- 15 Ekim 2016
- 6.531
- 11.762
- Konu Sahibi SlendeWomen
- #41
100 versem 50 avronun hatrı kalırNe kadar verirsin max?
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
100 versem 50 avronun hatrı kalırNe kadar verirsin max?
Mesut enişte gibi hikaye anlatıyor sürükleyici ama inandırıcı değilO yillarda Euro olmamasina dikkat :)
Ya da Euro ilan edilmeden, enistesi Euro yu buldu
Bence en kalp orasi. Bakip bakip nasi kirdi agzimi burnumu. Bi daha nerde kirdircam deyip hatira saklamisYalnız burnunu yaptırma detayı efsane değil mi :)))
Hahahahahahahahha hakkaten hiç güleceğim yoktu ama :))) iyi oldu bu saatteBence en kalp orasi. Bakip bakip nasi kirdi agzimi burnumu. Bi daha nerde kirdircam deyip hatira saklamis
Tek tük çıkmış bıyıklarım dahil hiçbir yerimdeki tüyler dikelmedi.OKUYUN LUTFEN
Şimdi sizlere rahmetli annemin ölmeden önce bana anlattığı bu tüylerinizi diken diken edecek hikaye anlatacağım lütfen sonuna kadar dikkatle okuyun.
Annem babamla evlendikten sonra Almanya'ya taşınmış ve orada yaşamaya başlamışlar babam inancı sağlam olmayan birisiymiş. Bir de Türkiye'de yaşayan eniştem ve teyzem var. Eniştem maddi durumu pek iyi olmayan ama herkesin saygısını kazanmış güzel bir insandı. Bir gün annemi arayarak 20.000 euro borç para istedi ancak bu parayı bir sene sonra verebileceğini dile getirdi. Babam pek göndermek istemese de annemin onu ikna etmesi ile bu parayı göndermiş. Tam bir sene sonra annem bana hamileyken paranın vakti geldiğinde eniştem parayı ödeyememiş ve babam bunu bahane ederek annemle kavga edip ayrılmışlar babam annemi evden kovmuş ve annem mecbur Türkiye'ye geri dönmek zorunda kalmış. Eniştemi yuvasını yıkmakla suçlayan annem onun yüzüne bakmak dahi istememiş. Annem ve karnında ben Türkiye'de yaşamaya başlamışız. Bir süre sonra ben doğmuşum ve annem babamla resmi olarak boşanmış. Babam anneme ufak bir nafaka haricinde hiçbir şey vermeden bizi ortada bırakmış.
Tabii bu sırada teyzem kanser hastalığına yakalandı. Eniştem ve teyzemin sevgisi ve aşkı o kadar büyükmüş ki bunu anlatmaya başlarsam bu yazı bitmez. Sadece şunu söyleyebilirim eniştem ömrünü teyzemi mutlu etmeye adamış ondan başkasını gözleri görmemiş bir adam.
Elinde kalan son evini de satarak teyzemin tedavi masraflarına yatıran eniştem ne yazık ki teyzemi kurtarmayı başaramadı ve teyzem rahmetli oldu. Eniştem bir süre kendine gelememis. içine kapanmış ve günden güne erimeye başlamış.
