Arkadaşlar merhabalar. Yaklaşık bir yıldır evliyim. Eşim evin tek çocuğu, aile apartmanında yaşıyoruz.
Çok uzun bir birlikteliğin ardından evlendik, ailesini de üç yıldır tanıyorum. Başta kayınvalidem problemliydi ama Allah var çok da bir problem yaşamadık. Sınırlarımızı eşimle beraber iyi çizdiğimizi düşünüyorum. Kaldı ki kayınvalidemi ve kayınpederimi çok çok severim. Annem babam gibidirler Faslı’nı geçiyorum, kimse anne baba gibi olamaz belki ama kayınpederime de farklı bir sevgim vardır baba figüründen yoksun büyüdüğüm için. İlk gördüğüm andan beri en az kendi babam kadar severim ve hürmet gösteririm.
Velhasıl kelam, ben öğretmen adayıyım. Evlilikten önce üç yıl sınava hazırlandım nasip olmadı, evliliği de ertelemek istemedi aileler ve benim evlendikten sonra baba evinde nasıl hazırlanıyorsam koca evinde de o şekilde hazırlanabileceğimi söylediler. Ben de bu şekilde atanmadan evlenmeye ikna oldum.
Eşim de her konuda beni desteklediği için problem olmayacağını biliyordum. Ama düşündüğüm gibi olmadı. Ben sınava çalışmaya başladığım günden itibaren baskılar başladı. Neden bize gelmiyor, niye bi uğramıyorsunuz vs bunun gibi tatlı tatlı serzenişler başladı ilk etapta. Ben elimden geldiğince gidip gelmeye onları çağırmaya gayret ettim.
Öğretmenlik sınavına hazırlanan arkadaşlarım bilir ki biz üç sınavdan sorumluyuz. Sabah kalktığım andan itibaren bir maratona uyanıyorum. Yaklaşık 25 dersim var ve bu derslerin her birine zaman ayırmak zorunda kalıyorum. Eşim de yardım etmese evi b.k götürür, yemek yapmaya bile zor zaman bulabiliyorum. Bu sıkışıklıkta onlara da zaman ayırmaya gönüllerini hoş tutmaya gayret ediyorum bir yandan.
Bu böyle geçti gitti. Bu hafta köy işlerinden dolayı eşim annesiyle 2 günlüğüne köye gitti. (Bu arada, ailemin başına bir felaket geldi ve bir müddet anneme gidip gelmek zorunda kaldım metanetli olması için. Annemlere giderken hep eşimle gittim. Bir kere de kayınailemle ziyarete gittik. Bunu da dipnot olarak belirteyim.) aileme destek olduğum süreçte derslerim biriktiği için eşimle ortak karar aldık ve ben köye gitmeyip dersime çalıştım.
akşamları kayınpederime indim evde değildi, telefonla aradım iki kez. Yemeğiniz var mı aç mısınız diye sormak için ama telefonlarıma dönüş yapmadı. Ben de işkillendim geri aramadım daha. Sonra eşim dönünce ona sordum hayatım bir şey dediler mi diye. Eşim de usulünce söyledi bana.
Ben hep annemlere gidiyormuşum, teyzeme gidiyormuşum. Onlar beni çağırdığında dersim var diyormuşum ama başka yer olunca koşa koşa gidiyormuşum. Haftada en fazla bir gün dışarıya çıkıyorum. Onda da ya annemgile ya da arkadaşlarımla görüşmeye giderim. Bazen öyle olur ki 10 gün market alışverişi haricinde hiç dışarı çıkmam. Çünkü benim önümde geleceğimi şekillendiren bir sınav var, buna odaklı yaşıyorum.
Annemlerin başına gelen olayın vahametini de biliyorlar. Ailecek biz böyle bir süreçten geçerken kayınailemin bu şekilde arkamdan söylenmeleri beni çok hırpaladı. Halbuki yüzüme deseler konuşup çözülecek bir mesele.
Bunları dün öğrendim ve içim çok yandı, çok üzüldüm ağladım. Elimi yüzümü yıkayıp aşağı inmek istedim konuşup problemimizi halletmek için ama ikisi de yüzüme bakmadı. Ben sanki orda yokmuş gibi eşimle konuştular.
Annem de dün ilk defa bana kalmaya geldi, babam şehir dışına gitmişti. başımıza gelen durumdan dolayı evde tek kalamadı. Allahtan annem geldi yoksa hiç konuşmayacaklardı benimle.
Annem bile anladı durumumu, kızım gözlerine ne oldu diye sordu. Zaten kadın dertli ve sürekli tetikte. Ben de gözlerimde alerji olduğunu söyledim. Annem dahi halimi anladı ama onların anlamaması çok ağrıma gitti. Neyse fazla uzatmayayım gereken detayları inşallah sohbetin geri kalanında verebilirim.
Bu durumda benim ne yapmam lazım? Nasıl davranmak gerekir? Hakkınızı helal edin, cevap veren parmaklarınıza sağlık.