Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Görevini kötü yapan her yerde her meslekte var. Bu foruma en az 5-6 yorum yaptım hangisinde bu üslubu alkışladım ki. Geçen sene bir haber okumuş, dehşete kapılmıştım. Bir köyde öğretmen kız çocuklarını senelerce taciz ediyor. O kızlar büyüyor, çocuklarını bile taciz ediyor pislik. Bu olayı yine bir öğretmen ortaya çıkarıyor. Bütün köyle konuşup şikayetçi olmalarını sağlıyor. Kötü eskiden de vardı, şimdi de var. Ne yapalım dünyaya mı küselim, yada hepsine tü kaka mı diyelim. Ben yaşadığım. bildiğimi yazdım. taraf tutmadan. Tekrar okuyun bence, benzer şeyleri düşündüğümüz yerler var.
Yani haklısın.Gereksiz cunku gercekten. Tamir ettirmek varken kaldir at yenisi gelsin demek bence cok gereksiz.
Her sene mutlaka durumu olmayan ogrencilerimin malzeme listesini ben alirim. Ya da almak isteyen yakinlarim varsa onlara soylerim. Genelde de buluyorum birkac hayirsever kuzen,amca ,dayi falan sagolsunlar Gizliden annesine veririm malzemeleri. Onlar almis gibi getirsinler okula diye. Soyleyince kalem kalem yaziyorsun diyorlar. Ama laf acilinca soyluyorum iste. Bunu yapan bir tek ben de degilim. Cogu arkadasim boyle benim. Olmayana vermek gerek. Elinden geleni yapmak gerek.
Ahdim var. 2 sene sonra dogu gorevim bitiyor. Batida gittigim okulda mutlaka bir kardes okul bulacagim. Cunku buna gercekten cok ihtiyac var.
Eğitim için.Adamlar durduk yere mobilya, yazici vs diyerek bilgi vermeden cuma gunune kadar para istemisler konu sahibinin derdi buydu. Olayi kaynak kitaba kim getirdi : d hala kaynak kitap mevzusu donuyor. Birisi de 800liralik kaynak kitap alindigini soylemis. bazi seyleri sorgulayin bence. Ilkokulda 800liraya ne kaynagi aliyorsunuz siz : )
Ayrica ogretmenim diyenlerin turkceleri cok kotu. Daha cok kaynak kitap alip calismalari lazim.. aylik butce ayirsinlar.
O taşıma işi kötü ve manasız oluyor ama veliler kendi sınıflarına yapılan dolabı istiyor, çocukları 2.,3. Sınıfa başladığında hangi sınıfa taşınacaklarsa dolaplarda o sınıfa taşınsın istiyorlar, neden çocuğum başkasının dolabını kullansın diyorlar, sınıfınızda 20 çocuk varsa hepsinin dolabı kendine özel oluyor, kilitli anahtarlı, veliler çocuklarının dolabını benimsiyor, ayrıldıkları sınıfta bırakmak istemiyor, bizde de oradan oraya taşınmıştı Garip ama gerçek.Benim vaktim olmadığı için gidemedim. Komşum gitti konuştu. Aynı şeyler söylenmiş. Eskidi, sınıftan sınıfa taşırken yıprandı vs demişler. Her sınıfa dolap yapılıyorsa niye taşınıyor çözemedim.
Zaten beni sinirlendiren bu emir verici, kaale almama tavrı.
Ben dünyaya küs demedim. Mevcut durum böyle olabilir fakat herseyin bir yol, nizami vardir. Veliden para istenilcekse, bununda bir yolu var. "Yok MECBUR o, manikür yerine, cocuguna ödesin, cocuguna" diye bir tutum olamaz.
Ki o veli kimseye kendi kisisel harcamalarini aciklamak zorunda degil. Sirf biraz daha fazla para kazaniyor diye, hemen en cok para o ödemek zorunda degil, zira para zor kazaniliyor. Ayni sekilde parasi olmayan ebeveynleri asaglik kompleksine sokuyor bu. "Bizde o para yok hocam" demek ne kadar zor haberin varmi? Ki bak bu konuda veliler "gerekirse borc alirim" diyorlar. Zamanda yok, ille bu cuma'ya hal olmasi lazimmis.
