Aileme bu ilişkiyi nasıl açıklayabilirim? Mantık evliliği mutlu bir evlilik olur mu sizce?

gunebakancicegi

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
15 Ekim 2024
46
2
21
Merhaba hanımlar, öncelikle çevremde kimseye anlatamadığım ve kafamın gerçekten çok karışık olduğu bir dönemdeyim. Bu yüzden bütün yapıcı eleştirilerinize, vereceğiniz akla açığım. Bunu baştan belirtiyor ve linçlemeden yahut yargılamadan önce empati yapmanızı rica ediyorum...

22 yaşındayım hukuk fakültesi son sınıf öğrencisiyim. Ailemin maddi durumu o kadar iyi değil. Babam bir kurumda şoför. Annem ev hanımı. Kendi evimiz arabamız var ama onlar da biz çok küçükken yapılmış şeyler, onun dışında evin geçiminine anca yetiyor babamın maaşı. Bir erkek kardeşim var o da yatılı okuyor fen lisesinde. Daha çok ona desteği oluyor ailemin. Ben burslarla, çalışarak falan eğitimimi tamamladım. Bir dershanede ortaokul öğrencilerine etüt veriyordum türkçe ve tarih derslerinde. Ödevlerine yardımcı olmak gibi düşünün. Bu şekilde aileme yük olmadan hatta bazen destek olarak eğitimimin sonuna yaklaşıyorum.

Şimdi bunlar biraz hakkımda fikir sahibi olmanız için verdiğim detaylardı. Konuya girecek olursam yaklaşık 1 yıldır süren bir ilişkim var. Erkek arkadaşım hâkim. Bir ağır ceza mahkemesinde başkan. 36 yaşında. Biraz bahsedecek olursam karadenizli çok zengin bir ailenin çocuklarından biri. Varlıklı ve güçlü bir aile ama bir o kadar da muhafazakar bir aile. (Şehir adı ve fazla detay veremiyorum ifşa olmaması açısından)
Aramızda çok fazla yaş farkı var biliyorum. Bunu başta önemsemedim çünkü erkek arkadaşım uzun boylu, fit, mavi gözlü sarışın yaşına göre yakışıklı bir adam. Hayatındaki en genç kadın benim. Kız kardeşi bile 26 yaşında yani benden büyük. Benden öncekiler genelde yaşıtları ya da birkaç yaş küçükler olmuş.
Ben onun yanında epey genç dursam da beğeniyorum onu da fiziksel olarak. Velhasıl evlenmek istiyor. Annesine durumu anlatmış sanırım. Kadın benimle tanışmak istemiş. Biraz farklı kafa yapısına sahip bir kadın. Onun için ne kadar genç o kadar çocuk doğurma ihtimali ve saflık demek. Az çok öyle sezdim sevgilimin anlatışından vs. Bu işe memnun olmuş yani. Genç kız, okul da bitiyor staj falan yapmasın bir yerde. Gider isteriz nişanı yaparız. Hâkimliğe çalışsın o da senin gibi hâkim olur demiş.

Şimdi ilişkimize değinecek olursam biz iyi anlaşırız ama bu bir yılda kavgalarımız da oldu. Bana asla hakaret vs kötü bir davranışı olmadı ama ben sesini yükselttiğinde ondan çekiniyorum biraz. Sanki ailede baba azarladığında susup sessizleşen bir kız çocuğu gibi. Benim hayatımda ondan önce biri olmadı ama onun yaşanmışlıklarını bir şekilde öğrenmem canımı sıktı çoğu kez. Hâkimler, avukatlar, doktorlar. Aşk hikayeleri vs. Nasıl öğrendin derseniz erkek arkadaşımın telefonunu karıştırdığımda bir platformda hesabı olduğunu gördüm. 10 yıldır yazıyor. Günlerce okudum yıllar boyu yazdıklarını. Bu ilişkileri kendi üstü kapalı bahsetmişti ama orada çok daha derin olduğunu gördüm. Benim hakkımda da çok güzel şeyler yazmış ama işin özü ona belli etmesem de ben bu yaşanmışlıkları, birçok kadını hazmedemedim. Bu olay ilişkiyi ilk kez sorgulamama neden oldu ama bir şekilde huzurlu giden şeyi bozma deyip hislerimi susturdum.

Bana aşık ve sadık olduğu için geçmişe o kadar takılmıyorum diye kandırdım kendimi. Ama artık çok yoruldum bu yüzden dürüst olmak istiyorum. O evlilik konusunu açınca ben aslında başından beri onunla hiç evlilik düşünmediğimi ve ondan çocuk sahibi olmak istemediğimi gördüm. Yani mutluyuz ama hep böyle gitsin kafasındaydım. Ciddileştirme düşüncesi bana tuhaf hissettirdi. Bir oyun yaşıyormuşum da gerçeğe dönüşecekmiş gibi. Belki yargılayacaksınız belki eleştireceksiniz ama yalan söylemek istemiyorum. Fark ettim ki ona aşık değilim, hayranım sadece. Ve bu hayranlığım da sahip olduğu makam, güç, zenginlikten kaynaklı. Sadece bunlar da değil. Beni koruyup kollaması, düşünmesi, ilgisi, sevgisi... Bu adamın sahip olduğu maddi manevi her şey içimdeki duygusal boşluğu ve değersizlik hissini dolduruyordu sanki.

