- 15 Haziran 2008
- 8.864
- 37.244
- Konu Sahibi bikahvebikitap
- #421
Bak hala....Evet öyle tabi.ben çok faklı biliyordum evet.annesi varlıklı diye hep öyle mi kalmış.savaş zamanı insanları bunlar.hayat hikayesi o şekilde değil.
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Bak hala....Evet öyle tabi.ben çok faklı biliyordum evet.annesi varlıklı diye hep öyle mi kalmış.savaş zamanı insanları bunlar.hayat hikayesi o şekilde değil.
Eee okulu bitirsin doktorluk yapmasin ama o kadar eminim ki donerci degil doktor olacakDedesi dönerci, babası kuyumcu. Ki dedesi zaten çok zengin. Maddi durumları gayet yerinde. Öyle söylerken zaten asgari ücretle çalışan bir dönerciyi kastetmiyor. Kira derdi yok şu yok bu yok mesleği de elinde gibi. Yani maddi kaygı yaşayacak bir ailede değil o çocuk. Doktorluğu da hiç sevmediği için haliyle dönerci olsam daha iyiydi diyor.
Her doktor da mutlu değil ayrıca. Hele ülkemizde doktorların durumu içler acısı. Emeklerinin karşılığını görmek bir yana ağır saldırılara uğruyor saygı görmüyorlar.
Ben de diyorum bu üyenin yorumlari bir yerden tanidik geliyor. Ferhans miymisYavaş at ferhans.
Kimlerden bahsediyorsun? Einstein piyanist bir anne ve elektrik şirketi olan bir ailede doğdu.
Yine meşhur, en iyi matematikçilerden gauss duvar ustası bir ailenin tek çocuğu olarak büyümüş. Daha böyle pek çok örnek sayabilirim. Aksine pek çoğu kalburüstü ailelerden gelmiştir.
Kim o sefaletten gelenler?
Ki matematiksel olarak fakir doğan daha çok çocuk olduğu için sayısal olarak içinden çıkan başarılı çocuklar oluyor. Ama bin tanesi sürünürken bir tanesi kendini kurtarabiliyor. Ama orta ve üst ailelerde doğan sayısal olarak az sayıda çocukta sürünen kişi olmuyor.
Yani fakirin bin doğanından beşi hayatını kurtardı diye dünyayı fakir çocuklar kurtarmış olmuyor. Diğer yanda sefil olmayan ortalama hayatına devam eden çocuğu yeğlerim ben
Aileden zengin diyorsunuz işte klasik şımarık zengin çocuğu neymiş efendim tıp okuyacağıma dönerci olsaydım bırakın allah aşkına gidip olsun o zaman okumasın bu kadar çok döner kesmek istiyorsa kessin. Şımarıklık bu dönerciyle bir doktorun kıyaslaması yapılamaz bile. Bu zihniyette ise doktor olmasın zaten.Dedesi dönerci, babası kuyumcu. Ki dedesi zaten çok zengin. Maddi durumları gayet yerinde. Öyle söylerken zaten asgari ücretle çalışan bir dönerciyi kastetmiyor. Kira derdi yok şu yok bu yok mesleği de elinde gibi. Yani maddi kaygı yaşayacak bir ailede değil o çocuk. Doktorluğu da hiç sevmediği için haliyle dönerci olsam daha iyiydi diyor.
Her doktor da mutlu değil ayrıca. Hele ülkemizde doktorların durumu içler acısı. Emeklerinin karşılığını görmek bir yana ağır saldırılara uğruyor saygı görmüyorlar.
