Gerçekten çok etkileyici bir zayıflama öyküsü.
İçinde ne diyetisyen lafı geçiyor,ne ölümüne yapılan sporlar...İnsanın beynini nelere taktığını,aslında nasıl olması gerektiğini gösteriyor bizlere.
Ben de kilodan muzdarip bir insanım.Diyetisyene gittim,kilo verdim,sıkıldım geri bıraktım.Kendim yaptım,sıkıldım,geri bıraktım.Hiç kafamdan rejim/diyet mantığını atmamışım ki...Sadece 1 dilim olacak,bir kibrit kutusu olacak.Aman çok karpuz yeme kilo yapar.
Normal kiloda bir insanın yediğinin yarısını yememe rağmen,onlar kilolarını korudular,ben kilo almaya devam ettim.Böyle olduğu için de sinirlendim,üzüldüm,ağladım ve daha çok yemeye devam ettim.
Ama gerçekten bu yazı şimdiye kadar okuduğum diyet hikayelerinden çok farklıydı.Çünkü yanlarında ünlü bir diyetisyenle boy boy fotoğraflarını koyan ve aslında bize diyetisyen reklamı yapan öykü değildi.
Hikayesini bizimle paylaşan arkadaşa ve bu hikayeyi buraya taşıyan arkadaşa çok teşekkür ederim.
Ben de hemen hemen yüz kilo olmuşumdur.Bundan 5 sene öncesine kadar 60 kilo olduğumu biliyorum.Yavaş yavaş kilo almaya başladım,aldıkça az yemeye başladım.Sonuç bu oldu arkadaşlar.
Bu saatten sonra gördüm ki;başarılamayacak bir şey değil.Bir günlükle işe başlayacağım.Tartıya çıkmaktan şu an için korkuyorum ama beynime söz geçirmeye başladıktan sonra onu da başaracağım ve inşallah istediğim kiloya ulaşacağım.