• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

6 bin tl çok değil mi ya?

Geçen sene ogluma da 300 TL vermiştik.Herkes kabul edince mecbur veriyoruz .
 
Oğlumu da yakın diye devlet anaokuluna verdik ama özelde ödediğimiz parayı ödüyoruz neredeyse. Alışmışken alıp başka okula vermemek için de idare ediyorum.

Tam gün diye geçiyor, diğer okullardan 2 saat fazla duruyorlar diye ekstra kulüp ücreti parası ödüyoruz.

Okul açılırken zaten çocuğun kırtasiye ürünleri vs alınıyor, üstüne temizlik malzemeleri vs istendi. Onları da aldık.

Sonra kitap seti alınacak dediler, 200 ona verdik. Bir de bahçe duvarları boyanacakmış, o da 5bin lira tutuyormuş, onu da veliler bölüşecekmiş.

Her okulda kayıt parası isteniyor, biz istemedik, o nedenle boyaya herkes katılsın diyorlar bir de.

Kitap setini verdim ama boya için vermedim. Düzgün bir şekilde isteseler onu da verirdim, 100-200 önemli değil. Ama birincisi aba altından sopa gösterir gibi istenmesi ikincisi de okulun içiyle alakalı olmayan birşey için istenmesi canımı sıktı.

Sizde de baştan bunlar bunlar yapılacak diye konuşulmayıp, direkt şu kadar para verin denilmesi çok saçma olmuş.

Bir de mesaj gönderiyorlar, yürek yemişler herhalde. Velilerden biri şikayet etse ne yapacaklar acaba?
 
Görevini kötü yapan her yerde her meslekte var. Bu foruma en az 5-6 yorum yaptım hangisinde bu üslubu alkışladım ki. Geçen sene bir haber okumuş, dehşete kapılmıştım. Bir köyde öğretmen kız çocuklarını senelerce taciz ediyor. O kızlar büyüyor, çocuklarını bile taciz ediyor pislik. Bu olayı yine bir öğretmen ortaya çıkarıyor. Bütün köyle konuşup şikayetçi olmalarını sağlıyor. Kötü eskiden de vardı, şimdi de var. Ne yapalım dünyaya mı küselim, yada hepsine tü kaka mı diyelim. Ben yaşadığım. bildiğimi yazdım. taraf tutmadan. Tekrar okuyun bence, benzer şeyleri düşündüğümüz yerler var.

Ben dünyaya küs demedim. Mevcut durum böyle olabilir fakat herseyin bir yol, nizami vardir. Veliden para istenilcekse, bununda bir yolu var. "Yok MECBUR o, manikür yerine, cocuguna ödesin, cocuguna" diye bir tutum olamaz.

Ki o veli kimseye kendi kisisel harcamalarini aciklamak zorunda degil. Sirf biraz daha fazla para kazaniyor diye, hemen en cok para o ödemek zorunda degil, zira para zor kazaniliyor. Ayni sekilde parasi olmayan ebeveynleri asaglik kompleksine sokuyor bu. "Bizde o para yok hocam" demek ne kadar zor haberin varmi? Ki bak bu konuda veliler "gerekirse borc alirim" diyorlar. Zamanda yok, ille bu cuma'ya hal olmasi lazimmis.

Ki o kadar cok opsyon varki, pilav günü yapilabilir, cocuklar ile piyes hazirlanabilir (öyle özel kiyafet gerekmeden), ebeveynler yemek günü yapip, cesitli memleket/ kültürlerden yemek yapip satabilirler,.. Yani para damlayarakta daha güzel bir sekilde toplanabilirdi.

Onu gectim, ebeveynler ile toplanti yapip, en acil gerekenler konusulabilir. Velilerden biri atiyorum marangoz olabilir, yada ucuz bir tanesini taniyabilir, eski bir printer evinde bulunmus olabilir,...

Yani veli ile bir takim olunabilir. Kötü bir durumdan en iyi isi ortaya koymayi gayret edilebilir. Ancak bu durumda yapilmadi. Velileri mecbur tutuyorlar "otur öde" diyorlar basitce. Cok yazik, cok.
 
Gereksiz cunku gercekten. Tamir ettirmek varken kaldir at yenisi gelsin demek bence cok gereksiz.
Her sene mutlaka durumu olmayan ogrencilerimin malzeme listesini ben alirim. Ya da almak isteyen yakinlarim varsa onlara soylerim. Genelde de buluyorum birkac hayirsever kuzen,amca ,dayi falan sagolsunlar 😁 Gizliden annesine veririm malzemeleri. Onlar almis gibi getirsinler okula diye. Soyleyince kalem kalem yaziyorsun diyorlar. Ama laf acilinca soyluyorum iste. Bunu yapan bir tek ben de degilim. Cogu arkadasim boyle benim. Olmayana vermek gerek. Elinden geleni yapmak gerek.
Ahdim var. 2 sene sonra dogu gorevim bitiyor. Batida gittigim okulda mutlaka bir kardes okul bulacagim. Cunku buna gercekten cok ihtiyac var.
Yani haklısın.
Eskiyen eşyayı tamir ettirip kullanmak yerine yenisini alıp velilerden bunun için para istemek aşırı lüks. Bizim okulda her sene projeksiyon bozulurdu. Bir kere bile bize projeksiyon alacağız çıkarın paraları demediler. Koltuk alacağız para verin demediler. Çünkü öğretmenin oturacağı koltuğu biz neden ödeyelim. Bu bana abartı geliyor. Valla ne varsa eskilerde var, şimdi herkes de bir tüketim çılgınlığı gidiyor, herşeyin en iyisi olsun en yenisi en markası olsun. Hep bana hep banacı millet ve aşırı bencil bir hareket bu. Seni tebrik ediyorum gerçekten. Ne güzel kalplisin. Umarım hakettiğini aradığını bulursun. Kalbinin ekmeği ye canım :)
 
