Goz ardi etmisim seni ceycey alintilayinca actim baktim ve guldum
Valla ben 25 yasina kadar asiri hizli yasadim, sansliydim ailemin durumu oldugu icin mukemmel bir universite hayati gecirdim. O zaman euro falan da boyle degildi, 1 hafta once aldigim ucak bileti ile Paris' e (schengenim vardi), 3 gun once aldigim ucak biletiyle Kiev'e eurovision'a falan gitmistim. Hatta bir donem cok flortlu, sık partner degistirdigim donemim oldu. Ilk genclik yillarimi doya doya yasadigim icin doydum, durulmaya basladim, 27 yasinda evlendim ama yine de cok yavas yasamadik eskisi gibi olmadigi halde, esim sagolsun evde duramayan bir adam. Ama ne oldu biliyor musun? Cocuk dusunmuyoruz ama bu senenin basinda bir kopek evlat edindik ve o kadar asigiz o kadar asigiz ki... Dunyanin en guzel seyi onunla vakit gecirmek haline geldi. Ne yalan soyleyeyim isten cikip kosa kosa ona gitmek en sevdigim aktivite.
Artik butun haftasonu aktivitelerimizi kopegimizle gidebilecegimiz yerlere gore secmeye gayret ediyoruz.
30 yasindayim ve her seyin bir zamani var. Su an kosulsuz sevgimi verebilecegimiz bir canli bana da esime de cok iyi geldi. Eglenmek, sevilmek kadar kosulsuz sevmek de bir ihtiyac. Ve insanlarin bunun icin bir cocuk sahibi olmayi tercih etmelerinden daha normal bir sey yok.