4 aylık bebekle düzenimi değiştirmeye değer mi?

Kıyafetleri, ayakkabıları var evde ceycey. Ama vermeyeceğim arabayı. Gece Allah korusun kız rahatsızlanır. Bir günü bir gününe tutmuyor bebeğin. Bir gün erken yatıyor. Bir gün 2’ye kadar uyumuyor. 4. Ayda diş çıkarmaya başlar yazıyor internette. Eşim benle babamın mezarına gelmiyor. Benimde içimden onun için birşey yapmak gelmiyor. 🙁

Benim bekar evim vardı zaten tontriko. Bir toplu iğne almadan eve geldi. Çalıştığı zamanda kazancı kendi masraflarına harcıyor. Ama bir ev geçindirmek iki kişinin sorumluluğunda olmalıdır. Bende Sabancı’nın çocuğu değilim. Eziliyorum artık.
Paketlesin eşyalarını kargoya versin. Arabayı vermemen en doğrusu.
3 senedir evliyiz tontriko. O kadar rahata alıştı ki, son 1 senede 10 kg aldı. Diyorum yürüyüş yap. Yalnız yürüyemezmiş. Hep bir bahane. Öğlen ki yemeği akşam yemeyeceğim diyeceğine bir gün de brokoli ye.
Ben ömrümce çekebileceğini sanmadım. Ben düzelir sandım. Pek çok kez ayrıldım da, o sonra yalvar yakar ağlayarak kapıma geldi.
O istanbul’da çalışsa bile önce kendi borçlarını ödeyecek. Sonra masrafları çok. Günde 2 paket sigara içen, haftada 1 büyük(sanırım öyle diyorlar 350-400 tl filan), etsiz yemek yemeyen, toplu taşıma kullanmayan adama para mı dayanır.

Bebeği sırf ben istedim diye yapmadı. Ondan eminim. Kendide baba olmak istiyordu. Gece hayatında çalıştığı için günübirlik ilişkiler yaşıyordu. Bir insanın 40 yaşına kadar hiç uzun süreli ilişkisi, nişanı filan olmaz mı? Buralardan anlamalıydım ben. Biz evlendiğimizde benim kendime ait evim vardı. O annesiyle yaşıyordu. Yani bekarken ben kendi evimin reisiydim, onun yaşadığı evin reisi annesiydi. Hiçbir zaman fatura ödemek, kira ödemek gibi sorumlulukları olmamış. Evet 22 senedir çalışmış. Çok güzel paralarda kazanmış. Ama eline ne geçerde harcamış.
Para harcamaktan kolay ne var? Herkes bilir. Ama bir evin geçimi de kolay olmuyor. Hele ki bebekle beraber masrafımızda çok arttı. Mobilyasıydı, kıyafetiydi, mamasıydı, beziydi. Baba ise o da bir zahmet bunların ucundan tutsun. Yapamıyorsa da bana gölge etmesin. Ben çocuğuma yeterim. Onu hiç bir zaman eksik hissettirmem.
Araba kiralarım diyor. Rahatından asla ödün vermiyor.
Parası senden çıkmayacaksa araba da kiralayabilir hiç sorun değil. Bu adam hiç sorumluluk almamış ki, hep evin ergen oğlu olarak yaşamış, dünyadan haberi yok, baba olmayı da bebeği uzaktan seyretmek sanmış belli ki.
 
@Vatkenaydusamtayms konunuzu açtığınızdan beri tüm yorumlarınızı okuma imkanı bulamasam da biraz okudum ve bu saate kadar yazmakla yazmamak arası direndim doğrusu çünkü zorlu bir tedavi süreci, hamilelik, doğum derken hassas bir dönemdesiniz, kadınların duygusal olarak yıprandığı zamanlarda da aklımdan geçenleri paldır küldür yazmaktan hoşlanmıyorum ama eşinizin evladına harcamak varken kredi çekip saç ektirdiğini ıphone aldığını okuyunca dayanamadım.

Seviyorsunuzdur sevginize bir şey diyemem ama cebindeki parayı önce çocuğu için harcamayanlara da tahammülüm yoktur, zevk için kredi çekenleriyse hiç anlamıyorum.

Benim için saç ekimi elzem değildir ya da ıphone almak, eğer kredi çekmem icap ediyorsa bunu çocuğum için yaparım, o yüzden kusura bakmayın ama eşiniz çocuk istemiş olabilir lakin sanki çocuğu evlenmediğinizde hadi ne zaman evleniyorsun, evlendiğinizde hadi çocuk ne zaman diyenlerin ağzını kapatmak için istemiş gibi duruyor, gerçekten çocuk isteyen biri bebeğine bir şeyler almak için çıldırır, insan hiç mi özenmez heves etmez, ilk defa baba oluyorsunuz bir bebek mağazasında gördüğünüz bir oyuncak, cicili bicili bir kıyafet, ne bileyim bayram geliyor bebekli ilk bayramda tatlı bir elbise alıp gelmek varken saç ektirmek telefon almak bencilliktir.

Özür dilerim ama eşiniz yıllarca çalışmış da olsa birilerine yaslanarak yaşamayı sevmiş, cebine giren parayı hep kendine harcamayı tercih etmiş, sorumluluk nedir bilmemiş, bu yaştan sonra da bunu öğrenebileceğini hiç sanmıyorum.

