- 25 Mayıs 2008
- 18.351
- 3.216
- 423
- Konu Sahibi AngelicaPickles
-
- #41
çünkü öldürdükçe destekçileri arttı... artmaya devam ettikçe onlar da öldürmeye devam edecek...
ölen arap olsaydı üzülürdünüz ama dimi diyenlere bumu bizim evladımız ?
https://www.facebook.com/photo.php?...809814768.2953.102287896503226&type=1&theater
ölü isminin sakız gibi ağızlarda çiğnendiği, kimileri tarafından şişrip patlatıldığı, kimilerince ise tükürülüp atıldığı bir devirde yaşıyoruz . atalarımız ölüye saygı duyar, ölünün arkasından konuşulmaz derdi. ama maşallah bu zamnda birileri önüne arkasına bakmadan ismini bayrak yapıp gönlere çekiyo kimise haşa kendini tanırnın yerine koyup o kişinin ahiretini tartışıyo. yazık yazık, o taraf da yazık , bu tarafa da yazık. yok mu sizin ortanız
alttaki yorumları da okudunuz mu?
mesela "arkadaşlar hataylılar 100/90 araptır bunlar suriyeden gelme nusrayillilerle kan bağı vardır yanı esad köpeği bunların atasıdır bunlardan bir kısmı adanaya oradanda mersine ortak olarak bunlara arabuşağı denir ve esad köpeği gibi inançsız kitapsız allahsız insanlardır.ESADA TARAFTAR OLMALARI BURANIN İNSANLARI İÇİN HİÇDE GARİPSENMİYECEK BİR DURUMDUR........"
allahtan %50 evinde zor tutuluyor, bırakılsalar topla tüfekle dalıp bütün hataylıları öldürecekler.
ayrıca dinimizde ölenin arkasından kötü konuşulmaz, burda belalar küfürler havalarda uçuşuyor... bir de sorsan hepsi müslümanız derler...
Ayrıştırma bugün başlamadı maalesef aslında çoğumuz farkındayız ama bu dönemde daha da arttığı çok doğru. Başbakanın her davranışını onayladığımı söyleyemem zaten ama bu ayrımın kilit noktası ya da başlangıcı mıdır orası tartılışır ki benim anlatmak istediğim nokta bu değil.Başörtülü insanlar kendini mağdur rolüne sokuyor demişsiniz. Bir başörtülü olarak buna cevap vermem gerekir. Bu insanların hakkı yenmedi mi sizce yıllardır. Kız çocuklarını okula gönderin diye çabalarken kızlarımızın başını açarak okuma şartını koymak sizce adaletsizlik değil midir? Bu durumda o insanlar, bizler mağdur değil miyiz gerçekten?Sizce bunca yıldır anlatılmak istenen, verilen çaba sadece bir mağdur edebiyatı mıdır? Ayrıca bir insanın diğerinin arkasından konuşmasıyla, haklarının kısıtlanması aynı şey demek değildir. Bu o konuşan kişinin ayıbı ve günahıdır. Kimse mini etekle eğitim göremezsin, devlet dairelerine vs. giremezsin demiyor ki. Konuyu başörtüsüne getirmek istemiyordum aslında ama cevaben yazdım. Evet dediğiniz gibi herkesin bir sınırı var ve emin olun birçok şeyin birikimi belki de bugün bu durumda olmamızın nedeni. Ben o mesajımı sadece belli bir kesim için yazmamıştım. Atılan o tweetleri de tasvip etmiyorum. Ama kusura bakmayın bu öfkeye de çok kızıyorum.Uç noktalarda yazılan bir kaç yazı nedeniyle neden bir kesime cephe alınıyor?
O işareti profiline koyan veya Mısır ve Suriye'deki insanlara üzülen ama aynı zamanda ülkesindeki olaylara, ölenlere de içi yanan pek çok insan var çevremde. Bu durumda bu insanlar neci peki? Bizler neyiz? Ötelemek çok kolay maalesef. Bakın en ufak yorumlarda bile patlıyoruz. Gerçekten sonumuz hayır değil.