Adamlar durduk yere mobilya, yazici vs diyerek bilgi vermeden cuma gunune kadar para istemisler konu sahibinin derdi buydu. Olayi kaynak kitaba kim getirdi : d hala kaynak kitap mevzusu donuyor. Birisi de 800liralik kaynak kitap alindigini soylemis. bazi seyleri sorgulayin bence. Ilkokulda 800liraya ne kaynagi aliyorsunuz siz : )
Ayrica ogretmenim diyenlerin turkceleri cok kotu. Daha cok kaynak kitap alip calismalari lazim.. aylik butce ayirsinlar.
Eğitim için.
Daha iyi öğrenmeleri için.
Merkezi sınavlarda zorlanmamaları için.
Bir çocuğun temelini ne kadar sağlam atarsanız o çocuk o kadar başarılı olur.
 
Benim vaktim olmadığı için gidemedim. Komşum gitti konuştu. Aynı şeyler söylenmiş. Eskidi, sınıftan sınıfa taşırken yıprandı vs demişler. Her sınıfa dolap yapılıyorsa niye taşınıyor çözemedim.
Zaten beni sinirlendiren bu emir verici, kaale almama tavrı.
O taşıma işi kötü ve manasız oluyor ama veliler kendi sınıflarına yapılan dolabı istiyor, çocukları 2.,3. Sınıfa başladığında hangi sınıfa taşınacaklarsa dolaplarda o sınıfa taşınsın istiyorlar, neden çocuğum başkasının dolabını kullansın diyorlar, sınıfınızda 20 çocuk varsa hepsinin dolabı kendine özel oluyor, kilitli anahtarlı, veliler çocuklarının dolabını benimsiyor, ayrıldıkları sınıfta bırakmak istemiyor, bizde de oradan oraya taşınmıştı;) Garip ama gerçek.
 
Bizim okulda yıkılıp yenisi yapılmıştı çok eksikliklerle eğitime başlandı. akıllı tahta yok bizden her sınıf projeksiyon cihazı alacak dendi, kitap seti vs derken biz de 300 TL ye yakın para ödedik (şimdilik) bazı sınıflar yazıcı almış, hatta fotokopi makinası alanlar bile olmuş onlar da sanırım 500 TL civarı ödemiştir
 
Biz de çocuklara ayrı dolap yaptırmak istemiştik en azından çanta yükü azalır diye okul idaresi yaptırın ama seneye sınıfınıza taşımanıza izin veremeyiz demişti. öğretmen bu tip olaylar sınıfın yeni öğretmeni ile hep sıkıntı oluyor gittiğimiz sınıfta dolap yoksa her sene dolap yaptırıp yeni gelene mi bırakacağız demişti?
 
Ben dünyaya küs demedim. Mevcut durum böyle olabilir fakat herseyin bir yol, nizami vardir. Veliden para istenilcekse, bununda bir yolu var. "Yok MECBUR o, manikür yerine, cocuguna ödesin, cocuguna" diye bir tutum olamaz.

Ki o veli kimseye kendi kisisel harcamalarini aciklamak zorunda degil. Sirf biraz daha fazla para kazaniyor diye, hemen en cok para o ödemek zorunda degil, zira para zor kazaniliyor. Ayni sekilde parasi olmayan ebeveynleri asaglik kompleksine sokuyor bu. "Bizde o para yok hocam" demek ne kadar zor haberin varmi? Ki bak bu konuda veliler "gerekirse borc alirim" diyorlar. Zamanda yok, ille bu cuma'ya hal olmasi lazimmis.

Ki o kadar cok opsyon varki, pilav günü yapilabilir, cocuklar ile piyes hazirlanabilir (öyle özel kiyafet gerekmeden), ebeveynler yemek günü yapip, cesitli memleket/ kültürlerden yemek yapip satabilirler,.. Yani para damlayarakta daha güzel bir sekilde toplanabilirdi.

Onu gectim, ebeveynler ile toplanti yapip, en acil gerekenler konusulabilir. Velilerden biri atiyorum marangoz olabilir, yada ucuz bir tanesini taniyabilir, eski bir printer evinde bulunmus olabilir,...

Yani veli ile bir takim olunabilir. Kötü bir durumdan en iyi isi ortaya koymayi gayret edilebilir. Ancak bu durumda yapilmadi. Velileri mecbur tutuyorlar "otur öde" diyorlar basitce. Cok yazik, cok.

