Nilüfer, avucunda misket gibi oynadığı civayla ne yaptığını bilmiyordu.Sirkeli maskeyle komplikasyona giren yüzümün aurasi kalmadı
Civa, misket, nilüfer
Deniz kenarına çektiği arabasının içinde martıların fotoğrafını çekiyorduSpotcudan aldığı ekmek dolabının kapı mandallari bozuk çıktı.
Fotoğraf,araba,deniz
Çiçekli elbisesini giymiş yıldızlar eşliğinde dişleri kırılmış tarakla saçlarını tarıyordu.Deniz kenarına çektiği arabasının içinde martıların fotoğrafını çekiyordu
Elbise,tarak,yıldız
Bazanin altında cesetin kemikleri kalmış logar gibi kokuyorduÇiçekli elbisesini giymiş yıldızlar eşliğinde dişleri kırılmış tarakla saçlarını tarıyordu.
Kemik,baza,logar
ya buna haykırdımKaynanam orta sehpaya çarpınca kulak kepçesi avizeye fırladı
Uzaylı, deniz kızı, hamam
kel müşteriye saçının cıkması ıcın mavi şampuan vermişler.Görücü hamamına giden kadınlar deniz kızı kılığına girmiş uzaylıların istilasına uğradı
Sampuan,mavi,kel
Oksijenim bitince kaynanamın köye kaç gün sonra gideceğini hesaplayip hesap makinesini monitöre fırlattımkel müşteriye saçının cıkması ıcın mavi şampuan vermişler.
oksijen,monitör,hesap makınesi
Oksijenim bitince kaynanamın köye kaç gün sonra gideceğini hesaplayip hesap makinesini monitöre fırlattım
Venüs, cıbıldak, zürafa
Matmazel boş şişeyi alıp köşe yastığına yattı.Cıbıldak gezen zürafa görümceyi venüse gönderdim
Matmazel, şişe, köşe yastığı