Biraz toparlandığı bir gün annemi yanına çağırmış. Annem enişteme kırgın da olsa gitmiş. Eniştemin Almanya'da yaşayan bir arkadaşı varmış. Bu kişi babamla aynı yerde çalışıyormuş. Fakat asla eniştemi tanıdığını belli etmemiş. Eniştemin isteği ile babamı takip etmeye başlamış. Meğer babam bir Alman kadınla birlikteymiş ve annemden kurtulmanın bir yolunu arıyormuş onu beş parasız sokağa atacakmış. Arkadaşı sayesinde bunu öğrenen eniştem babamdan aldığı 20.000 Euro borç parayı bir şirketin hisselerine yatırmış. Ve o paraya yıllarca hiç dokunmamış. O para büyümüş büyümüş büyümüş. Küçük bir servet olmuş adeta. Eniştem annemi çağırdığında tüm bildiklerini anlatmış ve şirket hisselerini, anneme teslim etmiş. Bu durum karşısında ne yapacağını şaşıran annem enişteme sarılıp ağlamaya başlamış. Bir süre bu parayla ne yapacağını düşünen annem bir iş kurmaya karar vermiş ancak ticaretten pek anlamadığı için enişteme bu konuda ona yardımcı olması için ricacı olmuş. Eniştem ilk başta kabul etmese de annem ablasının hatırını ortaya koyunca eniştem kabul etmiş ve bir şirket kurmuşlar. Her gün kazanmaya devam etmişler. Eniştem bir türlü teyzemi unutamamış. Annem de her gün enişteme biraz daha bağlanmış. Bir gün eniştemi bir kadınla konuşurken gören annem içerisinde kopan fırtınaya engel olamamış ve eniştemden hoşlandığını düşünerek ona açılmaya karar vermiş. Tabii ben bu arada büyümeye devam ediyorum. Bi akşam yemek için eniştemi bize çağıran annem beni uyuttuktan sonra iki kadeh alkol alarak kendisini rahatlatmaya çalışmış. Eniştemin yanına gelen annem onun dudağına aniden bir öpücük kondurmuş. Bunun üzerine eniştem birden ayağa fırlamış. Ve sen ne yapıyorsun diye anneme sitem etmiş. Annem enişteme ondan hoşlandığını söyleyince eniştem anneme bir tokat atmış annem ısrarcı olmaya devam edince bu sefer eniştem annemi temiz bir dövmüş ve burnunu kırmış. Sen benim kardeşim gibisin sen benim eşimin hatırasısın bunu bana nasıl söylersin diye anneme sitem etmiş. Annem o an yaptığını ne kadar yanlış bir şey olduğunu farkına varmış kendinden utanmış. Sonra enistemden özür dileyerek onu affetmesini istemiş Bir daha böyle bir şeyin asla ama asla olmayacağının garantisini vermiş. Eniştem beni de çok severdi bana rahmetli teyzemin ismini vermesini rica etmiş annemden ve teyzemin ismini bana vermişler. O yüzden ayrı bir zaafı vardı bana ayrı bir düşkünlüğü. her dediğimi yapar beni çok fazla şımartırdı. Bir enişte değil bir babaydı.
Annemle de artık abi kardeş gibiydiler hiç ayrılmıyorlardı ve ben de onların yanında büyümüştüm artık. Ta ki bir gün annem kalp krizinden ölünce hayatımız değişmişti. Karısından sonra baldızını kardeşim dedigi insanı da kaybeden eniştem iyice karanlığa gömülmüştü ve hayatında kalan tek varlığı ben olmuştum artık.
Tek isteği beni evlendirmekti büyükmüş yetiştirmiş okutmuştu ve artık evlendirmek istiyordu ancak ben evlenmek istemiyordum çünkü hayatımda eniştem gibi harika bir insanı tanıdıktan sonra başka bir erkeği hayatının merkezini alamazdım evlenmedim de hiçbir zaman evlenmedim.
Bir keresinde anneme burnunu yaptırmayı teklif etmiştim. Hemen reddetti bazı izlerin hatırası ve onlardan çıkarılması gereken dersler vardır kızım, aynaya her baktığımda eniştenin ne kadar güzel bir insan olduğu bir kere daha aklıma geliyor demişti.
Öz babam beni bir daha hiçbir zaman aramadı. Duyduğum kadarıyla başka çocukları olmuş. Hayatımın hiçbir döneminde onunla görüşmedim ve bundan sonra da görüşmeyi düşünmüyorum.
Enişteme yani asıl babama gelince ben bu satırları yazarken sadece bir iki metre ötem'de hasta yatağında yatıyor. Belkide son saatleri.Son evre akciğer kanseri. Doktor kanser teşhisini koyduktan sonra bu hastalığın bu kadar çabuk yayılamayacağını söylemişti. Ancak ölmeyi dileyen bir insanın hücreleri kendini bu kadar savunmasız bırakabilir. elinde annem teyzem ve kendisinin gençken çekilmiş olduğu bir fotoğrafa bakarak bir şeyler homurdanıyor.
Biraz kulak kesildiğimde, az kaldı diyor fotoğrafa bakarak, gözünden bir iki damla yaş süzülüyor ve tekrar ediyor az kaldı.