Reflüsü olan bir bebeğin başında sabahlamak varken alkol alıp fosur fosur uyuması sorumsuzluğunun ispatıdır bana göre, zira dediğiniz gibi yavrunuz sadece sizin değil onun da bir parçası, içinin titremesi gerekirken sizinle sabahlayıp hastaneye neyi varmış diye sizinle gitmesi gerekirken uyumuş.

Bence siz sabırlıymışsınız, mesela ben bekar evim olsa asla evleneceğim adamı o bekar evine damat yapmazdım, sıfırdan ev açtırırdım, fedakarlık hesabı yapmam, eşim ne kadar fedakar ben ondan daha mı fedakarım bakmam ama karşımdaki sorumluluk sahibi olacak, o sorumluluk sahibiyse ben her fedakarlığı yaparım bunun çetelesini de tutmam, siz eşinize fedakarlık yapma konusunda gel-gitler yaşıyorsunuz anladığım kadarıyla.

O sizin için Antalya'ya gelmiş, sizin İstanbul'a gitmemeniz bencillik mi diye vicdan yapıyorsunuz gibi anladım, özür dilerim fakat fedakarlık sorumluluk sahibi biri için yapılırsa kıymeti olur yoksa yaptığınız her fedakarlıktan pişmanlık duyarsınız.

Bana kalırsa eşiniz gitsin ama orada olduğu sürece size maddi destek de sağlasın, eğer bunu yapmazsa nasılsa kendi başının çaresine bakıyor deyip kazancını yerse sizin onun peşinden gitmeniz çok değil 3-5 ay sonra pişman olmanıza neden olabilir çünkü bir insan 40 yaşına kadar sorumluluk nedir öğrenmemişse o yaştan sonra değişmez.
Benzer şeyleri yazmış ve düşünmüşüz, tecrübe denen şey hep aynı yola çıkarıyor insanları. Aklın yolu bir çünkü.
Hani konu sahibi bebeğini çok seviyor demiş ya. 4 aylık benim olmayan bir bebeği dahi koklaya koklaya, içime sokarcasına sevebilirim. Canı acımasın, zarar görmesin diye özenli tutarım yada gaz sancısı çekerken kıyamaz dertlenirim.
Ama gerçek sevgi bu mudur?
Selvi Boylum Al Yazmalım filminin şu meşhur "sevgi neydi, sevgi emekti" repliği geldi aklıma.
Rahatsız olan yada gaz sancısı çeken bebeği için bir zevkinden vazgeçemeyen, onun için yapması gereken bir masrafı görmezden gelip dış görünüşü için kat be katını harcayan babanın ki gerçek sevgi mi?
Yada o sevgiyse çocuğunun mutluluğu için konfor alanından çıkabilen, tek başına sorumluluk yüklenmeyi kabul eden annenin ki ne?
 
Mune Mune hanım son noktayı koydu 😍 iyi ki yazmışsınız. Aslında sadece size özel mesaj atsaymışım da olurmuş. Bazı arkadaşlar “o senin için fedakarlık yapmış, peşinden gelmiş sıra sende” yazdı. Ben de vicdan muhasebesi yapıyordum ama Mesajınızla kafamdaki belirsizlikleri, git-gelleri tamamen bitirdiniz. 🙏🏻

Biz isteyerek ana-baba olduk. Kaldı ki bazı insanların torun sahibi olduğu yaşta ancak evlat sahibi olabildik. Bu yaşta da olgun, fedakar olamayacaksak ne anladım bu işten. Belki beni de peşinden sürüklemek istemesi bu yüzden. Kendini emniyete almak istiyor. Tek başına giderse ev açamaz. Sıkıştığı yerde faturaları ödeyecek bir karısı olmayacak.

Bizim sorunlarımızın çoğu doğuma yakın başladı. “Ben gece yarısı sancım tutar. İçme” dediğim halde içmesiyle. Doğum sonrasında da bebeğin sorumluluğunu ortak paylaşamıyor olmamızla benim tahammülüm bitti. Yoksa önceki sayfalarda bana itham edilen sırf çocuk yapmak için evlenmedim.

Benimde içimden geçen de onun tek başına gitmesi. Madem amaç para kazanmak. @ceycey0406 dedi. “Doğu’nun en ücra köşelerine kızlar çalışmaya gidiyor.” 42 yaşındaki kazık kadar adamda arkasını toplamam için 4 aylık bebeyle beni peşinde sürüklemesin. Kendine dersler çıkarırsa, o vaad etmediği şeyler konusunda ( her gün içmemek, bebeğin bakımında pay almak, maddi katkıda sağlamak, önüne gelen yemeğe itiraz etmemek, masadaki tabağı mutfağa taşımak…gibi) kendine çeki düzen verirse bende kaybettiğim hevesimi belki kazanır ve çaba harcarım. Yoksa burda bazı arkadaşların bebeğin psikolojisini düşünmüyorsun filan demelerine gerek kalmadan kendi kalan aklımı yitireceğim. 🙁

Mesajınız için çok teşekkür ederim Mune Mune hanım. Tuşlara basan parmaklarınız dert görmesin ❤️
Açık açık yazarken sizi incitecek cümlelerim olursa lütfen ikaz edin.

Eskiler torunlar daha çok sevilir derdi de altındaki manayı anlayamazdım, yeni yeni kavrıyorum desem yalan olmaz, genelde çoğumuz genç yaşta ebeveyn oluyoruz, ne olursa olsun gençliğin verdiği bir cahillik tecrübesizlik oluyor, bir yandan da hayat mücadelesi içinde olduğunuzdan ne zaman doğdu ne zaman büyüdü anlayamıyorsunuz ama olgunluğa eriştiğinizde her konuda daha bilinçli oluyorsunuz, yaşamınız bir standarda oturuyor amaçlarınıza ulaşmış oluyorsunuz, torunlar tecrübeli yaşlara denk geldiği için daha dolu dolu sevmeye vaktiniz oluyor.