Ailem çok kopuk bir aile. 22 yaşındayım herhalde en son çocukluğumda sofraya hep beraber oturduk. Bir aile fotoğrafımız dahi yok. Babam ilgisiz biri, hukuk okuduğumu bile bilmiyor. Öğretmen olacağım zannediyor. Ne kadar saçma bir şey değil mi? Ama öyle çünkü bilse okula devam etmeme izin vermez. Annemle onu boşayıp evi arabayı elinden alacağımı düşünür. (Annemi dövmesine ben büyüdükten sonra izin vermeyip onunla restleştiğim için bana kinli)
Anneme gelirsek o da çok muhafazakar. Baskıcı, despot biri. Küçükken hıncını hep benden çıkardı. Hiçbir zaman sarıldığımızı hatırlamıyorum. Kendimi önemli hissetmedim hiç ailede. Bana sürekli üstümde yüksün sen olmasaydın boşanacaktım deyip durdu yıllarca. Paraya çok değer verir. Babamı daha fazla getir deyip baskılar. Belki de bu yüzden ona zengin bir hayat verebilirsem beni sever diye düşündüm içten içe. Nihayet ona yaranabilirim, takdirini alabilirim. Fakat sevgilim olmasına bile karşıyken sevgilimin 36 yaşında olduğunu nasıl söyleyeceğim hiç bilmiyorum. Hâkim olması ya da zengin bir ailenin oğlu olması umurunda bile olmaz bu konuda katı, kesinlikle reddeder. Fakat beni de sevip saymıyor ki. Okul bitsin kendi evine geç arabanı al işini kur diyor. Avukatların mevcut durumda çalışma koşulları çok kötü. Stajyerlikte asgari ücret bile zor bulunuyor. Ruhsat alındıktan sonra kendi ofisimi açacak durumum yok şu an. Açsam da aylarca iş gelmeyebilir, bağlı çalışsam zaten asgari ücret belki biraz fazlası. Annem bunu anlamıyor benden beklentileri çok yüksek.
Hâkim savcılık ise sınavı geçmekten çok mülakatı geçmeye bağlı bir iş. Fakülteye girdiğimden beri esas hayalim bu. Ama yıllarca birinci olsa bile referansı olmadığı yahut yeterli kalmadığı için geçemeyen insanlar var.
Bu da beni düşündürüyor.

Toparlayacak olursam, evlenirsek varlık içinde bir yaşam sürdüreceğim belki ben de makam mevki sahibi biri olacağım. Muhtemelen çocuğumuz da olacak ama evliliğimizin uzun yıllar süreceğini hiç sanmıyorum. Çünkü aramızdaki yaş farkı bazen kendini hissettiriyor. Benim alındığım şeyler ona saçma gelebiliyor. Onun hayat tarzı da bana sıkıcı gelebiliyor. Belki 5 6 yıllık bir evlilik olur bu. Ötesini göremiyorum. Yanılıyor da olabilirim tabii bilmiyorum.
Çocuk olsa onun açısından nasıl olur hayat onu da bilmiyorum. 25’lerinde bir anne ve 40’ında bir babayla büyümek sorun olur mu yoksa olmaz mı bu konuda da fikrinize ihtiyacım var…

Reddedersem açık konuşayım belki bir daha böyle bir fırsat geçmeyecek elime. Her şeye 0’dan başlayacağım. Zorlanacağım ve halimi vaktimi toplamam belki yıllar alacak. Bu 1 yılda çok üst tabakada bir yaşam standardım oldu.
Varlığın yüzünü bir kere çokça gördükten sonra mütevazı bir yaşama geri dönmek nasıl olur bilmiyorum. Esasen bunları yazarken anlamadığım bir utanç ve mahcubiyet içindeyim. Kimseye ilişkimi bile anlatamıyorum aileme nasıl söyleyeceğim diye kara kara düşünüyorum. Çünkü insanların hakkımda ne düşüneceğini biliyorum. Böyle mutlu muyum değil miyim bilmiyorum. Bu düşünceler evlilik teklifinden önce yoktu. Son zamanlarda var.

Erkek arkadaşımın ailesi yaşıma takılmadı. Bilakis genç olmam ve hayatımda birinin olmamış olması, bir yaşanmışlığımın bulunmaması, nispeten muhafazakar bir ailede büyümem onları memnun etmiş. Ben de hukuk okuduğum için de denk sayılırsınız demiş annesi.
Bugün yine tartıştık ailene ne zaman söyleyeceksin vs diye. Annemle şu sıralar limoniyiz beni sofraya dahi çağırmıyor evde konuşmuyor. Doğru karar vermek istiyorum. Ne önerirsiniz sizce ayrılmak mı mantıklı yoksa devam etmek mi? Şu an görünürde bir sorunumuz yok ikimizin arasında. Onu seviyorum ve saygı duyuyorum ama evliliğin aşktan ziyade sevgi, hayranlık ve mantık temelleri üzerine kurulu olması ileride pişmanlık yaratır mı bunu merak ediyorum. Kısacası benden daha deneyimli ve tecrübelisiniz. Yerimde olsanız ne yapardınız? Uzun oldu ama okuduysanız çok teşekkür ederim…
 
Son düzenleme:
Daha 22 yaşındasın. Sunduğun bütün bahaneleri bu gerçek tek başına çürütüyor zaten. Ailenle yaşadığın kopukluk yüzünden o adama bağlanmışsın sadece ve genç yaşın bunu görmeni engellemiş. Şimdi bir şeylerin farkına varmaya başlamışsın. Gayet mantıklı cümlelerin var. Ben ilerde kendi ayaklarının üstünde durup başarılı olacağına inanıyorum. Şimdi anne baban sana ne kadar kötü de görünse onların yanında daha güvendesin. Senden çocuk doğurma makinesi gibi bahseden bir aileye girmek ne kadar mantıklı? Okulunu bitir ve önüne bak. Çok daha emin hissedeceğin bir ilişki illaki olacaktır.
 
Evlilik (benim açımdan) aşk değil ama sevgi ve saygı üzerine kurulur.
Aşk gelip geçici malasef.

Maddi açıdan seni hoş tutmasi önemli. Burda coğu kadin taşlanır ama bu malasef hayatin gerçeği. Para olmayınca samanlik seyran olmuyor ve aşk bir balon gibi tirs diye sönüp gidiyor.
Maddi rahatlik çok çok önemli.

