Ablam beni çıldırtıyor!

Sadece bana ve anneme yapıyor. Ama annem o davranışları tolere ediyor. Ama ben edemiyorum.

onun derdi muhtemelen annenizle.
sizde de benzerlikler goruyorsa bir de yaşca küçük oldugunuz icin daha cok yükleniyordur.

fakat bunların yanı sıra ablanız takıntılı birisi. istedigi gibi olmayan seylere abartılı tepkiler veriyor.
bunun kökeni annenizle arasındaki sorunlar da olabilir. fakat nedeni ne olursa olsun onun hayatını zorlastıran bir durum... kendisi farkında olmasa da cevresindeki insanları zorlarken kimse kalmadıgında kendi hayatına daha da olumsuz yansır.

ablanızla açıkça konusun bence. fakat suclayarak degil, dikkat etmeye calısıyorum ama hicbir seyi dogru yapamadıgım hissine kapılıyorum, hem sen hem de ben bir psikologa gidelim, ben de diger abla-kardesler gibi olmak istiyorum şeklinde duygusal bir konusma yaparsanız belki o sert duruşu kırılır.
yoksa sizin soylediklerinizi de takacagınızı pek sanmıyorum. bu konu üstüne düsünse de uygulamazmıs gibi geliyor...
 
öncelikle kendi hayatınızda istediginiz gibi davranabilirsiniz ancak ortak yasam alanlarınızda kesinlikle dikkat etmelisiniz bence. mesela banyoda sacı bırakmamalısınız.

diş fırcalama alıskanlıgınıza saglıgınız icin dikkat etmelisiniz, ayrıca insanlarla sosyal ilişki kuran bir genckızsınız, farkedildiginde kendinizi daha kotu hissedeceginizi düşünüyorum...

domatesi istediginiz gibi yiyebilirsiniz elbette fakat zarını sevmiyorsanız neden masaya koymadan once kabuklarını soymuyorsunuz?
belki agzınızda cigneyip cıkarıyorsanız ablanız ev ortamından ziyade sizin bunu dısarıda da tekrarlamamanız icin uyarmak istemistir,
fakat sen cignemeyi bilmiyorsun seklinde dedikleri ve sizi söylerkenki tavrı kesinlikle yanlıs.

çarşafı katlama sırasını anlamadım ama ben de yorganı yastıgın uzerine koymam mesela, o en alttadır : ) ablanızınki de böyle birsey mi?
fakat simdiye kadar gelen hicbir misafirime, akrabama bu konuda birsey demedim, demem. zaten kılıfları degisecegi icin istedigi gibi bıraksınlar farkeden birsey yok. birkac gün kalan kisiler de yine istedigi gibi bırakabilir, farkında bile olmam, zararı olan birsey degil ki...
sonucta toplayıp katlıyormuşsunuz, dolayısıyla sizin o kadar özensiz biri oldugunuzu düşünmüyorum.


Kahvaltıyı o hazırlamıştı. Domatesler kesilmiş biçimde tabağımdaydı, ama üstünde zarları vardı. Ben sadece içini yedim, zarlarını bıraktım. Çarşaf olayında gelince. Mesela sarı çarşaf var, birde beyaz çarşaf var. Sarı beyazın üstünde değilde, beyaz sarının üstünde. Ya da allta yorgan, üstte çarşaf olması gerekirken, altta çarşaf üstte yorgan olması.
 
Ablada olsa kendini sevdirememiş
tiksindirmiş
 
yazdıklarının abartı olduğunu düşündüm nedense
bizde benim bi küçüğümle çok tartışırız o erkek ve 7 yaş fark var aramızda
hemen hemen bütün muhabbetler geçer ki dişleri için kaç defa azarlamışımdır hatırlamıyorum bile
her azarlamamda haklıyım biliyorum ama onun karşı tarafa lanse ediş tarzı aynı seninki gibi
benim haklılığımdan çok kendini eziklediğimi düşünmesi yani
halbuki öyle bir durum yok yarın öbürgün başkaları azarlamasın diye azarlıyorum
ve o benim canımıniçi gerçekten
kimse değişmem gülüşünü
sende takıntılı durumundan kurtulup ablanın penceresinden bak
 
Kahvaltıyı o hazırlamıştı. Domatesler kesilmiş biçimde tabağımdaydı, ama üstünde zarları vardı. Ben sadece içini yedim, zarlarını bıraktım. Çarşaf olayında gelince. Mesela sarı çarşaf var, birde beyaz çarşaf var. Sarı beyazın üstünde değilde, beyaz sarının üstünde. Ya da allta yorgan, üstte çarşaf olması gerekirken, altta çarşaf üstte yorgan olması.