Evet işte bu adam, teyzemin sonsuz aşkı, annemin abisi,yoldaşı
Ve benim ÖZ BABAM.
Bazı kahramanlar pelerin takmazlar ve süper güçleri de yoktur. Benim babamın süper gücü kalbi idi. İyi ki bu dünyadan geçtin be adam, iyi ki sen i
yi ki BABAM...
Üfffff bdv de ne işi var bunun. Bir gramda inanmadım. İlham perileriniz basmış gece gece. Senaryo eksik, tutmayan yerler var bacım. Bidaha uğraş.OKUYUN LUTFEN
Şimdi sizlere rahmetli annemin ölmeden önce bana anlattığı bu tüylerinizi diken diken edecek hikaye anlatacağım lütfen sonuna kadar dikkatle okuyun.
Annem babamla evlendikten sonra Almanya'ya taşınmış ve orada yaşamaya başlamışlar babam inancı sağlam olmayan birisiymiş. Bir de Türkiye'de yaşayan eniştem ve teyzem var. Eniştem maddi durumu pek iyi olmayan ama herkesin saygısını kazanmış güzel bir insandı. Bir gün annemi arayarak 20.000 euro borç para istedi ancak bu parayı bir sene sonra verebileceğini dile getirdi. Babam pek göndermek istemese de annemin onu ikna etmesi ile bu parayı göndermiş. Tam bir sene sonra annem bana hamileyken paranın vakti geldiğinde eniştem parayı ödeyememiş ve babam bunu bahane ederek annemle kavga edip ayrılmışlar babam annemi evden kovmuş ve annem mecbur Türkiye'ye geri dönmek zorunda kalmış. Eniştemi yuvasını yıkmakla suçlayan annem onun yüzüne bakmak dahi istememiş. Annem ve karnında ben Türkiye'de yaşamaya başlamışız. Bir süre sonra ben doğmuşum ve annem babamla resmi olarak boşanmış. Babam anneme ufak bir nafaka haricinde hiçbir şey vermeden bizi ortada bırakmış.
Tabii bu sırada teyzem kanser hastalığına yakalandı. Eniştem ve teyzemin sevgisi ve aşkı o kadar büyükmüş ki bunu anlatmaya başlarsam bu yazı bitmez. Sadece şunu söyleyebilirim eniştem ömrünü teyzemi mutlu etmeye adamış ondan başkasını gözleri görmemiş bir adam.
Elinde kalan son evini de satarak teyzemin tedavi masraflarına yatıran eniştem ne yazık ki teyzemi kurtarmayı başaramadı ve teyzem rahmetli oldu. Eniştem bir süre kendine gelememis. içine kapanmış ve günden güne erimeye başlamış.
Biraz toparlandığı bir gün annemi yanına çağırmış. Annem enişteme kırgın da olsa gitmiş. Eniştemin Almanya'da yaşayan bir arkadaşı varmış. Bu kişi babamla aynı yerde çalışıyormuş. Fakat asla eniştemi tanıdığını belli etmemiş. Eniştemin isteği ile babamı takip etmeye başlamış. Meğer babam bir Alman kadınla birlikteymiş ve annemden kurtulmanın bir yolunu arıyormuş onu beş parasız sokağa atacakmış. Arkadaşı sayesinde bunu öğrenen eniştem babamdan aldığı 20.000 Euro borç parayı bir şirketin hisselerine yatırmış. Ve o paraya yıllarca hiç dokunmamış. O para büyümüş büyümüş büyümüş. Küçük bir servet olmuş adeta. Eniştem annemi çağırdığında tüm bildiklerini anlatmış ve şirket hisselerini, anneme teslim etmiş. Bu durum karşısında ne yapacağını şaşıran annem enişteme sarılıp ağlamaya başlamış. Bir süre bu parayla ne yapacağını düşünen annem bir iş kurmaya karar vermiş ancak ticaretten pek anlamadığı için enişteme bu konuda ona yardımcı olması için ricacı olmuş. Eniştem ilk başta kabul etmese de annem ablasının hatırını ortaya koyunca eniştem kabul etmiş ve bir şirket kurmuşlar. Her gün kazanmaya devam etmişler. Eniştem bir