Bir hukukcu ablan olarak sana tavsiyem bu adami kaçırma.
Sadece parasi için değil. Adamin tek bir kötü huyunu bile yazmamışsın. Adam fiyasko olsa kaç kurtul derdim ama bu adamin bir eksiği yok
 
Seni damızlık gibi görecekleri kesin kv nin bahsetmesinden belli. Oğluna kendi yaşında birini istemez doğuramama ihtimalinden dolayı. Hoş sanki her şey yaşta bitiyor.
Jenerasyon farkınız var bildiğin hiç olumlu bir ilişki değil. Önüne bak bence daha gençsin kariyerin olacak daha kimler olur hayatında.
 
Daha 22 yaşındasın. Sunduğun bütün bahaneleri bu gerçek tek başına çürütüyor zaten. Ailenle yaşadığın kopukluk yüzünden o adama bağlanmışsın sadece ve genç yaşın bunu görmeni engellemiş. Şimdi bir şeylerin farkına varmaya başlamışsın. Gayet mantıklı cümlelerin var. Ben ilerde kendi ayaklarının üstünde durup başarılı olacağına inanıyorum. Şimdi anne baban sana ne kadar kötü de görünse onların yanında daha güvendesin. Senden çocuk doğurma makinesi gibi bahseden bir aileye girmek ne kadar mantıklı? Okulunu bitir ve önüne bak. Çok daha emin hissedeceğin bir ilişki illaki olacaktır.
Teşekkür ederim güzel yorumunuz için. Sanırım içimin huzursuz oluşu ve bu sorgulayışlarım boş yere değil. Özellikle çocuk doğurma makinesi kısmına katılıyorum ben de çok rahatsız oldum. Kadın bu yıl mezun olsa seneye hakimliği geçse sonraki yıl çocuk yaparsınız o akademiye sen işe gidince biz çocuğa bakarız falan demiş. Ne zaman çocuk yapacağıma bile karışıyor. Çok tuhaf
 
Mutlu olacağını dusunmuyorum en basta kültür farki var. Kayinvalide adayi senin ailenin detaylarini zaman gectikce gorup mutlaka laf dokunduracaktir. Birlikte oldugun kisi nedense asla guven vermedi. Yani daha öncesinde mesleki olarak guclu karakterlerle beraber olmus. Boyle tip adamlarin her zaman doyumsuz olacagini gordum orneklerde. Ailelerin uyusmamasida etken olacaktir bunlar hep sorun. Aman onlar baska sehirde bizimkiler baska sehirde diye dusunme o olay asla oyle olmuyor.zaten cok sevmiyor gibisin o yuzden yasinda kucuk daha ikeriye bak derim
 
Teşekkür ederim güzel yorumunuz için. Sanırım içimin huzursuz oluşu ve bu sorgulayışlarım boş yere değil. Özellikle çocuk doğurma makinesi kısmına katılıyorum ben de çok rahatsız oldum. Kadın bu yıl mezun olsa seneye hakimliği geçse sonraki yıl çocuk yaparsınız o akademiye sen işe gidince biz çocuğa bakarız falan demiş. Ne zaman çocuk yapacağıma bile karışıyor. Çok tuhaf

Sevgilinin ne düşündüğü önemli.
Burda aç oku. KVler hep konuşuyor, hep dir dir hep bi karışma modusundalar.
Onun demesinle kimse doğurmaz. Onun demesinle kimse hakime olmaz. Bu tür konularda sevgilinin tavri önemli.
Ben eşimle 8 sene sonra çocuğa karar verdim. Eşim sayesinde kimse ağzını açıp bir laf diyemedi. Arkamdan konuştular ama onu zaten hep yapiyorlar. Bunları takma. Kendi hayatına yönel
 
Merhaba hanımlar, öncelikle çevremde kimseye anlatamadığım ve kafamın gerçekten çok karışık olduğu bir dönemdeyim. Bu yüzden bütün yapıcı eleştirilerinize, vereceğiniz akla açığım. Bunu baştan belirtiyor ve linçlemeden yahut yargılamadan önce empati yapmanızı rica ediyorum...

22 yaşındayım hukuk fakültesi son sınıf öğrencisiyim. Ailemin maddi durumu o kadar iyi değil. Babam bir kurumda şoför. Annem ev hanımı. Kendi evimiz arabamız var ama onlar da biz çok küçükken yapılmış şeyler, onun dışında evin geçiminine anca yetiyor babamın maaşı. Bir erkek kardeşim var o da yatılı okuyor fen lisesinde. Daha çok ona desteği oluyor ailemin. Ben burslarla, çalışarak falan eğitimimi tamamladım. Bir dershanede ortaokul öğrencilerine etüt veriyordum türkçe ve tarih derslerinde. Ödevlerine yardımcı olmak gibi düşünün. Bu şekilde aileme yük olmadan hatta bazen destek olarak eğitimimin sonuna yaklaşıyorum.

Şimdi bunlar biraz hakkımda fikir sahibi olmanız için verdiğim detaylardı. Konuya girecek olursam yaklaşık 1 yıldır süren bir ilişkim var. Erkek arkadaşım hâkim. Bir ağır ceza mahkemesinde başkan. 36 yaşında. Biraz bahsedecek olursam karadenizli çok zengin bir ailenin çocuklarından biri. Varlıklı ve güçlü bir aile ama bir o kadar da muhafazakar bir aile. (Şehir adı ve fazla detay veremiyorum ifşa olmaması açısından)
Aramızda çok fazla yaş farkı var biliyorum. Bunu başta önemsemedim çünkü erkek arkadaşım uzun boylu, fit, mavi gözlü sarışın yaşına göre yakışıklı bir adam. Hayatındaki en genç kadın benim. Kız kardeşi bile 26 yaşında yani benden büyük. Benden öncekiler genelde yaşıtları ya da birkaç yaş küçükler olmuş.
Ben onun yanında epey genç dursam da beğeniyorum onu da fiziksel olarak. Velhasıl evlenmek istiyor. Annesine durumu anlatmış sanırım. Kadın benimle tanışmak istemiş. Biraz farklı kafa yapısına sahip bir kadın. Onun için ne kadar genç o kadar çocuk doğurma ihtimali ve saflık demek. Az çok öyle sezdim sevgilimin anlatışından vs. Bu işe memnun olmuş yani. Genç kız, okul da bitiyor staj falan yapmasın bir yerde. Gider isteriz nişanı yaparız. Hâkimliğe çalışsın o da senin gibi hâkim olur demiş.

