Ekonomide, AKP öncesi ve AKP döneminin karşılaştırması...
Ekonomide, AKP öncesi ve AKP döneminin karşılaştırması...
Türkiyenin ekonomik haritasını çıkartmaya ne dersiniz?
Bazıları ekonomiden anlamadan ahkâm kesip, bizim yazdıklarımızı eleştirse de biz doğru bildiğimizi araştırmalarla destekleyip, mucize(!) yaratılan ekonomide nelerin doğru, nelerin yanlış olduğunu sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.
İsterseniz vatandaşın borçlarıyla başlayalım.
2002'de 8 milyon icra dosyası vardı
2012'de 21 milyon dosyaya ulaştı!
Vatandaşın bankalara 2002'de 6.6 milyar borcu vardı
2013 Ekim ayında 322 milyara çıktı.
Bu arada iktidarlar ne harcamışlar ve ne kadar büyüme sağlamışlar:
AKPden önce AKP döneminde Türkiyede, çok partili yaşamın başından 2002ye kadar geçen 56 yılda iş başına gelen hükümetler:
95 milyar dolar iç borç,
130 milyar dolar dış borç,
8 milyar dolarlık özelleştirme,
542 milyar dolar vergi geliri olmak üzere, toplam 775 milyar dolar para kullandı.
AKP iktidarı ise son 11 yılda (20032013):
134 milyar dolar iç borç,
207 milyar dolar dış borç,
50 milyar dolarlık özelleştirme,
1,2 trilyon dolar vergi geliri olmak üzere, toplam 1.617 trilyon dolar para kullandı.
AKP kullandığı iki kat paraya rağmen, büyümede kendinden önceki iktidarlardan daha başarısız!
AKPden Önceki dönemde yaşanan savaşlara (Kore Savaşı, Kıbrıs Barış Harekatı), depremlere, ihtilallere, küresel krizlere rağmen, 56 yılda iş başına gelen 42 Hükümet Türkiyeyi her yıl ortalama yüzde 5.1 büyüttü.
Kendinden önceki iktidarların 56 yılda kullandığı kaynağın 2 katını 10 yılda kullanmasına rağmen, AKP iktidarında ortalama yıllık büyüme yüzde 4.8 oldu.
1950den 2002ye kadar geçen 52 yılda Türkiyenin toplam cari açığı 44 milyar dolar olurken, AKPnin iktidara geldiği 2002 yılında, Türkiye, dünyanın en yüksek cari açığına sahip 41. ekonomi idi.
1923den 2002ye kadar geçen 79 yılda Türkiyenin toplam dış ticaret açığı 246,9 milyar dolar oldu. AKP yönetiminde geçen 10 yılda toplam cari açık 7.5 kat artarak 333 milyar dolara ulaştı.
Türkiye 2011de, ABDden sonra dünyanın en yüksek cari açığına sahip ikinci ekonomi; 2012de ise en yüksek cari açığa sahip 8. ekonomisi oldu.
AKPnin iktidar olduğu son 1 yılda Türkiyenin toplam dış ticaret açığı 2.5 kat artarak 587 milyar dolara ulaştı.
AKP iktidara geldiğinde imalat sanayinin, milli gelir içindeki payı yüzde 18 idi. Türkiye dünya imalat sanayi üretimi liginde, 1990da 13.; 2000de de 15. sıradaydı.
AKP elinde geçen 10 yılın sonunda imalat sanayimizin milli gelir içindeki payı yüzde 15.6ya indi. AKP iktidarı elinde Türkiye 2010da dünyanın en büyük ilk 15 imalat sanayi ekonomisi liginden düştü.
AKP iktidara geldiğinde çiftçilerin işlediği tarımsal alan 24 milyon hektardı. 10 yıllık AKP iktidarında işlenen tarım alanı 3.4 milyon hektar azaldı. Çiftçiler 6.5 İstanbul büyüklüğündeki tarım alanını ekemez hale getirildi. Tarımda kendi kendine yeten Türkiye, AKP iktidarında karnını doyurmak için Arjantinden mısır, Ukraynadan buğday, Şiliden Angus ithal ediyor. Tüm Cumhuriyet tarihinde ilk kez sap ve saman AKP iktidarında ithal edildi.
AKP iktidarından önceki 22 yılda (19802002) Türkiyede ortalama işsizlik yüzde 8.3 düzeyindeydi.
