Böyle arada kalmak ne kadar zormuş.Din mezhep yada ne bilim daha farkli boyutta sorunlar olsa tamam içim rahat olur o zaman ama bazen mezhep farki olanlar bile herseye rağmen yuvalarini kurabiliyo.böyle sorunlarla bu hale gelmek hic mantikli gelmiyo bana.anne babalarin da yanildigi zamanlar yanlis görüp düşündükleri zamanlar olamazmi.dusunduklerinden daha iyi olucak belki hersey.simdi aileler gorusmuyo abimin düğünü geçsin belki onlarda yumusar diye umut ediyorum.ama yinede korkuyorum.bi insanin sevdigiyle evlenmesi kadar güzel bisey olabilirmi dünyada.abimde sevdigiyle evleniyo Güle kaynasa evini hazirliyo simdi bende sevdigimle yasamak istiyorum bunlari.aileler önemli tabiki ama cocuklari mutlu huzurlu olursa onlarda bundan mutlu olmazlarmi
Tabii olurlar zaten istedikleri de o. Aslında ailenin tepkisi abartılı olsa da, dertleri seni elaleme ezdirmemek ki cidden aile desteğinin eksikliğinden muzdarip pek çok kadın var. Yani olay "ay bana neden sorulmadı" değil, o görünen yüzü iç kısmı başka. Hiç kimse evladının mutsuzluğunu istemez.
Bak kendimden örnek veriyorum, biz nişanlıyken benim ailem bir ayar oldular kayınpederime anlatamam. Genel olarak eşimin ailesine ayar oldular diyeyim hatta. Bende dedim ki ya siz bırakın babasından bize ne? Çocukta sıkıntı var mı? Yok. Biz mutluyuz babası da umurumda değil dedim. Bizimkilerin sebebi adamın izansız olması diyeyim kibarca.
Neyse biz evlendik ama ben nasıl canhıraş kayınpederi savunmak görsen ağlarsın" hayırlı gelin dediğin böyle olur" falan diye. Kendi oğluna karşı savunuyorum adamı ya. Herkes salon beyefendisi mi olacak, herkes eşit fırsatla doğmuyor bu ülkede adamın zararı kendine diye anlatıyorum boyuna. Benim ailem nasıl desem yapı itibari ile böyle biraz soğuktur.Mesela babam bir gün evde atletle falan gezmemiştir ingiliz lordları gibi takılır evde. Eşimin ailesi de normal aile işte bildiğimiz bana bir sıcak bir samimi geldi kendi ailemi dışladım bir müddet. Neyse çok uzatmayayım 2 sene geçti ve ben bu adamdan nefret ediyorum. Yemin ederim nefret ediyorum eşimin yüzüne de söylüyorum, neden? derse sadece sence? diyorum haklısın deyip büküyor boynunu. Yolda görsem yolumu değiştiriyorum, bayramda seyranda gitmiyorum. Olaya bak.
Şimdi diyelim eşim bana "vay anam babam vay kardeşim vay ablam sen nasıl gitmezsin" diye sıkıntı çıkarsa bizim evlilik yalan olurdu. İlk etapta bu adam yüzünden eşime çattım, sonra bir baktım 6 aylık süre zarfında her kavgamız bu adamın saçmalıklarından çıkmış. Kendimize ait bir derdimiz yok doğru dürüst. Şöyle bir silkindim kendime geldim, aldım karşıma "benim sebeplerim bunlar bunlar. Mümkünse aynı ortama girmeyelim, ha zorunluluk olursa benim tavrım bellidir saygısızlık etmem ama saygısızlığa da müsade etmem" dedim. Ne ben aileme eşimi ezdiririm, ne de o beni. Kendi anneme "poff yine bayram geldi, inşallah gitmeyiz oraya" dediğimde "öyle deme çok ayıp, ya aynısını bize yapsalardı?" diyor. Bende diyorum ki; kayınpederin bana yaptıklarını, damadına sen veya babam yapsaydı, ağzımı açıp tek kelime etmezdim. Utanmadan bir de bana "hiç gelip gitmiyo damat" dediğinde "niye gelsin ki?" derdim diyorum. Haksızsam sen söyle?
Sen ilk önce nişanlınla aranda bu dengeyi kur. Olaylar çok taze. Üst üste yanlışlar -her iki tarafında hataları var- işleri bu noktaya getirmiş. Biraz olayların soğumasına izin verin. Sabahtan beri anlatmak istediğim aslında şu, iki gün sonra nişanlın yamuk yaparsa kuyruğunu kıstırıp eve döneceksin elin mahkum. Bu dönüşün ailenin sahip çıkmasıyla seni korumasıyla olması başka, iki de bir " buyur geldin lafımıza" denilerek başına kakılması başka. Kimseye %100 güvenme kim olursa olsun. Hemen yarın evlenmek zorunda değilsin unutma başına gelen her olumsuzlukta senelerdir ailen vardı, yine ailen olacak. Bunca zamandır yazdıklarının, anlattığın olayların ana fikri bu. Seni ezdirmemek. Ha yol yordam doğrudur yanlıştır tartışılır elbette. Ama önemli olan onların rızasıyla, desteğiyle yuva kurmak yoksa yarın git al nikah tarihini reşitsin artık.