Yok siz deseniz de küsmem zaten :) ben hala adaletli, işine geldiği tarafı tutmayan, kalbi temiz insanların varlığına inanıyorum. Başarı asla tesadüf değildir, mantığı güttüm her daim. Yazdıklarımı tekrar okuyun, yaptığınız çıkarım bu mu? Evet ısrarla söylüyorum, evinde herşeyin en güzeli olsun, çocuğu en şık kıyafeti giysin ama eğitime gelince bir sıra bir kuru tahta diyen pek çok insan var. Teknoloji çağında bu mümkün mü? Durumu olmayan veliler zaten okul tarafından tespit ediliyor. Yok diyene ısrarla ödeyeceksin diyen kaç eğitimci vardır, allahaşkına. Ben veli yada eğitimci olsun, görevini iyi yapmayan insanları eleştiriyorum. Örnekte ki öğretmenin üslubunun ve tavrının yanlış olduğunu da yazdım zaten.

Asıl siz ısrarla öğretmenlere tavırlısınız. Sizin bahsettiğiniz veli profili ile benim ki aynı değil ki zaten. Bence de devlet eğitime ayırdığı ödeneği iyileştirsin, bu konuda öğretmen ve veliyi karşı karşıya getirmesin ama yok işte. Hadi gel itiraz edelim, şikayet dilekçeleri ve imza toplayalım desem, siz ben karışmam der, geri durursunuz ama gizliden gizliye öğretmeni şikayet edersiniz.

Yok demenin de tadına vardım emin olun, ama yok diye "devlet bize bakmıyor" mantığı da gütmedim hiç bir zaman. İmkanlarım kadarını yaptım, bu yüzden de kimseyi suçlamadım, beklentiye de girmedim. Oğluma okulun istediği ingilizce seti alırken, iki çocuk için birebir müdürle görüşme yaptım. Kendim tüm ücreti öderken, o çocuklar için indirim ve taksit talep edip öğretmene bile duyurmadan kitapları alıp teslim ettim muhattabına. Ne çocuklarına o eğitimi vermek isteyen eğitimciyi suçladım nede alamayan aileyi görmezden geldim. Adalet dediğin budur, oturduğun yerden "öğretmen velileri mecbur bırakıyor, otur öde" diyor diye ahkam kesmedim. Bana ekmek elden, su gölden duyarsız insan muamelesi yapamazsınız. Size bütün sayfayı da doldursam, dere olup aksam alacağınız su, elinizde ki kap kadardır. Mantık, muhakeme yapabilmenizi tavsiye ederim. Yukarıda şikayet ettiğiniz olumsuzlukların sebebi, eğitimci değildir o sadece bir aracıdır.
 
ozel okul olsa anlarım verdıgınız paranın ıcınde hersey zaten ozel okulda hızmet satın alıyorsunuz bu sebeple para verılır
ama devlet okulu ne alaka ? ınsanların durumu olsa zaten herkes cocugunu ozele gonderır en ıyı standartlarda okusun her sosyal aktıvıteden yararlansın dıye
sımdı bu ıstenen rakamı burda belkı bırcok kısı verırız bıze cok gelmeyebılır ama tek maas 4 cocuk okutan bır aıle nasıl versın ? veremez . veremezse ne olacak cocuga yansıyacak verenler enayımı onlara da haksızlık olacak

yasak olmasa cocugum lıseyı bıtırene kadar evde egıtım verdırırdım yasakmıs maalesef ısterım kı hocalarla anlasayım eve gelsınler cunku boyle tuhaf degısık tamamen tıcarete donulmus kurstan hıc bır farkı kalmamıs egıtım sıstemının ıcınde bulunmasın. geregı yok yanı bu ıs bambaska bır noktaya geldı.

hadı okula yazdırırken yardım ıcın velıler 100 -150 durumuna gore verebılır okula katkı olsun dıye durumu olan gonlunden kopan ... her ogrencıden 100 tl toplansa okul mevcuduna gore cok cıddı rakam yapıyor sacmalamasınlar ıyıce tefecı oldular yahu bunlar.

ben olsam sıkayet ederım. mobılyayı nıye velıler alıyor ne munasebet. devlet bombos bına vermıyor kı ? esım bır okulun sıstemını kurdu bu sene akıllı tahtalar bılgısayar odası projeksıyon ınternet kamera gıbı teknık tum ısler... ıhale usulu oluyor bu ısler ve devlet gercekten buyuk odenekler saglıyor . velıler kandırılıyor resmen. bu cebe cukka ısını ben asla kabul edemem.
 