"Rabiacıyız" diyen bir kısımmı var ? Ben bu kelimeyi daha çok ,o dörtparmak işaretini kullananlara karşı olanlardan duyuyorum .Şu topiğe bile baktığımızda çok net görülüyor.O işaret,katliamlara,darbelere ve ölümlere karşı kullanılan bir sembol oldu sadece.Yukarıda saydığınız ölümlere susanlar bu işareti kullananlarmı yani,nasıl kurdunuz bu bağlantıyı ?
Hangisine daha çok üzüldüm,üzünülür,üzünülmeli yada üzüntüler illa aynı değerdemi olmalı yoksa bi anlamı olmazmı? inanın hiç düşünme gereği duymadım bunları.düşünmeden sadece üzüldüm çünkü.
"Rabiacılar hadi bunuda kınayın" çok soğuk,nefret ve tahrik kokan bir cümle.yarın öbürgün bir Rabiacı ! ölürse size tavsiyem,düşünmeyin...
altta yapılan yorumların hiç biri beni ilgilendirmiyor çünkü bana ait değiller herkezin kendi düşüncesi onların avukatlığını yapacak yada her hangi bir suçlamada bulunacak değilim bu paylaşımım tek nedeni ölen arap olsaydı burda ahlar vahlar olurdu taziyeler üzüntüsünü belirtenler olurdu diyenlere bir cevaptı bu arkadaşta arapmış ama mazlum olduğunu söyleyemeyiz evet ölmüş Allah rahmet eylesin genç yaşında yazık olmuş peki ne gerek vardı diye sormazmı insan git çatışmaya gir git çatı tepelerinde pusu kur polisi taşla sonra ayağınmı kaydı birimi itti bilinmez düş sonra bundan dolayı devleti suçla hiçyte adilce bir düşünce gelmiyor bana
Böyle bir zihniyet yaşarken bana kimse insanlıktan söz etmesin!
Bu mesajın yazan insan olamaz zaten
Peki bunu yazana ne demeli?
Bu da mı tesadüf?
Yazıyorum yazıyorum siliyorum, sinirden kuduracak durumdayım...Saat 18.00de Taksim ve çevresinde geniş güvenlik önlemi alan polis, önce Gezi Parkını kapattı. Saat 18.45te kalabalıklaşan İstiklal ve Sıraselviler caddelerinde polis Boşaltın anonsu yapmaya ve kalabalığı kalkanlarla itmeye başladı.
İstiklal Caddesi girişinde polisin göstericilere müdahalesi sürerken Galatasaraydan Taksime doğru bir grup ise Ahmet Atakan ölümsüzdür. AKPden hesap soracağız yazılı bir pankartın arkasında Her yer Armutlu, her yer direniş sloganlarıyla yürüyüşe geçti. Ancak kısa bir süre sonra polis biber gazı, tazyikli su ve plastik mermiyle cadde ve ara sokaklarda göstericileri dağıtmaya başladı. Akrep ve TOMA ise cadde boyunca hızla gidip gelerek göstericileri uzaklaştırdı.
Polisin attığı gaz fişeğiyle inşaat işçisi Ercan Altın alnından yaralandı. Alman Hastanesinde müdahale edilen Altın, ameliyat için Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesine gönderildi. Kafasından yaralanan M.Dnin de Alman Hastanesinde müşahade altında tutulduğu belirtildi.
Kadıköyde bir araya gelen binlerce kişi iskelede bulunan Karaköy vapuruna yöneldi. Kalabalığın vapura binmek istemesi üzerine kaptan 1200 kişiden fazla binen olursa, batarız şeklinde anons yaptı. Grup, 19.30 vapuruna sığmayınca geride kalanlar bir sonraki vapuru bekledi. Vapurdan inen ve Unkapanı Köprüsüne yönelen yaklaşık 3 bin kişilik gruba polis müdahale etti. Taksim Dayanışması ise saat 19.20 sıralarında Taksime girişte bekletilen TOMAnın önünde oturma eylemi yaptı. Oturma eylemine CHPli Melda Onur, BDPli Sebahat Tuncel ve Sırrı Süreyya Önder ile Levent Tüzel de katıldı. (hazır çekilme de durmuşken)
parmak delikten fırladı bi kere. bu delik büyür gider, arkada kaç ölüm haberi bırakır bilinmez. kurtlar puslu havayı sever.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?