türlü teyzemi unutamamış. Annem de her gün enişteme biraz daha bağlanmış. Bir gün eniştemi bir kadınla konuşurken gören annem içerisinde kopan fırtınaya engel olamamış ve eniştemden hoşlandığını düşünerek ona açılmaya karar vermiş. Tabii ben bu arada büyümeye devam ediyorum. Bi akşam yemek için eniştemi bize çağıran annem beni uyuttuktan sonra iki kadeh alkol alarak kendisini rahatlatmaya çalışmış. Eniştemin yanına gelen annem onun dudağına aniden bir öpücük kondurmuş. Bunun üzerine eniştem birden ayağa fırlamış. Ve sen ne yapıyorsun diye anneme sitem etmiş. Annem enişteme ondan hoşlandığını söyleyince eniştem anneme bir tokat atmış annem ısrarcı olmaya devam edince bu sefer eniştem annemi temiz bir dövmüş ve burnunu kırmış. Sen benim kardeşim gibisin sen benim eşimin hatırasısın bunu bana nasıl söylersin diye anneme sitem etmiş. Annem o an yaptığını ne kadar yanlış bir şey olduğunu farkına varmış kendinden utanmış. Sonra enistemden özür dileyerek onu affetmesini istemiş Bir daha böyle bir şeyin asla ama asla olmayacağının garantisini vermiş. Eniştem beni de çok severdi bana rahmetli teyzemin ismini vermesini rica etmiş annemden ve teyzemin ismini bana vermişler. O yüzden ayrı bir zaafı vardı bana ayrı bir düşkünlüğü. her dediğimi yapar beni çok fazla şımartırdı. Bir enişte değil bir babaydı.
Annemle de artık abi kardeş gibiydiler hiç ayrılmıyorlardı ve ben de onların yanında büyümüştüm artık. Ta ki bir gün annem kalp krizinden ölünce hayatımız değişmişti. Karısından sonra baldızını kardeşim dedigi insanı da kaybeden eniştem iyice karanlığa gömülmüştü ve hayatında kalan tek varlığı ben olmuştum artık.
Tek isteği beni evlendirmekti büyükmüş yetiştirmiş okutmuştu ve artık evlendirmek istiyordu ancak ben evlenmek istemiyordum çünkü hayatımda eniştem gibi harika bir insanı tanıdıktan sonra başka bir erkeği hayatının merkezini alamazdım evlenmedim de hiçbir zaman evlenmedim.
Bir keresinde anneme burnunu yaptırmayı teklif etmiştim. Hemen reddetti bazı izlerin hatırası ve onlardan çıkarılması gereken dersler vardır kızım, aynaya her baktığımda eniştenin ne kadar güzel bir insan olduğu bir kere daha aklıma geliyor demişti.
Öz babam beni bir daha hiçbir zaman aramadı. Duyduğum kadarıyla başka çocukları olmuş. Hayatımın hiçbir döneminde onunla görüşmedim ve bundan sonra da görüşmeyi düşünmüyorum.
Enişteme yani asıl babama gelince ben bu satırları yazarken sadece bir iki metre ötem'de hasta yatağında yatıyor. Belkide son saatleri.Son evre akciğer kanseri. Doktor kanser teşhisini koyduktan sonra bu hastalığın bu kadar çabuk yayılamayacağını söylemişti. Ancak ölmeyi dileyen bir insanın hücreleri kendini bu kadar savunmasız bırakabilir. elinde annem teyzem ve kendisinin gençken çekilmiş olduğu bir fotoğrafa bakarak bir şeyler homurdanıyor.
Biraz kulak kesildiğimde, az kaldı diyor fotoğrafa bakarak, gözünden bir iki damla yaş süzülüyor ve tekrar ediyor az kaldı.
Evet işte bu adam, teyzemin sonsuz aşkı, annemin abisi,yoldaşı
Ve benim ÖZ BABAM.
Bazı kahramanlar pelerin takmazlar ve süper güçleri de yoktur. Benim babamın süper gücü kalbi idi. İyi ki bu dünyadan geçtin be adam, iyi ki sen i
yi ki BABAM...