Son düzenleme:
Yani haklısın.
Eskiyen eşyayı tamir ettirip kullanmak yerine yenisini alıp velilerden bunun için para istemek aşırı lüks. Bizim okulda her sene projeksiyon bozulurdu. Bir kere bile bize projeksiyon alacağız çıkarın paraları demediler. Koltuk alacağız para verin demediler. Çünkü öğretmenin oturacağı koltuğu biz neden ödeyelim. Bu bana abartı geliyor. Valla ne varsa eskilerde var, şimdi herkes de bir tüketim çılgınlığı gidiyor, herşeyin en iyisi olsun en yenisi en markası olsun. Hep bana hep banacı millet ve aşırı bencil bir hareket bu. Seni tebrik ediyorum gerçekten. Ne güzel kalplisin. Umarım hakettiğini aradığını bulursun. Kalbinin ekmeği ye canım :)
Gereksiz harcama çıkaran okullarda var elbette, çocukların gerçek ihtiyaçları dışındakiler zorla dayatılmamalı, bir ihtiyacı dile getirirken ki üslup da önemli tabii ama ben işin veli tarafından bakıyorum, imkanı olmayan veliler müstesna, ihtiyaçları karşılayabilecek velilerinde bazıları suya sabuna karışmak istemiyor, herşeyi okuldan bekliyor.

Örnek vereyim bizim buraya 2 yıl evvel geniş bir alana ortaokul yapıldı, içinde eksikler var mıydı bilemiyorum ama bahçe duvarları kalıplarla döküldü, çiğ beton görüntüsünde kaldı, bahçeye çocuklar için spor alanı yapmak istediler, sanırım velilerden olumlu yanıt alamadılar ki, o okula giden çocukların çoğunun babası ya müteahhit veya emlakçı, durumu olmayan çocuk sayısı az.

Müteahhit ve emlakçı babalar çok rahatlıkla o bahçe duvarlarını boyatır, bahçeye de çocuklara spor alanı yapabilirlerdi ama öğretmenler kendi imkanlarıyla nalburdan boya aldı ve bahçe duvarlarını dersleri olmadığı saatlerde çocuklardan da yardım alarak kendileri boyadı, bahçeye de yine kendi elleriyle direkler dikip voleybol filesi ve basketbol potası koydular, o çiğ beton görüntüsünden kurtulan bahçe duvarları rengarenk haliyle çok daha güzel oldu, bir okul olduğu daha çok anlaşılıyor, önünden geçerken öğretmenlerin elinde fırça ve boya kutularını görmek ne güzel uğraşıyorlar helal olsun dedirtse de velilere de kızdım zira isteseler yapabilecek düzeydeler.

Ben yalnızca öğretmenlere yüklenilmesine üzülüyorum, arada birkaç tane zorluk çıkaran öğretmen yüzünden sanki topyekün hepsi aynı kefeye konuyor gibi, oysa bence öğretmenlerde mesleklerini aşkla devam ettirebilmeleri için teşvik edilmeli, takdir edilmeli diye düşünüyorum.

Kaynak kitap demişsiniz, imkanı olmayanlar için bir şey diyemem haklıdırlar lakin kaynak kitaba verdiğim tek kuruşa acımadım, ben de kaynak kitaplarla eğitim almıştım ve hayattaysa o mübarek ellerinden öperim, vefat ettiyse Allah gani gani rahmet eylesin, ilkokul öğretmenim zehir gibi bir eğitimciydi, çocukları en iyi şekilde hazırlayan hep daha fazlasını öğreten bir idealistti, sayesinde ortaokulu ilkokulda ondan öğrendiğim bilgilerle çok rahat bir şekilde okumuştum ve ortaokul öğretmenlerim dahi öğretmenimi bizi böyle yetiştirdiği için takdir etmişti.
 
Ben dünyaya küs demedim. Mevcut durum böyle olabilir fakat herseyin bir yol, nizami vardir. Veliden para istenilcekse, bununda bir yolu var. "Yok MECBUR o, manikür yerine, cocuguna ödesin, cocuguna" diye bir tutum olamaz.

Ki o veli kimseye kendi kisisel harcamalarini aciklamak zorunda degil. Sirf biraz daha fazla para kazaniyor diye, hemen en cok para o ödemek zorunda degil, zira para zor kazaniliyor. Ayni sekilde parasi olmayan ebeveynleri asaglik kompleksine sokuyor bu. "Bizde o para yok hocam" demek ne kadar zor haberin varmi? Ki bak bu konuda veliler "gerekirse borc alirim" diyorlar. Zamanda yok, ille bu cuma'ya hal olmasi lazimmis.

Ki o kadar cok opsyon varki, pilav günü yapilabilir, cocuklar ile piyes hazirlanabilir (öyle özel kiyafet gerekmeden), ebeveynler yemek günü yapip, cesitli memleket/ kültürlerden yemek yapip satabilirler,.. Yani para damlayarakta daha güzel bir sekilde toplanabilirdi.

Onu gectim, ebeveynler ile toplanti yapip, en acil gerekenler konusulabilir. Velilerden biri atiyorum marangoz olabilir, yada ucuz bir tanesini taniyabilir, eski bir printer evinde bulunmus olabilir,...

Yani veli ile bir takim olunabilir. Kötü bir durumdan en iyi isi ortaya koymayi gayret edilebilir. Ancak bu durumda yapilmadi. Velileri mecbur tutuyorlar "otur öde" diyorlar basitce. Cok yazik, cok.

işte hasret ülkece hasret kaldığımız güzel bir bakış açısı. keza bizim kültürümüzde imece usulü vardır zaten. ve bu anlattığınız bizim kökenimizde olan imece usulüdür net şekilde.
keşke eğitim sistemimiz de buna açık olsa.
 