Ki o kadar cok opsyon varki, pilav günü yapilabilir, cocuklar ile piyes hazirlanabilir (öyle özel kiyafet gerekmeden), ebeveynler yemek günü yapip, cesitli memleket/ kültürlerden yemek yapip satabilirler,.. Yani para damlayarakta daha güzel bir sekilde toplanabilirdi.
Onu gectim, ebeveynler ile toplanti yapip, en acil gerekenler konusulabilir. Velilerden biri atiyorum marangoz olabilir, yada ucuz bir tanesini taniyabilir, eski bir printer evinde bulunmus olabilir,...
Yani veli ile bir takim olunabilir. Kötü bir durumdan en iyi isi ortaya koymayi gayret edilebilir. Ancak bu durumda yapilmadi. Velileri mecbur tutuyorlar "otur öde" diyorlar basitce. Cok yazik, cok.
Gereksiz harcama çıkaran okullarda var elbette, çocukların gerçek ihtiyaçları dışındakiler zorla dayatılmamalı, bir ihtiyacı dile getirirken ki üslup da önemli tabii ama ben işin veli tarafından bakıyorum, imkanı olmayan veliler müstesna, ihtiyaçları karşılayabilecek velilerinde bazıları suya sabuna karışmak istemiyor, herşeyi okuldan bekliyor.Yani haklısın.
Eskiyen eşyayı tamir ettirip kullanmak yerine yenisini alıp velilerden bunun için para istemek aşırı lüks. Bizim okulda her sene projeksiyon bozulurdu. Bir kere bile bize projeksiyon alacağız çıkarın paraları demediler. Koltuk alacağız para verin demediler. Çünkü öğretmenin oturacağı koltuğu biz neden ödeyelim. Bu bana abartı geliyor. Valla ne varsa eskilerde var, şimdi herkes de bir tüketim çılgınlığı gidiyor, herşeyin en iyisi olsun en yenisi en markası olsun. Hep bana hep banacı millet ve aşırı bencil bir hareket bu. Seni tebrik ediyorum gerçekten. Ne güzel kalplisin. Umarım hakettiğini aradığını bulursun. Kalbinin ekmeği ye canım :)
Ben dünyaya küs demedim. Mevcut durum böyle olabilir fakat herseyin bir yol, nizami vardir. Veliden para istenilcekse, bununda bir yolu var. "Yok MECBUR o, manikür yerine, cocuguna ödesin, cocuguna" diye bir tutum olamaz.
Ki o veli kimseye kendi kisisel harcamalarini aciklamak zorunda degil. Sirf biraz daha fazla para kazaniyor diye, hemen en cok para o ödemek zorunda degil, zira para zor kazaniliyor. Ayni sekilde parasi olmayan ebeveynleri asaglik kompleksine sokuyor bu. "Bizde o para yok hocam" demek ne kadar zor haberin varmi? Ki bak bu konuda veliler "gerekirse borc alirim" diyorlar. Zamanda yok, ille bu cuma'ya hal olmasi lazimmis.
Ki o kadar cok opsyon varki, pilav günü yapilabilir, cocuklar ile piyes hazirlanabilir (öyle özel kiyafet gerekmeden), ebeveynler yemek günü yapip, cesitli memleket/ kültürlerden yemek yapip satabilirler,.. Yani para damlayarakta daha güzel bir sekilde toplanabilirdi.
Onu gectim, ebeveynler ile toplanti yapip, en acil gerekenler konusulabilir. Velilerden biri atiyorum marangoz olabilir, yada ucuz bir tanesini taniyabilir, eski bir printer evinde bulunmus olabilir,...
Yani veli ile bir takim olunabilir. Kötü bir durumdan en iyi isi ortaya koymayi gayret edilebilir. Ancak bu durumda yapilmadi. Velileri mecbur tutuyorlar "otur öde" diyorlar basitce. Cok yazik, cok.