Belli bir olgunluğa erişmiş insanlar çocuklarının üstüne daha çok düşüyor bana kalırsa, ne bileyim kimse yanlış anlamasın ama daha bir tatlı geliyor, daha bir bilinçli oluyorsunuz, o yüzden ben eşinizin bebeğine karşı ilgisizliğini garipsiyorum, ne bileyim 40 yaşından sonra ilk defa baba olmuşsunuz insan cidden çıldırır bebeği için, ayrıca hayat arkadaşımız kendini en çok zor zamanlarda, onlara ihtiyacımız olduğunda belli eder bence.

Eşi uykusuz kalırken vurup kafayı yatmaz, bebeği sağlık sorunu yaşarken neyi var diye merak edip doktor doktor gezer, uyumasa da kucağımda tutsam diye delirir.
Çizdiğiniz eş profilinde bunların hiçbirini göremedim, gebelik ve doğum yapmak bir hastalık hali değildir fakat anne ve bebeğin birbirine alışma, bebeğin bir adaptasyon süreci vardır, o süreçte kadından her gün 2 öğün farklı yemekler beklemek şımarıklıktır anlayışsızlıktır bana göre, önüne koyulan yemeği beğenmediyse kalkar kendi yapar, bebeğin uyumasıyla, gazıyla, altını değiştirmeyle ilgilenir her şeyi kadın yıkmaz.

Siz evin hem kadını hem erkeği olmuşsunuz, sanki kızınızın yanısıra bir de erkek çocuğunuz varmış da ona da bakıp annelik yapıyormuşsunuz gibi.

Ben maddiyata hiç kıymet vermem, 3 lira kazanabiliyordur 3 liralık harcama yaparım, 5 lira getirebiliyordur 5 liralık harcama yaparım, yoksa yoktur yavan ekmek yer şükrederim ama sorumluluklarını bilmesini isterim, cebinde 3 lira varsa hepsini kendine harcayıp beni ve çocuğunu düşünmüyorsa işte o an biter.


ceycey hanıma katılıyorum, kadın erkek demeden insanlar ekmeği için gurbete gidiyor taşı sıkıp suyunu çıkarıyor da eşine çocuklarına sorumluluklarını yerine getiriyor, bir insanın yaşadığı şehire alışamamasını imkanlarını daha kısıtlı bulmasını, daha önce içinde olduğu geniş imkanlara özlem duyup geri dönmek istemesini de anlarım, eşiniz belki İstanbul'da daha iyi bir yaşam sağlayacağını düşünüyor ki İstanbul gerçekten en azından iş konusunda daha fazla olanak sağlıyor lakin ben biraz fesat kalpli olabiliyorum çünkü hayat beni fesat düşünmeye de itti:))
İstanbul'u olanakları daha iyi olduğu için mi istiyor yoksa eski bekar hayatını özlediği orada daha bir sorumsuz olabileceği için mi istiyor, işte orasını eşinizin aklından geçenleri bilmeden söylemek zor.

Mesela İstanbul'a hep beraber gitseniz sizin iş durumunuz ne olacak? Evde çocuğunuzla mı kalacaksınız yoksa Antalya'daki işinizle aynı pozisyonda bir iş bulma şansınız var mı?
Eğer direkt evde oturmanız gerekecekse, evde oturup maddi olarak eşiniz ne getirirse ona tabii olmanız hesap sorabilme imkanınızı da kısıtlayacak otomatikman, sürekli işi bahane edip şimdikinden daha da az göreceksiniz birbirinizi.

Bilmiyorum anlattıklarınız üzerinden yola çıkıyorum da benim kafamda çok soru işareti oluşuyor, sizin de aklınızı bulandırıyorum ama aklınızda dile getiremediğiniz soru işaretleri olduğunu düşündüğümden yazıp duruyorum işte 🙄
 
Son düzenleme:
Selamlar arkadaşlar.

Bilmeyenler için 4 ay önce doğum yaptım. Rabbime şükürler olsun dünyalar güzeli bir kızım oldu. ❤️ Benim sorunum eşimle. Aslında birbirine son derece zıt, farklı yaşam tarzına ve kişiliğine sahip 2 yetişkiniz. Evlenmeden önce en büyük ortak paydamız yuva kurmak ve çocuk sahibi olmaktı.
Çocuk sahibi olmak konusunda muvaffak olabildik ama yuva kurmayı beceremiyoruz.

Hangi birini yazsam bilmiyorum ama en basitinden ben hamileyken istemememe rağmen hemen hemen her gün içmesiydi. İçip taşkınlık yapmıyor ama benim hayal ettiğim evlilik çeşidi akşam kanepede sızan bir adamla değildi.

Eşim 3 yaşındayken anne ve babası boşanmış bir çocuk. Aile nedir bilmemiş. Sevgisiz ve bencil büyümüş. Kendi ailesine dönecek olursak babasıyla seneler önce konuşmayı bırakmış. Biz evlendikten sonra annesinin zorbalıklarıyla baş edemeyince annesiyle de görüşmeyi kesti. Akabininde annesi akciğer kanserinden vefat etti. Hasta yatağında ziyarete dahi gitmedi.