Bu saydıklarınız demirbaş olduğu için para toplanılarak alınamaz. Devlet bütçesinden karşılanır. Ek sarf malzemeleri için ya da okula ekstra başka bi maliyet yüklenmeye çalışıyolarsa da kesinlikle bunu karşılamak zorunda değilsiniz.
 
Gereksiz harcama çıkaran okullarda var elbette, çocukların gerçek ihtiyaçları dışındakiler zorla dayatılmamalı, bir ihtiyacı dile getirirken ki üslup da önemli tabii ama ben işin veli tarafından bakıyorum, imkanı olmayan veliler müstesna, ihtiyaçları karşılayabilecek velilerinde bazıları suya sabuna karışmak istemiyor, herşeyi okuldan bekliyor.

Örnek vereyim bizim buraya 2 yıl evvel geniş bir alana ortaokul yapıldı, içinde eksikler var mıydı bilemiyorum ama bahçe duvarları kalıplarla döküldü, çiğ beton görüntüsünde kaldı, bahçeye çocuklar için spor alanı yapmak istediler, sanırım velilerden olumlu yanıt alamadılar ki, o okula giden çocukların çoğunun babası ya müteahhit veya emlakçı, durumu olmayan çocuk sayısı az.

Müteahhit ve emlakçı babalar çok rahatlıkla o bahçe duvarlarını boyatır, bahçeye de çocuklara spor alanı yapabilirlerdi ama öğretmenler kendi imkanlarıyla nalburdan boya aldı ve bahçe duvarlarını dersleri olmadığı saatlerde çocuklardan da yardım alarak kendileri boyadı, bahçeye de yine kendi elleriyle direkler dikip voleybol filesi ve basketbol potası koydular, o çiğ beton görüntüsünden kurtulan bahçe duvarları rengarenk haliyle çok daha güzel oldu, bir okul olduğu daha çok anlaşılıyor, önünden geçerken öğretmenlerin elinde fırça ve boya kutularını görmek ne güzel uğraşıyorlar helal olsun dedirtse de velilere de kızdım zira isteseler yapabilecek düzeydeler.

Ben yalnızca öğretmenlere yüklenilmesine üzülüyorum, arada birkaç tane zorluk çıkaran öğretmen yüzünden sanki topyekün hepsi aynı kefeye konuyor gibi, oysa bence öğretmenlerde mesleklerini aşkla devam ettirebilmeleri için teşvik edilmeli, takdir edilmeli diye düşünüyorum.

Kaynak kitap demişsiniz, imkanı olmayanlar için bir şey diyemem haklıdırlar lakin kaynak kitaba verdiğim tek kuruşa acımadım, ben de kaynak kitaplarla eğitim almıştım ve hayattaysa o mübarek ellerinden öperim, vefat ettiyse Allah gani gani rahmet eylesin, ilkokul öğretmenim zehir gibi bir eğitimciydi, çocukları en iyi şekilde hazırlayan hep daha fazlasını öğreten bir idealistti, sayesinde ortaokulu ilkokulda ondan öğrendiğim bilgilerle çok rahat bir şekilde okumuştum ve ortaokul öğretmenlerim dahi öğretmenimi bizi böyle yetiştirdiği için takdir etmişti.
Tabiki öyle.
Ben bütün öğretmenleri kapsayan bir yazı yazmadım zaten abla. Kimi öğretmen var bir kuruş harcamıyor maaşından, ki haklıdır o onun helaliyle hakkıyla kazandığı paradır. Ama kimi öğretmen de maaşının yarısını okula çocuklara harcar. Ben iki türlüsüne de denk geldim. Kaynak kitabı durumu olmayan 10 çocuğa hediye eden de vardı, kendi kullanacağı tahta kalemini tebeşirini öğrencilerine aldıran öğretmen de. İki türlüsü de var yani.
Ama velilerin çoğu genel olarak okula para mı verilir görüşünde. Bende bir ara sorgulardım yalan yok. Hatta vermeyen öğrenciler veren arkadaşlarımıza "enayi" derdi ilkokulda. Ama böyle değil, o para bir müdürün ya da öğretmenin tatil parasına, lüksüne ya da atıyorum yemeğine gitmiyor. Bizim peçete ize sabunu muza tahta kaleminize, hijyeni ize falan gidiyor. Okula gelip püü buralar çok pis diye söylenmesini biliyorlar ama para vermiyorlar. Ne bileyim bana yanlış geliyor, ben kendimininkini de kardeşiminkini de veriyorum, daha yeni okul aidatı fotokopi temizlik parası adı altında para verdim. Ama gözüme değmiyor çünkü kardeşime gidiyor. Ben vermesem o vermese o okulun hali, temizliği, çalışanların maaşı ne olacak diye düşünen yok.