her halukarda ablanızın size carsaf yorgan konusunda verdigi tepki, onun sac toplama vb seylere dair kızmalarına alınmış olup da her seyi abartıyor gibi anlatmadıgınızı gosteriyor bence.

carsaf rengini bile dogru sıralamadınız diye kızmak ne demek? boşuna kendinizden şüphe etmeyin.
ablanız sizin iyiliginizi istiyordur, yoksa niye haftasonu gel desin, kahvaltıyı sizin icin hazırlasın...? o kadar ilgisiz büyükler var ki. o size deger veriyor bence. ama kendi ruhsal sıkıntıları var ve sizle yasadıkları da bunun bir yansıması. psikologa gitmeye ikna etmeye calısın.
 
Ilk önce merhaba canim.
Yazdiklarini okudum ve ablanla 9 yas varmis aranizda, bu bayagi cok. Ama yinede ne mutlu sana böyle disiplinli ve seni düsünen bir ablan var. Söyledikleri hersey bence senin iyiligin icin söyleniyor.
Sen onun kücük kardesisin, her seyi Kücük yasta ögrenmeni ve bilmeni istiyor.
Sen evin kücügü olarak cok simartilmis olabilirsin, o ise cok zor sartlarda bu hayatini elde etmeye calisiyor.
Bence insan ablasina alinmaz, abla bu, bazen ses tonu ve söyleme sekli pek nazik olmasada, sadece senin iyiligin icin yapilan ve söylenen seyler.
Dedigi herseyide dogru buluyorum. Mesela sac banyoda olmaz, derhal alinmasi lazim. Bu arada ablana söyle Sabah kahvaltidan sonra, gecede uyumaan önce disler 3 dakika boyunca fircalanmali...
Bence ablandan cok seyler ögrenebilirsin. Ne sanslisinki 9 yas senden büyük ablan var ve o hep sana bir önder olacak.
Cogu insanlar tek cocuk ve senin yerinde olmak isteyen cok insan var.
olivyacığım abartı buldum ben ablasının yaptıklarını..8 yaş küçük erkek kardeşim var..bunların benzerlerini o bize yapıyor yav:)
 
yazdıklarının abartı olduğunu düşündüm nedense
bizde benim bi küçüğümle çok tartışırız o erkek ve 7 yaş fark var aramızda
hemen hemen bütün muhabbetler geçer ki dişleri için kaç defa azarlamışımdır hatırlamıyorum bile
her azarlamamda haklıyım biliyorum ama onun karşı tarafa lanse ediş tarzı aynı seninki gibi
benim haklılığımdan çok kendini eziklediğimi düşünmesi yani
halbuki öyle bir durum yok yarın öbürgün başkaları azarlamasın diye azarlıyorum
ve o benim canımıniçi gerçekten
kimse değişmem gülüşünü
sende takıntılı durumundan kurtulup ablanın penceresinden bak
takıntılı olan ablasıki:)çarşfları renklerine göre diziyormuş:)
 
takıntılı olan ablasıki:)çarşfları renklerine göre diziyormuş:)
tek çarsafları dolaba kaldırırken ben de öyle yaparım : )

ama kullanılan carsafı dogru renkleri dizmedin diye kızmak?
ya da kuruyan ütüleneni bile kardesim bilmeden rengarenk koysa kızmam.

kaldırımlarda cizgiye basmamak gibi birsey ablasınınki.
basanları da ıslak odunla kovalamak istiyor, sorun da burda baslıyor...
 
tek çarsafları dolaba kaldırırken ben de öyle yaparım : )

ama kullanılan carsafı dogru renkleri dizmedin diye kızmak?
ya da kuruyan ütüleneni bile kardesim bilmeden rengarenk koysa kızmam.

kaldırımlarda cizgiye basmamak gibi birsey ablasınınki.
basanları da ıslak odunla kovalamak istiyor, sorun da burda baslıyor...
canım hepimzin takıntıları vardır,kardeşim koysa örneğin çarşafları gidip düzenlerim tekrar bir şey söylemem..ablasının sinirleri biraz bozuk bence..dra gitmeli..yoksa kardeşini kaybeder..
 