Tabiki öyle.Gereksiz harcama çıkaran okullarda var elbette, çocukların gerçek ihtiyaçları dışındakiler zorla dayatılmamalı, bir ihtiyacı dile getirirken ki üslup da önemli tabii ama ben işin veli tarafından bakıyorum, imkanı olmayan veliler müstesna, ihtiyaçları karşılayabilecek velilerinde bazıları suya sabuna karışmak istemiyor, herşeyi okuldan bekliyor.
Örnek vereyim bizim buraya 2 yıl evvel geniş bir alana ortaokul yapıldı, içinde eksikler var mıydı bilemiyorum ama bahçe duvarları kalıplarla döküldü, çiğ beton görüntüsünde kaldı, bahçeye çocuklar için spor alanı yapmak istediler, sanırım velilerden olumlu yanıt alamadılar ki, o okula giden çocukların çoğunun babası ya müteahhit veya emlakçı, durumu olmayan çocuk sayısı az.
Müteahhit ve emlakçı babalar çok rahatlıkla o bahçe duvarlarını boyatır, bahçeye de çocuklara spor alanı yapabilirlerdi ama öğretmenler kendi imkanlarıyla nalburdan boya aldı ve bahçe duvarlarını dersleri olmadığı saatlerde çocuklardan da yardım alarak kendileri boyadı, bahçeye de yine kendi elleriyle direkler dikip voleybol filesi ve basketbol potası koydular, o çiğ beton görüntüsünden kurtulan bahçe duvarları rengarenk haliyle çok daha güzel oldu, bir okul olduğu daha çok anlaşılıyor, önünden geçerken öğretmenlerin elinde fırça ve boya kutularını görmek ne güzel uğraşıyorlar helal olsun dedirtse de velilere de kızdım zira isteseler yapabilecek düzeydeler.
Ben yalnızca öğretmenlere yüklenilmesine üzülüyorum, arada birkaç tane zorluk çıkaran öğretmen yüzünden sanki topyekün hepsi aynı kefeye konuyor gibi, oysa bence öğretmenlerde mesleklerini aşkla devam ettirebilmeleri için teşvik edilmeli, takdir edilmeli diye düşünüyorum.
Kaynak kitap demişsiniz, imkanı olmayanlar için bir şey diyemem haklıdırlar lakin kaynak kitaba verdiğim tek kuruşa acımadım, ben de kaynak kitaplarla eğitim almıştım ve hayattaysa o mübarek ellerinden öperim, vefat ettiyse Allah gani gani rahmet eylesin, ilkokul öğretmenim zehir gibi bir eğitimciydi, çocukları en iyi şekilde hazırlayan hep daha fazlasını öğreten bir idealistti, sayesinde ortaokulu ilkokulda ondan öğrendiğim bilgilerle çok rahat bir şekilde okumuştum ve ortaokul öğretmenlerim dahi öğretmenimi bizi böyle yetiştirdiği için takdir etmişti.
Laf lafı açıyor yine örnek vereceğim, kızım o vakitler ilkokula gidiyor, tuvaletlerde önce el sabunu kalıpları vardı, ki kızım tuvalet ve kişisel hijyen konusunda biraz hassastır, kolay kolay okulda wcye girmezdi, çok sıkışınca girdiğinde de hep şikayet ederdi, anne erkekler bizim tuvaletteki sabunları alıp koridorda maç yapıyor diye, sonra mecbur sıvı sabuna dönüldü, onda da afacan erkek çocukları sandalye tepesine çıkıp sıvı sabun kaplarının içine tuvaletlerini yapıyorlarmış kızlara şaka olsun diye, çocuk işte ne diyeceksin:))) birkaç defa toplantı yapıldı durum anlatıldı, çocukların afacanlıkları yüzünden sıvı sabun yetişmiyor dendi, para da toplanmadı, herkes imkanı dahilinde sıvı sabun getirsin dendi, ona bile itiraz ettiler.Tabiki öyle.