Kaynak kitap konusunda çok emin olamıyorum, tek kızdığım nokta kaynak kitap isteyen öğretmenler değil de milli eğitim. Keşke kitaplar daha öğretmenlerin istediği gibi hazırlansa. Zira çoğu öğretmen kaynak kitap alıp mebin kitabından işlemiyor özellikle bu yıl lgs olduğu için bizim altıklarımız hocanın istedikleri vs Bi dünya kitap aldım daha da bugün alacağım. Ama o da gözüme değmiyor zira çocuk lise sınavına girecek, bir şekilde sağlam bir temel oluşturmak ve çocukların sınavlarda başarılı olmaları için kitap isteniyor, yani her türlü benim kardeşim ve biz uzun vadede karlı çıkıyoruz.
 
Tabiki öyle.
Ben bütün öğretmenleri kapsayan bir yazı yazmadım zaten abla. Kimi öğretmen var bir kuruş harcamıyor maaşından, ki haklıdır o onun helaliyle hakkıyla kazandığı paradır. Ama kimi öğretmen de maaşının yarısını okula çocuklara harcar. Ben iki türlüsüne de denk geldim. Kaynak kitabı durumu olmayan 10 çocuğa hediye eden de vardı, kendi kullanacağı tahta kalemini tebeşirini öğrencilerine aldıran öğretmen de. İki türlüsü de var yani.
Ama velilerin çoğu genel olarak okula para mı verilir görüşünde. Bende bir ara sorgulardım yalan yok. Hatta vermeyen öğrenciler veren arkadaşlarımıza "enayi" derdi ilkokulda. Ama böyle değil, o para bir müdürün ya da öğretmenin tatil parasına, lüksüne ya da atıyorum yemeğine gitmiyor. Bizim peçete ize sabunu muza tahta kaleminize, hijyeni ize falan gidiyor. Okula gelip püü buralar çok pis diye söylenmesini biliyorlar ama para vermiyorlar. Ne bileyim bana yanlış geliyor, ben kendimininkini de kardeşiminkini de veriyorum, daha yeni okul aidatı fotokopi temizlik parası adı altında para verdim. Ama gözüme değmiyor çünkü kardeşime gidiyor. Ben vermesem o vermese o okulun hali, temizliği, çalışanların maaşı ne olacak diye düşünen yok.

Kaynak kitap konusunda çok emin olamıyorum, tek kızdığım nokta kaynak kitap isteyen öğretmenler değil de milli eğitim. Keşke kitaplar daha öğretmenlerin istediği gibi hazırlansa. Zira çoğu öğretmen kaynak kitap alıp mebin kitabından işlemiyor özellikle bu yıl lgs olduğu için bizim altıklarımız hocanın istedikleri vs Bi dünya kitap aldım daha da bugün alacağım. Ama o da gözüme değmiyor zira çocuk lise sınavına girecek, bir şekilde sağlam bir temel oluşturmak ve çocukların sınavlarda başarılı olmaları için kitap isteniyor, yani her türlü benim kardeşim ve biz uzun vadede karlı çıkıyoruz.
Laf lafı açıyor yine örnek vereceğim, kızım o vakitler ilkokula gidiyor, tuvaletlerde önce el sabunu kalıpları vardı, ki kızım tuvalet ve kişisel hijyen konusunda biraz hassastır, kolay kolay okulda wcye girmezdi, çok sıkışınca girdiğinde de hep şikayet ederdi, anne erkekler bizim tuvaletteki sabunları alıp koridorda maç yapıyor diye, sonra mecbur sıvı sabuna dönüldü, onda da afacan erkek çocukları sandalye tepesine çıkıp sıvı sabun kaplarının içine tuvaletlerini yapıyorlarmış kızlara şaka olsun diye, çocuk işte ne diyeceksin:))) birkaç defa toplantı yapıldı durum anlatıldı, çocukların afacanlıkları yüzünden sıvı sabun yetişmiyor dendi, para da toplanmadı, herkes imkanı dahilinde sıvı sabun getirsin dendi, ona bile itiraz ettiler.

Keza o zaman ilk ve ortaokul bir aradaydı, ortaokul çağındaki kızlar çok özür dilerim pedlerini sifon içlerine atıyormuş, sifonlar tıkandı, yine veli toplantısı yapıldı velilerde tık yok.
Sıvı sabunların ve sifonların o hale gelmesi bizim çocuklar yüzündense ben o sorumluluğu alır üstüme düşeni yaparım, ki sırf sabun sorunu yüzünden okula sıvı sabunda yolladık, kızımın yanına sıvı sabun, hijyenik mendillerden de koydum, ayrıca okul hizmetlisinin sabahtan akşama kadar o tuvaletler için ne kadar çalıştığını da görüyordum lakin veliler hem çocuklarını ikaz etmiyor hem de bal dök yala tuvalet bekliyorlardı, hizmetlininki de can yani, içine tuvalet yapılmış sabunlukları temizlemek, sifonlardan kirli pedleri çıkarmak herkesin harcı değil.
 
Laf lafı açıyor yine örnek vereceğim, kızım o vakitler ilkokula gidiyor, tuvaletlerde önce el sabunu kalıpları vardı, ki kızım tuvalet ve kişisel hijyen konusunda biraz hassastır, kolay kolay okulda wcye girmezdi, çok sıkışınca girdiğinde de hep şikayet ederdi, anne erkekler bizim tuvaletteki sabunları alıp koridorda maç yapıyor diye, sonra mecbur sıvı sabuna dönüldü, onda da afacan erkek çocukları sandalye tepesine çıkıp sıvı sabun kaplarının içine tuvaletlerini yapıyorlarmış kızlara şaka olsun diye, çocuk işte ne diyeceksin:))) birkaç defa toplantı yapıldı durum anlatıldı, çocukların afacanlıkları yüzünden sıvı sabun yetişmiyor dendi, para da toplanmadı, herkes imkanı dahilinde sıvı sabun getirsin dendi, ona bile itiraz ettiler.