Şimdi benim konuyu açma sebebim 4 aylık bebeğimle başka şehre taşınmak istememem. Biz İstanbul’da tanıştık. Evlendikten 1 sene sonra babamın vefatı, benim işlerim sebebiyle Antalya’ya taşınmak zorunda kaldık. 2 senedir Antalya’da yaşıyoruz. Eşim Antalya’da son derece mutsuzdu. Geçtiğimiz ay İstanbul’dan franchise bir restaurant zincirinin Beylikdüzü şubesinden işletme müdürlüğü teklifi geldi. “Sen gelsen de gelmesen de ben artık döneceğim” dedi. İnanın ben onun peşinden gitmek, düzenimi bozmak istemiyorum. Hele ki tüm gün 4 aylık bebekle boğuşup bir de onun kaprisine filan tahammül edemez oldum.

Sevgili arkadaşlar. Durum böyle iken sizce ne yapayım? “Sen git düzenini kur. Belki bizde arkandan geliriz mi” diyeyim. Dürüst olup aslında gitmeye hiçte niyetim olmadığını mı söyleyeyim?

Vakit ayırıp cevap yazan herkese şimdiden teşekkür ederim 🙏🏻
Tabiki eşinizle sende gideceksin
Evlilik demek birbirinize katlanmak tahammül etmek ,öyle keyfine göre hareket etme lüksün bitmiştir adamın işi para geliri nerdeyse oraya gidecek tabi evlendiğimiz adamın kültürü geçmişini kabullenip evleniyorsunuz sonra olmadı ben istemem gelmem gibi kaprislerden ortalık dul kaynıyor
Evlenmeyin o zaman yahuuu çocuklara açıyorum sonra gelsin 2 ,3 koca birden ondan çocuk doğurmaları ortalıkta mutsuz çocuklar!!
 
Benzer şeyleri yazmış ve düşünmüşüz, tecrübe denen şey hep aynı yola çıkarıyor insanları. Aklın yolu bir çünkü.
Hani konu sahibi bebeğini çok seviyor demiş ya. 4 aylık benim olmayan bir bebeği dahi koklaya koklaya, içime sokarcasına sevebilirim. Canı acımasın, zarar görmesin diye özenli tutarım yada gaz sancısı çekerken kıyamaz dertlenirim.
Ama gerçek sevgi bu mudur?
Selvi Boylum Al Yazmalım filminin şu meşhur "sevgi neydi, sevgi emekti" repliği geldi aklıma.
Rahatsız olan yada gaz sancısı çeken bebeği için bir zevkinden vazgeçemeyen, onun için yapması gereken bir masrafı görmezden gelip dış görünüşü için kat be katını harcayan babanın ki gerçek sevgi mi?
Yada o sevgiyse çocuğunun mutluluğu için konfor alanından çıkabilen, tek başına sorumluluk yüklenmeyi kabul eden annenin ki ne?
Aynen, valla karşımdaki 4 aylık bir anne ve hem bebeğiyle hem eşi evliliğiyle ilgili hassas bir dönemde olduğundan yazsam mı yazmasam mı diye düşünüp sustum ama susmayan çenem galip geldi:KK43:

Benzetme garipsenebilir fakat sorumluluk sahibi biri bırakın kanından canından olan yavrusunu, evde birlikte yaşadığı kedi köpeği için dahi çıldırıyor, bir yeri acısa aç kalsa hasta olsa ne yapacağını şaşırıyor.

Her çocuğunuzda aynı heyecanı yaşıyorsunuzdur mutlaka ama ilk bebeğin yaşattığı heyecan başka sanki, gördüğünüz her şeyi almak için, kucağınızda 2 dakika fazla durması için can atıyorsunuz.

Biz böyle hevesliyken babası bebeğe bir çift çorap dahi almayıp cebindeki parayla 70'ilk alıp geliyorsa o şişe kafasında kırmalık.
 
Aynen, valla karşımdaki 4 aylık bir anne ve hem bebeğiyle hem eşi evliliğiyle ilgili hassas bir dönemde olduğundan yazsam mı yazmasam mı diye düşünüp sustum ama susmayan çenem galip geldi:KK43:

Benzetme garipsenebilir fakat sorumluluk sahibi biri bırakın kanından canından olan yavrusunu, evde birlikte yaşadığı kedi köpeği için dahi çıldırıyor, bir yeri acısa aç kalsa hasta olsa ne yapacağını şaşırıyor.

Her çocuğunuzda aynı heyecanı yaşıyorsunuzdur mutlaka ama ilk bebeğin yaşattığı heyecan başka sanki, gördüğünüz her şeyi almak için, kucağınızda 2 dakika fazla durması için can atıyorsunuz.

Biz böyle hevesliyken babası bebeğe bir çift çorap dahi almayıp cebindeki parayla 70'ilk alıp geliyorsa o şişe kafasında kırmalık.
Mune Nihal hanım yanlıs hatırlamıyorsam dogum gıdecekken de bosanmayı dusunuyordu, o zaman ona halıyle, hele dogumunu yap, sonra dusunursun denildi, ben de demişimdir belki. Soyle baktıgımdan fevrilik degil dusunup tasınmıslık goruyorum konu sahibinde. Esi, benim kizim için Allaha sıgındıgım bir tip. Coreklen kadının hayatına, harca kendıne harcat kendıne , bebe seviyormuş, bebe sevmeye ne var.
Benim küçük patilim bile kendini sevdiriyor, ne cılveler yapıyor, o yavrunun en tatlı zamanları. Esim, cok az kazancımızın oldugu zamanlarda, cebimdeki 3 kurusla cocugumu gezdirmeye cikardim, derdi ki montun cebıne 50 TL koymuştum onu da al yanına, lazım olur. Son cep harclıgını bana verirdi. Cabayı gorunce verdiğin deger artıyor. Nihal hanımın düsüncesini cok yerinde buluyorum, oyle biri için ben düzenimi bozmazdım asla..
 