İmkan varsa yapan yapıyor ama ya.Kalabalık aile sevip 5 6 çocuk yapanlar var.Benim anne tarafında herkesin en az 3 çocuğu var teyze dayı vs. ama bence çok saçma bu kadar kalabalık olması.Çok şükür yetiyorlar maddi olarak ama manevi anlamda kim ne kadar mutlu mesela.Benim seçme şansım olsaydı tek kız kardeş isterdim diğerleri olmasaydı da olurdu.Çok çocuk insanı cennete mi götürüyor sanki,annem dün akşam çocuklar konusunda sinirlenirken ve benimde müdahale ettiğim kardeşimi koruduğum bir olayda bana çattı kendisi sen karışma diye.Tamam dedim karışmıyorum ama bu kadar mutsuzluğu kendin seçtin dedim niye 5 çocuk yaptın ki 1 tanesi bile dert, kendini dert olarak mı görüyorsun büyük konuşma sende yaşarsın dedi.Anneme hem üzülüyorum hem kızıyorum, ben mesela hiç kalabalık aile sevmem ama ailemin seçimleri yüzünden çekmek zorunda kalıyorsun bir yere kadar.Valla ne yalan söyleyim 3 çocuklu olmayı tercih etmek bana da garip geliyor.
Ya farklı cinsiyet arıyorlar yada korunmayı bilmiyorlar diye düşünüyorum.
Şu zamanda üç çocuk çok. Ciddi cesaret. Kendi kızım veya oğlum 3 çocuk yapsın ben de istemem. Tamamen sevdiğim için üzülürüm.
Bugün ben ikinciye hamile kalsam kendi ailem en başta ne gerek vardı delirdin mi der yani. Şu zamanda iyi cesaret.
Sağlıkla kucağınıza alın, mutlulukla büyütün. Ama kararlarınızı herkesin aynı sevinçle karşılamasını da beklemeyin. Biz öyle istedik diyin geçin madem
Hadi annenizin zamanlarında o kadar bilinç yoktu, Allah verdi oldu diyorlardır. Ama şu zamanda 3 ve üstü çocuk ben de bilemiyorum bunu.İmkan varsa yapan yapıyor ama ya.Kalabalık aile sevip 5 6 çocuk yapanlar var.Benim anne tarafında herkesin en az 3 çocuğu var teyze dayı vs. ama bence çok saçma bu kadar kalabalık olması.Çok şükür yetiyorlar maddi olarak ama manevi anlamda kim ne kadar mutlu mesela.Benim seçme şansım olsaydı tek kız kardeş isterdim diğerleri olmasaydı da olurdu.Çok çocuk insanı cennete mi götürüyor sanki,annem dün akşam çocuklar konusunda sinirlenirken ve benimde müdahale ettiğim kardeşimi koruduğum bir olayda bana çattı kendisi sen karışma diye.Tamam dedim karışmıyorum ama bu kadar mutsuzluğu kendin seçtin dedim niye 5 çocuk yaptın ki 1 tanesi bile dert, kendini dert olarak mı görüyorsun büyük konuşma sende yaşarsın dedi.Anneme hem üzülüyorum hem kızıyorum, ben mesela hiç kalabalık aile sevmem ama ailemin seçimleri yüzünden çekmek zorunda kalıyorsun bir yere kadar.
Yok annelikle alakası yok.Sonrasında ironi yaptığımı söylemiştim bu yorumumla ilgili.