Keza o zaman ilk ve ortaokul bir aradaydı, ortaokul çağındaki kızlar çok özür dilerim pedlerini sifon içlerine atıyormuş, sifonlar tıkandı, yine veli toplantısı yapıldı velilerde tık yok.
Sıvı sabunların ve sifonların o hale gelmesi bizim çocuklar yüzündense ben o sorumluluğu alır üstüme düşeni yaparım, ki sırf sabun sorunu yüzünden okula sıvı sabunda yolladık, kızımın yanına sıvı sabun, hijyenik mendillerden de koydum, ayrıca okul hizmetlisinin sabahtan akşama kadar o tuvaletler için ne kadar çalıştığını da görüyordum lakin veliler hem çocuklarını ikaz etmiyor hem de bal dök yala tuvalet bekliyorlardı, hizmetlininki de can yani, içine tuvalet yapılmış sabunlukları temizlemek, sifonlardan kirli pedleri çıkarmak herkesin harcı değil.
Ki zaten bu onun işi de değil. Ailenin işi. Aile gereken eğitimi çocuğuna verecek yapmamasını tembihleyecek. Çıkarınca ne olacak, çocuklar temizlendiğini görünce yine aynı pisliği yapmaya devam edecek. Yani bırakalım pis kalsın çocuklar ne olduğunu anlasın diyeceğim ama yapmayanlara yazık, başka afacan çocukların cezasını neden onlara yükleyelim. İşte veliler böyle abla. Öğretmen değilim ama öğretmenlerin halini anlıyorum. Çoğu veli "parasız eğitim, bedava eğitim. Devlet veriyor biz niye verelim para" mantığında olduğu için olan çocuklara oluyor. Hiç karşılaşmadım ama yazını okuyunca midem kalktı, o kız çocuklarının yerinde olmak istemezdim. O çocukların şimdiki hallerini de merak etmiyor değilim. :D
 
Yorumlara istinaden yazma ihtiyacı hissettim.
Sene başında öğretmenler eğitim, öğretime hazırlık ödeneği alırlar doğru. Bu sere 1100 falandı herhalde.
Ama bu ödenek öğretmenin kendini yeni eğitim ,öğretim yılına hazırlasın diye verilir. Öğrencilere harcasın diye değil.Oyle olsa maas hesabına değil, okul hesabına öğretmen adına yatar. Öğretmen harcamalarının faturasını götürüp parayı çekerdi .
Bu ödenek yeni birsey degil çok önceleri olan birsey.
Eskiden öğretmenler , ogrencilerinin karşısına ogretmene yakışır sekilde çıksın diye 2 takım elbise , ayakkabı , kırtasiye verilirmis .
Sonra takım elbise kumaşı, kırtasiyeye evrilmis. En son para şeklinde alıyorlar.
Ve emin olun o paradan fazlası bizden çıkıyor. Ben kendimi feda ediyorum , veli feda ediyor. Fedakar olalım da kârı kim ediyor.
 
Yorumlara istinaden yazma ihtiyacı hissettim.
Sene başında öğretmenler eğitim, öğretime hazırlık ödeneği alırlar doğru. Bu sere 1100 falandı herhalde.
Ama bu ödenek öğretmenin kendini yeni eğitim ,öğretim yılına hazırlasın diye verilir. Öğrencilere harcasın diye değil.Oyle olsa maas hesabına değil, okul hesabına öğretmen adına yatar. Öğretmen harcamalarının faturasını götürüp parayı çekerdi .
Bu ödenek yeni birsey degil çok önceleri olan birsey.
Eskiden öğretmenler , ogrencilerinin karşısına ogretmene yakışır sekilde çıksın diye 2 takım elbise , ayakkabı , kırtasiye verilirmis .
Sonra takım elbise kumaşı, kırtasiyeye evrilmis. En son para şeklinde alıyorlar.
Ve emin olun o paradan fazlası bizden çıkıyor. Ben kendimi feda ediyorum , veli feda ediyor. Fedakar olalım da kârı kim ediyor.

O konu birbirine girdi. Kirtasiye odenegi var diyenlerden biri de benim.

Ama bunu tutup o parayla cocuklara fotokopi ceksin parasini ordan harcasin diye demedim. Elbetteki cocuklara haracayagi kartonu kagidi fotokopi ucretini verecegiz.

Ama hem burdaki bazi uyeler hem ogretmen demis ki ben sahsi yazicimi kullanmak zorunda değilim. Evinden alacagi gunluk 3_4 sayf ciktinin da hesabını yapmamali bir öğretmen. Cogaltma kisminda zaten veli vermek zorunda. Gunluk evinden aldiginin kartusun de hesabini yaparsa o zaman da ödenek hatirlatilir.