Ben bütün öğretmenleri kapsayan bir yazı yazmadım zaten abla. Kimi öğretmen var bir kuruş harcamıyor maaşından, ki haklıdır o onun helaliyle hakkıyla kazandığı paradır. Ama kimi öğretmen de maaşının yarısını okula çocuklara harcar. Ben iki türlüsüne de denk geldim. Kaynak kitabı durumu olmayan 10 çocuğa hediye eden de vardı, kendi kullanacağı tahta kalemini tebeşirini öğrencilerine aldıran öğretmen de. İki türlüsü de var yani.
Ama velilerin çoğu genel olarak okula para mı verilir görüşünde. Bende bir ara sorgulardım yalan yok. Hatta vermeyen öğrenciler veren arkadaşlarımıza "enayi" derdi ilkokulda. Ama böyle değil, o para bir müdürün ya da öğretmenin tatil parasına, lüksüne ya da atıyorum yemeğine gitmiyor. Bizim peçete ize sabunu muza tahta kaleminize, hijyeni ize falan gidiyor. Okula gelip püü buralar çok pis diye söylenmesini biliyorlar ama para vermiyorlar. Ne bileyim bana yanlış geliyor, ben kendimininkini de kardeşiminkini de veriyorum, daha yeni okul aidatı fotokopi temizlik parası adı altında para verdim. Ama gözüme değmiyor çünkü kardeşime gidiyor. Ben vermesem o vermese o okulun hali, temizliği, çalışanların maaşı ne olacak diye düşünen yok.
Kaynak kitap konusunda çok emin olamıyorum, tek kızdığım nokta kaynak kitap isteyen öğretmenler değil de milli eğitim. Keşke kitaplar daha öğretmenlerin istediği gibi hazırlansa. Zira çoğu öğretmen kaynak kitap alıp mebin kitabından işlemiyor özellikle bu yıl lgs olduğu için bizim altıklarımız hocanın istedikleri vs Bi dünya kitap aldım daha da bugün alacağım. Ama o da gözüme değmiyor zira çocuk lise sınavına girecek, bir şekilde sağlam bir temel oluşturmak ve çocukların sınavlarda başarılı olmaları için kitap isteniyor, yani her türlü benim kardeşim ve biz uzun vadede karlı çıkıyoruz.
Ki zaten bu onun işi de değil. Ailenin işi. Aile gereken eğitimi çocuğuna verecek yapmamasını tembihleyecek. Çıkarınca ne olacak, çocuklar temizlendiğini görünce yine aynı pisliği yapmaya devam edecek. Yani bırakalım pis kalsın çocuklar ne olduğunu anlasın diyeceğim ama yapmayanlara yazık, başka afacan çocukların cezasını neden onlara yükleyelim. İşte veliler böyle abla. Öğretmen değilim ama öğretmenlerin halini anlıyorum. Çoğu veli "parasız eğitim, bedava eğitim. Devlet veriyor biz niye verelim para" mantığında olduğu için olan çocuklara oluyor. Hiç karşılaşmadım ama yazını okuyunca midem kalktı, o kız çocuklarının yerinde olmak istemezdim. O çocukların şimdiki hallerini de merak etmiyor değilim.Laf lafı açıyor yine örnek vereceğim, kızım o vakitler ilkokula gidiyor, tuvaletlerde önce el sabunu kalıpları vardı, ki kızım tuvalet ve kişisel hijyen konusunda biraz hassastır, kolay kolay okulda wcye girmezdi, çok sıkışınca girdiğinde de hep şikayet ederdi, anne erkekler bizim tuvaletteki sabunları alıp koridorda maç yapıyor diye, sonra mecbur sıvı sabuna dönüldü, onda da afacan erkek çocukları sandalye tepesine çıkıp sıvı sabun kaplarının içine tuvaletlerini yapıyorlarmış kızlara şaka olsun diye, çocuk işte ne diyeceksin:))) birkaç defa toplantı yapıldı durum anlatıldı, çocukların afacanlıkları yüzünden sıvı sabun yetişmiyor dendi, para da toplanmadı, herkes imkanı dahilinde sıvı sabun getirsin dendi, ona bile itiraz ettiler.