Milletin kenetlenip anlattığı şeylerle ilgili uzun uzun "evet o konuda haklısınız, evet istemeyenler de var, yanlış anlaşıldım şöyle" diye diye açıklamalar yaptım öğretmenliğime kadar dil uzatıyorsunuz. Sebebi de annelik müthiş histir demişim. Tüh bana, diplomam elimden alınsın
Evet ,anneme de bu yüzden üzülüyorum allah verdi oldu diyorlar çevre baskısı cahillik derken kendini hamile buluyor kadın .Bana hamile olduğunu öğrenince doktor belki aldırır diye iğne vermiş bebek düşsün diye ,teyzem atmış çöpe anneme düşünme şansı tanımadan.Annem tam olarak aldırmak istememiş ama endişesi varmış ablam 1 yaşında emiyor nasıl olacak diye.Saçmalama sakın kullanamazsın demiş teyzem .Çevre baskısı çok fazla var .2 çocuğu olanı bile rahat bırakmıyorlar herkes doğuracak pat pat illa.30 yaşında yaklaşana kadar çok talibi gelen öğretmen güzel bir teyzem vardı ,herkes sanki evde kalmış gibi davrandı.Ailesinin durumu da kötü değil ne bu cahiliyet anlamıyorum,annemden duymadım ama başka teyzemden evlensin artık o da doğursun bu ne be yıllarca okudu artık çocuk bakma zamanı dediğini duydum ,şok oldum.Sen nasıl böyle hadsizsin sanane yani...teyzem artık nasıl bir baskıyla evlendiyse kızı 1 yaşına girmeden ikinciye hamile kaldı şimdi doğurdu doğuracak.İnsanlar çok fena , zaman eski zaman değil sitede bile güvenlice oynayamıyor çocuklar.Büyütmesi okutmasi hepsi nasıl zordur...kaldı ki hiç çocuk yapmak istemeyedebilirsin .Üremek medeniyet olsaydı suriyeliler bizi geçmişti.Hadi annenizin zamanlarında o kadar bilinç yoktu, Allah verdi oldu diyorlardır. Ama şu zamanda 3 ve üstü çocuk ben de bilemiyorum bunu.
maddiyat zaten belli de manevi olarak da yetmek zor. Her çocuğun ayrı bir ihtiyacı olacak, fark edip yardım edebilecek misin?
Yaş farkı olarak bakınca okullu olan, kreşte olan, kucakta olan. Hepsinin talebi isteği farklı. Birinin ödevi diğerinin etkinliği, öbürünün bez bırakmasıyla aynı anda verimli ilgilenmek.
Eskiden çok çocuk bakılıyordu ama çoğu büyük kardeşin bakımıyla bakılıyordu. Benim en büyük teyzem en ufaklara ikinci annelik yapmış mesela durmadan. Yada kalanlar da sokakta oynamış. Anneannem hangisinin kaçıncı sınıfta olduğundan bile habersizdi muhtemel. Hangi birinin ödevlerini yaptıracak vakti buldu.
Çocuklarla tam ilgilenemiyordu eskiler. Büyük kardeşlerle sokakta bir şekilde büyümüşler.
O zamanlar gibi değil ama ortam işte ne gerek var yani bu zamanda 3+ çocuğa
Burada bir konuda pirayeye anlatmıştım sanırım tekrar anlatayım. Ben kolejde okudum ama memur çocuğu olarak burslu. Ailem fakir diyemem ama sınıf arkadaşlarımla kıyaslanamazdı. Eşim de ( dava sürdüğü için böyle hitap ediyorum )aynı şekilde kolejde okumuş ama onun ailesi fakirmiş baya. Biz ne yaptıysak kendimiz kazıya kazıya yaptık. Sonuçta örneğin maddiyatı düzeltti mi? Evet ama sınıf arkadaşlarımızın çeyreği değiliz henüz ve onların zenginlik direkt babadan. Biz ilk ticarete atılırken ne çileler çektik battık çıktık. Sınıf arkadaşlarımız hobi olarak yer açıp kapatıyordu.Temel sosyoloji dersi, zengin birinin çocuğu belki 10 tane iş kurar birini devam ettirir ve alıp gider. Maddi olanağı düşük birinin çocuğunun iş kurma olasılığı çok düşük. Kendimi sosyoloji dersinde hissettim. Özel eğitime ihtiyacı olan bir çocuktan bahsedelim maddi durumu iyi aile özel eğitim desteği, duyu bütünleme vs çeşit alanda çocuğunu geliştirip seviyesini yükseltiyor, daha düşük seviyedeki aile sadece rehabilitasyon merkezi ile yetiniyor. Maddiyat her zaman önemliydi ama şu anda çok daha fazla önemli
kadar emeklerle büyütülen çocukla diğer çocuklar arasında da en fazla belki sağlık farkı vardır biraz geri kalan o da yok. Milyonlar ver dümdüz çocuk oluyor işte. Vermeyenin çocuğu nasılsa o da öyle oluyor. Bu kadar kasılmak normal gelmiyor bana.