Şimdi ilişkimize değinecek olursam biz iyi anlaşırız ama bu bir yılda kavgalarımız da oldu. Bana asla hakaret vs kötü bir davranışı olmadı ama ben sesini yükselttiğinde ondan çekiniyorum biraz. Sanki ailede baba azarladığında susup sessizleşen bir kız çocuğu gibi. Benim hayatımda ondan önce biri olmadı ama onun yaşanmışlıklarını bir şekilde öğrenmem canımı sıktı çoğu kez. Hâkimler, avukatlar, doktorlar. Aşk hikayeleri vs. Nasıl öğrendin derseniz erkek arkadaşımın telefonunu karıştırdığımda bir platfırmda hesabı olduğunu gördüm. 10 yıldır yazıyor. Günlerce okudum yıllar boyu yazdıklarını. Bu ilişkileri kendi üstü kapalı bahsetmişti ama orada çok daha derin olduğunu gördüm. Benim hakkımda da çok güzel şeyler yazmış ama işin özü ona belli etmesem de ben bu yaşanmışlıkları, birçok kadını hazmedemedim. Bu olay ilişkiyi ilk kez sorgulamama neden oldu ama bir şekilde huzurlu giden şeyi bozma deyip hislerimi susturdum.

Bana aşık ve sadık olduğu için geçmişe o kadar takılmıyorum diye kandırdım kendimi. Ama artık çok yoruldum bu yüzden dürüst olmak istiyorum. O evlilik konusunu açınca ben aslında başından beri onunla hiç evlilik düşünmediğimi ve ondan çocuk sahibi olmak istemediğimi gördüm. Yani mutluyuz ama hep böyle gitsin kafasındaydım. Ciddileştirme düşüncesi bana tuhaf hissettirdi. Bir oyun yaşıyormuşum da gerçeğe dönüşecekmiş gibi. Belki yargılayacaksınız belki eleştireceksiniz ama yalan söylemek istemiyorum. Fark ettim ki ona aşık değilim, hayranım sadece. Ve bu hayranlığım da sahip olduğu makam, güç, zenginlikten kaynaklı. Sadece bunlar da değil. Beni koruyup kollaması, düşünmesi, ilgisi, sevgisi... Bu adamın sahip olduğu maddi manevi her şey içimdeki duygusal boşluğu ve değersizlik hissini dolduruyordu sanki.

Ailem çok kopuk bir aile. 22 yaşındayım herhalde en son çocukluğumda sofraya hep beraber oturduk. Bir aile fotoğrafımız dahi yok. Babam ilgisiz biri, hukuk okuduğumu bile bilmiyor. Öğretmen olacağım zannediyor. Ne kadar saçma bir şey değil mi? Ama öyle çünkü bilse okula devam etmeme izin vermez. Annemle onu boşayıp evi arabayı elinden alacağımı düşünür. (Annemi dövmesine ben büyüdükten sonra izin vermeyip onunla restleştiğim için bana kinli)
Anneme gelirsek o da çok muhafazakar. Baskıcı, despot biri. Küçükken hıncını hep benden çıkardı. Hiçbir zaman sarıldığımızı hatırlamıyorum. Kendimi önemli hissetmedim hiç ailede. Bana sürekli üstümde yüksün sen olmasaydın boşanacaktım deyip durdu yıllarca. Paraya çok değer verir. Babamı daha fazla getir deyip baskılar. Belki de bu yüzden ona zengin bir hayat verebilirsem beni sever diye düşündüm içten içe. Nihayet ona yaranabilirim, takdirini alabilirim. Fakat sevgilim olmasına bile karşıyken sevgilimin 36 yaşında olduğunu nasıl söyleyeceğim hiç bilmiyorum. Hâkim olması ya da zengin bir ailenin oğlu olması umurunda bile olmaz bu konuda katı, kesinlikle reddeder. Fakat beni de sevip saymıyor ki. Okul bitsin kendi evine geç arabanı al işini kur diyor. Avukatların mevcut durumda çalışma koşulları çok kötü. Stajyerlikte asgari ücret bile zor bulunuyor. Ruhsat alındıktan sonra kendi ofisimi açacak durumum yok şu an. Açsam da aylarca iş gelmeyebilir, bağlı çalışsam zaten asgari ücret belki biraz fazlası. Annem bunu anlamıyor benden beklentileri çok yüksek.
Hâkim savcılık ise sınavı geçmekten çok mülakatı geçmeye bağlı bir iş. Fakültetegirdiğimden beri esas hayalim bu. Ama yıllarca birinci olsa bile referansı olmadığı yahut yeterli kalmadığı için geçemeyen insanlar var.
Bu da beni düşündürüyor.

Toparlayacak olursam, evlenirsek varlık içinde bir yaşam sürdüreceğim belki ben de makam mevki sahibi biri olacağım. Muhtemelen çocuğumuz da olacak ama evliliğimizin uzun yıllar süreceğini hiç sanmıyorum. Çünkü aramızdaki yaş farkı bazen kendini hissettiriyor. Benim alındığım şeyler ona saçma gelebiliyor. Onun hayat tarzı da bana sıkıcı gelebiliyor. Belki 5 6 yıllık bir evlilik olur bu. Ötesini göremiyorum. Yanıl6yor da olabilirim tabii bilmiyorum.
Çocuk olsa onun açısından nasıl olur hayat onu da bilmiyorum. 25’lerinde bir anne ve 40’ında bir babayla büyümek sorun olur mu yoksa olmaz mı bu konuda da fikrinize ihtiyacım var…

Reddedersem açık konuşayım belki bir daha böyle bir fırsat geçmeyecek elime. Her şeye 0’dan başlayacağım. Zorlanacağım ve halimi vaktimi toplamam belki yıllar alacak. Bu 1 yılda çok üst tabakada bir yaşam standardım oldu.
Varlığın yüzünü bir kere çokça gördükten sonra mütevazı bir yaşama geri dönmek nasıl olur bilmiyorum. Esasen bunları yazarken anlamadığım bir utanç ve mahcubiyet içindeyim. Kimseye ilişkimi bile anlatamıyorum aileme nasıl söyleyeceğim diye kara kara düşünüyorum. Çünkü insanların hakkımda ne düşüneceğini biliyorum. Böyle mutlu muyum değil miyim bilmiyorum. Bu düşünceler evlilik teklifinden önce yoktu. Son zamanlarda var.