AKP iktidarı elindeki son 10 yılda ortalama işsizlik yüzde 10.9 oldu. İşsizlik halen iki haneli rakamlarda geziyor. Yine çalışmak isteyen gençlerin beşte biri iş bulamıyor.
AKP İktidara geldiğinde tüketicilerin bankalara borcu 2.2 milyar TL, vatandaşların bankalara kredi kartı borcu 4.3 milyar TL idi. Ailelerin her 100 TLlik gelirine karşı 4.7 TL borcu vardı. Kişi başına dış borç 1.963 dolar idi.
2013ün Şubat ayında tüketicilerin bankalara borcu 100 kat artarak 201 milyar TLye ulaştı. Aynı ay itibariyle vatandaşların bankalara kredi kartı borcu 17 kat artarak 72.2 milyar TL oldu.
2012nin Eylül ayı itibariyle ailelerin her 100 TLlik gelirine karşı 48 TL borcu var. 2012 itibariyle kişi başına dış borç 4.500 dolara çıktı.
Bugün doğan her çocuk; kaşını, gözünü, burnunu anne veya babasından, 2.537 dolar fazladan dış borcu da AKP iktidarından alıyor(!)
AKPnin iktidara geldiği yıl Türkiyenin yurt dışına olan borçları ile alacakları arasındaki fark, yani açık pozisyonu 85 milyar dolardı. 2003de reel sektörün döviz açık pozisyonu 18.5 milyar dolardı.
16.4 milyar dolar kısa vadeli dış borç, 626 milyon dolar da cari açığa karşılık, Merkez Bankası kasası 28.3 milyar dolar rezervle, AKP iktidarına emanet edildi. Yani her 100 dolarlık kısa vadeli dış borç ve cari açık için, Merkez Bankası kasası 166 dolar rezervle AKPye verildi.
AKP elinde açık pozisyon 5 kat artarak 426 milyar dolara ulaştı. AKP iktidarında reel sektörün döviz açık pozisyonu 7.7 kat artarak 142.4 milyar dolara ulaştı.
2013 Ocak ayında Merkez Bankasının kasasında 125 milyar dolar rezerv, buna karşılık 107,5 milyar dolarlık kısa vadeli dış borç ve 46,8 milyar dolarlık cari açık var. AKP iktidarında, her 100 dolarlık dış borç ve cari açık karşılığında devletin
kasasındaki rezerv 81 dolara düştü.
Günde 2 dolardan az kazanan nüfusun toplam nüfus içindeki payı 2002de:
Türkiyenin de içinde yer aldığı Gelişen Avrupa ve Orta Asya Ekonomilerinde yüzde 7.9
Arjantinde yüzde 23.1;
Meksikada yüzde 13.5;
Taylandda yüzde 13.4;
Brezilyada yüzde 20.2;
Türkiyede ise yüzde 9.6 idi.
Geldiğimiz noktada günde 2 dolardan az kazanan nüfusun toplam nüfus içindeki payı:
Gelişen Avrupa ve Orta Asya ekonomilerinde 5.7 puan düşerek yüzde 2.2ye
Arjantinde 21.2 puan düşerek yüzde 1.9a;
Meksikada 9 puan düşerek yüzde 4.5a;
Taylandda 8.4 puan düşerek yüzde 5e;
Brezilyada 8.9 puan düşerek yüzde 11.3e indi.
Türkiyede ise sadece 4.9 puan düşerek yüzde 4.7ye geriledi.
AKP kendinden önceki iktidarların 56 yılda kullandığı paranın 2 katını 10 yılda kullandı.
Buna rağmen bugün Türkiyede:
44 milyon kişi iki günde bir, bir kap et yemeği yiyemiyor,
26 milyon kişi kendine yeni bir elbise alamıyor, eskilerle idare ediyor,
58 milyon kişi evinde eskiyen masa, sandalyesini değiştiremiyor,
61 milyon kişi konut masrafları altında eziliyor,
42 milyon kişi borçlarını ödemekte zorlanıyor,
63 milyon kişi evinden uzakta bir hafta tatil yapamıyor,
49 milyon kişi ucu ucuna geçiniyor ve beklenmedik bir harcama çıkarsa karşılayamıyor.
İşte mucize bu rakamlarla yaratıldı!
Milliyet blog yazari Mesut Karip.