takıntılı olan ablasıki:)çarşfları renklerine göre diziyormuş:)
Hepimizin tek birşeyde takıntılı olduğu şeyler olabilir bence
O orada göze batıyor lakin konu sahibi arkadaşın da iyi niyetli yaklaşmadığını herşeyin altından birşey aradığını düşünüyorum
Bahsettiği gibi aman aman bir abla olsa hafta sonu yanımda ol demez
Ne hali varsa görsün der ki konu sahibi ablasını kıskanıyor "Benceé :KK55::KK22::KK23::KK37:
 
sende söyle bi durum var,algilarini sanki hep negatif sekilde acmis durumdasin, uyarilari cok anormal degil,ama azarlamasi dogru degil,eger o konuda daha önce sakin sekilde uyarmissa artik cileden cikmis olabilir? bir de ablandan dinlemek vardi :)
 
Merhaba ben foruma yeni üye oldum. Ve ablamla yaşadığım bu sorunlarla ilgili en iyi bu sitedekilerin yorum yapabileceğini düşündüm ve kayıt oldum. Önce bir genel durumumuzu sonra yaşadığımız tartışmaları anlatıcam.

Biz küçük bir şehirde büyüdük. O benden 9 yaş büyük. Neyse. Ben kendimi bildim bileli onu hiç sevmiyorum. O hep en küçük şeylerden tartışma çıkarıp beni azarlar. Onun karakterinden, o ses tonundan, verdiği negatif elektrikten nefret ediyorum!

Ben ilkokul zamanlarımdayen, o üniversite için istanbula gitti. Arada bir bizim şehre geliyordu. Sonra ben liselere giriş sınavına hazırlandığım bir dönem vardı. Oda istanbuldan eve gelmişti. Bana en son deneme sınavımdan kaç net yaptığımı sordu. Ben bir cevap verdim. (yüksek bir netti) Sonra o da ondan önceki diye sordu. Ben yine bir cevap verdim. (oda yüksekti) Sonra yine ondan önceki diye sordu. Ben yine bir cevap verdim. (bu sefel düşüktü) O da sordu neden düşük diye. Bende kötü bir günümdeydim dedim. O da hemen ses tonunda birkaç volume arttırdı. Peki asıl sınavdada kötü bir günündeysen ne olacak! dedi.

Sonra başka bir zamanda, çözdüğüm kitapları görmek istedi. Çözmediğim bazı şeyleri görünce beni azarladı. Sanki beni sorguya çekermiş gibi kaçta kalkıp yattığımı, günde kaç soru çözdüğümü sordu. Sonra emir verirmiş gibi şu saatte kalkacaksın, şu saatte şunu çalışacaksın filan dedi.

Bu arada aynı evde olduğumuz sürece hep bir şekilde tartışıyoruz. Ben sadece o tartışmalından bazılarını, aklımda kalanları yazıyorum.

Neyse sonra ben istanbulda ünversiteyi kazandım. Yurrta kalıyordum. O da istanbulda tek başına bir evde yaşıyordu. O hafta sonları bana gelmemi istedi. Ben nerdeyse her evine gittimde tartışıyorduk. Sadece kaldığım odayı havalandırmayı unuttuğum için bile bana sinirlenebliyordu ya da duş alırken birkaç kıl parçası düştü diye. Ve beni banyoya çağırıp o kılları bana temizlettiriyordu. Hadi birkaç kıl dökmüşsün, birdakine daha dikkatli olursan sevinirim gibisinden bir şey dese neyse. Ama direk azarlıyor ve bana emir veriyor.

Ben bazen dişlerimi fırçalamayı unutuyorum sabahleyin. O bir sabah benim dişlerimi fırçalamadığımı farketti. Ve hemen azarlamaya, bağırmaya başladı. Beni zorla banyoya götürdü. Zorla dişlerimi fırçalattırırdı. Sonra yanıma geldi fırçayı elimden aldı ve "öyle değil böyle fırçalayacaksın!, sana diş fırçalamayıda mı ben öğreticem! dedi ve bağırdı.

Başka bir günde koltukta yatmıştım. Çarşafı filan yerleştirdim. Sonra kalktığımda tekrar onları katlayıp eski yerine koydum. Sonra o geldi kontrol etti. Ve sırf aynı sıraya göre koymadığım için beni yine azarladı.

Ben domatesin zarlarını çiğnemekte zorlandığım için yemiyorum. Sonra bir gün beraber kahvaltı yapıyorduk, domateslerin sadece içini yemiştim. Zarlarını bırakmıştım. O da bunu farketti ve neden yemediğimi sordu. Ben de nedenini söyledim. O da "o zaman çiğnemesini bilmiyorsun!" dedi, azarlamaya başladı.