Erkek arkadaşımın ailesi yaşıma takılmadı. Bilakis genç olmam ve hayatımda birinin olmamış olması, bir yaşanmışlığımın bulunmaması, nispeten muhafazakar bir ailede büyümem onları memnun etmiş. Ben de hukuk okuduğum için de denk sayılırsınız demiş annesi.
Bugün yine tartıştık ailene ne zaman söyleyeceksin vs diye. Annemle şu sıralar limoniyiz beni sofraya dahi çağırmıyor evde konuşmuyor. Doğru karar vermek istiyorum. Ne önerirsiniz sizce ayrılmak mı mantıklı yoksa devam etmek mi? Şu an görünürde bir sorunumuz yok ikimizin arasında. Onu seviyorum ve saygı duyuyorum ama evliliğin aşktan ziyade sevgi, hayranlık ve mantık temelleri üzerine kurulu olması ileride pişmanlık yaratır mı bunu merak ediyorum. Kısacası benden daha deneyimli ve tecrübelisiniz. Yerimde olsanız ne yapardınız? Uzun oldu ama okuduysanız çok teşekkür ederim…
Yazdıklarını baştan sona okumadım, çünkü aşırı uzundu. Ama her paragrafı azar azar okuyup göz attım.

Birincisi, başta yaş farkına başta takilmamissin. Ama sonradan yazdığına göre adamı zaman zaman baban olarak görüyorsun, çocuğunu azarlayan bir baba gibi.

Yaş farkınız istersen 30 olsun ( bilerek abartı bir fark yazdım) sen onu sevgili, eş olarak görmelisin, baban değil o senin. Bu çok çok yanlış bir düşünce.

Ayrıca 14 yaş farkını ben fazla buluyorum. Ben tercih etmem. Ha ama mesela sen 40 yaşındasındır, sevgilin 54 yaşındadır. Belki bu kabul edilebilir.

Bu arada beyin gelişimi 25 yaşına kadar devam edermiş. Bu durumda senin şu anki yaşınla 25 yaşındaki halinle ciddi farklar ( düşünce olarak) olabilir. Ama sevgilinin şu anki yaşıyla 40 yaşı arasında seninki kadar bir fark olmaz, hatta belki hiçbir fark olmaz .

Kv adayın kusura bakma ama belli ki seni damızlık olarak görüyor, sen bu muameleyi hak ediyor musun sence? Bunu bir düşün.

Ayrıca ortada bir söz bile yokken kv adayının senin kariyerini seni hiçe sayarak planlaması baştan çok büyük bir hata. Kv adayı kendini şimdiden belli etmiş. Bu kadından çok çekersin haberin olsun.

Sevgilinin ailesinin zenginliği seni fazlasıyla cezbetmiş görünüyor. Paralı olmak güzeldir tabii amaaa. İşte aması çok fena.


Sen şu yukarıdaki yazdığım kv adayıyla o zenginliğin tadını asla çıkaramazsın. Şimdiden kariyerine, doğuracağın çocuklarına karışma cüretini kendinde bulan kadın, sen evlenince baştan ayağa her şeyine karışır. Öyle bir noktaya gelirsin ki " s.çarım paranıza, zenginliğinize de, hepsi sizin olsun, bana özgürlüğümü verin" dersin.

Ha kv adayı gibi birisi hayatında varken bu aileden illahlah edip boşansan sana nafakayı zoraki verirler. Hatta böylesi aile taa en başta hiçbir şeyde hakkın olmasın diye evlilik sözleşmesi imzalatabilir, bu potansiyel o ailede fazlasıyla var.

Son olarak, kv kişisi kariyerinle, çocuk doğurmanla şimdiden planlar yaparken hiç mi itiraz etmedin? İnsan demez mi " ben nasıl istersem öyle olur" diye. Ki en kibar tepki bu. Sen şimdiden milletin burnunu senin hayatına sokmalarına izin verirsen ohoooo...


Ayrıca kv adayının seninle ilgili planlarına sevgilinin bir şey dememesi tam bir fiyasko. Analı oğullu kendilerini şimdiden belli etmiş.
 
Evlilik (benim açımdan) aşk değil ama sevgi ve saygı üzerine kurulur.
Aşk gelip geçici malasef.

Maddi açıdan seni hoş tutmasi önemli. Burda coğu kadin taşlanır ama bu malasef hayatin gerçeği. Para olmayınca samanlik seyran olmuyor ve aşk bir balon gibi tirs diye sönüp gidiyor.
Maddi rahatlik çok çok önemli.

Bir hukukcu ablan olarak sana tavsiyem bu adami kaçırma.
Sadece parasi için değil. Adamin tek bir kötü huyunu bile yazmamışsın. Adam fiyasko olsa kaç kurtul derdim ama bu adamin bir eksiği yok
Siz de camiadan birisiniz buna çok sevindim. Burada konuyu açarken çoğu kişi avukatların sıkıntısını anlamayacak, hakim savcılığı sınavı geçmekten ibaret sayacak ve beni linçleyecek diye çok tedirgin olmuştum. Siz her şeye vakıfsınız, beni iyi anlarsınız. Yani evet bana hiç saygısız bir tavrı olmadı sadece sinirlendiğinde sesini yükseltebiliyor. Tipik karadeniz erkeği hızlı parlayıp çabuk sönüyor. Öyle kötü alışkanlıkları da yok ve bana karşı çok cömert, sürekli pahalı hediyeler alır vs. Duruşma gününde bile yazar, arar. Ama işte annesi biraz sıkıntı, hafif yobaz bir de çok otorite. O beni çekindiriyor. Ve yaş farkı, evlensek adliyede toplumda bakış açısı vs işte:KK43:
 
Merhaba hanımlar, öncelikle çevremde kimseye anlatamadığım ve kafamın gerçekten çok karışık olduğu bir dönemdeyim. Bu yüzden bütün yapıcı eleştirilerinize, vereceğiniz akla açığım. Bunu baştan belirtiyor ve linçlemeden yahut yargılamadan önce empati yapmanızı rica ediyorum...

