Merhaba arkadaşlar. Hala bu başlığı okuyan varsa size 11 senelik interstisyel maceramı kısaca özet geçeyim. İlk başladığında sistit sandım üroloğa gittim o da sistit sandı ve ona göre ilaçlar verdi. Tabi geçmedi. Sonra sırayla 4-5 farklı üroloğa gittim hepsi idrar ve kan tahlilleri, idrar kültürü testleri yaptı bir şey çıkmadığı halde sistit semeye devam edildi. Sürekli antibiyotikleri dayadılar. 1-2 sene sonra artık psikolojik demeye başladılar ki ben 22 senelik psikoloğum sanırım psikolojik olsa bilirim değil mi? Neyse şehir değiştirdim yeni doktorlara gitmeye başladım özel hastanelerde sayısız doktora gittim. Tahliller, ürodinamiler vs yapıldı. Ben bu sırada yabancı sitelerde araştırmalarım sonucu kendim tanıyı koydum ilacı da buldum Elmiron. Ancak çok kötü bir yan etkisi olduğunu ve ABD'de bayağı insanın bu ilaç yüzünden görme yetisini kaybettiğini öğrendim. Bu yüzden kullanmadım. Bu arada hala öael hastanelerde testler devam etti. Çok acı çektirici testler yapıldı çin işkencesi gibi. Asla bir tanı konmadı. Doktor artık ne yapacağını şaşırdı. Ben bu sırada laroxyl ilacına başladım. Psikolog olduğum için zaten psikolojik olarak baskılamak harici yapacağım bir şey yoktu. Bu arada bel fıtığı da oldum ve zaten günde en az 100 kere idrara çıkmam iyice işkence halini aldı. Bazı zamanlar 3-4 gün sıfır uykuyla hayata devam ettim. Evden markete bile gidemeyecek durumdaydım. Daha sonra bir öael hastanede prof ürolog buldum ona gittim. Sistoskopi yaptı ve 8 sene sonunda tanı kondu. Ben 4.senede zaten tanı koymuştum neyse. Elmirona başladık mecburen. 6 ay kullanacaksın dedi. Asla ve asla hiçbir gelişme olmadı. Ve üstüne gözlerimde de bulanıklık başladı. Daha sonra gittiğimde ise ameliyat ile leğen kemiği civarına elektrot takılacak o zaman dedi. İdrar isteğini bastırması için. Ama bunu yapan çok az doktor var Ankaraya göndereceğiz seni dedi. Ben bir süre araştırmak için zaman istedim. Araştırdığımda Türkiyede hiçbir veri bulamadım. Şu ana kadar verisi olmayan bir ameliyata resmen beni denek olarak kullanmaya çalıştılar. Bu da hastaneye son gidişim oldu. Şu an 11.senemdeyim hiçbir iyileşme yok. Düzenli spor yapıyorum zaten kola gibi gazlı şeyler de içmem. Asitli meyve sebze de yemiyorum. Şu an size karnımda sıcak su torbasıyla yazıyorum. Arkadaşlar bu hastalıkta iyileşme beklemeyin. İyileştim diyene inanmayın. Onda kronik sistit vardır muhtemelen, o geçmiştir. Bu hastalık geçmiyor. Bunun uykusuzluk ve sosyal hayata etkisi insanı depresyona sokuyor. Her gece hala ağlıyorum uyuyamadığım için. Uykusuzluktan sinirlerim sürekli bozuk. 10 senedir çalışamıyorum doğal olarak. Sosyal hayatım sıfır. 5 senedir şehir dışına bile çıkamadım. Moralinizi bozmak istemiyorum ancak bu hastalık ile yaşamaya alışmalısınız. ABD'de bu hastalık engelli kategorisine alındı. Geçecek bir şey olsa engelli kategorisine zaten alınmaz. Birbirinize destek olmanızı anlıyorum. Çünkü bu hastalığı yaşamayan kimse sizi asla ve asla anlamıyor. Bu hastalık görünmeyen hastalıklar arasında. Dışarıdan anlamıyorlar ama acısını biz biliyoruz. Stres ortamlarından uzak durmalı, diyetinize dikkat etmeli ve mümkünse düzenli olarak yoga veya hafif sporlar yapmalısınız. Bu sizi rahatlatır. Moralinizi yüksek tutun diyecek ikiyüzlülük bende yok çünkü benim moralim 11 sene önce bitti ve bir daha geri gelmeyecek. İlerleyen yıllarda fibromiyalji de başladı bende ve ellerimse ve yüzümde de yanmalar olmaya başladı. Bunlar için de doktorlara gittim ama tabi ki tanı ve tedavi yok. Ülkemizdeki tıp bilimi maalesef bazı hastalıklarda sınıfta kalmış durumda. Eğer çok kötü durumda olanlar varsa lütfen bir psikoloğa danışın en azından konuşunca rahatlarsınız. Geçmiş olsun demek isterdim ama bana biri geçmiş olsun dediği zaman küfür etmiş gibi hissediyorum o yüzden geçmiş olsun yerine moralinizi yüksek tutun, yılmayın demek istiyorum.