Tabiki eşinizle sende gideceksin
Evlilik demek birbirinize katlanmak tahammül etmek ,öyle keyfine göre hareket etme lüksün bitmiştir adamın işi para geliri nerdeyse oraya gidecek tabi evlendiğimiz adamın kültürü geçmişini kabullenip evleniyorsunuz sonra olmadı ben istemem gelmem gibi kaprislerden ortalık dul kaynıyor
Evlenmeyin o zaman yahuuu çocuklara açıyorum sonra gelsin 2 ,3 koca birden ondan çocuk doğurmaları ortalıkta mutsuz çocuklar!!
Süküfe teyzecim, sızler de ogullarınızı azıcık sorumluluk sahıbı yetıstırsenız de esleri yanlarında seve seve gitse. Yatırıp yediriyorsunuz, sonra ıstıyorsunuz ki eşi de aynısını yapsın. Ama yok,dul diyecekler dıye kimse hayatını yakmıyor kolay kolay. Erkekler de düsünsün cocuklarını, cocukları erık dalından mı topladık :kahve:
 
Mune Nihal hanım yanlıs hatırlamıyorsam dogum gıdecekken de bosanmayı dusunuyordu, o zaman ona halıyle, hele dogumunu yap, sonra dusunursun denildi, ben de demişimdir belki. Soyle baktıgımdan fevrilik degil dusunup tasınmıslık goruyorum konu sahibinde. Esi, benim kizim için Allaha sıgındıgım bir tip. Coreklen kadının hayatına, harca kendıne harcat kendıne , bebe seviyormuş, bebe sevmeye ne var.
Benim küçük patilim bile kendini sevdiriyor, ne cılveler yapıyor, o yavrunun en tatlı zamanları. Esim, cok az kazancımızın oldugu zamanlarda, cebimdeki 3 kurusla cocugumu gezdirmeye cikardim, derdi ki montun cebıne 50 TL koymuştum onu da al yanına, lazım olur. Son cep harclıgını bana verirdi. Cabayı gorunce verdiğin deger artıyor. Nihal hanımın düsüncesini cok yerinde buluyorum, oyle biri için ben düzenimi bozmazdım asla..
Anlattığın detayları bilmiyordum Deniz, şiddet, aldatma vs gibi büyük sorunlar olmadıkça ortadan bodoslama dalıp öyle yapın şöyle yapın demek de istemiyorum aslında :KK43: herkes farklı, herkesin eşine evliliğine gösterdiği toleranslar farklı, benim tahammül edemeyeceğim şeylere başkası olur böyle şeyler diyebiliyor.

Bilmiyorum da umarım haklarında en hayırlısı ne ise o olur, sonuçta 40'lı yaşlarda olgun insanlar.
 
Anlattığın detayları bilmiyordum Deniz, şiddet, aldatma vs gibi büyük sorunlar olmadıkça ortadan bodoslama dalıp öyle yapın şöyle yapın demek de istemiyorum aslında :KK43: herkes farklı, herkesin eşine evliliğine gösterdiği toleranslar farklı, benim tahammül edemeyeceğim şeylere başkası olur böyle şeyler diyebiliyor.

Bilmiyorum da umarım haklarında en hayırlısı ne ise o olur, sonuçta 40'lı yaşlarda olgun insanlar.
Benim çocuklarım ergen yaşlarda. Çok genç anne oldum tecrübesizdim ama babaları yaramazlıklarına sert tepki verdiğinde yada nedenini anlatmadan hayır dediğinde bile uyaran, gerekirse tartışan bir anneydim. Çocuğu bir hata yaptığında elinin tersiyle ağzına vurabilen bir anne için benim tavrım gereksiz ve abartıydı. "Ne olmuş bağırdıysa oda babası tartışmaya yer arıyorsun" eleştirisi bile aldım.

Geçenlerde benden yaşça küçük, çocuğu 3 yaşlarında olan bir anneyle sohbet ettik. Kendisi evde yokken ve kızlarıyla eşinin ilgilenmesi gereken bir günde çocuk dışarı montsuz çıkmak için huysuzlanmış, ağlamış. Baba anlatmış ama sakinleştirememiş dışarı o şekilde çıkmasın diye kapının üst demirini kilitlemiş. Kız eve geldiğinde bunu neden yaptığı konusunda bir miktar tartışmışlar. İlk duyduğumda bana da gereksiz bir tepki gibi geldi. "Çocuk üşüyüp hasta olsa daha mı iyi, bende kapıyı kilitler evde dikkatini dağıtmak için oyuna yönlendirirdim" diye düşündüm hatta ama ona söylemedim. Açıklama yaptığı zaman iki çocuk yetiştirmiş ve analiz/muhakeme yeteneğine güvenen bir kadın olarak yanıldığımı anladım.
"Eşim çocuğumuzun altına sandalye koysa bile ulaşamayacağı o kilidi kapattığı zaman, çocuk için bu sorunu çözme çabasını sıfırlamış ve orantısız güç kullanmış oluyor. Buda bilinçaltında fiziki olarak ondan daha güçlü baş edemeyeceği birini gördüğü zaman ona biat etmesi gerektiğini kodluyor. Aynı zamanda çok istediği bir şeyi yapma konusunda çabalaması gerektiği inancını yok ediyor. Onun yerine o şekilde dışarı çıksaydı kendisi üşüyüp eve geri gelmek isteyecek hatasını fark edecekti" diye anlattığı zaman hak verdim kendisine.