22 yaşındayım hukuk fakültesi son sınıf öğrencisiyim. Ailemin maddi durumu o kadar iyi değil. Babam bir kurumda şoför. Annem ev hanımı. Kendi evimiz arabamız var ama onlar da biz çok küçükken yapılmış şeyler, onun dışında evin geçiminine anca yetiyor babamın maaşı. Bir erkek kardeşim var o da yatılı okuyor fen lisesinde. Daha çok ona desteği oluyor ailemin. Ben burslarla, çalışarak falan eğitimimi tamamladım. Bir dershanede ortaokul öğrencilerine etüt veriyordum türkçe ve tarih derslerinde. Ödevlerine yardımcı olmak gibi düşünün. Bu şekilde aileme yük olmadan hatta bazen destek olarak eğitimimin sonuna yaklaşıyorum.

Şimdi bunlar biraz hakkımda fikir sahibi olmanız için verdiğim detaylardı. Konuya girecek olursam yaklaşık 1 yıldır süren bir ilişkim var. Erkek arkadaşım hâkim. Bir ağır ceza mahkemesinde başkan. 36 yaşında. Biraz bahsedecek olursam karadenizli çok zengin bir ailenin çocuklarından biri. Varlıklı ve güçlü bir aile ama bir o kadar da muhafazakar bir aile. (Şehir adı ve fazla detay veremiyorum ifşa olmaması açısından)
Aramızda çok fazla yaş farkı var biliyorum. Bunu başta önemsemedim çünkü erkek arkadaşım uzun boylu, fit, mavi gözlü sarışın yaşına göre yakışıklı bir adam. Hayatındaki en genç kadın benim. Kız kardeşi bile 26 yaşında yani benden büyük. Benden öncekiler genelde yaşıtları ya da birkaç yaş küçükler olmuş.
Ben onun yanında epey genç dursam da beğeniyorum onu da fiziksel olarak. Velhasıl evlenmek istiyor. Annesine durumu anlatmış sanırım. Kadın benimle tanışmak istemiş. Biraz farklı kafa yapısına sahip bir kadın. Onun için ne kadar genç o kadar çocuk doğurma ihtimali ve saflık demek. Az çok öyle sezdim sevgilimin anlatışından vs. Bu işe memnun olmuş yani. Genç kız, okul da bitiyor staj falan yapmasın bir yerde. Gider isteriz nişanı yaparız. Hâkimliğe çalışsın o da senin gibi hâkim olur demiş.

Şimdi ilişkimize değinecek olursam biz iyi anlaşırız ama bu bir yılda kavgalarımız da oldu. Bana asla hakaret vs kötü bir davranışı olmadı ama ben sesini yükselttiğinde ondan çekiniyorum biraz. Sanki ailede baba azarladığında susup sessizleşen bir kız çocuğu gibi. Benim hayatımda ondan önce biri olmadı ama onun yaşanmışlıklarını bir şekilde öğrenmem canımı sıktı çoğu kez. Hâkimler, avukatlar, doktorlar. Aşk hikayeleri vs. Nasıl öğrendin derseniz erkek arkadaşımın telefonunu karıştırdığımda bir platformda hesabı olduğunu gördüm. 10 yıldır yazıyor. Günlerce okudum yıllar boyu yazdıklarını. Bu ilişkileri kendi üstü kapalı bahsetmişti ama orada çok daha derin olduğunu gördüm. Benim hakkımda da çok güzel şeyler yazmış ama işin özü ona belli etmesem de ben bu yaşanmışlıkları, birçok kadını hazmedemedim. Bu olay ilişkiyi ilk kez sorgulamama neden oldu ama bir şekilde huzurlu giden şeyi bozma deyip hislerimi susturdum.

Bana aşık ve sadık olduğu için geçmişe o kadar takılmıyorum diye kandırdım kendimi. Ama artık çok yoruldum bu yüzden dürüst olmak istiyorum. O evlilik konusunu açınca ben aslında başından beri onunla hiç evlilik düşünmediğimi ve ondan çocuk sahibi olmak istemediğimi gördüm. Yani mutluyuz ama hep böyle gitsin kafasındaydım. Ciddileştirme düşüncesi bana tuhaf hissettirdi. Bir oyun yaşıyormuşum da gerçeğe dönüşecekmiş gibi. Belki yargılayacaksınız belki eleştireceksiniz ama yalan söylemek istemiyorum. Fark ettim ki ona aşık değilim, hayranım sadece. Ve bu hayranlığım da sahip olduğu makam, güç, zenginlikten kaynaklı. Sadece bunlar da değil. Beni koruyup kollaması, düşünmesi, ilgisi, sevgisi... Bu adamın sahip olduğu maddi manevi her şey içimdeki duygusal boşluğu ve değersizlik hissini dolduruyordu sanki.