Keza o zaman ilk ve ortaokul bir aradaydı, ortaokul çağındaki kızlar çok özür dilerim pedlerini sifon içlerine atıyormuş, sifonlar tıkandı, yine veli toplantısı yapıldı velilerde tık yok.
Sıvı sabunların ve sifonların o hale gelmesi bizim çocuklar yüzündense ben o sorumluluğu alır üstüme düşeni yaparım, ki sırf sabun sorunu yüzünden okula sıvı sabunda yolladık, kızımın yanına sıvı sabun, hijyenik mendillerden de koydum, ayrıca okul hizmetlisinin sabahtan akşama kadar o tuvaletler için ne kadar çalıştığını da görüyordum lakin veliler hem çocuklarını ikaz etmiyor hem de bal dök yala tuvalet bekliyorlardı, hizmetlininki de can yani, içine tuvalet yapılmış sabunlukları temizlemek, sifonlardan kirli pedleri çıkarmak herkesin harcı değil.
Yorumlara istinaden yazma ihtiyacı hissettim.
Sene başında öğretmenler eğitim, öğretime hazırlık ödeneği alırlar doğru. Bu sere 1100 falandı herhalde.
Ama bu ödenek öğretmenin kendini yeni eğitim ,öğretim yılına hazırlasın diye verilir. Öğrencilere harcasın diye değil.Oyle olsa maas hesabına değil, okul hesabına öğretmen adına yatar. Öğretmen harcamalarının faturasını götürüp parayı çekerdi .
Bu ödenek yeni birsey degil çok önceleri olan birsey.
Eskiden öğretmenler , ogrencilerinin karşısına ogretmene yakışır sekilde çıksın diye 2 takım elbise , ayakkabı , kırtasiye verilirmis .
Sonra takım elbise kumaşı, kırtasiyeye evrilmis. En son para şeklinde alıyorlar.
Ve emin olun o paradan fazlası bizden çıkıyor. Ben kendimi feda ediyorum , veli feda ediyor. Fedakar olalım da kârı kim ediyor.
Laf lafı açıyor yine örnek vereceğim, kızım o vakitler ilkokula gidiyor, tuvaletlerde önce el sabunu kalıpları vardı, ki kızım tuvalet ve kişisel hijyen konusunda biraz hassastır, kolay kolay okulda wcye girmezdi, çok sıkışınca girdiğinde de hep şikayet ederdi, anne erkekler bizim tuvaletteki sabunları alıp koridorda maç yapıyor diye, sonra mecbur sıvı sabuna dönüldü, onda da afacan erkek çocukları sandalye tepesine çıkıp sıvı sabun kaplarının içine tuvaletlerini yapıyorlarmış kızlara şaka olsun diye, çocuk işte ne diyeceksin:))) birkaç defa toplantı yapıldı durum anlatıldı, çocukların afacanlıkları yüzünden sıvı sabun yetişmiyor dendi, para da toplanmadı, herkes imkanı dahilinde sıvı sabun getirsin dendi, ona bile itiraz ettiler.
Keza o zaman ilk ve ortaokul bir aradaydı, ortaokul çağındaki kızlar çok özür dilerim pedlerini sifon içlerine atıyormuş, sifonlar tıkandı, yine veli toplantısı yapıldı velilerde tık yok.
Sıvı sabunların ve sifonların o hale gelmesi bizim çocuklar yüzündense ben o sorumluluğu alır üstüme düşeni yaparım, ki sırf sabun sorunu yüzünden okula sıvı sabunda yolladık, kızımın yanına sıvı sabun, hijyenik mendillerden de koydum, ayrıca okul hizmetlisinin sabahtan akşama kadar o tuvaletler için ne kadar çalıştığını da görüyordum lakin veliler hem çocuklarını ikaz etmiyor hem de bal dök yala tuvalet bekliyorlardı, hizmetlininki de can yani, içine tuvalet yapılmış sabunlukları temizlemek, sifonlardan kirli pedleri çıkarmak herkesin harcı değil.