Demek istediğim insanların bir olaya bakışı, tavrı, tahammül seviyesi hatta başkasına yaptığı eleştirisi bile bilgisi kadarıyla kalıyor. O yüzden kimisi "ortalık dul kadın kaynıyor tabi ki adamın peşine düşeceksin" derken bir diğeri "sorumluluğunu almayan adama çocuğunun ve kendinin hayatını emanet ederken iki defa düşün" diye yorum yapıyor.
 
Tabiki eşinizle sende gideceksin
Evlilik demek birbirinize katlanmak tahammül etmek ,öyle keyfine göre hareket etme lüksün bitmiştir adamın işi para geliri nerdeyse oraya gidecek tabi evlendiğimiz adamın kültürü geçmişini kabullenip evleniyorsunuz sonra olmadı ben istemem gelmem gibi kaprislerden ortalık dul kaynıyor
Evlenmeyin o zaman yahuuu çocuklara açıyorum sonra gelsin 2 ,3 koca birden ondan çocuk doğurmaları ortalıkta mutsuz çocuklar!!
Senineden 50 yaş üzeri cazgır bir kaynana olarak hayalettiğimi buldum. Anlama dinleme sıfır, kör geleneklerle kalıplaşmış cümlelere sonsuz bağlılık 10.
 
Evlat edinen anne değildir, evlat edinenler cocuk ayrimi yapar diyen yok.
Ama başkasinin cocugunu alip bakmak herkesin yapabileceği basit bir şey değil, evlat edinecek kadar anaç ruha sahip bir insan kendi cocuğunun olmasini da isteyecek bir insandir. Cocuğu oluyorsa niye yapmayip sadece evlat edinsin. Ne garip bir dusunce.
Yakın bir arkadaşım iki kardeşe koruyucu aile oldular, çocuğu da oluyordu biyolojik bir engel yoktu ama bunu istediler
 
Özür dilemek istiyorum ama Nihal hanım ben yorumumu yapmıştım.

Şimdi konumuzda şunu fark ettim eşiniz evliliğiniz için bayağı çabasız buraya siz değil de başkası konu açsaydi saydiracak tipler öyle naif yorumlar yaptı ki şaştım kaldım. Bazı konu sahibeleri cidden haklıymış bazen çok zalim olabiliyor yorumcular ...
 
Senineden 50 yaş üzeri cazgır bir kaynana olarak hayalettiğimi buldum. Anlama dinleme sıfır, kör geleneklerle kalıplaşmış cümlelere sonsuz bağlılık 10.
😐😂 yorumu okur okumaz aklima geleni yazmissin resmen😐 konu sahibi herseyi yazmis daha diyor ki yok kocanin pesinden gideceksin yok gelsin 2-3 koca… cocuklara uzuluyormus.. asil bizler sizin gibilerin cocuklarinin sececegi hayat arkadaslari icin uzuluyoruz😐🙄
 
Demek istediğim insanların bir olaya bakışı, tavrı, tahammül seviyesi hatta başkasına yaptığı eleştirisi bile bilgisi kadarıyla kalıyor. O yüzden kimisi "ortalık dul kadın kaynıyor tabi ki adamın peşine düşeceksin" derken bir diğeri "sorumluluğunu almayan adama çocuğunun ve kendinin hayatını emanet ederken iki defa düşün" diye yorum yapıyor.
Katılıyorum, hem bilgimiz kadarıyla hem farklı yaşamlar sürmemiz, farklı bakış açılarına sahip olmamız nedeniyle konulara yaptığımız yorumlar başka başka, konu sahibeleri de yorumları okuyup kendi yaşamına mantığına hangisi daha uygunsa onları dikkate alıyor😌
 
Selamlar arkadaşlar.

Bilmeyenler için 4 ay önce doğum yaptım. Rabbime şükürler olsun dünyalar güzeli bir kızım oldu. ❤️ Benim sorunum eşimle. Aslında birbirine son derece zıt, farklı yaşam tarzına ve kişiliğine sahip 2 yetişkiniz. Evlenmeden önce en büyük ortak paydamız yuva kurmak ve çocuk sahibi olmaktı.
Çocuk sahibi olmak konusunda muvaffak olabildik ama yuva kurmayı beceremiyoruz.

Hangi birini yazsam bilmiyorum ama en basitinden ben hamileyken istemememe rağmen hemen hemen her gün içmesiydi. İçip taşkınlık yapmıyor ama benim hayal ettiğim evlilik çeşidi akşam kanepede sızan bir adamla değildi.

Eşim 3 yaşındayken anne ve babası boşanmış bir çocuk. Aile nedir bilmemiş. Sevgisiz ve bencil büyümüş. Kendi ailesine dönecek olursak babasıyla seneler önce konuşmayı bırakmış. Biz evlendikten sonra annesinin zorbalıklarıyla baş edemeyince annesiyle de görüşmeyi kesti. Akabininde annesi akciğer kanserinden vefat etti. Hasta yatağında ziyarete dahi gitmedi.