Ailem çok kopuk bir aile. 22 yaşındayım herhalde en son çocukluğumda sofraya hep beraber oturduk. Bir aile fotoğrafımız dahi yok. Babam ilgisiz biri, hukuk okuduğumu bile bilmiyor. Öğretmen olacağım zannediyor. Ne kadar saçma bir şey değil mi? Ama öyle çünkü bilse okula devam etmeme izin vermez. Annemle onu boşayıp evi arabayı elinden alacağımı düşünür. (Annemi dövmesine ben büyüdükten sonra izin vermeyip onunla restleştiğim için bana kinli)
Anneme gelirsek o da çok muhafazakar. Baskıcı, despot biri. Küçükken hıncını hep benden çıkardı. Hiçbir zaman sarıldığımızı hatırlamıyorum. Kendimi önemli hissetmedim hiç ailede. Bana sürekli üstümde yüksün sen olmasaydın boşanacaktım deyip durdu yıllarca. Paraya çok değer verir. Babamı daha fazla getir deyip baskılar. Belki de bu yüzden ona zengin bir hayat verebilirsem beni sever diye düşündüm içten içe. Nihayet ona yaranabilirim, takdirini alabilirim. Fakat sevgilim olmasına bile karşıyken sevgilimin 36 yaşında olduğunu nasıl söyleyeceğim hiç bilmiyorum. Hâkim olması ya da zengin bir ailenin oğlu olması umurunda bile olmaz bu konuda katı, kesinlikle reddeder. Fakat beni de sevip saymıyor ki. Okul bitsin kendi evine geç arabanı al işini kur diyor. Avukatların mevcut durumda çalışma koşulları çok kötü. Stajyerlikte asgari ücret bile zor bulunuyor. Ruhsat alındıktan sonra kendi ofisimi açacak durumum yok şu an. Açsam da aylarca iş gelmeyebilir, bağlı çalışsam zaten asgari ücret belki biraz fazlası. Annem bunu anlamıyor benden beklentileri çok yüksek.
Hâkim savcılık ise sınavı geçmekten çok mülakatı geçmeye bağlı bir iş. Fakülteye girdiğimden beri esas hayalim bu. Ama yıllarca birinci olsa bile referansı olmadığı yahut yeterli kalmadığı için geçemeyen insanlar var.
Bu da beni düşündürüyor.

Toparlayacak olursam, evlenirsek varlık içinde bir yaşam sürdüreceğim belki ben de makam mevki sahibi biri olacağım. Muhtemelen çocuğumuz da olacak ama evliliğimizin uzun yıllar süreceğini hiç sanmıyorum. Çünkü aramızdaki yaş farkı bazen kendini hissettiriyor. Benim alındığım şeyler ona saçma gelebiliyor. Onun hayat tarzı da bana sıkıcı gelebiliyor. Belki 5 6 yıllık bir evlilik olur bu. Ötesini göremiyorum. Yanılıyor da olabilirim tabii bilmiyorum.
Çocuk olsa onun açısından nasıl olur hayat onu da bilmiyorum. 25’lerinde bir anne ve 40’ında bir babayla büyümek sorun olur mu yoksa olmaz mı bu konuda da fikrinize ihtiyacım var…

Reddedersem açık konuşayım belki bir daha böyle bir fırsat geçmeyecek elime. Her şeye 0’dan başlayacağım. Zorlanacağım ve halimi vaktimi toplamam belki yıllar alacak. Bu 1 yılda çok üst tabakada bir yaşam standardım oldu.
Varlığın yüzünü bir kere çokça gördükten sonra mütevazı bir yaşama geri dönmek nasıl olur bilmiyorum. Esasen bunları yazarken anlamadığım bir utanç ve mahcubiyet içindeyim. Kimseye ilişkimi bile anlatamıyorum aileme nasıl söyleyeceğim diye kara kara düşünüyorum. Çünkü insanların hakkımda ne düşüneceğini biliyorum. Böyle mutlu muyum değil miyim bilmiyorum. Bu düşünceler evlilik teklifinden önce yoktu. Son zamanlarda var.

Erkek arkadaşımın ailesi yaşıma takılmadı. Bilakis genç olmam ve hayatımda birinin olmamış olması, bir yaşanmışlığımın bulunmaması, nispeten muhafazakar bir ailede büyümem onları memnun etmiş. Ben de hukuk okuduğum için de denk sayılırsınız demiş annesi.
Bugün yine tartıştık ailene ne zaman söyleyeceksin vs diye. Annemle şu sıralar limoniyiz beni sofraya dahi çağırmıyor evde konuşmuyor. Doğru karar vermek istiyorum. Ne önerirsiniz sizce ayrılmak mı mantıklı yoksa devam etmek mi? Şu an görünürde bir sorunumuz yok ikimizin arasında. Onu seviyorum ve saygı duyuyorum ama evliliğin aşktan ziyade sevgi, hayranlık ve mantık temelleri üzerine kurulu olması ileride pişmanlık yaratır mı bunu merak ediyorum. Kısacası benden daha deneyimli ve tecrübelisiniz. Yerimde olsanız ne yapardınız? Uzun oldu ama okuduysanız çok teşekkür ederim…
Bu adamdan boşansan boşanamazsın. Çocugunu vermez seni akıl hastanesine bile attılır. Yaş farkınız çok çok fazla. Siz daha öğrencisiniz gözünüz açılmamış bişey görmemişsiniz. Bı mesleğinize başlayın biraz eliniz para görsün vs sonra evlilik düşünün. Ama bu adamla değil. Bana baya
 
Yazdıklarını baştan sona okumadım, çünkü aşırı uzundu. Ama her paragrafı azar azar okuyup göz attım.

Birincisi, başta yaş farkına başta takilmamissin. Ama sonradan yazdığına göre adamı zaman zaman baban olarak görüyorsun, çocuğunu azarlayan bir baba gibi.

Yaş farkınız istersen 30 olsun ( bilerek abartı bir fark yazdım) sen onu sevgili, eş olarak görmelisin, baban değil o senin. Bu çok çok yanlış bir düşünce.

Ayrıca 14 yaş farkını ben fazla buluyorum. Ben tercih etmem. Ha ama mesela sen 40 yaşındasındır, sevgilin 54 yaşındadır. Belki bu kabul edilebilir.

Bu arada beyin gelişimi 25 yaşına kadar devam edermiş. Bu durumda senin şu anki yaşınla 25 yaşındaki halinle ciddi farklar ( düşünce olarak) olabilir. Ama sevgilinin şu anki yaşıyla 40 yaşı arasında seninki kadar bir fark olmaz, hatta belki hiçbir fark olmaz .