Başka bir gün taksideydik. Parayı ben vericektim. O anki dalgınlığımdan parayı taksiciye eline değilde, ulaşması daha zor bir yere uzattım. Taksicide parayı elimden almakta zorlandı. Taksiden çıktığımızda beni bunun için azarladı.

Bazen derslerime yardım etmek istiyor. Gel beraber çalışalım diyor. Ama çalıştığımızda da sürekli tartışma çıkarıyor, beni azarlıyor. "Yazdığını okuyamıyorum, ne biçim yazıyorsun sen!" "Ne kadar kötü bir kalemin var, sen bu kalemi kaça aldın? (ne kadar aldığımı söylediğimde) O zaman kazıklanmışsın!" gibilerinden. Bazende konuyu tamamen başka bir yere çekip tartışma çıkarıyor. Ders çalışmak yerine yarım saat tartışıyoruz.

Dediğim gibi aynı ortamdaysak sık sık tartışıyoruz. Bunlar sadece bazıları, aklımda kalanlar. Daha onlarcası var. Bazen sinirlendiğinde "seni kızılcık sopasıyla dövmek istiyorum, sana sağlam bir dayak lazım" gibilerinden laflar ediyor.

Şimdi normal olan ben miyim o mu yoksa ikimizinde mi hataları var? Yorumu sizlere bırakıyorum.
Ablandan uzak durmaya ne dersin? Muhatap olma. Görüşmek istediğinde bahaneler uydur, gitme yanına... Ablan birilerine kötü davranıp, aşağılamayı huy haline getirmiş. Arada kaç yaş var bir de. Ne ilginç kızmış. İnsan kardeşine böyle davranır mı ya? Görüşmeyip, mesafeli davranırsan sana bunları yapamaz.
 
Biri 6 yas diğeri 16 yas küçük iki kardeşim var. Hem ergen bi bireye, hemde annesi kadar benimde buyuttugum minigime ablalik yapiyorum.

Eğer söyledikleriniz abartisizsa ablaniz hastalik derecesinde takintili yada sizinle özel sorunlari var. Normal değil bu kadari.
 
ablanda bir ruhsal hastalık olabilir. Sakin kalmaya çalışın ablanız sonuçta. Eminin çok güzel anılarınız da olmuştur. Baya dolmuş içiniz yıpratmayın kendinizi :KK54:
 
Bana gecmiste, hayatimda eger pozitif katkilari olan birileri var ise, bu hep disiplinli ve kuralci insanlardan olmustur.
Benim ablamda benden 6 yas büyüktü ve inanilmaz kuralci ve disiplinliydi sonra boynuz kulagi gecti. Aynisi ögretmenlerim icinde gecerliydi, hangisi daha cok disiplinliyse en cok orda gercekten egitildigimi anladim. Üniversite yine öyle, patron yine öyle...is arkadaslari yine öyle.
Nedense türk halkinda bir trend var, aman ha kimse kimseyi kritize etmesin, hemen bu baski gibi algilaniyor. Hemen alinmalar ve küsmeler.
Disiplin, kural, hijen, dakiklik, dikkatlik, caliskanlik ve diger seyler, her insanin istedigi bir yasam tarzi olmali, öyle olmadigi takdirde herkes herseyi yaparsa, kim kime güvenecek ?
Doktoru, dishekimi, pilotu, mühendisi titiz ve dikkatli olmadigi zaman sonuc ne olur ?
Agac yasken egilir, dedikleri cok dogru.
Tabiki daha gencsin ve ablana alinmis olabilirsin ama o senin iyiligin icin, seni cok iyi yerlerde görmek istedigi icin, sana tüm ilgisini veriyor ve bilgisini aktariyor. Ben ablada anormallik görmedim, sendede görmedim, sadece ablani sev ve saygini göster, her ögrendigin bir tavsiye icin ona cok tesekkür ederim abla de. Bak göreceksinki oda mutlu olacak.
Birde abla avukat, ne mutlu sana avukat bir ablan var. O sana büyük bir idol olmasi lazim aslinda.
Gün gelecek, ablan evlenecek, kendi cocuklari olacak, o Zaman zaten seninle ilgilenmeyecek. Onun icin bu zamanda ondan ne ögrenirsen kardir.
Belki bana kiziyorsundur bu cümleleri yazdigima, ama inan sende günün birinde benim gibi 40 yasina geldiginde, ne demek istedigimi cok iyi anlayacaksin.
Ablani her zaman sev ve onunla gurur duy, böyle ablalar herkese nasip olmaz.
sevgiler :KK68:
 
X