Şimdi benim konuyu açma sebebim 4 aylık bebeğimle başka şehre taşınmak istememem. Biz İstanbul’da tanıştık. Evlendikten 1 sene sonra babamın vefatı, benim işlerim sebebiyle Antalya’ya taşınmak zorunda kaldık. 2 senedir Antalya’da yaşıyoruz. Eşim Antalya’da son derece mutsuzdu. Geçtiğimiz ay İstanbul’dan franchise bir restaurant zincirinin Beylikdüzü şubesinden işletme müdürlüğü teklifi geldi. “Sen gelsen de gelmesen de ben artık döneceğim” dedi. İnanın ben onun peşinden gitmek, düzenimi bozmak istemiyorum. Hele ki tüm gün 4 aylık bebekle boğuşup bir de onun kaprisine filan tahammül edemez oldum.

Sevgili arkadaşlar. Durum böyle iken sizce ne yapayım? “Sen git düzenini kur. Belki bizde arkandan geliriz mi” diyeyim. Dürüst olup aslında gitmeye hiçte niyetim olmadığını mı söyleyeyim?

Vakit ayırıp cevap yazan herkese şimdiden teşekkür ederim 🙏🏻
Aslında sorunun cevabını vermişsin sonda 'Dürüst olup aslında gitmeye hiçte niyetim olmadığını mı söyleyeyim?' diyerek. Allah yardımcın olsun cidden zor bir durum ama bence yalan söylememelisin...
 
Özür dilemek istiyorum ama Nihal hanım ben yorumumu yapmıştım.

Şimdi konumuzda şunu fark ettim eşiniz evliliğiniz için bayağı çabasız buraya siz değil de başkası konu açsaydi saydiracak tipler öyle naif yorumlar yaptı ki şaştım kaldım. Bazı konu sahibeleri cidden haklıymış bazen çok zalim olabiliyor yorumcular ...

İnsanlar konu sahibesini sevdikleri için üzmek istemediler zannımca, ben de keza.

Yani yazacak ne var bilemedim adam aile, çocuk istediği için evlenmiş ama ailesine sahip çıkmıyor ki :KK51: Ortada bir aile var ama o aile konu sahibesi ve kızı. Adam akşam içip sızıyor, eee hani aile istiyordun adam ol da karınla çocuğunla vakit geçir değil mi? Adam çocuk istemiş şimdi yüzüne bakmıyor çocuğun. Haydi vakit geçirme tamam ona da eyvallah ama çocuğun rızkını da gitirp iphonea içkiye estetiğe yatırma kardeşim bari hem de çalışmıyorken. Eşşek kadar 40 yaşında bir adam, geçim şartları çok zor, çocuğunun geleceği için birikim yapmak yerine kafasına göre çalışıyor çalışmıyor abuk harcamalar yapıyor... adam sorumsuz ve gamsız , bu saatten sonra adam olmaz. Konu sahibesi zorla adam edicem derse de ömründen ömür gider. Konu sahbesinin el kadar bebesi var, kimsenin gönlü bundan bir bk olmaz yazmaya razı olmadı , ben de dahil.


Bari alkolu ve sigarayı bıraksın adam, lohusa kadının bebeğin evinde içki içip sızmak ne demek yahu :KK57:ben olsam çoktan gırtlağını sıkardım :sinirli:
 
İnsanlar konu sahibesini sevdikleri için üzmek istemediler zannımca, ben de keza.

Yani yazacak ne var bilemedim adam aile, çocuk istediği için evlenmiş ama ailesine sahip çıkmıyor ki :KK51: Ortada bir aile var ama o aile konu sahibesi ve kzıı. Adam akşam içip sızıyor, eee hani aile istiyordun adam ol da karınla çocuğunla vakit geçir değil mi? Adam çocuk istemiş şimdi yüzüne bakmıyor çocuğun. haydi vakit geçirme tamam ona da eyvallah ama çocuğun rızkını da gitirp iphonea içkiye estetiğe yatırma kardeşim bari hem de çalışmıyorken. Eşşek kadar 40 yaşında bir adam, geçim şartları çok zor, çocuğunun geleceği için birikim yapmak yerine kafasına göre çalışıyor çalışmıyor abuk harcamalar yapıyor... adam sorumsuz ve gamsız , bu saatten sonra adam olmaz. Konu sahibesi zorla adam edicem derse de ömründen ömür gider. Konu sahbesinin el kadar bebesi var, kimsenin gönlü bundan bir bk olmaz yazmaya razı olmadı , ben de dahilç


Bari alkolu ve sigarayı bıraksın adam, lohusa kadının bebeğin evinde içki içip sızmak ne demek yahu :KK57:ben olsam çoktan gırtlağını sıkardım :sinirli:
Linçlenmediğim için çok sevindim evet sanırım öyle ama burada bazen gerçekten bu tarz konular açanlara çok kötü saldırılabiliyor
 
Özür dilemek istiyorum ama Nihal hanım ben yorumumu yapmıştım.

Şimdi konumuzda şunu fark ettim eşiniz evliliğiniz için bayağı çabasız buraya siz değil de başkası konu açsaydi saydiracak tipler öyle naif yorumlar yaptı ki şaştım kaldım. Bazı konu sahibeleri cidden haklıymış bazen çok zalim olabiliyor yorumcular ...

İnsanlar konu sahibesini sevdikleri için üzmek istemediler zannımca, ben de keza.