Kv adayın kusura bakma ama belli ki seni damızlık olarak görüyor, sen bu muameleyi hak ediyor musun sence? Bunu bir düşün.

Ayrıca ortada bir söz bile yokken kv adayının senin kariyerini seni hiçe sayarak planlaması baştan çok büyük bir hata. Kv adayı kendini şimdiden belli etmiş. Bu kadından çok çekersin haberin olsun.

Sevgilinin ailesinin zenginliği seni fazlasıyla cezbetmiş görünüyor. Paralı olmak güzeldir tabii amaaa. İşte aması çok fena.


Sen şu yukarıdaki yazdığım kv adayıyla o zenginliğin tadını asla çıkaramazsın. Şimdiden kariyerine, doğuracağın çocuklarına karışma cüretini kendinde bulan kadın, sen evlenince baştan ayağa her şeyine karışır. Öyle bir noktaya gelirsin ki " s.çarım paranıza, zenginliğinize de, hepsi sizin olsun, bana özgürlüğümü verin" dersin.

Ha kv adayı gibi birisi hayatında varken bu aileden illahlah edip boşansan sana nafakayı zoraki verirler. Hatta böylesi aile taa en başta hiçbir şeyde hakkın olmasın diye evlilik sözleşmesi imzalatabilir, bu potansiyel o ailede fazlasıyla var.

Son olarak, kv kişisi kariyerinle, çocuk doğurmanla şimdiden planlar yaparken hiç mi itiraz etmedin? İnsan demez mi " ben nasıl istersem öyle olur" diye. Ki en kibar tepki bu. Sen şimdiden milletin burnunu senin hayatına sokmalarına izin verirsen ohoooo...


Ayrıca kv adayının seninle ilgili planlarına sevgilinin bir şey dememesi tam bir fiyasko. Analı oğullu kendilerini şimdiden belli etmiş.
Yaşı küçük diye ezmeye çalışmış baksana. Göz açtırmaz o kadın konu sahibine. Oğlu da karısını savunacak bir tip değil bence. Hatta ailesi onayladığı için evlenmek istediğini hissettim ben. Zaten yaşayacağını yaşamış bu zamana kadar.
 
Teşekkür ederim güzel yorumunuz için. Sanırım içimin huzursuz oluşu ve bu sorgulayışlarım boş yere değil. Özellikle çocuk doğurma makinesi kısmına katılıyorum ben de çok rahatsız oldum. Kadın bu yıl mezun olsa seneye hakimliği geçse sonraki yıl çocuk yaparsınız o akademiye sen işe gidince biz çocuğa bakarız falan demiş. Ne zaman çocuk yapacağıma bile karışıyor. Çok tuhaf
Bu sırada sevgilin ne demiş anasına? Aval aval anasına mı bakmış yoksa " tabii anacım" mı demiş? Ne demiş?
 
Sevgilinin ne düşündüğü önemli.
Burda aç oku. KVler hep konuşuyor, hep dir dir hep bi karışma modusundalar.
Onun demesinle kimse doğurmaz. Onun demesinle kimse hakime olmaz. Bu tür konularda sevgilinin tavri önemli.
Ben eşimle 8 sene sonra çocuğa karar verdim. Eşim sayesinde kimse ağzını açıp bir laf diyemedi. Arkamdan konuştular ama onu zaten hep yapiyorlar. Bunları takma. Kendi hayatına yönel
Sevgilim annesine çok saygılı, bana da öyle de biraz düşünceleri benzer ne yazık ki. Yaşı 40'a yaklaştığından "sen daha çok gençsin biliyorum ama ben de çocuğumuz olsun istiyorum aile olalım istiyorum. Annemler, bakıcı ne istersen yardımcı olurlar. Hakimlik konusunda baskı hissetme istersen istediğin yerde ofis açarız ya da çalışmazsın canın nasıl isterse" dedi. Ben çalışacağım mutlaka, boşuna okumadım ve mesleği de seviyorum ama birkaç yıla anne olacağım fikri çok korkutucu geliyor. Daha kendimi çocuksu hissediyorum:KK43:
 
Bu yazacaklarım bazıları tarafından saçma bulunabilir ama bu kadar hayran olunası özelliklerde, iyi bir mesleği olan, ailesinin evlen de torun ver diye darladığı bir adam 36 yaşına kadar bekar kalıyorsa ben orda bir b.kluk ararım. Ailesi her şeyinize karışacak gibi geliyor. Maddiyat olarak ailene fark attıkları için de bunu kendilerine hak görecekler. Bana umutlu bir durum gibi gelmedi.
 
Bu sırada sevgilin ne demiş anasına? Aval aval anasına mı bakmış yoksa " tabii anacım" mı demiş? Ne demiş?
Mesleği konusunda bize düşmez ne isterse onu yapar demiş. Çocuk için de 40'ı geçmeden baba olmak istiyorum ama onun da fikri önemli daha küçük çünkü bu karı koca bizim aramızda anacım, merak etme torunun olacak illa bir gün demiş.
 
Yaşı küçük diye ezmeye çalışmış baksana. Göz açtırmaz o kadın konu sahibine. Oğlu da karısını savunacak bir tip değil bence. Hatta ailesi onayladığı için evlenmek istediğini hissettim ben. Zaten yaşayacağını yaşamış bu zamana kadar.
Anladığım kadarıyla kv adayı gelecek 10 senenin planını tek başına yaparken sevgili kişisi tek bir söz edemiyor, itiraz edemiyor.

Kızcağız 2 seneye 1 çocuk doğurup duracak, bu sırada mesleğin m sini bile yapamayacak. Kızımız " ama siz mesleğimi yapabileceğimi söylemiştiniz" dese analı oğullu " o zaman öyle dedik, şimdi böyle diyoruz" der.

Ailenin eli kolu uzundur mutlaka. Konu sahibi, gizlice bir yere başvursa hemen haberleri olur.
 
X