O zaman ben ayakkabimi da sizin icin eskitmek zorunda degilim desin ayakkabi masrafini da veliye eklesin boyle bir sey olabilir mi. Ya da ben sira beklemek istemiyorum sinifima fotokopi makinesi istiyorum diye bir anlayis olabilir mi. Bu senin isinin parcasi. Yarim saat erken gelip fotokopi cekmek bu kadar zor mu. Kimse cocuklara cekecegi fotokopinin parasını maasindan odeneginden versin demiyor.

Elmayla armut karisti hep. Burda itiraz edilen hem bu konu sahibinin ogretmenin de oldugu gibi hem de her okulda cikan bir iki ogretmen de oldugu gibi bazisinin nasil olsa veli veriyor diye asiri isteklerde bulundugu. Ogretmen fotokopi cekerken zahmet çekmesin diye 50tl bile olsa fazladan para vermek zorunda olamaz bir veli. Durumu olsun olmasin farketmez. Okul yazicisini yada kendi yazicisini kullanmak istemiyor diye illa sifir yazici almak zorunda degil yine kimse.
 
Laf lafı açıyor yine örnek vereceğim, kızım o vakitler ilkokula gidiyor, tuvaletlerde önce el sabunu kalıpları vardı, ki kızım tuvalet ve kişisel hijyen konusunda biraz hassastır, kolay kolay okulda wcye girmezdi, çok sıkışınca girdiğinde de hep şikayet ederdi, anne erkekler bizim tuvaletteki sabunları alıp koridorda maç yapıyor diye, sonra mecbur sıvı sabuna dönüldü, onda da afacan erkek çocukları sandalye tepesine çıkıp sıvı sabun kaplarının içine tuvaletlerini yapıyorlarmış kızlara şaka olsun diye, çocuk işte ne diyeceksin:))) birkaç defa toplantı yapıldı durum anlatıldı, çocukların afacanlıkları yüzünden sıvı sabun yetişmiyor dendi, para da toplanmadı, herkes imkanı dahilinde sıvı sabun getirsin dendi, ona bile itiraz ettiler.

Keza o zaman ilk ve ortaokul bir aradaydı, ortaokul çağındaki kızlar çok özür dilerim pedlerini sifon içlerine atıyormuş, sifonlar tıkandı, yine veli toplantısı yapıldı velilerde tık yok.
Sıvı sabunların ve sifonların o hale gelmesi bizim çocuklar yüzündense ben o sorumluluğu alır üstüme düşeni yaparım, ki sırf sabun sorunu yüzünden okula sıvı sabunda yolladık, kızımın yanına sıvı sabun, hijyenik mendillerden de koydum, ayrıca okul hizmetlisinin sabahtan akşama kadar o tuvaletler için ne kadar çalıştığını da görüyordum lakin veliler hem çocuklarını ikaz etmiyor hem de bal dök yala tuvalet bekliyorlardı, hizmetlininki de can yani, içine tuvalet yapılmış sabunlukları temizlemek, sifonlardan kirli pedleri çıkarmak herkesin harcı değil.

Bizim okulumuzda güvenlik görevlisi mevcut, kaydını yaptırıp, ziyaretçi kimliğini takmadan içeri almazlar seni. Tekli öğretim ve çocukların öğle yemeği saati var. Veliler önce çocuklar kantinden sağlıksız şeyler yemesin, yemek getirelim dediler. Müdür tamam ama kapıdan teslim edin dedi. Zira 1500 kişilik okulda ortalama 500 veli yemek getirse hem kargaşa hem güvenlik problemi olur. Sonra kapıya kadar gelen içeriye niye giremiyoruz diye görevliyle kavga etti. İçeriye alındılar bir kaç olay yaşanınca, niye güvenlik işini yapmıyor dediler. Kimide ben çalışıyorum, her gün annesi gelen çocuğu görünce benim çocuğum imreniyor dedi. O zaman çocuklarınızın yanına yemek koyun dendi, soğur yenmez diye sesler yükseldi.

Çocukların öğle tatilinde dışarı çıkması yasaktı, veli kontrolünde çıkabilir dediler. Çocukların ebeveyni gibi davranıp 2-3 TL karşılığı onları güvenlikten geçiren, bunu kendine iş edinen asalaklar ortaya çıktı. Okul bunu tespit etti, yasakladı müdüre kantinle iş ortağı, alışveriş ordan olsun diye yapıyor dendi. Çocukların yemek ve güvenlik problemi için hangi adım atılsa hep bir konuda muhalefet olanlar ve art niyetliler çıktı ortaya.

Aslında herkes üstüne düşeni layıkıyla yapsa, şikayetini ederken benmerkezci davranmasa, adaletli olsa bırakın okulu dünya da bile sorun çıkmaz.

Kimisi özel okul mu orası demiş. Özel okul fiyatlarından haberleri yok sanırım. Özel okulda ki çocukların eğitiminde kullandığı meteryalleri, sırf öğrencilerinin şartlarını iyileştirmek için 200-300 TL ile elde etmeye çalışan öğretmen varsa ben şikayet değil, tebrik ederim.
 
Back