Doğrudur fakat ben ekstrem bir maddi emekten söz ediyordum. Yoksa çocuk konusunda ne kadar emek o kadar köfte.Bu kısım hatalı. Emek verilen ile verilmeyen, zengin uyaranlı çevre sunan ile sunmayan arasındaki fark 20 yıl sonrasındaki iş, meslek, psikolojik sağlık gibi onlarca değişkeni etkiliyor.
Not: Erken çocukluk eğitimi uzmanı
Değil mi? Hayatımda asla kopmam dediğim dostlarımla bı şekilde koptuk yeri geldi.Aile hayatı iş güç derken herkes kendi hayatına odaklandı.Konu inanılmaz dağılmış. Öncelikle konu sahibi, kimsenin ama kimsenin sizinle böyle bir üslupla konuşmasına katlanmak zorunda değilsiniz. Kırıldığınızı açıkça söyleyin.
Onun dışında konu 2., 3. çocuk olunca hemen imkan yarıştırmak başlıyor. Konu sahibi okuma yazma bilmeyen, yardımlarla geçinen bir aileye üst üste çocuk doğurmuyor. Kimseye el açmadan çocuklarını büyüten bir aile de planlamasını doğru yapmıştır. Sizin için piyano dersi şarttır, başkası için değildir. Asgari ihtiyaçları sağlamak zorundayız ama çocuk her gördüğünü ister diye ona göre maddi imkan kovalasak asla zamanı gelmez. Zenginin daha zengini var. Çocuğumun en yakın arkadaşının babasının teknesi var, çocuğum özenirse özenir. Ne yapayım, tekne alana kadar çocuk mu yapmasaydım?
Edit: bu arada ben de tek çocuk olarak 30 küsür yaşımda hala keşke bir kardeşim olsaydı diyorum. Kardeşi olanlar bence çok şanslılar. Kardeş gibi arkadaş biraz avuntu.
Ekstrem maddi ilgiden söz ediyorum. Yoksa tabii ki iyi beslensin neden beslenmesin. Asgari düzeyde bir ilgi zaten verilmeli. Ama her çocuk piyano çalacak diye bir kaide yok.İyi beslenmese de olur. Takviye almasa da olur.
Siz et balık da illa yemese de olur dediniz yalnız. İyi beslenme de şart değil dediniz.Ekstrem maddi ilgiden söz ediyorum. Yoksa tabii ki iyi beslensin neden beslenmesin. Asgari düzeyde bir ilgi zaten verilmeli. Ama her çocuk piyano çalacak diye bir kaide yok.
İşin içinde maddi emekte var ama. Oyuncak, kitap, kaliteli iyi bir okul öncesi eğitimDoğrudur fakat ben ekstrem bir maddi emekten söz ediyordum. Yoksa çocuk konusunda ne kadar emek o kadar köfte.
Öyle bir şey dediğimi inanın ki hatırlamıyorum. Bazen oluyor soğan ekmek yiyen diğerinden daha iyi olabiliyor tarzı bir şey söyledim belki o yorumumdan bu çıkarımı yapmışsınızdır.Siz et balık da illa yemese de olur dediniz yalnız. İyi beslenme de şart değil dediniz.
Bunlar olması gereken asgari maddi emekler. Ama mesela bazı çocuklar binbir tane kursa gidiyor çok yüksek meblağlarda para harcanıyor. Bu çocukları kastettim ben.İşin içinde maddi emekte var ama. Oyuncak, kitap, kaliteli iyi bir okul öncesi eğitim
Bir de neden bizim ülkede çocuk için “karnı doysun” yeter anlayışı var bunu da anlamıyorum. Bir eğitimci olarak piyanonun sağ ve sol beyni aynı anda kullandırdığı için özellikle beyin gelişimine katkısını bilmiyor musunuz?Ekstrem maddi ilgiden söz ediyorum. Yoksa tabii ki iyi beslensin neden beslenmesin. Asgari düzeyde bir ilgi zaten verilmeli. Ama her çocuk piyano çalacak diye bir kaide yok.