Yani yazacak ne var bilemedim adam aile, çocuk istediği için evlenmiş ama ailesine sahip çıkmıyor ki :KK51: Ortada bir aile var ama o aile konu sahibesi ve kızı. Adam akşam içip sızıyor, eee hani aile istiyordun adam ol da karınla çocuğunla vakit geçir değil mi? Adam çocuk istemiş şimdi yüzüne bakmıyor çocuğun. Haydi vakit geçirme tamam ona da eyvallah ama çocuğun rızkını da gitirp iphonea içkiye estetiğe yatırma kardeşim bari hem de çalışmıyorken. Eşşek kadar 40 yaşında bir adam, geçim şartları çok zor, çocuğunun geleceği için birikim yapmak yerine kafasına göre çalışıyor çalışmıyor abuk harcamalar yapıyor... adam sorumsuz ve gamsız , bu saatten sonra adam olmaz. Konu sahibesi zorla adam edicem derse de ömründen ömür gider. Konu sahbesinin el kadar bebesi var, kimsenin gönlü bundan bir bk olmaz yazmaya razı olmadı , ben de dahil.


Bari alkolu ve sigarayı bıraksın adam, lohusa kadının bebeğin evinde içki içip sızmak ne demek yahu :KK57:ben olsam çoktan gırtlağını sıkardım :sinirli:

Şahsen yorum yaparken karşımdakinin hem duygusal durumuna hem de yazacaklarımın altında bir şey arayıp aramayacağına bakarak yazmaya çalışıyorum çünkü konuyu açan kişinin sizi az çok tanıması da lazım ki yazdıklarınızdan başka anlamlar çıkarmasın, böyle yazmışsa yazdığı gibidir diyebilsin, ayrıca kimi bazı eleştirileri kaldırabilir kimi alınabilir herkesin mizacı başka, bel altı olmayan, sululuk içermeyen, dozunda esprileri çok severim ama kimi espri bile kaldıramaz alınır, esprilere alınırım abla diyenler oluyor onlara espri yapmıyorum, yorumlarımı da kişinin durumuna göre ayarlıyorum o yüzden :)))

İçki sigara demişsin Miss, evin içinde içilmediği sürece sigara içer, içkiyi de kendini bilecek seviyede içer ama sabahtan akşama kadar çalışıp evine ailesine karşı bütün sorumluluklarını yerine getiriyordur, cebindeki paranın 4'te 3'ünü bebeğine evine harcıyordur kalanla da kendini şımartıyordur eyvallah, benim dedemle babam da içerdi ama cepte sadece 1 şişe içkilik para varsa alkol mü eve harcama mı seçimi yapılacaksa ikisi de eve harcardı.

Erkekler de Kadınlar gibi dış görünüşüne özen göstermek ister, kel olmak rahatsız ediyorsa saç ekimi yaptırırsınız da bunu paranız yokken, bebeğinize rağmen yapmazsınız, bebeğe bez, kıyafet vb almak varken ya da dediğin gibi onun geleceği için kenara para atmak varken kelliğiniz için kredi çekiyorsanız ekilen saçı dökülsün kökleri tutmasın.
 
Özür dilemek istiyorum ama Nihal hanım ben yorumumu yapmıştım.

Şimdi konumuzda şunu fark ettim eşiniz evliliğiniz için bayağı çabasız buraya siz değil de başkası konu açsaydi saydiracak tipler öyle naif yorumlar yaptı ki şaştım kaldım. Bazı konu sahibeleri cidden haklıymış bazen çok zalim olabiliyor yorumcular ...
Ama uslupta önemli.
Ben kendi adıma ,2 olumsuz yorum(hakaret,küfür vb icermeyen tarzda tabi)yapılınca uslubu bozulan yada konuyu çeviren konu sahiplerine sert yorum yapılıyor diye düşünüyorum. Konu sahibi sakin,aklıselim cevaplar veriyor,kendini ve durumu açık ,net ifade ediyor.
Birde gerçekten fikir almaya gelmiş,yazılanları ölçüp tartıyor,tartmaya calısıyor .
Burda sayfa dolusu yazıp sadece kendi fikrini kabul ettirmek,o yönde yorum yapılmasını beklemek vb durumlar oluyor fazlaca. Bakıyorsun ,fikrini yazıyorsun ama öyle değildi,böyleydi,şuydu buydu,bir geri vites durumu olabiliyor.
Bu sebeple ben kişiden bağımsız olarak,konu sahibinin tavrına bakıyorum açıkçası. Konu sahibini de tanımam ama onun yerinde bunları yazıp 2-3 kötü yorum sonrası "ama ben kocamı seviyorum pis kıskançlar" moduna giren biri olsa eminim ona ters cıkılabilirdi. Yada eşin fedakarlık yapmış sende gitmelisin diyenlere bile düzgün bir uslupla kendini ifade etmişken kim ne diyebilir ki?
Birde ben diğer durumda yorumları okumak dahi istemiyorum ne anlatmış diye ama düzgün şekilde kendini ifade eden bir üye varsa yorumları da okuyorum vakit ayırıp,oradaki açıklama ve detaylara da hakim oluyorum bu sayede. Yorumumu da ona göre yapiyorum.
Evet kişiye göre muamele oluyor,ben yukarıdaki kriterlere göre yorum yapiyorum genelde. Ama bu kayırmak,kişiyi tanımak vb sebeplerle değil tabi ki.
 
X