kimse bana burs vermedi. Ailemin "işadamı dostları" yoktu beni Amerika'da okutacak. Annem de babam da emekliler. Hayatlarının otuzar yılını tabiri caizse sırtlarından ter akıtarak, çalışarak geçirdiler. Elde ettikleri tek şey bir ev... BİR EV... Başka da hiçbir malları mülkleri yok. Hayatım boyunca lüks nedir bilmedim, çünkü boğazımdan tek lokma haram geçmedi. Annem de babam da inançlı insanlar. Hatta abartmıyorum ve kendi ailem diye söylemiyorum hayatım boyunca gördüğüm en dürüst insanlar. Babamın yolda 5 TL bulup da, harcamayıp ihtiyacı olana verdiğini bilirim. Ben okurken parasızlıktan kaloriferli evde, doğal gaz alamayıp kömür sobası yakıp dört kişi aynı odada kaldığımızı bilirim. Çok şükür geçti o günler. Alın terimizle çıktık açığa. Şimdi ben soruyorum, bir adam biletçilik yaparken, üç kuruşa muhtaçken yirmi yılda nasıl oluyor da milyarder oluyor. Dediğim gibi ben 35 yaşındayım yani başka başbakanlar da bilirim. Örnek olarak herkesin verdiği gibi Ecevit çiftini vereyim. Gariplerin bir evi vardı onu da devlete bağışladılar. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in nesi var sizce? Bir kooperatif evi. Başbakan maaşı dediğiniz şey size yüksek görünebilir ama yaptıkları harcamaları karşılar mı? Evinde milyarlarca dolar para olmasını açıklar mı? 5 tane gemisi nasıl olabiliyor yirmi küsür yaşında bir insanın. Oğlu da mı başbakanlık yapıyor? Sizlerin mesela yirmi yaşında olup, bu kadar para kazanan bir arkadaşınız, yakınınız var mı? Çoğunuzun cebinde bazen 20 lira olmaz da kendinize bir gömlek alamazsınız. Ben de aynı durumda oldum ordan biliyorum. Çoğunuzun evinde şeker biter paranız yoktur da çayı şekersiz içersiniz. Bir misafir geleceği zaman telaşa düşersiniz evde birşey yok nasıl ikram ederim diye. Ev harçlığınızdan ya da maaşınızdan artırdığınız üç beş kuruşla yatırım yapmaya çalışırsınız. Bazen boğazınızdan kesersiniz çocuğunuzun okul parası için ya da çok istediği bir oyuncağı almak için. Ama bunlara rağmen hala kalkmış burada "Başbakan adam o kadar da olsun" diyorsunuz ya, hak ediyorsunuz siz....